Marina Markova”dan SABAH Spor”a çok özel açıklamalar: “Wonderkid benzetmesi geçen seneydi. Şimdilerde ise…”
CEV Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali bugün İstanbul”da başlıyor. Ülker Sports Arena”da oynanacak maçta VakıfBank, saat 19.00″da İtalyan ekibi Savino del Bene Scandicci ile karşılaşacak. 16.00″da ise diğer iki Çizme takımı Numia Vero Volley Milano ile Imoco Conegliano kozlarını paylaşacak. Kazanan ekipler yarın akşam 19.00″da final maçına çıkacak. Temsilcimiz VakıfBank, Avrupa”nın bir numaralı kupasını 7. kez müzesine götürmeye çalışacak. Zorlu mücadele öncesinde VakıfBank”ın yıldızı Marina Markova, Şampiyonlar Ligi 4″lü finali öncesi SABAH Spor”a konuştu. İşte açıklamalar… Fenerbahçe ile oynadığınız final serisine damga vuran isim oldun. Neler diyeceksin? En iyi oyunumun en iyi zamanda geldiğini söyleyebilirim. Sezon boyunca performansım dalgalıydı ama çıkışım tam da en önemli dönemde gerçekleşti. Takım arkadaşlarımdan büyük destek gördüm. Bu sadece benim değil, takım olarak da en iyi oyunumuzu finallerde sergilediğimizi düşünüyorum. Önceleri “Wonderkid” (Harika çocuk) benzetmesi yapılıyordu. Artık daha tecrübeli bir sporcusun. Hayatının son bir senesinde neler değişti? “Harika çocuk” şimdi ne durumda? Kendimi hiçbir zaman “Wonderkid” olarak tanımlamadım. Belki geçen sezon öyleydim çünkü o benim ilk profesyonel sezonumdu. Artık o harika çocuk benzetmesinin yapıldığı 17 yaşında değilim. Bu süreçte yeteneklerimi geliştirdim, öz güvenim arttı ve tecrübe kazandım. “HASTA HASTA FİNAL OYNADIM” Saç renginin etkisiyle Hürrem Sultan”a benzetiliyorsun. “O lakabı hak etmek kolay değil ama hak etmeye çalışıyorum” demiştin. Şimdi yolun neresindesin? Hürrem Sultan, Türkiye”nin kraliçesiydi. O güçlü bir karakter ve o lakabı taşımak kolay değil. Ama oraya doğru gidiyorum diyebilirim. Daha zamanım var, ama hedefim bu gücü taşımak. VakıfBank formasıyla unutamadığın bir an var mı? Kesinlikle var. Fenerbahçe ile oynadığımız ve altın setle biten maçtan sonra çok ağladım. O an, sezonun en unutulmaz anıydı. Çünkü maç öncesinde hastaydım, fiziksel olarak sınırlarımı zorlamam gerekti. Maç bittiğinde tüm duygularım doruktaydı. O anı asla unutamam. Ayrıca büyük bir kulüpteki ilk sezonumda Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali”ne kalmak da benim için çok özel. “”AĞLAMA ZEHRA” DEDİM ANCAK BEN DE AĞLADIM” Şampiyonluk sonrası birçok takım arkadaşın duygusal anlar yaşadı. Zehra Güneş”in yanına gidip Türkçe “Ağlama” diyerek onu teselli ettiğin görüldü. Bu kadar sakin kalabilmeyi nasıl başardın? Aslında bu biraz mental kontrolle ilgili. Maç sonunda “Bitti, kazandık” dedim ama bu karşılaşma, duygu yoğunluğu açısından çok sert geçmedi. Elbette kolay değildi… Örneğin play-off”ların 5. maçı gibi değildi. Zehra”ya “Ağlama” dedim ama ben de ağladım. Duygusal anlar yaşadım. O anda en baskın his ise yorgunluktu. “6 KİŞİ DEĞİL HERKES OYUNUN İÇİNDE OLACAK” Fenerbahçe eşleşmesi öncesi kamuoyunda farklı yorumlar vardı. Rakibinizin kazanacağı konuşuluyordu… Bence herkesi şaşırttık. Takım olarak o maç, gerçek anlamda birlikte oynadığımız ilk karşılaşmaydı diyebilirim. Herkes kapasitesinin üzerine çıktı. Zaten VakıfBank tarihinde bunun örnekleri çoktur. İhtiyaç anında herkes yüksek performans gösterir. İnsanlar “Fenerbahçe geçer” dedi ama biz zorlayıp tersini başardık. Bu da zaferi iki kat anlamlı kıldı. CEV Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali, İstanbul”da oynanacak. Bu size nasıl bir avantaj sağlar? Final Four”da en iyi seviyemizi göstermeye çalışacağız. Her maç zor olacak. Herkes kapasitesinin üzerine çıkacaktır. Tek Türk takımı olmak belki dezavantaj gibi gözükebilir ama İstanbul”daki taraftar desteği bizim için büyük avantaj. Sadece sahadaki 6 kişi değil, kenardaki herkes oyunun içinde. Böyle bir birliktelik çok değerli. Ben de en iyi performansımı sergilemek istiyorum. Sonuna kadar savaşacağız. “İSTANBUL”U ÇOK SEVDİM. DÖNER, BAKLAVA HARİKA…” Türkiye”de yaşamak nasıl bir duygu? Yemekler nasıl? Bizimle paylaşır mısın? İstanbul”u çok sevdim. Evet, trafik fazla ama bu şehir, hem modern hem de tarihi. Bu zıtlık hoşuma gidiyor. Türk yemeklerine bayılıyorum. Lahmacun, döner, baklava, künefe… Hepsi harika. Takım arkadaşların sana nasıl hitap ediyor? Mary diyorlar. Giovanni Guidetti ile çalışmak nasıl bir deneyim? Koç olarak Giovanni Guidetti”yi çok beğeniyordum. Hatta VakıfBank”a gelme nedenimin yüzde 50″si onun burada olmasıydı. Üniversitedeyken bile VakıfBank”ı izlerdim. Bu kulübün tarihini ve Şampiyonlar Ligi başarılarını biliyordum. Sezon boyunca kendisinden büyük destek gördüm. Onunla çalışmak büyük bir ayrıcalık.
Source: Tuncay Kurtuluş