Yoon”un sorgusu devam edecek
Güney Kore ajansı Yonhap ın haberine göre, Yolsuzluk Soruşturma Ofisi (CIO) yetkilileri, Yoon un sorgusunun öğleden sonra yapılacağını belirtti. Sabah saatlerinde başlaması planlanan sorgu, Yoon un sağlık sebeplerini gerekçe göstermesi üzerine öğleden sonraya ertelendi. Yoon un avukatı Yun Gap-geun, müvekkilinin daha fazla sorgulanmak istemediğini belirterek, Devlet Başkanı Yoon, kendini iyi hissetmiyor, dün pozisyonu tam olarak açıkladı, dolayısıyla artık sorgulanacak bir şey yok. dedi. Güney Kore Ulusal Meclisinin, sıkıyönetim ilanının anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle azlini istediği ve bu sebeple görevden uzaklaştırılan Yoon, sıkıyönetim soruşturması kapsamında dün gözaltına alınmıştı. Yoon, 3 Aralık 2024 teki sıkıyönetim ilanı nedeniyle ayaklanma ve görevi kötüye kullanma şüphesiyle soruşturuluyor. İlk gün 10 saatten fazla sorgulandı Soruşturmacılar, Yoon u dün sabah devlet başkanlığı konutunda gözaltına aldıktan sonra CIO nun Seul ün güneyinde yer alan Gwacheon daki ofisine götürmüştü. İlk gün 10 saatten fazla sorgulanan Yoon un ifade vermeyi reddettiği bildirilmişti. Güney Kore tarihinde gözaltına alınan ilk devlet başkanı olan Yoon, sorgunun ardından gözaltı merkezine nakledilmişti. Soruşturmacıların, tutuklama için mahkemeye başvurmadan önce Yoon u gözaltında tutmak için 48 saat süresi bulunuyor. Güney Kore de sıkıyönetim ilanı Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık 2024 gecesi televizyonda yaptığı konuşmada, muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak parlamentonun yaptığı oylamada bu kararın kaldırılması ve Bakanlar Kurulunda onaylanmasıyla geri adım atmıştı. Ulusal Meclisin 14 Aralık 2024 te yaptığı oylamada azli istenen Yoon, Anayasa Mahkemesinin hakkında vereceği karara dek görevden geçici uzaklaştırılmış, yerine Başbakan Han Duck-soo vekaleten getirilmişti. Muhalefetin girişimiyle Ulusal Mecliste 27 Aralık 2024 teki oylamada devlet başkanlığına vekalet eden Başbakan Han için de azil kararı verilmiş, Han ın yerine devlet başkanlığının vekaletini Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Choi Sang-mok üstlenmişti. Fotoğraf, AA tarafından servis edilmiştir, temsilidir.
Source: Habertürk
Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi”nin ilk 10 maddesi TBMM Genel Kurulu”nda kabul edildi
Kabul edilen maddelere göre, Anayasa Mahkemesinin, 34 sayılı Türkiye Adalet Akademisi Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi”ni iptal etmesi dolayısıyla bazı düzenlemelere de gidilecek.
Türkiye Adalet Akademisi, Başkanlık ve Eğitim Kurulundan oluşacak. Akademide, uzmanlık esasına göre eğitim, öğretim, araştırma ve uygulama birimleri oluşturulacak.
Türkiye Adalet Akademisinin eğitim ve öğretim faaliyetlerinin daha etkin ve verimli şekilde yerine getirilmesi amacıyla Başkanın teklifi ve Adalet Bakanının kararıyla Akademi eğitim merkezleri kurulabilecek.
Akademi, hakim ve savcı yardımcıları ile hakim ve savcılara yönelik eğitim planlarını hazırlayacak ve uygulayacak.
Talepleri halinde noterler ve avukatlar ile eğitim ve öğretim hizmetlerinden faydalanması uygun görülen diğer kişilere yönelik eğitim programları da hazırlayacak Akademi, hukuk ve adalet alanında, araştırma ve bilimsel çalışmalar yapacak, ihtiyaçları tespit edecek, uluslararası gelişmeleri takip ederek proje geliştirecek.
Türkiye Adalet Akademisi, hukuk ve adalet alanını ilgilendiren konularda uzmanlık ve sertifika programları ile kurs, seminer, sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenleyecek, bilgi bankası ve kütüphane kuracak.
Eğitim ve öğretim faaliyetleriyle ilgili strateji ve hedefleri belirleyecek Akademi, görev alanına giren konularda yurt içi ve dışında bulunan kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapacak.
Akademi, hakim ve savcı yardımcıları ile hakim ve savcıların lisansüstü ve yabancı dil eğitim ve öğretimlerini desteklemek amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlarla da işbirliği gerçekleştirecek, hukuk ve adalet alanını ilgilendiren eğitim ve öğretim faaliyetleri hakkında ilgili kurum ve kuruluşlara görüş bildirecek.
Akademi Başkanlığının görevleri
Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı, başkan ve daire başkanlığı şeklinde teşkilatlanan hizmet birimleri ile Hukuk Araştırmaları Merkezi”nden oluşacak.
Akademi Başkanlığındaki daire başkanlıklarının sayısı dördü geçemeyecek. Başkanlıkta yeteri kadar tetkik hakimi ve idari personel bulunacak.
Başkanlık, eğitim müfredatını, yıllık eğitim ve stratejik plan taslakları ile yıllık faaliyet raporunu hazırlayacak.
Eğitim ve öğretim faaliyetlerinin etkin, verimli ve yeknesak şekilde yürütülmesine ilişkin standartların belirlenmesi için Eğitim Kuruluna önerilerde bulunacak, eğitim materyallerini hazırlayacak olan Başkanlık, Akademide görev yapanların atama, nakil, görevlendirme, özlük işlemlerini yürütecek.
Ayrıca Başkanlık, Akademinin ihtiyacı olan her türlü satın alma, kiralama, bakım, onarım, yapım, büro, sekretarya, arşiv, sağlık, sosyal ve benzeri hizmetleri yürütecek, verilen diğer görevleri yerine getirecek.
Akademinin görev alanı kapsamında, kamu veya özel kurum ve kuruluş temsilcileri ile uzman kişilerin katılımıyla çalışma grupları veya eğitim komisyonları kurulabilecek.
Türkiye Adalet Akademisi Başkanının görevleri
Akademi Başkanı, Akademiyi yönetecek, temsil edecek, Akademinin düzenli ve verimli çalışmasını sağlayacak ve bu konuda gerekli tedbirleri alacak.
Daire başkanları, birinci sınıf olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş hakim ve savcılar arasından, Adalet Bakanınca atanacak ve Akademi Başkanı tarafından belirlenen iş bölümüne göre görev yapacak.
18 kişiden oluşacak Eğitim Kurulu, Adalet Bakanı veya Bakanın görevlendirdiği Bakan Yardımcısı başkanlığında, Akademi Başkanı, Bakanlık Ceza İşleri, Hukuk İşleri ve Personel Genel Müdürleri ile 4 yıl için Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca Yargıtay üyeleri arasından seçilen 3 kişi, Danıştay Başkanlık Kurulunca Danıştay üyeleri arasından seçilen 2 kişi, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından seçilen bir kişi, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinde görev yapan hakimler arasından seçilen birer kişi, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca birinci sınıfa ayrılmış olmak kaydıyla adli ve idari yargı ilk derece mahkemelerinde görevli hakimler arasından seçilen birer kişi, cumhuriyet savcıları arasından seçilen bir kişi, Yükseköğretim Kurulunca üniversitelerin hukuk fakülteleri ve eğitim bilimleri alanında çalışan öğretim üyeleri arasından seçilen birer kişiden oluşacak.
Süreli seçilen üyenin herhangi bir sebeple üyelikten ayrılması halinde yeni seçilen üye, yerine seçildiği üyenin kalan süresini tamamlayacak.
Eğitim Kurulu, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanacak ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar alacak.
Toplantı gündemi, Eğitim Kurulu Başkanı tarafından belirlenecek. Akademi Başkanı, Akademinin faaliyetleri hakkında Eğitim Kurulunu bilgilendirecek. Toplantılara, alanında uzman kişiler ile kamu veya özel kurum ve kuruluş temsilcileri de davet edilebilecek. Eğitim Kurulunun sekretarya hizmetleri Başkanlık tarafından yerine getirilecek.
Eğitim Kurulu, eğitim müfredatı ve yıllık eğitim plan taslaklarını onaylayacak.
Eğitim ve öğretim faaliyetlerinin etkin, verimli ve yeknesak şekilde yürütülmesine ilişkin standartları belirleyecek olan Eğitim Kurulu, Akademinin stratejik planını kabul edecek ve takibini yapacak, Akademi mevzuatıyla ilgili görüş ve önerilerde bulunacak.
Hukuk Araştırmaları Merkezi kurulacak
Akademi bünyesinde Hukuk Araştırmaları Merkezi kurulacak.
Hukuk Araştırmaları Merkezi, hakim ve savcı yardımcıları ile hakim ve savcıların uzmanlaşmasına katkı sağlamak amacıyla ortak programlar geliştirerek lisansüstü eğitimler için yükseköğretim kurumlarıyla işbirliği yapacak.
Hukuk ve adalet alanında gelişmeleri takip edecek, ihtiyaçları belirleyecek, araştırma ve bilimsel çalışmalar yapacak Hukuk Araştırmaları Merkezi, yabancı ülkeler ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla, hukuk ve adalet alanında ortak çalışma ve araştırmalar yapacak, Akademinin eğitim ve öğretim faaliyetlerine katkı sunacak, kurs ve sertifika programları düzenleyecek.
Hukuk Araştırmaları Merkezi”nde, müdür, iki müdür yardımcısı ve bürolar bulunacak.
Müdür, hukuk alanında doktora yapmış, birinci sınıf olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş hakim ve savcılar arasından, müdür yardımcıları en az birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş hakim ve savcılar arasından Adalet Bakanı tarafından atanacak.
Akademiye atamalar
Meslekte fiilen 5 yılını tamamlamış hakim ve savcılar, Adalet Bakanı tarafından Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümleri uyarınca Akademiye atanabilecek veya görevlendirilebilecek.
Devlet Memurları Kanunu”na tabi personelin Akademiye ilk defa veya naklen atanması Akademi Başkanınca yapılacak.
İhtiyaç duyulması halinde 657 sayılı Kanun”a tabi Bakanlık personeli, Akademi Başkanının talebi üzerine Bakanlık tarafından Akademide geçici görevlendirilebilecek.
Akademide görev yapan, 657 sayılı Kanun”a tabi personel, Akademi Başkanının talebi üzerine mükteseplerine uygun olarak Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı kadrolarına atanabilecek.
Eğitim merkezi müdürü, birinci sınıf olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş hakim ve savcılar arasından, müdür yardımcısı en az birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş hakim ve savcılar arasından Adalet Bakanınca atanacak.
Öğretim elemanı olarak atanma
Meslekte fiilen 8 yılını tamamlamış hakim ve savcılar, öğretim elemanı olarak görev yapmak üzere Adalet Bakanı tarafından Akademiye atanabilecek veya görevlendirilebilecek.
Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri ve öğretim görevlileri ile araştırma görevlileri, Akademide öğretim elemanı olarak görevlendirilebilecek.
Akademide, Akademi Başkanının talebi üzerine yetkili makam, kurul veya organlarınca uygun görülen, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, hakim ve savcılar, avukatlar, noterler ile alanında uzman kişiler ders vermekle görevlendirilebilecek.
Hakim ve savcılar, avukatlar, noterler ve alanında uzman kişilerin görevlendirilmeleri için meslekte fiilen 8 yılını tamamlamış olmaları şartı aranacak.
Genel Kurulda Gazze açıklaması
Görüşmeler sırasında yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Gazze”de ateşkesin sağlanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Zalimlere karşı mazlumların direnişinin meyve verdiğini belirten Gül, tüm süreçleri yakından takip ettiklerini söyledi.
Gül, insanlığın Filistin”deki vahşete ve soykırıma karşı birleştiğini vurgulayarak, “Filistinli masumlar zulmün önünde eğilmemişlerdir. Bu haklı direnişleri onları zafere götürecek. Temennimiz, ateşkesin kalıcı olması ve kalıcı barışın sağlanmasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen de soykırıma karşı direniş gösteren ve teslim olmayan Filistinlilerin sevincine ortak olduklarını ifade etti.
İsrail”in, masumları yenemediğinin ve kesin zafer ilan edemediğinin altını çizen Ekmen, “İsrail, tarihin önünde mahkum olmuştur ve olacaktır.” dedi.
Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, görüşmeler sırasında rahatsızlığı dolayısıyla Genel Kurulun yönetimini Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ”a devretti.
Meclis Başkanvekili Bozdağ, teklifin ilk 10 maddesinin kabul edilmesi ve ikinci bölümün tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından birleşime ara verdi.
Aranın ardından Danışma Kurulu önerisi oylamaya sunuldu. Kabul edilen öneriye göre, Genel Kurul, bugün, 21 Ocak Salı, 22 Ocak Çarşamba ve 23 Ocak Perşembe günü toplanmayacak.
Bozdağ, Danışma Kurulu önerisinin kabul edilmesinden sonra komisyonun yerini almaması üzerine birleşimi, 28 Ocak Salı saat 15.00″te toplanmak üzere kapattı.
Source: Dünya Gazetesi
Arap ülkeleri, Gazze”deki ateşkesi memnuniyetle karşıladı
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “anlaşmaya bağlı kalmanın ve İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarının durdurulmasının” önemi işaret edildi. Açıklamada, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi ile diğer tüm Filistin ve Arap topraklarından tamamen çekilmesinin ve yerinden edilenlerin kendi bölgelerine geri dönmesinin gerekliliğine” vurgu yapıldı. “Başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız Filistin devletinin kurulmasının” önemine dikkati çekilen açıklamada, “Katar, Mısır ve ABD”nin anlaşmaya varılmasındaki çabaları” takdir edildi. Açıklamada, Suudi Arabistan”ın bu anlaşmanın, “45 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine ve 100 binden fazla kişinin yaralanmasına neden olan acımasız İsrail saldırılarını kalıcı olarak sona erdirmesini umduğu” belirtildi. BAE Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan, ülkesinin anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını ifade etti. Bin Zayid, anlaşmanın “Gazze”de yaşanan acılara son verilmesinin önünü açması, daha fazla can kaybını önlemesi ve Gazze”deki krize ve trajik koşullara son vermesini umudunu” kaydetti. BAE Dışişleri Bakanı, “her iki tarafın da (İsrail ve Hamas) varılan anlaşmalara ve taahhütlere uyması gerektiğini” vurguladı. Dışişleri Bakanı Bin Zayid, “Uluslararası toplumun, Orta Doğu”da barış sürecini yeniden canlandırmaya yönelik tüm çabaları desteklemesinin yanı sıra iki devletli çözümü ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını tehdit eden yasa dışı uygulamalara son verilmesi gerektiğini” bildirdi. Yemen Yemen Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, anlaşmadaki arabulucuların çabalarından övgüyle söz edilirken, anlaşmanın “Gazze”deki savaşı sona erdirmesi ve yaşanan acılara son vermesinin ümit edildiği” belirtildi. Irak Irak Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da Gazze Şeridi”ndeki ateşkes anlaşmasının memnuniyetle karşılandığı kaydedilerek, soykırıma maruz kalan Filistinlilere insani yardım ulaştırılmasının hızlandırılması gerekliliği çağrısında bulunuldu. Açıklamada, “Gazze Şeridi”ndeki Filistin halkının yaşadığı büyük acıların sonrasında ortaya çıkan anlaşmanın memnuniyetle karşılandığı” aktarıldı. Libya Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Gazze”deki ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşılayarak anlaşmanın sorunsuz bir şekilde uygulanmasını sağlama yönündeki umudunu dile getirdi. X hesabından açıklama yapan Menfi, Filistin meselesinin Libya halkının temel meselesi olmayı sürdüreceğini teyit etti. Dünya Müslüman Alimler Birliği Dünya Müslüman Alimler Birliğinden yapılan yazılı açıklamada ise “anlaşmanın memnuniyetle karşılandığı” belirtilerek, “Filistin halkının direnişinin övgüye layık olduğuna” işaret edildi. Açıklamada, Gazze Şeridi”nde yaşanan büyük yıkımın ardından Gazze”nin yeniden imarı çağrısında bulunuldu. Ürdün, Katar, Mısır ve Lübnan da Gazze”deki anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını açıklamıştı. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Katar, İsrail ile Hamas arasında Gazze”de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını, uygulamaya 19 Ocak Pazar günü başlanacağını duyurmuştu. Söz konusu anlaşma, İsrail”in 7 Ekim 2023″te Gazze Şeridi”ne başlattığı ve 467 gündür devam ettiği, ardında 156 binden fazla ölü ve yaralı bıraktığı saldırıların ardından geldi.
Source: Internet Haber
Biden”dan “Amerika”da bir oligarşi şekilleniyor” uyarısı
ABD Başkanı Biden, 4 yıllık görev süresinin bitmesine sayılı günler kala Beyaz Saray”da canlı yayında son kez Amerikan halkına seslendi.Konuşmasının başında Gazze”de İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkese değinen Biden, ateşkesin mayıs ayında kendisinin ortaya koyduğu taslağa uygun olduğunu ve bunun kendi ekibinin başarısı olduğunu savundu.Bu konuda pazartesi günü göreve başlayacak yeni yönetimi bilgilendirdiklerini kaydeden Biden, isim vermeden ateşkesin kredisinin halefi Donald Trump”a değil, kendisi ve ekibine ait olduğunu söyledi.- “BU PLAN, EKİBİM TARAFINDAN GELİŞTİRİLDİ VE MÜZAKERE EDİLDİ”Biden, “Bu plan, benim ekibim tarafından geliştirildi ve müzakere edildi, büyük ölçüde de göreve başlayacak olan yeni yönetim tarafından uygulanacak. Bu nedenle, ekibime, yeni yönetimi detaylı şekilde bilgilendirmelerini söyledim.” dedi.4 yıllık başkanlık görevi boyunca Kovid-19 salgınından başlayarak çeşitli alanlarda insanlara hizmet eden görevlilere ve askerlere teşekkür eden Biden, Beyaz Saray”daki tüm ekibinin de çok zorlu görevlerin altından başarıyla kalktığını anlattı.İçeride Amerikan demokrasisinin bütün zorluklarına rağmen ayakta olduğunu, 4 yılda 17 milyon yeni istihdam yarattıklarını ve özellikle yüksek teknolojide güçlü adımlar attıklarını belirten Biden, dış politikada ise Çin”le küresel rekabete, Rusya”ya karşı Ukrayna”ya verdikleri desteğe dikkati çekti.- “AMERİKA”DA BİR OLİGARŞİ ŞEKİLLENİYOR” UYARISIBiden, “NATO”yu güçlendirdik. Ukrayna hala özgür ve Çin ile olan rekabetimizde öne geçtik. Bunun gibi daha pek çok şey başardık. Amerikan halkı için birlikte başardıklarımızdan gurur duyuyorum ve yeni yönetime başarılar diliyorum, çünkü Amerika”nın başarılı olmasını istiyorum.” ifadelerini kullandı.Eski ABD başkanlarından Dwight Eisenhower”ın “askeri-endüstriyel kompleks” için yaptığı uyarıya atıfta bulunan Biden, “Aynı şekilde, ülkemiz için gerçek tehlikeler oluşturabilecek bir teknoloji-endüstriyel kompleksinin olası yükselişi konusunda endişeliyim. Bugün Amerika”da aşırı zenginlik, güç ve etkiye sahip bir oligarşi şekilleniyor.” diye konuştu.Biden, söz konusu teknoloji-sanayi kompleksinin yükselişinin temel haklar ve demokrasi konusunda Amerikan halkı için bir tehdit oluşturabileceğini anlattı.- “YAPAY ZEKA ALANINDA ÇİN DEĞİL, ABD ÖNCÜ OLMALIDIR”Yapay zeka alanındaki gelişmelerin günümüz teknolojisinin seyrini belirlediğini dile getiren Biden, bu alanda Çin ile ciddi bir rekabet halinde olduklarına dikkati çekti.Biden, “Yapay zeka, kanser gibi hastalıklara çare bulmamıza yardımcı olabilir ancak gerekli önlemler alınmazsa yapay zeka, haklarımız, yaşam biçimimiz, mahremiyetimiz, çalışma şeklimiz ve ulusumuza yönelik yeni tehditler doğurabilir. Yapay zekanın tüm insanlık için güvenli ve güvenilir olmasını sağlamalıyız. Yapay zeka alanında Çin değil, ABD öncü olmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.Konuşmasının sonunda kendisine başkanlık yapma fırsatını verdiği için Amerikan halkına teşekkür eden Biden, “50 yıllık kamu hizmetinin ardından size söz veriyorum ki ulusumuzun temsil ettiği fikre hala inanıyorum. Siz de inancınızı koruyun.” dedi.
Source: Www.star.com.tr
Eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan: Terör örgütü ayak direyemez, iyot gibi ortada kalırlar
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli”nin “İmralı” çıkışı sonrası yaşanan gelişmelerle ilgili eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan”dan çarpıcı yorumlar geldi. Habertürk”te konuşan Yalçın Akdoğan, uzun süredir siyasi gelişmeleri takip etmediğini belirterek Bahçeli”nin İmralı çıkışını izlediği anı şöyle anlattı: “Eşimin siyasetle hiç ilgisi yok. Salı günü Devlet Bey”in, çarşamba günü Sayın Cumhurbaşkanımızın grup toplantısını takip eder. Kahvaltı yapıyoruz, bir an çatal elimden düştü. Hanım gayriihtiyari “deprem mi oluyor” diye irkildi. “Yok” dedim, “Daha önemli bir şey oluyor”, Devlet Bey konuşuyordu. Devlet Bey”den bunları duyuca şok oldum, zihnim 20 kat hızlı çalışmaya başladı. Devlet Bey”in burada yaptığı yüksek siyasettir. Devlet Bey”in öngörüsü, o günkü taşıdığı hassasiyet kaygı boş değilmiş. Devlet Bey bu konuşmayı yaptı, Suriye”de 1 ay sonra rejim yıkıldı.”KÜRT SORUNU KALMADIAkdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel”in “kırmızı kart” kampanyasına da gönderme yaparak, “Günlük siyasetin ötesinde yüksek siyaset yapmak demektir bu. Kimileri kartları yeniden karar, kimileri kart sallar. Günlük siyaset yaparsanız kart sallarsınız. Yüksek siyaset yaparsanız kart kararsınız” dedi.Türkiye”de “Kürt sorunu” olmadığını belirten Akdoğan, “Kürt sorunu dediğiniz sorun, 100 madde çıkarın bunların belki 99″u yapılmıştır, ortadan kalkmıştır. Bunların hepsini devlet yaptı, örgütle pazarlık yaparak değil kendi halkının talebi, ihtiyacı olduğu için yaptı” ifadelerini kullandı.ÖCALAN TESİR EDERPKK elebaşı Abdullah Öcalan”ın örgüt üzerindeki etkisine dikkat çeken Akdoğan, şunları kaydetti: Öcalan örgüt açısından herhangi bir kişi değil. Öcalan vardır, ondan sonra ikinci, üçüncü adam yoktur, ellinci adam vardır. Öcalan”ın sözleri tesir eder. Kararlı bir şekilde talimat verse çoğu sabaha uykudan kalkamaz. Öcalan başka ülkelere kaçtı, saklandı, hiç görünmedi ama onun örgütü olarak kurdu, örgüte etkisi devam etti. Burada herhangi birinin Öcalan”a rağmen tavır geliştirebileceğini sanmıyorum. Geçmiş dönemde Öcalan bir şey söyleyince Kandil mırın kırın etti. Örgüt, Kandil bilerek ayak diredi, elini yükseltmek için bu tür şeyler yaptı geçmişte. Bugün o gün değil. Siyasi oyunlar çevirme günü değil. Bir noktaya gelindi. “Yok Öcalan cezaevinde, onu dinlemiyoruz” laflarını kimse yemez. Amerika”nın ve birtakım güçlerin vasıtasıyla birtakım şeyler yapabilirler. Ama günün sonunda Apo örgüt üzerinde etkilidir. Eğer dinlememe gibi durum olursa iyot gibi ortada kalırlar. Örgütün ayak direyebileceğini sanmıyorum.DEVLET MÜDAHALE ETMEYECEK Mİ?Akdoğan, DEM”li belediyeler kayyum kararları ile ilgili şu değerlendirmede bulundu: Millet seni seçmiş. Hakkari”ye belediye başkanı seçilmişsin. Yarın sabah birisi geliyor, “ben örgüt komiseriyim burada dediklerim olacak. Kaynaklar şuraya aktarılacak.” FETÖ”de de vardı aynı şey. Sen generalsin, dışarıda imam olmuş, onu o yönetiyor. Buna devlet müdahale etmeyecek mi?LİDERSİZ LİDER ÜLKE OLUNMAZYalçın Akdoğan, Başkan Erdoğan”ın yeniden Cumhurbaşkanlığı”na adaylığı ile ilgili liderlik vurgusu yaptı: Şimdi ihtiyaç olan bir liderlik var. Bu liderliği kim sergileyecek? Sergileyecek olan Sayın Cumhurbaşkanı”dır. Tayyip Erdoğan”ı Türkiye”nin geleceği için kilit bir siyasi aktör olarak görmek gerekir. Trump, Putin, Erdoğan, bu üçlü bölgede gerçekten olumlu anlamda işlere imza atabilirler. Türkiye”de Erdoğan”ın olmadığı denklemde Rusya, Türkiye”ye böyle davranabilir mi? Şimdi Tayyip Erdoğan devreye giriyor, tahıl koridoru açılıyor. Turizm, sebze ithalatı, ihracatı, enerji güvenliği gibi konuda Türkiye”nin başını niye ağrıtmıyor? Tayyip Erdoğan”dan dolayı ağrıtmıyor. Tayyip Erdoğan”ın olmadığı NATO üyesi bir ülkeye bu tavrı gösterir mi? Bence göstermez. Bu ilişkiler ağı açısından böyle bir liderlik gerekiyor. Türkiye”nin buna ihtiyacı var. Lidersiz bir lider ülke olunmaz. Tayyip Erdoğan dışında bir lider say diyeyim. Bu dengeyi kurabilen, köprü olabilen başka bir lider varsa buyursun gelsin.MHP Lideri Bahçeli”den “2. İmralı ziyareti” çağrısı: PKK”nın bittiği şartsız açıklanmalıdırKritik MYK sonrası “terörsüz Türkiye” mesajı: Asla taviz söz konusu değilÇözüm sürecinden silahsızlanma sürecine
Source: Www.star.com.tr
Kolombiya”dan Gazze”deki ateşkes hakkında açıklama: İnsanlık için iyi bir haber
Petro, sosyal medya hesabından Gazzeli çocukların sevinç dolu görüntülerini paylaşarak şu ifadeleri kullandı:”İnsanlık için iyi bir haber. Çocukların neşesi ne kadar da güzel. Yaşam ve barış için çocukların gözyaşları ve sevinç kahkahaları ne kadar anlamlı. (İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”yu kastederek) Herod yenildi. Nihayet gökyüzünde bombaların olmadığı bir kutlama gecesi. Sağlık ekipleri Gazze”de kutlama yapıyor.”Kolombiya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyulduğu bildirildi.Açıklamada, “Gazze”deki krizin başlangıcından bu yana Kolombiya, barış için aktif bir diplomasi yürütmüştür. Cumhurbaşkanı, Birleşmiş Milletler”de (BM) yaptığı konuşmada, çatışmanın nedenlerini ve çözüm yollarını ele almak üzere bir barış konferansı düzenlenmesini önermişti. Ülkemiz, Mısır ve Katar gibi önemli uluslararası forumlarda sürekli barış çağrısında bulunmuştur. ” ifadelerine yer verildi.Açıklamada, Kolombiya”nın, Oslo Anlaşmaları”nda öngörüldüğü gibi iki devletli çözümü desteklediği vurgulandı.Gazze”deki çatışmalardan etkilenen Filistinli aileler için özel insani yardım programı uygulamaya hazır olunduğu ve Kolombiya”nın dayanışmayla barışa bağlılığının bir kez daha teyit edildiği belirtildi.
Source: Www.star.com.tr
Hüseyin Gülerce yazdı: Milletimiz, neden “ihtiyatlı bir iyimserlik” içinde?
Cumhur İttifakının başlattığı İmralı hamlesinin, beraberinde bir takım tereddütler ve endişeler getirdiği biliniyor.Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün partisinin Grup Toplantısındaki konuşmasında bu durumu şöyle dile getirdi.”Gelinen noktada, aziz milletimizin bu konuda “ihtiyatlı bir iyimserlik” içinde olduğunu görmekteyiz. Hükümet olarak, her vakit olduğu gibi bu hususta da şehitlerimizin aziz hatıralarına, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin hassasiyetlerine asla halel getirmeyecek bir şuurla hareket ediyoruz.”Devlet aklının attığı adımlar konusunda elbette milletimizin güveni tamdır. Bölücü terör örgütü PKK ile kararlılıkla yürütülen mücadele, bu örgütü, içeride bitme noktasına getirmiştir. Şam”da BAAS rejiminin yıkılmasından sonra Suriye”nin kuzeyinde PKK yapılanması YPG de tam bir çıkmazın içine girmiştir.Türkiye”nin, başta savunma sanayisi olmak üzere her alanda gücünün zirvesinde bulunduğu bu dönemde hedef “Terörsüz Türkiye”dir.Türkiye, yakaladığı tarihî fırsatı en iyi şekilde değerlendirecek ve devlete silah doğrultanları bitirecektir.Milletimizin, devletine olan güveni tam olduğu halde neden “ihtiyatlı iyimserlik” var?1. “Çözüm süreci” denilen tecrübe gösterdi ki, bölücü terör örgütü ve onun siyasî hareketleri ikiyüzlüdür.20 Temmuz 2015 ile 9 Mart 2016 arasında “öz yönetim” talebi ile isyan eden bölücü teröristler; Diyarbakır”ın da içinde olduğu bazı il merkezlerinde ve 19 ilçede, hendek ve barikatlar kurdular.Terör eylemlerinde, 793 güvenlik görevlisi şehit edildi. 314 sivil hayatını kaybederken, 4 binin üzerinde güvenlik görevlisi ve 2 binden fazla vatandaş yaralandı. Operasyonlarda öldürülen PKK”lı sayısı ise 4 bin 571 olarak açıklanırken, 716 terörist sağ ele geçirildi. Doğu ve Güneydoğu”da toplam 2 bin 307 hendek ve barikatın kaldırıldığı bildirildi.Bu isyanın içinde FETÖ”nün üniformalı hainleri, arkasında ABD vardı.ABD, sonuç alamayınca 4 ay sonra 15 Temmuz 2016″da FETÖ hain darbe girişimini devreye soktu.Şimdi ise TSK”da FETÖ”nün etkisi yok ve ABD doğrudan Suriye”nin kuzeyinde PKK ile sarmaş dolaş…2. İhtiyatlı bir iyimserlik var çünkü DEM Parti yetkilileri, hâlâ müzakere yapılıyor havasını vermeye çalışıyor.DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 10 Ocak”ta yaptığı açıklamada İmralı heyetinin görüşmelerini “bir tartışma süreci” olarak adlandırıyor.Neyi tartışıyoruz?Eli kanlı PKK terör örgütü şartsız şurtsuz ve müzakeresiz silah bırakacak…Bunun lamı cimi yok.İmralı”dan, içeriye dışarıya, “silahı bırak” çağrısı yapılacak.Cumhurbaşkanı Erdoğan dün söyledi:”Eğer örgüt bu çağrıya kulak tıkar ve ipe un sererse, bağlantılı yapılar da kendilerinden beklenen iradeyi sergilemezse, o zaman biz “Terörsüz Türkiye” hedefimizi başka yöntemlerle gerçekleştiririz.”Yani kadife eldiven içindeki demir yumruk çıkar…Bu kadar açık. Burada tartışılacak ne var?DEM Parti ipe un sermeyi neden deneyecek?Çünkü hâlâ ABD”den Fransa”dan, İran”dan beklentileri var. Akıllarınca devleti oyalamaya çalışacaklar.3. Erdoğan”ın altını çizdiği bağlantılı yapılar meselesi var.DEM Parti bunların başta geleni.Ama bir de ABD yönetimi var.Asıl tehlike, ABD”nin Suriye”nin kuzeyinde PKK/YPG/PYD”ye bir terör devleti kurdurma kalleşliğidir.Suriye”nin neredeyse üçte birini halen işgal altında tutan, YPG terör örgütüdür.Evet, Öcalan İmralı”dan çağrı yapsa bile başta Kandil”deki terör baronları ve YPG silah bırakacak mıdır?YPG, silah bırakmazsa ne olur?Cumhurbaşkanı Erdoğan dün bu sorunun cevabını da verdi:”Suriye”nin doğal kaynaklarını da gasp eden YPG terör örgütü, şayet kendini feshedip silah bırakmazsa, yaklaşan acı akıbetten kurtulamayacaktır.”Milletimizin bu sürece ihtiyatla yaklaşmasının bir sebebi de, ABD yönetimine güven duyulmamasıdır.
Source: Hüseyin Gülerce
Coşkun Başbuğ yazdı: Help Amerika
Dünyanın en büyük ve en önemli şehirlerinden biri günlerdir alev alev yanıyor…Üstelik bu şehir Amerika”nın en büyük üretim merkezi, dünya sinema sektörünün beyni, aynı zamanda da en önemli finans merkezi.Adına Los Angeles denilen bu şehrin bana göre ününe ün katan özellikler içinde en önemlisi topraklarında barındırdığı Hollywood…İnsanlığı zehirleyen, milyarlarca beyni formatlayan bu bataklık bugün dünyanın yaşadığı ahlaki çöküntünün en büyük sebebi.Sahibi olduğu ünlü film stüdyolarından, inşa ettiği film platolarından bugüne kadar insanlığın yararına çekilmiş tek bir film gösteremezsiniz.Bu filmlerde kullanılan ünlü sinema sanatçılarının birçoğu, ünlü sporcular, dünyaca tanınmış isimler, Amerika”nın en zenginleri hepsi bu şehirde sefa sürüyorlar.Her Şeyin Bir Sonu Var…Neden bu cümleyi kullandım?Çünkü bugün bu şehir yerle bir oldu.Aynı anda şehrin beş ayrı noktasında çıkan yangınlar efsane şehri saatler içinde yerle bir etti.Şimdi o saltanat sürülen malikânelerin yerinde yeller esiyor.Bu felaket gösterdi ki birilerinin yere göre sığdıramadığı rüyalar ülkesi Amerika olan biteni sadece seyrediyor.Zararın 300 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.Yanan evlerin sayısı 14.000″lere dayanmış durumda.Yaklaşık 400.000 kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.Bu kara tablo karşısında süper güç(!) Amerika neler yapıyor?Fener Tavşan…Böyle bir durumda devletin “baba” sıfatıyla halkını kucaklaması, vatandaşının yaralarını sarması ve alacağı tedbirlerle acilen yananı yıkılanı yerine koyması gerekir.Evsiz kalanların banyo, tuvalet, barınma gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecek geçici iskân merkezleri kurması gerekir.İnsanların karınlarını doyuracak aşevleri kurması gerekir.Maaşlı geçinenlerin ceplerine harçlık koyacak tedbirleri alması gerekir.Bunlar devlet olarak Biden efendiden beklenen şeylerdir.Bizim anadan, atadan, devletten gördüklerimiz bu iş böyle olmalı dedirtiyor.Zavallı Amerikalılar…Peki Amerika bu olması gerekenleri nasıl yaşıyor?Amerika”nın tüm kurumları halen olayın şokunda.Akıl tutulması yaşayan bu kurumlar ve sıralı yetkililer, sıradan vatandaş gibi olan biteni çaresizce sadece seyrediyor.Evlerini terk etmek durumunda kalan Amerikalıların parası olanlar otellere, akrabası ya da nazının geçtiği yakını olanlar ise bu evlere sığınıyor.Bu tür imkânı olmayanlar ise spor salonlarına, parklara, bahçelere sığınıyor.Süper Güç(!) Amerika şu ana kadar bu konularda herhangi bir tedbir almadığı gibi sonrasında da pek alacağa benzemiyor.Yangın söndürme faaliyetleri tam bir felaket.Söndürme tedbirleri yetersiz, ekipman yetersiz, itfaiye erlerinin çoğu LGBT, su yok…LGBT Şoku…Az önce LGBT dediğimde eminim çoğunuz şok yaşadınız, ne demek istediğimi anlamaya çalıştınız.Hemen açıklayayım.İtfaiye erlerinin yangın söndürme esnasında yaptığı acemice davranışlara halk inanılmaz tepki gösteriyor.Bu durumun sebepleri araştırıldığında ortaya ilginç sonuçlar çıkıyor.Meğer İtfaiye müdürü sapkınlığı topluma yaymak için birçok LGBT (i….),i itfaiye eri diye işe almış.Halk haklı mı?Hem de dibine kadar…Sen işe alacağın personelde liyakat yerine cinsel tercih ararsan ilk felakette yaşayacağın o acı sonu kendi ellerinle yazmış olursunuz.Vatansız Hainler…İyi güzel kardeşim de bu Amerika”da hiç mi iyi bir şey yok?Olmaz olur mu…Amerika”nın en büyük iyiliği bünyesinde bizdeki kadar hainin olmaması.Bu kadar olumsuzluğa rağmen, dünya starı sanatçılar(!), dünyaca meşhur zenginler tarafından Amerika hakkında en ufak eleştiri, en ufak hakaret duydunuz mu?Devlete saldıracaklar sizlere otelimi açıyorum, haydi buyurun meydanlara diyen iş adamı duydunuz mu.Yav otelden vazgeçtik bari malikâneni açaydın hizmete…Hiç bu tür destek gördünüz mü?Göremezsiniz, duyamazsınız…Çünkü sıkar…Sistemi eleştirirsen seni sanatçı diye ortalığa pazarlayanlar anında önce kulağını ardından fişini çekerler ve bir daha açmamak üzere defterini dürerler.Gelelim bize…Peki bizde sanatçıyım diye ortalıkta gezen provokatör ajanlar, neden sürekli devletine saldırıyor, vatanına ihanet ediyor.Neden içinde yaşadığı devletini, milletini yerden yere vuruyor.Neden yalan haberlerle, baraj kapakları patladı gibi alçakça iftiralarla, “Help Turkey” gibi şerefsizliklerle ortalığı birbirine katmaya, halkı galeyana getirmeye çalışıyor.Onları güdenler o makamlara getirenler öyle istiyor da ondan.Sanatçıyız(!), akademisyeniz(!), gazeteciyiz(!) diye ortalıkta gezen şarlatanlar…Bu dediklerim komplo teorisi ise hadi buyurun meydana…”Help Amerika” diye bir kampanya da aşığı olduğunuz ülke için açın da biz de destek verelim, dökülelim yollara.Var mı cesaretiniz?Desenize “Ne gezerrrr!
Source: Coşkun Başbuğ
Halime Kökce yazdı: “Pazarlık yok, bu fırsatı kaçırmayın!”
İki ihtimal var, öyle anlaşılıyor. Ya PKK silahları gömecek ve PYD Suriye/Şam yönetimine bir biçimde eklemlenecek ya da Türkiye, Suriye”nin kuzeyinde hazırlandığı büyük askeri harekatı gerçekleştirecek.Son tahlilde ikisi de aynı kapıya çıkacak ama Türkiye belli ki askeri harekat için tüm seçenekleri tüketmek istiyor. Biden”ın artık miadı dolmuş adamları bile Türkiye”ye gelip PKK/PYD”nin canını sıkacak laflar etmeye başladığına göre bunlar için yolun sonu görünmüş durumda.Bazen bir şeyin tam zamanıdır ve o zamanı ıskalamamanız gerekir. Bu hem Türkiye için böyle hem de PKK için.Türkiye 50 yıldır terör belasını çekiyor. 40 binden fazla insanını kaybetti. Anadolu”nun her köyünde bayrak asılı şehitlikler görürsünüz. Doğu ve Güneydoğu illerimiz on yıllarca yatırımcının kaçtığı, esnafının PKK”nın talimatlarıyla kepenk kapatmak zorunda kaldığı, yaylalarının, meralarının teröristlere terk edildiği yerler oldu.Devletin askeri kapasitesi terörle mücadelede kifayetsiz kalıyordu. O kadar ki terörle mücadele edebilmek adına bölge vatandaşını korkutan, sindiren ve maalesef örgüte yaklaştıran politikalar izlendi. Siyaset zaten ülke yönetiminde söz sahibi değildi. Terörün çözümüne, siyasetin değil ordunun işi olarak bakılıyordu. İstihbarat dersen o da zaten CIA ve Mossad”ın şubesi gibiydi.Sorunu çözmeye niyet eden siyasetçilerin başına gelenler ise herkesin bildiği sır kabilinden. Açıkçası PKK, hem eski düzen ordu için hem de ABD için Türkiye”nin dizginlerini elinde tutmanın aracıydı.***Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın Başbakan olarak 2005″te Diyarbakır”da yaptığı konuşma milat oldu. Bir niyetin açık ifadesiydi. Ondan sonra adım adım, üstelik duvarlara toslaya toslaya AK Parti hükümetleri Kürtlerin demokratik haklarının iadesi konusunda hep ileri adımlar attı. En başta terör ile Kürt sorununu ayırdı. Erdoğan “Kürt kardeşlerimin sorunu benim de sorunumdur” diyerek konuyu Türkiye siyasetinin merkezine taşıdı.Terörist başı Abdullah Öcalan”ın tutuklanmasından sonra güç kaybeden ve eylemlerini düşüren PKK, Türkiye”deki demokratikleşme adımlarıyla neredeyse paralel şekilde saldırılarına başladı. Aynı nispette PKK”nın siyasi uzantısı parti ve temsilcileri de “demokratik özerklik”, “öz yönetim”, “öz savunma” gibi kavramlarla PKK jargonunu siyasete taşımaya çalıştı.Bunlara rağmen Erdoğan başkanlığındaki Türkiye hiçbir zaman eski reflekslerine geri dönmedi. Terör örgütü ile mücadeleyi “Kürtlerle mücadele” gibi lanse etseler de PKK ve türevleriyle ilgili her durum için “Kürtler” demeyi tercih etseler de en başta Kürt halkı buna inanmadı.***2013″te başlatılan çözüm iradesinin gereği yerine getirilmeyince Türkiye Suriye”nin kuzeyine operasyonlar gerçekleştirdi. Uzunca bir süre Türkiye PYD”nin, PKK”nın Suriye kolu olduğunu anlatıp durdu. “Kürtlere karşı DEAŞ”ı destekliyor”, “Kürtleri düşmanlaştırıyor” eleştirisine muhatap olarak hem de. Üstelik Suriye Kürtlerinin önemli bir kısmı PKK/PYD tarafından Suriye”den çıkartılmış ve Türkiye”ye sığınmışken.Hülasa 2013-2025 parantezinde PKK/PYD, kendisi için Suriye”de teritoryal bir egemenlik fırsatı gördü. ABD”nin desteğini sonuna kadar aldı. Hayalini kurduğu silahlara kavuştu, askeri eğitim aldı, siyasi muhatap olarak kabul gördü. Ama Suriye”de de yolun sonu göründü. ABD”nin PKK/PYD”ye ayırdığı zamanın sonuna gelindi.Mevcut şartlar içinde Türkiye bu sorunu çözmek için ne gerekiyorsa yapacaktır. Şartlar hiç olmadığı kadar müsaittir. Buradan geri durmak ayağına gelen topu taca atmak olur. PKK/PYD durumun ciddiyetini kavrarsa buradan bölge için, bölge halkları için daha hayırlı sonuçlar çıkacağı muhakkak. O yüzden Türkiye askeri seçeneğin en büyüğüne tam tekmil hazırlıklı olup bir taraftan da en yüksek düzeyli muhataplığa da kapı aralıyor.Devlet Bahçeli”nin “Teröristbaşı Öcalan PKK”yı bitirdim diyecekse gelsin DEM sıralarında konuşsun” sözleri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın “Pazarlık yok, bu fırsatı kaçırmayın” sözlerini ben böyle okuyorum.
Source: Halime Kökce
Hasan Hüseyin Öz yazdı: Türkiye”nin kararlı terörle mücadele politikası
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli”nin son grup toplantılarında yaptıkları konuşmaların şifreleri iyi çözülmeli.Çünkü… Her iki konuşma da Türkiye”nin hem iç güvenliğini hem de bölgesel barış ve istikrarı sağlamak adına güçlü bir liderlik sergileyeceğini gösteriyor.Özellikle terörle mücadeledeki kararlılık, yalnızca Türkiye”nin güvenliğini değil, aynı zamanda bölgesel huzuru tehdit eden yapıları ortadan kaldırma hedefini de taşımaktadır.Elbette bu gerçekliğe dayalı bir vizyon meselesi…Gelin her iki konuşmanın terörle mücadele konusundaki pik noktalarına tekrar bakalım:Devlet Bahçeli”nin açıklamaları, Türkiye”nin terörle mücadelesindeki tavizsiz tutumunu net bir şekilde ortaya koyuyor: “Terörle pazarlık olmaz, müzakere yapılmaz, yalnızca ve yalnızca mücadele edilir.”Ve MHP lideri ekliyor: “PKK”lı teröristler ya silahlarını gömmeli ya silahlarıyla birlikte teslim olmalı veya kaçınılmaz sonlarıyla karşılaşmalıdır.”Tavır net değil mi? Konuyu sadece terörist başına indirgeyenler, bu cümlelere yine sağır kesilecekler biliyorum.Cumhurbaşkanı Erdoğan ise dünkü grup toplantısında emperyalizm vurgusu yaptı ve terörün kaynağını işaret etti.”Kazanan emperyalistler değil, Kürt, Türk, Türkmen, Arap ayırımı yapmadan biz olalım istiyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı bu sözleriyle Türkiye”nin bu süreçte yalnızca kendi halkını değil, tarihi coğrafyamızdaki bütün insanları güvenlik içinde tutmayı amaçladığını açıkça ortaya koyuyor.”Bir kere şunun altını net bir şekilde çizelim…Türkiye, yalnızca terör örgütleriyle mücadele etmekle kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki istikrarı sağlamak ve yeni bir düzen tesis etmek için de adımlar atıyor.Emperyalist stratejileri ters yüz etmenin yöntemi de bu.Erdoğan”ın “Bin yıllık ortak mazimizden güç ve ilham alarak istikbalimizi yine birlikte inşa edelim” çağrısı, düzen kavramı çerçevesinde değerlendirilmeli.Açık söyleyeyim… Amerika ve Avrupa”daki iç krizler, dış politikalarına da yansımış durumda. Amerika”nın ve Avrupa”nın, özellikle Fransa”nın, terör örgütlerine verdiği destek, bölgesel istikrarsızlığı artırıyor.Türkiye”nin düzeni tesis çabası, aynı zamanda emperyalist düzene karşı mücadele anlamına geliyor.Hep söylüyorum, ezberleri aşmak zor. Ama ezberleri aşamadığınız zaman kendi gerçekliğinizle de yüzleşemiyorsunuz.Bugün Türkiye, tam da ezberleri tersyüz ederek kendi gerçekliğinin potansiyelini ortaya çıkarıyor.Erdoğan ve Bahçeli”nin grup toplantılarında yaptıkları konuşmalarda ben bunu bir kere daha gördüm. Türkiye, bölgede emperyalist güçlerin etkisinin sınırlanması için mücadele ederken, bütün tarihi coğrafyasının da özgürleşeceği bir politikanın zeminini oluşturuyor.
Source: Hasan Hüseyin Öz
BM Raporuna göre : Haiti”deki şiddet olaylarında ölü sayısı 5.600 kişiye ulaştı
Birleşmiş Milletler”in yeni raporuna göre, Haiti”deki çeteler geçen yıl en az 5.600 kişiyi öldürdü. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği”nin raporunda, 3.700 kişinin de yaralandığı veya kaçırıldığı belirtilirken, Biden yönetiminin yetersiz kaldığı eleştirileri yükseldi.Heritage Vakfı”nın Latin Amerika kıdemli politika analisti Andrés Martínez-Fernández, “Biden yönetimi krize parça parça ve siyasi yaklaştı. Seçimler öncesi durumun patlamasını engellemeye odaklandı ama sorunu çözmedi” değerlendirmesinde bulundu.Dışişleri Bakanlığı, Haiti”ye 629 milyon dolarlık mali ve ekipman desteği sağlandığını, bunun 600 milyon dolarının kullanıldığını açıkladı. Bu rakam, Ukrayna”ya verilen 113 milyar dolarlık destekle kıyaslandığında oldukça düşük kalıyor.Başkentte Aralık ayı başında yaşanan korkunç bir olayda, Wharf Jérémie çetesi en az 207 kişiyi katletti. Çoğu yaşlı olan kurbanlar, çete liderinin oğluna büyü yaparak zarar vermekle suçlandı. Cesetler parçalanıp yakıldı, bazıları denize atıldı.VOA”nın son raporuna göre çeteler başkentin yaklaşık %85″ini kontrol ediyor. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, “Bu rakamlar Haiti”deki korkunç olayları tam olarak yansıtamaz, ancak insanların maruz kaldığı sürekli şiddeti gösteriyor” dedi.BM destekli Çok Uluslu Güvenlik Destek Misyonu”na (MSS) söz verilen 2.500 personelin sadece 500″ü göreve başladı. Personelin çoğu aylardır maaş alamıyor ve ülkedeki 12.000 çete üyesi karşısında sayıca yetersiz kalıyor.Dışişleri Bakanlığı, 15 Aralık”ta MSS ve Haiti polisinin ortak operasyonunda üst düzey bir çete liderinin öldürüldüğünü belirtti ancak artan şiddet karşısında daha fazla şey yapılması gerektiğini kabul etti.BM raporunda Türk, Güvenlik Konseyi”nin Haiti”ye yönelik yaptırımlarının ve silah ambargosunun tam olarak uygulanması çağrısını yineledi. “Haiti”ye giren silahlar çoğunlukla suç çetelerinin eline geçiyor ve trajik sonuçlar doğuruyor: Binlerce ölü, yüz binlerce yerinden edilmiş insan, okullar ve hastaneler gibi temel altyapı ve hizmetler kesintiye uğruyor ve yok ediliyor” dedi.
Source: Abdullah Teymur
Biden teklife onay verdi! Güney Kıbrıs, ABD”den askeri teçhizat alacak
Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden”ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi”ne (GKRY) askeri teçhizat alımı konusunda izin veren bir direktif yayımladığını açıkladı.
“Dünya barışını destekleyecek” 1961 tarihli Dış Yardım Yasası”na dayanarak alındığı açıklanan kararda “(GKRY”ye) Savunma malzemeleri ve hizmetleri sağlanması, ABD”nin güvenliğini güçlendirecek ve dünya barışını destekleyecek” denildi. ABD”nin Lefkoşa Büyükelçisi Julie Davis Fisher, X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, bu direktifin iki ülke arasındaki ilişkileri “derinleştirecek” bir adım olarak değerlendirildiğini belirtti.
Source: Dünya Gazetesi