Mustafa Sabri Beşer yazdı… Helal Tinder: Dualarla eşleşin!

Mustafa Sabri Beşer yazdı… Helal Tinder: Dualarla eşleşin!

Rahmetli babamın kütüphane arşivinde gezinirken, İlahiyat Tetkik Dergisi için Prof. Dr. Mustafa Macit tarafından kaleme alınmış: İslamcı Popüler Kültürün Değişen Panoraması başlıklı bir makale okudum.Bu konulara hassaten temas eden bir yazar olarak dikkatimi çekti. Ve konuyu köşeme taşımak istedim.Bir zamanlar İslamcı camiada aşk hakkında konuşmak riskliydi. “Göz göze gelmek haramdır, kalpten kalbe giden yolları FBI takip eder” zihniyeti hakimdi.Sevgini kalbinde saklar, en fazla bir mektupla muradını bildirirdin.Önce, aşk hidayete açılan kestirme yol olarak kutsandı. İslamcı romanlar, zengin ve Batılılaşmış kızların imanlı ve cihat ehli erkeklere âşık olup hidayete erdiği hikâyelerle doluydu. Minyeli Abdullah modelinden tutun da 80″lerin ve 90″ların hidayet romanlarına kadar, her şey siyah ve beyazdı: “Mücahit erkeğin rehberliğinde, modernitenin şaşırtıp yoldan çıkardığı genç kızın hidayete eriş hikâyesi.”Ancak, zaman ilerledikçe, bu formül de eskimeye başladı.”İslam devleti kuracağız” diyen neslin çocukları, “helal flört nasıl olur?” sorusuna cevap aramaya başladı.Eskiden dava vardı, ideoloji vardı. Şimdi ne var?Modern romantizmin “helal versiyonu” üretilince, popüler kültürün İslamcı mutasyonları da hızlandı.Pinterest”te, Instagram”da, TikTok”ta hep aynı içerikler:Gözleri sürmeli, çene hizasında şalvarlı ablalar,Sakalları taranmış, kolları sıvanmış, tespihli ve modern Müslüman beyler,”Seni Allah için seviyorum” diye başlayan helal aşk manifestoları,Çiftlerin el ele tutuşmadan(!) bakıştığı romantik sahneler, paylaşımlar…Mücahitlerin yerini aşık dervişler, hidayet romanlarının yerini ise “İslami aşk kitapları” aldı.Batı kültürünün “self-help”, “aşk terapileri” ve “ilişki koçluğu” furyası, İslamcı dünyada “helal flört” kisvesiyle karşımıza çıkıyor.Batı”daki “Soulmate” (Ruh eşi) saplantısı, İslamcı dünyada “nasip” etiketiyle sunuluyor.Batı”da “Red Pill” ve “Masculine Frame” gibi erkek egemen ilişkiler öğretileri popülerleşirken, İslamcı popüler kültürde de benzer şeyler yaşanıyor:Erkekler için “Peygamber gibi sevin”,Kadınlar için “Hz. Hatice gibi olun”,İlişkiler için “Aşk, birbirini Allah”a yaklaştırmaktır” gibi öğretiler ön plana çıkarılıyor.Batı”da “Alpha Male” erkeklik pazarlanırken, İslamcı dünyada “Mücahit koca modeli” satılıyor.Bugün helal aşk, tam bir sektör. Özel helal flört uygulamaları, “İslami buluşma siteleri” ve “dinî dating platformları” patlamış durumda.Türkiye”de bu iş resmî olarak olmasa da yurt dışında Muzmatch, Salams ve Minder gibi “İslami Tinder”lar, genç Müslümanlara eş bulma hizmeti sunuyor.Bu yeni kültür, kapitalizmin “helalleştirilmiş” bir versiyonu. Eskiden İslamcılar, Batı”nın tüketim kültürünü eleştirirdi. Şimdi ise her şeyin İslamileştirilmiş versiyonu var:Helal balayı otelleri (Kadın-erkek plajları ayrı, ama fiyatlar üç katı!),İslami evlilik koçları,Tesettürlü gelin-damat fotoğrafçılığı,Helal sevgili bulma uygulamaları,İslami aşk danışmanları ve kitapları.Büyük ihtimalle, önümüzdeki yıllarda daha “soft” bir İslamcı kültür göreceğiz. Dinî kavramlar bireyselleştikçe ve daha fazla tüketim nesnesi haline geldikçe, yeni bir “İslami aşk pazarı” oluşacak.Bu değişimin mihenk taşlarından biri de Elif Şafak”ın “AŞK” kitabı. Bir yanda Şems ile Mevlânâ, diğer yanda Doğu mistisizmiyle Batı”nın new-age spiritüalizminin aşk dolu cilvesi.Bu kitap, İslamcı romantizmin tüketim kültürüyle buluştuğu, helal aşkın popüler kültürle sulandırıldığı bir kırılma noktası.Mevlânâ, Mevlevî dervişi olarak yaşadı, modern İslamcı romantikler ise onu “ilişki gurusu” yaptı.Mevlânâ bir tür “helal aşk terapisti” gibi sunulduPeki, gelecekte ne olacak?Belki de “İslami OnlyFans” açılır, ama adı “Tesettürlü Abonelik Sistemi” olur.Kim bilir? Ne dersiniz?

Source: Mustafa Sabri̇ Beşer