MEB; imam hatiplerde çocuk gelişimi programı başlatılması için harekete geçti: İmam hatipleşmeyen okul kalmasın
Eğitimde dinselleşme çalışmaları sürerken; imam hatiplerin de etki alanları genişletiyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB); imam hatiplere yönelik yatırımları arttırıyor. Bu kapsamda; Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Din Öğretim Genel Müdürlüğü Eğitim Politikaları Daire Başkanlığı’ndan dikkat çeken bir talep geldi. Daire Başkanlığı, bakanlığa imam hatip bünyeleri kapsamında 2025-2026 eğitim-öğretim döneminden başlayarak “Çocuk gelişimi ve Eğitimi Programı” açılmasını önerdi. MESLEKİ İHTİYAÇTAN KAYNAKLIYMIŞ Daire Başkanlığı’nın bakanlığa gönderdiği yazıda imam hatip bünyesinde açılması talep edilen bu programın; “öğrencilerin hem mesleğe, hem yüksek öğretime veya hayata ve iş alanlarına” hazırlamak gerekçesiyle gereksinim olduğu belirtildi. Bu kapsamda daire başkanlığı; İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Samsun, Kocaeli, Sivas ve Aydın’da bu programların başlatılması talep etti. Talep edilen okullar ise şunlar oldu: İzmir Karaburun Anadolu İmam Hatip Lisesi ile Torbalı Şehit Cengiz Tokur Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Bursa İnegöl Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ile Mustafakemalpaşa Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, İstanbul Kartal Medine Tayfur Sökmen Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Ankara Altındağ Mahir İz Anadolu İmam Hatip Lisesi, Kocaeli Gölcük Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Samsun İlkadım Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Sivas Merkez Abdulsamed Bal Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Aydın Nazilli Şehit Sümer Deniz Anadolu İmam Hatip Lisesi. ‘İMAM HATİPLER DAYATMAYA DÖNÜŞTÜ’ Konuya ilişkin gazetemiz Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı ve Laiklik Meclisi Sözcüsü Özkan Rona; MEB’in proje imam hatip okulları ile mektep-medrese ayrımını yeniden yarattığını belirtti. Rona; proje imam hatip okullarını tüm alanlarda program uygulayan okullara dönüştürerek bu ayrımı fiilen ortaya koyduğunu bildirerek; “Lise kademesinde öğrencilerin öncelikli tercihi olan ve yarışma sınavıyla öğrenci alan fen liseleri, anadolu liseleri, sosyal bilimler liseleri; yetenek sınavı ile öğrenci alan güzel sanatlar, spor liseleri gibi okulların muadilleri, proje imam hatip okulu olarak faaliyet gösteriyor. Sınırlı kontenjanı olan genel okullara yerleşemeyen öğrenciler için proje imam hatip seçeneği sunuluyor. Fen lisesi projesi uygulayan imam hatip liselerinin sayısı fen liselerini geçti. Kimi şehirlerde bir güzel sanatlar lisesi varken birden fazla musiki projesi uygulayan imam hatip lisesi ile karşılaşabiliyoruz. Sayılarına ve program çeşitliliğine bakılırsa mektep-medrese ayrımında, laik eğitim veren okullar ulaşılabilirliği bakımından geriye düşürülmüş, imam hatipler program ve kontenjan fazlalığıyla bir dayatmaya dönüşmüştür” dedi. ‘MEB’TE GÜLENCİLER FİKİRLERİYLE İKTİDARDA’ “Şimdi de program çeşitliliği ve mesleğe hazırlama bahanesiyle kız imam hatip liseleri bünyesinde çocuk gelişimi ve eğitimi programı açılıyor” diyen Rona; “Meslek liselerine ait olan bu programı imam hatip okullarında da açmak eğitimdeki paralel yapılanmanın açık göstergesidir. Neredeyse liselerde uygulanan programların tamamı için bir muadil bir imam hatip programı da açılmış durumda. Üstelik bünyesinde çocuk gelişimi ve eğitimi programı açılan kız meslek liselerinde aynı zamanda bir de uygulama ana okulu açılır. İmam hatiplerde inanç esasları çerçevesinde açılan bu programın devlet okulları bünyesinde açılacak uygulama anaokulları da resmi sıbyan mektepleri olarak medrese eğitimi verecektir. Şimdiye kadar tarikat ve cemaatlerin evlerde ya da yurtlarda kaçak yollarla yürüttüğü ‘sıbyan mektebi’ çalışmaları bu haliyle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından projeye dönüştürülmüş olacak. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin siyasal İslamın en zehirli fikirlerini dillendiriyor ve bunları toplumsal bir talepmiş gibi göstererek uygulamaya koyuyor. Üstelik eğitimi dinselleştirmek için kullandıkları tüm yöntemlerin de geçmişte FETÖ’ce uygulandığını düşünürsek MEB’te Gülenciler fikirleriyle iktidarda diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Source: Aytunç Ürkmez