Büyülü keyifler tekil kalmalı
Derken tekrarlamaya niyetlenirsiniz.Tam bu noktada “kare”yi dondurun.Acaba hayalini kurduğunuz lezzet şöleni yine aynı keyifle mi gerçekleşecektir?Zihninizde iz bırakan o muhteşem tat, yine damağınızda bir lezzet infilakı yaratacak mıdır?Bir yemek keyfinin geçmişte yaşadığınız aynı mutluluğu vermesinin birçok koşulu vardır.Her şeyden önce size o unutulmaz keyfi veren bütünlük korunuyor mu?Doğru zaman, doğru ruh hali, kepçesinden lezzet taşan aşçısı, huzur veren garsonu, mekanın ambiyansı… Aynen korunuyor mu?Esasında bazı zamanlar ortam her şeyin önüne geçer ve belirleyici olur.Yazın açık havada, deniz kenarında ya da karlı bir havada bir dağ otelinde, odun sobası gürül gürül yanarken “sahanda yumurta” bile unutulmazdır.Bazen tüm sihir taam zamanının doğru tespitindedir.Bir kuş cıvıltılı sabah, bir gün batımı ya da dolunay vakti, diğerlerinin ikinci plana atılmasına yeterli olur.Tabii hangi ruh hali içinde olduğunuz, aldığınız keyfin gizli anahtarıdır.Mesela tatile yeni çıkılmıştır, “taş” yenilse şahane gelir.Tüm unsurlar bir araya gelince ortaya unutulmaz bir anı çıkar.Neticede o yemeğe “meftun” olunmuştur.Bu bahtiyarlık halini tekrarlama isteği risk içerir.Hayal kırıklığı öncekini de zedeler zira.Tavsiyemiz bahse konu ikinci denemeyi asla yapmamanızdır.Nazım Hikmet”in umut vaat eden şahane bir şiiri vardır.24 Eylül 1945“En güzel deniz:Henüz gidilmemiş olandır.En güzel çocuk:Henüz büyümedi.En güzel günlerimiz:Henüz yaşayamadıklarımızdır.Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:Henüz söylememiş olduğum sözdür.”Şikemperver öğüdümüz odur ki:Nazım’ın bu şiirinden hareketle yeni arayışlara geçmek, yeni mutlulukların peşine düşmek eskiyi tekrarlamaktan çok daha anlamlıdır.
Source: Sıtkı Şükürer
“Malkara eski kaşarı”nın AB coğrafi işaret tescili alması için başvuru yapılacak
Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay, coğrafi işaretin, bir ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve bu özelliklerin coğrafi alanla olan bağlantısını garanti eden önemli bir kalite işareti olduğunu söyledi. Kentin marka lezzetlerinin değerini artıracak çalışmalar yaptıklarını ifade eden Günay, Malkara eski kaşarını uluslararası alanda bilinirliğini daha yüksek seviyeye çıkarmak istediklerini kaydetti.
Coğrafi işaretli ürün sayısını arttırmak için çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Günay, “Ramazan çöreği için başvuru yapıldı. Şarköy sirkesi için hazırlıklarımızı tamamladık. Kısa süre içerisinde başvuruda bulunacağız. Bunun dışında “Malkara eski kaşarı”nın AB coğrafi işaret tescili alması için de başvuruda bulunacağız” dedi. Türkiye”nin yöresel ürünler bakımından çok zengin bir ülke olduğunu anlatan Günay, Tekirdağ”ın da bu anlamda yöresel ürünlerini ortaya çıkarmak için var güçleriyle çalıştıklarını söyledi. Tescilli ürünlerin yerli ve yabancı ziyaretçilerden büyük talep gördüğünü aktaran Günay, “Son yıllarda gezen, gören ve gastronomiyle buluşmayı hayat biçimi olarak seçen insanların sayısı çoğaldıkça ürünlere olan ilgi artıyor. Bizim şehir olarak bundan pay alabilmemiz için yöresel ürünlerle alakalı tarihsel zenginliğimizi ortaya çıkarmak ve bunun sayısını arttırmak vazifemizdir.” ifadelerini kullandı.
Günay, Tekirdağ”da Türk Patent ve Marka Kurumundan kente özgü 13 tescilli ürün bulunduğunu bu sayıyı 30″a çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Tekirdağ köftesi, pabuç köftesi, salamura yaprağı, peynir helvası, Hayrabolu tatlısı, Velimeşe bozası, Karacakılavuz dokumaları, Malkara eski kaşarı, Tekirdağ soğanı, Seymen kavunu, Çorlu kuzu ciğer sarma, Küçükyoncalı keşkeği ve Tekirdağ bulaması Türk Patent ve Marka Kurumundan tescil edilmişti.
Source: Dünya Gazetesi