Zona aşısı demans riskini azaltıyor: Demans önlenebilir mi alzheimer tarih mi olacak
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre halen 55 milyonun üzerinde demanslı hasta var ve bu sayının 2030’da 75, 2050’de de 132 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 Türkiye Sağlık Araştırması Raporu’na göre ise Türkiye’de 65 yaş ve üstünde Alzheimer görülme sıklığı yüzde 5.5. Yani dünyada olduğu gibi ülkemizde de demans ile etkin mücadele şart. Peki zona aşısı bu mücadelenin yeni bir parçası olabilir mi? Araştırma ne kadar gerçekçi ve “umut” verici? Nörolog, Prof. Dr. Derya Uludüz ile konuştum.İŞTE O ÇALIŞMANIN DETAYLARIAraştırma Galler’de, 2013’te, 2 Eylül 1933 günü ve öncesinde doğan bireylere Zostavax ismi verilen zona aşısına ücretsiz erişimin açılmasıyla başladı. Ancak o dönem stok azdı ve 80 yaşından büyüklere aşı yapılmadı. ABD, Almanya ve Avusturya’dan araştırmacılar da bunu avantaja çevirerek, aşı olan ve olmayanları gözlemledi. 7 yıl süren gözlem sonunda aşı yaptırmayan her 8 kişiden birinde demans görülürken, aşı olanlarda ise bu oran yüzde 20 daha az oldu. Aşının etkilerinin kadınlarda daha güçlü olduğu gibi bir sonuca da varıldı. 2006’da yeni nesil zona aşısı ilk piyasaya sürüldüğünde, Amerika’da yürütülen benzer bir çalışma da yine aynı sonucu ortaya koymuştu.AŞI UMUT VERİYOR ANCAK HENÜZ KESİN ÇARE DENİLEMEZ- Demans (bunama) nedir?Demansı bir ana başlık gibi düşün. Edinilmiş zihinsel fonksiyonların sonradan yitirilmesi anlamında kullanılıyor. En yayın görülen türü ise Alzheimer; tüm demans hastalarının yaklaşık yüzde 70’i. Geri kalan kısmındaysa daha nadir görülen tipleri var ve elimizde bu hastalığı tamamen durdurabilecek sihirli bir ilacımız da yok maalesef.- Zona aşısı peki? “Çare” denilemez mi?Bir haftadır arayan arayana. Makale yayımlanır yayımlanmaz büyük ses getirdi. Herkes aşı soruyor. Aslında zona; suçiçeğine de neden olan varicella zoster virüsünün sinir sistemine yerleşerek, ciltte küçük kabarcıklar ve ağrılı deri döküntüleri oluşumuna neden olan viral bir enfeksiyon. Panik, stres ya da korkuya bağlı olarak bağışıklık sisteminin düşmesi ile sıklıkla gördüğümüz de bir durumdur. Yeni nesil zona aşısının içinde bu bahsettiğim varicella zoster virüsünden alınan proteinler var. Bu da bağışıklık sistemini bu virüslere karşı eğitip, virüsün beyinde birikme ve aktif hale gelme ihtimalini azaltıyor. Nöroinflamasyon denilen beyin iltihabını baskılıyor, beyni ve sinir hücrelerini koruyor. Bu aşının alzheimerlı hastalarda sıkça görülen ve amiloid dediğimiz proteinlerin birikmesini engellediği ve hiçbir yan etkisinin olmadığı da bildirilmiş. Dolayısıyla demans ihtimalini ortadan kaldırmasa da riski yüzde 20 gibi iyi bir oranda düşürmek için kullanılabilir görünüyor.KONTROLLÜ ÇALIŞMALARI YAPILMALIGelelim asıl soruna. Bu aşı, demansı önleyebilecek, alzheimerı yok edecek bir kür müdür? Hayır, değildir. En azından şimdilik. Elimizdeki veriler, zona aşısı ile demans arasındaki ilişkinin kesin ve doğrusal bir nedenselliği olduğunu söylemek için maalesef yeterli değil. Bu çalışmaların gözlemsel olduğunu, hastaların da rastgele yani demans hedefiyle seçilmediğini de söylemeliyim. Bunun çare olduğunu söyleyebilmek için aşıya spesifik, birebir, randomize kontrollü çalışmalar yapılması lazım. Bu tarz çalışmalarda deneklerin eğitim seviyesi, sağlık hizmetlerine erişimi, var olan ya da olası diğer hastalıkları gibi başlıklar tabloyu değiştirebilir çünkü. Her ne kadar sonuç umut verici olsa da demans süreçleri çok karmaşıktır, kişilere göre farklılıklar gösterir. Dolayısıyla bu, bir çare değil de temkinli bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Tıpkı mide koruyucu ilaçların daha az alınması ve hipertansiyon tedavisinin demans riskini azaltması gibi. Zona aşısı da bir gün bu zincirin bir halkası olabilir.”YAŞAM ŞEKLİNİ DEĞİŞTİR DEMANS RİSKİNİ YARIYA İNDİR- Peki demans risk faktörleri değiştirilebilir mi? Zira bizim ailede var ve korkuyorum.Korkma ama her zaman değiştiremeyiz. Genetik risk faktörleri, aileden gelen yatkınlık yüzde 15-20 civarındadır ve maalesef bunu değiştirmek mümkün değildir. “Çevresel” dediğimiz ve yüzde 75-80’lik grubu oluşturan riskleriyse yaşam şeklinizi değiştirerek engellemek mümkündür. Nasıl mı? İşitme ve görme bozukluğu: İşitmeyen ve görmeyen bir beyin kendini kapatır, uyarılmaz. Bu da sosyal izolasyon ve bilişsel geriliğe neden olur. Düşük eğitim seviyesi: Eğitim seviyeniz ne kadar yüksek ise alzheimera yakalanma oranı o kadar; yüzde 10 seviyesinde, düşüktür. Eğitim seviyesi arttıkça beyin zorlanır, zorlandıkça yeni hücre oluşumu da artar. Beyni aktif tutan her türlü etkinlik/ eğitim de demans riskini azaltmaya yardımcıdır. Sudoku çözmek, satranç oynamak, kitap-gazete okumak, yeni bir dil veya enstrüman öğrenmek gibi.Şeker hastalığı: Tip 2 diyabet ve insülin direnci olan hastalar başta olmak üzere, kan şekerinin dengede tutulması şarttır.Yüksek tansiyon: Normal kan basıncına sahip kişilerle karşılaştırıldığında, hipertansiyonu olanlarda bilişsel bozukluk ve bunama riski en az 1,5 kat fazladır. Dolayısıyla bugünden kalp sağlığınıza dikkat etmek ve kan basıncınızı kontrol altına almakla işe başlayabilirsiniz.Yalnızlık ve depresyon: Yüzde 4 risk olarak kabul edilmiş. Sosyalleşmeyen beyin küser. Kelimeleri, isimleri unutur. Oysa aileniz, arkadaşlarınızla düzenli olarak buluşmak, sohbet etmek hem stresi azaltır hem zihinsel sağlığı korur.Yanı sıra aşırı sigara ve içki tüketimi, hareketsiz bir yaşam, kilo- obezite ve uyku problemleri, yaşadığınız yerin havasının kirli olması da demansı tetikleyen çevresel faktörlerdir.
Source: Fulya Soybaş
2 şirketin faaliyeti durduruldu: 1 milyon sigortalı panikte
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK), iki sigorta şirketinin faaliyetini durdurması piyasada bomba etkisi yarattı. Kim bu şirketler? Biri AcnTurk Sigorta, diğeri Arex Sigorta. SEDDK, kötü yönetim, sigortacılık mevzuatına aykırı işlemler ve mali bünye zafiyeti nedeniyle AcnTurk Sigorta ile Arex Sigorta’nın tüm sigorta branşlarında yeni sigorta sözleşme yapma yetkisini kaldırdı. Ayrıca, Arex Sigorta’nın kefalet branşı ruhsatını da iptal etti.Bu ne anlama geliyor? İki şirketin faaliyeti durdurulmadı ya da şirketlere el konulmadı, ancak bu şirketler artık sigorta poliçesi kesemeyecek; ta ki, ortakları düzenleme ve denetleme kurumunun istediği sermayeyi şirkete koyana kadar. Gereken sermaye konduktan sonra, her iki şirket kaldığı yerden faaliyetine devam edebilecek.ACNTURK SİGORTAFaaliyeti geçici süre ile durdurulan şirketlerin durumunu inceledim. Önce AcnTurk Sigorta’dan başlayayım. AcnTurk, bazı sigorta acentelerinin bir araya gelerek kurduğu bir şirket ve 2022 yılında faaliyete geçti. Açıklanan verilere göre 2024 yılını 1.2 milyar TL zararla (net dönem zararı) kapattı. İşin ilginç tarafı şu; Türkiye Sigorta Birliği’nin açıkladığı verilere göre AcnTurk’ün 2024 yılı zararı 202 milyon TL iken, SEDDK’nın yaptığı inceleme sonrası bir gecede şirketin zararı 1.2 milyar TL olarak revize edildi. 2024 yılı verilerine göre de AcnTurk’un özsermayesi eksi 715 milyon TL. Şirketin poliçe sayısı ise 596 binin biraz üzerinde ve bunun 323 bini kasko, 131 bine yakını yangın (işyeri, konut) ve 120 bini de sağlık poliçelerinden oluşuyor.AREX SİGORTAGelelim, Arex Sigorta’ya. 2020 yılında kurulan şirket, 2024 yılını 124 milyar karla (net dönem karı) kapattı ve şirketin özsermayesi 468 milyon TL. Arex’in poliçe sayısı ise 228 binin biraz üzerinde. Bunun de 191 bini sağlık poliçelerinden, 5 bine yakını da kasko sigortasından oluşuyor. İşte bu iki şirketin faaliyeti geçici süre ile durduruldu. Bu süreçte Arex Sigorta’dan açıklama yapılarak, “Haksız karara karşı derhal yasal yollara başvurulacaktır” denildi ve öğrendiğime göre de başvurulmuş. Arex Sigorta ile ilgili ilginç bir durumu da paylaşayım. 2024’ün sonunda Kiler Holding ile Arex Yatırım Holding İtalyan sigorta şirketi Generali’yi (adı sonradan Referans Sigorta oldu) satın aldılar ve halen Referans Sigorta’nın yüzde 8.5 hissesi Arex Yatırım Holding’e ve yüzde 1 hissesi de Arex Sigorta’ya ait.1.5 YILDA 5 ŞİRKETİN FAALİYETİ DURDURULDUŞunu da belirtmekte fayda var; bu durum ilk kez de yaşanmıyor. Zarar ettiği ve yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlandığı için 2024’ün Aralık ayında Aveon Global Sigorta’nın da yeni sigorta sözleşmesi yapma yetkisi kaldırılmış, şirket sahiplerinden sermaye koymaları istenmişti. Aradan 4 ay geçti, kimse şirkete sermaye koymadı. Koymadığı için de şirket ortada öyle duruyor. Poliçesini iptal eden primini doğru dürüst iade alamıyor, hasarı olan hasarını alamıyor; sigortalılar oraya buraya şikayet edip duruyor. Daha bitmedi. 2023 yılının kasım ayında da SEDDK, Gri Sigorta ve Mellce Sigorta’ya el koydu ve artık Gri ve Mellce Sigorta yok. Özetle, sadece bir buçuk yıl içinde 5 sigorta şirketine müdahale edildi.Bu şirketlerin iki ortak noktası var. Birincisi, hiçbirinin trafik sigortası bulunmuyor ki, bu iyi bir haber. Çünkü trafik sigortası olsa, öyle geçici faaliyet durdurma, süre verme gibi durumlar olamazdı; ortalık karışırdı. İkinci ortak özellik ise bu şirketlerin tamamına yakınının mazisinin üç-dört yıl olması ve çoğunluğunun da 2022 yılının başlarında ruhsat almış olması. Sigorta sektörü temsilcileri ise bu duruma, “Belki de bu şirketlere hiç ruhsat verilmemesi gerekiyordu” diyor.SIRADA BAŞKA ŞİRKETLER VAR MI?Bu aşamada akıllara şöyle bir soru geliyor, ‘Bir buçuk yılda 5 şirketin faaliyeti durduruldu, sırada başka şirketler de var mı?’ Açıkça söylemek gerekirse, olabilir. Poliçe kesme yetkisi durdurulacak, gerekli önlemler alması istenecek başka şirketler de olabilir. Kaldı ki, sigorta şirketlerinin açıklanan 2024 yılı bilançolarına bakılırsa, bunların hangi şirketler olduğu da ortaya çıkar.1 MİLYON SİGORTALIYA YOL HARİTASIPeki, AcnTurk Sigorta, Arex Sigorta ve bunlara 4 ay önce faaliyeti durdurulan Aveon Global Sigortayı da eklersek; bu şirketlerden sigorta yaptırmış olanların durumu ne olacak? Aveon da hesaba katıldığında –ki, son günlerde Aveon’un sigortalılarından çokça şikayet alıyorum- toplam 1 milyona yakın sigortalıdan bahsediyoruz. Bunların içinde fabrikası, tesisi sigortalı olan var, aracına kasko yaptıran var, konutunu sigortalatan var, daha da önemlisi sağlık sigortası yaptırıp da belki bugün yarın acil tedavi görmesi gereken kişiler var. Bu sigortalılar için bir yol haritası çizeyim. Madde madde anlatayım.Bu şirketlerin şimdilik yeni poliçe kesme yetkisi kaldırıldı ama şirketler faaliyetine devam ediyor. Bu şirketlerin kasalarında para da var. Konutu, işyeri, aracı sigortalı olup da bu süreçte hasar meydana gelirse şirketlere başvuracaklar. Hasarlar ödenecektir. Kasalarındaki para hasar başvurularının hepsini karşılamaya yeter mi; orası kesin değil. Arex Sigorta bu konuda bir açıklama yaparak, hasar başvuru ve ödemelerinde hiçbir sorun olmayacağını duyurdu.İSTEYEN SİGORTA POLİÇESİNİ İPTAL EDEBİLİRBu şirketlerden sigorta yaptıranlar bugün isterlerse, sigorta poliçelerini iptal ettirebilirler. İptal edilen poliçelerin primlerini iade alabilirler mi; burası da pek bilinmiyor. Ancak SEDDK, bu konuda bir duyuru yayımladı. Duyuruda, özellikle Arex ve AcnTurk Sigorta’da poliçesi olan sigortalıların yasadan gelen haklarını kullanarak, mevcut poliçelerini iptal edip, farklı bir sigorta şirketinden yenilemek isterlerse iptal onayı almaksızın bu işlemlerini gerçekleştire-bileceklerini ve gereken kolaylığın sağlanacağını açıkladı.Bu şirketler-de 300 binin üzerinde sağlık sigortalısı var. Bu kişilerin, olası bir sağlık durumunda, hastaneye başvurdukla-rında, provizyon alıp alamayacakları konusunda durum biraz tereddütlü. Burada da bir belirsizlik var.SİGORTACILIĞIN İTİBARI ZEDELENİYORSon olarak şunu da belirteyim. Sigortalıları ilgilendiren bu tereddütlü ve muallakta olan konulara SEDDK’nın da bir açıklama getirmesi gerekiyor. Muhtemelen de getirecektir. İkincisi, bu şirketler düzenleyici ve denetleyici kurumun istediklerini yerine getirirse faaliyetlerine devam edebilecekler ki, duyduğuma göre bu şirketlerden biri için alıcı da varmış. Yerine getirmezlerse ne olacak? Bu şirketlerin trafik sigortası kesme yetkisi olmadığı için ve diğer tüm sigortalar da bir yıllık olduğundan, yeni poliçe de kesemeye-ceklerinden, bir yıl sonra portföyleri boşalacak ve sadece tabelaları kalacak.Şunu da ekleyeyim, finansın bankacılıktan sonra en önemli ayağı olan sigortacılıkta, bir buçuk yıl içinde 5 şirketin faaliyetinin durdurulmasının da başta kamu olmak üzere tüm kesimler tarafından sorgulanması gerekiyor. Neden bu şirketler kurulduklarından bir iki yıl sonra sorun yaşadı, neden mali bünye zafiyetine girdi; bunların ciddi ciddi konuşulması gerekiyor. Unutmamak lazım ki, sigorta sektörünün itibarı zedeleniyor.
Source: Noyan Doğan