“Mert olun ve sandığa gelin!”

“Mert olun ve sandığa gelin!”

Türkiye’de “demokrasi” ile “otokrasi” arasında kavga var!

Otokrasi (bilindiği gibi) mutlak gücün devlet başkanı ve hükümet tarafından katı bir şekilde kullanıldığı bir yönetim şeklidir.

İşler sarpa sardıkça iktidar daha da sertleşiyor, demokrasiden uzaklaşılan ülkede, endişe verici bir “korku iklimi” oluşuyor.

Baskı karşısında tüm muhalefet sinecek mi? Bunu zaman gösterecek!

İktidar, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacağına kesin gözle bakılan Ekrem İmamoğlu’nu en zorlu rakip olarak görüyor.

Hakkında 5 ayrı dava bulunan İmamoğlu için toplam 23 yıl hapis ve 5 kez SİYASİ YASAK isteniyor.

İmamoğlu böylece, hakkında en fazla hapis cezası istenen belediye başkanı olarak kayıtlara geçti.

Yalnız İmamoğlu değil, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ da siyaset sahnesinden silinmek isteniyor.

Silivri Cezaevi’nde hapis tutulan Ümit Özdağ için istenen ceza 4 yıl 8 aya kadar hapis ve siyasi yasak!

Bu arada, gazetecilik sevdasıyla haber peşinde koşan 5 gazeteciye de toplam 55 yıl hapis istendi.

Muhalefet partilerine mensup belediye başkanlarının tutuklanmaları da kartopu gibi yuvarlanarak büyüyor!

İmamoğlu, iktidarın baskıları karşısında çetin ceviz çıktı, kırılmıyor.

Dik duran İmamoğlu iktidara “Mert olun, sandığa gelin!” diye meydan okuyor ve diyor ki:

“Beni siyaseten devre dışı bırakan kişinin adı da belli, Sayın Cumhurbaşkanı. Mertliğin simgesi olan Kasımpaşa’nın adına yakışır şekilde davranmaya davet ediyorum Sayın Cumhurbaşkanı’nı…

Biz, mertçe mücadeleye hazırız. Hapse atılan belediye başkanları, genel başkanlar, meclis üyelerinin tek suçu bir kişiye karşı koymak, seçimi kazanmak, 20 yıl sonra birinci parti olmak. Partiye bile göz koydular!”

Kendisine açılan davalardan Erdoğan’ı sorumlu tutan İmamoğlu’nun anketlerde oy oranı nedir?

TEAM araştırma grubunun anketine göre, ikili oylamada İmamoğlu yüzde 57.2, Erdoğan yüzde 42.8 oy alıyor.

Mansur Yavaş’ın da bağımsız olarak seçime katılması halinde oy dağılımı, Erdoğan (Yüzde 37), İmamoğlu (Yüzde 35.9), Mansur Yavaş (Yüzde 19.7) şekilde oluyor.

Seçimlere daha 3 yıl 2 ay var. İleride farklı anketler görebiliriz.

Kemal Baytaş’ın anısına…

İki gün önce (17 Şubat Pazartesi günü) Türk Tanıtma Vakfı’nın efsane başkanı Kemal Baytaş’ın doğum günüydü…

Hayatta olsaydı, her yıl olduğu gibi, Ankara’nın en mutena salonlarından birinde hep beraber coşkuyla kutlayacaktık.

İlerleyen yaşına rağmen, doğum günlerini kutlamayı hiç aksatmaz, tüm dostlarını etrafında toplardı…

Sevgili arkadaşım rahmetli Bekir Coşkun bir makalesinde Kemal Baytaş için “Ülkesine bu kadar çok sahiplenen birisini görmedim” diye yazmıştı.

Gerçekten öyleydi. Yüreği vatan sevgisiyle çarpan ve Büyük Atatürk’ün yolundan bir milimetre bile sapmayan Türk Tanıtma Vakfı TÜTAV’ı kurup yücelten Kemal Baytaş’ı dört yıl önce 93 yaşında kaybetmiştik. Kemal Baytaş’tan sonra TÜTAV Başkanı olan Mehmet Şükrü Koçoğlu “Kemal Baytaş muhteşem bir insandı. Onun izinden gidiyor ve bize emanet ettiği vakfı güçlendirerek daha da büyütüyoruz” diyor.

Protestocunun suçu!

Ülkenin birinde, yolsuzluklardan bıkan bir adam Başbakanlık Konutu’nun önüne gidip:

“Vatandaşın rızkını çaldınız! Fırsatçılar! Soyguncular!” diye avaz avaz bağırıyor.

Polisler, adamı hemen yakalayıp götürüyor ve acilen yargılama emreden Başbakan’a soruyorlar:

“Efendim, hangi suçtan yargılansın?”

“Devlet sırlarını açığa vurmaktan!”

Büyük adamları, eğitimli büyük toplumlar yaratır.

Source: Rahmi Turan