Öğretmene kara kıyım!

Öğretmene kara kıyım!

En iyi liseler en iyi öğretmenlere sahip oldukları için varlar. En iyi liselerin öğrencileri, en iyi öğretmenler sayesinde iyi eğitimli insanlar olurlar. Şair; “Ben babamdan ileri, doğacak çocuğumdan geriyim” diye yazdı. En iyi öğretmenleri olan öğrenciler, babalarını geçerler. Öğretmeni iyi olmayan toplumların geri kaldığını tarih örnekleriyle tek tek yazıyor. En iyi öğretmenin eğittiği eğitimli insanın; hem kendisine, hem yurduna, hem dünyaya iyilik, fazilet, üstün ahlak, yüksek verim, mukayeseli üstünlük ürettiğini de biliyoruz.

İyi öğretmenleri yoktu.

Babalarından geri kaldılar.

Başbakan, Bakan oldular.

Cumhurbaşkanı seçildiler.

Demokrasiyi anlayamadılar.

İktidar koltuğu tatlı geldi.

Diktatörlüğe sarıldılar.

İyiliğe, doğruluğa, dürüstlüğe, fazilete, üstün ahlaka, adalete, demokrasiye, eşitliğe, mukayeseli üstünlüğe düşman kesildiler. Sandıkta yenemediği rakibinin 35 yıl önce aldığı diplomada yatay geçiş kusuru buldurup “demokratik yarışı tekmelemeye ve lekelemeye” kalkıştılar.

Türkiye buna isyan etti.

İsyanın içinden şu gerçek çıktı: 2025 yılına geldiğimizde; babalar, çocuklarının kendilerinden ileride olduğunu gördüler, Türk toplumunda ilk kez babalar, öğrenci çocuklarına sahip çıktılar; Türkiye “Baba ile Evlat Omuz Omuza Demokrasiyi Koruma Diklenişi” başlattı. 2025 yılı toplumsal ayağa kalkış yılı oldu. Demokrasi için toplumsal dikleniş, muhalefeti ve liderlerini yarattı. Muhalefet partisi CHP’nin lideri özgür Özel, önceki gün “Ölümü göze aldım. Öldürülmeyi göze aldım. Hapse atılmayı göze aldım. Dokunulmazlığımın kaldırılmasını da göze aldım” dedi.

Diktatörlük cinnet geçiriyor.

Türkiye’nin en iyi liseleri ve köklü okullarından yüzlerce öğretmenin yerini değiştirdiler. Bir gecede 30’dan fazla okulun öğretmenlerini sürdüler. Çocukların babalarından ileride olması için iyi okulları ve iyi öğretmenleri çoğaltmak gerekliydi. İyi okulları çoğaltmak için iyi öğretmenleri gözetmek temel ilke olmalıydı. Tersini yaptılar; İyi okulları çökertme kapısını araladılar, iyi öğretmenleri okullarından koparıp sürdüler. Öğrenciler isyan etti, anneleri ile babaları öğrencileri desteklemek için okullara koştu. Lise öğrencileri bile ellerinde “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek” pankartı taşıyarak ve “Bizde size yedirecek hoca yok. Hocamı geri ver” diye hep bir ağızdan seslenerek okul bahçesinde toplandılar.

Öğretmenler istekleri dışında, tamamen siyasi kinlenme ölçüsüyle okullarından sürüldüler. Liyakat, eşitlik, adalet, hak, hukuk yok sayıldı. Kıdemli öğretmen, doktorası olan öğretmen, yüksek lisansı olan öğretmen, başarı belgesi olan öğretmen, üstün başarı göstermiş öğretmen, yıllardır aynı okulda görev yapan öğretmen okullarından edildiler, öğrencilerinden koparıldılar.

Kara kıyım yapıldı.

Diktatörlük halk desteğini kaybetti. Yüzde 52 oy desteği alarak seçilmişlerdi, destek yüzde 28’lere indi. Halkın yüzde 70’den fazlası iktidar ittifakına “adaletsiz, hukuksuz, yalancı, beceriksiz, koltuk düşkünü” damgasını vurdu. İktidar, güvenirliliğini yitirdi. Gelecek için umudunu yitirdiklerini söyleyenlerin oranı da yüzde 70’i geçti. Toplum, kırgınlığı, kızgınlığı, yorgunluğu atmak için muhalefete sarıldı bu da iktidarı cinnete sürükledi. İyi öğretmeni iyi okuldaki öğrencisinden koparıyor. Delilik hali.

Külliye aşırı yağlandı!

Cumhurbaşkanlığı’na bağlı 10 politika kurumu var. Politika Kurullarında görev yapacak yeni isimler önceki gün açıklandı. Aşırı şişme, yağlanma olduğu ortaya çıktı. 10 Politika Kurulu’nda görev verilen kişi sayısı, son atamalarla birlikte, 140 yükseldi. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiği yıl (2018) toplam sayı 76 kişiydi. Yüzde 100 artış var fakat bu sisteme geçildiğinden beri Türkiye her anlamda geri gitti. Bu kuruların verimlilik analizi yok. Bu kurullar bol seyahat, bol sunum, bol toplantı, bol harcama yapma dışında neyi başardılar? Kimse bilmiyor? Neden sormuyor? Cumhurbaşkanlığı’nın Külliyesi’nde çalışan sayısı da yine yüzde 100 arttı. 2018 yılına girildiğinde sayı 1.266 kişiydi, 2025’e girildiğinde bu sayı 2.451’e çıktı. Külliye aşırı yağlandı!

Source: Necati Doğru