“Küresel Politika Gündemi – Krizler, Mesajlar ve Dönüşümler”

Trump, hedefini video ile dile getirdi: ABD, tehdit altındaki Grönland’ı koruyacak

Başkan Yardımcısı James David (JD) Vance’ın Grönland’a yaptığı ziyaret hakkında açıklama yapan Trump “Grönland’a ihtiyacımız var. Uluslararası güvenlik için çok önemli, Grönland ’a sahip olmamız gerekiyor” dedi. #r-1105000# “AMERİKA GRÖNLAND”IN YANINDA” Trump daha sonra, sosyal medya hesabından, ABD ile Grönland’ın tarihine işaret eden ve tekrar dayanışma içinde olunması gerektiği çağrısını “Amerika Grönland’ın Yanında” başlıklı bir video ile dile getirdi. Videoda, ABD’nin II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Arktik rekabetine karşı Grönland’ı savunduğu belirtilerek, iki ülke arasındaki ilişkinin anlaşmalarla değil “kan ve cesaretle” kurulduğu değerlendirmesinde bulunuldu. “FETHETMEK İÇİN DEĞİL KORUMAK İÇİN” “Fethetmek için değil korumak için ABD sürece dâhil oldu” ifadesi kullanılan bir buçuk dakikalık videoda “Ortak değerlerimiz hâlâ yaşıyor ancak bugün Grönland, Rusya’nın saldırganlığı ve Çin’in yayılmacılığı tehdidi altında” denildi.

Source: Sevda Altunbaş


Soykırımın gölgesınde üçüncü bayram

Siyonist İsrail rejiminin her türlü barbarlığı yaptığı Gazze Şeridi”nde yaklaşık 2 milyon Filistinli üçüncü kez soykırım gölgesinde bir bayram daha yaşıyor. Katil İsrail ordusu, bayram arifesinde de Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 13 Filistinliyi katletti. Bombaların altında açlık ve hastalıklarla mücadele eden Filistinliler, zor şartlar altındaki hayatta kalmaya çalışıyor. Çocuklar, bayram neşesinden çok uzak buruk bir bayram daha yaşıyor. Bu Ramazan Bayramı da ölüm, yıkım ve yokluk içinde geçiyor. İnsani kriz ise her geçen gün daha da derinleşiyor. Çocuklar ve yaşlılar bombalardan kaçmak için kilometrelerce yürümek zorunda kalıyor. İnsanlar yiyecek bulmakta zorlanıyor. Öte yandan Filistin Kızılayı, İsrail”in Refah”taki Tel Sultan bölgesinde kaybolan 9 sağlık çalışanına ulaşılmasını bilinçli olarak engellediğini duyurdu. 7 gündür kendilerinden haber alınamayan sağlık çalışanlarının İsrail güçleri tarafından kuşatılarak doğrudan hedef alındığı belirtilerek, İsrail”in kurtarma ekiplerinin bölgeye girişine izin vermediği ifade edildi. Ayrıca, uluslararası topluma İsrail”e baskı çağrısı yapıldı. İsrail”in 7 Ekim 2023″ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 26 artarak 50 bin 277″ye yükseldi.

Source: Sabah


Cumhurbaşkanı Erdoğan”dan Ramazan Bayramı mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı için mesaj yayımladı.Erdoğan mesajında şu ifadeleri kullandı:Aziz Milletim,Değerli kardeşlerim,Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, saygıyla selamlıyorum.Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da azaptan kurtuluş olan bir Ramazan ayını daha tamamlayarak kavuştuğumuz mübarek Ramazan Bayramı”nızı canıgönülden tebrik ediyorum.Ramazan Bayramı”nın; ülkemiz, milletimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için huzura, felaha, esenliğe, kardeşliğe vesile olmasını diliyorum.Rabbime, bizleri sağlık ve afiyet içerisinde bir Ramazan Bayramı’na daha eriştirdiği için hamdüsenalar ediyorum.Maalesef, bu Ramazan ayını da gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde yaşanan zulümler, katliamlar, acılar sebebiyle yine buruk geçirdik.Bilhassa Gazze’de yaşanan soykırım, bir parça vicdanı, ahlakı, izanı olan herkesin yüreğini parçalayacak görüntülerle, sürekli daha vahim bir boyuta ulaşıyor.Türkiye olarak, bu vahşete karşı duruşumuzu net bir şekilde ifade ediyor, yardımlarımızla kardeşlerimizin yaralarını sarmaya çalışıyoruz.Ancak, Batılı ülkeler başta olmak üzere, dünya bu zulme karşı fiilen harekete geçmedikçe, zalimlerin cesareti ve cüreti artmakta, mazlumların feryatları arşa ulaşmaktadır.İnşallah önümüzdeki dönem, bu konuda tüm dünyada bir uyanışa vesile olur.Diğer yandan komşumuz Suriye’de yaşanan bizi de yakından ilgilendiren gelişmeleri anbean takip ediyor, gerekli tedbirleri alıyoruz.Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli birliği çerçevesinde atılan adımları sabote ederek, güney sınırlarımızdaki istikrarsızlığı sürdürmek isteyenlerin farkındayız ve inşallah hiçbirine müsaade etmeyeceğiz.Aynı şekilde, “Terörsüz Türkiye” hedefimiz doğrultusunda başlattığımız çalışmaları, yol haritamıza uygun şekilde sürdürüyoruz.Devletimiz, çağrı yapılmasını sağlayarak üzerine düşeni yapmıştır.Şimdi sıra, örgütün çağrıya amasız fakatsız uymasına gelmiştir.Bu konuda da sınırsız bir vakte ve tahammüle sahip değiliz.Daha fazla oyalanılmadan, örgütün kendini feshetmesini ve silahlarını tamamen bırakmasını bekliyoruz.Küresel, bölgesel ve iç dinamiklerimiz bize, böyle bir sürecin başarıyla neticelenmesine, hiç olmadığı kadar uygun bir zemin sunmaktadır.Bunu hep birlikte başardığımızda, ülkemizi 40 yıllık kanlı ve zorlu bir musibetten, inşallah tamamen kurtarmış olacağız.Aziz Milletim…Son iki yıldır gündemimizin ilk sırasından asla düşürmediğimiz bir diğer meselemiz de deprem bölgesinin ayağa kaldırılmasıdır.Depremin ikinci yıl dönümü vesilesiyle, 201 bin konutumuzun anahtarlarını hak sahiplerine teslim ettik.Yıl sonuna kadar bu rakamı, konut ve iş yeri olarak 453 bine çıkartmayı hedefliyoruz.Böylece, milletimize verdiğimiz sözleri harfiyen yerine getirerek, depremin fiziki yıkımını tümüyle telafi ediyoruz.Her birini rahmetle yâd ettiğimiz kayıplarımızın hatırası, elbette ebediyen yüreklerimizde yaşayacaktır.Şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırarak, bu büyük felaketle hayatları altüst olan vatandaşlarımıza yeni bir ufuk, yeni bir fırsat sunacağız.Rabbim ülkemizi ve milletimizi bu tür felaketlerden muhafaza eylesin, diyoruz.Tabii, deprem tehdidi, Marmara bölgemiz başta olmak üzere, ülkemizin pek çok yerinde hala en önemli meselemiz olmaya devam ediyor.Hükümet olarak biz tüm planlamalarımızı ve hazırlıklarımızı yaptığımız halde, belediyelerin umursamazlığı sebebiyle arzu ettiğimiz hızda bir dönüşüm gerçekleştiremiyoruz.Önümüzdeki dönemde, gerekirse bu sorunu aşacak ilave tedbirlerle, İstanbul’u depreme hazırlama hususunda daha etkin adımlar atacağız.Emniyet ve yargı güçlerimiz tarafından son dönemde yapılan operasyonlar, belediyelerden kaynaklanan gecikmelerin sebebini daha iyi anlamamıza vesile olmuştur.Altyapısı ve üstyapısıyla İstanbul’a hizmet için tahsis edilen kaynakların şahsi ikbal hırsları ve kişisel ticari çıkarlar uğruna yağmalanması, bu şehrin halkına yapılmış en büyük ihanettir.Elbette her İstanbullunun kendisinin ve evlatlarının geleceğini, hayatını, güvenliğini, huzurunu çalanlardan hesap sorma hakkı vardır.Batı ülkelerinde ortaya çıktığında “demokrasinin, hukuk devletinin, ahlaklı siyasetin ve ilkeli yönetimin gereği” olarak alkışlanan yargı süreçlerinin, ülkemizde politize edilerek sulandırılmasına kimse itibar etmemelidir.Yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerini örtmek için, kamu güvenliğini ve ekonomimizi hedef alacak kadar şuurunu kaybedenleri; “Türkiye’yi çökertirsek, iktidarı da çökertmiş oluruz” anlayışıyla hareket edenleri, aziz milletimizin ferasetine havale ediyoruz.Yargı sürecinde ortaya çıkacak yeni gelişmeleri de dikkate alarak, bu hususta gerçekçi, adil ve vicdanlı bir tavırla hayatına ve şehrine sahip çıkacak her bir İstanbullu kardeşime şükranlarımı sunuyorum.Cumhurbaşkanı ve hükümet olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda ülkemizi her alanda hak ettiği seviyelere çıkarmak için kararlılıkla çalışmayı ve mücadele etmeyi sürdüreceğiz.Bu vesileyle, idari izinle 9 güne çıkardığımız bayram tatilinde yollara çıkan tüm vatandaşlarımdan, trafik kurallarına riayet etmelerini bekliyorum.Bir kez daha Ramazan Bayramı”nın gönüllerimize sekinet, kalplerimize sevgi, ülkemize huzur, mazlum coğrafyalara barış getirmesini diliyorum.Vatandaşlarımın her birini tekrar muhabbetle selamlıyorum.Bayramınız mübarek olsun.Kalın sağlıcakla…

Source: Gazetevatan.com


Cumhurbaşkanı Erdoğan”dan bayram mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında Ramazan ayının ardından bayrama erişmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Ramazan Bayramı’nın; ülkemiz, milletimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için huzura, felaha, esenliğe ve kardeşliğe vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ramazan Bayramı mesajı şöyle:
Aziz Milletim, Değerli kardeşlerim, Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, saygıyla selamlıyorum.
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da azaptan kurtuluş olan bir Ramazan ayını daha tamamlayarak kavuştuğumuz mübarek Ramazan Bayramı”nızı canıgönülden tebrik ediyorum. Ramazan Bayramı”nın; ülkemiz, milletimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için huzura, felaha, esenliğe, kardeşliğe vesile olmasını diliyorum. Rabbime, bizleri sağlık ve afiyet içerisinde bir Ramazan Bayramı’na daha eriştirdiği için hamdüsenalar ediyorum.
Maalesef, bu Ramazan ayını da gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde yaşanan zulümler, katliamlar, acılar sebebiyle yine buruk geçirdik. Bilhassa Gazze’de yaşanan soykırım, bir parça vicdanı, ahlakı, izanı olan herkesin yüreğini parçalayacak görüntülerle, sürekli daha vahim bir boyuta ulaşıyor. Türkiye olarak, bu vahşete karşı duruşumuzu net bir şekilde ifade ediyor, yardımlarımızla kardeşlerimizin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Ancak, Batılı ülkeler başta olmak üzere, dünya bu zulme karşı fiilen harekete geçmedikçe, zalimlerin cesareti ve cüreti artmakta, mazlumların feryatları arşa ulaşmaktadır. İnşallah önümüzdeki dönem, bu konuda tüm dünyada bir uyanışa vesile olur. Diğer yandan komşumuz Suriye’de yaşanan bizi de yakından ilgilendiren gelişmeleri anbean takip ediyor, gerekli tedbirleri alıyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli birliği çerçevesinde atılan adımları sabote ederek, güney sınırlarımızdaki istikrarsızlığı sürdürmek isteyenlerin farkındayız ve inşallah hiçbirine müsaade etmeyeceğiz. Aynı şekilde, “Terörsüz Türkiye” hedefimiz doğrultusunda başlattığımız çalışmaları, yol haritamıza uygun şekilde sürdürüyoruz. Devletimiz, çağrı yapılmasını sağlayarak üzerine düşeni yapmıştır. Şimdi sıra, örgütün çağrıya amasız fakatsız uymasına gelmiştir. Bu konuda da sınırsız bir vakte ve tahammüle sahip değiliz. Daha fazla oyalanılmadan, örgütün kendini feshetmesini ve silahlarını tamamen bırakmasını bekliyoruz. Küresel, bölgesel ve iç dinamiklerimiz bize, böyle bir sürecin başarıyla neticelenmesine, hiç olmadığı kadar uygun bir zemin sunmaktadır. Bunu hep birlikte başardığımızda, ülkemizi 40 yıllık kanlı ve zorlu bir musibetten, inşallah tamamen kurtarmış olacağız. Aziz Milletim… Son iki yıldır gündemimizin ilk sırasından asla düşürmediğimiz bir diğer meselemiz de deprem bölgesinin ayağa kaldırılmasıdır. Depremin ikinci yıl dönümü vesilesiyle, 201 bin konutumuzun anahtarlarını hak sahiplerine teslim ettik. Yıl sonuna kadar bu rakamı, konut ve iş yeri olarak 453 bine çıkartmayı hedefliyoruz. Böylece, milletimize verdiğimiz sözleri harfiyen yerine getirerek, depremin fiziki yıkımını tümüyle telafi ediyoruz. Her birini rahmetle yâd ettiğimiz kayıplarımızın hatırası, elbette ebediyen yüreklerimizde yaşayacaktır. Şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırarak, bu büyük felaketle hayatları altüst olan vatandaşlarımıza yeni bir ufuk, yeni bir fırsat sunacağız. Rabbim ülkemizi ve milletimizi bu tür felaketlerden muhafaza eylesin, diyoruz. Tabii, deprem tehdidi, Marmara bölgemiz başta olmak üzere, ülkemizin pek çok yerinde hala en önemli meselemiz olmaya devam ediyor. Hükümet olarak biz tüm planlamalarımızı ve hazırlıklarımızı yaptığımız halde, belediyelerin umursamazlığı sebebiyle arzu ettiğimiz hızda bir dönüşüm gerçekleştiremiyoruz. Önümüzdeki dönemde, gerekirse bu sorunu aşacak ilave tedbirlerle, İstanbul’u depreme hazırlama hususunda daha etkin adımlar atacağız. Emniyet ve yargı güçlerimiz tarafından son dönemde yapılan operasyonlar, belediyelerden kaynaklanan gecikmelerin sebebini daha iyi anlamamıza vesile olmuştur. Altyapısı ve üstyapısıyla İstanbul’a hizmet için tahsis edilen kaynakların şahsi ikbal hırsları ve kişisel ticari çıkarlar uğruna yağmalanması, bu şehrin halkına yapılmış en büyük ihanettir. Elbette her İstanbullunun kendisinin ve evlatlarının geleceğini, hayatını, güvenliğini, huzurunu çalanlardan hesap sorma hakkı vardır. Batı ülkelerinde ortaya çıktığında “demokrasinin, hukuk devletinin, ahlaklı siyasetin ve ilkeli yönetimin gereği” olarak alkışlanan yargı süreçlerinin, ülkemizde politize edilerek sulandırılmasına kimse itibar etmemelidir. Yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerini örtmek için, kamu güvenliğini ve ekonomimizi hedef alacak kadar şuurunu kaybedenleri; “Türkiye’yi çökertirsek, iktidarı da çökertmiş oluruz” anlayışıyla hareket edenleri, aziz milletimizin ferasetine havale ediyoruz. Yargı sürecinde ortaya çıkacak yeni gelişmeleri de dikkate alarak, bu hususta gerçekçi, adil ve vicdanlı bir tavırla hayatına ve şehrine sahip çıkacak her bir İstanbullu kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanı ve hükümet olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda ülkemizi her alanda hak ettiği seviyelere çıkarmak için kararlılıkla çalışmayı ve mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Bu vesileyle, idari izinle 9 güne çıkardığımız bayram tatilinde yollara çıkan tüm vatandaşlarımdan, trafik kurallarına riayet etmelerini bekliyorum. Bir kez daha Ramazan Bayramı”nın gönüllerimize sekinet, kalplerimize sevgi, ülkemize huzur, mazlum coğrafyalara barış getirmesini diliyorum. Vatandaşlarımın her birini tekrar muhabbetle selamlıyorum. Bayramınız mübarek olsun.

Source: Dünya Gazetesi


Rusya”yı karıştıran olay! Putin”e suikast girişimi iddiası

Rusya”da Devlet Başkanı Vladimir Putin”in resmi araç filosundan olduğu düşünülen bir limuzinde patlama meydana geldi. Başkent Moskova”daki Federal Güvenlik Servisi (FSB) karargahı yakınlarında meydana gelen patlamanın ardından limuzin alevlere teslim oldu. Aracın motorundan başlayan ve kısa sürede limuzininin iç kısmına yayılan yangın nedeniyle ölen ya da yaralanan olmadı. Alevler nedeniyle aracın bulunduğu sokağı siyah duman kaplarken, yangına ilk müdahaleyi çevredeki restoran çalışanları yaptı. Kremlin”in Başkanlık Mal Yönetimi Müdürlüğü”ne tahsis edildiği belirtilen aracın direksiyonunda kimin olduğu ve patlamaya neyin sebep olduğu henüz bilinmiyor. PUTİN”E YÖNELİK HERHANGİ BİR SUİKAST GİRİŞİMİNE NÜKLEER BİR YANIT VERİLECEĞİ DUYURULMUŞTUSon yıllarda, Putin”in güvenliğini artırmak için geniş çaplı önlemler alınmış, Putin”e yönelik herhangi bir suikast girişimine nükleer bir yanıt verileceği duyurulmuştu. Putin, seyahat için düzenli olarak limuzin filosunu kullanırken, geçmişte bu araçlardan Kuzey Kore lideri Kim Jong Un”un da aralarında bulunduğu birçok dünya liderine de hediye etmişti. Kriz çıkaracak Ukrayna teklifiTürkiye ve Rusya birlikte çalışabilirPutin: Deniz Kuvvetlerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz

Source: Www.star.com.tr


Depremin yıkıp geçtiği Myanmar”a yardım akıyor… Ölü sayısı 10 bini aşabilir!

Myanmar”ı vuran 7,7″lik depremin ardından Güneydoğu Asya”nın yoksul ülkesine yardım yağıyor. Savaş gemileri ve uçaklarla bölgeye çok sayıda yardım malzemesi ve personel taşınırken, yardımlara Myanmar”ın sınır komşuları Hindistan, Çin ve Tayland öncülük ediyor.
Ancak depremde havaalanı, otoyollar ve köprüler de dahil olmak üzere kritik altyapıların zarar görmesi yardım faaliyetlerini yavaşlatıyor.
Ölü sayısı 1600″e ulaştı

2021 yılında darbe ile kontrolü ele geçiren Myanmar”daki askeri yönetim, en az 1644 kişinin öldüğünü, 3 bin 400 kişinin de yaralandığını duyurdu. Etkin tıbbi müdahale için tüm askeri ve sivil hastaneler ile sağlık çalışanlarının koordineli ve verimli bir şekilde birlikte çalışması çağrısında bulunuldu.
Ölü sayısı 10 bini aşabilir
ABD Jeoloji Servisi”nin tahminlerine göre Myanmar”daki ölü sayısının 10 bini aşabileceği düşünülüyor.

Komşu Tayland”ı da sarsan deprem, ülkedeki bir gökdeleni yıkarken 17 kişinin ölümüne yol açtı. En az 78 kişi de enkaz altında kaldı.
“Yardımlar yetersiz, kurtarma görevlisi yok”
Eski adı Bruma olan Myanmar”daki deprem iç çatışmaların arttığı, askeri cuntanın hüküm sürdüğü bir dönemde yaşandı. 2021″den bu yana devam eden çatışmalar, tarıma dayalı ülke ekonomisini olumsuz etkiledi, 3,5 milyondan fazla insanı yerinden etti.
Depremle birlikte askeri cunta, iki hafta boyunca cunta karşıtı tüm saldırgan askeri eylemlerin durdurulacağını NUG, direniş güçleri, müttefik örgütler ve sivil toplum gruplarıyla birlikte kurtarma operasyonlarının yürütüleceğini duyurdu.

Öte yandan Myanmar halkı hükümet yardımının yetersiz olduğunu ve insanların kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kaldığını söylüyor. Sagaing kasabasından Han Zin, bölgede birçok binanın yerle bir olduğunu, depremden bu yana bölgede elektrik olmadığını ve içme suyunun da tükendiğini aktardı.
Enkazlara müdahale eden arama kurtarma ekipleri, bölgedeki çalışmaların yeterli ekipmana sahip olmayan küçük, kendi kendine örgütlenmiş yerel gruplar tarafından yürütüldüğünü söyledi. Mandalay”da enkaz altında sıkışan çok sayıda insanın ancak ağır makineler ve insani yardım görevlisi ile çıkarılabileceği de belirtiliyor.
Komşular yardıma koştu
Komşular Myanmar halkına yardıma koşarken, yardımlara Hindistan, Çin ve Tayland ile Malezya, Singapur ve Rusya öncülük etti.
Hindistan”dan kalkan askeri uçaklar Myanmar”a çok sayıda uçuş gerçekleştirerek yardım malzemesi ve arama kurtarma personeli taşıdı. Hindistan ordusunun Mandalay”da bir sahra hastanesi kurulmasına yardım edeceği ve malzeme taşıyan iki donanma gemisinin de Myanmar”a doğru yola çıktığı öğrenildi.
Çin ise güneybatısındaki Yunnan eyaletinden kara yoluyla gelen bir ekip de dahil olmak üzere çok sayıda Çinli kurtarma ekibinin bölgeye ulaştığını açıkladı.
Myanmar devlet medyası, Singapur”dan gelen 78 kişilik bir ekibin kurtarma köpekleriyle birlikte Mandalay”da faaliyet gösterdiğini bildirdi.

Source: Dünya Gazetesi


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Terörsüz Türkiye hedefine ülkemiz ulaşacaktır

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıklamaları şu şekilde:“Bayramın birliğimize, kardeşliğimize katkılar sunmasını diliyorum. Milli birliğimizi beraberliğimizi pekiştirmesini diliyorum. Dünyada barışa vesile olmasını diliyorum. Tabi ülkemiz huzur içinde bayramı karşılarken kalbimiz buruk yine. Gazze’de yaşanan insanlık dışı hadiseler, bu şartlarda bayramı karşılıyor olmaları hepimizi derinden üzüyor. Onlar için dua ediyoruz. Tüm gönlümüzle dualarımızı iletiyoruz. Bayramın Gazze’nin huzura kavuşmasına vesile olmasını diliyoruz. Her zaman Filistin davasının yanında olduk.Bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Filistin kurtuluncaya kadar çabamızı devam ettireceğiz.‘SURİYELİLERİN DE BAYRAMINI TEBRİK EDİYORUZ’Suriye ilk defa diktatörlükten sonra farklı bir bayrama uyandı. Bizim Suriyelilerin de bayramını tebrik ediyoruz. Bir an önce istikrarının güçlenmesini, yeniden imar edilmesini ve insanların bir daha geçmişteki zulümle karşılaşmamasını temenni ediyoruz.Bayram gününde şehitlerimize rahmet diliyorum. Bu güzel zamanları herkesin huzurlu bir şekilde geçirmesini diliyorum.‘ÜLKEMİZİ KUTUPLAŞTIRMAYA ÇALIŞAN HER TÜRLÜ GAYRETİN KARŞISINDA OLACAĞIZ’Şunu da ifade etmek istiyorum. Ülkemizi karıştırmaya çalışan, insanlarımızı kutuplaştırmaya çalışan her türlü gayretin karşısında olacağımızı, hangi görüşten olursak olalım, hangi bölgeden etkin kimlikten olursak olalım şunu unutmamamız lazım. Hepimiz bu ülkenin vatandaşlarıyız tarihimiz bir olduğu gibi geleceğimiz de bir. Dünyanın zorlu bir döneminden geçiyoruz, savaşlar, ekonomik şartlar bütün bu şartlar içinde milli birliğimizi kardeşliğimizi pekiştirmemiz gerekiyor.‘İNŞALLAH TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNE ÜLKEMİZ ULAŞACAKTIRTerörsüz Türkiye hedefinin çok değerli olduğunu vurgulamak istiyorum. Terörün olmadığı, demokrasinin güçlü bir şekilde devam ettiği Türkiye hepimizin geleceği adına son derece kıymetli. İnşallah terörsüz Türkiye hedefine ülkemiz ulaşacaktır, buna yürekten inanıyoruz.Türkiye birliğini pekiştirdikçe, gücünü artırdıkça dünyadaki tüm mazlumlara daha fazla sahip çıkacaktır. Tekrar tüm milletimizin bayramını tebrik ediyorum.”

Source: Gazetevatan.com


Başkan Erdoğan, Çamlıca Camisi’nde konuştu: “Rabbim, Siyonist İsrail”i kahru perişan eylesin”

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar Kısıklı”daki konutundan çıkarak bayram namazı için Çamlıca Camisi”ne geldi. Burada bayram namazını kılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, namazın ardından cemaate seslendi. Erdoğan, “Diyanet İşleri Başkanımız, gerek eda ettikleri hutbede, gerekse duada bütün söylenmesi gerekenleri söylemiş bulunuyor. Rabb”im, okuduğu ayeti kerimeyle de tüm müminlerin birliğine, beraberliğine inşallah vesile eylesin. Bu birlikten, beraberlikten bizleri ayırmasın. Ramazan Bayramı”nı, içinde bin aydan daha hayırlı olan Leyle-i Kadr-i hep beraber yaşadık. Ve bu yıl da yine muhteşem, muazzam bir Ramazan-ı Şerif”i yaşadık. Bu Ramazan aylarını yaşamayı bizlere nasip eylesin. Bizi birbirimizden ayırmasın. Tabii bütün bunlarla beraber Filistin”de yaşananları görüyoruz, biliyoruz. Ve siyonist İsrail”i rabbim Kahhar ismi şerifi hürmetine kahru perişan eylesin. Ve hep birlikte inşallah oradaki yaşananları görerek kendi içimizde bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, rabbim bu birliğimizi daim eylesin. Tekrar bayramınız tebrik ediyorum. Şehitlerimize Rabb”im rahmet eylesin. Gazilerimize şifalar nasip eylesin” dedi.

Source: Muhammed Uzun


Suriye’de yeni geçici kabine belli oldu

Yeni Suriye hükümeti Cumhurbaşkanı Colani (Ahmet el Şara) tarafından açıklandı. 22 kişiden oluşan kabinede Şara, Cumhurbaşkanı ve başbakanlık görevlerini üstlenirken mevcut geçici hükümetten Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Qasra görevlerini korudu. Kabinede Kürt, Dürzi, Alevi ve Hıristiyan toplumlarının temsilcilerine yer verilmemesi bu kesimlerden Şam yönetimine tepkiyi arttırdı. Ülkede ikinci etnik grubu oluşturan Kürtleri temsil eden PYD ve ENKS, açıklanan kabineye tepki göstererek, Şam’ı boykotu tartışmaya başladı.

“Profesyonel ve güçlü bir ordu kuracağız”

Şam’da geçici yönetimin açıklayacağı yeni Şam hükümetinin ilanı gün içinde iki defa ertelendi. Gece saat 23.00’den sonra Şam’daki Halk Sarayı’nda düzenlenen kapsamlı bir törle kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Ahmet el Şara, yeni Suriye hükümetinin kuruluşunu duyurdu. Konuşmasına, “Yeni bir dönemin doğuşuna tanıklık ediyoruz” diyerek başlayan Şara,”Bugün yeni hükümetin kurulması, ortak irademizin bir göstergesi olup, yeni bir devlet inşa etme kararlılığımızın ilanıdır” dedi.

Şara”nın konuşmasında öne çıkan satır başları şöyle:

Eğitim ve Sağlık: Bu hükümet, eğitim ve sağlık alanlarında yeni ufuklar açmaya çalışacak ve yolsuzluğun kurumlarımıza sızmasına asla izin vermeyecektir.

Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Geleceği birlikte inşa etmek için adım adım yanınızda olacağım. Devlet kurumlarını şeffaflık ve hesap verebilirlik temelinde yeniden yapılandıracağız.

İnsan Kaynakları ve Beyin Göçü: Gelecek planımız, insan kaynaklarının korunması ve geliştirilmesine dayanacaktır. Yurtdışındaki Suriyeli yetenekleri ülkemize çekmek için çalışacağız.

Enerji ve Tarım: Enerji sektörünü reforme ederek sürdürülebilirliği sağlayacak ve elektriği kesintisiz hale getireceğiz. Çiftçilerimizi destekleyerek üretimi güvence altına alacak ve gıda güvenliğini koruyacağız.

Sanayi, Yatırım ve Para Politikası: Sanayi sektörünü güçlendirecek, yerli üretimi koruyacak ve tüm sektörlerde yatırım için teşvik edici bir ortam oluşturacağız. Para birimimizi güçlendirmek ve manipülasyonu önlemek amacıyla mali reformları hayata geçireceğiz.

Gençlik ve Spor Bakanlığı: Gençliğin rolüne olan inancımız doğrultusunda, spor ve gençlik işlerinden sorumlu özel bir bakanlık kurduk.

Acil Durum ve Afet Yönetimi Bakanlığı: Bu zorlu dönemde, halkımızın karşılaşabileceği her türlü olayla başa çıkmak için çabalarımızı iki katına çıkaracağız. Bu nedenle, her türlü kriz ve felakete karşı hızlı ve etkili bir müdahale sistemi oluşturmak amacıyla Acil Durum ve Afet Bakanlığı’nı kurduk.

Teknoloji ve Yapay Zekâ: Teknolojik gelişmeleri, yapay zeka projelerini ve dijital dönüşümü yakından takip edeceğiz. Bu hedefe ulaşmak için gerekli altyapıyı inşa edecek, uzmanları ve araştırma merkezlerini teşvik ederek dijital pazarın gelişmesini sağlayacağız.

Profesyonel ve Güçlü Bir Ordu: Suriye’nin egemenliği ve güvenliği için her türlü fedakârlığı yapacak, profesyonel bir ulusal ordu inşa edeceğiz.

Dış Politika ve İstikrar: Dış ilişkilerde istikrarı sağlayarak, Suriye ve dostları için sürdürülebilir çıkarları güvence altına alacağız.

Değişim ve Gelecek Vizyonu: Bu hükümet, değişim ve kalkınma hükümetidir. Halkın umutlarını ve beklentilerini omuzlarında taşıyan bir hükümettir. Biliyoruz ki, samimi ve özverili çalışma ile tüm halkımızın işbirliği, bu hedefleri gerçekleştirmenin anahtarı olacaktır.

Zorluklara Karşı Kararlılık: Zor bir dönemde yolculuğumuza başladık, ancak tüm zorlukları aşacak irade ve azme sahibiz. Hükümet ve halk olarak birlikte güçlü ve refah içinde bir vatan inşa edeceğiz. Birliğimiz, gücümüzü yansıtacak ve tüm engellere rağmen elde ettiğimiz ilerlemeleri kutlayacağız.

Birlik ve Gelecek Vizyonu: Hep birlikte el ele verelim ve hak ettiğimiz Suriye’yi inşa edelim. Suriye her zaman Arap dünyasının kalbi ve aydınlık yüzü olmaya devam edecektir. Destekleriniz ve güveniniz için teşekkür ediyorum. Bu büyük vatana hizmet etmeye her zaman hazırız.

Kabinede bir Kürt isme de yer verildi

Kabinede Yükseköğretim Bakanı olarak görev alan Mervan El-Halebi’nin Kürt olduğu ve Esad rejimi döneminde de kabinede yer aldığı belirtildi. Suriye’de Araplardan sonra ikinci büyük topluluk olan Kürtlere Kabinede siyasi olarak temsil hakkı verilmemesi Kuzeydoğu Suriye’de tepki ile karşılandı.

Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmet el Şara ile DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin, DSG”nin Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda 8 maddeden oluşan anlaşmayı imzalamaları sonrası yeni hükümet kabinesinde Kürtlere de yer verileceği beklentisi yaratmıştı.

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve diğer Kürt siyasi partileri, yeni kabinede Kürtlere yer verilmemesi halinde Şam yönetimini boykot edeceklerini açıklamışlardı. Yeni kabinenin açıklanması başta Kürtler olmak üzere ülkede yaşayan diğer etnik gruplar arasında hayal kırıklığı yaratırken Kürtler, Şam yönetimine yönelik nasıl bir boykot kararını tartışmaya başladı.

Dün Kürt medyasına açıklama yapan ENKS Yerel Meclisler Başkanı Neşet Zaza, yeni hükümet ile herhangi bir temaslarının olmadığını vurgulayarak, “Suriye’deki Kürt halkı, ülkenin en büyük ikinci oluşumudur. Ancak yeni hükümette yer almayacağız, çünkü halkımızın hakları resmi olarak tanınmıyor ve yeni anayasa da bunu garanti altına almıyor” diye konuşmuştu.

Suriye”nin yeni hükümetinde yer alan bakanlar şu isimlerden oluştu:

Dışişleri Bakanı: Es”ad Şeybani

Savunma Bakanı: Marhaf Ebu Kasra

İçişleri Bakanı: Enes Hattab

Adalet Bakanı: Mazhar el-Veys

Vakıflar Bakanı: Muhammed Ebu”l-Hayr Şükri

Yükseköğretim Bakanı: Mervan el-Halebi

Sosyal İşler Bakanı: Hind Kabavat

Enerji Bakanı: Muhammed el-Beşir

Maliye Bakanı: Muhammed Yesr Birniye

Ekonomi Bakanı: Muhammed Nidal eş-Şiar

Sağlık Bakanı: Musab Nizal el-Ali

KAYNAK: T24 – NAMIK DURUKAN

Source: emre_aktifhaber


Edirne”deki “hudut kartalları” sınırda bayramlaştı

Edirne”de Yunanistan sınırında görev yapan Mehmetçikler, bayram sevincini silah arkadaşlarıyla yaşadı.

Uzunköprü”nün Saçlımüsellim köyünde sınıra yakın noktada yer alan Saçlımüsellim Hudut Karakolu”nda vatan savunması yapan askerler, 7 gün 24 saat gözünü kırpmadan nöbet tutuyor.

Askerler, ASELSAN tarafından milli ve yerli imkanlarla üretilen Taktik Tekerlekli Zırhlı Keşif Aracı (HIZIR) ile keşif ve gözetleme faaliyetleri de yapıyor.

Mehmetçikler ailelerinden uzakta bayram sevinci yaşadı

Sınırda görevini başarıyla yapan “hudut kartalları”, ailelerinden uzakta bayram sevinci yaşadı.

Ramazan Bayramı”nı komutanları ve silah arkadaşlarıyla geçiren askerler, Bölük Komutanı Piyade Üsteğmen Yasin Soysal komutasında bir araya gelerek bayramlaştı.

Soysal, karakol bahçesinde düzenlenen bayramlaşma töreninde askerlerin bayramını kutladı. Askerlere daha sonra şeker ve kolonya ikram edildi.

Daha sonra komutanlar kulede nöbet tutan Mehmetçik”i ziyaret ederek bayramını kutladı, telefonla ailesiyle görüştürdü.

Antalya”da yaşayan babası Necati Bambul ile görüşen asker Muhammed Selim Bambul, ailesinin bayramını kutladı.

Ailesine görev başında bayrama girdiğini belirten Bambul, “Arkadaşlarım ve komutanlarımla birlik, beraberlik ve huzur içerisinde bayram kutlamaktayız. Hepiniz Allah”a emanet olun. Bayramımız mübarek olsun.” dedi.

Askerlerden Mert Çıbık da bayrama kavuşmanın huzurunu yaşadıklarını ifade etti.

Silah arkadaşları ve komutanlarıyla bayramı karşıladıklarını dile getiren Çıbık, “Başta şehit ve gazi aileleri olmak üzere ailemin ve asil Türk milletinin Ramazan Bayramı mübarek olsun. Burada komutanlarımız ve arkadaşlarımızla bayram kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


AB-ABD”nin istediği Rusya”dan, ABD-Rusya”nın İstediği AB”ye

Avrupa medyas�nda, ABD”nin kendilerini terk etmesi ve daha ziyade Rusya”ya kazand�ran bir konum almas� i�leniyor. Trump a�a��land�k�a a�a��lan�yor, att��� hemen her ad�m Putin”e hizmetle tavsif ve alay ediliyor. Evet, Trump”�n g�rmek istedi�i Avrupa”n�n, Putin”in g�rmek istedi�i Avrupa”ya benzer oldu�u rahatl�kla s�ylenebilir. Elbette ayn� de�il. Fakat benzer.

�mer Ekrem Ke�eci/ Yazar

Trump geldi geleli ald��� kararlarla Avrupa medyas�nda, ABD”nin kendilerini terk etmesi ve daha ziyade Rusya”ya kazand�ran bir konum almas� i�leniyor. Bu y�zden Trump a�a��land�k�a a�a��lan�yor, att��� hemen her ad�m Putin”e hizmetle tavsif ve alay ediliyor. Rusya”ya ekonomik yapt�r�m tehdidi dillendirdi�inde bile, Times Radio”ya kat�lan eski ulusal g�venlik dan��man� John Bolton, bunun “bo� tehdit” oldu�unu ve hi�bir etki olu�turmayaca��n� savundu. As�l derdininse 2009″da Obama Nobel Bar�� �d�l� ald��� i�in, “ben de almal�y�m” tak�nt�s�yla bu �d�l oldu�unu iddia etti.

Son ate�kes g�r��meleri �zerine National Review”dan Jim Geraghty de �unu yazd�: “Rusya”ya kar�� politikam�z t�m havu�lar ve s�f�r sopa; Ukrayna”ya kar�� politikam�zsa t�m sopalar ve s�f�r havu�.” Ona g�re yap�lan teklifse bir ate�kes de�il, Putin”e “tam teslimiyet.”

Trump”la Putin”de ideolojik yak�nl�k

Esasen Trump”�n bir kabine toplant�s�nda “AB, ABD”yi kaz�klamak i�in kuruldu” demesi ve en b�y�k d��man� hep i�erideki d��man olarak tan�mlay�p ideolojik zeminde a��klamas� onun s�z konusu Avrupa olunca durdu�u yeri �nemli �l��de a��kl�yor. Onun i�in hem Avrupa ile ABD aras�ndaki ili�kinin y�r�d��� sistem hem de Avrupa”daki mevcut h�k�metlerin tamam�na yak�n�, Rusya”dan daha ciddi bir problem. Kendi halk�n� ifsat etti�ini d���nd��� anlay��lar�n temsilcileri veya mensuplar� olmalar� hasebiyle onlar�n g��l� kalmas� ve s�zlerinin ge�mesinin Amerika”y� i�eriden ��r�ten, de�erlerini yozla�t�ran ve menfaatine m�nafibir hatt-� hareketi daha do�ru telakki eden insanlar�n �lkeye y�n vermelerine yol a�ma tehdidi te�kil ettiklerine inan�yor. Ukrayna sava��n�n ba��ndan beri en ba�ta Biden y�netimini su�lamas� da bu anlay��tan m�tevellit. Dolay�s�yla Biden ve politikas�yla beraber olan Avrupal�lar� da Ruslardan ziyade sorumlu tuttu�u a�ik�r.

Haliyle ���nc� cihan harbinin e�i�ine getirmekle su�lad��� zihniyete mensup g�rd��� Avrupa”daki y�netimler yerine daha muhafazak�r idareler istiyor. Geldi�inden beri �zellikle Elon Musk”�n bu ba�lamda �ngiltere”den ba�lay�p Almanya ve hatta Romanya”ya kadar uzanan gayreti mevcut. T�m de�i�im istedi�i �lkelerde, destekledikleri siyaset�iler, ayn� zamanda Ukrayna meselesinde Avrupa”n�n tutumunu ele�tiren ve Trump”a daha yak�n duran kimseler. Binaenaleyh Putin”in durdu�u yere de daha yak�n kimseler. Dolay�s�yla Trump”�n g�rmek istedi�i Avrupa”n�n, Putin”in g�rmek istedi�i Avrupa”ya benzer oldu�u rahatl�kla s�ylenebilir. Elbette ayn� de�il. Fakat benzer.

20 Mart”ta New York Times”ta ��kan bir analizde, Ruslar�n Trump”�n ger�ekten Rusya”ya bask� yapmayaca��n� ve Avrupa”ya yeniden g�venmeyece�ini d���nd�kleri nakledildi. Bu d���nce sadece Trump”�n �imdiye kadarki politikas�ndan de�il, ayn� zamanda ve daha da �nemlisi yukar�da h�lasa edilen fikirlerdeki mutabakattan inta� ediyor.

Alexander Dugin: �deolojik yak�nl���n i�leyicisi?

D���ncelerdeki benzerlik meselesini ele al�nca temas etmemiz gereken bir isim mevcut. 19 �ubat”taki Times”ta, “Washington”daki G�r��leri �ekillendiren Rus �deolog” serlevhal� pek enteresan bir yaz� yaz�ld�. Bahsedilen ki�i Alexander Dugin”di. Bir�ok vesileyle T�rkiye”deki haber ve analizlere de konu olan Dugin”in ABD”deki muhafazak�rlara uzanmak i�in y�llard�r �aba g�sterdi�i belirtiliyor. K�resel d�zenin gelece�inden g��men meselesine kadar pek �ok g�r���n�n ABD”li �st d�zey yetkililerin ifadelerine yans�mas� dikkat �ekiyor.

JD Vance M�nih”te Avrupal�lar� tenkit ettikten sonra Dugin Rus devlet medyas�na �u c�mleyi kurmu�tu: “�imdi[ABD”de]her �ey de�i�ti; ideoloji de�i�ti ve (Trump”�n) ideolojisi dikkat �ekici bi�imde bizimkiyle uyumlu.”

Ayr�ca Dugin”in kitaplar� ve makalelerinin de Amerikan sa��nda giderek pop�larite kazand��� belirtiliyor. Yak�nlardaki bir makalesinde, “liberalizm ile Bat�l� politik modernitenin ikiz hastal�klar” oldu�unu ifade etmi� ve Trump”�n “woke” k�lt�r�n�n bo�ucu dokuna�lar� ile sava��n� methetmi�ti. Dahas� o, “Putin Rusya”s�n�n yeni B�y�k Amerika i�in bir rol model” olabilece�inden dem vuruyordu.

Dugin”in Trump�� b�y�k hayranlar�ndan birisi Jack Posobiecolup ABD Savunma Bakan� Pete Hegseth taraf�ndan �ubat ay�nda Avrupa gezisine �zel davet alm��t�. Posobiec, ABD Hazine Bakan� Scott Bessent ile Ukrayna”ya da gitti. Posobiec, Dugin”in 1997 tarihli ve bir d�nem Rus Genelkurmay Akademisi”nde okutuldu�u kaydedilen “Jeopoliti�in Temelleri” adl� eserinin reklam�n� sosyal medyadan takip�ilerine yapmas�yla biliniyor. Kitapta Rusya”n�n, Sovyetlerin ��k��� sonras� n�fuzunu ittifaklar ve ilhaklar yoluyla ikame etmesi ve ABD”deki izolasyonist e�ilimleri Kremlin”in �zel servisleri arac�l���yla desteklemesi �a�r�s� bulunuyor.

Dugin 2018″de Trump”�n ilk ba�kanl��� s�ras�ndaki ba� stratejist ve ideologlar�ndan Steve Bannon”la da g�r��m��t�. Haber edildi�ine g�re Bannon, Dugin”i ultra muhafazak�r de�erler �zerine kurulu bir Rus-Bat� ittihad�na te�vik etmi�ti. Dugin”le ge�en y�l Trump”�n medyadaki en me�hur destek�ilerinden Tucker Carlson da bir araya gelmi�ti.

Almanya”daki se�im d�neminde hem Dugin hem Elon Musk”�n kat”i bi�imde a��r� sa�c� AfD”yi desteklemeleri de calib-i dikkattir. Se�im �ncesi Dugin X”te �unu yazm��t�: “AfD”ye oy verin yoksa Almanya”y� bir kez daha i�gal edece�iz ve onu Rusya ile ABD aras�nda payla�aca��z.”

Uzun y�llard�r Ukrayna”n�n tamamen Rusya”ya ilhak�n� savundu�u, kar�� ��kan Ukraynal�lar�n katledilmesini istedi�i de bir ger�ek. Muhtemelen bu sebeple 2022″de tek k�z� ara� bombalama hadisesiyle ortadan kald�r�lm��t�. Sald�r�y� Ukraynal�lar�n ger�ekle�tirdi�i ��phesi mevcut.

Dugin”in direkt mevcut ABD y�netimini etkiledi�ini y�zde 100 olarak s�yleyemeyiz. Ancak t�m bu bilgilere bakt���m�zda, Putin-Trump ili�kisinde g�z �n�ne almaya de�er birisi olarak kar��m�za ��k�yor.

G�� fakt�r�

��te Avrupa”daki h�k�metlerden ziyade Rus y�netiminde kar��l���n� bulan ideolojik mevzubahis yak�nl���n, bir de Ruslar taraf�ndan etkili bir siyasetle kullan�ld��� belirtiliyor. Carnegie Rusya Avrasya Merkezi Direkt�r� olan Alexander Gabuev, Ruslar�n Trump”� “�ok, �ok, �ok iyi okuduklar�n�” belirtip �unu ifade etti: “Zay�f noktalar nerede biliyorlar, egosuna nas�l hitap edeceklerini biliyorlar. Bana g�re �u an Rus tak�m� kazan�yor.”

�te yandan Financial Times”a Bill Clinton”�n Nato el�isi olan Robert E. Hunter”�n yazd�klar� da ilgin�ti, ki haftal�k The Week dergisi de hususen al�nt�lad�. Hunter”a g�re Trump”�n Putin”le irtibat kurmas� bir hediye falan de�il, Rusya”n�n “ka��n�lmaz �ekilde yeniden b�y�k bir g�� olaca��ndan” kaynakl�d�r. Hunter, kendisi Nato”da �al���rken, Rusya”n�n gelecekteki ka��n�lmaz g�c�n� ink�r etmeyen herkesin de bunu anlad���n� belirtti. Yani Trump”�n hareketlerinin fikr� saikten ziyade mecbur� vaziyetten tevell�t etti�ini savundu�u belirtilebilir. Buna mukabil Rusya”y� �talya”dan bile k���k ve ancak 11. s�rada oldu�u belirtilen ekonomisiyle �ncelikli tehdit falan g�rmedi�ini, hele ki sahada y�llard�r ya�ad��� zorluk ve bir�ok ba�ar�s�zl�ktan dolay� zaten asla g�rmemesi gerekti�ini m�dafaa eden bir�ok etkili ve yetkili Avrupal� da mevcut. Daha 18 Mart”ta Obama y�netiminden Jim Townsend Times Radio yay�n�nda, Putin”in zay�f noktas�n�n ekonomi oldu�unu ve Trump”�n burada kullanabilece�i kartlar bulundu�unu savundu. K�sacas� bu konuda eski ve Demokrat Amerikan ba�kanlar�n�n ekibindeki isimler aras�nda dahi belli derecede bir d���nce karma�as� bulunuyor. Ancak Trump”la Putin”in ideolojik yak�nl��� noktas� �ok da tart��maya a��k de�il.

Times Radio”ya ayn� 18 Mart”ta konu�an tarih�i Mark Galeottide Trump”�n politikas�yla al�kal� enteresan ifadeler kulland�. Galeotti”ye g�re; Trump”�n Xi, Putin ve Erdo�an gibi “g��l� adamlara” ve “otoriter liderlere” hayranl��� var. D�nyay� da neredeyse XIX. y�zy�ldaym�� gibi g�r�yor; yani bir avu� �lke ger�ekten �nem arz ediyor, geri kalanlara ise ne yapmalar� gerekti�i s�ylenecek. Tart���l�r yanlar� mevcutsa da Trump”�n Kanada, Gr�nland, Gazze gibi meselelerdeki tavr� bu yoruma uygun d���yor.

Bask�lar�n Avrupal� �lkeler i�erisinde �e�itli de�i�ikliklere gitmeleri a��s�ndan yans�malar� da oluyor. �zellikle �ngiltere”de Starmer”�n Trump”� memnun edebilmek i�in �lke i�inde att��� ad�mlar bir bakan�n�n istifas�na ve parti i�inde onlarca milletvekilinin itiraz�na kadar yol a�t�. Ancak bunun, Putin”le Trump”�n H�ristiyanl�k vurgulu birbirine benzer muhafazak�r zeminlerinden birine Avrupa”y� tam olarak kayd�rmas� kolay g�r�nm�yor. Belki �srail ter�r devleti hi� bulunmasayd� bu b�y�k �l��de ger�ekle�ebilirdi. Ancak h�lihaz�rda Avrupa”da bu e�ilimler, uzun y�llard�r konu�uldu�u gibi, y�kseli� temay�l� g�sterseler de, yine ge�en uzun y�llardan anla��ld��� �zere, ciddi ekseriyet te�kil edecek bir hitap kitlesi bulam�yorlar ve nice yorumcu y�kseldiklerini zannederken �e�itli yerlerdeki yenilgilerine �ahit olup afall�yorlar.

A��r� bask�c� ve zalim anlay��lar bu partilerde en net yans�malar�n� buldu�u i�in Trump taraf�n�n tam m�n�s�yla �ekillendirme yapmas� pek m�mk�n g�r�nm�yor. �stelik Rusya �zelinde bir�ok Avrupal� �lkenin tarihten g�n�m�ze uzanan yo�un bir husumeti mevcut ve Putin d�neminin de bunu beslemeye devam etti�i a�ik�r. Dolay�s�yla Trump”la Putin”in Avrupa”da ciddi d�n���m ger�ekle�tirmesi hayli zor. Fakat Avrupa”n�n, ABD”yle m��terek bask� yap�p Rusya”da nisb� de�i�im tahayy�l ederken, o nisb� de�i�im ihtimaliyle daha ziyade kendisinin y�zle�meye ba�lad��� bir ger�ek. Bug�nk� y�neticileri en az�ndan biraz ak�ll� ve etkili politikalar tatbik edemezlerse, k�sm� d�n���mle y�zle�meleri de gayet muhtemel.

Source:


AP milletvekilinden İmamoğlu”na destek mesajı

CHPnin, İBB Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlunun tutukluluğunu protesto etmek ve erken seçim çağrısında bulunmak için dün Maltepe’de gerçekleştirdiği İmamoğluna Özgürlük Mitinginin yankıları sürüyor.Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Dario Nardella, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda mitinge katıldığını duyurdu. Nardella, açıklamasında, “İmamoğlu’nun yanındayız, Türkiye’de demokrasinin yanındayız! Bugün İstanbul’da Özgür Özel’e teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı. We stand with @imamoglu_int we stand for democracy in #Turkey ! Thank you @eurodeputatipd @eczozgurozel today in #İstanbul pic.twitter.com/RX1nubQXfE— Dario Nardella (@DarioNardella) March 29, 2025CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısıyla yüz binlerce yurttaşın katıldığı mitingde, İmamoğlu’nun serbest bırakılması talebi ve demokratik hakların korunmasına yönelik güçlü mesajlar verildi. Avrupa’dan gelen destek mesajları, mitingin uluslararası kamuoyunda da geniş yankı uyandırdığını gösterdi.

Source: Dış Haberler Servisi


Erdoğan”dan “İBB”li bayram mesajı: “Her İstanbullunun geleceğini çalanlardan hesap sorma hakkı var”

AKPli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.Erdoğanın mesajında, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlunun da olduğu çok sayıda ismin tutuklandığı İBBye yönelik operasyonlarla ilgili sözleri dikkat çekti. İSTANBULA EN BÜYÜK İHANETEmniyet ve yargı güçlerimiz tarafından son dönemde yapılan operasyonlar, belediyelerden kaynaklanan gecikmelerin sebebini daha iyi anlamamıza vesile olmuştur. Altyapısı ve üstyapısıyla İstanbula hizmet için tahsis edilen kaynakların şahsi ikbal hırsları ve kişisel ticari çıkarlar uğruna yağmalanması, bu şehrin halkına yapılmış en büyük ihanettir. Elbette her İstanbullunun kendisinin ve evlatlarının geleceğini, hayatını, güvenliğini, huzurunu çalanlardan hesap sorma hakkı vardır. Batı ülkelerinde ortaya çıktığında Demokrasinin, hukuk devletinin, ahlaklı siyasetin ve ilkeli yönetimin gereği olarak alkışlanan yargı süreçlerinin, ülkemizde politize edilerek sulandırılmasına kimse itibar etmemelidir.YARGI SÜRECİNDE ORTAYA ÇIKACAK YENİ GELİŞMELER…Mesajında, Yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerini örtmek için, kamu güvenliğini ve ekonomimizi hedef alacak kadar şuurunu kaybedenleri, Türkiyeyi çökertirsek, iktidarı da çökertmiş oluruz. anlayışıyla hareket edenleri, aziz milletimizin ferasetine havale ediyoruz diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı sürecinde ortaya çıkacak yeni gelişmeleri de dikkate alarak, bu hususta gerçekçi, adil ve vicdanlı bir tavırla hayatına ve şehrine sahip çıkacak her bir İstanbullu kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanı ve hükümet olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda ülkemizi her alanda hak ettiği seviyelere çıkarmak için kararlılıkla çalışmayı ve mücadele etmeyi sürdüreceğiz ifadelerini kullandı. YOL HARİTAMIZA UYGUN ŞEKİLDE YÜRÜYORUZTerörsüz Türkiye adı altında yürütülen sürece de değinen Erdoğan, Aynı şekilde, Terörsüz Türkiye hedefimiz doğrultusunda başlattığımız çalışmaları, yol haritamıza uygun şekilde sürdürüyoruz. Devletimiz, çağrı yapılmasını sağlayarak üzerine düşeni yapmıştır. Şimdi sıra, örgütün çağrıya amasız fakatsız uymasına gelmiştir. Bu konuda da sınırsız bir vakte ve tahammüle sahip değiliz. Daha fazla oyalanılmadan, örgütün kendini feshetmesini ve silahlarını tamamen bırakmasını bekliyoruz. Küresel, bölgesel ve iç dinamiklerimiz bize, böyle bir sürecin başarıyla neticelenmesine, hiç olmadığı kadar uygun bir zemin sunmaktadır. Bunu hep birlikte başardığımızda, ülkemizi 40 yıllık kanlı ve zorlu bir musibetten, inşallah tamamen kurtarmış olacağız ifadelerini kullandı.

Source: Haber Merkezi


İngiltere neden Türkiye”deki protestolara sessiz kaldı?

İngiltere’nin Türkiye”deki protestolar karşısındaki sessizliği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel”in sitemleriyle yeniden gündemde. Özel, İngiltere’nin suskun tavrını “terk edilmişlik” olarak tanımladı. Fakat mesele basit bir destek eksikliği değil; çok katmanlı bir stratejik hesap.

Öncelikle İngiltere, Türkiye’nin savunma sanayiindeki başarısını göz ardı edemez. Türkiye, NATO içinde Rusya ile dengeli ilişki yürütebilen tek ülke ve savunma gücüyle Avrupa’nın doğu kanadını ciddi anlamda koruyor.

Özellikle Bayraktar TB2 gibi insansız hava araçlarıyla uluslararası alanda önemli bir prestij elde eden Türkiye, bölgesel güvenlik açısından vazgeçilmez bir aktör konumunda. Londra”nın bu durumun farkında olması, Ankara’yla ilişkilerini hassas bir dengede tutmasını zorunlu kılıyor.

İngiltere, NATO müttefiki olarak Ankara’yla çatışmak yerine, ekonomik ve askeri açıdan işbirliği yapmayı tercih ediyor.

ABD-İngiltere ilişkileri ise giderek daha karmaşık bir hâl alıyor. ABD, Rusya-Ukrayna krizinde kendi çıkarları doğrultusunda Kiev’in taviz vermesine sıcak bakarken, İngiltere aksine bölgeye asker göndermeyi planlayarak daha aktif bir strateji izliyor. Bu görüş ayrılığı İngiltere’yi uluslararası arenada yalnızlaştırıyor ve Türkiye gibi kritik müttefikleriyle olan ilişkilerini daha hassas yürütmesine neden oluyor.

TEMEL FAKTÖR ABD İLE YAŞANAN ÇATIŞMA

İngiltere Başbakanı Keir Starmer”ın, Ukrayna’da gönüllüler koalisyonu oluşturarak Rusya’ya karşı daha sert ve proaktif bir duruş benimsemesi, ABD ile arasındaki diplomatik uçurumu derinleştiriyor. Bu stratejik anlaşmazlıklar, İngiltere’nin Türkiye gibi önemli bölgesel ortaklarla ilişkilerini koruma ihtiyacını artırıyor.

Ticaret savaşları da İngiltere’nin elini kolunu bağlıyor. ABD Başkanı Trump’ın yüzde 25″lik otomobil ithalat vergisi tehdidi, İngiliz ekonomisine ağır zarar verebilir. İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves, ticaret savaşlarının İngiltere’nin çıkarına olmadığını açıkça dile getirdi ve bu savaşı daha da büyütmemek için dikkatli davranıyor.

Reeves, ekonomik istikrarın korunması gerektiğini, bu tür gerginliklerin İngiliz halkının günlük yaşamını doğrudan etkileyebileceğini belirtiyor. Bu noktada Türkiye ile sağlam ekonomik bağlara sahip olan İngiltere’nin, Ankara’ya yönelik olası bir siyasi gerilimi göze alamaması oldukça doğal.

Gazze krizi de İngiltere’nin sessizliğinin arkasındaki önemli faktörlerden biri. ABD’nin İsrail’i koşulsuz destekleyen politikasıyla Avrupa”nın ateşkes çağrısı arasında ciddi farklar var. İngiltere, Almanya ve Fransa ile birlikte Gazze konusunda ateşkes çağrısı yaparak, Avrupa”nın tutumunu benimsiyor.

İngiltere’nin bu süreçte Avrupa Birliği ülkeleriyle aynı çizgide hareket etmesi, ABD”den farklı bir pozisyona düşmesine neden oluyor. Bu ince denge içerisinde, Londra”nın Türkiye’deki protestolara yönelik açık bir tavır alması beklenemez.

TÜRKİYE-İNGİLTERE İLİŞKİLERİ GÜN GEÇTİKÇE DAHA İYİYE GİDİYOR

Türkiye-İngiltere ticari ilişkilerinin sağlamlığı da unutulmamalı. İngiliz Ticaret Odası Başkanı Chris Gaunt”un ifade ettiği gibi, Türkiye uluslararası yatırımcılar açısından uzun vadeli ve güvenilir bir pazar. İngiliz yatırımcılar için cazip olan bu ortam, ekonomik olarak her iki ülkenin de yararına olan sürdürülebilir ilişkilerin devam etmesi açısından kritik öneme sahip. Bu ekonomik ortaklık, İngiltere’nin Türkiye’ye karşı açık eleştiriler getirmesini sınırlayan önemli faktörlerden biri.

Son olarak, S&P Global”in ekonomik tahminlerinde de görüldüğü gibi, İngiltere’nin ekonomik büyüme hızı ciddi anlamda yavaşlamış durumda. ABD’nin ticari kısıtlamaları, Avrupa’nın zayıf ekonomik performansı ve yükselen enflasyon baskısı İngiliz hükümetini temkinli adımlar atmaya zorluyor. Böyle bir ekonomik iklimde, Türkiye gibi ekonomik ve stratejik bir ortağı rahatsız etmek, Londra açısından son derece mantıksız olacaktır.

Bartu Eken / Haber7

Source: Bartu Eken


Washington pususu!

Plakasız araç, maskeli ajanlar ve kaçırma girişimi gibi gözaltı…
Hayır, bir Hollywood filminden söz etmiyoruz…

Bilakis bahsettiğimiz şey Trump yönetiminin üniversite kampüslerinde İsrail’in Gazze katliamına karşı haykıranları susturma girişiminin bir parçası.

ABD yönetiminin Filistin destekçilerini bu uygulamayla susturmaya gayreti her ne kadar ilk olmasa da Türk vatandaşının apar topar gözaltına alınması sadece Türkiye gündeminde değil, uluslararası gündemde de geniş yankı uyandırdı.

SUÇU KÖŞE YAZISI YAZMAKMIŞ!

Tufts”ta doktora öğrencisi olan Türk vatandaşı Rümeysa Öztürk, Tufts öğrenci gazetesinde yazdığı ve Filistinliler de dahil olmak üzere “tüm insanlar için eşit onur ve insaniyet” çağrısında bulunduğu köşe yazısının ardından tutuklandı.

Öztük’ün avukatı Mahsa Khanbabai, Ramazan ayında oruç tutan Öztürk”ün orucunu açmak için arkadaşlarıyla buluşmaya gittiği sırada maskeli federal ajanlar tarafından gözaltına alındığını söylerken komşuları tutuklamadan önceki iki gün boyunca ajanların plakasız araçlarla dairesini izlerken gördüklerini belirtti.

Dahası Kaliforniya merkezli medya kuruluşu olan Salon’un haberine göre gözaltının perde arkasında Kanarya Misyonu isimli bir örgüt yatıyor.

Zira uluslararası kamuoyunda ciddi tepki gören gözaltı, Kanarya Misyonu adlı İsrail yanlısı bir grubun Öztürk”ü İsrail karşıtı aktivizm iddiasıyla federal makamlara ihbar etmesinden birkaç gün sonra gerçekleşti.

Fakat, Rümeysa Öztürk bu oluşumun ilk kurbanı değil…

Misyonun internet sitesinde ayrıca, Öztürk gibi kampüs protestolarına liderlik ettiği gerekçesiyle ICE tarafından tutuklanan Filistinli aktivist ve Columbia Üniversitesi lisansüstü öğrencisi Mahmud Halil de yer alıyor.

PEKİ BU KANARYA MİSYONU DA NEYİN NESİ?

Filistin yanlısı aktivistleri susturmak, Müslüman öğrencileri ve örgütleri hedef almak için sistematik bir karalama kampanyası yürüten Kanarya Misyonu, sadece ABD üniversitelerindeki öğrenci gruplarını değil, aynı zamanda Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) ve Katar merkezli medya kuruluşu El Cezire gibi kuruluşları da kara listeye alıyor.

Kuzey Amerika”daki üniversite kampüslerinde ve diğer yerlerde ABD, İsrail ve Yahudiler aleyhine her türlü söylemi kendi internet siteleri üzerinden yayımlayarak Müslüman öğrencileri hedef tahtasına oturtan bu grubun etki alanı da hayli geniş…

Kanarya Misyonu listelerinin Amerikan vatandaşlarını sorgulamak ve girişlerini reddetmek için ve İsrail’in Stratejik İşler Bakanlığı ve Şin Bet gibi İsrail istihbarat örgütleri tarafından kullanıldığı da iddialar arasında.

KANARYA MİSYONU’NDAN KARA LİSTE!

Bu oluşum, Yahudiler de dahil olmak üzere İsrail şiddetine karşı çıkanları antisemitik olarak belirleyerek bir “kara liste” oluşturuyor.

İnternet sitesinde yayımlanan ve açık kaynak istihbaratına dayandığı anlaşılan kişi ve kuruluşlarla ilgili profillerin, özel sayılabilecek bilgiler içerdiği görülüyor.

Oluşumun finansal bağları da merak konusu…

Kanarya Misyonu”nun kurucularının kim olduğu hala gizemini korurken, organizasyon internet sitesi aracılığıyla kamuya açık olarak vergiden muaf bağışları da kabul ediyor.

Gazeteci James Bamford , The Nation”da 22 Aralık”ta yayınlanan bir makalede, Kanarya Misyonu”nun İsrail istihbaratı ve Amerikalı finansörlerle, ABD”deki İsrail istihbaratına benzer “son derece gizli” bağlantılarının altını çizdi.

Öte yandan Haaretz gazetesi, 2018 tarihli bir haberinde, Kanarya Misyonu”a, resmi bir internet sitesi veya sözcüsü bulunmayan, sözde kâr amacı gütmeyen Megamot Shalom adlı kuruluş aracılığıyla fon aktarıldığını ortaya koydu.

3 AŞAMALI PSİKOLOJİK SALDIRI!

Kanarya misyonun saldırı taktikleri ise üç ayrı boyutta gerçekleşiyor.

Önce sitede kişisel bilgileri ve fotoğrafları paylaşılan kişi “antisemitizm”, “İsrail karşıtlığı” veya “teröre destek” gibi etiketlerle hedef gösteriliyor.

Ardından Kanarya misyonu profillenen kişilere yönelik hakaret, taciz ve hatta ölüm tehditleri ile devam ediyor.

Ve bu taciz ve sindirme girişimleri sonucunda iftiraya ve suçlamalara maruz kalan kişiler psikolojik baskı altına giriyor.

TEL AVİV’DEN YÖNETİLİYOR!

İsrail politikalarını eleştiren öğrencileri ve profesörleri hedef alan ve ardından da haklarında iftira niteliğinde suçlamalarda bulunan bu organizasyon Tel Aviv’den yönetiliyor.

Öztürk gibi birçok öğrencinin gelecekteki kariyerlerine zarar vermek için tasarlanmış bu suçlamalar bir ilk değil demiştik,

fakat bir son da olamayacak…

Adalet ve vicdan bu dünyada var oldukça Gazze’deki katliama karşı onurlu duruş ve mücadele her türlü baskı ve hedef gösterme girişimlerine rağmen devam edecek…

Çünkü hakikat, dünyanın sonuna kadar cehaletle mücadele edecek!

Fatih Yoncalık / Haber7.com Dış Haberler Editörü

Source: Fatih Yoncal