Mübarek Ramazan

Mübarek Ramazan

Bunların başında da çok şerefli olan ramazan ayı gelmektedir. Ramazan yanmak demektir; bu ayda dağlar gibi de olsa bütün günahlar yanar, yok olur.Rabbimizin kıymet verdiği böylesine şerefli bir ayın değerini bilmeli ve ona saygı göstermeliyiz; onu fırsat bilip çokça istiğfar etmeli (günahlardan pişmanlık duyup, bağışlanması için Cenab-ı Hak’tan af dilemeli), oruç tutmalı ve yapılan tüm ibadetlere ayrı bir özen gösterilmelidir.Bu kurtuluş, arınma ve bağışlanma ayında agâh (dikkatli ve uyanık) olmalı; zira bu ayda nafile ibadetlere farz sevabı, farz olan ibadetlere ise yetmiş farz sevabı verilir.Şu hâlde bu mübarek ayın her anını ganimet bilmelidir.İnsanlığın kurtuluş reçetesi olan Kur’an-ı Kerim bu ayda inmiş, bin aydan daha kıymetli olan Kadir Gecesi bu ayda bulunmaktadır. Bu mübarek ayda gökyüzünden, fasılasız olarak sağanak şeklinde nur yağmaktadır.Ramazan-ı şerif ayı bütün senenin işareti, anahtarı gibidir; bu aya hürmet edip iyi geçinenin bütün senesi iyi geçer, hürmetsizlik edenin de bütün senesi kötü geçer.Şeyh-i ekber Muhyiddin İbn Arabi’nin derin analizi ile oruç (Fütuhat-ı Mekkiyye):“Oruç ibadeti misilsizdir; dikkat edilirse bu ibadet bir şey yapmaktan ziyade yapmamaktır.”Allahü Teâlâ kendisi hakkında şöyle buyurur: ‘O’nun benzeri hiçbir şey yoktur’. Allah misilsizdir, benzeri olmayandır. Nesai, Ebu Umame’den şöyle nakleder: “Sevgili Peygamberimize (Aleyhisselam) geldim ve ‘Bana yapacağım bir emir ver’ dedim; O da ‘Oruç tutmalısın çünkü o misilsizdir’ buyurdu.”Allahü Teâlâ kudsi hadiste (manası Allah’a, sözleri Peygamberimize ait söz) ‘Orucun dışındaki bütün amelleri kuluma aittir. Oruç bana aittir ve onun ödülünü ben vereceğim. Oruç bir kalkandır. Aranızda birisi oruçlu olduğunda, kavga etmesin ve asla kızmasın. Birisi kendisine sataşırsa veya kavgaya tutuşmak isterse, ‘Ben oruçluyum’ desin. Muhammed’in canını elinde tutan Allahü Teâlâ’ya yemin olsun ki, oruçlunun ağız kokusu kıyamet günü Allah nezdinde misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlunun iki sevinci vardır. Biri orucu açtığında diğeri ise Rabbiyle karşılaştığında, oruç tuttuğu için sevinmesidir.’Kul, oruç tutması sebebiyle (benzersizlik) özelliğiyle nitelenmiş ve bu nitelikle de oruçlu adını hak etmiştir. Onun oruçlu olduğunu kabul ettikten sonra Hak kendisinden bu ismi düşürmüş ve ‘Oruç bana aittir’ diyerek kendisine izafe etmiştir… Kul, misilsiz oruç ibadetiyle, benzeri olmayanın özelliğiyle Hakka kavuşur….Nitekim kendisine kavuşulduğunda da Hak, kendi gözüyle görülür. Bu sebeple oruçlu, Rabbine kavuştuğu esnada orucu sebebiyle sevineceği gibi (dünyada kendisine Hakkın cömertlik özelliğini kazandıran) iftarıyla sevinir…’Oruç tutanlara müjdeler olsun!Sevgili okuyucularımın Ramazan-ı şeriflerini tebrik eder, bu mübarek ayın feyz ve bereketlerinden hissedar olmalarını dilerim. F.B.

Source: Fuat Bol