Nikos Kazancakis”in “Zorba”sı: Çok Katmanlı Bir Başyapıt

Nikos Kazancakis”in “Zorba”sı: Çok Katmanlı Bir Başyapıt

Kazancakis (1883-1957), kalemi kadar ayakları da çok yürümüş bir yazardı. Paris”te okumuş, Rusya”ya seyahat etmiş, Japonya”ya gitmişti. Ama Zorba”yı yazarken kesinlikle evindeydi – hem coğrafi hem de ruhsal anlamda. Çünkü Zorba, Kazancakis”in kendi topraklarından, kendi insanından yarattığı karakter.Zorba karakteri, Kazancakis”in yaşam felsefesinin somutlaşmış hali gibi. Gerçek hayatta tanıdığı George Stavridakis”ten esinlenen yazar, bu karakteri Universal insan tipine dönüştürmüştür. Zorba sadece bir köylü değil; yaşamın karşısında tavır almanın sembolüdür. Anlatıcı ise Kazancakis”in kendisidir – genç, düşünen, ama henüz yaşama tam anlamıyla atılmamış bir entelektüel. İkisi arasındaki kontrast, romanın omurgasını oluşturur.Roman okurken, “Acaba ben nasıl bir insan olurdum, eğer daha az düşünüp daha çok yaşasaydım?” diye sormuyor insan değil. Zorba, işte bu sorunun cevabı. Fırtınada dans eder, kavgada şarkı söyler, acının ortasında bile yaşama tutunur.Yazınsal teknik açısından bakıldığında, Kazancakis çok ustaca bir şey yapmış: anlatıcıyı “bazı bazı” yapma problemini çözmüş. Anlatıcı Zorba”ya hayranlık duyuyor ama asla onun kopyası olmaya çalışmıyor. İkisi arasındaki bu gerilim, romanın motor gücü.Eseri bugün yeniden okumak, belki de Kazancakis”in tasarladığından daha güçlü bir deneyim yaşatıyor. Zira modern yaşamın karmaşası içinde, Zorba”nın basitliği daha da kıymetli görünüyor. “Zaten her şey geçecek,” der Zorba bir yerinde. Bu basit cümle, binbir felsefi kitabın söyleyemediğini söylüyor.Eserde Hıristiyan geleneği, Nietzsche felsefesi ve Budist öğretiler sentezlenir. Kazancakis, “Dios Otiseo” (Tanrı”nın Kurtuluşu) adlı diğer major eserinde de işlediği varoluşsal temalar, Zorba”da daha sade ve anlaşılır bir dille sunulur.Zorba”nın “ben kitap okumam ama kalbimdeki kitabı okurum” sözü, bilgi ile hikmet arasındaki ayrımı vurgular. Bu, Kazancakis”in Doğu felsefesinden aldığı bir yaklaşımdırOkuyun, kapatın ve düşünün. Sonra da kalkın ve dans edin. Çünkü Zorba”nın en önemli dersi bu: bazen düşünceyi bir kenara bırakıp yaşamak lazım. Ve Kazancakis, edebiyatın bu kadar güçlü bir yaşam dersi verebileceğini kanıtlıyor.

Source: Aybike Taşcı