Küresel Politika Gündemi – Türkiye, Orta Doğu ve Uluslararası İlişkiler

Hükümet, KKTC sessizliğini bozdu: ‘Ailevi konuları kamuoyu önünde tartışmıyoruz’

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’ya resmi ziyaret düzenleyen Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide ile birlikte gazetecilere açıklamalarda bulundu. Gazze’ye saldırılarını sürdüren İsrail’i kınayan Fidan, bölgede ateşkesin bir an önce sağlanması gerektiğini ifade ederek Türkiye’nin iki devletli çözümü savunduğunu ve Gazze’de barışın sağlanması için diplomatik girişimlerin sürdürüldüğünü açıkladı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) tanıyarak, adada resmi olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok sayan Orta Asya Türk Cumhuriyetlere ilişkin de konuşan Fidan; Türkiye’nin Türk dünyasına yönelik çalışmalarının kesintisiz devam ettiğini belirterek, “Anadolu’nun merkezinde kurulan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Sovyetler Birliği döneminde de Türk dünyası ideali olmuştu. Bugün bağımsız Türk cumhuriyetleri varken de Türk dünyası ideali var. Bundan sonra da Türk dünyası ideali olmaya her zaman devam edecek” dedi. Son yıllarda meydana gelen küresel gelişmeler ve Orta Asya’daki ülkelerinin kapasite gelişimleri karşısında küresel aktörlerin dikkatini çektiğini, bunun Avrupa Birliği’nin (AB) de Orta Asya’ya ilgisi artırdığını bildiren Fidan, “Bu bizim açımızdan anlaşılabilir bir durum ancak bu karşılıklı ilginin AB tarafından istismar edilmeye çalışıldığını gördüğümüz alanlar da var. Elbette biz bu gelişmeleri tüm boyutlarıyla yakından takip ediyoruz” diye konuştu. ‘SAĞDUYULU HAREKET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’Fidan, “Gerekli girişimleri yapıyoruz, dostlarımızla temas hâlindeyiz, görüş alışverişi hâlindeyiz, bilgilendirme hâlindeyiz. Türk dünyası idealimize uygun bir biçimde hareket etmeye devam edeceğiz. Bu son olaydan hareketle aramızı bozmak isteyen bazı maksatlı çevreler, bu sorunu bizim açıktan kamuoyunun önünde tartışmamızı istiyorlar. Biz prensip olarak, ailevi konuları kamuoyu önünde tartışmamayı tercih ediyoruz. Türk dünyasıyla aramızı bozmak isteyenlerin manipülasyonları bu açıdan başarılı olmayacak. Bu konuda attığımız adımlarla ve durduğumuz yerde Türk cumhuriyetlerine bizim gitmek istediğimiz istikameti belirlemiş haldeyiz, arkadaşlar. Bu konuda sağduyulu hareket etmeye devam edeceğiz. Her türlü konuyu aile meclisimizde ele almaya devam edeceğiz. Bu konudaki pozisyonumuz nettir. Kıbrıs Türkleri de büyük Türk dünyası ailesinin asli ve ayrılmaz bir unsurudur. Bu gerçek asla değişmeyecektir. Türk dünyası bir bütün olarak Kıbrıs Türk’ünün yanında olmaya devam edecektir. Bu konudaki politikamızı sabırla sürdüreceğiz. Herkesin aynı anlayış ve kararlılıkla hareket etmesi, ailemizi daha da büyütecek ve güçlendirecektir” ifadelerini kullandı. ‘İZOLASYON, ADANIN REFAHINI ETKİLİYOR’Kıbrıs konusunda ‘olmayan bir sorunu üretmeye çalışan, olmayan bir problemi varmış gibi göstermeye çalışan’ odaklar olduğuna işaret eden Fidan, Rum tarafının daha önce defalarca federasyonu reddettiğini anımsatarak, “Kıbrıs Türk tarafı federasyon modelinden çekilmiş durumda. Biz de sonuç vermeyecek müzakerelerle vakit kaybetmeyeceğimizi defalarca ifade ettik ve ondan sonra yeni bir model arayışında bulunmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz Mart ayında Cenevre’de yapılan toplantıda federal model BM tarafından telaffuz dahi edilmedi. Bunun yerine biz, adadaki iki tarafın iş birliği yapabileceği alanlar üzerinde durduk. Biz Türkiye olarak şunu görüyoruz: Bir taraftan adada bir dondurulmuş sorun var, iki tarafta kendi sınırları içerisinde, kendi idarelerini, yönetimlerini altında yaşamaya devam ediyor. Ama birbirlerine karşı koydukları karşılıklı izolasyon adanın tüm refahını etkiler bir durumda ortaya başladı” diye konuştu. Fidan, Akdenizde meydana gelen jeostratejik, jeoekonomik gelişmeler dikkate alındığında, adanın Rumuyla, Türküyle giderek bölgeden izole olmaya başlayacağına dikkat çekti. ‘TÜKENMİŞ FEDERASYON MODELİ’Türkiye’nin adadaki işbirliği ruhunun artırılmasının önemi konusunda Birleşmiş Milletler vizyonuyla örtüştüğünü vurgulayan Fidan, “Rumlar ve Avrupa Birliği ne derse desin, tükenmiş federasyon modeli artık masadan kalkmış durumda. Bu model de biliyorsunuz, Rumlar tarafından ortadan kaldırıldı, her iki girişimde de. Ama Kıbrıs Türklerinin daha fazla izolasyonunu hedef alan, daha fazla imkansızlıklar içerisinde boğuşmasına sebep olan bir müzakere süreci, bir çözüm süreci, bir anlaşma süreci hiçbir şekilde kabul edilebilir, makul, mantıklı değildir. Ama biz garantör bir ülke olarak, ana vatan olarak kendi görüşlerimizi, kendi tavrımızı her zaman büyük bir netlikle ortaya koyuyoruz. Bu geçen yıllarda her defasında Kıbrıs Türkünün izolasyonunun ortadan kalkmadığını biz gördüğümüz için bundan sonra artık yeni bir yol haritasıyla yolumuza devam etmemiz gerektiğini ortaya koyduk ve bu şekilde de gidiyoruz. Dolayısıyla bu yönde yapılan aksi propagandalara, negatif propagandalara itibar edilmemesi önemlidir. buradaki görüşümüz son derece nettir. Bu konuda, biz Birleşmiş Milletlerle de görüşüyoruz, Yunanistan tarafıyla da görüşüyoruz. Görüşlerimizi karşılıklı saygı temelinde ortaya koyuyoruz. Aynı görüşte olmayabiliyoruz ama ortak olunması gereken bir nokta: adada barışın, refahın ve sürdürülebilir kalkınmanın olmasını hedeflemenin başka yolları da var, bunu da hayata geçirmek mümkün” ifadelerini kullandı.DENİZ MEKANSAL PLANLAMA HARİTASI BM’YE SUNULACAKTürkiye’nin ayrıca Doğu Akdeniz ve Ege’deki hak ile çıkarlarını da sonuna dek koruğunu aktaran Fidan, Türkiye’nin daha önce kıta sahanlığının dış sınırlarını Birleşmiş Milletler nezdinde kayda geçirdiğini anımsatarak, “Kıta sahanlığımıza sondaj yapıldığı iddiası gerçek dışıdır. Öte yandan biz Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığımız içerisinde sismik araştırmalar yaptık, sondaj kuyuları da açtık. Sondaj ve hidrokarbon arama konusundaki önceliklerimiz bilimsel temellidir. ‘Siz şu coğrafyada niye yapıyorsunuz, bu coğrafyada niye yapıyorsunuz?’ vesaire konularını getiriyorlar ve bunları bilimsellikten, verilerimizden öte siyasete ve politik tartışmalara bağlayan bazı çevreler var. Bunu propaganda unsuru olarak kullanıyorlar. Son olarak, deniz mekansal planlamamızı hazırladık. Bunu da Birleşmiş Milletler’in ilgili birimlerine sunacağız. Kıbrıs, Ege ve Doğu Akdeniz’de tek taraflı herhangi bir adıma veya oldu bittiye izin vermeyeceğimizi zaten herkes biliyor. Bunu defalarca söyledik, her seferinde söylemeye devam edeceğiz ama duymayanlara, yani kulaklarında vardır duymazlar, işitmezler, yapacak fazla bir şey yok” diye konuştu. NORVEÇLİ BAKAN: BATILI MEVKİDAŞLARIM HATA YAPIYORFidan ayrıca, yeni Avrupa güvenlik mimarisinde AB üyesi olmayıp NATO üyesi olan Türkiye ve Norveç gibi Avrupalı devletllerin önemine de işaret etti. Norveçli Bakan Eide ise Fidan ile aynı fikirde olduğunu belirtti. İsrail-Filistin savaşına değinen Bakan Eide, ülkesinin bu konuda kesinlikle sessiz kalmadığını ve Filistin’i tanıyan sınırlı Avrupa ülkesinden birisi olduklarını vurguladı. Eide, “Başkalarının sessizliği beni endişelendiriyor. Batıdaki birçok mevkidaşım net biçimde görüşlerini ortaya koymayarak kritik bir hata yapıyor” dedi. Eide, ülkesinin iki devletli çözüm modeline verdiği desteği yinelyerek savaşın ve şiddetin durdurulmasının İsrail de dahil olmak üzere tüm bölge ülkeleri ve dünya için önemli olduğunu söyledi.

Source: Doğa Öztürk


Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Isabelle Dumont, Cumhuriyet Ankara’ya konuk oldu: ‘Türkiye ile iç içe büyüdüm’

Türk kültürüne olan ilgisi ve Türkçeye hâkimiyetiyle dikkat çeken Fransanın Ankara Büyükelçisi Isabelle Dumont, Cumhuriyet’in Ankara Eki’ne konuk oldu. Aynı zamanda Türkiye’de görev yapan ilk Fransız kadın büyükelçi olan Dumont, “Türkiye ile iç içe büyüdüm” diyerek kökleri Rusya’dan Türkiye’ye uzanan aile hikayesini paylaştı.TÜRKOLOG BABANIN KIZIAnkara’da bir diplomat olarak görevine başlamadan çok önce de Türkiye’nin hayatında önemli bir yer tuttuğunu belirten Dumont, Türkiye ile bağlarının çocukluğuna dayandığını anlattı. Büyükelçi, “Babam küçükken işi gereği sık sık Türkiye’ye giderdi. Gittiğinde birkaç hafta kalırdı ve geri döndüğünde bana Türkiye’den lokumlar, oyuncaklar ve eşyalar getirmesini beklerdim. Böyle bir ortamda büyüdüm” dedi. BABASI İSTANBUL’DA BÜYÜDÜBabası Türk tarihi uzmanı bir Türkolog olan Dumont, bu ilginin aile geçmişinden kaynaklandığını vurgulayarak, “Babamın Türkolog olmasının sebebi ise, kendisinin de yirmi yaşına kadar Türkiye’de büyümesinden kaynaklanıyor. Eğitimi için Fransa’ya gitti ama İstanbul’da büyüdü. Babamın Türkiye’de büyümesinin nedenine gelince, annesi 20. yüzyılın başında, 1917’de vuku bulan devrimden sonra, Rusya’dan Türkiye’ye sığınmıştı. Babaannem İstanbul’a çocukken gelip yerleşmiş. Yani kökleri Rusya’ya, daha sonra Türkiye’ye uzanan uzun bir soy ağacımız var. Bu yüzden çocukluğumdan beri Türkiye ile iç içe büyüdüm ve tabii ki Türkiye’ye pek çok kez geldim; önce çocukluğumda, sonra genç bir yetişkin olarak Türkçe dil eğitimi almak için, turistik geziler için ve son olarak da diplomat olarak dedi.KALE CİVARINI SEVİYORAnkara’yı çok sevdiğini ancak yoğun programı nedeniyle şehri yeterince gezemediğini söyleyen Dumont, Ankara’da en sevdiği bölgenin Ulus ve Ankara Kalesi çevresi olduğunu, şehrin tarihinin bu bölgeden görülebildiğini söyledi. Dumont, “Küçük eski sokaklarını ve orada varlığını sürdüren eski ticarethaneleri de seviyorum, biraz turistik olmasına rağmen şehrin tarihini gerçekten orada hissedebiliyoruz. Bence bunu en iyi o semtte hissedebiliyoruz” dedi.‘MUĞLA’DA DALIŞ BİLE YAPTIM’Dumont, Türkiye’de sadece diplomat olarak değil, bir gezgin olarak da çok yer gördüğünü belirtti: “Türkiye’yi çok gezdim. Geçmişte Türkiyenin neredeyse tüm orta ve büyük ölçekli şehirlerine gittim” diyen Dumont, Ankara’ya büyükelçi olarak atanmadan önce Samsun’dan Kars’a kadar pek çok ili ziyaret ettiğini aktardı. Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde de bulunduğunu söyleyen Dumont “Muğla’da dalış bile yaptım” sözleriyle Türkiye’ye olan ilgisini vurguladı. Resmî görevlerle yapılan ziyaretlerin çoğu zaman kısıtlı vakitler sunduğunu hatırlatan Dumont, “Ve bu yerleri önceden görmüş olmak, turist olarak gitmiş olmak, bir hafta sonu, bir hafta geçirmiş olmak bana çok şey katıyor. Ve artık resmi görevimle oralara geri dönmek gerçekten çok hoşuma gidiyor” ifadelerini kullandı.TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine de değinen Dumont, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin altını çizdi, “Türkiye’nin ekonomik ilişkilerinin neredeyse yarısı Avrupa Birliği ile. Bu da aslında ilişkiler hakkında bir şey ifade ediyor. Bu ilişkiler, karşılıklı saygıya dayanıyor, dayanmalıdır. Bu ilişkiler ayrıca, Türkiye’nin AB üyeliğine aday olması sebebiyle bir çerçeveye dayanıyor” dedi. HUKUK VURGUSU YAPTIAB adaylığı sürecindeki taahhütlerin Türkiye’nin kendi gelişimi için önemli olduğuna dikkat çeken Dumont, “Bu taahhütlere her şeyden önce kendisi için bulunuyor. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü meselelerini kastediyorum. Bir Fransız olarak ben gerçekten şuna inanıyorum: demokrasiyi başka ülkeleri memnun etmek için inşa etmiyoruz. Demokrasiyi inşa ederiz ve onu koruruz…” diye konuştu. Fransız yatırımcılarla yaptığı görüşmelere de değinen Dumont, istikrarın yatırım açısından önemine dikkat çekti: “Fransız yatırımcıların bana söylediği şey, hukukun üstünlüğünün garanti altına alındığı bir ülkede yatırım yapmanın, bu konuda belirsizliklerin olduğu bir ülkede yatırım yapmaya nazaran daha kolay olduğu.”‘TÜRKİYE, DEMOKRASİ İLE KENDİ KALKINMASINI SAĞLAR’Türkiyenin demokrasi ve hukuk devleti ilkelerini sadece dış ilişkiler için değil, kendi kalkınması için sürdürmesi gerektiğini vurgulayan Dumont şöyle konuştu: “Dolayısıyla Türkiye, her şeyden önce kendisi ve vatandaşları için demokrasisini korumalıdır. Demokrasiyi korumanın her şeyden önce Türk vatandaşları için çok önemli olduğuna inanıyorum. Çünkü Türkiye’nin gelişmesine olanak sağlayan, bunu sağlayacak olan demokrasidir, hem halkın hem de Türk devletinin beklentileriyle örtüşen de yine demokrasidir. AB üyeliğine aday bir ülke olarak Türkiye kendi içinde, AB’nin temsil ettiği demokratik ve hukukun üstünlüğü değerlerine katılma arzusunu taşımaktadır.”‘BİRLİKTE ÇALIŞMALIYIZ’Avrupa kıtasının zorlu bir dönemden geçtiğini belirten Dumont, Rusya-Ukrayna savaşına atıfta bulundu ve özellikle güvenlik alanında Fransa ve Türkiye’nin iş birliğinin önemine dikkat çekti. Dumont, “Fransa ve Türkiye gibi iki büyük ülkenin, Avrupa güvenliğine en büyük katkıyı yapabilecek kapasiteye sahip ülkeler arasında olan, hatta Fransa ve Türkiye’nin, ortak noktamız olan kıtamıza daha fazla güvenlik getirmek için mutlaka birlikte çalışmaları gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Source: Doğa Öztürk


Hainlerin kongre planı

Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya kendini feshetme ve silah bırakma çağrısı sonrasında gözler terör örgütünün toplayacağı kongrenin takvimine çevrilmişti. 27 Şubat’ta yapılan çağrının üzerinden neredeyse 2 ay geçmesine rağmen terör örgütü kongresini toplayamadı. Terör örgütünün elebaşları sık sık, yasal düzenleme olmadan kongreyi toplamayacaklarını, silah bırakmayacaklarını vurguladı.

KONGRE 3 GÜN SÜRECEK

Ancak DEM Partinin İmralı heyeti ile hükümet arasındaki yoğun trafiğin ardından kongrenin tarihi ve yeri de netlik kazandı. Kongre 27 Nisan Pazar günü toplanacak. Lokasyon ise Kuzey Irak’ın Erbil bölgesindeki Köysancak kasabasına bağlı Binar bölgesi. 600 sözde yöneticinin katılacağı kongreye Suriye, Avrupa ve Türkiye’den de katılım sağlanacak. Binar’ın kırsal bölgesi Kandil dağını kapsıyor ve bölge terör örgütünün kontrolü altında.

İkinci bir alternatif olarak da, IKYB lideri Bafıl Talabani’nin kontrolündeki Süleymaniye kentine bağlı Seyid Sadık, Pencewin, Şarezor kasabaları arasında kalan yerleşim bölgesinde de toplanabileceği ifade edildi. Terörist kadroların faaliyetlerini sonlandıracağı olağanüstü kongresinin 3 gün devam edeceği öğrenildi.

Kongreye sözde PKK Meclis üyeleri, silahlı kolu HPG’nin sözde askeri konsey ve komuta konseyi üyeleri ile KCK Başkanlık Konseyi üyelerinin de içinde yer alacağı 600 delegenin katılacağı bildirildi.

SONUÇ APO’YA İLETİLECEK

Geçtiğimiz günlerde İmralı’ya giden Pervin Buldan ve Öcalan’ın avukatı Faik Erol’un da kongrenin yeri ve tarihi ile katılım yapacaklarla ilgili ayrıntılı bilgi alışverişinde bulundular.

Sonuç bildirgesi teröristbaşına iletilecek. Ardından umut hakkı başta olmak üzere tutuklularla ilgili yasal düzenlemeler için adımlar atılacağı ileri sürüldü.

Azılı teröristler farklı ülkelere!

Silah bırakanlarla ilgili de yasal düzenlemeyle TCK’nın 314/2 maddesini düzenleyen silahlı terör örgütü üyeliği tanımı daha da esnetilecek. Ancak “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” suçunu düzenleyen TCK’nın 302/1 maddesine dokunulmayacağı öğrenildi.

Şehit ailelerinin hassasiyetleri de gözetilerek geçmiş yıllarda karakol baskınları, mayınlı ve bombalı saldırılar başta olmak üzere silahlı saldırılara katılan terör örgütü mensuplarının farklı ülkelerde yerleşik yaşama geçirilmeleri için çalışma yürütüldüğü bildirildi.

60 bin PKK’lıya af hazırlığı

Cumhur İttifakı’nın iki büyük ortağı AKP ile MHP, infaz rejimiyle ilgili değişiklik çalışmalarını sürdürürken, sabah saatlerinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşen DEM Parti heyeti de yargı alanında çeşitli konu başlıklarında düzenleme talep ettiği bilgisi paylaşıldı.

AKP ile MHP’nin yürüttüğü çalışmaların olgunlaşma aşamasında olduğu iddia edildi. Düzenlemenin hayata geçmesi durumunda ise yaklaşık 60 bin kadar tutuklu cezaevinden tahliye edilecek. 10.Yargı Paketi’nin önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelmesi bekleniyor.

Source: Özgür Cebe


Trump çok yakında Ortadoğu’da

Ancak Trump’ın ilk yurtdışı seyahati Papa Françesko’nun cumartesi günkü cenaze töreni için Vatikan’a olacak. Trump’ın Ortadoğu gezisinin ise Mayıs ayında gerçekleşeceği bildirildi. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Başkan’ın 13-16 Mayıs tarihlerinde Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) olacağını açıkladı. Leavitt daha önceki bir brifingde Başkan Trump’ın Türkiye’ye gelme olasılığıyla ilgili soruya geziye başka ülkelerin de eklenebileceğini söylemişti, ancak son açıklamada bu yönde bir ifade yer almadı.TRUMP NİYE GELİYORABD Başkanı Trump, ilk dönemin başlangıcı olan 2017’de de ilk yurtdışı gezisini Suudi Arabistan’a yapmıştı. Oradan İsrail’e geçmiş, Batı Şeria’da Filistin lideri Mahmud Abbas ile görüşmüş, İtalya ve Vatikan’a gitmiş, Belçika’da ABD-Avrupa Birliği zirvesi ve İtalya’da G-7 zirvesi sonrasında ABD’ye geri dönmüştü.Yeni dönemde geziyi kısa kesen Trump’ın önceliği zengin Körfez ülkelerine verdiği görülüyor.KATAR DA LİSTEDETRUMP, bu defa programa İsrail-Hamas pazarlığında önemli bir arabulucu olarak gördüğü Katar’ı da ekliyor. Katar aynı zamanda ABD’nin Körfez’deki en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapıyor.Hafta içi Katar Başbakanı Abdulrahman el Sani Washington’da aralarında ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun da bulunduğu ABD’li yetkililerle görüştü. İki ülke birbirini ‘stratejik ortak’ kabul ediyor. Görüşmede ise Gazze, Lübnan, Suriye meseleleri ve ortak güvenlik ekonomik işbirliğinin ele alındığı açıklandı.BAE’DEN DEVASA TAAHHÜTKATAR Başbakanından önce BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayed mart ayı sonunda Washington’daydı. BAE’li yetkili Trump tarafından da kabul edildi. Toplantılar sonrası BAE, ABD’ye 10 yıllık bir sürede tam 1.4 trilyon dolarlık bir yatırım çerçevesi taahhüt etti. BAE, ABD ekonomisinde yapay zekâ, yarı iletkenler, enerji ve imalat sanayisinde yatırımları arttırma vaadinde bulundu. Bunlar ABD ekonomisini canlandırmak için dünyayı ek gümrük vergileriyle hizaya getirmeye çalışan ABD yönetiminin memnuniyetle karşıladığı adımlar oldu.BAE ayrıca, Trump’ın ilk döneminde İsrail ile İbrahim Anlaşmaları’nı imzalayan bir ülke olması açısından da takdir görmüş bir ortak. Dolayısıyla BAE’nin listede yer alması şaşırtıcı olmasa gerek.İSRAİL LİSTEDE YOKOCAK ayında iktidara geldiğinden bu yana İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu iki kez Trump’ı ziyarete gitmişti. Ancak resmi programda Trump’ın bir iadeiziyareti gözükmüyor. Tabi bu geziye eklenmeyecek anlamına gelmiyor.Göreve geldiğinde Filistinlilerin Gazze’den çıkarılıp bölgenin rivieraya çevrilmesini gündeme getiren, Netanyahu’ya Hamas ile mücadelede her türlü desteği verdiğini söyleyen Trump, bir yandan da İran ile askeri nükleer programın sonlandırılması için pazarlıklar yürütüyor. Üçüncü görüşmenin yarın yine Umman’ın başkenti Maskat’ta yapılması bekleniyor.ABD İRAN’A NE ÖNERİYORİSRAİL, İran’ın nükleer altyapısına saldırı düzenlenmesi için kampanya yürütürken zengin Arap ülkeleri İran’a yönelik bir saldırının diğer bölge ülkelerine de zarar vereceği görüşünde. Bu bağlamda ABD Dışişleri Bakanı Rubio’nun İran’ın sivil amaçlı nükleer tesisleri için zenginleştirilmiş uranyumu ithal edebileceğini, ama nükleer zenginleştirme programından vazgeçmesi gerektiğini söylemesi dikkat çekiciydi.‘BAŞKAN SAVAŞ İSTEMİYOR’Honestly isimli podcast’te konuşan Rubio, “Ortadoğu’da şu aşamada herhangi bir askeri eylem İran’a ya da başka birine karşı gerçekte daha geniş bir sorunu tetikler” diyerek İran’ın artan askeri kabiliyetini Ukrayna’da kullanılan dronlarda gördüklerini belirtti. Rubio’nun da söylediği gibi Trump yönetimi belli ki şu aşamada Ortadoğu’da yeni bir savaş istemiyor. Başından bu yana Trump, Ortadoğu’daki bitmeyen savaşların ABD kaynaklarını tükettiği ve asıl hasım olan Çin’den rol çaldığı görüşünde.Çin ile Rusya yakınlaşmasını Ukrayna’da barış sağlayarak kırmak isteyen Trump yönetimi dikkatini Pekin ile nüfuz savaşına vermek istiyor. Bu nedenle de ABD yönetimi, Ortadoğu’da İsrail’in de dahil olacağı, ekonomik ve ticari ilişkilerle desteklenen bir siyasi yapı oluşturmadan yana.Suriye’de Kürtlerin Şam ile çözüm arayışına teşvik edilmesi, asker sayısını azaltma kararı, İran ile anlaşma çabaları bu çerçevede okunabilecek gelişmeler. Trump’ın hesabı tutar mı zaman gösterecek.

Source: Nilgün Tekfidan Gümüş


Sözde “güvenli bölge”de İsrail katliamı! Çok sayıda Filistinli şehit oldu

Uluslararası toplumun tepkilerine rağmen Filistinlilere yönelik katliamlarını sürdüren İsrail, bir kez daha Gazze Şeridi”nde sivilleri hedef aldı. “GÜVENLİ BÖLGE”DE İSRAİL KATLİAMIYerel yetkililerden edinilen bilgilere göre, İsrail savaş uçakları, daha önce “güvenli bölge” ilan edilerek yüz binlerce insanın zorla göç ettirildiği Han Yunus şehrinin batısında bulunan El-Mevasi bölgesindeki Ebu Taime ailesine ait çadıra saldırı düzenledi. Saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu en az 5 kişi şehit olurken, çok sayıda kişi de yaralandı. Saldırı sonrasında yaşanan dehşet anları kameralara yansıdı.İSRAİL BİR TANK KOMUTANININ ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ DUYURDUİsrail ordusu ise 79″uncu taburda görevli bir tank komutanının dün Gazze”nin kuzeyinde öldürüldüğünü duyurdu. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, aynı taburdan bir İsrailli subayın da ağır yaralandığı belirtilirken, saldırıyı kimin gerçekleştirdiğine dair detaylı bilgi paylaşılmadı. ŞEHİT SAYISI EN AZ 51 BİN 355″E YÜKSELMİŞTİGazze”deki ateşkesi 18 Mart”ta tek taraflı olarak bozan İsrail, sivillere yönelik saldırılarına yeniden hız kazandırmıştı. Filistin Sağlık Bakanlığı”ndan yapılan son açıklamada, İsrail”in 7 Ekim 2023″ten bu yana Gazze”ye gerçekleştirdiği saldırılarda en az 51 bin 355 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 117 bin 248 Filistinlinin yaralandığı kaydedilmişti. 04.56 İsrail savaş uçaklarının Gazze Şeridi”nde bir ailenin yaşadığı çadıra düzenlediği saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu en az 5 kişi şehit oldu, çok sayıda kişi yaralandı.01.04 Fransa”nın başkenti Paris”teki Sciences Po Üniversitesi”nin ana kampüsünde Filistin yanlısı oturma eylemi düzenlendi. Filistin”e destek amacıyla bir araya gelen yüzlerce öğrenci, İsrail üniversiteleriyle kurumsal iş birliklerine son verilmesini talep ederek, bu kurumları Gazze”deki askeri operasyonlara ortak olmakla suçladı.01.03 ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, İsrail”in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir”in, ABD”nin Gazze”ye yardımların engellenmesini desteklediği yönündeki açıklamalarına katılmadığını belirtti.00.44 Fransa”da savcılık, İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarıyla ilgili sosyal medyada yaptığı paylaşımlar nedeniyle “terör propagandası” suçlamasıyla yargılanan siyaset bilimci François Burgat hakkında 8 ay ertelenmiş hapis cezası talep etti.00.15 Fas”ta onlarca doktor, hemşire ve sağlık çalışanı, İsrail”in Gazze Şeridi”ndeki sağlık personeline yönelik saldırılarını kınamak ve onların korunmasını talep etmek için Kazablanka”da gösteri düzenledi.00.00 Hamas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”nun dünyanın gözleri önünde Batı”nın en yeni silahlarını kullanarak Gazze Şeridi”ndeki Filistinlilere karşı modern çağın en korkunç katliamlarından birini yürüttüğünü belirtti.İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 1978 Filistinli hayatını kaybetti, 5 bin 207 kişi yaralandı.İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 51 bin 355″e, yaralıların sayısının da 117 bin 248″e yükseldi.

Source: Www.star.com.tr


Washington”da 1915 Ermeni iddialarına karşı protesto

ABD”nin bir çok farklı eyaletinden gelerek Türkiye”nin Washington Büyükelçiliği Rezidansı önünde toplanan Türkler, Ermenilerin 1915 yılında yaşandığını iddia ettiği olayların gerçeği yansıtmadığını, ABD vatandaşlarına duyurmak için protesto düzenledi.Türk Amerikan Yönlendirme Komitesi (TASC) ve diğer bazı Türk-Amerikan sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla bir araya gelen topluluk, Ermeni terör örgütü ASALA”nın şehit ettiği Türk diplomatların fotoğraflarını taşıdı ve saygı duruşunda bulundu.1915 olaylarını protesto eden Ermenilerin yürüyüşüne tepki göstermek için toplanan Türk toplumu, asılsız Ermeni iddialarına karşı Türk bayrakları ve taşıdıkları dövizlerle saatlerce nöbet tuttu.Tarihin bir döneminde yaşananların Ermeni diasporası tarafından çarpıtıldığı vurgulanan gösteride, ABD”de yaşayan Azerbaycan vatandaşları, Ahıska Türkleri ve bazı diğer diaspora üyeleri de Türk toplumunu yalnız bırakmadı.Öte yandan, mesai bitiminde Ermenilerden oluşan az sayıda bir grup, Washington”daki Azerbaycan Büyükelçiliği, Türk Büyükelçiliği ve Büyükelçilik konutu önünden slogan atarak geçti.

Source: Www.star.com.tr


Bakan Yerlikaya: DEAŞ terör örgütü mensubu 210 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 49 ilde düzenlenen operasyonlarda DEAŞ terör örgütü mensubu 210 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
Bakan Yerlikaya operasyonlarla ilgili şu bilgileri verdi:

“Cumhuriyet Başsavcılıkları ile MİT Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Adana, Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Balıkesir, Batman, Bingöl, Bolu, Burdur, Bursa, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Ordu, Osmaniye, Rize, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Trabzon, Van, Yalova ve Yozgat’ta DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet gösteren ve örgüte finans sağladığı tespit edilen şüphelilere yönelik operasyonlar düzenlendi. Valilerimizi, operasyonları koordine eden Cumhuriyet Başsavcılıklarımız ile MİT Başkanlığımızı ve operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Teröre karşı birlik, beraberlik ve dayanışma en büyük gücümüzdür. Halkımızın huzur ve güvenliğini sağlamak için operasyonlarımıza aralıksız devam ediyoruz.”

Source: Dünya Gazetesi


Trabzonspor U19 final için sahaya çıkıyor! Rakip Salzburg

UEFA Gençlik Ligi”nde bu sezon tarih yazan Trabzonspor U19 takımı, yarı final maçında Salzburg ile karşı karşıya gelecek.Trabzonspor-Salzburg maçı İsviçre”nin Nyon kentinde bulunan 860 koltuk kapasiteli Colovray Spor Merkezi”nde oynanacak.UEFA Gençlik Ligi yarı final maçı 25 Nisan Cuma günü TSİ 15:00″te başlayacak. Tarihi müsabaka TRT Spor”dan şifresiz ve naklen yayınlanacak.FİNALDE RAKİP YA BARCELONA YA DA ALKMAARTrabzonspor U19 takımı, rakibini elemesi durumunda finalde AZ Alkmaar-Barcelona eşleşmesinin galibiyle karşı karşıya gelecek.TRABZONSPOR”UN YARI FİNAL YOLUUEFA Gençlik Ligi”nde harika bir sezon geçiren Trabzonspor U19 takımı, 2. eleme turunda Buducnost Podgorica”yı, 3. eleme turunda Sarajevo”yu, son 32 turunda Juventus”u, son 16 turunda Atalanta”yı ve çeyrek finalde Inter”i eleyerek adını yarı finale yazdırmıştı.YARI FİNALE YÜKSELEN İLK TÜRK TAKIMI OLDUİlk kez 2013-2014 sezonunda düzenlenen UEFA Gençlik Ligi”nde en başarılı takımlar ikişer kez şampiyonluk sevinci yaşayan Barcelona ve Chelsea. Temsilcimiz Trabzonspor”un rakibi Salzburg ile bu sezonun yarı finalistlerinden AZ Alkmaar”ın da birer şampiyonlukları var. Temsilcimiz Trabzonspor ise organizasyonda yarı finale yükselen ilk Türk takımı unvanını elinde bulunduruyor.

Source: Www.star.com.tr