“Medikal Araştırmalar Gündemi – Yeni Yönetmelikler ve Sağlıkta Dönüşüm”

Özel sağlık kuruluşları hakkında yönetmelik Resmi Gazete”de! İşte madde madde yeni düzenlemeler

Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan “Ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları hakkında yönetmelik” Resmî Gazete”de yayımlanarak yürürlüğe girdi.Yenilenen Yönetmelik ile tıp merkezleri, poliklinikler, muayenehaneler ve tüm özel sağlık kuruluşlarında sunulan sağlık hizmetleri konusunda kapsamlı düzenlemeler gerçekleştirildi. TIP MERKEZLERİNE AKREDİTASYON ZORUNLULUĞU GETİRİLDİ Yeni yönetmeliğe göre, tıp merkezlerinin Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü”nden (TÜSKA) akreditasyon belgesi alması zorunlu hale geldi.Ayrıca, tıp merkezi bünyesinde doğum ünitesi açılabilmesi için yeni kriterler getirildi. Kayıt ve arşiv işlemlerinde ise elektronik sistem zorunlu olacak. HASTA GÜVENLİĞİNE YÖNELİK YENİ ÖNLEMLER Hasta sağlığı ve güvenliğiyle doğrudan ilişkili tüm tıbbi tedavi uygulamalarının bilimsel standartlara uygunluğunu değerlendiren tıbbi endikasyon ve uygulama denetimleri getirildi.24 saat hizmet verebilecek donanıma sahip tıp merkezlerinde acil ünitesi ve cerrahi müdahale birimi kurulabilmesine imkan tanındı ve hangi müdahalelerin tıp merkezlerinde yapılabileceğine dair standartlar güncellendi. ÖZEL SAĞLIK KURULUŞU SAHİPLİĞİ İÇİN İLAVE KRİTERLER Yönetmelikle birlikte, yeni özel sağlık kuruluşu açılışları ve kadro taleplerinin değerlendirilmesi artık yıllık planlama kapsamına alınacak.Ayrıca 1219 sayılı Kanun uyarınca hekimlik mesleğinden yasaklı kişilerin sağlık kuruluşu sahibi olması tamamen yasaklandı.Daha önce sahip olduğu sağlık kuruluşunun ruhsatı iptal edilen kişilere ise 5 yıl süreyle yeni sağlık kuruluşu açma yasağı getirildi. POLİKLİNİKLERİN TIP MERKEZİNE DÖNÜŞÜMÜ TEŞVİK EDİLECEK Yönetmelik ile birlikte, iki veya daha fazla polikliniğin birleştirilerek tıp merkezine dönüşmesine izin verilecek.Birleşen poliklinik sayısı kadar ilave kadro verilmesine imkan tanınacak. FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON HİZMETLERİNE İLAVE KRİTERLER Muayenehanelerde başvurulacak tıbbi uygulamaların çerçevesi çağdaş tıp kurallarına uygun olarak yeniden düzenlendi.Ayrıca fizik tedavi ve rehabilitasyon kurumları ile ünitelerinde sunulacak sağlık hizmetleri için bina ve fiziki şartları düzenleyen yeni kriterler getirildi.

Source: Abdullah Karlıdağ


Doğal olarak yetişiyor! Destesi 300 liradan tezgahlarda yerini aldı

Hava sıcaklıklarının artmasının ardından 1000 – 3000 metre rakımda doğal olarak yetişen yayla muzu Erzincan’da 100 ila 300 TL’den satışa çıktı. Getirdikleri uçkunları Erzincan merkezde seyyar olarak satışa sunan satıcılar, vatandaşların yoğun ilgi gösterdiklerini söylüyor. ÜNÜ ABD”YE KADAR YAYILDI Atlanta Üniversitesi”nin yaptığı araştırmalar sonucunda kanser hastalığının yeni bir ilacı olarak nitelendirilmeye başlanan ışkının ünü ABD”ye kadar yayılmış durumda. Yöre insanı tarafından kanser hastalığının yanı sıra diğer birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ışkın otunun boyu, yaklaşık 40 santim ile 150 santim arasında değişiyor. Bol miktarda C vitamini barındıran ışgın, aynı zamanda A, B1, B2, E, ve K vitaminleri bakımından da zengin. Işgının taze tüketildiğinde mide bulantısına ve hazımsızlığa iyi geldiği, ayrıca grip ve ateşli hastalıklara karşı tedavi edici etkisi olduğu belirtiliyor. “TALEP OLDUKÇA ARTMIŞ DURUMDA” Erzincan’da yaklaşık 15-20 yıldır dağların yüksek kesimlerinde ışkın toplayıp tezgâhında sattığını söyleyen seyyar satıcı İsa Kurt, ” Şu anda destesini 100 ila 300 TL”ye satıyoruz. Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre kanser ve diğer birçok hastalığa da iyi geldiğinin bilimsel olarak da kanıtlanması ile beraber talep oldukça artmış durumda. Bununla beraber çoğu müşterimiz gelip alıp batı illerine götürüyor. Çoğu bunu tedavi için kullanmaya başladı. Önümüzdeki günlerde havaların iyice ısınması ile birlikte daha çok getirmeye başlayacağız. Özellikle ışkın köküne olan talep de çok arttı. Fiyat şu anda biraz pahalı. Ama ilerleyen zamanda uygun fiyatlara düşer ” şeklinde konuştu.

Source: Mahmut Ekinci


Özel hastanelerde yeni dönem: Yeni standartlar getirildi

Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ hedefleri doğrultusunda güncellenen yönetmelikle, özel sağlık kuruluşlarının işletme ve hizmet sunum standartlarında önemli yeniliklere gidildi.

Tıp merkezleri, poliklinikler, muayenehaneler ve fizik tedavi kurumlarını kapsayan düzenlemelerle hasta güvenliği, hizmet kalitesi ve denetim süreçlerinin güçlendirilmesi amaçlandı.

TIP MERKEZLERİNE AKREDİTASYON ZORUNLULUĞU

Yeni yönetmeliğe göre, tıp merkezlerinin Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’nden (TÜSKA) akreditasyon belgesi alması zorunlu hale geldi.

Ayrıca, tıp merkezi bünyesinde doğum ünitesi açılabilmesi için yeni kriterler getirildi. Kayıt ve arşiv işlemlerinde ise elektronik sistem zorunluluğu getirildi.

HASTA GÜVENLİĞİNE YÖNELİK YENİ ÖNLEMLER

Bilimsel esaslara uygunluk çerçevesinde, tüm tıbbi tedavi uygulamalarında tıbbi endikasyon ve uygulama denetimleri yapılmasına yönelik düzenleme hayata geçirildi.

24 saat hizmet verebilecek donanıma sahip tıp merkezlerinde acil ünitesi ve cerrahi müdahale birimi kurulmasına izin verildi.

Ayrıca, tıp merkezlerinde yapılabilecek cerrahi işlemlerle ilgili standartlar güncellendi.

KADRO PLANLAMASI VE AÇILIŞLAR YILLIK PROGRAMA ALINDI

Yönetmelikle birlikte, yeni özel sağlık kuruluşu açılışları ve kadro taleplerinin değerlendirilmesi artık yıllık planlama kapsamına alınacak. Böylece, sağlık yatırımlarının dengeli ve ihtiyaca yönelik yapılması hedefleniyor.

SAHİPLİK KRİTERLERİ YENİDEN TANIMLANDI

Özel sağlık kuruluşlarının sahipliğiyle ilgili yeni kurallar da getirildi.

1219 sayılı Kanun uyarınca hekimlik mesleğinden yasaklı kişilerin sağlık kuruluşu sahibi olması tamamen yasaklandı. Daha önce sahip olduğu sağlık kuruluşunun ruhsatı iptal edilen kişilere ise 5 yıl süreyle yeni sağlık kuruluşu açma yasağı getirildi.

POLİKLİNİKLERİN BİRLEŞMESİ TEŞVİK EDİLİYOR

İki veya daha fazla polikliniğin birleştirilerek tıp merkezine dönüşmesine yönelik düzenlemeyle birlikte, birleşen poliklinik sayısı kadar ilave kadro verilmesine imkân tanındı.

Böylece daha güçlü ve kapsamlı sağlık hizmeti sunan yapıların oluşturulması hedefleniyor.

MUAYENEHANELER VE FİZİK TEDAVİ ÜNİTELERİNE YENİ STANDARTLAR

Muayenehanelerde uygulanacak tıbbi işlemler, çağdaş tıp kurallarına uygun şekilde yeniden tanımlandı.

Ayrıca fizik tedavi ve rehabilitasyon kurumları ile ünitelerinde sunulan hizmetler için bina ve fiziki koşullara dair ilave kriterler getirildi.

Source: Anka


Türk sanatçılar uzuvlarını kaybeden Gazzelilere umut oldu: Sanatçılar Filistin”de yaşananları duyurmalı

İsrail”in soykırım politikası masum insanların hayatlarını alt üst etmeye devam ediyor. İsrail saldırıları her geçen gün şiddetini arttırıyor. Bu katliama ise elbette tüm dünyadan ve ülkemizden vicdanlı yürekler sessiz kalmıyor; sesler yükseliyor. İşte o seslerden biri de “Engelsiz Gazze” projesi ile kendini gösterdi. Gazze”de uzuvlarını kaybeden insanlara umut olmak için başlatılan bu proje yalnızca bir yardım kampanyası değil aynı zamanda umudun ve dayanışmanın da önemli bir göstergesi. AID – Uluslararası Doktorlar Derneği ile birlikte yürütülen bu projeye bir destek de sanatçılardan geldi. Ressamlar Cemal Toy ve İlhami Atalay ile beraberindeki onlarca sanatçı yaptıkları ve bağışladıkları eserlerle bir online müzayede hayata geçirdi. Buradan elde edilen satışlar ise doğrudan AID işbirliği ile herhangi bir uzvunu kaybeden bir Gazzeli”ye protez olarak dönecek. Biz de aksam.com.tr bu müzayedenin gerçekleştiği sanat atölyesinde soruları sanatçı Cemal Toy”a ve AID – Uluslararası Doktorlar Derneği Genel Başkanı Yavuz Dede”ye yöneltti.ENGELSİZ GAZZE PROJESİ ZEYNEP”LE BAŞLADI”Engelsiz Gazze” projesi nasıl doğru Cemal Bey?”Engelsiz Gazze” projesi aslında Zeynep sayesinde doğdu. Zeynep kızımız okulda topladığı tüm yardımları AID – Uluslararası Doktorlar Derneği”ne bağışladı ve süreç bundan sonra başlamış oldu. Daha sonra Zeynep”in bu yaptığını arkadaşlarımız bize söyledi ve biz de bunu bir proje haline getirdik, adına da Engelsiz Gazze dedik. Daha sonra biz de İlhami Atalay Hoca ile bir araya geldik ve bunun duyurusunu çıktık. İlk olarak hocamız canlı bir performans sergiledi ve ardından basın bildirisi yayınladık. Daha sonra da müzayede aşamasına geldik. 80″den fazla sanatçıdan 250″den fazla eser geldi. Bu projeyi desteklediler, ürettikleri eseri bağışladılar. Bir protezin maliyeti yaklaşık 150 bin lira. Pek çok eser bugüne kadar satıldı. Biz tüm eserleri bir katalog haline getirdik. Koleksiyonerlere, sanata ilgi duyanlara veya yardımda bulunmak isteyen insanlara gönderdik. Şu ana kadar Allah”a şükür, benim ve İlhami Hoca”nın eserlerinin birçoğu satıldı. Biz sanatçıları davet etmek ya da bir çağrıda bulunmadık ama böyle bir iş yaptığımız duyan herkes bize katıldı. Eserlerini bağışladılar, her yerden bizi aradılar, onlara da çok teşekkür ederim.SANATÇILAR TARAFINDAN KAMUOYUNA DUYURULMASI GEREKİYORBöyle bir projenin içinde bulunmak kişisel olarak size ne hissettiriyor?Bizim medeniyetimiz insanı yücelten, insanı ihya eden ve insanı ayağa kaldıran bir medeniyet. Bizim medeniyetimiz insanı yaşatmaya endeksli. Ama dünyada bir kesimin öldüren bir anlayışı var. Bunun en acı neticesinde de insanlar engelli ya da şehit oluyorlar. Şehit olanlar bir nebze İnşallah cennetlik oluyorlar ama kalanlar için hayat engelli olarak devam ediyor. Bu süreç o kadar zor ki… Ampute olan bir birey önce yaralarının iyileşmesini bekliyor ardından ancak protez ihtiyacı karşılanabiliyor. İşte bu durumun ve Filistin”de yaşananların sanatçılar tarafından kamuoyuna duyurulması gerekiyor. Burada sadece eser satışı yapmıyoruz. Duyarlı kişilerin SMS göndermesi bile bu projenin duyurulması ve desteklenmesi açısından çok kıymetli. Bu işin içinde yer almak da elbette bizim için de çok kıymetli ve anlamlı. Daha önce bizim deprem için yaptığımız çalışmalar vardı. Bu da başka bir şekli oldu. Bugüne kadar birçok yardım kuruluşu ile yardım sergileri açmıştık. “Engelsiz Gazze” projesi ise bizi hem çok üzen ama aynı zamanda sonuçları itibariyle katkı sunmamız açısından sevindirici bir proje oldu.SANAT TARİHİ AÇISINDAN DA AYRICA BİR PARANTEZ AÇILMASI GEREKİYOR”Sanat iyileştirir” deriz ya hep. Bu proje de dolaylı ya da doğrudan bu sözü karşılıyor. Katılır mısınız?Engelli bir bireyin protez ihtiyacını karşılayabilmesi, yürüyebilmesi ya da en azından temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi bizim için çok önemli. Aslında Mısır”a gidecektik ama bazı sebeplerden dolayı iptal oldu. İleride gideceğiz İnşallah ve bu süreçlere de o mutluluğa da tanık olacağız. Bu anlamda sanatın iyileştirici gücü hem ruhen hem de bedenen ortaya çıkıyor evet. Yurtdışından bu proje için de bizimle irtibata geçen sanatseverler oldu. Birçok yerden destek aldık. Ayrıca yapılan bu sanat çalışmaları, üretilen eserler Gazze konusunda ileride tarihe geçecek çalışmalar, bu anlamda çok güçlü çizgiler… Sanat tarihi açısından da ayrıca bir parantez açılması gereken bir durum.İSRAİL”İN ARTIK BU SAVAŞA SON VERMESİ LAZIMGazze”de yaşananlarla ilgili bir çağrıda bulunacak olsaydınız ne söylemek isterdiniz?İsrail”in artık bu savaşa son vermesi lazım. Biz tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptık. İstanbul”da hala Musevi kardeşlerimiz var. Artık İsrail”deki idarecilerin bu savaşa dur demesi gerekiyor. Binlerce insan can verdi veya engelli kaldı. Bir an önce savaşın durmasını arzu etmekteyiz. Biz hiçbir zaman ırkçı olmadık, bizim medeniyetimiz yaşatmaya odaklıdır. Ama öldüren ve bu insanları katleden bir anlayışa karşı da “Dur” demek zorundayız. 2,5 milyar Müslüman olarak dünyada sesimizi daha gür çıkarmamız lazım.MÜZAYEDEDEN ÇIKAN YARDIMLARI DA EN KISA SÜREDE PROTEZ OLARAK HAYATA GEÇİRECEĞİZAID – Uluslararası Doktorlar Derneği Genel Başkanı Yavuz Dede: “Bizim AID olarak 13 yıllık bir geçmişimiz var bu süreç içerisinde dünyanın birçok farklı noktasında sağlık çalışmaları yürüttük. Bunlardan biri katarakt diğeri ise protez işi. Doğrudan Gazze”de olmasa da Mısır”da Gazzeli hastalara yönelik protez çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Burada da Zeynep kızımızın okulunda başlatmış olduğu projeyi genişletmeye yönelik bize bir teklifte bulundular. Biz de var olan projeyi açtık onlara. Böylece “Engelsiz Gazze” projesi doğmuş oldu. Proje kapsamında 20″den fazla Gazzeli hastanın protezini gerçekleştirdik. Hala da devam ediyoruz. Sağ olsun Cemal Hoca”lar da işin içine girdiler. Aslına bakarsanız toplumun farklı kesimlerinden insanlar projeye dahil oldular ve ellerinden ne geliyorsa onu gösterdiler. Bu sanat eserlerinden elde edilecek gelirlerle de protez çalışmalarımıza katkı sağlanacaktır. Müzayeden çıkan yardımları da en kısa sürede protez olarak hayata geçireceğiz. İnşallah bir gün Gazze”nin içerisinde bunu yapmayı hedefliyoruz. Gazze”de yaşananlarla ilgili dünyaya Gazze”de neler oluyoru anlatmanın çok kıymeti yok artık. Her türlü kanal vesilesiyle insanların olanlardan haberi var. Artık bir aksiyon almak lazım. Konuşmaktan ziyade harekete geçmek lazım. Bunun için bir şeyler yapabilmemiz lazım. Tepkimizi ortaya koymamız lazım. Sesimizi duyurmamız lazım, etkili olan kurum ve kuruluşlara, devletlere çağrıda bulunmamız lazım. En azından tarafımızı belirtmemiz lazım.

Source: Www.star.com.tr


Kadın doğum kliniğindeki skandalda konuşmalar ortaya çıktı: Ücreti yumurta sayısı belirler

İstanbul Ataşehir”de bir şebekenin kadınların yumurtalarını para karşılığı aldığı ortaya çıktı. Çetenin kadınlardan aldığı yumurtayı ABD”de sattığı belirlendi. Paraya ihtiyacı olan kadınlara ise 20-40 bin lira ödeme vaadi verildi. Usulsüz yumurta artırımı yapıp yurtdışındaki tüp bebek merkezlerinde satışının yapıldığı olayda şirket yetkilisi ile şikayeti yapan kadın arasındaki konuşmalar ortaya çıktı. “ASIL MAĞDUR KARDEŞİM” İddiaya konu skandalı CİMER”e ihbar eden kadın olayın yaklaşık 1,5 yıl önce gerçekleştiğini ve asıl mağdurun kardeşi olduğunu belirterek “Konuyla ilgili CİMER aracılığıyla Sağlık Bakanlığı”na şikâyet ederek yapmam gerekeni yaptım. Tam olarak şikâyetimde yazdığım gibi her şey. İnşallah hastane de kapatılmıştır.” diye konuştu. “AKLINA GİRMEYE ÇALIŞMIŞLAR” Kardeşine teklifin WhatsApp üzerinden yapıldığını ve ona engel olduğunu söyleyen ihbarcı kadın “Kardeşim öğrenciydi. Paraya ihtiyacı olduğu bir dönemde aklına girmeye çalışmışlar, kandırmışlar. “Yasal zaten” falan diyerek. Ben öğrenince engel oldum.” dedi. İŞTE O YAZIŞMALAR Usulsüz organizasyon yapan kişilerin genç kadınlara yazdığı korkunç detaylara ulaşıldı.Yazışmalarda şüpheli kişinin, “Ücreti her zaman çıkardığın, sağlıklı yumurta sayısı belirler. Hasta neredeyse sizler oraya gidiyorsunuz. Tiflis”te bir hasta için seçilmişsen Tiflis”e gidersin. Kıbrıs”tan olursa Kıbrıs”a, Tiran”dan olursa Tiran”a gidersin.” dediği görüldü. “İLAÇLAR 30 BİN, TESTLER 1000 EURO” Genç kadının bu işlemleri hangi şirketin gerçekleştirdiğini sorması üzerine şüpheli kişinin, “Amerikalı bir şirket. Çok detaylı bilgi veremiyoruz ne yazık ki. Seni kim yönlendirmişti? Net olman lazım canım. Kullanılan ilaçlar 30 bin TL, yapılan testler 1000 euro. Ciddi bir zarar olur. Hatta şimdi vazgeçti diyeceğim, belki de bir daha istemeyecekler. Yine aynı durum söz konusu olabilir, bunu göze almak istemezler.” yazdığı anlar şoke etti. NE OLMUŞTU? CİMER üzerinden ihbarda bulunan bir kadın kliniğin usulsüz yumurta satışı yaptığını belirtti. Kadın doğum polikliğini, “genel kontrol, muayene veya yumurta dondurma” gibi işlemler adı altında genç kadınlara hormon ve yumurta artırıcı ilaçlar verildi. Bu ilacı iki hafta süresince kullanan kadınlar, yurt dışına gönderildi ve oradaki hastanelerin tüp bebek merkezlerine yumurta satışı yapıldı. PARA İDDİASI Kadınlara ise olgunlaşan yumurta sayısı kadar para ödeyeceğini iddia edildi ve 20-40 bin lira arasında para teklifi sunuldu.Kadın doğum kliniğinde akılalmaz ticaret: Para karşılığı yumurta satışı – 1Doktor T.T.Paraya ihtiyacı olan 20-30 yaş kadınları kandırarak ağlarına düşürenlerin, ABD”deki bir şirketle koordineli işlemler gerçekleştirildiği de öne sürüldü. İLACIN RİSKLERİ Kadınlara verilen ilaçların hiçbir yan etkisi olmadığı iddia edilirken ilaçların felç, erken menopoz gibi bir çok yan etkisi olduğu da iddialar arasında yer aldı. DOKTORLAR İDDİALARI REDDETTİ CİMER”e yapılan şikayetler ihbar sayıldı ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, klinikte araştırma yaptı.Bahsi geçen ilaçların birkaç kadına reçete edildiği belirlenirken doktorlar ise suçlamaları reddetti. SORUŞTURMA BAŞLATILDI Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, “Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkkında Kanuna Muhalefet” ve “Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu”na Muhalefet” suçlarından soruşturma başlattı.

Source: Abdullah Karlıdağ


Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliği”ne güncelleme geldi

Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik güncellenerek 19 Nisan 2025 tarihli ve 32875 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.Sağlıklı Bakanlığı, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik’i güncelleyerek işletme ve hizmet sunum standartlarda bir dizi düzenleme yaptı. Yenilenen Yönetmelik ile tıp merkezleri, poliklinikler, muayenehaneler ve tüm özel sağlık kuruluşlarında sunulan sağlık hizmetleri konusunda kapsamlı düzenlemeler gerçekleştirildi.TIP MERKEZLERİNDE KALİTE VE STANDARTLAR YÜKSELTİLDİTıp merkezlerinin Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsünden (TÜSKA) akreditasyon belgesi alması zorunlu tutuldu. Tıp merkezi bünyesinde açılacak doğum ünitelerine yönelik yeni kriterler belirlendi. Kayıtlar ve arşivler için, günümüz ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde, elektronik kayıt ve bildirim zorunluluğu getirildi.SAĞLIK HİZMETİ VE HASTA GÜVENLİĞİNE DAİR YENİ DÜZENLEMEHasta sağlığı ve güvenliğiyle doğrudan ilişkili tüm tıbbi tedavi uygulamalarının bilimsel standartlara uygunluğunu değerlendiren tıbbi endikasyon ve uygulama denetimleri getirildi. 24 saat hizmet veren ve şartları sağlayan tıp merkezlerinde acil ünitesi ve cerrahi müdahale birimi kurulabilmesine imkân tanındı. Hangi cerrahi müdahalelerin tıp merkezinde yapılabileceğine dair standartlar güncellendi.PLANLAMA VE KADROLARA DAİR YENİ HÜKÜMLERYeni sağlık kuruluşu açılışı ve kadro taleplerinin değerlendirilmesi yıllık planlama kapsamına alındı.ÖZEL SAĞLIK KURULUŞU SAHİPLİĞİ İÇİN İLAVE KRİTERLER BELİRLENDİ1219 sayılı Kanun kapsamında hekimlik mesleğinden yasaklı olan kişilerin tamamen; daha önce sahipliğinde ruhsat iptali gerçekleşen kişilerin ise 5 yıl süreyle yeni bir sağlık kuruluşu sahibi olması yasaklandı.POLİKLİNİKLERİN TIP MERKEZİNE DÖNÜŞÜMÜ TEŞVİK EDİLDİİki ve daha fazla polikliniğin birleştirilerek tıp merkezine dönüştürülmesine izin verildi, buna yönelik teşvik amacıyla birleşen ruhsat sayısı kadar kadro verilmesine imkân tanındı.YENİ TIBBİ UYGULAMA ÇERÇEVESİ ÇİZİLDİMuayenehanelerde başvurulacak tıbbi uygulamaların çerçevesi çağdaş tıp kurallarına uygun olarak yeniden düzenlendi.FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON HİZMETLERİNDE EK KRİTERLERFizik tedavi ve rehabilitasyon kurumları ile ünitelerinde sunulacak sağlık hizmetleri için bina ve fiziki şartları düzenleyen yeni kriterler getirildi.

Source: Anka


Öteki gündem

Bundan 25 sene önce Kanal 7 adına görev yaptığım Almanya’nın Frankfurt kentinde bir şey dikkatimi çekerdi.
Havalimanı bölgesinde gözünüzü havaya kaldırdığınızda, bir uçağın piste henüz inmeden, ufukta iniş pozisyonunda olan en az bir uçağı daha rahatlıkla görebilirdiniz.

Yani uçaklar buraya arka arkaya dizili şekilde 7 gün 24 saat iniş yapardı.

“Vay anasına sayın seyirciler” diye içimden geçirdiğimi çok hatırlarım.
Çeyrek asır sonra bundan daha fazlasının bugün İstanbul Havalimanı’nda olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi tabi.

İstanbul Havalimanı, bu yılın Ocak ayında günlük ortalama 1427 uçuşla Avrupa”nın en yoğun havalimanı olarak kayıtlara geçti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı görevini işine odaklı ve gayet başarılı bir şekilde yürütmekte olan Abdülkadir Uraloğlu’nun İstanbul Havalimanı’ndan aynı anda üç uçağın havalandığı (Bu da Avrupa’da ilk) evvelsi gün verdiği bir başka bilgiyi de aktaralım şimdi:

“Eurocontrol”ün 16 Nisan 2025 tarihli raporuna göre 7-13 Nisan 2025 döneminde havalimanımızda günlük ortalama bin 464 uçuş gerçekleşerek, Avrupa”daki en yoğun havalimanı oldu. Sürekli artış gösteren bu istatistikler ve kırılan rekorlar havalimanımızın gücünü ve potansiyelini ortaya koyuyor.”

MEMLEKETİN YÜRÜYÜŞÜNÜ DEĞİŞTİREN VİZYONER PROJELER

İstanbul Havalimanından aynı anda üç uçağın havalandığı günün 5 gün öncesinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Antalya’da yine havacılık sektörünün vizyoner projelerinden birinin açılışın yaptı.

Her yıl gelen turist sayısının hızlı bir biçimde arttığı Antalya’da açılışı yapılan yeni iç ve dış hat terminal binalarının (Kamu-özel sektör işbirliğiyle) hizmete girmesiyle Havalimanının yıllık kapasitesi 35 milyon yolcudan 82 milyon yolcuya çıktı.

Bu projenin bir başka özelliği, devletin kasasından bir kuruş bile çıkmadan, 25 yıllık işletme süresi boyunca 8 milyar 555 milyon avroluk (Yaklaşım 370 milyar lira) kira geliri getirecek olması.

Buraya havalimanı mı olur denilen, yapılmadan önceki hali delik deşik şekilde İsviçre peynirine benzeyen İstanbul Havalimanı da yine devletin cebinden hiç para çıkmadan 10 milyar avroya inşa edilmişti.

Dahası orada da 25 yıllık hizmet süresi boyunca 26 milyar avro (Yaklaşık 1 trilyon 130 milyar lira) buradan gelecek kira geliri ve garanti fazlası ile yine cebe girecek.

Türkçe’de “İnsanın yürüyüşü değişir” diye bir tabir vardır.
Türkiye AK Parti hükümetleri döneminde kalkınma alanında yaptıklarıyla gerçekten de ülkenin yürüyüşünü değiştirdi.

Son bir haftaya sığdırılan ve ‘Öteki Gündem’ diye nitelendirebileceğimiz alana giren üçüncü bir gelişme daha oldu.

305 BİN KİŞİYE İŞ İMKANI, EKONOMİYE YILLIK 30 MİLYAR LİRA KATKI SAĞLAYACAK SULAMA PROJESİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gün uzaktan bağlantıyla tarım alanında son derece stratejik değeri olan bir başka projenin başlangıç vuruşunu yaptı.

Neydi o proje?

Türkiye’nin en büyük sulama projesi olan Silvan Tüneli projesi.

Bu proje tamamlandığında, 330 bin futbol sahasına tekabül eden 2 milyon 350 bin dekar arazi suyla buluşacak.

305 bin kişiye istihdam sağlayacak olan bu dev proje ile kuru tarıma göre verimde 2-3 kat artış yaşanacak ve yılda 30 milyar lira ilave katkı sağlayacak.

Son bir haftaya sığdırılan kıymetli kalkınma projeleri bunlar.

SAĞLIKTA HELİKOPTER AMBÜLANS HİZMETİNİN RUTİNLEŞMESİ…

Bundan üç ay kadar önce doğup büyüdüğüm topraklardan Taşkent/Konya beni telaşlandıran bir telefon aldım.
Annem rahatsızlanmış, ambülansla komşu ilçedeki (Hadim) devlet hastanesine götürülmüştü.
Doktoruna ulaştığımda beni daha da telaşlandıran bir haber aldım.

“Anneniz küçük küçük kalp krizi geçiriyor, o nedenle ambülans helikopterle Konya’ya Selçuk Tıp Fakültesi’ne sevk ediyoruz” dedi.

Ambülansla 1 saat sürecek yol, helikopterle 20 dakikada alınabiliyordu.

Şöyle bir cümle ile meselenin altını çizelim:

Küçük bir ilçenin, donanımı güçlü olmayan bir devlet hastanesinde görev yapan bir doktorun kalp krizi geçirdiğinden şüphelendiği bir hastası için ambülans helikopter çağırmayı, rahatça erişilebilir bir yöntem olarak görebilmesi…
Böyle şeyler rutine dönüştüğü için kıymeti fark edilmeyebilir ancak biraz gerilere gidip birkaç on yıl önceki hallerimiz hatırladığımızda bu gelişmelerin kıymeti anlaşılabilir.

Yeni olan ve ülkenin yürüyüşünde başka şeyleri de değiştiğini gösteren asıl mesele bu.

Sonra şöyle oldu:

Ben Ankara’dan Konya Selçuk Tıp Fakültesi için yola çıktım.
Hastaneye vardığımda, hayatında ilk defa böyle bir vesile ile helikoptere binen annemin yatışı yapılmış, gerekil acil müdahaleleri yapılmış, durumunun hayati bir tehlike arz etmediği anlaşılmıştı.

Bunun verdiği moralle kendisine takıldım.

“Anne” dedim.

“Bak, helikoptere de bindin bu sayede”

Annem, “Kemerle bağladılar, yattığım yerden geldim, bir yer göremedim” diye mukabelede bulundu.

Mehmet Acet / Haber7

Source: Mehmet Acet


“Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik” güncellendi

Bakanlıktan yönetmeliğe ilişkin yapılan bilgilendirmeye göre, Sağlıklı Türkiye Yüzyılı programı kapsamında güncellenen yönetmelikle, tıp merkezleri, poliklinikler, muayenehaneler ve tüm özel sağlık kuruluşlarında sunulan sağlık hizmetleri konusunda kapsamlı düzenlemeler gerçekleştirildi.

Yönetmelikle, tıp merkezlerinin Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsünden (TÜSKA) akreditasyon belgesi alması zorunlu tutuldu. Tıp merkezi bünyesinde açılacak doğum ünitelerine yönelik yeni kriterler belirlendi. Kayıtlar ve arşivler için bugünün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde elektronik kayıt ve bildirim zorunluluğu getirildi.

Sağlık hizmeti ve hasta güvenliğine dair yeni düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda hasta sağlığı ve güvenliğiyle doğrudan ilişkili tüm tıbbi tedavi uygulamalarının bilimsel standartlara uygunluğunu değerlendiren tıbbi endikasyon ve uygulama denetimleri getirildi. 24 saat hizmet veren ve şartları sağlayan tıp merkezlerinde acil ünitesi ve cerrahi müdahale birimi kurulabilmesine imkan tanındı. Hangi cerrahi müdahalelerin tıp merkezinde yapılabileceğine dair standartlar güncellendi.

Planlama ve kadrolara dair yeni hükümler getirilerek yeni sağlık kuruluşu açılışı ve kadro taleplerinin değerlendirilmesi yıllık planlama kapsamına alındı.

Özel sağlık kuruluşu sahipliği için ilave kriterler belirlenerek 1219 sayılı Kanun kapsamında hekimlik mesleğinden yasaklı olan kişilerin tamamen, daha önce sahipliğinde ruhsat iptali gerçekleşen kişilerin ise 5 yıl süreyle yeni sağlık kuruluşu sahibi olması yasaklandı.

Polikliniklerin tıp merkezine dönüşümü teşvik edilerek iki ve daha fazla polikliniğin birleştirilerek tıp merkezine dönüştürülmesine izin verildi. Buna yönelik teşvik amacıyla birleşen ruhsat sayısı kadar kadro verilmesine imkan tanındı.

Yine muayenehanelerde yeni tıbbi uygulama çerçevesi çizilerek buralarda başvurulacak tıbbi uygulamaların çerçevesi çağdaş tıp kurallarına uygun olarak yeniden düzenlendi.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon kurumları ile ünitelerinde sunulacak sağlık hizmetleri için bina ve fiziki şartları düzenleyen yeni kriterler de getirildi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: