“Kurumsal Gelişmeler – Ekonomi, İnovasyon ve Pazar Analizleri”

Atatürk’ün çiftliğinden değilmiş

Atatürk’ün kurduğu ve halkına bağışladığı Atatürk Orman Çiftliğinde yıllardır üretilen ve vatandaşın da güvenerek aldığı ürünlerin aslında AOÇ imalatı olmadığı ortaya çıktı.

Peynir, süt, tereyağı, dondurma gibi birçok gıda, özel firmalarca imal edilip üzerine “AOÇ” logosu basılıyor. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, “AOÇ, taşerona fason üretim yaptırıp üzerine kendi etiketini koyuyor. Güvenip AOÇ ürünü diye alıyorum, meğer birçok gıdayı özel bir pasta, lojistik ve tekstil firması üretiyormuş. 277 personeli olan AOÇ’nin kendi imalatı ürünler giderek azalıyor” dedi.

‘FASON DEĞİL KONTROL ALTINDA’

AOÇ Genel Müdürü Yener Yıldırım ise “Kapasite yetersizliği nedeniyle üretilemeyen ürünleri kalite ve güvenden ödün vermeden markalaşma stratejisi ile hayata geçirdik. Kontrol ve denetimi AOÇ yapıyor. Marka hakkı kiralama yöntemi benimsendi. Fason değil, kendi gıda mühendis ve ustalarımız kontrol ediyor. ‘Al sen üret’ diye birşey söz konusu değil. Dünyada isim yapmış markalar da üretim nerede kârlı ise orada yaptırıp piyasaya arz ediyor” dedi.

Source: Deniz Ayhan


Manchester”da Formula 1 devrimi

Sir Jim Ratcliffe’in Mercedes F1 mühendisi Michael Sansoni’yi işe alma yönündeki hamlesi, Old Trafford’da veri odaklı bir devrimin habercisi olarak görülüyor.United’ın yeni sahibi son 5 yıldır yapılan yatırımlara ve transferlere rağmen kulübün gerilemesinin önüne geçmek için farklı bir strateji izlemeye karar verdi. Özellikle veri biliminden yararlanan Brighton ve Brentford gibi orta ölçekli kulüplerin yakaladığı istikrar sonrası harekete geçen Ratcliffe, Mercedes-AMG Petronas Formula 1 Takımı’ndan performans simülasyon mühendisi olan Michael Sansoni’yi transfer etti.Southampton Üniversitesi’nde Havacılık ve Uzay Bilimleri bölümünden mezun olan Sansoni, Mercedes F1’e katılarak veri analizi ve performans simülasyonu alanındaki becerilerini geliştirdi. Görevi, araç performansını optimize etmek için büyük miktarda telemetri verisini incelemekti. Bu da hassasiyet, hız ve stratejik öngörü gerektiren bir görevdi. Elde ettiği başarılar onu Lewis Hamilton’un performans mühendisliğine kadar ulaştırdı. Sansoni, bu sayede Hamilton’un yarış günü stratejilerini belirleyen kişi oldu.Gerçek zamanlı veri yorumlama, öngörü modelleme ve senaryo simülasyonları yaratan Sansoni artık bu becerilerini Manchester United’ın futbol analitiği için kullanacak. United’ın görkemli günlerine geri dönmeye çalıştığı bir dönemde Sansoni, Liverpool’un veri bilimcisi Ian Graham ile yaptığı devrimin bir benzerini Old Trafford’da gerçekleştirirse futbolda başlayan inovasyon dönemini farklı bir noktaya taşıyabilir.YILDIZ OYUNCULAR KULÜPLERDEN HİSSE SATIN ALIYOR, OYUNUN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRİYORLARKariyerlerine devam ederken farklı kulüplerden hisse alan oyuncuların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle basketbol ve Amerikan futbolundan aşina olduğumuz bu yatırımlara artık futbolcular da katılmaya başladı. Bunun son örneklerinden biri de Real Madrid’in tecrübeli futbolcusu Luka Modric.İngiltere’nin köklü kulüplerinden Swansea City’den hisse alan Hırvat futbolcunun bu hamlesi aslında futbol dünyasında yeni bir dönemin de habercisi. Artık oyuncular sadece sahada kalmakla yetinmiyor. Oyunun geleceğinde de söz sahibi olmak için yatırımlarını da bu yönde yapıyor. Bu dönüşüm hem finansal krizlerle boğuşan bu tarihi kulüpleri batmaktan kurtarırken hem de futbolun geleceğinin yeniden şekillenmesi açısından da büyük bir önem arz ediyor.Son yıllarda bu tip yatırımları yapan oyuncuların sayısı bir hayli fazla. Real Madrid’in diğer yıldızları da tıpkı Modric gibi bu yönde ilerliyor. Kylian Mbappe, SM Caen kulübünün en fazla hissesine sahip. Vinicius Junior da Portekiz ekiplerinden Alverca’nın hisselerini alarak yatırım yapan bir diğer isim. Bakalım bu oyuncuların sahadaki liderlikleri kulüp yönetimlerine nasıl bir bakış açısı getirecek.ELİNDEKİ OYUNCULARI DOĞRU KULLANMA MAHARETİNİ YİNE GÖSTERDİ! HANSI FLICK’İN GÜCÜ BARÇA’YI TAŞIYORHansi Flick sonrası Barça’da çok şey değişti. Bu kadar yıldızın ve genç yeteneğin bir arada olduğu bir kulüpte yapacakları gerçekten merak konusuydu. Ancak o soyunma odasını bir aile gibi yönetiyor. Raphinha deyim yerindeyse onunla birlikte yeniden doğdu. Pedri sakatlıklarını geride bırakarak şu anda dünyanın en iyi 8 numarası haline geldi. Gavi potansiyelini onunla birlikte bir adım daha ileri taşıdı. Bu Flick’in tarzı. Bunu Almanya’da yaptı. O dönemde onun en çok sevdiği isimler olan Havertz ve Musiala gibi futbolcular onun yarattığı aile ortamından sürekli bahsediyorlardı. Şu bir gerçek DNA’sında memnuniyetsizlik olan bir kulübü getirdiği noktaya bakınca Flick elindeki tüm oyuncuları doğru zamanda kullanarak hepsinden en iyi şekilde yararlanarak Barça’yı çok başka noktalara taşıyor.

Source: Koray Durkal


IBM”in geliri ilk çeyrekte arttı

IBM, ocak-mart dönemi bilançosunu açıkladı. Buna göre, şirketin bu yılın ilk çeyreğinde elde ettiği gelir, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 1 artarak 14,54 milyar dolara çıktı. IBM, 2024″ün ilk çeyreğinde 14,46 milyar dolar gelir elde etmişti.
Şirketin net karı ise yılın ilk çeyreğinde geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 33 azalışla 1,06 milyar dolara geriledi. IBM”in net karı, geçen yılın ilk çeyreğinde 1,6 milyar dolar olarak hesaplanmıştı. Kurumun geçen yılın ilk çeyreğinde 1,72 dolar olan hisse başına karı da bu yılın ilk çeyreğinde 1,12 dolar olarak kayıtlara geçti. “Büyüme fırsatları konusunda iyimserliğimizi koruyoruz” Şirketin yıl geneli için sabit para birimi cinsinden en az yüzde 5 gelir artışı beklediği, ikinci çeyrekte de 16,4 milyar dolar ila 16,75 milyar dolar gelir öngörüldüğü belirtildi.
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen IBM Üst Yöneticisi Arvind Krishna, yazılım portföylerindeki güç sayesinde ilk çeyrekte gelir, karlılık ve serbest nakit akışı beklentilerinin aşıldığını kaydetti. Krishna, üretken yapay zekaya yönelik güçlü talebin devam ettiğine dikkati çekerek, “Teknoloji ve küresel ekonomi için uzun vadeli büyüme fırsatları konusunda iyimserliğimizi sürdürüyoruz. Makroekonomik ortam değişken olsa da bugün bildiklerimize dayanarak, gelir artışı ve serbest nakit akışı için tüm yıl beklentilerimizi koruyoruz” ifadesini kullandı.

Source: Dünya Gazetesi


ABD talebi Toyota’yı uçurdu: Yurtdışı satışlar rekor kırdı

Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden Toyota, Mart ayında yurtdışı satışlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Şirketin bu performansında, Nisan ayında ABD’de devreye girmesi planlanan yeni ithalat tarifeleri öncesi Kuzey Amerika”daki yoğun talep etkili oldu. Toyota”nın yaptığı açıklamaya göre, Mart ayında Japonya dışı pazarlarda 814.105 araç satıldı. Bu rakam, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7’lik bir artışa işaret ediyor. Özellikle Kuzey Amerika pazarı, potansiyel gümrük tarifeleri öncesindeki sipariş yoğunluğuyla öne çıktı. Bölgedeki satışlar, güçlü talebin de etkisiyle yüzde 6,8 arttı.
Satışlardaki bu yükselişe paralel olarak üretim de hız kazandı. Toyota, Mart ayında küresel üretimini yıllık bazda yüzde 9,1 artırarak 880.476 araca çıkardı. Bu da şirketin üst üste üçüncü kez aylık üretimini artırdığını gösteriyor. Analistler, ABD”deki ithalat vergisi planlamasının ve bölgede devam eden talep artışının, özellikle Japon otomobil üreticileri için kısa vadeli fırsatlar yarattığını, ancak uzun vadede belirsizlik yaratabileceğini değerlendiriyor.

Source: Dünya Gazetesi


Küresel piyasalar Trump”ın açıklamaları sonrası karışık seyrediyor

ABD yönetiminin izlediği korumacı ticaret politikası ve sert ekonomik söylemleri varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürürken, Başkan Trump”ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell ve Çin”e yönelik söylemlerinin tonunu yumuşatması dikkati çekiyor.

Powell ve Fed”e yönelik açıklamalarda bulunan Trump, önceki söylemlerinin aksine Powell”ın işine son vermeyi düşünmediğini dile getirdi.

Fed Başkanı”nın faiz indirme konusunda biraz daha aktif olması gerektiğini belirten Trump, “Fed”in faiz oranını düşürmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bize göre oranı düşürmek için mükemmel bir zamandayız. Powell”ın bu konuda geç kalmasındansa erken ya da zamanında hareket etmesini bekliyoruz.” dedi.

Analistler, Trump”ın hassas ekonomik konularsa sık değişen söylemlerinin küresel çapta yatırımcıları temkinli kalmaya sevk ettiğini söyledi.

“Çin ile adil bir anlaşma yapacağız”

ABD ile Çin arasındaki “ticaret savaşına” ilişkin soruları da yanıtlayan Trump, “Biz çok nazik olacağız. Onlar da çok nazik olacaklar. Sonra ne olacağını göreceğiz ama nihayetinde bir anlaşma yapmak zorundalar. Çünkü aksi takdirde ABD ile iş yapamayacaklar.” dedi.

Trump, şu anda birçok ülke ile gümrük ve ticaret anlaşmaları yapmak üzere aktif şekilde görüşmeler yaptıklarını ifade etti.

Bu anlaşmaların hem ABD hem de diğer ülkeler için “adil” olacağını belirten Trump, “Çin ile adil bir anlaşma yapacağız. Adil olacak. Şu anda her şey (görüşmeler) aktif. Herkes yaptığımız şeyin bir parçası olmak istiyor.” dedi.

Otomobil ve otomobil parçalarına yönelik tarifelere de değinen Trump, bu tarifelerde değişiklik yapmayı düşünmediklerini bildirdi.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent de “Önce Amerika” demenin “yalnız Amerika” demek anlamına gelmediğini, aksine bunun ticaret ortakları arasında “daha derin işbirliği ve karşılıklı saygı” çağrısı olduğunu dile getirdi.

Dün yayımlanan Fed”in Bej Kitap raporunda özellikle tarifelerle ilgili olmak üzere ekonomik belirsizliğin artması nedeniyle bazı bölgelerde görünümün belirgin şekilde kötüleştiği kaydedildi.

ABD”de endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif başladı

ABD hükümetinin tarifeler konusundaki ılımlı mesajları ve Trump”ın Powell”ı görevden almayacağını açıklamasının ardından altının ons fiyatı dün yüzde 2,3 düşerek 3 bin 304 dolardan kapandı. Yeni işlem gününde ons altında alıcılı bir seyir izlenirken şu sıralarda yüzde 0,9 yükselişle 3 bin 332 dolardan işlem görüyor.

Bu gelişmelerle ABD tahvillerinde de alıcılı bir seyir öne çıkarken, ABD”nin 10 yıllık tahvil faizleri düşüşünü 3. işlem gününe taşıyarak yüzde 4,36 seviyesinde dengelendi. Dolar endeksi ise yüzde 0,2 düşüşle 99,7 seviyesinde bulunuyor.

Brent petrolün varil fiyatı ise dün yüzde 1,8 değer kaybetmesinin ardından yeni günde yatay seyirle 65,3 dolar seviyesinden alıcı buluyor.

Trump”ın Powell”a yönelik söylemleri sonrasında New York Borsası”nda dün S&P 500 endeksi yüzde 1,67, Nasdaq endeksi yüzde 2,50 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,07 değer kazandı. ABD”de endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif bir seyirle başladı.

Analistler, bugün şirketler tarafında Google, P&G ve Merck&Co”nun 1.çeyreğe ilişkin finansal sonuçlarının takip edileceğini kaydederek, yoğunlaşan bilanço sezonu dolayısıyla hisse ve sektör bazlı hareketlerin görülebileceğini bildirdi.

Avrupa”da gözler savaşa yönelik görüşmelerde

Avrupa borsalarında dün pozitif bir seyir izlenirken, gözler Rusya-Ukrayna Savaşı”na yönelik haber akışına çevrildi.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, yaptığı yazılı açıklamada, Londra”da dün gerçekleştirilen toplantıya Ukrayna”yı temsilen Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ile Savunma Bakanı Rüstem Umerov”un katıldığını belirtti.

Toplantının İngiltere, Fransa ve Almanya”dan oluşan E3 ülkeleri ile ABD ve Ukrayna temsilcileri arasında yapıldığını bildiren Sözcü, “Tüm taraflar, Başkan Trump”ın ölümleri durdurma, adil ve kalıcı barışı sağlama kararlılığını güçlü şekilde desteklediğini yineledi.” ifadelerini kullandı.

Makroekonomik tarafta ise Avrupa Birliğinin (AB) ihracatı, şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7 artarak 225,4 milyar avro, ithalatı ise yüzde 7,2 yükselerek 202,4 milyar avro oldu. AB, söz konusu ayda 23 milyar avro dış ticaret fazlası verdi.

Dün açıklanan imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerine göre bölge genelinde imalat sanayi aktivitesi zayıf kalmayı sürdürdü. Almanya”da nisan ayı imalat sanayi PMI 48″e düşerken, Avro Bölgesi”nde aynı döneme ilişkin imalat sanayi PMI 48,7 ile düşük kalmayı sürdürdü.

İmalat sanayi aktivitesinde devam eden zayıflığın resesyon endişelerini beslediğini aktaran analistler, ABD”nin tarife adımları sonrası oluşan belirsizlik atmosferinin Avrupa”nın büyümesine yönelik riskleri artırdığını söyledi.

Dün İngiltere”de FTSE 100 endeksi yüzde 0,90, Almanya”da DAX 40 yüzde 3,14, Fransa”da CAC 40 endeksi yüzde 2,13 ve İtalya”da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,42 yükseldi. Avrupa”da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık seyirle başladı.

– Asya Borsaları karışık seyrediyor

Asya borsalarında karışık bir seyir izlenirken, Trump yönetimin tarife mesajları bölgedeki risk algısı üzerinde etkili oluyor.

ABD yönetiminin Çin”e uyguladığı tarifeleri müzakere edeceğini ifade etmesi ama uygulanan tarifeleri şuan itibarıyla değiştirmeyeceğini kaydetmesi Asya Endekslerinde yatırımcıların temkinli davranmasına yol açıyor.

Bölgedeki ekonomi yetkililerinin konuya ilişkin açıklamaları yakından takip ediliyor. Japonya Maliye Bakanı Katsunobu Kato, dün yaptığı açıklamada G20 ülkelerini piyasaları istikrara kavuşturma konusunda işbirliği yapmaya çağırdı.

ABD”nin uyguladığı gümrük vergileri ve bazı ülkelerin aldığı karşı önlemlerin küresel büyümeye zarar verdiğini aktaran Kato, söz konusu gelişmelerin finans piyasalarını istikrarsızlaştırdığını söyledi.

Kato ayrıca bugün ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile de ikili görüşmelerde bulunacağını bildirdi.

Bu gelişmelerle, kapanışa yakın, Japonya”da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,5 ve Çin”de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 yükselirken, Güney Kore”de Kospi endeksi yüzde 0,2 ve Hong Kong”da Hang Seng endeksi yüzde 1,1 düştü.

Bakan Şimşek, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile bir araya geldi

Yurt içinde, dün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla pay piyasaları kapalıydı.

Salı günü satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul”da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,10 değer kaybederek 9.312,13 puandan tamamladı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası”nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı nisan vadeli kontrat ise salı günü akşam seansında normal seans kapanışına göre yaklaşık yüzde 0,3 artışla 10.281,00 puanda işlem gördü.

Bugün Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile bir araya geldi.

Şimşek, G20, IMF ve Dünya Bankası Bahar toplantıları kapsamında gittiği ABD”deki temaslarını sürdürürken, Washington”da ABD Hazine Bakanı Bessent ile bir görüşme gerçekleştirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan”ın da katıldığı görüşmenin, yapıcı bir havada gerçekleştiğine işaret edildi.

Dolar/TL, dün yüzde 0,1 artışla 38,3030″dan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışının yüzde 0,1 altında 38,2910 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi, yurt dışında ise Almanya”da Ifo iş dünyası güven endeksi, ABD”de dayanıklı mal siparişleri, haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve mevcut konut satışlarının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.250 ve 9.150 puanın destek, 9.400 ve 9.500 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

10.00 Türkiye, nisan ayı kapasite kullanım oranı

10.00 Türkiye, nisan ayı reel kesim güven endeksi

10.00 Türkiye, şubat ayı finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlıkları ve yükümlükleri

11.00 Almanya, nisan ayı Ifo iş dünyası güven endeksi

15.30 ABD, mart ayı dayanıklı mal siparişleri

15.30 ABD, haftalık işsizlik maaşı başvuruları

17.00 ABD, mart ayı mevcut konut satışları

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Toyota”nın yurtdışı mart satışları rekor kırdı

Toyota Motor mart ayı bilançosunu açıkladı. Otomotiv üreticisinin yaptığı açıklamada, nisan başında yürürlüğe girecek ABD ithalat tarifeleri öncesinde Kuzey Amerika”daki alımların artmasıyla martta yurtdışı satışlarının rekor seviyeye ulaştığı aktarıldı.

Japon otomobil üreticisi martta kendi pazarı dışında 814.105 araç satışı gerçekleştirerek bir önceki yıla kıyasla yüzde 6,7 artış kaydetti.

Şirketin Kuzey Amerika”daki satışları güçlü talep ve potansiyel tarife etkileriyle yüzde 6,8 arttı.

Toyota, martta küresel üretimde yıllık bazda yüzde 9,1″lik bir artış kaydederek üst üste üçüncü aylık artışa işaret etti ve üretim 880.476 araca ulaştı.

Source: Haber Merkezi


Ziraat Bankası’ndan bir ilk: Toplam 1,75 milyar dolar tutarında sendikasyon kredisi temin etti

Ziraat Bankası, 29 ülkeden 69 bankanın katılımıyla 1,75 milyar dolarlık sendikasyon kredisi sağlayarak Türkiye’de sürdürülebilirlik temalı en yüksek tutarlı krediye imza attı.
İşleme 29 ülkeden 69 banka katılırken, Ziraat Bankası geçen yılki sendikasyon kredisini yüzde 104 oranında yenilemiş oldu. Bu yıl kredinin faiz maliyetinde 90 baz puanlık bir düşüş sağlandı. Ayrıca 8 ülkeden 11 yeni banka da sürece dahil oldu.

Kredinin sürdürülebilir tarım projeleri, dış ticaretin finansmanı ve reel sektör yatırımlarına yönlendirilmesi planlanıyor. Ziraat Bankası, bu yılki sendikasyon kredisinde performans kriteri olarak “sürdürülebilir tarımın finansmanı” ve “düşük karbonlu ekonomiye geçişe katkı” hedeflerini belirledi.
Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, “Zorlu küresel koşullara rağmen bu güçlü talep, Türkiye’ye ve Ziraat Bankası’na olan güveni yansıtıyor. Bu sadece başarılı bir finansal işlem değil, ülkemize duyulan inancın açık bir göstergesidir” dedi.
Çakar, kaynak çeşitliliğini ve dış ticaretteki pazar payını artırmayı hedeflediklerini belirterek, katkı sağlayan tüm paydaşlara teşekkür etti.

Source: Dünya Gazetesi


Son dakika | İBB”deki yolsuzluk ağının kritik ismi Murat Ongun”un avukatları gözaltına alındı

Son dakika… Medya A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi”ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda kişi ile birlikte tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Geçtiğimiz haftalarda ise Murat Ongun”un yönlendirmesiyle avukatlar aracılığıyla bir iletişim ağı kurdukları, bu yolla itirafçı olmak isteyenlerin baskı altına alınarak engellenmeye çalışıldığı, nakil kararının bu nedenle alındığı iddia edilmişti. Kazım Yiğit Akalın ve Serkan Günel İKİ AVUKATI GÖZALTINA ALINDI Soruşturma devam ederken Murat Ongun”un Kazım Yiğit Akalın ve Serkan Günel “Yargıyı etkilemeye teşebbüs” ve”Soruşturmanın gizliliğini ihlal” suçlarından gözaltına alındılar. Yiğit ve Günel ifadesilerinin alınması gün içinde İstanbul Adliyesi”ne getirilecek. CHP”li İstanbul Büyükşehir Belediyesi”ne düzenlenen yolsuzluk ve terör soruşturması ile Ekrem İmamoğlu ve A takımının kirli skandalları ortaya çıktı. Rüşvet ve kirli yolsuzluk ağını örtmek için algı operasyonlarına başvuran polislerin yaralandığı izinsiz sokak eylemleri bile düzenledi. MURAT ONGUN”UN SKANDALLARI… İBB iştiraki Kültür A.Ş.”de 2012 senesinde avukat olarak çalışmaya başlayan ve 2023 Şubat ayına kadar kurumdaki görevine devam eden kurum avukatı Selman Narman da yolsuzluk soruşturması kapsamında açık tanık olarak ifade veren isimlerden bir tanesi oldu. İfadesine, “2019 belediye seçimlerinden Şubat 2023″e kadar bizzat şahit olduğum usulsüz ihale ve işlemlere ilişkin bir takım bilgiler vermek istiyorum” diyerek başlayan Narman, o dönem Serdal Taşkın”ın Genel Müdür olarak çalıştığını ancak ihaleleri organize eden asıl kişinin İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun olduğunu dile getirdi. “İHALELERİ ASIL ORGANİZE EDEN MURAT ONGUN”DUR” “İhaleleri organize eden asıl kişi Murat Ongun”dur. Murat Ongun ihalelerin kime verileceğini belirledikten sonra İBB Kültür A.Ş. Müdürü Serdal Taşkın ve İBB Emlak Yönetim Dairesi Başkanı Kaan Sürmegöz ihaleleri organize ederlerdi” diyen Narman, ” O zamanki genel müdür yardımcısı Doğan Hamit Doğruer ise yan teklif verecek firmaları belirler ve bu firmalarla irtibata geçerek teklif bedellerinin ne olacağını bu firma yetkililerine bildirirdi” diye konuştu. “İHALELERİ GENELDE KÖKSAL, KAPKİ, İLBAK VE SUBAŞI ALIRDI” Bu ihalelerin genelde İmamoğlu”nun kasası olduğu iddia edilen reklamcı iş adamı Hüseyin Köksal, iş adamları Murat Kapki, Eyüp Subaşı, Murat İlbak”ın sahibi veya yetkilisi olduğu şirketlerin aldığına dikkat çeken Narman, “Büyük ekran dijital reklam panosu işi Subaşılara ait olan Panoffect şirketinden alınıp, Murat Ongun”un sahibi olarak bilinen Reklam İstanbul şirketine devredildi. Oradan da İlbaklar”a kullandırıldığını bilmekteyim. Subaşılara bu işi İlbaklara devretmesi karşılığında metrodaki reklam alanlarına dair 2025″te bitecek olan sözleşmenin 2028″e uzatılarak verildiğini biliyorum. Bu devrin pazarlıklarını bizzat Kaan Sürmegöz ve İBB Kültür A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Doğan Hamit Doğruer birlikte yaptılar” ifadelerini kullandı.

Source: Deniz Yusufoğlu


ABD”de “ticaret savaşı” alarmı! Şirketlerin ilk çeyrek raporları “resesyon” ile doldu taştı

ABD”de halka açık şirketlerin ilk çeyrek mali sonuç açıklamaları, Trump döneminde uygulamaya konulan gümrük tarifelerinin Amerikan iş dünyasına olan etkisini gözler önüne seriyor.
Financial Times”ın haberine göre, birçok üst düzey yönetici, açıklamalarında ticaret savaşının olumsuz yansımalarına açık şekilde yer veriyor. Özellikle Çin’e karşı yürütülen ticaret politikasında yüzde 145″e kadar çıkan gümrük vergileri, şirketleri hem operasyonel hem de stratejik anlamda zorluyor.

Şirket liderleri, geleneksel olarak Amerikan başkanlarını doğrudan eleştirmekten çekinse de, bu çeyrekte analistlerle yapılan kazanç toplantılarında ton değişti. Ulaşım, enerji, telekomünikasyon ve konut sektörlerinden şirketler, Trump’ın uyguladığı kapsamlı tarifelerin artan maliyetler, tedarik zinciri tıkanıklıkları ve genel ekonomik baskılar doğurduğunu ifade etti.
TCW’nin kredi araştırmaları başkanı Steven Purdy, CEO’ların ruh halini özetleyerek “CEO’lar şu anda gerçekten mutsuz bir grup” dedi.
Veri sağlayıcısı FactSet’in analizine göre, S&P 500 endeksindeki şirketlerin yalnızca yüzde 20’si Salı gününe kadar finansal sonuçlarını açıklamış olsa da, bu şirketlerin yüzde 90″ından fazlası açıklamalarında tarifelere değindi. Daha çarpıcı olan ise “resesyon” ifadesinin yüzde 44 oranında yer alması. Bu oran, 2024’ün son çeyreğinde yalnızca yüzde 3 seviyesindeydi.

Yorumlarda öne çıkan başlıca endişeler arasında, ABD ekonomisinde potansiyel bir yavaşlama, artan üretim maliyetleri, tedarikte yaşanan aksaklıklar ve küresel rekabetin zorlaşması bulunuyor. Bu durum, Wall Street yatırımcılarını daha dikkatli olmaya ve ekonomik görünümle ilgili temkinli pozisyon almaya zorluyor.

Source: Dünya Gazetesi