Küresel Politika Gündemi – Zelenskiy’den Maden Anlaşması ve Ortadoğu Gelişmeleri

Zelenskiy”den “maden anlaşması” açıklaması

İngiltere nin ev sahipliğinde başkent Londra da düzenlenen Ukrayna konulu liderler zirvesine katılan Zelenskiy, Ukrayna ya dönmeden önce Stansted Havalimanı nda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Zelenskiy, Beyaz Saray da yaşadığınız hararetli tartışmanın ardından ABD Başkanı Donald Trump a bir miktar pişmanlık ifade etmenin yanı sıra toprak tavizi hakkında konuşmaya prensipte istekli misiniz? sorusuna doğrudan yanıt vermekten kaçındı. Ben sadece Ukrayna nın pozisyonunun duyulmasını istiyorum. ifadesini kullanan Zelenskiy, ülkesinin pozisyonunun belirsiz olmasını istemediğini aktardı. Zelenskiy, Ancak hepimiz birbirimizi anlamalı ve tanımalıyız ve kırmızı çizgileri anlamalıyız. dedi. ABD ile nadir toprak elementlerine yatırım yapılmasını öngören anlaşmanın geleceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Zelenskiy, anlaşmanın bakanın imzalaması için hazır olduğunu belirterek, Geçmişte ne olduysa onu devam ettirmek bizim politikamız, biz yapıcıyız. Eğer maden anlaşmasını imzalamayı kabul ettiysek, imzalamaya hazırız. Masada olan anlaşma taraflar hazır olduğu takdirde imzalanacak. şeklinde konuştu. UKRAYNA NIN ABD İLE İLİŞKİLERİ DEVAM EDECEK Ukraynalı lider, Londra da düzenlenen zirve ve güvenlik garantileri hedefleri hakkındaki değerlendirmeleri sorulduğunda, Ukrayna nın en iyi güvenlik garantisinin güçlü Ukrayna ordusu olduğuna inandığını aktardı. AA nın haberine göre; Ukrayna nın ABD ile ilişkilerinin devam edeceğini bildiren Zelenskiy, 28 Şubat ta Beyaz Saray da Trump ile yaşanan gerginliğin, Ukrayna da barış için kendilerine olumlu ya da ek bir şey getirdiğini söyledi. Zelenskiy, bu gerginliğin geçeceğinden emin olduğunu ve gelecekte görüşmelerin yapıcı olması halinde olumlu sonuç çıkacağını kaydetti. ABD ile ilişkilerin devam edeceğine inandığını, bunun nedeninin ise Ukrayna nın başarılı olması gerektiğini belirten Zelenskiy, Ukrayna nın başarısızlığı sadece Putin in başarısı anlamına gelmez. Avrupa için de ABD için de başarısızlık anlamına gelir ve bence hepimiz Putin in kazanmasına izin vermemekle ilgileniyoruz. diye konuştu. NATO ÜYELİĞİ İÇİN TAKAS YAPILABİLİRİM Zelenskiy, ABD li bazı siyasilerin kendisine yönelik yaptığı istifa çağrılarının sorulması üzerine, Ukrayna nın NATO üyeliğine kabul edilmesi halinde istifa edeceğini söyledi. Volodimir Zelenskiy, NATO üyeliği için takas yapılabilirim. NATO üyeliği için takas yapabileceğimi söylemiştim, o zaman görevimi yerine getirmişim demektir. NATO (üyeliği) benim görevimi yerine getirdiğim anlamına gelir. dedi. Ukraynalı lider, ancak bunun kolay olmayacağına işaret ederek, Çünkü sadece seçim yapmak yeterli değil. Benim seçime katılmamı engellemeniz gerekir. Bu da biraz daha zor olacak. ifadelerini kullandı.

Source: Habertürk


Son kovboy vizyonda

İngiliz The Economist dergisi, geçen hafta “Don Trump’ın Yeni Dünya Düzeni” diye bir kapak yaptı. Başlık, Baba filmindeki Don Corleone’ye göndermeydi. Kapak tasarımı ise Quentin Tarantino’nun kanın gövdeyi götürdüğü Reservoir Dogs (Rezervuar Köpekleri) film afişinin kopyasıydı.

Madem öyle ben de size bir senaryo yazayım. Filmim, Vahşi Batı’da geçiyor. Kasabanın adı Trump Town. Tozlu sokaklarında kanun işlemiyor. Kendi düzenini kurmaya çalışan şerifler, at hırsızları, demiryolu tüccarları ve gölgelerden yöneten kişiler var. Ancak herkes biliyor ki en büyük düello daha yapılmadı.

Kasabanın şerifi Trump yıllar önce denenmiş eski bir şerif. Ama yeniden seçilmiş. Göreve gelince bu kez sevmediği kim varsa ya vurmuş ya hapse tıkmış, göçmenlere ‘Adios amigos’ demiş, Meksika’ya kovmuş. Kasabaya Trump Town adını vermiş. Silahı altın kaplama, mermilerinin üzerinde “Make America Great Again” (ABD’yi Yeniden Büyük Yapacağım) yazılı. Ama orada bile işler pek yolunda gitmiyor.

Şerifin bir de yardımcısı var. Adı Vance… Kasabaya yeni gelen, kendini büyük bir kanun kaçağı sanan ama aslında sıradan bir at hırsızı… Hani bara girer girmez ana karaktere laf atan, bir şeyler söyleyen ve üç saniye içinde alnının ortasına yediği kurşunla ‘Bang!’ diye yere serilen ikinci sınıf figüran kovboylar var ya, işte o tiplerden…

Sonra Melania (Trump) var. Bu kadını, İyi, Kötü, Çirkin filminde ‘Kötü’yü canlandıran aktör Lee Van Cleef’e benzetebilirsiniz. Eskiden Trump’ın gölgesinde duran, ama aslında ipleri elinde tutan tehlikeli bir tetikçi. Soğukkanlı, acımasız ve silahını çektiğinde asla ıskalamayan biri. Kasabanın en yüksek tepesinde tüfeğini temizleyerek bekliyor. Trump’a bir zamanlar sadık olsa da artık onun sonunu getirecek kişi olduğu söyleniyor.

Tabii deli mucidi es geçmeyelim. Elon Musk, kasabaya yeni bir ulaşım sistemi getireceğini söylüyor ama henüz kimse görmedi. Elektrikli at arabaları, uçan zeplinler, Mars’a gidecek bir demiryolu… Deli mi dahi mi bilinmez ama şerifin yakın adamı…

Demiryolu demişken, bir de demiryolu kralı var. Kasabanın mal taşımacılığı tamamen Jeff Bezos’un elinde. Bir dağın tepesinde oturuyor, altınlarını sayıyor ve Amazon Nehri’nden su getirtmek için adam tutuyor.

Trump Town’un kumarhanesi ve posta teşkilatı ise Mark Zuckerberg’in elinde. Kimin kime borçlu olduğunu, kimin ne zaman öldürüleceğini en iyi o biliyor.

Bu kasabanın da kuru temizlemecisi Çinli. Adı Xi Jinping, kasabanın yarısını satın almış. Bütün tüccarlar ona borçlu ama kimse borcunu tam olarak nasıl ödeyeceğini bilmiyor. Her şeyi biliyor, her dedikoduyu duyuyor. “Gömlek temizlerim, sır saklarım.” Filmin sonunda kasadaki tapuları sayıyor.

Tabii bir de azılı haydudumuz var. Adı Putin. Buz gibi bir silahşor. Gölgesinden bile hızlı çeken, dondurucu bakışlara sahip bir tetikçi. Yul Brynner’ın ruh ikizi. Kendi başına takılıyor, kimi zaman Trump’la iş yapıyor. Onun yanında uzun süre kalan herkesin bir şekilde ortadan kaybolduğu söyleniyor.

Filmin son sahnesinde, tüm karakterin bakışları altında Putin, siyah bir at üzerinde kasabaya giriyor. Tek bir çıt bile çıkmıyor.

Sessizliği Trump bozuyor. Şerif, Zelenskiy adlı yalnız bir kovboyu, “Burada dilencilere yer yok, önce teşekkür et sonra konuş” diye bağırarak bar kapısından sokağa atıyor.

Zelenskiy paldır küldür çamura yuvarlanırken Putin’le Trump göz göze geliyor.

“Burada ne işin var, Vladimir? Kasabamın kurallarını mı öğrenmeye geldin?”

Putin soğukkanlı cevap verir:

“Kuralları ben koymam ama her zaman kazananı bilirim.”

Trump hırlayarak elini silahına atar, ancak Putin ondan daha hızlıdır.

Trump’ın silahı kılıfından bile çıkmadan, Putin tetiği çekmiştir. Şerif, göğsüne yediği tek kurşunla geriye doğru sendeleyerek yere yığılır. Trump Town’un sahibi artık bellidir.

Putin, silahını kılıfına koyar, atına döner ve kasabanın çıkışına doğru ilerler. Herkes sessizdir.

Xi Jinping kasabanın kasasına yönelir, masanın üzerindeki tapuları düzenleyerek mırıldanır:

“Tam zamanında.”

Source: Güney Öztürk


Petro”dan Zelenski”ye tepki: Batı silahlarıyla bir savaş başlattı

Petro, sosyal medya platformu X hesabından Rusya-Ukrayna Savaşı”na ilişkin açıklamada bulundu.Zelenski”nin Batı tarafından yalnız bırakıldığını savunan Petro, “Zelenski, Batı silahlarıyla bir savaş başlattı ve şimdi ihanete uğradı. Kendi silahlarını kullanan Rusya tarafından silahsız bırakıldı. Bu durumda Zelenski, politikasını değiştirmeli ve Slav halkları arasındaki birliği sağlamaya çalışmalı.” değerlendirmesinde bulundu.Petro, taraflar arasında diyalog çağrısında bulunarak, “21. yüzyılın savaşları, fosil ekonomisinin savaşlarıdır. Zelenski, Vladimir Putin ile doğrudan, herhangi bir aracı olmadan konuşmalı ve Slav dünyasında siyasi ve ekonomik bir barış anlaşmasını dünyaya açık hale getirmelidir.” ifadelerini kullandı.Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Kongre”den marihuananın yasallaştırılmasını istedi.Petro, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, marihuana kullanımının serbest bırakılması halinde ülkede şiddetin azalacağını savundu.Cumhurbaşkanı Petro, “Kolombiya Kongresi”nden marihuananın yasallaştırılmasını ve bu ürünün şiddetten arındırılmasını istiyorum. Kolombiya”da marihuananın yasaklanması yalnızca şiddeti körüklüyor.” ifadelerini kullandı.Uyuşturucu kartelleriyle mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Petro, “Bugün Pablo Escobar”ın dönemine kıyasla çok daha güçlü karteller var. Mafya örgütlerinin güçlenmesi, yasağın ve alternatif önlemlerin yokluğunun başarısızlığını gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.Petro, koka yaprağının yalnızca kokain üretimi için değil, başka amaçlarla kullanımının da yasaklanmasına son verilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:”Hükümetim, kokainle mücadelede tüm ülkelerle tam işbirliği içinde olmaya devam edecektir. Çabalarımızı büyük sevkiyatlara ve küresel düzeyde üst düzey kokain ve kara para aklama patronlarına odaklıyoruz ve odaklamaya devam edeceğiz.”Suç çetesi Clan del Golfo ile birçok uyuşturucu karteli arasındaki bağlantıları sağlayan “Mou” lakaplı Namoussi Mounir”in ülkenin Barranquilla kentinde yakalandığını bildiren Petro, bu kişi hakkında Belçika”da yakalama kararı bulunduğunu aktardı.

Source: Www.star.com.tr


İsrail”in “Suriye” iddiasına cevap: Pusulamız her zaman Şam”dır

Süveyda”da en büyük Dürzi silahlı grup olan “Onur Adamları Hareketi”nin sözcüsü Basim Ebu Fahr, Suriye televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye”nin yanındayız, devlet kurumlarını destekliyoruz. Şam her zaman pusulamız oldu. Netanyahu”nun Suriye”deki Dürzileri koruduğu yönündeki iddiaları kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.Başkent Şam”da Dürzilerin yoğunlukta yaşadığı Ceremana ilçesine güvenlik güçlerinin girmesini memnuniyetle karşıladığını belirten Fahr, Suriye devletinin inşasında temel taşlardan biri olmayı hedeflediklerini dile getirdi.Suriye”nin başkenti Şam”da, Dürzilerin yoğun olarak yaşandığı Ceremana ilçesinde 4 gündür devam eden gerginlik sona erdi.İçişleri Bakanlığına bağlı Genel Güvenlik Güçleri ile kanaat önderleri arasında yapılan görüşmelerin ardından ilçede 4 gündür süren gerginlik yatıştırıldı.Şam Kırsalı Polis Müdürü Tahir Muhammed Ömer, Genel Güvenlik Güçleri ile “Ceremana Kalkanı” adlı yerel silahlı grupların beraber bulunduğu karakolda incelemelerde bulundu.Doğu Guta güvenlik yetkilisi Musab eş-Şami, Ceremana Karakolu”nda AA muhabirine yaptığı açıklamada, olayların Savunma Bakanlığında görevli Ahmed el-Hatib”in öldürülmesiyle başladığını belirtti.Bunun üzerine bazı kişilerin karakola saldırmasıyla gerilimin arttığını vurgulayan Şami, şunları söyledi:”Bugün halk ve ileri gelenleri ile yapılan anlaşma sonucu güvenlik ve polis güçlerinin noktalarına geri dönüşü sağlandı. Bizi aile sıcaklığıyla karşıladılar. Allah onlardan razı olsun. Kan dökülmesinin durmasında kimin katkısı olduysa, Allah razı olsun. Şu an güvenlik güçleri, İçişleri Bakanlığı ve polisler bölgede. İlerleyen günlerde Ceremana halkıyla işbirliğimiz güçlenecek. İnşallah şehirdeki gerginlik dönemi artık sona erdi.”Şami, kanun dışı hareket edenlerin adalete teslim edileceğine işaret ederek, “Son olarak Ceremana halkına güvenliğin sağlanmasındaki katkıları ve bizlere destekleri için teşekkür ederim. Allah onlardan razı olsun.” dedi.Öte yandan, AA ekibinin ilçe merkezinde çektiği görüntülerde hayatın normale döndüğü görüldü.İlçede 4 gün önce başlayan gerginlikte, güvenlik güçlerine ait bir kontrol noktasına yapılan saldırıda 1 güvenlik görevlisi hayatını kaybetmişti.Türkiye Netanyahu”nun uykularını kaçırdı! “Türk askeri Suriye ordusunu eğitmesin”Netanyahu”dan İsrail ordusuna Suriye talimatı: Dürzilere zarar verirseniz zarar veririzŞam Havalimanı”nda yenileme çalışmaları devam ediyor

Source: Www.star.com.tr


Yakup Köse yazdı: Zorlu bir sürece girildi

PKK”nın kurucusu Abdullah Öcalan örgütüne yönelik feshetme çağrısını nihayet yaptı. PKK”nın Kandil”deki unsurları hapisteki liderlerinin çağrısına katıldıklarını ve ateşkes ilan ettiklerini açıkladı.Tabiî ki bu bir süreç… Bugün feshedilme kararı alında yarın kepenkleri indirirler gibi bir beklenti beyhude bir beklentidir. PKK”nın altında birçok yapılanma var ve yapılar bulundukları ülkelerde karmaşık ilişkiler içerisindeler. Başta ABD, İsrail ve Avrupa olmak üzere birçok ülkenin de yönlendirmesine açıklar. Bu ülkeler PKK şemsiyesi altındaki unsurlara boşu boşuna silah ve mühimmat vermiyorlar.Türkiye”yi yönetenler PKK şemsiyesi altındaki unsurlara niçin silah ve mühimmat yağdırıldığını biliyorlar. İşte bu noktada Türkiye bir adım attı. Bu adıma karşılık da PKK”nın kurucusu Öcalan, “Sayın Devlet Bahçeli”nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı”nın ortaya koyduğu iradeyle, diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim.” diyerek mukabelede bulundu.Zorlu bir süreç… Ne her şey tozpembe ne de kapkara. Dışarıdan olduğu kadar içeriden de bu süreci sabote edecek unsurlar olacaktır. Nitekim kendilerini Atatürkçü/Kemalist olarak tanımlayanların büyük bir bölümü bu süreci sabote edeceklerini söylüyorlar. Türkiye”nin kangren haline gelmiş tüm sorunlarının müsebbibi olan Atatürkçü/Kemalist zihniyetin bugünkü temsilcilerinin tavırları şaşırtmıyor. Eskiden devlet içinde güçlüydüler ve istedikleri provokasyonu yapabiliyorlardı. Güç ellerinden alınınca da sanki çok umurlarındaymış gibi şehit ailelerini istismar etmeye başladılar. O kadar ahmaklar ki, sosyal medya hesaplarında şehit cenazelerinde ağlayan anne babaların, çoluk çocukların görüntülerini yayınlayıp “Süreci baltalayacağız” diyorlar ama karşı oldukları süreci tersinden desteklediklerinin farkında değiller. Biri çıkıp “Karşı olduğunuz süreç başarıya ulaşırsa yayınladığınız görüntülerin benzerleri artık yaşanmayacak. Siz ne istiyorsunuz, şehit cenazeleri gelsin, ana baba, çoluk çocuk ağlasınlar mı istiyorsunuz?” dese…Bir Müslüman olarak hadiseye Atatürkçü/Kemalist-Ulusalcı zihniyetle bakmamın imkânı yok. Atatürkçü/Kemalist 28 Şubat cuntasının PKK ve unsurlarıyla laiklik zemininde buluştuklarını iyi biliyorum. Doğuda laikliğin teminatı olarak kendilerini ilan PKK ve unsurlarının batıda Atatürkçü/Kemalist”ler tarafından nasıl çılgınca alkışlandıklarını da çok iyi biliyorum!Çok eskiye gitmeye de gerek yok. Son 2 yılda yapılan seçimlerde PKK”nın siyasi uzantısı olan partiden oy almak için ne taklalar attıklarına hepimiz şahidiz.Türkiye kendinden emin bir şekilde hamlesini yaptı. Artık gerisi PKK ve unsurlarının tavrına bağlı. İtidalli ve dikkatli olarak süreci takip etmek gerekiyor.

Source: Yakup Köse


Halime Kökce yazdı: Bu son olsun!

22 Ekim”de Devlet Bahçeli”nin herkesi şoke eden çağrısıyla başlayan süreç, tahminlerin çok ötesinde bir hızla ve kolaylıkla belli bir neticeye erişti. Abdullah Öcalan”ın, DEM Partililerin üçüncü İmralı ziyaretlerinde yaptığı açıklama öyle tahmin ediyorum ki, Devlet Bahçeli”nin dahi beklentisinin ötesine geçti. Öcalan amasız, fakatsız bir metinle PKK”ya silah bırakma ve kendini feshetme çağrısında bulundu. Sadece bu da değil, “Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.” diyerek özellikle 2000″lerin başından itibaren PKK”ya müzahir şekilde siyaset yapan herkesin ağzına pelesenk ettiği “öz yönetim”, “demokratik özerklik” gibi dayatmacı söylemleri de feshetti.Ve nihayet, çağrıdan ziyade talimat niteliğindeki bir cümle ile; “Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.” dedi.27 Şubat 2025; şayet süreç ekim ayından bugüne kadar devam ettiği şekilde, kazasız belasız nihayete ererse yarım asırlık terör belası sona ermiş olacak. Tarihi önemi haiz bir zaman şahitlik etmiş olacağız.Yarım asırdır, Türkiye”nin maddi manevi enerjisini emen, kalkınmasının, güçlenmesinin önündeki en önemli engellerden biri olan terörün sona erdirilmesi, “terörsüz Türkiye Yüzyılı”nın başlaması geleceğe dair hepimizi daha ümit var kılıyor.***Bu noktaya nasıl gelindi? 2013″te başlayan “çözüm sürecinde” olmayan neydi? O gün olmayan şey bugün nasıl oldu? Ya bu sefer de olmazsa?Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Şubat”ta okunan Öcalan”ın çağrısından sonra ilk açıklamasını, Şehit Aileleri ve Gazilerle İftar Programı”nda yaptı. 22 Ekim”den bu yana durduğu yerden bir milim şaşmayarak, “Şayet verilen sözler tutulmaz sürekli oyalama, göz boyama isim değiştirip bildiğini okuma gibi şark kurnazlıklarına evrilmeye çalışılırsa günah bizden gider. Demir yumruğumuz havada.” dedi. Yani Kandil, İmralı”dan aldığı “talimata rağmen” “Öcalan öncülük etsin”, “Öcalan hapisten çıkarılsın” gibi şartlar ileri sürmeye kalkarsa devletin nasıl davranacağı belli.Aslına bakılırsa bu çağrı zaten PKK”ya bile değil. Zira PKK zaten bitik bir örgüt. Ele başları Kandil”deki mağaralardan burunlarını çıkartamıyorlar. Artık eleman devşiremeyen, tezleri Kürt halkı nazarında itibar görmeyen, modası geçmiş bir örgüt. Bu çağrı esasen “Kürt siyasetini” PKK”nın vesayetinden özgürleştirme çağrısı.***2013″te neden olmadıysa bugün tam da aynı sebeple olan bir şey var. PKK, Suriye iç savaşını, Suriye”nin kuzeyinde bir PYD devleti kurmak için imkan olarak gördü. Türkiye”deki Kobani kalkışması, sıralı terör eylemleri ve hendek terörü vs. Suriye iç savaşını Türkiye”ye sıçratmak ve Türkiye topraklarında mevzi kazanmak içindi. Ama buna güçleri yetmedi. Günün sonunda Türkiye, Suriye”de de kazanan taraf oldu. PKK”yı Türkiye”den sürdüğü gibi Irak ve Suriye”de de ciddi operasyonlarla terörü kaynağında yok etme stratejisi takip etti. 2013″te olmayan şey 2025″te bu yüzden olabiliyor. Türkiye”nin askeri ve istihbarî anlamda kazandığı mevzi sayesinde PKK kendisi feshetmeye razı konuma geldi.Şu saatten sonra, “İran”dan, İsrail”den, Rusya”dan beslenirim nasılsa” diyerek silah bırakmayı reddedenler için Türkiye”nin yumruğu daha sert şekilde havada!Kürtlerin ve Kürtçenin anavatanı olan Türkiye”de bundan böyle ne “Kürt sorunu” ne de terör olacaktır.

Source: Halime Kökce


Hasan Hüseyin Öz yazdı: Sahne kuruldu

En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim…Trump ile Zelenski”nin kameralar önünde yaptıkları tartışma, ABD”nin iç hesaplaşması açısından da önemli bir sahneydi.Zira Ukrayna sorunu, çoktan Rusya ile ABD arasındaki bir mesele olarak kabul edildi. Burada Zelenski bir figürandan ibaretti.Hala diplomasi ve uluslararası hukuk açısından yorum yapanlara da diyeceğim tek şey, “o eski dünya yok artık.”Amerika”nın yaşadığı krizi görmeden, kan davasına dönüşmüş iç hesaplaşmayı merkeze koymadan bu süreci de okuyamayız diye düşünüyorum.Amerikalı gazetecilerin düne kadar Demokratlar tarafından desteklenen Zelenski”nin günah defterini açmasının sebebi de bu değilse ne? Zaten bu alışıldık bir yöntem.Söz gelimi muhafazakâr televizyon sunucusu Tucker Carlson”ın, Trump-Zelenski tartışmasından hemen sonra yazdıkları benim bu söylediklerimi teyit eder nitelikte.Zelenski iktidarının “çeşitli ülkelerde siyasi suikastlarla birçok insanı öldürdüğünü ve Amerikan gazetecileri ile bir Avrupa devlet başkanı da dahil olmak üzere birçok insanı da öldürmeye teşebbüs ettiğini” iddia eden Carlson bakın ne diyor:Son üç yıl içinde, Batılı hamilerinin örtük desteğiyle, Ukrayna hükümeti çok sayıda ciddi suç işledi.- Ukrayna, Biden-Harris yönetiminden gelen fonlarla Amerikan silahlarını karaborsada değerinin beşte biri fiyatına sattı. Yolsuzluğun temelini bu satışlar oluşturuyor.- ABD tarafından finanse edilen biyolojik laboratuvarlarla ilgili korkunç iddialar var. Ukrayna”nın bu laboratuvarlardaki patojenlerle ne yaptığı bilinmiyor. Amerikan istihbarat teşkilatları bile durumu tam olarak kontrol edemiyor.Şu yolsuzluk meselesi Ukrayna”nın başına gerçekten çok bela açtı.Ukrayna”da 2014 yılında Yanukoviç”e karşı Biden-Victoria Nulend ikilisinin maharetiyle kotarılan Maidan darbesinin hareket noktası da yolsuzluktu. O günden bu yana savaş var.Amerika “yolsuzluk silahını” şimdi de Zelenski”ye karşı kullanıyor.Açık söyleyeyim, mesele yolsuzluk değil, Ukrayna üzerinde yeni sömürge stratejilerini hayata geçirmek için yürütülen propaganda.Fakat hedefte sadece Zelenski yok. Daha doğrusu Zelenski dediğim gibi kullanışlı bir aparat. Yolsuzluk silahı Amerika”da Biden-Haris üzerinden müesses nizamla hesaplaşma aracı olarak kullanılacak. Bu arada hakkında yolsuzluk söylentileri çıkan Joe Biden”ın oğlu Hunter Biden”ın hesabı görülecektir tabi…LINDSEY GRAHAM DE ZELENSKİ”Yİ SATTISenatör Lindsey Graham”e aşinalığınız vardır. En azından şöyle haberleri taradığınızda Türkiye karşıtı açıklamalarını hemen rastlarsınız.İşte bu Amerikalı Senatör, düne kadar Zelenski”nin en büyük destekçilerinden biriydi.Ben onun, bundan birkaç ay önce Ukrayna”nın yeraltı ve yerüstü zenginliklerine ilişkin söylediklerini bir kenara not etmiştim.Beni ilgilendiren kısım, Amerikan emperyalizminin dönüşümü meselesiydi.O özellikle Rusya”nın işgal ettiği bölgelerdeki nadir toprak elementlerini Amerika”nın alması gerektiğini savunuyordu. Dolayısıyla Avrupa”nın tamamen devre dışı bırakılacağı ABD yeni sömürge stratejisinin ipuçlarını barındırıyordu bu görüşler.Nitekim Trump da nadir toprak elementlerinden bahsetti, hatta söylentiye göre Zelenski Trump”ın teklifini kabul ettiğini açıklamak için Amerika”ya gitmişti. Ama olanlar oldu, kavga patlak verdi.Benim asıl şüphelendiğim yer de burası işte. ABD Rusya Ukrayna”nın bölüşülmesi konusunda görüşmeleri olumlu bir şekilde sürerken, böyle bir sahne oluşturmanın amacı başka bir şey olmalıydı.Graham yaklaşan fırtınayı gördü tabi. Son ana kadar desteklediği Zelenski”yi satıverdi.

Source: Hasan Hüseyin Öz


Filiz Katman yazdı: Sandringham

İngiltere, Ukrayna”da barış anlaşmasını savunmak için diğer ülkelerle birlikte “karaya asker, havaya uçak göndermeye” hazır.”İngiltere Başbakanı, Keir Starmer.Ne Ukrayna imiş dedirtiyor olanlar.Bildiğiniz tüm teamülleri unutun dercesine temel aktörler çıtayı yükselttikçe yükseltiyor.Tarihe geçen bir gelişme kanlı canlı, kameraların karşısında gerçekleşti bu kez.Tabii “aktörler” de olağan: Zelensky ile Trump.Ama bu kez olanlar hiç de olağan değildi.Tarihin görüp görebileceği en “sıra dışı” basın toplantısıydı.Öyle ki ilin mutfağındaki diplomatik isimlerin tepkileri her şeyi anlatmaya yetiyordu.Trump ve Zelenski arasında geçen diyalog herkesin ezberinde ancak herkesin merak ettiği neden ve peki şimdi ne olacak?Aslında ikisinin de cevabı hemen ertesi gün İngiltere”de gerçekleştirilen zirvede gizli idi.Zirvenin zamanlaması, mesajı, katılımcıları ve düzenlendiği yer bütüncül olarak simgeseldi.Almanya- Scholz, AB Komisyonu-von der Leyen, AB Konseyi-Costa, Çek Cumhuriyeti-Fiala, Danimarka-Frederiksen, Finlandiya-Stubb, Fransa-Macron, Hollanda-Schoof, İngiltere-Starmer, İspanya-Sánchez, İsveç-Kristersson, İtalya-Meloni, Kanada-Trudeau, NATO-Rutte, Norveç-Støre, Polonya-Tusk, Romanya-Bolojan, Türkiye-Hakan Fidan, Ukrayna-ZelenskiEn simgesel olanı ise İngiltere Kralı III. Charles”ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski”yi ağırladığı yer idi: Sandringham.İlginç olan ise burasının koloni döneminde İngiltere”nin Amerika”yı yönettiği yer olması, oldukça manidar tabii olayların sıralamasını düşününce.Önce Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald J. Trump, Beyaz Saray”da İngiltere Başbakanı Keir Starmer”i ağırlıyor, 30 binden az Avrupa gücünün Ukrayna”ya gönderilmesini içeren bir planı görüşüyorlar.Trump”ın basının önünde Starmer”in yüzüne karşı “Rusya ile tek başınıza mücadele edebilir misiniz?” demesi sonra olacakların habercisi gibiydi bir nevi.Sonrasında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky ile Amerika Birleşik Devletleri Başkan Donald J. Trump ve Yardımcısı J. D. Vance ile hafızalara kazınan diyalogları gerçekleşti.Ayağının tozuyla geldiği İngiltere”de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski”nin önce Avrupalı liderlerle görüşmesinde İngiltere Başbakanı Keir Starmer”in “Avrupa”nın “karaya asker, havaya uçak göndermeye” hazır” ifadesi sonrası İngiltere Kralı III. Charles ile görüşmesinin koloni döneminde İngiltere”nin Amerika”yı yönettiği yer olan Sandringham Kalesi”nde gerçekleşmesinden daha güçlü mesaj verilemezdi muhtemelen.İlginç bir diğer anekdot ise yakın tarihte Trump destekçilerinin Kongre baskının İngiliz dönemindeki olayı hatırlatması ve bu kararın da burada alındığına dair iddiaların bulunması.Safların yeniden belirlendiği ilk coğrafya Ukrayna oldu.Amerika Birleşik Devletleri 47. Başkanı Donald J. Trump”ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky”i “kumar oynamakla” itham ettiği III. Dünya Savaşı”nın köşe taşlarının diğer hangi coğrafyalarda döşeneceğini tarih gösterecek.Dileriz aklıselim galip gelir.Ne de olsa Londra Zirvesi”nin başlığı “Geleceğimizi Güvence Altına Almak”, bu da her şeyden önce daha itidalli olmayı gerektiriyor, basının önünde sert ifadeler kullanıp gözdağı vermekten ziyade.

Source: Filiz Katman