“Legal Insights: Key Decisions & Developments in Turkish Law”

Kayseri olaylarıyla ilgili Özdağ’dan önemli iddialar

Zafer Partisi (ZP) Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Ankara’da bir lokantada yemekteyken çok sayıda polis lokantaya girdi, Özdağ’ı masadan kaldırdı, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra karayoluyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü. Aradan tam 28 gün geçti. Gözaltına alınış gerekçesi Antalya’da İl Başkanlarıyla yaptığı toplantıda Cumhurbaşkanına “hakaret” suçlamasıydı. Ancak, durum değişti soruştruma, 30 Haziran 2024’te Kayseri’de başlayan toplumsal olayda Zafer Partililerin sosyal medya paylaşımlarına dayandırıldı.

Buraya kadar olan bölümle ilgili olarak Özdağ’ın kardeşi Avukat Savaş Özdağ, Antalya’da yapılan toplantıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen soruşturma başlatılmasını “yetki ihlali” olarak niteliyor. Özdağ “kaçma ve delilleri karartma şüphesi”yle tutuklandı. Kardeş Özdağ, “Kuvvetli suç şüphesi olmadığı halde verilen yakalama ve gözaltı tedbiri, ölçüsüz ve hukuksuz bir karardı” diyor.

KAYSERİ’DEN İSTENEN RAPOR

Cumhurbaşkanına hakaretten soruşturma başlatıldı, ardından “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla soruşturma genişletildi. Oysa başka bir konu ile yeni bir soruşturma başlatılacaksa, Özdağ’a göre yeni bir soruşturma numarası verilmesi, bağlantı varsa birleştirme kararı alınmalıydı. Bu yapılmadığından soruşturma usule aykırı şekilde genişletildi. Avukat Savaş Özdağ, şöyle devam ediyor:

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazılması gerekirken, doğrudan Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’ne bir yazı gönderildi, il’deki toplumsal olaylara Zafer Partisi parti mensuplarının dahline ilişkin ‘Durum Tespit Raporu’nun bulunup bulunmadığı, bulunması halinde raporun ivedi olarak gönderilmesi istendi.

“YOK HÜKMÜNDE BİR RAPOR”

Emniyet, ‘Durum Tespit Raporu yoktur’ diye cevap vermesi gerekirken, aynı gün alelacele ‘Değerlendirme Raporu’ hazırladı. Kayseri olaylarından sonraki tarih olan 13 Temmuz 2024’te kendi sosyal medya paylaşımları nedeniyle soruşturma geçirmiş ve haklarında takipsizlik kararı verilen Zafer Partisi’nin üç eski üyesi ile Zafer Partisi’ne müzahir olduğu iddia edilen bir kişinin adı da bu raporda geçirildi.”

Emniyet’in gönderdiği “Değerlendirme Raporu” incelendiğinde, resmi yazışma usullerinde zorunlu olarak bulunması gereken kurallara aykırı olarak “İmzasız- sayı numarası verilmeden” düzenlendiği görülüyor. Avukat Savaş Özdağ, “Bize göre düzmece rapor, kuvvetle muhtemel hukuksuzluğun farkında olunduğu için günah keçisi olarak seçilen Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli şube müdür vekili tarafından üst yazı ile usul ve teamüllere aykırı olarak gönderildi. Bu değerlendirme raporu hukuken yok hükmündedir” diyor.

İMZALI RAPORDA NE YAZIYOR

Kayseri olaylarına ilişkin olarak 2 Temmuz 2024 tarihinde düzenlenen “Gerçek Tutanak” incelendiğinde ne Zafer Partisi, ne de Prof. Dr. Ümit Özdağ’dan söz ediliyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın başka konu ve illere yönelik yaptığı 11 adet X paylaşımının Kayseri olaylarına neden olduğu iddiası yer alıyor. Avukat Savaş Özdağ, bu konuda şunları söylüyor:

“Kayseri İl Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından gönderilen, bize göre hukuka aykırı ‘Değerlendirme Raporu’na dayanılarak tutuklama talebiyle dosya, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilmiş ve Özdağ hakkında tutuklama kararı verilmişti.

SORUŞTURMA GEÇİREN YOK

Oysa gerek savcılık, gerekse Sulh Ceza Hakimliği sorgusunda; Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın 11 adet X paylaşımlarının Kayseri olaylarından çok önce paylaşıldığı, Kayseri olaylarını soruşturma yetkisinin Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nda olduğu, yetkili Kayseri Cumhuriyet Savcıları tarafından 30 Haziran – 2 Temmuz 2024 tarihinde gerçekleşen toplumsal olaylarla ilgili yapılan soruşturmalarda 1.065 kişi gözaltına alındı.

Bunlardan 28’i tutuklandı. 187’si hakkında adli kontrol kararı verildi. Provokatif ve dezenformasyon içerikli paylaşım yaptığı değerlendirilen altısı yurtdışında olmak üzere toplam 189 hesap yöneticisi tespit edildi. 108 şahıs yakalandı, bunlardan 12’si tutuklandı. 189 hesaptan gözaltına alınan altı kişinin işlemleri devam ediyor. 38’ine adli kontrol kararı verildi, 52’si serbest bırakıldı. Soruşturma geçiren kişiler arasında hiçbir Zafer Partisi mensubu bulunmadığı, İçişleri Bakanı’nın basın açıklamasında belirtilmiştir. Genel Başkan, hukuksuz şekilde tutuklanmıştır. Hiçbir Zafer Partisi üyesi bulunmamasına rağmen Emniyet’in 21 Ocak 2025 tarihli ‘Değerlendirme Raporu’nda bu bilgiye yer verilmedi.”

MİLLETVEKİLLİĞİ DÖNEMİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenterler Büro tarafından Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın sosyal medya paylaşımlarına yönelik 2021’de açılmış milletvekili olduğu döneme ait bir soruşturma dosyası var. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda dosyanın kendi soruşturma dosyasında birleştirmek üzere “yetkisizlik” kararı verilmesi istedi.

Özdağ’a göre “Usul ve yasalara aykırı talebe rağmen Ankara, yetkisizlik kararı verip dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Bize göre haksız ve hukuksuz soruşturma nedeniyle Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, talimatla hazırlanan hukuken yok hükmündeki 21 Ocak 2025 tarihli Kayseri Emniyeti’nin ‘Değerlendirme Raporu’ gerekçe gösterilerek tutuklanmıştır.”

Ümit Özdağ, bugün cezaevinde 28 gününü doldurdu. Muhtemelen bu hafta içinde “Tutukluluğu gözden geçirilecek.” Savcı, “Tutukluluğunun devamı” ya da tutuksuz yargılanması önerisinde bulunacak. Halk TV Genel Müdürü değerli meslektaşımız Suat Toktaş ise 18’inci gününü doldurdu. Özdağ’ı partisinin, Toktaş’ı da bir an önce televizyonunun başında olmasını diliyoruz.

Source: Saygı Öztürk


Törende ‘kılıç çatma’ geleneksel bir kutlama

Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreni sonrasında, yürürlükten kaldırılan öğrenci andını okudukları, kılıç çatarak, ‘’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’’ sloganı attıkları için ihraç edilen beş teğmenden Serhat Gündar, İdare Mahkemesinde dava açtı. Gündar’ın avukatları, Yüksek Disiplin Kurulu’nun, ‘’Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma’’ kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemli dilekçeyi, İdare Mahkemesine sundu.

Her törende olur

Dilekçede, “teğmenlerin faaliyetinin her yıl benzerleri yapılan kutlama seremonisinden ibaret olduğu, resmi tören sonrası yapıldığı, mevzuattan kaldırılan andın resmi tören sonrasında okunmayacağına dair bir emir bulunmadığı” vurgulandı.

Dilekçede ayrıca, “Her mezuniyet töreninden sonra teğmenler sahada toplanır, kılıç çatar, bazen marş söyler, aileleriyle kucaklaşır, sevinçlerini paylaşırlar. Bunun için izin istenmez ve bunu yapabilirsiniz diye izin verilmez. Bu gelenekseldir. Zira törenden sonra kılıç çatma, on yıllardır devam edegelen bir gelenektir. Bu esnada tabiidir ki yine gelenekselleşmiş olarak özlü sözler söylenmekte, marşlar okunmaktadır” denildi.

Davalar açılıyor

Öte yandan 2023 mezuniyet töreninde kılıç çatılırken “Atatürk’ün Gençleriyiz Marşı”nın okunduğuna ilişkin görüntüler de dilekçeye eklendi. Törenden bir gün önce whatsapp grubuna mesaj atılmış olmasının, disipline aykırı eylemi planlama unsuru gibi gösterilmeye çalışıldığı belirtilen dilekçede, şu tespitler yapıldı: “Törenden sonra sahada toplanıp kılıç çatılacağı, çeşitli söz ve marşlar söyleneceği hem Harbiyeliler hem de komutanlar tarafından bilinen bir gelenektir.”

Meslekten ayırma cezası verilen diğer dört teğmenin de kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması için idare mahkemesine başvurmaları bekleniyor.

Teğmenlerin eylemi TSK’nın itibarını zedelemedi

Toplumun büyük bir kesimine göre teğmenlerin bu eylemi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarını zedelemediği belirtilen dilekçede ayrıca şu ifadeler yer aldı: “Sonuç olarak, toplumun çok büyük kısmına göre, (kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 90 civarında) teğmenlerin eylemi nedeniyle Devletin ve TSK’nın itibarının zedelenmediği apaçık ortadadır. Dava konusu işlemle teğmenlerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma cezasının açıklanması sonrasında kamuoyunda oluşan tepkiler, Devletin ve TSK’nın itibarına zarar veren olgunun, tören sonrasında yaşananlar değil, bizatihi bunun bir cezalandırma sebebi sayılması olduğunun göstergesidir.”

Source: Anka


12 bin sayfalık raporu altı saatte onayladılar

Anayasa Mahkemesi, İzmir Aliağa Termik Santrali hakkındaki davada ihlal kararı verdi. İdare mahkemesi AYM kararına uyarak ÇED iznini iptal etti. Fakat santral faaliyetine devam etti. Çünkü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı AYM kararına uymadı. Bakanlığın İzleme Değerlendirme Komisyonu ÇED’in uygun olduğuna karar verdi.

Şirketin 12 bin 781 sayfalık proje tanıtım raporunun 6 saatlik İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında karara bağlanması şaşırttı. Ege Çevre Platfortmu Avukatı Arif Ali Cangı SÖZCÜ’ye şunları anlattı: “ÇED iptalinden sonra en geç 30 gün içinde santralin mühürlenmesi gerekiyordu. Ama bakanlık yeni bir ÇED raporu düzenleyerek, halkın katılımı toplantısı yapmadan, doğrudan İDK toplantısı duyurdu. Binlerce sayfalık raporun bu kadar kısa sürede gözden geçirilmesi mümkün değildir.”

Source: Gökmen Ulu


İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için 4 yıla kadar hapis istemi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu”na yönelik başlatılan bilirkişi soruşturması tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu hakkında “Yargı Görevi Yapanı, Bilirkişiyi veya Tanığı Etkilemeye Teşebbüs” suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak istendi.Ayrıntılar geliyor…

Source: Erdem Aksoy


Son dakika: İmamoğlu için bilirkişi soruşturmasında istenen ceza belli oldu

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, “bilirkişiyi hedef gösterdiği” gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında iddianame tamamlandı.
İddianame kapsamında “bilirkişiyi hedef gösterdiği” gerekçesiyle İmamoğlu hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istendi.
Ekrem İmamoğlu ne demişti?

İmamoğlu, CHP”li belediyelere yönelik peş peşe gelen tutuklamalar ve açılan davalarda bilirkişi olarak S.B.”nin rapor hazırladığına dikkat çekmiş ve “Bu arkadaşa nedense hep CHP belediyesi dosyası düşüyor. Şişli, Sarıyer, Maltepe, Küçükçekmece… 8 binden fazla bilirkişi olan İstanbul”da neden Satılmış Bey tercih ediliyor?” demişti.
İsim verdi, sert çıktı! İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu”dan “Turbun büyüğü” açıklaması!Gündem

Source: Dünya Gazetesi