Akif’in emaneti gençlerin omzunda
İstiklal Marşı”nın yazarı milli şair Mehmet Akif Ersoy, vefatının 88. yıl dönümünde Edirnekapı Şehitliği”ndeki kabri başında düzenlenen törende dualarla anıldı. İstanbul Valiliği”nce, Mehmet Akif Ersoy”un Edirnekapı Şehitliği”ndeki kabri başında düzenlenen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı”nın okunmasıyla başladı. İstanbul Valiliği”nce düzenlenen törene Vali Gül”ün yanı sıra İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanı Tuğamiral Serkan Tezel, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi 1. Başkanvekili Nuri Aslan, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Eyüpsultan Kaymakamı Arslan Yurt ve Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen katıldı. Törende İstiklal Marşı”nın ardından Kuran-ı Kerim okundu, İstanbul Müftü Yardımcısı Ahmet Aktürkoğlu dua etti. Öte yandan Mehmet Akif Ersoy”un kabri başına gelen Bahçelievler 15 Temmuz Şehitler İlköğretim Okulu”nun minik öğrencileri de milli şairimiz için dualar ettiler. ERDOĞAN”DAN AKİF”E ANMA MESAJI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Şair Mehmet Akif Ersoy”un vefatının 88. yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İstiklal Marşı gibi abidevi bir şiirle milletimizin şahsiyetini ve haysiyetini ebedîleştiren, bütün insanlığın vicdanına Safahat”ıyla tercüman olan Mehmet Akif Ersoy”u vefatının 88″inci yıldönümünde rahmetle, minnetle yâd ediyorum. 63 yıllık çileli hayatının çoğu sürgünle, zorlukla ve mücadeleyle geçen merhum Akif; yaşantısıyla, duruşuyla, dirayetli kişiliği, derin ilmi ve örnek ahlakıyla İstiklal Şairi sıfatını ziyadesiyle hak eden abidevi bir karakterdir. İnandığı gibi yaşamaktan, yaşadığı gibi yazmaktan hiç vazgeçmedi. Hayatını şiirine, şiirini de hayatına nakşetmiş büyük bir usta olan Akif”te olmayan hiçbir duygu onun eserlerine girmemiş, gönül imbiğinden geçirmediği hiçbir sözü sarf etmemiştir. Mehmet Akif Ersoy, kalemiyle doğruluk ve cesaret timsaliydi. İnandığı değerler uğrunda bedel ödemekten asla çekinmeyen Mehmet Akif Ersoy, hissiyatıyla birlikte milletin hayallerine de tercüman olmuştur. Merhum Akif, varlık-yokluk mücadelemizin ruhunu ve fikrî cephesini inşa eden en önemli münevverlerimizdendir. Ebedî âleme irtihalinin yıldönümünde Millî Şairimiz Mehmet Akif Ersoy”u hürmet, rahmet ve minnetle yâd ediyor, vatandaşlarımızı en kalbî duygularımla selamlıyorum” ifadelerini kullandı. Muhammed UZUN/SABAH
Source: Mustafa Kaya
Bulgaristan göçmeni atalarının eşyalarını evinin önünde sergiliyor
Bulgaristan”dan 130 yıl önce Bursa”nın Yenişehir ilçesine göç eden vatandaşların kurduğu kırsal mahallede Osmanlı”nın son yılları ve Cumhuriyet döneminde kullanılan bazı eşyalar, eski muhtar tarafından 8 senedir sergileniyor.
Doğup büyüdüğü Yeniköy Mahallesi”nde 1989-1994 yıllarında muhtarlık yapan 74 yaşındaki Mehmet Filiz, ailesiyle yaşamını sürdürdüğü dedesinden kalma evin önünde 2016″da sergi alanı oluşturdu.
Filiz, Bulgaristan göçmeni atalarının traktör yaygınlaşmadan önceki dönemde kullandığı pek çok tarım aleti, toplanan mahsullerin işlendiği dibek taşı, pulluk, düven gibi pek çok eski alet ile eşyayı komşularının yardımıyla temin ederek sergilemeye başladı.
Yeniköy ve komşu mahallelerin sakinlerinin destekleriyle zamanla büyüyen sergi alanında televizyon, çeyiz sandığı, çevirmeli telefon, radyo, turşu fıçıları, kandil, kevgir, yün tarağı, ibrik, çömlek, boyunduruk, at arabası gibi eşyalar da bulunuyor.
Mehmet Filiz, AA muhabirine, Yeniköy”ün, Bulgaristan”ın Osmanpazarı, Ellezler, Yeşiller, Çanakçılar bölgelerinden göç eden ataları tarafından 130 sene önce kurulduğunu söyledi.
Geçmiş yıllarda uzun süre azalık ve muhtarlık yaptığını belirten Filiz, Kurtuluş Savaşı döneminde Yeniköy”ün Yunanlılar tarafından işgal edildiğini ve tamamen yakıldığını ifade etti.
Atalarının anılarını yaşatmak için bu sergi alanını oluşturduğunu anlatan Filiz, “Bu sergidekileri biz kullanarak, yaşayarak geldik ama arkadan gelen nesil, kayadan un çıktığını, sabanla tarla sürüldüğünü, düvenle buğday çıkarıldığını nereden bilecek? Benim de aklıma geldi, 2016″da komşularımın da evlerinde bulunan, kullanılmayan eşyalarını tedarik ederek bu sergiyi kurdum.” dedi.
“Kullanılan aletlerle ilgili çoğunun üzerinde bilgiler de yazıyor”
Sergiyi büyütmeyi hedeflediğini vurgulayan Filiz, bu eşyaların yağmur, kar gibi dış etkenlerden korunması için destek sağlanırsa memnuniyet duyacaklarını dile getirdi.
Bulgaristan”dan gelip Yeniköy”e yerleşen atalarının Osmanlı”nın son dönemi ve Cumhuriyet”in ilk yıllarında geçim sıkıntısı yaşadığını ifade eden Filiz, “Dağları kazarak tarla ediniyorlar. Sulama suyu yok, domates biber yok. Bulabildikleri biberden, lahanadan turşu kurmuşlar, tarhana yapmışlar. Öyle büyüdük biz ama şimdi her imkanımız var Allah”a şükür.” diye konuştu.
Filiz, yeni neslin sergideki eşyaların kullanım amaçlarını bilmediğini, bu sergiyle onlara o yıllarda yaşanan zorlukları anlatmaya çalıştıklarını bildirdi.
Serginin özellikle mahalleye dışarıdan gelenlerin dikkatini çektiğini söyleyen Filiz, “Buradan geçerken bol miktarda merakla sergimizin fotoğraflarını çekiyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar gerekli bilgileri vermeye çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.
Köy muhtarı İbrahim Can da sergideki eşyaların nesiller sonrasına kalarak çok güzel şekilde anılar bırakabileceğini belirtti.
Çevrede elinde eski eşyalar olanların bu sergiye bağışlayabileceklerini anlatan Can, şunları söyledi:
“Bunların yağmur, kar ve afetlerden dolayı camekan altında korunması bizim için gayet güzel olacak. Çoğu bizim atalarımızın ürünleri. Benim dedemin veya başka bir komşumuzun dedesinin, atasının eşyaları burada sergileniyor. Sergi, köyümüze gelen yabancılar tarafından ilgi çekiyor. Kullanılan aletlerle ilgili çoğunun üzerinde bilgileri de yazıyor. Sağ olsun amcamız yazılarını yazdı. Bunlarla ilgili gelenler çekimlerini yapıyor.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
15. yüzyıl eseri Gazi Mihal Hamamı”nda restorasyon
Vali Yunus Sezer in talimatıyla şubat ayında çalışmalara başlayan ekipler, ilk olarak tarihi yapının çevre temizliğini yaptı. Kapıkule Sınır Kapısı yolu üzerindeki 600 yıllık hamamın içi ve bahçesinde gerçekleştirilen temizlik çalışmalarının ardından kazılara başlanırken, bu süreçte toprak altında kalan pek çok yapıya ulaşıldı. Erken dönem Osmanlı mimarisinin en önemli hamamlarından olan yapının dış cephe, çatı ve iç kısmındaki restorasyon çalışmaları eş zamanlı devam ediyor. Hamamda incelemede bulunan Vali Sezer, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Sezer e ziyaretinde Vali Yardımcısı ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Eyyüp Batuhan Ciğerci, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk ve Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Ahmet Saraç eşlik etti. EDİRNE NİN VİTRİNİ SAYILACAK BİR YER Sezer, gazetecilere yaptığı açıklamada, hamamın kentin önemli tarihi yapılarından biri olduğunu söyledi. Kent merkezinin girişinde bulunan hamamın Kapıkule den yurda giriş yapanları karşıladığını belirten Sezer, Edirne nin vitrini sayılacak bir yer olarak görülüyor. Maalesef uzun yıllar bakımsızlık ve atıl kalmaktan dolayı yıkılmış. Sedde çalışmaları nedeniyle hamamın bazı bölümlerinin bulunduğu alana yol yapılmış dedi. Sezer, Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü koordinasyonunda hamamda kazı çalışmaları gerçekleştirildiğini ve önemli yapılara ulaşıldığını bildirdi. Edirne ye değer katacak bir çalışma yürütüldüğünün altını çizen Sezer, şunları kaydetti: Gazi Mihal Hamamı, hamamcılık açısından çok ender tarihi eserlerden biri. Hem kadınlar hem erkekler bölümüyle mimari açıdan çok önemli bir eser. Çok kısa sürede restore edip tarihte ihtişamlı dönemindeki gibi yerini alacak. Hamamın önünde Gazi Mihal Köprüsü ve ileride Gazi Mihal Camisi var. Buralarda çevre düzenlemesi yapacağız ve bir bütünlük arz edecek. Hamam, köprü ve cami şeklinde burayı külliye gibi düzenleyeceğiz. Hem Edirne miz hem de Bulgaristan tarafından gelenleri karşılayan bir vitrin haline gelecek. GAZİ MİHAL HAMAMI Tunca Nehri kıyısında yer alan hamam, Osmanlı nın kuruluş döneminde büyük hizmetlerde bulunmuş akıncı ailesi Mihaloğulları ndan Gazi Mihal Bey tarafından 1422 yılında inşa ettirildi. Kesme taş ve tuğla malzemeden yapılan hamamın duvarları orijinal halini koruyor. Gazi Mihal Bey Camisi ve İmaret Köprüsü ile külliye halinde bulunan hamam, Rusların 1829 da Edirne yi işgalinin ardından tamamen kapatıldı.
Source: Habertürk
Şırnak”ta Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünce çocuk oyunu “Sihirli Dünya” sahnelendi
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünce düzenlenen ve Şırnak”ta dün başlatılan Anadolu Opera ve Bale Festivali kapsamında Şırnak Üniversitesi 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi”nde sahnelenen tiyatro oyununda, opera ve orkestra hakkında bilgiler verildi, kullanılan enstrümanların tanıtımı yapıldı.
Oyunun sahnelenmesinin ardından konuşan Vali Birol Ekici, Kültür ve Turizm Bakanlığınca daha önce bu sanatın ulaşmadığı yerlere opera ve balenin götürülmesi kapsamında düzenlenen festivalin Şırnak”ta başlatılmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy”a teşekkür etti.
Dün akşam vatandaşların salona sığmadığını ve yaklaşık 1200 kişinin ses sanatçılarını büyük bir mutlulukla dinlediğini, bugün de çocuklara yönelik bir gösterimin olduğunu ifade eden Ekici, halkın festivale büyük ilgi gösterdiğini belirtti.
Ekici, şunları kaydetti:
“Halkımızın bu yoğun ilgisi 40 yıldır kardeşliğimize kastetmek isteyenlerin başarılı olamadığını, bundan sonra umudu, sevgiyi, kardeşliği ve birlikteliği içeren türküleri, eserleri daha yüksek sesle söyleyeceğimizi gösteriyor. Halkımızın bu taleplerini önümüzdeki dönemde daha çok karşılayacağımızı belirtmek istiyorum. Bakanlığımıza, dün ve bugün etkinliklerimize katılan sanatçılarımıza ve bizi yalnız bırakmayan halkımıza çok teşekkür ediyorum.”
Sahnelenen oyunu izlemek için gelen Gülçin Ekici, çocukları ile hafta sonunu değerlendirmek için geldikleri etkinlikte tiyatro oyununu izlediklerini, oyuncuların performansını çok beğendiklerini belirtti.
“Çocuklarımız için çok güzel bir etkinlik oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.” diyen Ekici, bu tür etkinliklerin devam etmesini istediklerini söyledi.
Mehmet Nurullah Yalıç ise enstrümanların da tanıtıldığı etkinliği çok beğendiklerini belirtti.
Buğlem Öztoprak da sahnelenen oyunu çok başarılı bulduğunu anlatarak, “Oyuncular çok iyi bir performans ortaya koydu. Enstrümanları çalan ağabeyleri, ablaları çok beğendim. İnşallah bu etkinliklerin devamı gelir.” dedi.
Oyunu, Silopi Kaymakamı Cihat Koç, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, ADOB Müdürü Mithat Karakelle de izledi.
Source:
Bucak salebinin lezzeti Toroslar”dan geliyor
Burdur un Bucak ilçesindeki yaklaşık 1000 rakımlı Toros Dağları nın eteklerinde yaşayan köylüler, yaz aylarında orkide yumrularını toplayarak kaynattıktan sonra yaklaşık 6 ay güneş altında kurutuyor.Kurutulan yumrular ilçedeki tüccarlar tarafından satın alınarak önce taş değirmende öğütülüyor, ardından toz haline getirilerek inek sütü ve şekerle buluşturuluyor. Kısık ateşte ağır ağır kaynatılarak yaklaşık 45 dakika pişirilen salep, ardından servis ediliyor.Kış aylarının vazgeçilmez içeceği olan Bucak salebi, eşsiz aroması ile damaklarda farklı bir lezzet bırakıyor. İlçede yapılan salep, tüccarlar tarafından Türkiye nin dört bir yanına gönderiliyor. Salep, ilçede yaz aylarında ise dondurmada kullanılıyor. TÜRKİYE NİN BÜTÜN İLLERİNE GÖNDERİYORUZ Salep tüccarı Aziz Gündüz, Toroslar da yetişen orkidelerin nisan, mayıs ve haziran aylarında toplandığını söyledi. Salebin kilogramının 6 bin liraya satıldığını belirten Gündüz, Toros Dağları nın zirvelerinde yetişen salebin aroması ve kokusu eşsiz olur. Bucak salebinin ünü tüm Türkiye ye yayıldı. Türkiye nin bütün illerine gönderiyoruz. Müşterilerimiz arasında siyasetçiler ve sanatçılar da yer alıyor dedi.Gündüz, 1 litre süte 2 çay kaşığı salep tozu konulduğunu dile getirerek, Kış aylarında insanların içini ısıtıyor. Yaz aylarında da dondurmaya ayrı lezzet katıyor ifadesini kullandı. İlçede sıcak salep satan işletmenin sahibi Umut Tuğcu ise Antalya ya giden bazı tatilciler Bucak salebinin tadını bakmak için yollarını 30 kilometre uzatıp ilçemize uğruyor. Kış aylarında salebe büyük ilgi var. Tadı, aroması ve kokusu çok seviliyor diye konuştu.
Source: Habertürk