Küresel Politika Gündemi – Türkiye’nin Rolü ve Bölgesel Çatışmalar

Putin”den Türkiye açıklaması: Cumhurbaşkanı Erdoğan”a teşekkür ederiz

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ile Ukrayna arasında müzakerelerin İstanbul”da yapılmasından dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”a teşekkür ettiğini söyledi.Putin, St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu (SPIEF) kapsamında St. Petersburg Konservatuarı”nda dünyanın önde gelen haber ajanslarının yöneticilerinin sorularını yanıtladı. Toplantıya, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz de katıldı.Karagöz, Putin”e “Rusya, her koşulda şartlar ne olursa olsun sanata tarihi boyunca önem verdi. Şimdi bir taraftan kültür ve sanat faaliyetleri devam ederken, diğer taraftan Rusya, Ukrayna ile askeri bir çatışmanın içinde, bir savaş ortamında. Daha önce bu savaş sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Tahıl Koridoru Anlaşması”na imza attınız. Açlık altında milyonlarca insanın sorununu birlikte çözdünüz. Böyle zor zamanlarda güçlü liderler zor kararlar alabiliyor. Çözülmez denilen şeyler çözülebiliyor. Geçtiğimiz haftalarda Erdoğan, yine bir liderler zirvesi çağrısında bulunmuştu. (Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir) Zelenskiy, hemen hazır olduğunu açıkladı ve geldi. ABD Başkanı Donald Trump, “eğer Putin gelirse, ben de gelirim” diyerek, sizi adres gösterdi. Kremlin”den yapılan açıklamada ise bunun için şartların henüz tam oluşmadığı ifade edildi. Bu noktada bu problemin çözümü için siz liderlere etkin bir rol biçiyor musunuz? Ayrıca hangi şartların oluşması gerekiyor ki bu barış anlaşması için liderler bir araya gelebilsin?” sorusunu yöneltti.Trump”ın Ukrayna savaşıyla ilgili daha önce yaptığı açıklamaları anımsatan Putin, “Trump, “ben o dönemde başkan olsaydım, bu savaş olmazdı” dedi. Trump bu konuda haklı. Gerçekten de Trump başkan olsaydı, büyük ihtimal çatışma olmazdı.” dedi.Ukrayna meselesi çözümüne ilişkin yapılan Minsk anlaşmalarının uygulanmadığına dikkati çeken Putin, Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel”in, “Minsk anlaşmalarının Ukrayna”ya zaman kazandırmak için imzalandığı” yönünde açıklama yaptığını ve eski Fransa Cumhurbaşkanı”nın bunu teyit ettiğini hatırlattı.Putin, “Çatışmaları sonlandırabilecek ve uzun vadede böyle bir durumun tekrarlanmaması için koşullar oluşturabilecek çözümün bulunması lazım.” diye konuştu.Kosova”nın bağımsızlığını kazanması örneğini veren Putin, Ukrayna”daki Donbass bölgesinin de bu şekilde ayrıldığını ve buradaki halkın kendi kaderini belirleme hakkına sahip olduğunu belirtti. Putin, “Uluslararası kuralların herkes için geçerli olması gerekiyor. Bu, herkes için güvenlik garantisidir.” ifadelerini kullandı.- “UKRAYNA İLE BELGELERİN MEŞRU YETKİLİLER TARAFINDAN İMZALANMASI LAZIM”Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy dahil herkesle görüşmeye hazır olduğunu dile getirerek, “Ukrayna devleti kime müzakere yetkisi verirse onunla görüşürüz. Ancak sorun belgeleri kimin imzalayacağından kaynaklanıyor. Bu, ciddi sorunların çözümünde bizim için önemli.” şeklinde konuştu.Ukrayna Anayasası”na göre başkanın 5 yıl süreyle seçildiğini ve bu sürenin uzatılmasının savaş durumunda bile mümkün olmadığını vurgulayan Putin, şöyle devam etti:”Ukrayna”nın hem başkanlık hem de parlamenter bir sistemi var. Bu ne anlama geliyor? Tüm devlet organları devlet başkanı tarafından oluşturuluyor. Tüm askeri yetkililer, bakanlar ve tüm valiler devlet başkanı tarafından atanıyor. Böylece eğer devlet başkanı gayrimeşru ise tüm yönetim sistemi gayrimeşru hal alıyor. Bizim için müzakereleri kimin sürdürdüğü önemli değil. Görüşmeye hazırım ancak bir şey paylaşmak için değil, noktayı koymak için. Belgenin meşru yetkililer tarafından imzalanması lazım. Aksi takdirde yenileri gelip her şeyi çöpe atacak. Bu olamaz. Biz ciddi sorunları çözüyoruz.”Vladimir Putin, Ukrayna”da ilhak edilen bölgelerde referandum düzenlediklerinin ve bu toprakların artık Rusya”nın ayrılmaz parçası olduğunun altını çizdi.- “FİDAN VE ERDOĞAN ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN ÇOK ÇABA SARF EDİYOR”Ukrayna ile 2022″de İstanbul”da müzakere ettiklerini anımsatan Putin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan”a teşekkür ederiz, (2022″de Ukrayna”yla) anlaşma hazırlanmıştı. Sonra (Batılılar) Rusya”yı sahada yenmek lazım dediler. Her şeyi çöpe atarak bu hedefe yöneldiler. Şimdi ise durum değişti.” dedi.Putin, Ukrayna ile müzakereleri sürdürmeye hazır olduklarına işaret ederek, “Bu müzakerelerin anlamı var. 1200 esir asker takası konusunda anlaştık. Bunlardan 500″ünü vererek, 400 askerimizi aldık. 6 binden fazla asker cesedi teslim ettik. Daha 3 bin cenaze vermeye hazırız. Bu trajik bir rakam.” diye konuştu.Türkiye”nin müzakerelerdeki rolünü vurgulayan Putin, “İstanbul”daki müzakerelerin sonucu, insani bir boyutu olması. Cumhurbaşkanı Erdoğan”a teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı.Putin, Rus ve Ukrayna müzakere heyetlerinin temas halinde olduklarını kaydederek, “(Dışişleri Bakanı Hakan) Fidan ve Erdoğan çözüm süreci için çok çaba sarf ediyor. Trump da samimi bir şekilde çözüm için uğraşıyor.” şeklinde konuştu.”İRAN BAŞKA TÜRLÜ BİR DESTEK İÇİN TALEPTE BULUNMADI”Rusya”nın geçmişte İran”a hava savunma sistemi üzerinde birlikte çalışmayı teklif ettiğini anlatan Putin, “İran buna ilgi göstermemişti. (Rusya ile İran arasındaki) Stratejik ortaklık anlaşmasında savunma alanında bir madde bulunmuyor. İranlı dostlarımız da bunu talep etmiyor.” diye konuştu.Putin, AA Genel Müdürü Karagöz”ün “Rusya”nın İran”a destek planının bulunup bulunmadığına” yönelik sorusunu yanıtlayarak, “Rusya Dışişleri Bakanlığı”nın, İsrail ile İran arasındaki çatışmaya yönelik açıklamasında tüm yaklaşımımız mevcut. Ekleyecek bir şeyim yok. İran”la temas halindeyiz, bugün de temas halindeyiz, yarın ve yarından sonra da olacağız. İran başka türlü bir destek için talepte bulunmadı.” ifadelerini kullandı.Rus uzmanların İran”daki Buşehr Nükleer Enerji Santrali”nde çalıştığını belirten Putin, “250 kişi bulunuyor, 600″e kadar da çıkabilir. Bir yere de gitmiyoruz. Bu bir destek değil midir?” şeklinde konuştu.Putin, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney”e yönelik olası saldırıya ilişkin bir soruya da “Böyle bir olasılığı tartışmak dahi istemiyorum.” yanıtını verdi.Putin”den Ukrayna ile barış mesajı… “Zelenski dahil herkesle görüşürüm”İngiltere”den Rusya”ya yeni yaptırımlar

Source: Www.star.com.tr


İsrail, Filistinli futbolcuyu şehit etti! FIFA”ya çağrıda bulunuldu

İki yıldır Gazze”de soykırım yapan İsrail, önüne geleni öldürmeye devam ediyor. İran”ın yaptığı saldırılarda “Siviller öldürülüyor” diye propaganda yapan İsrail, son olarak Filistinli bir futbolcuyu daha şehit etti. Gazze soykırımının başlangıcından beri pek çok sporcuyu hedef alan İsrail bu kez Jabalia Services Club oyuncusu Abdullah Mazen Havila”yi katletti. Abdullah Mazen Havila 25 yaşındaydı ve Filistin kulübü Jabalia Services”ta forma giyiyordu. Daha önce Birleşik Arap Emirlikleri”ndeki Al Ain, Majd, Masfout, Baynoona ve Dubai City gibi kulüplerinde de forma giyen Havila için Filistin Futbol Federasyonu kınama mesajı yayınladı. Filistin bir kez daha FIFA”yı İsrail saldırılarına karşı somut önlem almaya çağırdı.FEDERASYONA SALDIRIİsrail, Filistin Futbol Federasyonu”nun Kudüs”ün kuzeyindeki El Ram kasabasında bulunan Filistin Futbol Federasyonu”nun genel merkezine göz yaşartıcı gaz bombası attı. Federasyon yetkilileri, “Saldırıda Faisal Al Husseini Stadı”nın çimleri de yandı” bilgisine yer verildi.

Source: Www.star.com.tr


İran-İsrail savaşı gündeme getirdi! Türkiye”den Radisa ile önlem

Radyasyon İzleme ve Uyarı Sistemi Ağı (Radisa) ile sınırlarımız başta olmak üzere, radyasyon seviyesi anlık olarak izleniyor. 239 ayrı noktaya kurulan sensörlerin Avrupa”daki sistemle entegre çalışması olası bir nükleer serpintinin önceden haber alınmasına imkan sağlıyor.İsrail”in 13 Haziran”da İran”daki nükleer tesislere düzenlediği saldırıların ardından radyoaktif sızıntı yaşanma ihtimali endişeye yol açtı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Enerji Enstitüsü Nükleer Araştırmalar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Kam, Türkiye”de nükleer sızıntılara karşı kullanılan Radyasyon İzleme ve Uyarı Sistemi Ağı”nı (Radisa) anlattı. Yeni Şafak”ın haberine göre, Kam, Radisa”nın 239 istasyonda 7/24 radyasyon ölçümü yaparak yetkililerin cep telefonuna uyarı gönderdiğini söyledi.239 NOKTADA 7/24 ÖLÇÜMÇernobil nükleer kazasından sonra Türkiye”de, nükleer reaktörlerden kaynaklanabilecek radyolojik tehlikelerin erken tespit edilebilmesi amacıyla Radisa adında sabit radyasyon ölçer sitemlerinin kurulduğunu ifade eden Kam, “Özellikle sınır bölgelerimizde, 81 il merkezi, 111 ilçe merkezi, 12 termik santral, 4 nükleer uygulama içeren tesis ve 3 sınır karakolu dahil toplam 239 istasyonda radyasyon ölçümü gerçekleştiriliyor” dedi.RİSK DURUMUNDA UYARI GİDİYORVeriler Avrupa Radyolojik Veri Değişim Platformu”na (EURDEP) gönderiliyor ve Avrupa ülkeleri tarafından EURODEP”e aktarılan veriler düzenli olarak takip ediliyor. Bu durum olası bir nükleer serpintinin önceden haber alınmasını olanak sağlıyor. Sistem, belleğinde biriktirdiği radyasyon ölçüm verilerini telefon hatları üzerinden Ankara”daki merkez istasyona otomatik olarak aktarıyor.ERKEN TESPİT ÖNEMLİNükleer serpintinin erken tespit edilmesi durumunda alınabilecek tedbirlerin olduğunu belirten Kam, “Öncelikle dışarıda solunuma yönelik tedbirler almamız gerekiyor. Maske kullanmalıyız, iyot tabletleri alınmalı, yeşil yapraklı sebzelerin ve günlük süt tüketiminin ise sınırlandırılması gerekir. Erken tespit oldukça önemli. İyot tabletleri özellikle radyasyonun tiroit bezine zarar vermesini engelliyor. Bu tabletler, radyasyonun vücutta tutulmasını önlüyor ve kanser riskini azaltıyor. Ayrıca, radyasyona maruz kalan kişilerin bulaşık bölgelerinin yıkanması da alınabilecek tedbirler arasında” değerlendirmesi yaptı.TARIM ARAZİLERİNİ ETKİLEYEBİLİRRadyasyonun havaya karışması ve yağmur olarak toprağa dökülmesinin özellikle tarım arazileri için oldukça riskli bir durum olduğunu söyleyen Kam, “Nükleer kalıntılar ekim yerlerinde direkt toprağa ve bitkiye geçer. Bu bitkileri ise ya hayvanlar ya da biz yiyoruz. Böylece hayvanların etini, sütünü ya da bitkileri tükettiğimizde vücudumuza radyasyon karışmış oluyor. Vücudumuzun bir kısmına yapışan radyoaktif toz parçası vücutta kanser riskini artırıyor” şeklinde konuştu.

Source: Www.star.com.tr


İran, İsrail”de hastane ve borsa binasını vurdu! İsrail”den sert tepki: “Kırmızı çizgi geçildi”

İsrail ordu kaynakları, çok sayıda İran füzesinin sivil bölgeleri hedef aldığını açıkladı. İsrail”in kamu yayıncısı KAN, İran”ın son saldırı dalgasında 20 ile 30 roket fırlattığını açıkladı. Bu saldırılarda güneydeki Soroka Hastanesi”ne ve Tel Aviv”in doğusundaki Ramat Gan kentinde yer alan İsrail borsa binasına isabet ettiğini belirtildi. İsrail basını durumu doğrularken söz konusu hastanenin ciddi hasar aldığı paylaşıldı.İran”ın borsa binasını vurduğu anlar:Vurulan hastanede Gazze”den getirilen yaralı askerlerin tedavi edildiğini bildirilirken binanın üst katlarından tehlikeli madde sızıntısı şüphesi nedeniyle polis ekiplerinin hastaneyi tahliye edildiği ve bölgeyi güvenlik çemberine alındığı aktarıldı.İran: Asıl hedefimiz askeri birimdiİran devlet ajansı IRNA, sabah saatlerinde gerçekleştirilen saldırının hedeflerinden birinin, İsrail Savunma Kuvvetleri”ne (IDF) ait komuta ve istihbarat tesisleri ile Soroka Hastanesi”ne bitişik askeri birim olduğunu bildirdi.En az 32 kişi yaralandıİsrail medyasında yer alan bilgilere göre, İran”ın saldırılarında toplam yedi nokta isabet aldı. İsrail”in kurtarma ekipleri ise saldırılarda en az 32 kişinin yaralandığını duyurdu.İsrail Sağlık Bakanı: İran kırmızı çizgiyi geçtiİsrail Sağlık Bakanı Uriel Buso, saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu bir terör eylemidir ve kırmızı çizgi geçilmiştir” ifadesini kullandı. Buso, İran”ı sivillere ve sağlık çalışanlarına karşı kasıtlı olarak “savaş suçu” işlemekle suçladı. “Sağlık Bakanlığı önceden hazırlık yapmıştı; derhal aldığımız eylemler sayesinde çok ciddi bir felaket engellendi” dedi.

Source: Dünya Gazetesi


Maduro’dan Yahudi halkına açık çağrı! “”Netanyahu”yu durdurun””

Venezuela Devlet Başkanı, İsrail- İran savaşına ilişkin açıklamalarda bulundu. İsrail Başbakanı Netanyahu’yu hedef alan Maduro, Yahudi halkına şöyle seslendi: “Kanımda akan bu miras adına, dünyanın dört bir yanındaki ve işgal altındaki Filistin topraklarında ya da İsrail Devleti sınırları içinde yaşayan asil Yahudi halkına bir çağrıda bulunuyorum. Savaşı durdurmalısınız, Netanyahu”yu durdurmalı ve tüm komşu ülkelerle olan bu cehennem gibi savaş çılgınlığını, tüm Orta Doğu ve Batı Asya”yı fethetme ve kolonileştirme çılgınlığını sona erdirmelisiniz.” “”FİLİSTİN HALKINA KARŞI KATLİAM YAPILMASINA İZİN VERİLDİ”” Venezuela Devlet Başkanı Maduro, 15 Haziran”daki açıklamasında ise “Gazze”de, Batı Şeria”da Filistin halkına karşı katliam yapmasına izin verildi ve buna sessiz kalındı. Onları (İsrail) silahlandırdılar, onlara para, uçak ve füzeler verdiler, binlerce çocuğu, kadını, erkeği, yaşlıyı öldürmeleri için.” değerlendirmesinde bulunmuştu.

Source: Türkiye Gazetesi


Hasan Hüseyin Öz yazdı… Ateş denizinde istikrar adası: Türkiye

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran”ın Genelkurmay Başkanı dahil üst düzey komutanlarının İsrail”in saldırıları başlar başlamaz yok edilmesi, stratejik hedeflerinin içeriden işbirlikçilerle vurulması gibi Mossad operasyonlarıyla savrulmasını örnek gösterip, Türkiye”nin yarım asırlık yarasını deşti: Darbeler, krizler, terör, kaos…Tesadüf mü sanıyorsunuz? Asla!Hepsi, dış güçlerin bu topraklarda kurguladığı kirli oyunların eseri. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 17-25 Aralık, 15 Temmuz… Bu karanlık zincirin her halkası aynı merkezden planlandı: Emperyalist ve Siyonist şebekeler ve onların içimizdeki maşaları.Partisi”nin dünkü grup toplantısında Erdoğan bu gerçeği bir kez daha hatırlattı ve “hiçbir darbe vatanseverler tarafından yapılmadı” dedi.Söz gelimi; FETÖ”nün MİT krizinde, 17-25 Aralık”ta, 15 Temmuz”da sahnelediği ihanet, sadece bir cemaatin değil, küresel efendilerin operasyonuydu ve tam da bu kirli stratejinin bir ürünüydü.Ama Türk milleti, tankların önüne yattı, canını ortaya koydu, o oyunu bozdu.15 Temmuz, FETÖ”ye ve onun iplerini tutanlara indirilmiş bir tokat oldu. Bu zafer, Türkiye”nin bağımsızlık mücadelesinin, egemenliğinin mihenk taşı, emperyalizmin Truva atlarına karşı destansı bir direnişti. Hülasa bu millet emperyalizmin ve Siyonizm”in çanına ot tıkadı.İran”ın hâli ortada: İşbirlikçiler stratejik hedefleri vuruyor, komutanlar hedef alınıyor, savunma çöküyor.Türkiye bu tuzağı aştı. Neden?Çünkü egemenliğine sahip çıkan bir milletin binlerce yıllık gelenekten tevarüs ettirdiği devleti, bağımlılık stratejilerinin hâkim olduğu dünyada müzakere masalarında sabırla mücadele etti ve otonomisini artırdı. Dolayısıyla bugün savaşın değil diplomasinin merkezi oldu Türkiye.Dün, Cumhurbaşkanı”nın hatırlattığı “Hazır ol cenge, eğer istersen sulhu salah” düsturu, bağımsızlığın şartı olan milli ve yerli sanayiyle taçlandı; emperyalizmden kopuşun belkemiği savunma sanayinin yerlileştirilmesiyle yükseldi.Türkiye artık kendi silahını, uçağını, gemisini üretiyor; “haddini bil” dayatmalarına rest çekiyor. İHA”lar, SİHA”lar, milli muharip uçak, yerli füzeler… Her biri milletin iradesinin kanıtı.Peki geçmişte neden bunları yapamadık?Emperyalist stratejilerin bir sonucu olarak, kompradorlar eliyle Türkiye”nin iradesi zincirlendi.Kaynak mı eksikti? Hayır, vardı.İnsan mı yoktu? O da vardı.Eksik olan neydi? İrade, cesaret, basiret.”Üretme” dediler, millet isyan etse de susturuldu.”Çizgiyi aşma” dediler, birileri boyun eğdi.Emperyalizmin dayattığı bu korkaklık ve teslimiyet, yıllarca bizi bağımlı kıldı, kendi yolumuzu çizmemizi engelledi.Tarih ve gelenekle buluşan iktidar ve irade sayesinde, bu emperyalist zincirleri kırıldı ve Türkiye kendi rotasını belirledi.Ama yetmez. Bu iradeyi korumak, emperyalist oyunlara karşı mücadele azmini daha da güçlendirmek şart. Çünkü bu coğrafyada ayakta kalmak, hep teyakkuzda olmayı gerektiriyor.Erdoğan”ın mesajı berrak: Bağımsızlık olmadan ne huzur olur, ne refah, ne izzet.Caydırıcı güç yoksa, iç cephe zayıfsa, bu coğrafyada yem olursunuz.Türkiye, binlerce yıllık devlet geleneğiyle, küresel efendilerin oyunlarını bozarak destan yazıyor, evet.Ateş denizinde istikrar adası olan bu irade, Siyonist terörü ve onun destekçilerini çıldırtsa da, bu millet şerefiyle, namusuyla, haysiyetiyle yaşamak için dimdik duracak.Bu irade korunduğu sürece, hiçbir kirli senaryo Türkiye”yi yolundan çeviremez. Bu topraklar, cenge hazır olanların vatanıdır.

Source: Hasan Hüseyin Öz


Türkiye, 23 Yaş Altı Tekerlekli Sandalye Basketbol Dünya Şampiyonası”nda ABD”yi devirdi

Brezilya”da düzenlenen 23 Yaş Altı Tekerlekli Sandalye Basketbol Dünya Şampiyonası çeyrek finalinde ABD”yi 77-63 yenen Türkiye, adını yarı finale yazdırdı. Milli takım, Sao Paulo kentindeki organizasyonun çeyrek finalinde ABD ile karşılaştı. Üstün oynadığı karşılaşmada rakibini 77-63 yenen milliler, organizasyonda yarı finale yükseldi. Milli takım, yarı finalde Büyük Britanya ile karşı karşıya gelecek.

Source:


İngiltere”den İsrail”e destek için hazırlık

İngiliz uçak gemisi Kraliçe Elizabeth”in Suez Kanalı”ndan geçerken çekilen görüntüsü, sosyal medyada yankı uyandırdı.

Daha önce Yemenli Husilere karşı Kızıldeniz”de görev yapan uçak gemisi, kanalı geçerek Kızıldeniz”e vardı.

Geminin Akdeniz”e geçiş sebebi ise, İsrail”e destek vermek üzere olduğu öne sürüldü. Gemideki uçakların İran füzelerine karşı savunma yapması söz konusu.

MOSSAD PAYLAŞTI

Geminin kanaldan geçisi, ayrıca İsrail dış istihbarat ajansı Mossad tarafından da paylaşıldı. Bu paylaşım, geminin İsrail”e yardıma gittiği iddialarını güçlendirdi.

İsrail”in hava savunma sistemi, İran füzelerine karşı büyük oranda yetersiz kalmış ve İsrail”deki Hayfa, Kudüs ve özellikle başkent Tel-Aviv büyük hasar görmüştü.

ABD uçaklarının İran füzelerine karşı savunma yapması söz konusuydu. Son görüntüler, bu savunmaya İngiliz uçaklarının da katılacağını gösteriyor.

Source: Haber Merkezi


Gereken önlemleri alıyoruz! Bakan Uraloğlu açıkladı: Denizlerde sıcak çatışma yok

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu gündeme dair soruları yanıtladı. İran-İsrail savaşının etkileri konusunda soruları cevaplayan Bakan Uraloğlu”nun konuşmasından satır başları ise şöyle: “Hava sahaları açılıp kapatılıyor ama 13 Haziran”dan bu yana kapalı olan sahalar var. Bu çatışma durumu devam ettiği müddetçe sahalarda uçuş güvenliği anlamında kapalı olmaya devam edecek. Buna yönelik olarak ülkemizin Havayolu operatörlerinin o bölgeye ya da daha güneye doğru seyirlerini uygun hava sahaları ve hatlardan sağlıyoruz. Bakan Uraloğlu açıkladı: “Denizlerde sıcak çatışma yok” | Video Sivil havacılık anlamında, ülkemizin güneyinde Kıbrıs”ın batısından, Mısır üzerinden Arap yarımadasına ulaşıyoruz. İran”ın kuzeyinden o bölgedeki uçuşları gerçekletirdik. Bu savaşın bir an önce bitmesini istiyoruz. Gelişen durumlara göre tedbirler alıyoruz. Sefer süreleri elbette uzadı. Çok ciddi bir aksama olmadı ama o bölgeler gidecek olan insanların isteklerinin biraz azaldığını belirtebilirim. O yüzden seferler duruma göre azaltılabilir ancak talep edilen ihtiyaçlar karşılanabilir durumdadır. Hava sahası kapalı ya da zaman zaman kapanan ülkelere uçuşlar zaten durmuş durumda ama diğer ülkelere güvenli koridorlardan uçuşlar devam ediyor. Denizlerde sıcak çatışma şu an için söz konusu değil. Dolayısıyla Türk bayraklı gemiler ya da Türk sahipli gemiler için takiplerimiz devam ediyor. Şu an için ciddi bir risk olmadığını söyleyebilirim. Gelişen durumlarda denizcilerimizin önlem almasını sağlıyoruz.

Source: Sabah


İTO Başkanı Avdagiç, İsrail ile İran arasındaki gerilimi değerlendirdi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İsrail”in İran”a saldırıyla başlayan çatışma ve gerilimden gemi lojistiğinin olumsuz etkilendiğini belirterek, “Kısıtlamalardan dolayı birçok uçuş farklı güzergahlardan gitmek zorunda kalıyor. Kısa vadede burada hem deniz koridorunun hem hava koridorunun en azından makul bir seviyede işlemeye devam etmesi en öncelikli beklentimiz arasında.” dedi.

Avdagiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail”in Gazze”ye yönelik vahşi bir saldırgan tutumunun devam ettiğini anlatarak, İsrail”in İran”a saldırmasıyla bölgede başlayan yeni bir gerginlikle karşı karşıya olduklarını ifade etti.

Şu anda bütün bölgeyi etkileyen bir sürecin yaşandığına dikkati çeken Avdagiç, “İsrail, bütün buradaki bu savaşı bölgeye yayan bir açılım yaptı ve doğrudan İran”a kapsamlı bir saldırı başlattı. Bunu da İran”ın nükleer programının kontrol dışında kalmasına bağladı. Bu sürecin tüm uluslararası hukukun, anlaşmaların, Birleşmiş Milletler”in çizdiği çerçevenin tamamen dışında yürütüldüğünü görüyoruz.” diye konuştu.

Avdagiç, İsrail”in tek taraflı, saldırgan bir süreç yürüttüğünü aktararak, “Bu asla kabul edilebilir değil. İran, burada tamamen hiçbir uluslararası karara, kurala, kabule dayanmayan saldırgan bir tavırla karşı karşıya kaldı. Dolayısıyla onlar da meşru savunma haklarını kullanma konusunda adım attılar. İsrail”in Gazze”ye yönelik devam eden acımasız saldırısı var, katliama ve soykırıma yeni bir kapı daha açtılar ve bütün bölgeyi çok daha tehlikeli bir sürece soktular.” değerlendirmesinde bulundu.

Hürmüz Boğazı”nın İran tarafından kontrol edildiğini belirten Avdagiç, “Hürmüz Boğazı dünyadaki petrol ihracatının yüzde 20″sinden fazlasını yapıyor. Bazen yüzde 25″e kadar çıkıyor. Yine doğal gaz ihracatında çok önemli bir geçit. Aynı zamanda ithalat anlamında özellikle uzak ülkelerden, Körfez ülkelerine, Çin”den, ABD”ye, Avrupa ülkelerinden, Körfez ülkelerine gelen ithalatın en önemli kısmı Hürmüz Boğazı üzerinden yapılıyor. Çift taraflı bir trafik var. Trafik konuşulurken hep sadece petrol ihracatı ve doğal gaz ihracatı konuşuluyor ama aslında çok önemli bir mal ithalatı da söz konusu.” ifadelerini kullandı.

“Petrolün varil fiyatı, 130 dolara kadar çıkabilir”

Şekib Avdagiç, Suriye, Irak, Ürdün, Lübnan, İran ve İsrail”de hava sahalarının kapatıldığını anımsatarak, bütün bölgedeki hava trafiğinin de çok olumsuz etkilediğini kaydetti.

Hem mal ihracatı hem de doğal gaz ve petrol ihracatı anlamında ve insan trafiği açısından da çok farklı bir döneme girildiğine işaret eden Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada üç farklı senaryo gündemde. Bir tanesi bunun kısa bir süre içinde belli görüşmelerle ve diyaloglarla makul bir noktaya devşirilmesi. Bu en iyi senaryo olarak gözüküyor. Özellikle bu konuda ABD Başkanı Donald Trump”ın yaklaşımı önem kazanıyor. Tabii bugüne kadar Gazze sürecinde olduğu gibi bu süreçte de ABD ve Trump”ın tamamen İsrail yanlısı tutumunu devam ettirdiğini görüyoruz. Dolayısıyla bu konuda çok iyimser olamıyoruz. İkinci senaryo bunun belli yükselen ve düşen bir tempoda bir süreklilik arz etmesi ve zamana yayılması. Bu da herkesin buna göre yeni bir politika belirlemesi ve tavır alması anlamına geliyor. Aynı zamanda dünyadaki özellikle petrol, doğal gaz fiyatlarının da ayrı bir seviyeye kalıcı olarak taşınması anlamına gelecek. Üçüncü ve en kötü senaryo da buna ilaveten Hürmüz Boğazı”nın da tamamen gemi trafiğine kapatılması. Bu olduğu zaman 95 dolardan 130 dolara kadar petrolün varilinin çıkabileceği senaryoları var. Sadece fiyatın artması değil, aynı zamanda bazı coğrafyalarda yeteri kadar rafineri ve ham petrolün bulunmasında ciddi güçlük çekileceği, bunun da sıkıntı oluşturabileceği yönünde bir yaklaşım var.”

“Hem deniz koridorunun hem hava koridorunun işlemeye devam etmesi en öncelikli beklentimiz arasında”

İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye ile İran”ın kadim iki komşu ülke olduğunu belirterek, İran ile kültürel, tarihsel ve dini anlamda çok derin ilişkilerin bulunduğunu ve bu anlamda sürecin Türkiye”yi de fevkalade ilgilendiren bir konu olduğunu söyledi.

Avdagiç, gemi lojistiğinin de olumsuz etkilendiğini aktararak, şunları kaydetti:

“Kısıtlamalardan dolayı birçok uçuş farklı güzergahlardan gitmek zorunda kalıyor. Kısa vadede burada hem deniz koridorunun hem hava koridorunun en azından makul bir seviyede işlemeye devam etmesi en öncelikli beklentilerimiz arasında. Cumhurbaşkanımızın burada çok ciddi vaziyet aldığını görüyoruz. Bütün önemli liderlerle, hem bölgedeki liderlerle hem de bu bölgeye etki edebilecek liderlerle çok yakından ve yoğun bir görüşme trafiği içinde olduğunu görüyoruz. İsrail”in saldırganlığı ve buna bağlı İran”ın da cevap verme durumu sona erer diye ümit ediyoruz ama bunun mutlaka belli bir süre uluslararası ticaret, uluslararası mal ve hizmet süreçleri anlamında ciddi negatif sonuçlarının bütün dünyaya olduğu gibi Türkiye”ye de yansımaları olacak.”

“Türkiye ve Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliği”nin hızla güncellenmesi gerekiyor”

Şekib Avdagiç, dünyada ABD”nin başlattığı trende bağlı olarak uluslararası korumacılığın hızla yayıldığını ve ABD”nin devreye aldığı bu yaklaşımın birçok ülke tarafından takip edildiğini dile getirdi.

ABD gibi dünyanın en büyük ithalatçı ülkesi tarafından korumacılık yaklaşımın ortaya koyulduğunda diğer ülkelerin bu yaklaşıma karşı kayıtsız kalmasının mümkün olmadığını kaydeden Avdagiç, “Başta Çin olmak üzere ABD”nin en büyük ticari ortaklarından ve artık birincisi duruma gelen Meksika ve hemen arkasından Kanada”nın da buna karşı yaklaşımları ile ABD”nin onlara karşı tavırlarında da yeni kartların açıldığını görüyoruz. Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki süreçleri takip ediyoruz. Dolayısıyla bütün bunlara bağlı olarak ekonomik birliktelikler ve onların oluşturduğu ekosistemler biraz daha öne çıkacak ama kısa ve orta vadede bu korumacılık çok daha etkin ve kalıcı bir şekilde kalmaya devam edecek gibi gözüküyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Avdagiç, Türkiye ve Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliği Anlaşması”na bağlı bir sürecin olduğunu anımsatarak, “30 yılı aşkın bu süreç devam ediyor. Buna bağlı olarak özellikle Gümrük Birliği”nin Türk ihracatçısına yönelik oluşturduğu bazı önemli dezavantajlar var. Onların gidebilmesi için bizim kısa vadede bu korumacılıkla ilgili yaşanan önemli bir olumsuzluk paketini bertaraf edebilmemiz için Gümrük Birliği”nin hızla güncellenmesi gerekiyor. Üçüncü ülkelere yönelik Avrupa Birliği”nin ihracatında uygulanan kapsamın Türkiye”nin ihracatçısı için de uygulanabilir olması lazım.” diye konuştu.

“Hem ülke hem de ürün grupları bazlı politikalar çok hızlı ve etkin bir şekilde uygulamaya geçirilmeli”

Şekib Avdagiç, Gümrük Birliği”nin Türkiye”nin aleyhine çalışan kısımlarının gözden geçirilmesi gerektiğine ve Türkiye”nin daha istikrarlı ve rekabet edebilir pazarlar konusunda bir açılım sağlamasının önem arz ettiğine işaret etti.

Ticaret Bakanlığı tarafından uluslararası ticarette korumacılıkla ilgili dünyadaki gelişmelerin takip edildiğini belirten Avdagiç, sürecin Türkiye lehine oluşturduğu unsurların yakından takip edilmesi gerektiğini vurguladı.

Avdagiç, son derece dinamik, hem ülke bazlı hem de ürün grupları bazlı politikaların çok hızlı ve etkin bir şekilde uygulamaya geçirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Bu konuda Ticaret Bakanlığımızın gerçekten etkili çalışma yaptığını gözlemliyoruz. Piyasadan bu konuda gelen talepleri, notları ve yaşanan sıkıntıları da biz de hızlı bir şekilde raporlaştırıp Bakanlığımıza sunuyoruz. Önemli bir kısmının da hem Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üzerinden hem de doğrudan Ticaret Bakanlığı üzerinden uygulamaya geçmesi için gayret gösteriyoruz. Korumacılığın her zaman dünya ticaretini daraltan, zorlaştıran ve bir takım haksız uygulamaları ortaya çıkaran bir yaklaşım olduğunu ve tasvip edilen bir yaklaşım olmadığını ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: