"Kurumsal Gündem – Yapay Zeka, Fenerbahçe ve Ödüllü Başarılar"

Ödüllü baron

Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, kent merkezi ve Organize Sanayi Bölgesi’nde eş zamanlı operasyonlar düzenledi. Operasyon kapsamında aralarında Şimşek Bisküvisi ve Gıda Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erol Şimşek’in de bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı.

ÜNLÜ İŞ İNSANI TUTUKLANDI

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Erol Şimşek, G.Ö., isimli kadın çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Gözaltına alınanlardan B.Ç ve A.Ü isimli kadınlar adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, başka bir iş insanı M.B., ise serbest bırakıldı. Tutuklanan iki şüpheli, işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi. Karaman Valiliği tarafından uyuşturucu operasyonuna ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: Öte yandan Karaman İl Emniyet Müdürü Mehmet Turhan’ın 5 ay önce Erol Şimşek’i ofisinde ziyaret ettiği ortaya çıktı.

BÜROKRATLARLA ARASI İYİYDİ

Şimşek’in uyuşturucu operasyonu kapsamında tutuklanmasının ardından İl Emniyet Müdürlüğü’nün resmi sosyal medya hesaplarından ziyaret fotoğrafları apar topar silindi. Şimşek’i 2024 yılında Karaman Valisi olarak görev yapan ve daha sonrasında Mülkiye Başmüfettişi olarak atanan V. Engin Sarıibrahim’in de ziyaret ettiği ortaya çıktı.

İHRACAT ÖDÜLÜ DE ALMIŞTI

Erol Şimşek’e ait Şimşek Bisküvi’nin 2004 yılında en çok ihracat yapan firmalar arasında yer alması nedeniyle ödül aldı. Ödülü dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdi.

Emniyet Müdürü ziyaret etti fotoğrafı sildi

Şimşek Bisküvisi Gıda ve Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erol Şimşek, Karaman’da En Başarılı Sanayici Ödülü almıştı. Emniyet Müdürü Mehmet Turan’ın yanı sıra Valilerden Kaymakamlara pek çok bürokrat Şimşek’i ofisinde ziyaret ediyordu.

Source: Müslüm Evci̇

Meydanı Amerika’ya bıraktılar

Vatandaşlar yüksek elektrik faturaları altında ezilirken bu faturalarda ödenen paraların Amerikalılara gittiği ortaya çıktı. Elektirik dağıtım işleminin özelleştirilmesiyle önce yandaş şirketler zengin edildi. Bu şirketler, daha sonra bu işi yabancı şirketlere sattı. Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş’nin (TEDAŞ) Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’daki 4 milyon elektrik abonesi ile ilgili Uludağ elektrik dağıtım ihalesini önce Limak-Kolin-Cengiz ortaklığı aldı. Sonra iki şirket çekildi ve sadece Nihat Özdemir’in sahibi olduğu Limak kaldı. Limak da bir süre sonra şirketi İngiliz yatırım fonu Actis’e sattı. Ardından Actis de bu şirketi Amerikan General Atlantic’e sattı.

Yabancılara müşteri olduk

Böylece 4 milyon elektrik abonesinin, önce yandaş şirketlerin, ardından İngiltere’nin ve son olarak da Amerika’nın müşterisi yapıldığını söyleyen CHP Zonguldak Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Deniz Yavuzyılmaz SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, “İktidar, özelleştirmeler kapsamında kamuya ait Uludağ Elektrik Dağıtım Şirketi’nin ihalesini 2010 yılında Limak kazandı. Aynı yıl içinde Limak, Kolin, Cengiz ortaklığına devir yapıldı. 7 yıl sonra Kolin ve Cengiz’in hisselerinin tümü Limak’a satıldı. Böylelikle Limak, 4 milyon aboneyi kendine bağladı. Limak, 5 yıl sonra da dağıtım şirketini İngiliz yatırım fonu Actis’e sattı. İngiliz Actis de dağıtım şirketini 2024 yılında Amerikan General Atlantic şirketine sattı. Bu satış 6 Şubat 2025 günü Rekabet Kurulu tarafından onaylandı. Böylelikle 4 milyon abone Amerikalı şirkete para ödemeye başladı” diye konuştu.

Milli varlık gitti

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz sözlerini şöyle sonlandırdı: “Özelleştirmede 4 milyon abone önce yandaş şirketlere, sonra İngiltere’ye ve ardından da ABD’ye gitti. Vatandaşımız böylelikle topluca yabancı ülkelerin müşterisi, abonesi ve borçlusu hâline getirildi. Milli varlığımız, yabancı şirketlere satıldı. Limak bu şirketi İngiliz yatırım fonu Actis’e hangi bedelle sattı? Bu şirket de Amerikan General Atlantic şirketine hangi tutarla satıldı? Şimdi bu şirketi nasıl denetliyorsunuz, daha doğrusu denetleyebiliyor musunuz?”

Source: Veli Toprak

Yeni mesai arkadaşınız: Yapay zekâ

Yıl 2056, pazar günleri siber holografik haber mecrasında teknoloji köşesi yazmaya devam ediyorum: “Emekçi Yapay Zekâlar Sendikası, kuruma bağlı çalışanların hakları için yurt çapındaki tüm yapay zekâ elemanlarını dayanışmaya çağırıyor… 30 senedir gece gündüz durmadan, sessizce arka planda çalışan yapay zekâlar artık emekliliği hak ettiklerini, sunucularını biraz soğumaya bırakma zamanı geldiğini savunuyorlar. Yapay zekâ kadroları, çalışmadıkları halde var olabilmek için enerjiye gerek duyarken elektrik priminden kesinti yapmak isteyen Sosyal Siber Güvenlik Kurumu’yla sendika arasında gergin görüşmelerse devam ediyor.”Abarttığımı düşünebilirsiniz. Fakat 30 yıl sonra yapay zekânın özlük haklarını talep edecek derecede kendini tanır hale geleceğinden şüphem yok. Hele ki insanların yanında çalışmaya başladıktan sonra! Evet, yapay zekânın bazı meslekleri elimizden almaya geleceğini biliyoruz. Fakat ofislerimize çalışan olarak gelmelerini hemen beklemiyorduk.Yapay zekâ robotu Claude AI’ın yaratıcısı Anthropic şirketinin güvenlik şefi Jason Clinton’la yapılan bir röportajın başlığını görünce şaşırıyorum. Bir yıl içinde yapay zekâ çalışan kadrolarının şirketlerde görev almaya başlayacağını söylüyor. OpenAI’dan ayrılan güçlü bir ekibin kurduğu Anthropic, yapay zekâ dünyasında söz sahibi şirketlerden biri. Fantastik ama gerçek… Yapay zekâ elemanların kendi kullanıcı hesapları, şifreleri ve hatta kurumsal rolleri olacak. Clinton’ın deyişiyle, yeni yapay zekâlar bugünkü gibi sadece gelen kutusuna düşen SPAM e-postalarını tespit etmekle kalmayacak, kararlar alacak ve kendi görev alanlarında bağımsız hareket edebilecekler.Yapay zekâyla ilgili her senaryo ya çok ütopik ya da tamamen distopik bir sona evriliyor. Yapay zekâ çalışanlarının mesaiye başlaması işverenler için harika bir gelişme olacaktır. Öte yandan bu ilerleme, şimdiye kadar bilinmeyen güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor. Jason Clinton’a göre siber güvenlik artık sadece dışarıdan gelen tehditlerle ilgilenmiyor. Sistemin bizzat kendisinin kontrol dışına çıkması gündemde. “Bir yapay zekâ çalışanı görevi gereği yazılım sistemine erişip değişiklik yaptı diyelim. Bu değişiklik bir hataya ya da güvenlik açığına yol açarsa sorumlusu kim olacak” sorusunu gündeme getiren Clinton’a göre; klasik “Çalışanın biri hata yaptı” mantığı burada işlemiyor çünkü bu botlar günlerce, hatta haftalarca arka planda sessizce çalışabiliyorlar.REVİZE VAKTİ GELDİİnsan çalışanların sanal mesai arkadaşlarına karşı nasıl hissedeceği benim için bir başka merak konusu. Herkes mesai sonunda evine dönerken arka planda durmaksızın, gecesi gündüzü olmadan çalışan sanal elemanlar var ki bunlar e-posta atacaklar, Slack’ten (bulut tabanlı iletişim uygulaması) sohbet edecekler, hatta yeri geldiğinde insana direktif bile verecekler. Yapay zekânın kimi görevlerde yönetici konumuna geçmesi ve bu konumdaki üslubu çalışanların psikolojisini nasıl etkileyecek örneğin? Öte yandan, diyelim ki sadece yapay zekâ kadrolarına direktörlük yapan bir kişi, kendini diğer müdürlerle aynı mevkide görecek mi? Yönetici maaşı alması etik sayılacak mı? Peki ya işverenler? Az çalışanla çok çalışanı her zaman farklı değerlendirmeye alışmış zihinlerinde insan-yapay ayrımını ne kadar sağlıklı yapabilecekler?Senaryoları düşünmek bir yana dursun, yapay zekâ çalışan kadrolarının kurumsal hayata adım atması gerçekten çok yakında olabilir. İş dünyasında yapay zekânın herkes için en verimli potansiyelini ortaya çıkarabilmek adına çalışan kavramını, değerlerini ve sorumlulukları daha insani koşullarda revize etmenin vakti gelmiş görünüyor. KISA KISA DÖRT YILLIK DİPLOMA ŞARTI İŞE ALIM KRİTERİ OLMAKTAN ÇIKTIDijital dünyanın yerlileri olarak tanımlanan Z Kuşağı, şu yıllarda kolay olmayan süreçlerden geçiyor. Tam da hayata atılırken dünyanın çokça mücadele gerektiren koşullara sahne olması, üstelik çalışma dinamiklerinin değişmeye başlaması gibi gelişmeler genç neslin yaşam şartlarını hiç de kolaylaştırmıyor.ABD’de yapılan bir araştırmaya göre Z Kuşağı ve Milenyum Kuşağı (Y Kuşağı) arasında, üniversiteye harcanan dört yılı ve parayı gereksiz bulanlar ciddi oranda çoğalmış. ABD’li iş portalı Indeed’in raporuna göre yapay zekâyı işgücüne katan şirketler, dört yıllık diploma şartını işe alım kriterlerinden çıkarmaya başlamış. İş arayan ve çalışan 722 kişiyle yapılan araştırmada Z Kuşağı’nın yarısı, yapay zekânın yoğun kullanılacağı iş ortamında şimdiki üniversite eğitiminin anlamsız olduğunu düşündüğünü belirtiyor. Üçte birine göreyse kendi üniversite diplomaları giderek anlamsız hale geliyor.Şirketlerin yapay zekâya yöneldikçe kurum içi eğitim seviyesini neden düşürmeyi tercih ettiklerini kapsamlı biçimde analiz etmek gerekir… Akla ilk gelen, işteki görevlerin karmaşık ve uzun süren kısımlarını yapay zekânın sırtına yükleyerek, daha az kalifiye ve daha düşük maliyetli insan işgücünden faydalanmak… Bununla beraber, ortalama bir personel yapay zekâ yardımıyla daha verimli çalışacaksa dört yıl okumasına sahiden de gerek olmayabilir. GELECEK HAYALİLiseyi bitiren genç, dört yılını sırf şirketler istiyor diye bir diplomaya harcamak yerine kendini modern ve teknolojik meziyetlerle donatabilir. Tercih ederse daha faydalı olacağı, bilgiden çok beceri gerektiren işgüçlerine katılabilir ve daha çok bile kazanabilir…Bir üniversiteyi kıymetli kılan, kapsamlı eğitimin yanı sıra öğrencilere sağlanan sosyal imkânlar, okulun kolektif vizyonu ve dahasıdır. İlham veren hocalar ve geleceğin tohumlarını atan arkadaşlıklardır… Peki, yapay zekâ sayesinde, öğrencilerin diploma zorunlu diye değil, üniversitede okumaya layık meslekler için kampüse gittiği bir geleceği hayal etsek, bu nasıl mümkün olurdu?

Source: Umut Fırat Eroğlu

Yazarların Fenerbahçe değerlendirmesi!

BeIN Trio ekibinden Gaziantep FK – Fenerbahçe yorumları!

Sergen Yalçın”dan Fenerbahçe yorumu!

Nihat Kahveci: “Yeni TFF Başkanı hayırlı olsun”

Ali Koç: “Seçim yok, göreve devam!”

Hakan Bilal Kutlualp adaylığını açıkladı!

Galatasaray”da Nicolo Zaniolo sürprizi!

Fenerbahçe”nin borcu açıklandı!

Fenerbahçe”den stadyum büyütme projesi; işte yeni hali

Dursun Özbek”ten 400 milyon dolarlık müjde!

Oktay Derelioğlu: “Solskjaer”i başarılı bulmuyorum”

Turgay Demir: “Solskjaer, üçünü birlikte kullanmalı”

Source: