Deniz Berktay ile Kuzeyden Notlar: ‘Trump imparator olsun’
Çünkü sahada üstünlük Ruslarda ve bu şartlarda ateşi otuz günlüğüne keserse bunun Ukrayna ordusunun toparlanmasına imkân vereceğini söylüyor. Böyle olunca da hem savaş hem de müzakereler eşzamanlı yürüyor. Geride bıraktığımız hafta sonu Ukrayna, Rusya’nın epey kuzeyinde bulunan dört askeri havaalanına dron saldırısı düzenledi. Bu, Ukrayna’nın daha önceki IHA saldırılarından çok farklı. Çünkü önceki saldırılarda Ukrayna İHA’ları, Ukrayna topraklarından ateşleniyor ve yaklaşık 1500 kilometrelik menzilde bulunan hedefler vuruluyordu. Bu seferse bir buçuk yıl süren bir hazırlığın ardından, dron’ların Rusya içine sokularak ateş edildiği bildiriliyor. Bunun Rusya’ya indirdiği askeri darbeden daha önemlisi, meselenin psikolojik boyutu: Ukrayna bu operasyonda Batılı ülkelerden hangisiyle ne oranda yardımlaştı şu anda bilinmiyor fakat bu operasyon Rus istihbaratının ne kadar zayıfladığını, Rusya yönetiminin ülke içini yeterince kontrol edemediğini gözler önüne serdi. KARADENİZ FORUMU’NDAN ANLAR Geride bıraktığımız hafta sonu Ukrayna’nın Karadeniz kıyısındaki başlıca liman kenti (ve Ukrayna’nın üçüncü büyük kenti) olan Odessa’daydım. Burası Kiev’den, Ukrayna’nın orta ve batı bölgelerinden farklı olarak Ukraynacadan ziyade Rusça konuşuyor ve eskiden beri burada Rusya sempatizanlığı nispeten güçlüydü. Bir zamanlar Çariçe II. Katerina tarafından sıfırdan kurulmuş olan bu liman şehri, Çarlık Rusya’sında St. Petersburg ve Moskova’dan sonra imparatorluğun üçüncü büyük şehriydi. Şimdi burada, savaştaki sıkıyönetim şartlarından yararlanarak Odessa’da Rus kültürü yerine Ukrayna kültürünü oturtma çabaları sürüyor. Ne kadar başarılı olunduğunu savaştan sonra anlayabileceğiz. Odessa’nın çarlık zamanında yapılmış ihtişamlı opera binası, Batılı sivil toplum kuruluşlarının desteklediği bir foruma ev sahipliği yaptı. Genellikle ABD’deki Demokratlar’ın çizgisine yakın olanların toplandığı bu etkinlikte İngilizler ve ABD’li Demokratlar, “Rusya’yla müzakere edilmez; Rusya sadece güçten anlar” diyerek muhtemel müzakerelere mesafeli tavırlarını gösterdi. Forumun onur konuğu ise ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk başkanlık döneminde onun dışişleri bakanlığını yapan Mike Pompeo idi. Trump’ın şimdiki ekibinden farklı olarak tamamen Rus karşıtı çizgide olan Pompeo her ne kadar Trump tarafından kadro dışı bırakılmış olsa da “Trump başta olsaydı, Rusya Ukrayna’ya saldıramazdı” demeyi ihmal etmedi. En ilginç diyalogsa (bana göre), forumun en sonunda oldu: Pompeo’yla konuşan moderatör, opera binasının üst kat locasını gösterdi ve “Bu gördüğünüz, çarlık döneminde yapılmış olan imparatorluk locası. Putin, Odessa’yı ele geçirip bu locada oturmak istiyordu, başaramadı. Şimdi biz, Trump’ı Odessa’da imparator locasına görmek istiyoruz” diyerek Trump’a “halkın” selamlarını iletti. Trump, opera locasında oturmak uğruna Ukrayna siyasetini değiştirir mi bilmem. Fakat Ukrayna’daki Batı yanlısı çevreler, Rusya’ya karşı duydukları haklı tepkinin karşısında Batılıları babalarının oğlu sanmaktan ve “ne Putin’in ne de Trump’ın imparatorluğu” demeden Ukrayna’nın uluslaşması henüz tamamlanmış olmayacak. denizberktay@yahoo.com
Source: Deniz Berktay
ABD”den İran”a sınırlı uranyum zenginleştirme izni iddiası
ABD”nin İran”a sunduğu nükleer anlaşma teklifinin taslağında, Tahran”ın “düşük seviyede uranyum zenginleştirmesine belirli bir süre izin verileceğinin” belirtildiği öne sürüldü.Axios haber platformunun nükleer anlaşma teklifinin taslağında yer alan maddeler hakkında bilgi sahibi iki kaynağa dayandırdığı haberinde, Washington ile Tahran yönetimi arasında çoğu kez gerilimi tırmandıran nükleer müzakerelere ilişkin yeni bir iddia ortaya atıldı.Haberde, ABD yönetiminin İran”ın düşük düzeyde uranyum zenginleştirmesine belirli bir süre olanak tanıyacağı yönündeki iddianın, İran”ın uranyum zenginleştirmesine izin vermeyeceğine dair açıklamalarıyla ters düştüğüne işaret edildi.ABD Başkanı Donald Trump”ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff”un İran”a 31 Mayıs”ta sunduğu nükleer anlaşma teklifinin taslağında, görüşmelerin bir sonraki turunda ele alınacak “ön fikirlerin” yer aldığı belirtildi.Taslağa göre İran”ın, sivil amaçlar haricinde yerel zenginleştirme kapasitesi geliştirmesine izin verilmeyeceği, anlaşma sonrasında ise uranyum zenginleştirme oranını belirli bir süre yüzde 3″e düşürmesi gerektiği kaydedildi.İran ile ABD nükleer görüşmeleri ve Trump”ın teklifiİran ile ABD arasındaki nükleer müzakere süreci devam ederken Tahran”ın uranyum zenginleştirme konusu, iki ülke arasında temel anlaşmazlık noktası olmaya devam ediyor.İran, nükleer programını atom bombası üretmesine engel olacak şekilde kısıtlama karşılığında yaptırımların kaldırılmasını istiyor.Daha önceki açıklamalarında Tahran”ın düşük düzeyde uranyum zenginleştirmesini kabul edeceklerini söyleyen ABD”li yetkililer, son zamanlarda İran”ın her düzeyde uranyum zenginleştirme işlemini durdurmasını talep ettiklerini belirtiyor.Taraflar, şu ana kadar Umman aracılığında beş tur görüşme gerçekleştirdi. Bir sonraki görüşmelerin yeri ve zamanı henüz belirlenmedi.ABD basını, Amerikalı müzakerecilerin 11 Mayıs”ta Umman”da yapılan nükleer görüşmelerde İran heyetine yazılı bir nükleer anlaşma teklifi sunduğunu yazmıştı.Trump da konuya ilişkin soruya, “Evet bir teklif var. Ama (İran) hızlı hareket etmeli, aksi takdirde kötü şeyler olacak.” ifadeleriyle yanıt vermişti.İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD Başkanı Donald Trump”ın yaklaşık iki hafta önce sözünü ettiği nükleer anlaşma teklifinin 31 Mayıs”ta Umman tarafından kendilerine teslim edildiğini açıklamıştı.
Source: Dünya Gazetesi
CHP”li Yunus Emre”nin iddialarına Nuray Başaran”dan yanıt: Ben de araştırdım seni! Benimkiler Belgeleriyle
CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, CHP”nin şaibeli kurultayına yönelik iddiaları dile getiren gazeteci Nuray Başaran hakkında iddiaları sosyal medya hesabından paylaştı. Emre, Başaran”ın Ergenekon mahkemelerinde gizli tanık olduğunu iddia etti. Başaran’ın adının Amerikan belgesi WikiLeaks’te geçtiğini yazan Emre, hanımefendinin ABD’li diplomatik misyon görevlileriyle temasları gazetecilik faaliyetlerinin çok ötesinde” ifadelerine yer verdi. Emre, ayrıca CHP”li Tuncay Özkan”a dayanarak, Başaran”ın Ergenekon operasyonları öncesi CIA, Mossad ve MİT ile işbirliği yaptığını savundu. “İddia eden de yazan da şerefsizdir” Başaran”dan iddialara yanıt gecikmedi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Başaran”dan “Gizli tanık olan da, bunu iddia eden de, yazan da ŞEREFSİZDİR!” yanıtı geldi. İşte o açıklama: KENDİSİNİ, ‘SÖZDE CHP VELİAHTI’(!) GÖREN YUNUS EMRE VE DİĞERLERİNE CEVABIMDIR: Biliyorum ki, CHP 38. Kurultayı ile ilgili delegelerin, ‘Atatürk’ün koltuğu satıldı. Bu kabul edilemez. Bu şaibeler temizlenmeli’ diyerek açılan soruşturma ve davadaki gerçekleri, bir gazetecinin fikri-takip yapması ve gerçekleri ekranlarda söylemesi, yazması çok canınızı yakıyor! Baktınız tehditler ile susturamadınız , gazeteci de iyi ve tecrübeli. Dava ve soruşturma dosyasındaki belge ve deliller ile konuşuyor. Hatta korkmuyor, teslim olmuyor, satın alınmıyor. Şimdi de , ‘BAYAT İFTİRALAR’ bulmuşsunuz! BAK YUNUS EMRE: Bana Wikileaks Belgeleri ile ilgili iddiaları atanları mahkemeye verdim. Ve tazminata mahkum oldular. Çünkü orada yazılan notlar ; Akşam Gazetesi’nde 80 milyona yazdığım makalelerimden alıntılardı. Ve mahkeme dosyasına sunduk. Orada var. Bulursun. BAK YUNUS EMRE: Bana CIA, MOSSAD ve son olarak da MIT Ajanı demişsin. Bir karar ver: Hangisiyim? Ve suç duyurusunda bulunmalısın. Ama sana şunu söyleyeyim ki, bu devlet benim de, senin de , ne olduğumuzu ve olmadığımızı iyi biliyor! Kendi açımdan söylemeliyim ki, hakkımda bugüne kadar bu ‘bayat iftiralar’ ile ilgili açılmış bir soruşturmave dava yok. Yani? Sicilim tertemiz! Ayrıca son 15 yıldır bu devlet beni, ‘özel koruma kararı’ ile koruyor! Ama ben yine de , herkesin doğruları ve ‘bayat iftiralar’daki gerçekleri öğrenmesi adına, MİT Başkanı İbrahim Kalın’a da buradan sesleniyorum: Bir ajanlığım varsa hemen derhal açıklansın. Bu konuda senin iddiaların için suç duyurusunda bulunduğumda, devletimizin ilgili kurumunun görüşünün de talep edilmesini isteyeceğimden de kimsenin ve senin şüphen olmasın. Tıpkı daha önce , ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nundanışmanıydı ve CHP’den milyonlarca para aldı’ iftirasında bulunanlara karşı savcılığa yaptığım suç duyurusunda; CHP’nin( savunma hakkım çerçevesinde) hesaplarının incelenmesini ve bu yayını yapan HALK TV’nin nerelerden gelir elde etiğinin incelenmesini istediğim gibi ! Bak ben senden daha cesurum! Ne dersin? BAK YUNUS EMRE: Ergenekon Davası’nda gizli tanık olduğumu araştırıp bulduğunu yazmışsın. Gizli tanık olan da, bunu iddia eden de, yazan da ŞEREFSİZDİR! Ergenekon Davası Kayıtlarında sayısını bilmediğim kadar bu teklifin yapıldığı ve benim kabul etmediğim duruşma tutanaklarında vardır. Bir bakarsan görürsün! Bir doçent baktığında durumu anlayabilir. Davaya dahil olduğum bölüm; bana ‘bayat iftiraları’ atan parti üyeniz ve Çukurova Grubuna ilişkin bölümle sınırlıdır. Daha birkaç ay önce Ergenekon Davası’nın sözde 1 numarası olduğu iddia edilen Sayın Dursun Çiçek ilebirlikte TV 100’de aynı yayına katıldığımız programda, dava sırasındaki objektif ve doğru duruşum nedeniyle tarafıma teşekkür edilmiştir. Açık kaynak olarak YouTube’dan izleyebilirsin Yunus Emre! BAK YUNUS EMRE: Beni bir ilkokul talebesi bile araştırmaya kalksa daha doğru bilgilere ulaşabilirdi. Şimdi ben sana ne diyeyim ki???? Haa unutmadan ben seni biraz araştırdım: Yakında tüm Türkiye’ye tez danışmanların ve jüri üyelerinin kim olduğu, tezlerinde ‘intihal’ var mı yok mu? Gündeme ‘Bomba ‘gibi düşecek! Üyesi olduğun hangi vakıf ve kurduğun enstitülerin Alman Vakıfları ile maddi bağları var mı? Rahmetli Hablemitoğlu bu konularla ilgili neler yazmıştı? BAK YUNUS EMRE : Ben de araştırdım seni ! Benimkiler Belgeleriyle! Bir gazeteciye yakışır şekilde! Çok yakında dizi halinde yazacağım. VE Savcılığa bunları da verip ayrı suç duyurusunda bulunacağım! Alayınızdan korkmuyorum! HODRİ MEYDAN!!!!! BU VESİLE İLE TÜM KAMUOYUNA DA DURURULUR! NURAY BAŞARAN
Source: Internet Haber