Müzik Dünyası – Cem Mumcu’dan Resimler, Telif Anlaşmaları ve Haluk Levent’in Nisanur’a Sözü!

Cem Mumcu’dan ‘Çile Bülbülüm Çile’ resimleri

Mesleki başarısının dışında biz onu yazarlığı, yayıncılığı ve ressam kişiliği ile de tanıyoruz. Hikâye, roman, deneme, şiir dalında pek çok kitabı var. Artistik yaratıcılık ve sanat psikoloji üzerine dersler veren, bu alana yönelik dergiler yayımlayan Mumcu, 2016 yılından itibaren kendini çizgiler ve renklerle ifade ettiği eserlerini de sanatseverlerle buluşturuyor.Son sergisi ‘Inhibition/Exhibition’ (Çile Bülbülüm Çile), 1 Mart’ta Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nde açıldı. Küratörlüğünü Derya Yücel’in yaptığı sergide hem kişisel hem de toplumsal düzeyde kendini ifade etme cesaretine dair bir hikâye anlatıyor. Farklı ebatlarda 229 eserin yer aldığı ve mekânın iki katına yayılan sergi ‘Inhibition’ (bastırma) ve ‘exhibition’ (sergileme) arasındaki gerilime odaklanıyor. Tıpkı insan psikolojisinde olduğu gibi.‘Çile Bülbülüm Çile’ kısmı ise bu ikilemi arabeskvari bir dille, hepimizin anlayacağı şekilde özetliyor. Bülbülün çilemesi yani şakıması, kendini ifade etmesi demek. Ama bu şakımanın divan edebiyatındaki en klasik metaforlardan biri olduğunun da altını çizmek ve güle olan aşkının bir çileye dönüştüğünü de unutmamak gerek. Cem Mumcu’nun uzmanlık alanını ve serginin başlığını düşününce insan resimlere bir başka gözle bakmaya başlıyor. Terapi koltuğuna sanatçıyı uzatmış gibi kendinizi resimleri tahlil etmeye çalışırken buluyorsunuz. En azından ben böyle bir hisse kapıldım. Neyse Cem Mumcu bunu da düşünmüş olmalı, duvarlara yazdığı satırlarla ve dizelerle duygu durumuna dair ipuçları veriyor zaten.“Sanat toplumun dayattığı normlar ve sınırlamalar ile bireyin içsel çatışmaları arasında bir köprü kurarak, bastırılmış ya da bastırılmaya zorlanmış duyguların, düşüncelerin ve özgürleşme arzusunun dışa vurulmasıdır” diyen Cem Mumcu’nun eserleri; kelimelerin, hislerin ve anlamların ifadeci bir tavırla görselleştirilmesiyle şekilleniyor.Serginin sonunda terapi koltuğuna siz uzanarak kendinizde bastırdığınız ya da gösterdiğiniz yanlarınızla yüzleşiyorsunuz.Kulaklarınızda bir bülbül çilemesiyle…PİYANO BAŞINDA 50 YILTÜRKİYE’nin en güzel konser sahnesinde düzenlenen Antalya Akra Caz Festivali’nin 8’incisi bu yıl 14-31 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek. Akdeniz ve Bey Dağları’nın büyüleyici manzarası eşliğinde Akra Antalya’nın açık hava sahnesinde yapılan festivalin açılışını 14 Mayıs’ta caz, rock ve dünya müziği türlerini harmanlayan Ibrahim Maalouf yapacak. 17 albüm ve prestijli Grammy adaylığının ardından yeni projesi ‘Ibrahim Maalouf & The Trumpets of Michel-Ange’ ile dinleyenleri cazın Levanten tınılarına götürüyor.Festival; 30-31 Mayıs tarihlerinde dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say’ın ‘Piyano Başında 50 Yıl’ temalı iki özel konseriyle son bulacak. Fazıl Say’a caz aranjmanlarında, davulun önemli isimlerinden Ferit Odman eşlik edecek.Festivalde; Alân, Blue Kiss Collective ve Emre Berk Trio’nun sahne alacağı ‘Akra Genç Caz’ konseri 16 Mayıs; Grammy ödüllü gitarist ve multi-enstrümantalist Richard Bona ve grubu 17 Mayıs; caz vokalinin en önemli isimlerinden Kurt Elling, gitarist Charlie Hunter ve SuperBlue 21 Mayıs; R&B, blues, pop ve cazı şiirsel bir duyarlıkla harmanlayan Melody Gardot 23 Mayıs; Afrika’nın ruhunu müziğine yansıtan, vokalist ve gitarist Fatoumata Diawara 24 Mayıs; dünyaca ünlü saksafon sanatçısı Igor Butman, Moskova Caz Orkestrası ve vokalde Fantine 28 Mayıs tarihinde sanatseverlerle buluşacak.AKDENİZ’İN BAĞIMSIZ KİTAPÇILARI BİRLEŞTİ İTALYA, Türkiye, Yunanistan, Filistin, İsrail, Fas, İspanya ve Fransa’dan dokuz bağımsız kitapçının bir araya gelmesiyle oluşan Mediweaves, Akdeniz’in jeopolitik coğrafyasının kültürel rolü ve günümüzde bağımsız kitapçıların görevi üzerine kafa yoran uluslararası bağımsız bir kitapçılar ağı.Farklı ülkelerden edebiyatçıların diyalog kurabileceği, ortak, barışçıl ve kültürlerarası bir vizyonun oluşturulması hayali ile ilk etkinliğini geçtiğimiz ekim ayında Sicilya’nın Siraküza kentinde gerçekleştiren Mediweaves, Türk edebiyatını odağına alarak, Ayfer Tunç, Ece Temelkuran ve Gündüz Vassaf’ı İtalyan okurlar ile buluşturdu.Bu buluşmanın devamı niteliğindeki İstanbul’daki festivalde, ödüllü İtalyan yazar Veronica Raimo 17 Mart’ta, program yapımcısı Eylül Görmüş ve çevirmen Eren Cendey ile birlikte gerçekleştireceği sohbette Türk okurlarla bir araya getirecek.Festivalin ikinci gününde ise Yapı Kredi Kültür Sanat – Loca’da ödüllü bir diğer yazar Şebnem İşigüzel, birçok Türkçe eseri İtalyanca’ya çeviren Nicola Verderame ile kitapları hakkında sohbet edecek.Bağımsız kitapçıların böyle bir organizasyona imza atması çok anlamlı.

Source: İhsan Yılmaz


Telif sorunu çözülüyor

Dün İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen imza törenine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra ilgili kurumların yöneticileri katıldı.Protokol ile müzik dünyasındaki telif sorununun çözülmesi, restoran, kafe gibi işletmelerin telif ihtilaflarının son bulması ve müzik lisansı almalarının kolaylaştırılması hedefleniyor.Törende bir konuşma yapan Bakan Ersoy, “Müzik meslek birliklerimiz, tarife oranlarını yüzde 70 oranında indirmeyi kabul etti. Yıllardır yaşanan telif anlaşmazlıklarının çözümünde çok önemli bir eşik olarak görüyoruz. Sayın başkanlara uzlaşıya dayalı bir şekilde süreci sürdürerek sonuca ulaştıkları için teşekkür ediyorum. Gastronomi tesislerinde müzik iş birliği protokolünün taraflara hayırlı olmasını diliyorum” dedi. YILLARDIR KANAYAN BİR YARAYDIMSG Başkanı Ferhat Göçer: “Yolumuz çok uzun. Eser sahiplerine ayakta duracakları, üretmeye devam edecekleri bir hayat konforu sağlamaya çalışıyoruz.” Cem Belevi: “Teliflerle alakalı yıllardır beklediğimiz adımlar vardı. Bu protokol, sanat camiası için çok önemli bir gelişme.”Ümit Sayın: “Senelerdir sıkıntısını çektiğimiz bir konuydu. Her yerde şarkılarımız çalıyordu ama bunun bize hiçbir getirisi olmuyordu. Bu protokol çok şeyi değiştirecektir.”Coşkun Sabah: “Telif konusu kanayan bir yaraydı. Yavaş yavaş dünya standardına geliyoruz. Dünya bu konuyu 80 yıl önce halletmiş.”BUGÜNLERİN HAYALİNİ KURDUKNükhet Duru: “Çok mutluluk verici bir gün, bunu şahsen yaşamak ve o imzayı görmek için koşarak geldim.”Soner Sarıkabadayı: “Müzik sektörü için tarihi bir gün olduğunu düşünüyorum. Buna şahit olmak benim için gurur verici.” Sefo: “Telif haklarımızı korudukları için müzik birliklerini kutluyorum ve bakanlığımıza teşekkür ediyorum.”Ahmet Selçuk İlkan: “50 yıldır bugünlerin hayalini kuruyorduk. Sanatçının ruhunu okşayan en güzel duygu telif hakları.”

Source: Behlül Aydin


Nisanur”a söz verdi

Haluk Levent, Mustafa Kemal Atatürk ün Antalya ya gelişinin 95 inci yıl dönümü dolayısıyla konser verdi. Levent, şarkılarını Cumhuriyet Meydanı na kurulan sahnede seslendirdi. habericionecikanlar#180#left# Haluk Levent, kendisiyle şarkı söylemek istediğini belirten kanser tedavisi gören 10 yaşındaki Nisanur Fidan ı sahneye çağırdı. Fidan a şarkı söylettiren Levent, ona klip çekme sözü de verdi.

Source: Habertürk