Küresel Politika Gündemi – Ortadoğu’dan Avrupa’ya Siyasi Gelişmeler

Şara’dan büyük kucaklama adımı: Kabineye Alevi, Dürzi, Kürt ve Hıristiyanlar da giriyor

Aslında Suriye’de Alevi ve Dürzilerin sorunu yeni değil. Farklı yönetimler altında tarihsel bir geçmişe ve bir dizi nedene dayanıyor. İki grubun karşı karşıya geldiği zamanlar da oldu. Esad rejiminin devrilmesi ile 29 Ocak 2025’te Ahmed Şara’nın geçiş dönemi başkanı olarak atanması, ülkenin siyasi sahnesinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret etti. Ancak yeni hükümetin işinin kolay olmayacağı biliniyordu. Ülkenin etnik ve mezhepsel yapısının nasıl şekilleneceği hem merak hem de endişe konusuydu. Son dönemde bölgedeki bazı aktörlerin bu yapıyı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışmasıyla da tansiyon arttı. Ancak;* Şara, kapsayıcı bir hükümet kurma ve ulusal diyalog konferansı düzenleme sözü verdi. Anayasa komitesi oluşturuldu.* Amaç Suriye’nin farklı etnik ve mezhepsel gruplarını bir araya getirerek, ulusal birliğin sağlanması ve ülkenin yeniden inşasında ortak bir zemin oluşturmaktı.* Son dönemde yaşanan olayların ardından Suriye hükümeti yeniden yapılanmaya gidiyor.ŞARA’DAN KABİNE HAMLESİSuriye’deki üst düzey kaynaklardan edindiğim bilgileri sizlerle paylaşacağım. Ulusal birliğin sağlanması için Suriye Devlet Başkanı’nın gelecek hafta dikkat çeken adımlar atması bekleniyor:* Suriye’nin etnik ve mezhepsel çeşitliliğini kucaklayan bir yönetim modelinin hayata geçirilmesi planlanıyor.* Bu kapsamda Suriye Devlet Başkanı kabineyi yenileyecek.* Başbakanlık makamı kaldırılıyor.* Şara’nın kendi ekibinin yanında kabineye yeni isimler girecek. Bu isimler Suriye’deki etnik ve mezhepsel yapılardan belirlenecek.* Gelecek hafta açıklanması beklenen kabinede Dürzi, Arap, Alevi, Hıristiyan ve Suriyeli Kürt isimler de yer alacak.* Ayrıca kabinede bir kadının da yer alabileceği konuşuluyor.PETROL-SU-ELEKTRİK BAKANLIĞI KURULUYORSuriye’nin yeni yönetiminin en kritik sorunlarının başında, ekonomi ile ülkede altyapı ve üstyapının yeniden inşası geliyor. Bu kapsamda içerideki kaynakların gelire dönüşerek, önce devlet kasasına girmesi gerekiyor. Bu nedenle de Suriye Devlet Başkanı Petrol, Su ve Elektrik Bakanlığı kurmaya karar verdi. Bu bakanlığın önümüzdeki süreçte en kritik işlerinin başlarında ise PYD ile Şam yönetimi arasında imzalanan sekiz maddelik anlaşma uyarınca Suriye’nin kuzeyindeki doğalgaz ve petrol yataklarının merkezi otoritenin hâkimiyetine geçmesi adımı yer alıyor. Suriyeli üst düzey kaynaklar, sınır kapılarının da merkezi otoriteye geçişinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.ESAD VE AİLESİNE İLİŞKİN KARARNAMELER HAZIRSuriye Devlet Başkanı, Esad ve ailesine ait mallar için de kararname hazırlanması talimatı verdi. Yine üst düzey kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, Şara’nın imzasıyla kısa süre içinde yayımlanacak kararnamelerle Esad ve ailesine ait tüm mal varlığı Suriye Devleti’ne geçecek.ŞAM YÖNETİMİ KARARLI: ÖNCE SİLAH BIRAKILACAKSuriye yönetimi hem bölge ülkeleriyle hem de bölgedeki diğer aktörlerle diplomatik ilişkilerini hassasiyetle sürdürüyor. Yönetimdeki izlenim de bir karar açıklanmamış olsa da Trump yönetiminin Suriye’den Amerikan askerlerini çekeceği yönünde. Bu kapsamda YPG ve Şam arasında imzalanan anlaşma gereği, ulusal birliğinin önemine dikkati çeken yetkililer “Beklentimiz net. Önce silah bırakılması, ardından orduya entegre edilmeleri gündeme gelecek” mesajı veriyorlar.ANAYASA BİLDİRGESİNİ İMZALADI: SURİYE BÖLÜNEMEZŞara, Suriye Hükümeti’nin oluşturduğu komisyonun hazırladığı 5 yıllık geçiş döneminde uygulanacak Anayasa Bildirgesi’ni dün imzaladı. “Suriye Arap Cumhuriyeti, tam bağımsız ve egemen bir devlettir. Coğrafi ve siyasi birliği bölünemez ve herhangi bir parçasından vazgeçilemez” denilen ilk maddenin ardından, Cumhurbaşkanı’nın dininin İslam ve İslam hukukunun yasaların temel kaynağı olduğuna atıf yapılıyor:* Bununla birlikte inanç özgürlüğü, tüm dinlere saygı ve ibadet özgürlüğü anayasa ile güvence altına alınıyor.* Haklar ve Özgürlükler başlığında ifade, düşünce, medya özgürlüğü güvence altına alınıyor.* Siyasi katılım hakkı ve ulusal temellere dayalı parti kurma özgürlüğünün yer aldığı taslakta, siyasi parti yasası hazırlanması için bir komisyon oluşturulacağı açıklanıyor.* Geçiş dönemine de yer veriliyor. Yasama yetkisi Cumhurbaşkanı tarafından atanacak olan ve kalıcı bir anayasa kabul edilene kadar görevini sürdürecek olan Halk Meclisi’nde…* Hiçbir suç ve cezanın yasal bir düzenleme olmadan uygulanamayacağı belirtilen bildirgede, “Olağanüstü mahkemeler kurulamaz” ifadesi de dikkati çekiyor. Terörle mücadele mahkemelerinin feshedilmesi de gündemde.AVRUPA BİRLİĞİ VE ORTAKLARININ CUMARTESİ TOPLANMASI GÜNDEMDESuriye’deki gelişmelerin ardından tüm dünyanın yakından takip ettiği Rusya-Ukrayna-ABD-AB dörtlü eksenindeki gelişmelere bakacağız. ABD ile Rusya’nın masaya oturması, ABD ile Ukrayna arasındaki gerginlik ve sonrasında uzlaşmaya varılması süreçlerinde Avrupa Birliği transatlantik ilişkileri, kendi ordusunu kurmayı, silahlanmayı ve Ukrayna için bir yol haritası oluşturmayı tartışıyor. Bu kapsamda toplanan ve Türkiye’nin de davet edildiği ilk zirvenin ardından oluşturulan yol haritası yazılı bir metne dönüştürüldü. ABD’nin de sürece dahil edilmesi için o metin şimdi ABD ve Ukrayna uzlaşmasının ardından yeniden revize ediliyor. İngiltere’nin öncülüğünde gerçekleşen bu revizyon sürecinin ardından yarın AB liderleri ile Türkiye’nin de aralarında bulunduğu dört ülkenin liderlerinin videokonferans toplantısında bir araya gelebilecekleri belirtiliyor.

Source: Hande Firat


Rusya’nın ateşkes şartları belli oldu

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, ABD”nin Ukrayna ile Suudi Arabistan”ın Cidde kentinde yaptığı görüşmelere dair bilgi aktarmaya başladığını belirterek “Basın üzerinden değil, ikili temaslarda bilgi aldıktan sonra pozisyonumuzu belirleyeceğiz” dedi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski”nin, topraklarından vazgeçmeyeceği yönündeki açıklamasını değerlendiren Peskov, Ukrayna”da ilhak ettikleri toprakların Rusya”ya ait olduğunu söyleyerek “Kırım, Sivastopol, Herson, Zaporijya, Donetsk ve Luhansk, Rusya”nın bölgeleri. Onlar anayasamızda yer alıyor” diye konuştu. Rusya”nın diğer ateşkes şartı ise Ukrayna”nın NATO üyeliğinin ABD”nin gündeminden çıkarılması. PUTİN”DEN CEPHEYE ÜNİFORMALI ZİYARET Rusya lideri Vladimir Putin, Ukrayna”nın işgal ettiği Kursk bölgesini ziyaret ederek orduya ilerleme emri verdi. Ziyaret, ABD”nin önerdiği 30 günlük ateşkesi Kiev”in kabul etmesinden saatler sonra gerçekleşti. Bu arada Rusya, Kursk”ta Ukrayna”nın kontrolündeki en büyük kenti Suca”yı geri aldı.

Source: Sabah


Soykırımcılar birbirine düştü! “Şantaj ve tehdit” çıkışı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar”ı, 7 Ekim 2023″teki başarısızlığının ardından kurumda reform yapmak için gerekli kararların alınmasını engellemek için bir kampanya yürütmekle suçlarken, Şabak ise suçlamaları “tehlikeli” olarak nitelendirdi.Başbakanlık Ofisi”nden yapılan açıklamaya göre Netanyahu, son günlerde Bar”ın öncülüğünde medya yönlendirmesiyle kapsamlı bir şantaj kampanyası yürütüldüğünü belirtti.Netanyahu, “Tek amaç, 7 Ekim”deki feci başarısızlığının ardından Şin-Bet”i yeniden yapılandırmak için gerekli kararları almamı engellemeye çalışmaktır.” ifadelerini kullandı.Başbakan Netanyahu, eski Şabak Direktörü Nadav Argaman”a atıfta bulunarak, şunları kaydetti:”Bu akşam, İsrail demokrasisinde bir başka tehlikeli kırmızı çizgi aşıldı. İsrail tarihinde veya herhangi bir demokraside, eski bir gizli güvenlik teşkilatı başkanının görevdeki bir başbakanı canlı yayında şantajı ve tehdit etmesi gibi bir durum yaşanmamıştır.”Argaman, Kanal 12 televizyonuna yaptığı açıklamada, hukuka aykırı bir eylemde bulunması halinde Netanyahu hakkında bilgi ifşa edeceği tehdidinde bulunmuştu.- ŞİN BET, NETANYAHU”NUN SUÇLAMALARINA KARŞI BAR”I SAVUNARAK, SUÇLAMALARIN “TEHLİKELİ” OLDUĞUNU İFADE ETTİŞin Bet”ten Netanyahu”nun suçlamalarına yönelik yapılan açıklamada, “Bunlar İsrail Devleti”ndeki ulusal bir örgütün başkanına yönelik tehlikeli iddialardır. Şin-Bet şefi Ronen Bar, tüm zamanını güvenlik meselelerine, kaçırılanları geri getirme çabalarına ve demokrasiyi korumaya ayırıyor. Bu konudaki diğer tüm açıklamalar asılsızdır.” denildi.Gazze”de ateşkes için yeni teklif! Hamas”tan cevapSoykırımcı İsrail”den Gazze”ye saldırı: 2 çocuk hayatını kaybettiBM: İsrail, Filistinlilerin üreme sağlığı sistemini hedef alarak soykırım gerçekleştiriyor

Source: Www.star.com.tr


Portekiz, 18 Mayıs”ta erken seçime gidiyor

Cumhurbaşkanı De Sousa, dün Meclis”teki tüm siyasi partilerin liderleriyle yaptığı görüşmenin ardından bugün Devlet Konseyi”ni toplayarak, Meclis”in feshedilmesi ve “siyasi partilerin çoğunluğunun talebiyle” 18 Mayıs”ta erken genel seçime gidilmesi kararını açıkladı. Başbakan Luis Montenegro hakkındaki yolsuzluk iddialarından dolayı hükümetin düşmesinin “beklenmedik ve alışılmadık bir gelişme” olduğunu belirten De Sousa, “Portekiz”de bu panorama, demokrasimizde ilk kez bu şekilde ortaya çıktı. Politikalarla ilgili değil, güvenilirlikle, yani başbakanlık görevini yürüten kişinin ahlakıyla ilgili bir çatışma.” dedi.
Cumhurbaşkanı De Sousa, Montenegro ile ilgili mevcut krizin seçim tartışmalarının önemli bir bölümünü oluşturacağının farkında olduğunu kaydederek, siyasi partilere “ekonomi, istihdam, enflasyon kontrolü, eşitsizlikler veya eğitim gibi Portekizlileri ilgilendiren konulara odaklanmaları” çağrısında bulundu. Henüz birinci yılını doldurmayan sağ görüşlü azınlık hükümetinin düşmesinin sebebi, Başbakan Montenegro”nun kendisinin kurduğu ve siyasette aktif olduktan sonra hisselerini eşi ve iki çocuğuna devrettiği “Spinumviva” adlı bir aile şirketiyle bağlantılı olarak hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları olmuştu. Portekiz”de diktatörlük döneminin sona erip 1974″te demokrasinin geri dönüşünden bu yana ikinci kez bir hükümet güvenoyunda düşerken, ilki 48 yıl önce 1977 yılında olmuştu.
Başbakan Montenegro, ilki 21 Şubat”ta aşırı sağcı Chega, ikincisi 4 Mart”ta Portekiz Komünist Partisi (PCP) tarafından sunulan iki gensorunun Meclis”te reddedilmesine rağmen azınlık hükümetinin yaşadığı siyasi krizi atlatabilmek için güvenoyuna gitmek zorunda kalmıştı. Meclisteki oylamada hükümet düşmüştü Meclisteki oylamada 230 milletvekilinden 142″sinin “hayır”, 88″inin “evet” oyu ile hükümet düşmüştü. Siyasi krizden çıkamayan Portekizliler son üç yılda üçüncü kez sandığa gitmek zorunda kalacak.
Portekiz basınında yayımlanan son anketlerde hükümetin yaşadığı krizin etkisiyle ana muhalefetteki Sosyalist Partinin (PS) oylarını artırdığı ve gelecek seçimin kazananı olacağı belirtiliyor. Azınlık hükümeti 1 yılını doldurmadı Şu anda Avrupa Birliği Konseyi Başkanı olan Antonio Costa, bir yolsuzluk soruşturmasında şüpheli olarak adının geçmesinden dolayı Portekiz”de Kasım 2015″ten itibaren yürüttüğü ve son olarak 30 Ocak 2022″deki erken seçimde tekrar seçildiği başbakan görevinden Kasım 2023″te istifa etmiş ve 10 Mart 2024″te bir kez daha erken genel seçime gidilmişti. Montenegro, yaklaşık 11 ay önce yapılan erken genel seçimlerin ardından 80 milletvekiline sahip, PSD (78) ve Hristiyan Demokratların (2) ittifakı olan Demokratik İttifak (AD) ile 2 Nisan 2024″te azınlık hükümeti kurmuştu. Montenegro hakkındaki iddialar Portekiz basınında çıkan haberlerde, Montenegro”nun kurduğu ve 2022″de PSD başkanı seçildikten sonra hisselerini eşi ve iki çocuğuna devrettiği Spinumviva, ülkedeki birçok otel ve kumarhanenin imtiyazına sahip olan Solverde firması ile bazı işler yaptığı ve aynı zamanda avukat olan Montenegro”nun 2018-2022 yıllarında devletle kumarhane imtiyazları konusunda yapılan önemli müzakerelerde Solverde”nin yasal temsilcisi olduğu iddia ediliyor. Solverde firması çıkan haberlerin ardından 4 Mart”ta “şirketin ismini korumak” için Spinumviva ile olan sözleşmesini iptal ettiğini duyurmuştu.

Source: Dünya Gazetesi


Fransa Savunma Bakanı Lecornu: Rusya bizi hasım seçti

Lecornu, konuk olduğu France 2 kanalında Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Kiev hükümeti için güvenlik garantisinin, Ukrayna”nın silahsızlandırılmamasından geçtiğini vurgulayan Lecornu, bunun kendileri için “kırmızı çizgi” olduğunu belirtti.”Ancak ateşkesi ya da kötü bir barış anlaşmasını, Rusya”nın (askeri) kapasitesini yeniden oluşturmasına olanak tanıyacak kötü bir taktiksel duraklamayla karıştırmamak gerekir.” diyen Lecornu, kalıcı bir barış istediklerini ifade etti.Lecornu, “Rusya, bir savaş biçimini yeniden icat ediyor. Bu da savaşta olmadığımız ancak artık tamamen barış içinde de bulunmadığımız anlamına geliyor.” diyerek, enerji savaşları ve siber saldırılar gibi bazen gözle görülemeyen tehditlerle karşı karşıya olduklarını dile getirdi.Artık işgal edilmeden de yenilginin mümkün olduğunu söyleyen Lecornu, “Rusya bizi hasım seçti, yavaş yavaş bir çatışma mantığına doğru ilerliyoruz.” şeklinde konuştu.Lecornu, Avrupa”daki ABD birliklerinin çekilme ihtimaline ilişkin net bir bilgi olmadığını belirterek, savaş alanında olduğu gibi barış zamanında da hava sahasının korunması gerektiğini vurguladı.

Source: Www.star.com.tr


Aliyev”den bir ülkeye sert tepki: Onları tekrar savaşa sürüklüyorlar

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü”de düzenlenen 12. Küresel Bakü Forumu”nun açılışında yaptığı konuşmada, ülkesinin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı”na (COP29) ev sahipliği yapmasına karşı bazı Batı ülkelerinden yapılan karalama kampanyalarından bahsetti.Washington Post, New York Times, Politico, Newsweek, Associated Press gibi “yalan haber yayımlayan” kaynakların ABD Dışişleri Bakanlığının talimatıyla Azerbaycan karşıtı yayınlar yaptığı değerlendirmesinde bulunan Aliyev, yine Le Monde ve Figaro gibi basın kuruluşlarının da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron”un talimatıyla Azerbaycan karşıtı yayınlar yaptığını kaydetti.Aliyev, Azerbaycan”a karşı karalama kampanyalarının nedenini ise “Çünkü onlar, egemenlik ve toprak bütünlüğümüzün tam sağlanmasına yönelik politikamızı değiştiremediler. Çünkü onlar, Kafkasya”da kendi çıkarlarını savunan ve “büyük patronların” önünde her zaman “evet, efendim” demeyen bir ülke olduğunu kabullenmek istemediler.” şeklinde açıkladı.Ermenistan”ın işgali nedeniyle Azerbaycan halkının çektiği zorlukları unutmadıklarını ve unutmayacaklarını vurgulayan Aliyev, şu ifadeleri kullandı:”Ermenistan”a güvenimiz sıfırdır. O yüzden onların söylediklerine inanmıyoruz. Onların dediklerinin bizim için hiçbir önemi yok. Belgelere, yazılı evraklara ihtiyacımız var. Anayasalarında Azerbaycan”a karşı toprak iddialarının olmamasını istiyoruz. AGİT Minsk Grubu”nun feshedilmesi gerekiyor.”Aliyev, Ermenistan”ın yeni silahlar edinmesine dikkati çekerek, “Bu durum, onların yeni savaşa hazırlandığını gösteriyor. Peki, onları tekrar savaşa kim sürüklüyor? Fransa ve Fransa Cumhurbaşkanı. Bugün Ermenistan”a, başka yerlerde ihtiyaç duyulabilecek Sezar obüsleri gönderiliyor. Eğer barış istiyorlarsa buna gerek yok.” dedi.Nizami Gencevi Uluslararası Merkezi”nce düzenlenen forumun açılışına, Aliyev”in yanı sıra Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bayram Begay, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Gordana Siljanovska Davkova ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığın Konseyi Başkanı ve Sırp üyesi Zeljka Cvijanovic de katıldı.TBMM NATO Parlamenter Asamblesi (PA) Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç da foruma katılım sağladı.”Dünya Düzenini Yeniden Düşünmek: Zorlukları Fırsatlara Dönüştürmek” konulu forumda, eski devlet ve hükümet başkanları, Nobel Ödülü sahipleri, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum temsilcileri de dahil, 50″den fazla ülkeden yaklaşık 400″den fazla katılımcı yer aldı.Paşinyan”dan Türkiye açıklaması: Normalleşme an meselesiTümünde uzlaşı sağlandıKardeş ülke rest çekti180″den fazla ülkenin kaderine sadece 5″i karar veriyor! Türkiye”den BMGK teklifi

Source: Www.star.com.tr


Selahaddin E. Çakırgil yazdı: Bütün dünyayı teslim olmaya zorlayan bir “orman kanunu” ve “orman kibarı”

Amerikan Başkanı, “Herkes Amerika önünde eğilecek, herkes bize saygı gösterecek.. America first! /Amerika en birinci devlettir, dünyada her şey Amerika”ya, Amerika”nın isteğine, planlamasına göre şekillenecek..” diyor.Bu yaklaşım tarzı, “Amerikan emperyalizminin uzun vâdeli hesaplarına göre geliştirilmiştir..” diyenler varsa da, bir otomobilin şoför mahalline çılgın bir kişinin oturması gibi bir durum da düşünülebilir herhalde..Geçen hafta, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, “Bu yaklaşım dünyaya orman kanununu getirir. Birleşmiş Milletler”e üye 193 devletin her birisi de dünyanın sadece kendi isteğine göre şekillenmesini isterse, o zaman ortaya korkunç bir boğuşma çıkarır. Ama, bu dayatma yöntemleriyle Amerika, eğer savaş istiyorsa, biz, hazırız!” diyordu.,Bu hatırlatma üzerine, Amerikan Başkanı”ndan ses-soluk çıkmadı henüz..Bugün Amerikan halkının başında bulunan kişinin böyle mesajlarla durdurulabilir mi; bu, gelecekte görülecektir. Daha önceki Amerikan Başkanlarının da saldırganlıkları vardı, ama, zorbalıklarını böylesine kaba-saba yöntemlerle dile getirmiyorlardı. Bugün sergilenen tablo ise, Amerikan halkı için sadece talihsizlik değil, utanç verici ola gerek..Bu kişinin ne söylediği ve yarın ne söyleyeceği ve yapacağı da belli değil.. Kanada, Meksika gibi ülkelerden ABD”ye getirilecek malların yolunu kesmek için, “onların mallarının gümrük vergisini yüzde 25 arttırdım!” deyince, onlar da aynı şekilde, diplomasideki “mukabele-i bil-misl” anlayışı ile Amerikan mallarının gümrük vergilerini yükseltince, işbu “dünya lideri”, 2 gün içinde geri adım atıveriyor.Keza, 1 ay”ı aşkın zamandır, “Gazzelilerin Gazze”ye geri dönmesine izin vermeyeceğiz.. Orayı ben almaya kararlıyım..” derken, dün yaptığı açıklamada, “Gazzelilerin “tehcir” olunması, zorla başka yerlere göç ettirilmesi söz konusu değil!” deyiverdi.Çağdaş “Orman Kanunu”nun uygulayıcısı olan bu “orman kibarı kişi”, 600 yıldır Danimarka”nın elinde olan Grönland adasını ABD”ye bağlamak için, o ada halkına, “Grönland”ın bize bağlanması son derece hayatî bir ihtiyaç.. Siz Amerika”ya bağlanmayı kabul edin, sizi zengin yapalım..” gibi laflar ediyor..Aynı hayatî ihtiyacı, Müslüman coğrafyaları için de dile getiriyor.. Geçmişte de, böyle lafları eden başka bir Amerikan Başkanı”na, bir “Müslüman lider” de, “Bay Başkan, biz de, son derece hayatî ihtiyaçlarımız bulunan New York Körfezi”ni istiyoruz, dersek, ne buyurursunuz?” demişti..Gün olur, devran döner, öyle bir durum da olabilir.. Dünya, hiç bir zaman, aynı kararda kalmaz.Çağdaş Orman Kanunu”nun uygulayıcısı olan Mr. Başkan, Ukrayna-Rusya Savaşı”nı halletmek ümidiyle devreye girerken, “Yüzbinlerce insan ölüyor, her taraf, kandan geçilmiyor..” diyecek kadar yufka yürekliliğini dün de sergiliyordu.. Ama, Ukrayna- Rusya Savaşı”nda ölenler söz konusu olduğunda dile getirilen bu yüksek insanî duygular, Gazze”de en azından 70 bin insan, ABD emperyalizmimin silahlarıyla ve onun Müslüman coğrafyasına saldığı “fino” aracılığıyla katlettirilirken, hiç hatırlanmadı! Yoksa, savaşanların iki tarafı da, onlarla aynı dinden oldukları için mi bu kadar naif, bu kadar ince düşünceliler? Çünkü Filistinliler Müslüman..ABD Başkanı olan kişi, Ukrayna lideri Zelensky”yi Amerikan Başkanlık Sarayı olan Beyaz Ev”de misafir ederken, aklınca perişan da etti. Ama, onca baskı ve aşağılama gayretlerine rağmen, Zelensky, o saldırgan tartışma esnasında ezilmedi ve evvelki gün “Ateş-kes”i kabul ettiğini açıklayınca.. ABD Başkanı, heyecanlandı ve Rusya lideri Putin”den de aynı çizgide açıklama yapmasını bekledi..Beklediği açıklama gelmezse, alacağı ekonomik kararlarla Rusya”yı bitireceği yönünde bir tehdit de savurdu.. Bunun karşılığında Rusya lideri Putin ise, bu zamana kadar yapmadığı şekilde, ekranlar karşısında askerî elbiselerle gözüktü. Bu bir bakıma, Trump”a, “Beni Zelensky zannetme..” ikazı mahiyetindeydi. Ayrıca, Putin, “ateşkes”i kabul etse bile, Trump”ın, “Savaş yoluyla alınan yerler geri verilmez..” şeklindeki sözünden hareketle, Ukrayna”dan aldığı yerleri geri vermeyecektir. Ukrayna”nın aylarca önce ele geçirdiği Rusya toprağı Kursk bölgesinin ise, tamamıyla ve savaş yoluyla geri alındığı Rus ordusu tarafından dün açıklandı.Bu arada, Avrupa Birliği ülkeleri de, Amerikan emperyalizminin kendilerini “Rusya”ya feda edebileceği” korkusuna kapıldı ve bu yüzden, özellikle İngiltere, Fransa, Almanya ve Polonya gibi ülkelerin öncülüğünde, Avrupa, kendisini nasıl savunabileceği konusunda çareler aramaya koyuldu.. Çünkü, Trump, kendilerine problem oluşturan Avrupa ülkelerini, herhangi bir saldırı karşısında, savunmayacaklarını açıkça beyan ediyordu.. Geçen sene de, Başkanlık seçimi için adaylığını açıkladığı günlerde, bu anlayışı seçim propaganda konuşmalarında da, “NATO”ya olan borçlarını ödemeyen ülkelerin işgal edilebileceğine dair Rusya”ya bir “yeşil ışık” yaktığımızda, onların bizim kucağımıza nasıl koşacaklarını tasavvur edebilirsiniz..” demiyor muydu?*AB ülkelerinin savaş uçakları, füzeleri, bombardımanları ve sair teçhizat olsa bile, bir güç odağı sayılacak çapta kara orduları olmadığından ve kara ordusu olmaksızın bir savaşta tutunulamayacağını bildiklerinden çareler aramaya başladılar ve akıllarına ilk gelen, 60 yıldır, -“Avrupa Birliği” kapısında beklettikleri bir – Türkiye oldu..*Kendisini “rakipsiz bir dünya lideri”, bir “yeni zamanlar firavunu” gibi gören Trump”ın en güçlü silahı, “kendilerine teslim olmaya yaklaşmayanları ekonomik gücüyle mahvedeceği” tehdidini ilah olarak kullanıyor.Müslüman ülkelerden direnmek isteyenlere ise, ekonomik yaptırımlara ilaveten, “korkunç bir şekilde yok olursunuz..”Fox Business”de 7 Mart”ta konuşan Trump, İran lideri Hamaney”e bir mektup gönderdiğini, “Onlara, “Umarım müzakere edersiniz çünkü askerî olarak girmemiz gerekirse, bu korkunç bir şey olacak” diyen bir mektup yazdığını” söylemiş ve “İran”la başa çıkmanın iki yolu var: Askerî yolla, ya da Tahran”ın nükleer silah edinmesini engelleyecek bir anlaşma yaparak.” demişti.Ama, ABD Başkanı”nın geçen hafta, HAMAS”a yönelik olarak, “Elindeki rehineleri bırakmazsan, çok korkunç şeyler olacak!” gibi tehditlerine karşı HAMAS”ın o tehditlere pabuç bırakılmayacağına dair verilen cesur ve vakur cevap, şimdilik etkili oldu, denilebilir.Aynı yaklaşım, İran”a karşı da denendi ve “Bizimle müzakere masasına oturmalısınız.. Yoksa, çok korkunç şeyler olur..” sözlerine, hem İran lideri S. Ali Hamaney, “Hayır!” dedi. Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ise, “ABD”nin emir vermesi ve tehditler savurması kabul edilemez. Sizinle pazarlık yapmam. Ne istiyorsanız, onu yapın!” dedi..*Evet, “Orman kanunu”na ve cellatlığa soyunan “Orman kibarı”na teslim olmayanlar, elbette daha şereflidirler.

Source: Selahaddin E. Çakirgi̇l


Trump Grönland söylemini yineledi

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray da bir araya geldiği NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüşmesinin ardından Grönland ın ABD tarafından ilhak edilip edilmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtladı. Trump,bu soruya, Bence bu gerçekleşecek. Bu konuda bir anlaşma yapmak zorundayız ve Danimarka bunu yapamıyor. Danimarka ile görüşüyoruz. Ulusal güvenliğimiz için buna gerçekten ihtiyacımız var. yanıtını verdi. Danimarka ya bağlı özerk bölge Grönland ın ABD nin ulusal güvenliği açısından stratejik öneme sahip olduğunu yineleyen Trump, bölgedeki askeri varlığın artırılması gerektiğini belirtti. Trump, Grönland da üslerimiz var ve buradaki askeri varlığımızı artırabiliriz. Rusya ve Çin, Arktik bölgede aktif olarak faaliyet gösteriyor. ABD nin burada daha fazla rol oynaması şart ifadelerini kullandı. Rusya ve Çin in Arktik bölgedeki faaliyetlerini gerekçe göstererek Grönland ı ilhak etme niyetini yeniden dile getiren Trump, Bence bu gerçekleşecek. Daha önce pek düşünmemiştim, ama şu an bu işte çok önemli bir rol oynayabilecek biriyle oturuyorum. Mark, bunu yalnızca güvenlik için değil, uluslararası güvenlik için de istiyoruz. Sahil şeridimizde birçok favori oyuncumuz dolaşıyor ve dikkatli olmalıyız ifadelerini kullandı. NATO Genel Sekreteri Rutte ise Trump ın ilhak önerisini desteklemekten kaçındı. 200 YIL ÖNCE ORAYA BİR TEKNE Mİ YANAŞTI? Trump ayrıca Danimarka nın adaya ilişkin iddiasını yalanlamaya çalıştı. Biliyorsunuz, Danimarka Grönland a çok uzakta ve gerçekten hiçbir ilgisi yok. Ne oldu? 200 yıl önce oraya bir tekne mi yanaştı ya da buna benzer bir şey mi oldu? Ve buna hakları olduğunu söylüyorlar. Bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum. Bence doğru değil dedi.

Source: Habertürk