Ekonomi yönetimi tepetaklak olan piyasaları toparlamak için her yolu deniyor: Yatırımcı tedirgin
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediye yöneticilerinin tutuklanmasıyla sonuçlanan krizin mali piyasalara etkisi sürüyor. Üç günde Merkez Bankası rezervindeki kaybın 27 milyar dolar olduğu ortaya çıkarken uluslararası kurumların Türkiye’ye yönelik beklentileri yukarı yönlü değişti. İş dünyasında ise artan faizler nedeniyle finansmana erişimin zorlaştığı ve yatırımların ertelenebileceği belirtiliyor. Gözaltı ve ardından gelen tutuklamaların ardından döviz ve borsada yaşanan gerilimin faturaları gün geçtikçe ortaya çıkmaya başlıyor. Dün açıklanan Merkez Bankası bilanço verilerine reverv gözaltının ilk günü olan 19 Mart’ta 11.2 milyar dolar, 20 Mart Perşembe günü ise 3 milyar dolar düşerek üç günde net döviz pozisyonu yaklaşık 26.7 milyar azaldı. İlk gün panikle 41 TL’ye çıkan dolarda bu satışlarla 38 TL’ye indirilen dolar kuru yatay seyrediyor. Piyasayı rayına sokmak için tüm araçların kullanılacağını söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan destek hamlelerine dünden itibaren başladı. Merkez Bankası, döviz piyasalarını dengelemek amacıyla Türk Lirası uzlaşmalı vadeli döviz işlemlerini (NDF) başlatırken Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) halka açık bankalara hisse geri alımında esneklik tanıdı. Bu kararların borsaya etkisi olumlu oldu. Banka hisselerine alım getir Borsa İstanbul yüzde 5’in üzerinde yükseliş kaydetti. BIST 100 endeksi, güne yüzde 1.76 yükselişle 9.462 puandan başlarken kapanışı yüzde 4.48 artışla 9.716 puanla yaptı. BEĞEN DURUŞU BOZULDU Bu arada uluslararası kuruluşlardan da peş peşe beklentilere yönelik açıklamalar gelirken dün Morgan Stanley’in Türkiye için yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 29’a çıkarken yıl sonu politika faizi beklentisi ise yüzde 33.5 olarak kaydedildi. Morgan Stanley’in analistleri risk primindeki artış nedeniyle Türkiye için “beğen” duruşunu kaldırdıklarını bildirdi. İş dünyasında ise artan faizler nedeniyle endişeli bir süreç yaşanıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfederasyonu Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat Bloomberg HT’de gelişmelerden üzgün olduğunu belirterek finansman maliyetlerinin kredi faizlerine hızlı bir şekilde yansıdığını, yılın ikinci yarısı için planlanan yatırımların bu yıl ertelenebileceğini söyledi. Ekonomistler ise piyasada yaşanan gelişmeleri ve atılan adımları ise şöyle yorumladı:- Ekonomist İris Cibre: Bugün (dün) gerçekleşen toparlanmanın kalıcı olup olmayacağı belli değil. Döviz pozisyonundaki 26.6 milyar dolar erime demek, 1 hafta önceki pozisyonun yüzde 44 erimesi anlamı taşıyor. Bu önemli bir etki. Bunun yanında, kısa vadeli giren yabancı para akışlarının, politik riskte ekonomiyi ne kadar hızlı kötü etkileyebileceğine de şahit olduk. – Emre Şirin: Borsa yukarıda tutulmazsa dolara talebin çok yüksek olacağını biliyorlar. İhtiyaçları var. Ama kısa vadeli önlemlerle nereye kadar göreceğiz. Piyasa ikna edilemeden olmaz. Bu da siyaset alanı ile ilgili.
Source: Şevval Aydoğan
TRANSFER HABERİ | Fenerbahçe”de Milan Skriniar depremi! Sezon sonunda ayrılıyor mu?
Fenerbahçe'nin ara transfer döneminde PSG'den kiralık olarak kadrosuna kattığı Milan Skriniar performansıyla sarı lacivertliler'in değişilmez isimlerinden biri olmuştu. Mourinho da yönetim ile yaptığı görüşmelerde yeni sezon için Slovak stoperin takımda kalmasını talep etmişti. Tecrübeli savunmacı için girişimlere başlaması beklenen Fenerbahçe'ye bu transferde dişli bir rakip çıktı. Takvim'de yer alan habere göre yeni sezon için stoper takviyesi yapması beklenen İtalyan ekibi Milan'ın da Skriniar'ı gündemine aldığı ve PSG ile görüşmelere başlayacağı öğrenildi. Milan'ın 30 yaşındaki futbolcuyu Inter'de oynadığı zamanda da transfer etmek istediği ancak oyuncunun PSG'ye imza attığı da gelen haberler arasında. Fenerbahçe formasıyla bu sezon 12 maça çıkan tecrübeli savunmacı tüm karşılaşmalarda 90 dakika sahada kalıp 2 asiste imza attı.
Source: Fotomaç
Cüneyd Altıparmak yazdı: Tek planla yürümez bu iş!
Herkesin dikkatinin bir yöne kaydığı bu dönemde, bir başka soruna değinmek istiyorum bugün! Macaristan-Türkiye maçını tüm ülke tek plan pilot kamera ile izledik. 1980″leri yaşatması adına güzel olabilir ama devamı halinde hiç kimseyi mutlu etmeyecek bir durumla karşı karşıyayız. Zira hukuki sorun çözülemezse veya makul bir yol bulunmazsa ülkemizin ve takımlarımızın deplasman maçlarını izleyemeyeceğiz ya da bu iş “kamu bütçesine” yüklenecek…SAHA REKLAMLARI1994″e kadar manuel reklam uygulaması vardı sahalarda. O zamanlar “yayıncı kuruluş”, “reklam hakkı” pek bilinen meseleler değildi. Takımlar veya organizasyonu yapan dernekler ve kimseler sahanın dört bir yanına açılıp kapanan reklam panoları veya brandaları koyuyordu. Reklamların denetlenmesi fikrinin yaygınlaşması, 1995 sonrasında reklamlar konusunda gelen düzenlemeler ve gelişen teknoloji hem reklama dair esasları hem de reklamların verilme şeklini değiştirdi. Artık statlarda “dijital reklam” sistemi devreye girmişti. Panolarda birden fazla ve dönüşümlü olarak reklamlar verilebiliyordu.MACARİSTAN MAÇINDA NE OLDU?Bilindiği üzere bahis operasyonu sebebiyle yayını veren kanalın patronu hakkında soruşturma var. Sebebi ise maç yayınlarında çıkan ve “yasa dışı bahis” statüsünde olan firmaların verdiği reklamları aynen aktarması. Bu sebeple biz Macaristan-Türkiye maçını tek plan kamera ile pozisyon tekrarı olmadan, “farklı açılardan bakamadan” izledik. Çünkü sahada olan reklamların yayıncı TV tarafından aktarılması halinde suç işleyecekleri aşikardı. Bunun için yayını kendi çekimi ile verdi ve yayın bize gelmeden önce “yasa dışı bahis” reklamlarının üzeri kapatıldı. Pozisyonları bunun için yaklaşık bir dakika sonra izledik…MEVZUAT AÇIK7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun (m.5/ç) uyarınca oynamak, oynatmak, imkân sağlamak suç. Bunun yanında “reklam vermek ve sair surette … bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik edenler” üç yıla kadar hapis cezası alabiliyorlar. Maddeye göre her ne şekilde olursa olsun reklam etmek suç sayılmış…YAYINLAMA SÜRECİ NASIL İŞLİYORTürkiye”nin veya Türk futbol takımlarının maçı söz konusu olduğunda bir sorun yok çünkü yayın haklarını TFF veya Kulüpler satıyor. Statlara alınan reklamlar da Türk Mevzuatına uygun oluyor haliyle. Sorun yabancı takım maçlarında. Örneğin Macaristan Futbol Federasyonu yayın hakkını bir kuruluşa satıyor. Türkiye”de yayınlamak isteyen TV gidip onunla anlaşıyor. Ve yayını “reklamları ile birlikte” aynen aktarıyor. Burada, Türkiye”de yasa dışı olan ama kendi ülkesinde yasal olan şirketlerin reklamları yer alabiliyor…DURUMUN GETİRİSİBu sorun, yayınlayan kanallara ciddi bir külfet getirir. Zira görüntü transferi yerine kendi canlı yayın ekibinizi götürmek zorundasınız. Bu da masraf demek. Bir süre sonra yayıncı TV kalmayabilir Türkiye”de. Ya da özellikle milli maçların TRT üzerinde kalması bir çözüm olarak sunulabilir ama bu da maliyetin kamu bütçesine binmesi demek…SORUNUN ÇÖZÜMÜBir başka çözüm ise TFF ve Dışişleri Bakanlığının ortak çalışması ile reklamların federasyonlarca ihale edilirken ülkelere göre kişiselleştirilmesinin sağlanmasında! Yani aynı durumda reklam panosunda Türkiye için X reklamı çıkarken İngiltere için Y reklamı çıkacak bir düzenleme istenmeli. Bu hali hazırda var olan bir sistem. Sistem alt yapısı var ve uygulanabilir düzeyde. Bunun federasyonlara iletilmesi ve yayın veya reklam ihalelerinde ajanslara bildirilmesi gerekiyor. Şayet bunlar olmayacaksa, hukuki olarak “her ne sebeple olursa olsun” biçiminde formüle edilen düzenlemenin yurtdışı yayınları noktasında bir istisnaya ihtiyaç duyduğu açık…
Source: Cüneyd Altıparmak
Akın Tekstil”den iflas açıklaması
Şirket, basın ve medya organlarında yer alan “iflas ve kapanma” iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, konkordato sürecine yönelik başvuruda bulunduklarını ve üretim faaliyetlerine devam ettiklerini duyurdu.Yapılan açıklamada, şirketin 18 Mart 2025 tarihinde Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne konkordato talebiyle başvuruda bulunduğu ve mahkeme tarafından 2025/255 sayılı dosya ile şirkete üç ay süreyle geçici mühlet verildiği belirtildi. Bu kapsamda, geçici konkordato komiserlerinin görevlendirildiği ve tedbir kararlarına hükmedildiği ifade edildi. Şirket, konkordato kararının, alacaklılar tarafından başlatılacak olası haciz işlemlerini önlemek, üretim faaliyetlerinin devamını sağlamak ve şirket öz varlıklarını korumak amacıyla alındığını bildirdi.FAALİYETLER DEVAM EDİYOR, BORÇ YAPILANDIRMA GÖRÜŞMELERİ BAŞLADIAkın Tekstil, konkordato sürecine rağmen olağan faaliyetlerine devam ettiğini ve bu süreçte üretim kapasitesinin korunması için gerekli önlemlerin alındığını belirtti. Şirket yönetimi, özellikle bankalar başta olmak üzere tüm alacaklılarla mevcut borçların yeniden yapılandırılması amacıyla görüşmelere başladıklarını duyurdu.Bu süreçte şirketin, borsada işlem yapan yatırımcıların haklarını koruma konusunda hassasiyet gösterdiği ifade edildi. Konkordato sürecinin şirketin mali yapısını güçlendirmesi ve uzun vadeli sürdürülebilir bir yapı oluşturulması amacıyla başlatıldığı belirtildi.AZLIK PAY SAHİPLERİNDEN ÖZEL DENETÇİ TALEBİAkın Tekstil, ayrıca şirketin azlık pay sahipleri tarafından Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde özel denetçi tayin edilmesi talebiyle dava açıldığını duyurdu. Şirket, bu davaya ilişkin tebligatın 24 Mart 2025 tarihinde kendilerine ulaştığını açıkladı.Şirket yönetimi, hukuki sürecin yakından takip edildiğini ve şirketin yasal haklarını savunmaya devam edeceğini belirtti. Özel denetçi talebiyle açılan davanın, konkordato sürecini ve şirketin faaliyetlerini olumsuz etkilemeyeceği vurgulandı.Akın Tekstil, konkordato sürecine ilişkin gelişmelerin ve davaya ilişkin hukuki sürecin şeffaf bir şekilde Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden yatırımcılarla paylaşılmaya devam edileceğini bildirdi. Şirketin mali yapı güçlendirme ve borç yapılandırma sürecinin, uzun vadede operasyonel istikrar sağlamayı amaçladığı belirtildi.
Source: Özgür Gündüz
6 şirketten temüttü kararı
Türkiye”de 2024 yılı finansal raporlarının gelmesinin ardından şirketler teker teker temettü kararı alıyor. Kar payı dağıtmaya karar veren şirketler arasında Şişecam, Turkcell, Tofaş, Borusan Yatırım ve Adel Kalemcilik yer alıyor.Dört kıtada 14 ülkeye yayılan üretim faaliyetleri ve 150 ülkeyi aşan satışlarıyla küresel faaliyetlerini sürdüren Şişecam, 2024 yılıdna 5 milyar lira kar ettiğini açıklamıştı. Şirketin net karı bir önceki yıla göre yüzde 80 daraldı.Şişecam”ın, 2024 yılı karından pay başına net 0,55 TL nakit kar payı dağıtımı genel kurulda onaylandı.Şirketin KAP”a yaptığı açıklamaya göre, Şişecam kar payı ödemelerini 6 Haziran 2025 tarihinde gerçekleştirecek.TOFAŞ”TAN 10,2 TL”LİK KAR PAYITürkiye”de temettü verimliliğinin en yüksek olması beklenen şirketler arasında yer alan Tofaş, KAP”a yaptığı açıklamada 2024 yılı karından pay başına 10,2 liralık nakit kar payı dağıtımını genel kurulda onayladı. Şirketin yaptığı açıklamaya göre, kar payı ödemeleri 7 Nisan 2025 tarihinde gerçekleşecek.Temettü kararı alan bir diğer şirket ise Turkcell oldu. Telekomünikasyon şirketi, 2024 yılı karından pay başına 3,1 TL nakir kar payı dağıtımını genel kurul onayına sunacak. Kar payı ödemelerinin onaylanması halinde 24 Haziran 2025 ila 30 Aralık 2025 traihleri arasında yapılması planlanıyor.Genel Kurul oylamasına gidecek olan diğer şirketler ise Borusan Yatırım, Anadolu Isuzu ve Adel Kalemcilik oldu. Borusan Yatırım 2024 yılı karından pay başına net 49,78 liralık nakit kar payı dağıtımını genel kurul onayına sunacak.Anadolu Isuzu, pay başına 1,69 TL, Adel Kalemcilik 0,49 TL ve Kocaer Çelik ise 0,07 TL”lik nakit kar payı dağıtımlarını genel kurul onayına suncak.
Source: Özgür Gündüz
Özgür Özel İBB yolsuzluğunu görmezden geldi yerli ve milli markaları hedef seçti: Bu boykot listesi İsrail”in listesi!
Her fırsatta Türkiye”nin çıkarları aleyhine tavır alan CHP zihniyeti, belediyelerdeki yolsuzluk ve rüşvet çarkını görmezden gelerek herkesin bildiği Türkiye karşıtı tutumunu yeniden hortlattı. CHP”li belediyeleri saran yolsuzluk, hırsızlık ve vurgun düzeniyle ilgili tek kelime etmeyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir kez daha Türk halkından kopuk olduğunu gösterdi. Özel, önce gerçekleri yazan milli medyayı hedef aldı. Sıkışınca da Türkiye”nin değeri olan ve binlerce vatandaşı istihdam eden markalara boykot çağrısı yaptı. Siyonist İsrail, 50 bin Gazzeli”yi vahşice katlederken ağzına boykot lafını almayan CHP lideri, Beşiktaş ve Beykoz belediyeleri ile başlayıp İBB”ye sıçrayan büyük rüşvet ve yolsuzluk iddialarına tek kelime açıklama getirmeyip yine işin kolayına kaçtı ve hem medyaya hem markalara savaş açtı. Özgür Özel”in bu skandal çağrısı, 28 Şubat darbesinde demokrasiye kasteden militarist güçlerin yerli markaları tek tek fişleyip hedef almasını hatırlattı. CHP liderinin halkı ve halkın değerlerini hedef alan bu ucuz ve çirkin tutumu, “Gazzeli 20 bin çocuğu katleden İsrail”e karşı boykot lafını ağzına almayan Özgür Özel”e bu utanç yeter. Bunlar muhalefetteyken böyleyse, iktidar olurlarsa ne yapmaz? yorumlarına neden oldu. Önce İBB”de yaşanan yolsuzluk ve rüşvet iddialarını belgeleriyle haber yapan gazete ve televizyonları hedef alan CHP Genel Başkanı Özgür Özel”in bu kez Türkiye ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan yerli markalara boykot çağrısında bulunması büyük tepki topladı. Önceki akşam Saraçhane”de toplanan kalabalığa seslenen Özgür Özel, bazı şirketleri ve markaları anons yaparak boykot çağrısı yaptı. 28 ŞUBAT DARBECİLERİNİ HATIRLATTI CHP liderinin yerli firmaları boykot çağrısı, 28 Şubat darbe sürecinde yaşanan fişleme rezaletini hatırlattı. 1997″de Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde yasa dışı kurulan Batı Çalışma Grubu (BÇG) Refahyol Hükümeti”ni düşürme amacıyla faaliyet gösterdi. BÇG, İslami duyarlılığa sahip firma ve şirketleri fişledi. Söz konusu firmaların boykot edilmesine ilişkin dönemin medyası da algı operasyonu yürüttü. Askeri kantinlerde yerli ve milli markaların ürettiği ürünlerin satışı yasaklandı. Batı Çalışma Grubu; siyasi parti, vakıf, dernekler, basın yayın organları, finans kuruluş ve holdingleri takip ederek kendi düşüncelerine uygun olmayan kurum ve faaliyetleri, kamuoyuna olumsuz yansıtmak için listeler hazırladı ve darbeyi destekleyen medyayı halkın algısını değiştirmek için kullandı. 7 Ekim 2023″te başlayan Gazze Şeridi”ndeki saldırılarında 20 binden fazla çocuğu katleden terör devleti İsrail için herkesin aksine boykot çağrısı yapmayan Özgür Özel”in açıklamaları toplumu her kesiminde büyük rahatsızlık yarattı. İşte tepkilerden bazıları: Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Başkanı İbrahim Beşinci: Bu boykot listesi İsrail”in boykot listesidir. Zalimin karşısına onurluca çıkanların, zulme itiraz edenlerin, mazluma kol kanat gerenlerin, hakkı ve hakikati gür sesle haykıranların hazırladığı bir liste değildir. Bu, İstanbul”u soyanların, gençlerin temiz zihinlerini zehirleyerek birer vandala dönüştürenlerin, milyonlarca insanın hakkına girerek sahte diploma alanların, mabetlerimizi necis elleriyle, ayaklarıyla kirletenlerin hazırladığı bir listedir. Milli ve Yerli markalarımızın yanında olduğumuzu göstermenin izzetini ve şerefini yaşamak istiyor, herkesi bu anlamlı duruşa bekliyoruz. TÜRKAD Başkan Yardımcısı, Avukat Hadi Dündar: Avrupa”da birçok üniversitede öğrenciler Gazze”de yapılan soykırıma sessiz kalmayarak tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 7 Ekim”den bu yana Filistin halkına yönelik yapılan saldırılara 2 kelam bile edemedi. Bununla birlikte İsrail”in yaptığı soykırıma destek veren markalara boykot çağrısı ya da açıklaması bulunmadı. Şu an CHP en ufak bir olayda Türk markalarını boykot çağrısında bulunuyor. Gazze”deki saldırılarda İsrail”e destek verildiği için markalara boykot yapılıyordu. Burada bir illiyet bağı ve finansman desteği vardı. Boykot çağrısının Ekrem İmamoğlu ile bağdaştırılması doğru değil. REKABET SUÇU İŞLİYORSUNUZ Cem Sahir İslam: CHP; esnafı ve Türk Ticaret Kanunu”na göre kurulmuş işyerlerini hedef gösteriyor. CHP bir STK veya sivil grup değil, kamu yönetiminde, yerel yönetimlerde etkin siyasi bir partidir. Bu tip, ulusal rekabeti bozucu bir eylem/çağrıda bulunabilir mi? Rekabet suçu işliyorsunuz. Ne idüğü belirsiz, polisin kovaladığı kişilere kapı açmamak suç değildir. Tam tersi, ilk bakışta polisin kovaladığını korumak suçtur. İşyeri güvenliğini öncelemiş kişileri veya sizin görüşünüzden farklı düşünen işyerlerini bireysel olarak boykot edebilirsiniz; bunun STK veya sivil gruplar tarafından yapılması doğru olandır. Hangi meydanı görüp hangisine tavırsız kalacağı, kişilerin ve şirketlerin kendi kararıdır. Siyasi parti bunu yapamaz. Eskaza (Allah korusun) iktidara gelseniz, Türk Ticaret Kanunu”na göre kurulmuş bu kuruluşları, sizin siyasetinizi takip etmediği için iktidar gücünü kullanarak mı sindireceksiniz? Saraçhaneye gelmeyen bireyleri de tespit edip cezalandıracak mısınız? Daha ilk beyanattan itibaren, isim vererek şirket/grup/marka vererek bu derece saldırgan tavırların Rekabet Kurumu tarafından hâlâ görülmemiş olması da ayrı bir konu. Gazeteci Ekrem Kızıltaş: Boykot çağrısıyla Türkiye ekonomisi hedef alınıyor. Özgür Özel”in Türk markalarına yaptığı çağrısında, 28 Şubat”taki gibi onların koruduklarını zannettikleri markaların kendilerine gidip boykot çağrısı yaptıkları kuruluşların arasına bizleri de yazın diyecekler. Bir süre sonra birçok kuruluş o boykot listesine “Bizim de adımızı yazın” diye askerlere ricada bulunmuşlardı. Özel bu çağrısında önümüzdeki günlerde kendi cenahından bazı kuruluşların benzer talepleriyle karşılaşacaktır… “ÜLKENİN YERLİLERİYLE İNATLAŞMAYIN” Cüneyt Polat: Özgür Özel”in boykot çağrısıyla birlikte Espressolab satışlarda rekor kırabilir. Hiç gitmemiştim, ben de bir gideyim. Ülkenin yerlileriyle inatlaşmayın. Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) 25 Mart Salı 21.00″de tüm vatandaşları D&R”dan kitap alıp milli marka Espressolab”ta kahve içmeye bekleyen bir çağrı yayımladı. TÜGVA duyurusunda, “Çünkü bu boykot listesi İsrail”in boykot listesidir” ifadelerini kullandı.
Source: Yunus Emre Kavak
Galatasaray”dan milyarlarca liralık Osimhen hamlesi
Galatasaray, sezon başında Napoli”den kiraladığı Victor Osimhen”in bonservisini alabilmek için kolları sıvadı.Sabah Gazetesi”nde yer alan habere göre; 75 milyon Euro serbest kalma bedeli bulunan Nijeryalı yıldız için yönetim şimdiden hesabını yapıp parayı büyük ölçüde hazırladı. Sponsordan 50 milyon euroBir telekomünikasyon şirketi ile 5 yıllık anlaşma yapmaya hazırlanan yönetim, buradan gelecek paranın (50 milyon Euro) bir bölümünü Osimhen”e ayıracak. Ayrıca taraftarın da bu transferde elini taşın altına sokmasını isteyen yönetim, yeni ürün yelpazesinde ise Osimhen”i de onore ederek ürün satışı başlatacak.15 milyon euroluk maaş talebiAyrıca 26 yaşındaki oyuncunun yıllık 15 milyon euroluk ücret isteği de kulüp bütçesinde büyük bir fark yaratmadan karşılanacak. Ancak yönetimin bu planlarını hedefe geçirebilmesi için tek şart, Osimhen”in “tamam” demesi.Bonservis ve maaş talebi düşünüldüğünde ana rakam günün kuruyla 90 milyon euroya (3,688 milyar TL) çıkıyor.Peşinde M.United ile Chelsea bulunan yıldız futbolcu, Galatasaray yönetimi ile yaptığı görüşmede nisan ayında son kararını vereceğini söylemişti. Yönetim de Osimhen”in temsilcilerinden olumlu haber geldiği anda işi erkenden bitirmek için Güney İtalya”ya Napoli yolculuğuna çıkacak. Operasyonu başkan Dursun Özbek yönetecek.
Source: Ramazan Dengiz