Münih çıkarması!
E durum böyle olunca da şehre akın edildi…Allianz Arena’daki Şampiyonlar Ligi finalinde çok ağır bir yenilgi aldı Inter. 5-0 yenildi Paris Saint Germain’e ve kupayı kaptırdı.Stattaydım. Daha ilk dakikadan belliydi maçın sonu. Taraftar nasıl etkili olabilir, onu gösterdi bize Parisliler.Maçın daha ilk dakikalarından itibaren kale arkasındaki Paris taraftarları hiç susmadı. Tribün şovları, tezahüratları Inter taraftarlarını çekirdek çitlemeye itti. Ve tabii ki PSG’nin teknik direktörü Luis Enrique…Zaferi vefat eden küçük kızına armağan etti. “Fiziken yok ama ruhen yanımda” sözleri zaten hepimizi Parisli olmaya itti. Maç sonu Münih stadına kızı için dikeceği bayrağı bekledim ben. Yapmadı, onu da eminim saygısından yapmadı. Ama koca yürekli bir baba olduğunu tüm dünyaya gösterdi!Parisli karaborsa kraliçesiAllianz Arena önünde ellerinde “I need tickets” yazılı kâğıtlar tutan bir sürü kişi vardı. Ama kâğıtta yazdığı gibi bilete ihtiyaçları yoktu. Onlar karaborsacıydı.Yanlarına yaklaşıp biraz sohbet ettiğimde, hemen sana ellerindeki biletleri satmaya çalışıyorlardı. O biletler de 4 bin Euro’dan başlıyordu.Eğer biraz farklı yerden ve belki daha ucuza bilet istersen seni patronlarına, pardon patroniçelerine yönlendiriyorlardı.Meğer Fransız bir kadın, bölgenin tüm karaborsa piyasasını elinde tutuyormuş.Hatta kadının yanına gideceksek şöyle bir uyarıda da bulundular: “Lütfen kibar ve düşük tonla konuşun.”Vay…Anladık ki sert bir abla. Ve senin tavrını beğenmezse ne kadar para teklif edersen et alamıyorsun o son dakika biletini.Belki de canını yakıyorlar kuytu bir köşede. Bilemem.Bilmek de istemem.Onlarca karaborsacı vardı kapıda. Patronları da bir adım ötede onları izliyor, kapı kapı dolaşıp elemanlarını kontrol ediyordu.Maç başlamadan ellerindeki tüm biletleri sattılar. 4 bin Euro’dan başlayan biletlerin getirdiği yasa dışı paraya bakın siz!Yüz binlerce Euro kazanıp patroniçelerini mutlu ettiler.Bu kez olmadı NusretHafta sonu bir görüntü izledik sosyal medyada. Nusret ve yanındaki bir kişinin mekân kapısındaki cebelleşmesini gördük. Paris Saint Germain’in şampiyonluk kutlama partisinin yapıldığı yermiş o mekân. Ve Nusret alınmamış içeriye.Benim görüntüden gördüğüm, yanındaki kişinin Nusret’i mekâna sokma çabası ve kapıdaki görevli tarafından ittirilmesiydi. E fiyaka bozulunca bir açıklama yapıldı Nusret tarafından. “Parti yoktu ki, o başka bir mevzuydu” dedi.Yahu madem başka mevzu, neden ittiriyorlar sizi?Çok beli ki Nusret sahaya girip o kupaya dokunamayınca başka bir yerden tutmak istedi ipin ucunu.Ama olmadı işte.Maalesef papaz her zaman pilav yemiyor.İşin garibi stattaki varlığıyla da yüzlerimiz kızarıyordu, yine kızardı. Olacak iş değil.Harbiye borsasıMahsun Kırmızıgül, 6 Haziran’da Harbiye’de sahneye çıkacak. Konser öncesi bence tartışmaya açılması gereken bir konuya değindi. Açıklaması ilginç ve bir o kadar da haklı: “Eskiden Harbiye için bir heyecan vardı. Artık o heyecan yok. Hiçbir özelliği kalmadı. Sponsoru bulan sahneye çıkıyor.” Ben çok öncelerde birkaç isim için “Ne işi var Harbiye’de” diye yazmıştım. E bakın işte… Ben bilmiyordum parayla Harbiye’de çıkıldığını.Oluyormuş demek ki. Bu iş bir domino taşı misali. Parayla Harbiye’ye çıkarsın, bedava bilet dağıtıp o koltukları tek tek doldurursun.Bakın bu işin gediklileri, Harbiye’nin hakkını verenleri var. Onlara laf edemem.Ama yapmayın be kardeşim.
Source: Orkun Ün