Şili Devlet Başkanı Boric ile Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ortak basın toplantısı düzenledi
Boric, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier”ı başkent Santiago’daki Devlet Başkanlığı Sarayı La Moneda’nın girişinde törenle karşıladı.
İki lider, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Boric, ABD Başkanı Joe Biden’ın Kanada, Grönland ve Panama ile ilgili son açıklamalarını endişeyle takip ettiklerini belirtti.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa değinen Boric, “Ukrayna”da yaşananlar, son yıllarda Filistin ve İsrail”de yaşananlar da endişe kaynağımızdır. Çatışmanın merkezinden uzak olmamıza rağmen ülke olarak, tek güvencemizin uluslararası hukuka saygı olduğunu ifade etmek isteriz.” şeklinde konuştu.
Boric, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy”in Beyaz Saray”daki görüşmesini hatırlatarak, “Her türlü müzakere süreci, uluslararası hukuka ve çatışmanın taraflarına tam saygı çerçevesinde yürütülmeli. Kalıcı barışa ulaşmanın ve böyle bir işgalin bir daha yaşanmamasını sağlamanın tek yolu budur. Bu bağlamda, olayların doğru şekilde anlatılması ve saldırgan Rusya ile mağdur Ukrayna”nın asla birbirine karıştırılmaması elzemdir.” ifadelerini kullandı.
Şili”ye Ukrayna teşekkürü
Steinmeier ise Şili”de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Şili”nin Ukrayna konusunda savunduğu pozisyon için minnettar olduğumu belirtmek isterim.” dedi.
Avrupa”nın Ukrayna”yı bir bütün halinde desteklediğini vurgulayan Steinmeier, “Çok taraflı dünya düzeninin sorgulandığı bir dönemde, dost ve ortak olarak sadece daha yakın işbirliği yapmak istiyoruz, aynı zamanda bunu yapmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Steinmeier, Avrupa Birliği (AB) ile Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) arasındaki serbest ticaret anlaşmasını desteklediklerini belirtti.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Güney Amerika turu kapsamında Uruguay ve Paraguay”ı da ziyaret etmişti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Türk halkı PKK’nın silah bırakacağına inanıyor mu
Bu konuda yapılmış bir araştırma var. Yusuf Akın’ın Genel Müdürü olduğu Areda-Survey’in 28 Şubat- 3 Mart tarihleri arasında Türkiye genelinde 1220 kişi üzerinde yaptığı araştırma, ilk fikir vermesi açısından önemli.ÜÇ KRİTİK SONUÇAraştırmadan çıkan üç önemli sonuç var.Türk halkı Öcalan’ın çağrısını olumlu buluyor.PKK’nın silah bırakacağına inanmıyor.Sınır ötesi operasyonların devam etmesini istiyor.ÇAĞRI OLUMLUAnkete katılanların yüzde 57.5’i Öcalan’ın çağrısını olumlu bulurken, yüzde 42.5’i ise olumsuz olarak değerlendiriyor.Kamuoyu araştırmasında Öcalan’ın silah bırakma çağrısı hakkındaki görüşleri de sorulmuş. Ankete katılanların yüzde 48.3’ü açıklamanın dikkate alınmasını ve silah bırakmanın esas olmasını istiyor. Yüzde 32.4’lük bir kesim ise PKK’nın zayıflamasından kaynaklanan bir zorunluluk olduğu görüşünde. Yüzde 19.3’lük bir kesim ise gerçek ve samimi bir barış adımı olarak değerlendiriyor.PKK SİLAH BIRAKMAZ DİYENLERAnkete katılanlara, “PKK’nın bu çağrıya uyup silah bırakacağına inanıyor musunuz?” diye sorulmuş. Ankete katılanların yüzde 47.4’ü “Hayır, PKK silah bırakmayacak” yanıtını vermiş. “PKK içindeki farklı grupların tutumuna bağlı olarak değişebilir” diyenlerin oranı yüzde 38 çıkarken, “Evet, PKK silah bırakacak” diyenler yüzde 14.6 gibi küçük bir grubu oluşturuyor.BARIŞ ORTAMINA KATKI SAĞLAR MIÖcalan’ın çağrısı Türkiye’nin barış ortamına katkı sağlar mı? Ankete katılanlara bu da sorulmuş. “Barış ortamına katkı sağlar” diyenlerin oranı yüzde 51.2 çıkarken, “Hayır sağlamaz” diyenlerin oranı yüzde 48.8.SINIR ÖTESİ OPERASYONLAR DEVAM ETSİN MİHalkımız terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak için sınır ötesi operasyonların devam etmesini istiyor. “Sınır ötesi operasyon devam etmeli” diyenlerin oranı yüzde 69.8 olurken, “PKK’nın adımlarına göre karar alınmalı” diyenler yüzde 18.8 çıkıyor. Yüzde 11.3’lük bir kesim ise Türkiye’nin operasyonları durdurması gerektiği görüşünde. PKK SİLAH BIRAKIYOR SORUN SURİYE’DEÖcalan’ın silahların bırakılması ve PKK’nın kongre toplayarak kendini feshetmesi çağrısına Kandil’den olumlu karşılık gelmişti. Kandil’den yapılan açıklamada, “Önder Apo’nun çağrısına uyacağız. Önder Apo’nun istediği şekilde parti kongresini toplamak için hazırız” denilmişti. PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi yönündeki sinyaller giderek güçleniyor.PKK’nın lider kadrosunda yer alan Murat Karasu önceki gün “Önderliğin ortaya koyduğu dönüşümü, PKK’nın feshini, silahlı mücadelenin sonlandırılmasını gerçekleştireceğiz. Bu konuda kimsenin tereddüdü olmasın” diye açıklama yaptı.KONGRE NİSAN AYINDAPKK’nın nisan ayında kongresini toplayarak silah bırakma ve kendini feshetme kararını alması bekleniyor. İki sorun alanı ortaya çıkıyor.ÖCALAN BAŞKANLIK ETMEYECEK1. Kandil’in açıklamasında Öcalan’ın kongreye başkanlık etmesi gibi maksimalist taleplerin ise gerçekleşmesi söz konusu değil. Böyle bir ihtimal tartışma konusu dahi yapılmıyor. Ama Öcalan’ın istediği kararın alınması için kongreye çeşitli yollardan iradesini yansıtması bekleniyor.SURİYE’DEKİ PKK SİLAH BIRAKACAK MI2. Öcalan’ın çağrısının Suriye’deki PKK-YPG yapılanmasını kapsayıp kapsamadığı konusu… Öcalan’ın “Tüm gruplar silah bırakmalı” demesine rağmen, Mazlum Abdi ile DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları silah bırakma çağrısının SDG-PKK-YPG’ye yapılmadığını savunuyorlar. İmralı heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder ise aynı görüşte değil. Önder, “Silahlar devre dışıdır. Bütün herkes için geçerlidir” diyor. Sırrı Süreyya Önder, “Belki Pervin Hanım’la beraber Rojova’a gideceğiz. Sorunlar olabilir. Oradaki makas PKK ile KCK ile örtüşmemiş olabilir. Sorundan bahsediyoruz, çözeceğiz, çözmek zorundayız” dedi.İMRALI’YA GİDECEKLERDEM heyeti sadece Kuzey Suriye’ye gidip Mazlum Abdi ile görüşmeyecek. Önümüzdeki hafta siyasi partileri ziyaret edecekler. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la da görüşeceklerini ifade ettiler. Ama henüz bir randevu oluşturulmamış. Tüm bunlardan sonra tekrar İmralı’ya gidecekler. Hem yapılan çağrıdan sonraki havayı aktaracaklar hem ziyaretlerinin sonuçları hakkında bilgi verecekler. Öcalan’dan Mazlum Abdi’ye yönelik bir müdahale gelebilir.SDG DEMEK PKK DEMEKMazlum Abdi de Tülay Hatimoğulları da çok iyi biliyor; SDG demek PKK- YPG demek.Mazlum Abdi’yi SDG-PKK-YPG’nin başına kim getirdi? Kandil.SDG isminin PKK’yı kamufle etmek için ABD’nin temsilcisi McGurk tarafından uydurulduğunu CENTCOM komutanı Amerikan Senatosu’nda itiraf etti.AMERİKALI GENERAL İTİRAF ETTİAmerika’nın SDG oyununun ne olduğunu ve McGurk’un ne kadar tehlikeli bir adam olduğunu ABD Özel Kuvvetler Komutanı Org. Raymond Thomas anlatıyor:“Onlar kendilerine resmi olarak YPG diyorlardı ki Türkler, bunun PKK ile aynı olduğunu söylüyor ve ‘Benim terörist bir düşmanımla muhatap oluyorsunuz, bunu müttefik olarak nasıl yapabilirsiniz?’ diyordu. Biz de bunun üzerine onlara isimlerini değiştirmeleri gerektiğini söyledik. Bir gün sonra adlarının ‘Suriye Demokratik Güçleri’ olduğunu ilan ettiler. Adlarının ortasına ‘demokratik’ ifadesini koymalarının zekice bir hamle olduğunu düşündüm. Brett McGurk gibi bir partnerim olduğu için şanslıydım, çünkü (SDG unsurları) benim veremeyeceğim şeyleri istiyorlardı. Suriye’nin geleceğinin konuşulduğu Cenevre ve Astana gibi yerlerde masada olmak istiyorlardı. PKK ismi altında hiçbir zaman masada olamazlardı. Bu yüzden onları askerileştirdik ve Brett McGurk, onları bu şekilde görüşmelerin içinde tuttu ve bizim iyi bir ortağımız olmaları için onlara gerekli meşruiyeti sağladı.”Bu kadar net.İSRAİL-ABD PLANISuriye’deki sorun PKK ile KCK arasındaki makastan kaynaklanmıyor. İsrail ile ABD’nin baskılarından kaynaklanıyor. Mazlum Abdi, İsrail desteğinden ve İran’ın telkinlerinden cesaret alıyor.Ama bu onu kurtarmaya yeter mi? Suriye’deki PKK-YPG konusu ya çözülecek ya da Suriye Ordusu, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu’nun düzenleyeceği kapsamlı bir askeri harekâtla PKK-YPG’yi söküp atacak.Ya çözülecek ya çözülecek.DEM’DEKİ SORUNSorunun DEM Parti cephesinde ise parti içindeki saflaşma rol oynuyor. DEM Parti’de eski kuşaklar Öcalan’ı destekliyor. Daha sonra DEM Parti’ye katılmış ama Öcalan çizgisini benimseyenler ise ikinci grubu oluşturuyor. Bir de Türk solundan gelenler var. Onlar, Öcalan çizgisinin dışında hareket ediyorlar. Tülay Hatimoğulları onlardan. Ama DEM Parti Öcalan’ın partisi.
Source: Abdulkadir Selvi̇
Türk kapısına kardeşlik gazı
Azerbaycan”a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti”ne doğalgaz taşıması amaçlanan Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı dün Başkan Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından düzenlenen törenle açıldı. Iğdır”daki BOTAŞ merkezinde vanayı açmak için hazır bulunan iki ülkenin enerji bakanlarına canlı bağlantının gerçekleştirildiği Ankara”daki törende Erdoğan önemli mesajlar verdi. Aziz kardeşim İlham Aliyev”i Türkiye”de misafir etmekten memnuniyet duyuyorum. “Bir Millet, İki Devlet” şiarında vücut bulan kardeşlik ilişkilerimizde her alanda büyük mesafeler kaydediyoruz. Savunmadan ticarete çok geniş bir yelpazede ülkelerimiz arasındaki münasebetler sürekli gelişiyor. Bu işbirliklerimiz arasında birçok proje ile taçlandırdığımız enerji sektörü başta yer alıyor. Bazılarının hayal olarak gördüğü Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı gibi, Şahdeniz sahasının üretime alınması ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattının devreye girmesiyle enerji işbirliğimizi daha ileri taşımanın gayretinde olduk. Anadolu geçişli doğalgaz boru hattı TANAP vasıtasıyla önemli miktarda Azerbaycan doğalgazını Avrupa”ya ulaştırmanın sevincini yaşıyoruz. Bu alanda stratejik ve ezber bozan projeleri devreye alma konusunda Can Azerbaycan”la tam bir uyum içindeyiz. Bugün İlham kardeşimle birlikte bu işbirliğine yeni bir projeyi daha eklemekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Iğdır- Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı, enerji alanında daha evvelki stratejik girişimlerimizi tamamlayacaktır. Ayrıca Nahçıvan”la kader birliğimizin adeta nişanesi olacaktır. BOTAŞ tarafından inşa edilen 80 km”si Türkiye”deki hat günlük 2 milyon metreküpe kadar taşıma kapasitesiyle Nahçıvan”ın doğalgaz ihtiyacının tamamını asgari 30 yıl süresince karşılayacaktır. Nahçıvan”la elektrik bağlantılarımızın da güçlendirilmesiyle bu süreci devam ettireceğiz. BÖLGEMİZDE SADECE BARIŞ İSTİYORUZ Başkan Erdoğan törende “Türkiye-Azerbaycan barışın, huzurun, refahın tarafında. Bölgemizde sadece barış, işbirliği ve birlikte kalkınma istiyoruz. Bu amaçla birçok adım attık. Bundan sonra bölgesel barışa, refaha ve huzura yönelik her türlü projeyi birlikte hayata geçirmekte kararlıyız” dedi. ALİYEV: BU PROJE BİRLİĞİMİZİN TEZAHÜRÜDÜR Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev: Nahçıvan”da birlikte bir buçuk yıl önce hattın temelini kurduk. Nahçıvan kadim Azerbaycan toprağıdır. Bir asırdan fazladır Azerbaycan”dan ayrıdır. Birinci Karabağ Savaşı başladığında Ermenistan, Karabağ”ı işgal edip Nahçıvan”ı ablukaya aldı. Benim atam Haydar Aliyev buna izin vermedi ve bütün Azerbaycan seferber oldu. Azerbaycan”ın gaz ihracatı 25 milyar metreküpe çıkmıştır, yarısı Türkiye”yedir. Boru hatları sadece ülkelerimizi değil aynı zamanda Avrasya”nın enerji haritasını değiştirdi. Bugünkü tören Türkiye-Azerbaycan birliğini, kardeşliğini gösteriyor. Türk dünyasının birleşmesinde Sayın Erdoğan”ın çok büyük rolü var. Nahçıvan”daki vatandaşlarımız bu töreni bayram gibi görecek. İRAN”A BAĞIMLILIK ORTADAN KALKTI Azerbaycan”a bağlı özerk cumhuriyet Nahçıvan”a “Türk kapısı” deniliyor. Azerbaycan, Nahçıvan”a kara bağlantısı olmadığı için bölgenin gaz tedarikini İran”dan karşılamaya çalışıyordu. Iğdır-Azerbaycan Doğalgaz Boru Hattı”nın temeli Eylül 2023″te iki cumhurbaşkanının katılmıyla Nahçıvan”da atıldı. Hattın 80 km”lik kısmı Türkiye”de, 17.5 km”lik kısmı ise Nahçıvan”da. Günlük 2 milyon metreküp doğalgaz taşıma kapasitesi olan hat 500 bin nüfuslu Nahçıvan”ın doğalgaz ihtiyacını 30 yıl boyunca karşılayacak.
Source: Betül Usta
‘PKK’nin feshi gerçekleşecek’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli”nin geçen yıl 22 Ekim”de PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan”a örgütü lağvetme çağrısı sonrası gelişmeler ardı ardına geldi. Bahçeli”nin tarihi çıkışı ile birlikte Öcalan, DEM Parti İmralı heyeti ile Adalet Bakanlığı”ndan çıkan izinle üç kez bir araya geldi. Öcalan ile üçüncü görüşme sonrasında ise İmralı heyeti 27 Şubat günü Öcalan”ın terör örgütü PKK”dan silah bırakıp, kongreye giderek kendisini feshetmesi çağrısını kamuoyu ile paylaştı. Öcalan”ın, örgütüne yaptığı silah bırakma ve kongresini toplayarak feshetme çağrısına terör örgütü PKK”dan olumlu karşılık geldi. PKK elebaşlarından ve örgütün sözde KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Öcalan”ın çağrısına cevap olarak “PKK”nın feshedilmesini, silahlı mücadelenin sonlandırılmasını gerçekleştireceğiz. Bu konuda hiç kimsenin tereddüdü olmasın” açıklamasında bulundu. Karasu, Öcalan”ın çağrısı ile birlikte kongreye gitme kararı aldıklarını vurguladı.
Source: Sabah
ABD Başkanı Trump, Gazze halkını açık açık tehdit etti: Bunu yaparsanız öldünüz
ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından Hamas ve Gazze halkına yönelik gözdağı içerikli açıklamalarda bulundu. “İsrail”e işi bitirmesi için ihtiyaç duyduğu her şeyi gönderiyorum” Rehinelerin serbest bırakılması koşulunu öne süren Trump “Tüm rehineleri şimdi serbest bırakın; ölülerin bedenlerini derhal iade edin yoksa sizin için her şey biter. İsrail”e işi bitirmesi için ihtiyaç duyduğu her şeyi gönderiyorum. Eğer dediklerimi yapmazsanız tek bir Hamas üyesi bile güvende olmayacak” ifadelerine yer verdi. “Gazze”yi terketmenin tam zamanı” Hamas liderlerine seslenen Trump “Bu sizin için son uyarıdır. Hala bir şansızın varken Gazze”yi terk etmenin tam zamanı” dedi. “Bunu yaparsanız öldünüz” “Ayrıca Gazze halkına” diye ekleyen Donald Trump, Gazzelilere rehineler konusunda istediğini yapmadıkları takdirde öleceklerini belirtti. Trump “Güzel bir gelecek sizi bekliyor ama rehineleri elinizde tutarsanız değil. Bunu yaparsanız öldünüz” dedi.
Source: Internet Haber
Çin”den ABD”ye sert mesaj: Sonuna kadar savaşmaya hazırız!
ABD ile Çin arasındaki ticaret gerilimi yeniden tırmanıyor. ABD Başkanı Donald Trump”ın Çin”den ithal edilen mallara getirdiği ek gümrük vergilerinin yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkmasının ardından, Çin’den sert bir yanıt geldi. Çin”in ABD Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, “ABD”nin istediği şey savaşsa, ister gümrük vergisi savaşı, ister ticaret savaşı ya da başka bir savaş türü olsun, sonuna kadar savaşmaya hazırız” ifadeleri kullanıldı.
Bu açıklama, Pekin”in Washington’a karşı giderek daha sert bir tutum sergileyeceğinin sinyallerini verdi. Misilleme gecikmedi! Pekin yönetimi, ABD”nin yeni vergilerine karşılık olarak 10 Mart”tan itibaren bazı ABD mallarına yüzde 15″e varan ek gümrük vergileri uygulayacağını duyurmuştu. Çin, Trump yönetiminin baskılarına karşı ekonomik tedbirleri artırma konusunda kararlı olduğunu vurguladı. Çin Dışişleri Bakanlığı: ABD diyalog yoluna dönmeli Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “ABD”yi otoriter olmayı bırakmaya ve erken bir tarihte doğru diyalog ve işbirliği yoluna geri dönmeye çağırıyoruz” dedi.
ABD-Çin ticaret savaşındaki bu yeni gerilim, küresel piyasalar üzerinde de etkili olabilir. Uzmanlar, karşılıklı gümrük vergilerinin artmasının özellikle teknoloji ve otomotiv sektörlerini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. İki ülke arasındaki ticaret geriliminin nasıl şekilleneceği ve yeni yaptırımların gelip gelmeyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek.
Source: Dünya Gazetesi
Fadime Özkan yazdı: Ukrayna”yı Çin için mi harcadılar?
Sıcak gündem dolayısıyla Ukrayna, Avrupa ve Gazze”yi daha çok konuşuyoruz ama ikinci kez ve güçlü şekilde ABD Başkanı seçilen Trump”ın dış politikada asıl hedefinin Çin olduğu kimse için sır değil. İlk başkanlık döneminde Çin”i “stratejik rakip” olarak tanımlamıştı zaten. Kampanya döneminde de bunu defalarca söyledi Trump. Çin”den yapılan ithalata yüzde 60 oranında gümrük vergisi koymayı vaat etti. İhracatla yoğun bir ekonomiye sahip olan Çin”i tökezletmek istedi.ÇİN VE ABD RESTLEŞİYOR!Koltuğa oturur oturmaz Panama Kanalı, Kanada, Grönland, Gazze”ye el koymak, Ukrayna”nın nadir elementlerine çökmek gibi başka sürprizleri olsa da Çin”i unutmuş değil. Çin karşıtlığıyla bilinen Marco Rubio ve Mike Waltz”a kabinesinde yer veren Trump geçen ay getirdiği yüzde 10 gümrük vergisini 4 Mart itibariyle yüzde 20″ye çıkardı. Zaten gergin bir bekleyişte olan Çin tarafı da dün itibariyle sesini yükseltti.Çin Dışişleri”nde gelen tepki ABD”nin derdinin üzüm yemek değil bağcı dövmek olduğu yönündeydi. Pusuya yatarak, çatışmalı alanlardan kaçarak büyüyen ve küresel manada nüfuzunu artıran Çin ilk kez meydan okudu: “Eğer ABD”nin istediği şey savaşsa, ister gümrük vergisi savaşı, ister ticaret savaşı, isterse başka bir savaş türü olsun, sonuna kadar savaşmaya hazırız!”Cevap gecikmedi. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Çinli yetkililerin ABD ile “her türlü savaşa hazır olduğu” açıklamalarına karşı “ABD”nin de “hazırlıklı” olduğunu söyledi! “Çok farklı ideolojilere sahip güçlü, yükselen ülkelerin olduğu tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz” diye de ekledi.ABD İÇİN ÇİN “STRATEJİK RAKİP”ABD-Çin rekabeti mevcut dünya sisteminin iflas ettiği, kurallara, kurumlara bağlılığın bittiği, güçlü olanın zayıf olanı ezmekte beis görmediği bir kara düzenin eşiğinde sertleşiyor. Bu da gelmekte olana dair endişeleri artırdığı gibi olmakta olana da şüpheyle bakmayı gerektiriyor.Malum ABD-Çin rekabetinin omurgasında savunma, teknoloji ve yapay zeka var. Trump”ın ilk döneminde patlak veren Huawei krizi, geçenlerde ateşlenen Çin merkezli DeepSeek krizi dumanın nereden tüttüğünün ispatı.NADİR ELEMENT KAVGASIGelelim nirengi noktasına. Artık herkesçe malum, bu sektörler için gerekli olan hammadde adı üstünde “nadir” toprak elementleri.Sanayi devrimiyle beraber önce kömür sonra petrol sahalarını elde etmek için gizli anlaşmalar yapan, savaş çıkaran, haritaları değiştiren emperyalist devletler şimdi de yeni dönemin en temel hammaddesi için hararet yükseltmekte.İstatistiki olarak dünya üzerindeki stratejik minerallerin ve nadir toprak elementi rezervinin yüzde 37″sinin Çin”de olduğu söyleniyor. Ardında Brezilya ve Vietnam var. Ukrayna ise yüzde 5″lik rezervle beşinci sırada sayılıyor ama AB”nin “kritik hammadde” diye tanımladığı uranyum, lityum, titanyum, lantan gibi 30 maddenin 21″ini barındırıyor.UKRAYNA”NIN ALTINI OYACAKLAR!Forbes Ukraine dergisi Ukrayna”nın stratejik element yataklarının yüzde 70″nin Donestk, Luhansk bölgelerinde bulunduğunu ve büyük oranda Rus işgali altında olduğunu yazdı. Rusya”nın Ukrayna”yı işgalinde bu rezervlere ulaşma amacından bahseden uzmanlar da var.Ama Putin ABD ile Ukrayna arasında nadir toprak elementlerine dair anlaşmaya dair sorulan bir soruyu “bizi ilgilendirmiyor” diye cevaplamıştı. Devamında da Rusya”nın element rezervi bakımından lider ülkelerden biri olduğunu söylemiş ve bu konuda ABD ile beraber çalışmaya hazır olduklarını ilan etmişti.ABD VE RUSYA ÇOK GÜZEL ANLAŞTIUkrayna savaşı başladığında ilişkileri kopan, restleşen ABD ile Rusya Trump”ın gelişiyle hızla yakınlaşmakta. İki ülkenin yetkilileri önce Riyad”da sonra İstanbul”da masaya oturdular. Büyükelçilikler karşılıklı olarak açılıyor, beklemede olan her dosya yeniden işleme konuyor.Belli ki yeni dönemde ABD ile Rusya Çin”e karşı birlikte pozisyon alacak. Bu arada olan, önce Rusya”ya sonra ABD”ye yem edilen Ukrayna”ya oldu!EMPERYALİSTLER TEPİŞTİ, ÇİMLER EZİLDİ!Nitekim ABD, Başkan Trump”ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski”yi Oval Ofis”te aşağılayarak dışlayarak yürüttüğü baskıdan sonuç almayı başardı!ABD, Ukrayna”ya güvenlik garantisi sağlama karşılığında Ukrayna”nın 500 milyar dolar değerindeki nadir toprak elementlerine el koyacak. Hizmetleri karşılığında Ukrayna”dan para, altın ya da menkul değer istemiyor ABD. Stratejik elementler konusunda ısrar ediyor.Direnen Zelenskiy”i bu nedenle kameralar önünde hırpaladı. Arka kapıdan kovdu. Avrupa”dan beklediği desteği alamayacağını –nihayet- anlayan Zelenskiy de pişmanlık içinde Trump”a biat etti.İBRETLİK BİATNitekim Trump Kongre konuşmasında Zelenskiy”den bir mektup aldığını, Zelenskiy”nin ABD”ye ve kendisine minnettar olduğunu, nadir elementlerle ilgili anlaşmayı da ABD”nin arzu ettiği şartlarda imzalamaya hazır olduğunu duyurdu.Utanç verici ama bir o kadar da sarsıcı ve uyarıcı bir son…Bu da gösteriyor ki iki emperyalist devlet arasındaki kayıkçı kavgasında hem toprakları hem onuru çiğnenen, topraklarının yüzde 18″i işgal edilen, yüzbinlerce askerini kaybeden, şehirleri alt yapısı yakılıp yıkılan Ukrayna, kıymetli yeraltı kaynaklarını vererek kurtulabilecek ancak ellerinden. O da şimdilik…
Source: Fadime Özkan
Hasan Hüseyin Öz yazdı: Ukrayna”da Trump barışı Avrupa”yı yutacak
Rusya-Ukrayna krizi, 2022″de bir dönüm noktasına gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın arabuluculuğunda İstanbul”da barış masası kurulduğunda, Ukrayna ve Rusya savaşın sonuna çok yakındı. Diplomasi kazanacak gibiydi. Ukrayna tarafsız kalacak, NATO”ya katılmayacak ve Rusya askerlerini geri çekecekti. Donbass meselesi masada çözülecekti. Kırım konusunda da anlaşmaya varılmıştı. Olası bir barış, binlerce hayatı kurtaracak ve Avrupa”yı felaketin eşiğinden döndürecekti. Ama barış olmadı!Neden?Siz bakmayın Batı basınının Rusya üzerinden ürettiği dezenformasyona.ABD ve İngiltere”nin başını çektiği Batı, bu savaşı bitirmek istemedi. Hatırlayın… İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Kiev”e koştu ve Ukrayna liderine açıkça söyledi: “Sakın barış anlaşmasını imzalamayın!”Barış yerine Ukrayna”ya silah yığmaya, asker göndermeye ve savaşı uzatmaya karar verdiler.Bugün de Trump, Putin”le anlaşarak savaşı bitirmek için çaba sarf ediyor. Tabi bu barışın bir bedeli var.Ukrayna”nın masaya alınıp alınmayacağı da hala tartışma konusu.Avrupa”nın yüzüne bakan yok tabi. Nasıl bir barışsa!Böyle giderse geleneksel güç algısında ısrarcı Avrupa”yı “sorun olarak Avrupa” başlığıyla çok konuşacağız daha.Liderleri için birinci tehdit Ruslar ve Putin.NATO üzerinden Rusya”ya tehditlere devam ediyorlar.Trump”ın tutumu ortadayken ilginç değil mi?Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın dediği gibi Avrupa”nın aklı gerçekten karışık.İngiltere ve Birlik ülkelerinin Londra”da gerçekleştirdikleri toplantının hülasası da galiba Fidan”ın bu sözlerinde gizli.Trump tarafından aşağılanan Zelenski”ye kol kanat germe çabaları da fazla sırıtıyor.”Trump kovdu, İngiliz Kralı Charles kanatlarının altına aldı”, bütün dünya bu fotoğrafla alay ediyor.Dertleri barış ve Ukrayna değil… paylaşımda yer almak. Bunu da cümle alem biliyor.Biraz tarih, biraz kavram bilgisi olan biri Avrupa devletlerinin niyetlerini hemen anlar zaten.Sahi… Zelenski Avrupa için ne ifade ediyor?Otokrasiye karşı demokrasi mi?Elbette hayır… Trump bile Zelenski”ye diktatör demişken.”Özgürlük kahramanı” da birkaç beden bol gelir.Zelenski ve ülkesi Ukrayna Batı için bir aparat, bir vekil olmaktan öte bir anlama sahip değil.2022 İstanbul Anlaşması”nın imzalanmaması için elinden geleni yapan Avrupa”nın çaresizliğine bakın ki, Trump”a karşı kendisini kurtarmak için ülkesinin nadir toprak elementlerini ABD”ye peşkeş çekmeyi bile göze alan eski komedyeni desteklemekte ısrarcı.Benim burada aklıma takılan bir husus var.Nadir toprak elementleri, Rus işgali altındaki Luhansk ve Donetsk bölgelerinde yoğunlaşıyor.Trump”ın tazminat olarak istediği 500 milyar Dolar”ın karşılığını işte bu kıymetli madenler oluşturuyorsa, anlaşma nasıl sağlanacak?Dün Zelenski, “Ukrayna, nadir toprak elementleri ve güvenlik anlaşmasını her an ve her formatta imzalamaya hazır” diyerek Trump”a mesaj gönderdi.Amerikan basını da o günkü kavga ile birlikte Trump”ın çok daha kapsamlı ve avantajlı bir anlaşma imzalamayı amaçladığını dile getiriyor.Sahne tamam da Rus işgali altındaki bölge için Trump”ın gerçek muhatabı kim? Bu iki güç bir düzen tesis edebilecek kapasiteye sahipler mi?Uluslararası hukukun yok sayıldığı bir zamanda, Avrupa”yı da dışlayan paylaşım savaşının tam ortasında “Trump barışının muhtemel daha büyük çatışmalara zemin hazırladığı” gerçeğiyle karşı karşıya kalabiliriz.Bu çatışma gerçekten Avrupa”yı yutar.
Source: Hasan Hüseyin Öz
8 ilde dev operasyon! 250 milyon TL değerindeki varlıklara el konuldu
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 8 il merkezli “Yasa Dışı Bahis, Nitelikli Dolandırıcılık, Çevrimiçi Çocuk Müstehcenliği ve Tacizi” suçlarına yönelik düzenlenen operasyonlarda 103 şüphelinin yakalandığını açıkladı. Örgüt lideri ve üyelerinin mal varlıklarına yönelik yapılan çalışmalarda, 250 Milyon TL değerinde, 13 araç, 3 villa, 3 şirket ve şirketlere ait İstanbul ve Aydın”da 2 otel ile 7 Milyon 500 Bin Dolar değerindeki Kripto varlık hesabı, banka ve kripto varlık hizmet sağlayıcı hesaplarına el konuldu.
Source: Internet Haber