Ne verelim abime!
Sanki Ukrayna, ABD’ye karşı bir savaş kaybetmiş de Trump, Kiev yönetimine sömürgeci bir anlaşma dayatıyor gibi! Ne günlere kaldık…
Peki, bu yeraltı madenlerinin olayı nedir diye sorarsanız; şöyle diyelim: Bu madenler olmadan, elimizdeki havalı teknolojilerin çoğu hayal olurdu!
Ukrayna’da neler yok ki! Lityumdan titanyuma, berilyumdan manganeze ve hatta galyuma kadar nadir toprak elementleri (NTE) dahil birçok değerli mineral yatıyor. Bu madenler, akıllı telefonlarımızdan elektrikli araç bataryalarına, LED ekranlardan bilgisayar çiplerine, fiber kablolardan rüzgâr türbinlerine, güneş panellerinden MR cihazlarına kadar günlük hayatımızın olmazsa olmazları. Hatta askeri teknolojilerde de radarlar, füzeler ve jet motorları gibi hayati önem taşıyorlar.
İşte size şaşırtıcı bir bilgi daha: Ukrayna, dünya mineral kaynaklarının yüzde 5’ine sahip ve Avrupa’nın en büyük lityum rezervi ile (500 bin ton) dikkat çekiyor.
Ve işte karşınızda Trump! Ukrayna’ya yaptığı üç yıllık yardımlar için 500 milyar dolarlık bir fatura çıkarmış, ama ABD’nin yardımları 100 milyar doları bile bulmuyor. Yetmezmiş gibi Trump, Ukrayna’nın mineral zenginliğinin yarısını istiyor, üstüne bir de petrol, gaz ve limanlar gibi altyapı varlıklarında hak iddia ediyor. Tam anlamıyla modern bir kapitülasyon anlaşması bu!
Peki Trump neden böyle aç kurt gibi saldırıyor? Çünkü Çin, nadir toprak elementleri konusunda dünya lideri. Dünya rezervlerinin yüzde 60’ını kontrol ediyor, hatta küresel işleme kapasitesinin yüzde 90’ı da Çin’in elinde. Bu da ABD gibi ülkeleri Çin dışında alternatifler aramaya itiyor.
Bir de şu var! Çinli şirketler, resmi olarak tarafsız kalmalarına rağmen, Rusya-Ukrayna savaşında Rusya’ya kritik stratejik mineraller sağlıyor.
İşte size nadir toprak elementleri üzerinden yaşanan karmaşık jeopolitik oyunlar! Ukrayna’nın madenleri, küresel tedarik zinciri ve uluslararası ilişkiler açısından resmen altın değerinde bir stratejik silah hâline geliyor.
Microsoft maddenin yeni halini buldu!
Karmaşık bir konu ama basitçe anlatmak isterim.
2 ay önce Google dünyanın en hızlı bilgisayarının 10.000.000.000.000.000.000.000.000 yani 10 septilyon yılda yapabileceği bir işi 5 dakikada yapan çip geliştirdi. Üstelik 4 santimetrekareydi bu çip.
Şimdi de Bill Gates’in Microsoft’u, kuantum bilgisayar denilen çok güçlü bilgisayarlar için ‘maddenin yeni halini’ keşfettiğini açıkladı. Bu yeni elementin adı Majorana 1.
Bu nedir biliyor musunuz? Bir tür çok özel çip. İçinde, normal bilgisayarlardan çok farklı çalışan atomdan küçük parçacıklar var.
Şöyle düşünün: Normal bilgisayarlar bilgileri ‘1’ ve ‘0’ gibi iki farklı şekilde tutar, sanki ışığı açıp kapatmak gibi. Ama kuantum bilgisayarlar aynı anda hem ‘açık’ hem ‘kapalı’ olabiliyor, sanki sihir gibi! Bu sayede çok büyük problemleri çok hızlı çözebiliyorlar.
Çok büyük problemlerse şunlar oluyor. Mesela meteorolojik tahminler, mesela kişilerin DNA’sına özel ilaçlar, hastalıkların çok ama çok erken teşhisi, mesela trafiği çözmek, iklim değişikliğini durdurmak…
İşte Microsoft’un bulduğu yeni madde, bilgisayarın içindeki bu küçük atomların daha sağlam, daha az hata yapmasını sağlıyor. Bilgisayarın kafasını karıştırmasını önlüyor.
Bu buluş sayesinde gelecekte bilgisayarlar daha akıllı ve hızlı olacak. Büyük problemleri kolayca çözecekler! Uzak gezegen ve yıldızların yaşanabilir olup olmadığını anında anlayıp keşfedecekler.
Hani “Eller gider Ay’a, biz kalırız yaya” denir ya o hesap!
Source: Güney Öztürk