“Legal Insights – Key Court Rulings & Political Developments in Turkey”

Dövizle ödeme yapanlara Yargıtay’dan müjde! Paket tur iadeleri iptal dönemindeki kurdan hesaplanacak

YEŞİM ERASLAN ANKARA – Yargıtay, dövizle alışverişlerde içtihat niteliğinde bir karara imza attı. Özellikle yurt dışına tatile gitmek isteyenleri yakından ilgilendiren karara göre, muhtemel bir iptal durumunda dövizle ödenen turun bedelinin iadesinde ödeme yapıldığı tarih değil, iptal edildiği tarih baz alınacak. Dava konusu olay Ankara’da yaşandı. Davacı, 2019’da bir tur şirketi üzerinden 3 Temmuz 2020 hareketli yurt dışı tur seyahat paketi aldı. Tur bedeli olarak 1.888 avro ödeme yapan davacı, eşinin aniden gelişen rahatsızlığı ve Covid-19 sebebiyle 19 Mart 2020’de tur paketini iptal ettirdi, ancak tur şirketi herhangi bir geri ödeme yapmadı. Mağduriyetini yargının gündemine taşıyan davacı, ödeme yaptığı 1.888 avronun dava tarihindeki kur karşılığı olan 18 bin 919 TL’nin avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini ve döviz cinsinden mevduat faizinin de Türk lirasına dönüştürülerek ödenmesini istedi. Davayı kısmen kabul eden yerel mahkeme, 1.888 avro bedelin ödeme tarihindeki efektif döviz satış kuru üzerinden toplam tutarının 12 bin 127 TL olduğuna hükmederek, ödemenin yapıldığı tarihi baz aldı. Dosyanın temyiz talebi ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından reddedilince devreye Adalet Bakanlığı girdi. Bakanlığın kanun yararına bozma istemini görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, dövizle alışverişlerde emsal bir karar aldı.

İADE DAVANIN AÇILDIĞI TARİHTEN HESAPLANACAK

Daire, Borçlar Kanunu’nun ‘ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenebileceğine’ ilişkin hükmüne dikkat çekti. Kararda, borcun aslı yabancı para alacağı (döviz) ise alacaklının, borcun fiilî ödeme günündeki Türk lirası karşılığı döviz veya doğrudan Türk lirası olarak talepte bulunma konusunda seçimlik hakkı bulunduğu vurgulandı. Davacının alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Türk lirası ile ödenmesini isteyebileceğine işaret eden Daire, davacının dava tarihindeki kur üzerinden Türk lirası karşılığı olarak talepte bulunarak seçimlik hakkını kullandığının altını çizdi. Yerel mahkemenin, tur paketinin satın alındığı dönemdeki tarihin baz alınarak geri ödeme yapılmasını kanuna aykırı bulan Yargıtay, ödemenin davanın açıldığı tarihe göre hesaplanması gerektiğine hükmetti.

Source: Cüneyt Akçatepe


Cevdet Yılmaz”dan CHP açıklaması: İki alternatif var! Dikkat çeken İmamoğlu yorumu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP kurultay davasına ilişkin olarak, “Bir kapatma davasından filan da bahsetmiyoruz. İki alternatif var. Ya yargı diyecek ki “yani sorun yok”. Bu mevcut yönetim devam etsin diyecek. Veya ne diyecek? “Yine CHP teşkilatları geçici bir yönetim oluşturacak. CHP teşkilatları, CHP delegesi, CHP”liler kendi idari pozisyonlarına yeniden isimler belirleyecekler.” Yani böyle bir dünyanın sonu gibi bir tablo çizilmesini de ben doğru bulmuyorum açıkçası” dedi.Yılmaz, TV100 televizyonu canlı yayınında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek”e Allah”tan rahmet dileyen Yılmaz, olay ile ilgili başlatılan soruşturmaların sonucunun beklenmesi gerektiğini belirtti.”FİLİSTİNLİLERE SORSUNLAR, EN FAZLA YANLARINDA OLAN ÜLKE KİM?”Yılmaz, İsrail”in, Gazze”ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Madleen adlı gemiye saldırısına ilişkin, “İsrail işlediği suçlara bir yenisini daha ekledi. Tamamen hukuk dışı bir müdahale” ifadelerini kullandı.”Türkiye”nin İsrail ile ticareti var mı?” sorusuna Yılmaz, “Türkiye içindeki kesimleri bir kenara bırakalım, Filistinlilere sorsunlar. Onlara en fazla sahip çıkan, en fazla yanlarında olan lider kim? En fazla yanlarında olan ülke kim? Bizzat Filistinlilere bunu sorsunlar. Cevabı onlardan en güzel şekilde alırlar diye düşünüyorum” yanıtını verdi.FESİH VE SİLAH BIRAKMA: “ÇOMAK SOKAN ÇOK OLUR”Yılmaz, “PKK”nın fesih ve silah bırakma sürecinde mekanizmanın nasıl işleyeceği, nasıl denetleneceğine” ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:”Ülkemizi terör belasından kurtarmak için büyük bir fırsat oluşmuş durumda. Çok önemli bir döneme girmiş durumdayız. Ancak bu dönem hala devam eden bir süreç. Öncelikle bu kendini feshetme ve silahları bırakma kararının sahada gerçekleştiğini görmemiz gerekiyor. Bunu da ilgili kurumlarımız hassasiyetle takip edecekler, izleyecekler. Tam bir takvim vermek kolay değil bu işlerde. En kısa sürede olması lazım. Bu süreçlere tabiri caizse çomak sokan çok olur. Yani “Türkiye”nin başı beladan kurtulmasın”, “terör devam etsin” diye provokasyonlar yapanlar olabilir. Dolayısıyla bu konularda en önemli unsur, olabildiğince kısa sürelerde bu süreçlerin tamamlanması.””BU HEDEFLER GEÇİCİ DEĞİL KALICI OLACAK” “Ekonomi programının yansımaları ve enflasyon hedeflerine” ilişkin soru üzerine Yılmaz, “Geçen yıl mayıs ayında yüzde 75,5 olan yıllık enflasyon oranı, bu yılın mayıs ayı itibarıyla yüzde 35,4″e düştü. Bu uyguladığımız Orta Vadeli Program”ın başarılı sonuçlar verdiğini açık bir şekilde gösteriyor. Önümüzdeki 6 aylık dönemde de bu eğilimin devam etmesini bekliyoruz. Yıl sonunda 20’li rakamları konuşmayı, gelecek yıl ise enflasyonu 10’lu seviyelere indirmeyi hedefliyoruz. 2026 yılı itibarıyla tek haneli enflasyonu yakalamayı amaçlıyoruz” yanıtını verdi.Hedeflerin geçici değil, kalıcı refah artışı sağlayacak yapısal dönüşümlere dayandığını belirten Yılmaz, “Hangi ekonomik göstergeye bakarsanız bakın, Türkiye istikrarını artırıyor, sağlıklı bir büyüme yapısı geliştiriyor ve her geçen yıl hedeflerine daha fazla yaklaşıyor” dedi.SİYASAL ALANA ÇEKMEYİ DOĞRU BULMUYORUM””Ekrem İmamoğlu”nun tutuklanmasıyla başlayan operasyonlar İstanbul”dan Adana”nın Seyhan ve Ceyhan Belediyelerine uzadı. Cumhuriyet Halk Partisi lideri Özgür Özel”in de haftalık mitinglerle Türkiye”de siyasetin fitilini birazcık daha ateşlendiği bir sürecin de yaşandığı sonuçlar getirdi bu operasyonlar. Siz bu süreçleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Yılmaz şu yanıtı verdi:”Bir yolsuzluk operasyonuyla karşı karşıyayız. Bunun sonucu tabii bir yargı süreci. Yargı sürecini hep birlikte takip edeceğiz. Sonucunu hep birlikte göreceğiz. Ama şunun altını çizmemiz lazım. Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yok bu ülkede. Makamınız, mevkiniz ne olursa olsun, hiç kimsenin böyle bir imtiyazı yok. Suç işleme özgürlüğü yok. Herkesin de hukuk içinde, hukuk çerçevesinde kendisini savunma hakkı var, kendisini müdafaa etme hakkı var. Hukuk dediğimiz böyle bir süreç. Dolayısıyla hep birlikte bu süreci takip etmemiz lazım. Bu süreci siyasal alana çekmeyi de doğru bulmuyorum.BİRDEN BİRE KENDİSİNİ ADAY İLAN ETTİBir defa şöyle bir şey oldu geçtiğimiz dönemde. Ortada bir seçim yokken. Yani seçimler 2028″de biliyorsunuz. Üç yıl var daha seçimlere. Birdenbire İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı kendisini Cumhurbaşkanı adayı ilan etti. Şehir şehir dolaşmaya başladı. Ortada bir seçim yok. Ön seçim Türkiye”de görülmüş bir şey değil. Niye böyle davranıldı? “İşte ben aday oldum da başıma bunlar geldi” demek için mi acaba? Yani bu soruyu sormamız lazım. Bu gelen sürece kendisince böyle bir öngörüyle, bir adaylık pozisyonuna girip “ben aday oldum diye bunlar yaşandı” gibi bir algı oluşturuldu. Bu kesinlikle yanlış bir durum. Suçlu mudur, suçsuz mudur buna karar verecek olan bağımsız yargıdır. Yargının kararını eleştirebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz ama hiç kimsenin yargıyı tehdit etme, yargıyı tanımam deme ayrıcalığı da yok doğrusu. Yargıya hakaret etme özgürlüğü de yok.””BİR KAPATMA DAVASINDAN FALAN BAHSETMİYORUZ”Yılmaz, yargı süreci devam CHP kurultayına ilişkin soruyu ise şöyle cevapladı:”CHP”nin kendi içinde bir tartışma. Bir AK Partili değil ki şikayet eden. CHP”nin kendi içinde ve nihayetinde bir yargı süreci. Yargının vereceği kararı beklemek durumundayız. Hukuka uygun olan, olmayan nedir, ne değildir en iyi takdir edecek olan sonuçta bağımsız yargı. Fakat her halükarda şunun da altını çizmemiz lazım. Bir kapatma davasından filan da bahsetmiyoruz. İki alternatif var. Ya yargı diyecek ki “yani sorun yok”. Bu mevcut yönetim devam etsin diyecek. Veya ne diyecek? “Yine CHP teşkilatları geçici bir yönetim oluşturacak.CHP teşkilatları, CHP delegesi, CHP”liler kendi idari pozisyonlarına yeniden isimler belirleyecekler.” Yani böyle bir dünyanın sonu gibi bir tablo çizilmesini de ben doğru bulmuyorum açıkçası. Her halükarda CHP”nin kendi içinde çözeceği bir mesele olacak diye bakıyorum. Ama yargı kararını bilemem. O yargının takdiri, onu hep birlikte bekleyip göreceğiz. Yalnız tekrar altını çizmek istiyorum. CHP”nin kendi içindeki kavgaları toplumsal alana yansıtmaması lazım.”

Source: Mehmet Küçükkahveci


Küresel piyasalarda gözler ABD”nin enflasyon verilerine çevrildi

Dünya genelinde ABD”nin başta Çin olmak üzere ticaret ilişkisi yürüttüğü ülkelerle yaşadığı gerilimler piyasaların yönü üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Dün ABD ile Çin”in üst düzey yetkilileri arasında gerçekleşen görüşmelerden alınan olumlu sinyaller piyasalardaki stresin azalmasına yardımcı olurken bu durum pay piyasalarının yükselmesini sağladı.

ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Çin”in Uluslararası Ticaret Temsilcisi Li Çınggang ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda, iki ülkenin Cenevre”de varılan ticaret mutabakatı temelinde bir çerçeve üzerinde anlaştıklarını kaydetti. Müzakerelerde varılan anlaşmaların içeriğinin tarafların ülke liderlerinin onayının ardından duyurulması bekleniyor.

Analistler, söz konusu açıklamaların dünyanın en büyük iki ekonomisinin ticaret konularında uzlaşma sağlayabileceğine dair iyimserlikleri artırdığına işaret ederek, sık değişen politikalardan ötürü yatırımcıların somut bir anlaşmayı beklediğini ifade etti.

ABD Temyiz Mahkemesi”nden “Kurtuluş Günü” tarifelerine ilişkin karar

ABD Temyiz Mahkemesi, temyiz süreci devam ederken ABD Başkanı Donald Trump”ın uyguladığı gümrük vergilerinin yürürlükte kalabileceğine karar verdi. Bu durum Trump”ın “Kurtuluş Günü” olarak nitelendirdiği 2 Nisan”da duyurduğu tarifeleri uygulayabileceği anlamına gelirken, mahkeme bir sonraki dava görüşmesini 31 Temmuz”a erteledi.

Tarife gerilimleri küresel ölçekte başlıca belirsizlik kaynağı olmayı sürdürürken, bu durumun başta enflasyon olmak üzere ekonomiye dair birçok temel göstergeyi etkileyebileceğine yönelik değerlendirmeler öne çıkıyor.

Analistler, tarifelerin enflasyonla mücadelede bugüne kadar sağlanan kazanımları tehlikeye atabileceğini belirterek, bugün açıklanacak Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisinden alınacak sinyallerin önemli olduğunu söyledi.

Tahvil piyasaları alış ağırlıklı seyrediyor

Piyasalarda bu yıl 2 faiz indirimine gidileceğine yönelik fiyatlamaların hala güçlü olduğunu hatırlatan analistler, tahvil piyasalarındaki alış ağırlıklı seyrin sınırlı da olsa devam ettiğini belirtti.

ABD”nin 10 yıllık tahvil faizi son 3 iş gününde yüzde 4,46″ya kadar geriledi. Dolar endeksi ise yüzde 0,1 yükselişle 99,1 seviyesinde bulunuyor.

Emtia tarafında ise altının ons fiyatı yeni günde yüzde 0,5 artışla 3 bin 340 dolardan satılırken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,2 yükselişle 66,4 dolardan alıcı buluyor.

Bu gelişmelerle dün New York Borsası”nda S&P 500 endeksi yüzde 0,55, Nasdaq endeksi yüzde 0,63 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,25 değer kazandı. ABD”de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise negatif başladı.

Avro Bölgesinin büyüme beklentisi yüzde 1″den 0,7″ye çekildi

Avrupa borsalarında dün karışık bir seyir hakim olurken, ABD-Çin görüşmelerine dair gelişmeler yakından takip edildi.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Çin Merkez Bankası”nda (PBoC) düzenlenen konferansta, zorlayıcı ticaret politikalarının finansal dengesizlikleri çözmede başarısız olduğunu ve tüm tarafların gerilimleri çözmek için politika ayarlamalarını göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi.

ECB üyesi Boris Vujcic de verdiği röportajda, Bankanın bir sonraki faiz hamlesini görüşmek için en azından eylül ayına kadar beklemeleri gerektiğini söyledi.

Öte yandan Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu”nun haziran sayısını yayımladı. Buna göre Avro Bölgesi ekonomisinin büyüme beklentisi bu yıl için yüzde 1″den 0,7″ye ve gelecek yıl için yüzde 1,2″den 0,8″e indirildi. Bölgenin 2027″de yüzde 1 büyüyeceği tahmin edildi.

Dün İngiltere”de FTSE 100 endeksi yüzde 0,24 ve Fransa”da CAC 40 endeksi yüzde 0,17 değer kazanırken, Almanya”da DAX 40 yüzde 0,77 ve İtalya”da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,63 düştü. Avrupa”da endeks vadeli kontratlar da yeni güne karışık başladı.

Asya borsaları görüşmeden gelen olumlu mesajlarla yükseldi

Asya tarafında ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerine dair olumlu mesajlar pay piyasalarında etkisini gösterirken, bölge ekonomilerinin gidişatına yönelik soru işaretleri varlığını koruyor.

Xinhua”nın haberine göre, Çin”in Uluslararası Ticaret Temsilcisi Li Çınggang, görüşmelere ilişkin yaptığı açıklamada, tarafların son iki günde akılcı, profesyonel, samimi ve derin temaslarda bulunduğunu ve sorunların çözümü konusunda ilerleme sağlandığını belirtti.

Analistler, Çin”de deflasyon eğiliminin mayıs ayında da devam ettiğini anımsatarak, bu durumun küresel ve bölgesel düzeyde riskler barındırdığına işaret etti.

Öte yandan bölgede bugün açıklanan verilere göre Japonya”da mayıs ayı Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) önceki aya göre yüzde 0,2 ile beklentilerin aksine gerileme kaydederken, yıllık bazda yüzde 3,2 artarak öngörülerin altında gerçekleşti.

Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Japonya”da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,6, Güney Kore”de Kospi endeksi yüzde 1,1, Çin”de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 ve Hong Kong”da Hang Seng endeksi yüzde 1,1 yükseldi.

Dünya Bankası Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

Dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul”da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,82 değer kazanarak 9.659,31 puandan tamamladı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası”nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı haziran vadeli kontrat ise dün akşam seansında normal seans kapanışının hemen altında 10.891,00 puanda işlem gördü.

Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu”nun haziran sayısında Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,1, gelecek yıl yüzde 3,6 ve 2027″de yüzde 4,2 büyümesinin beklendiği bildirildi. Banka, ocak ayındaki tahminlerinde, Türkiye ekonomisinin 2025″te yüzde 2,6 ve 2026″da yüzde 3,8 büyüyeceğini öngörmüştü.

Dolar/TL, dün yüzde 0,2 düşüşle 39,1880″den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışının hemen altında 39,1870″ten işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olacağını yurt dışında ise ABD”de enflasyon başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.700 ve 9.800 puanın direnç, 9.500 ve 9.400 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

14.00 ABD, haftalık mortgage başvuruları

15.30 ABD, mayıs ayı ortalama saatlik kazançlar

15.30 ABD, mayıs ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

21.00 ABD, mayıs ayı federal bütçe dengesi

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


83 kişiye mezar olmuştu… Üzümkent Sitesi davasında, AKP”li müteahhitin tutuklanması talebi reddedildi!

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde, Adıyaman”ın Besni ilçesindeki Üzümkent Sitesi”nin yıkılması sonucu 83 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi ise yaralandı. Olayla ilgili Besni Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, dönemin AKP Besni İlçe Yönetim Kurulu Üyesi olan müteahhit Şükrü İşitmen ile birlikte diğer müteahhitler Mehmet Nuri Tuğsuz, Ahmet İşitmen ve S.S. Üzümkent Konut Yapı Kooperatifi yetkilileri Abdullah Çetin, Battal Oral, Cuma Ali Türk, Hüseyin Güner, Mahmut Keremoğlu ve Memet Subaşı hakkında Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan 15″er yıl hapis istemiyle dava açıldı. ÜÇÜNCÜ DURUŞMAYA SANIKLAR KATILMADI Davanın üçüncü duruşması, müştekiler, taraf avukatları ve tanıkların katılımıyla görüldü. Duruşmada ilk olarak tanıklar dinlendi. Tanıklar, binanın asıl müteahhidinin Şükrü İşitmen olduğunu ifade etti. Müştekiler, tüm sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti. SANIK ŞÜKRÜ İŞİTMEN”İN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ Müşteki avukatlarından Elif Nur Öztürkeri, sanık Şükrü İşitmen hakkında başka bir dava olan depremde yıkılan Yukarı Şehir Kooperatif Evleri davasında tutuklama kararı verildiğini hatırlatarak, Sanık bu karara riayet etmedi. Bu dosyada da verilen adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kaldığını düşünüyoruz. Şükrü İşitmen”in tutuklanmasını talep ediyoruz dedi. Müşteki avukatı Cennet Figen Kalaağası ise Şükrü İşitmen”in yaptığı birçok binanın yıkıldığını ve sanığın hala kaçak olduğunu belirterek, Adli kontrol hükümlerini de yerine getirmemiştir. Bu nedenle tutuklama kararı verilmesini talep ediyoruz ifadelerini kullandı. Bir diğer müşteki avukatı Abdurrahman Özdoğan ise dosyanın bilirkişiden dönüşünün beklenmesini ve akıbetinin sorulmasını talep ederek, Sanık Şükrü İşitmen, 2024 yılı Ekim ayından bu yana adli kontrol hükümlerine uymamaktadır. Geçerli bir mazereti olmadan yükümlülüklerini yerine getirmediği için tutuklanmasını talep ediyoruz diye konuştu. TANIK BEYANLARINDAKİ ALEYHE HUSUSLARI KABUL ETMİYORUZ Sanıklardan Mehmet Nuri Tuğsuz”un avukatı, müvekkilinin inşaatta hiçbir şekilde görev almadığını savunarak, Müvekkil halen adli kontrol tedbirlerine tabidir. Ancak yakın zamanda kalp krizi geçirdiği için haftada üç gün imza verme yükümlülüğünü yerine getirmekte zorlanmaktadır. Yurt dışı yasağının devamı uygun olmakla birlikte, imza yükümlülüğünün kaldırılmasını talep ediyoruz dedi. Sanık Şükrü İşitmen”in avukatları ise Tanık beyanlarındaki aleyhe hususları kabul etmiyoruz. Müvekkil, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi”ndeki başka bir dosyadan tutuklu olduğundan bu dosyada adli kontrol yükümlülüklerini yerine getirememektedir. Bu nedenle tutuklama taleplerinin reddedilmesini istiyoruz. Bilirkişi raporunun dönüşü sonrası ayrıntılı savunmamızı sunacağız ifadesini kullandı. İddia makamı mütalaasında, sanık Şükrü İşitmen hakkında zaten tutuklama kararı bulunduğu gerekçesiyle müşteki vekillerinin tutuklama taleplerinin ayrı ayrı reddedilmesini istedi. DURUŞMA 14 TEMMUZ”A ERTELENDİ Mahkeme heyeti, Şükrü İşitmen hakkındaki tutuklama taleplerini, bu sanık hakkında zaten tutuklama kararı bulunduğu gerekçesiyle reddetti. Heyet, Şükrü İşitmen”in oğlu sanık Ahmet İşitmen hakkında çıkarılan yakalama kararının infazının beklenmesine ve akıbetinin sorulmasına karar verdi. Sanıkların kusur durumunun tespiti amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, raporun akıbetinin sorulmasına hükmedildi. Ayrıca, sanıklar Şükrü İşitmen ve Mehmet Nuri Tuğsuz hakkında uygulanan yurt dışına çıkamama şeklindeki adli kontrol tedbirinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 14 Temmuz”da görülecek.

Source: Anka