“Performing Arts Pulse – From Reviving Heritage to Celebrating Talent”

Muradiye Mevlevihanesi ihya ediliyor: Temel atıldı

Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorünü Araştırma ve Yaşatma Vakfı Başkanı, Devlet Sanatçısı Ahmet Özhan’ın da katılarak dua okuduğu törende, semazen gösterisi sunuldu.

Muradiye Mevlevihanesi Yeniden İhyası Temel Atma Töreni, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Edirne Valisi Yunus Sezer, törende yaptığı konuşmada, asırlar boyunca Mevlevi geleneğinin yaşatıldığı Muradiye Mevlevihanesi’nin ayağa kaldırılmasından dolayı onur ve gurur duyduklarını söyledi.

Edirne’nin anlamlı bir gün yaşadığını belirten Vali Sezer, “Edirne yalnızca bir şehir değil, medeniyetlerimizin, irfanımızın ve ruh dünyamızın derin izlerini taşıyan bir kültür başkentidir.” dedi.

”Gel ne olursan ol yine gel”

Sezer, 2. Murat tarafından yaptırılan Mevlevihane’nin 500 yıla yakın kente ve Balkanlar’a hizmet ettiğini dile getirdi. Ecdadın emanetine sahip çıkmak ve geçmişi anlayıp geleceğe taşımak hedefiyle Mevlevihane’nin ayağa kaldırıldığını anlatan Sezer, şunları kaydetti:

“Burası sadece bir ibadethane değil aynı zamanda kültür, sanat ve eğitim ocağıdır. Bu mekanda yeniden ney sesleri yükselecek, gençlerimiz sema ile tanışacak, aşk ve irfan ile yoğurulacak. Mevlana’nın ‘Gel ne olursan ol yine gel’ çağrısı Edirne’de ve tüm gönül coğrafyamızda yankılanacak.

Çinileri, mimarisi ve huzur veren atmosferiyle Osmanlı’nın Edirne’ye bıraktığı eşsiz izlerden biri olan Muradiye Camisi’nin hemen yanı başında yükselen bu Mevlevihane hem Edirne’nin hem de tüm Balkanlar’ın manevi hafızasında önemli bir yer edinmiştir, bundan sonra da aynı şekilde iz bırakacaktır.”

İlim, irfan, sanat ve hoşgörü bir arada

AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal ise Muradiye Mevlevihanesi’nin Osmanlı’nın manevi atmosferi ve kültürel mirasını asırlar boyunca taşıdığını ifade etti.

Mevlevihanelerin sadece ibadethane değil, insani değerlerin, bilimin ve sanatın merkezi olduğunu vurgulayan Aksal, “İnşallah yapılacak ihya çalışmasıyla Muradiye Mevlevihanesi yeniden Edirne, Balkanlar ve ülkemizin ilim, bilim ve sanatın merkezi olacaktır.” diye konuştu.

Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın da Muradiye Mevlevihanesi’nin kentin tarihi ve manevi kimliğine yön veren bir mekan olduğunu dile getirdi.

Mevlevihane’nin insanların ruhuna ve kalbine dokunduğunu ifade eden Akın, “Yüz yıllar boyunca bu topraklarda ilim, irfan, sanat ve hoşgörü bir arada yaşamış, Mevlevihane de bunun taşıyıcısı olmuştur. Bugün atılan temel ile sadece bir yapının değil bir kültür, ritim ve nefesin yeniden hayat bulmasına tanıklık ediyoruz.” dedi.

Uluslararası Mevlana Vakfı Başkan Vekili Esin Çelebi Bayru ise Mevlevihane’nin ayağa kaldırılmasından dolayı mutluluk duyduklarını belirtti.

Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma-Yaşatma Vakfı Başkanı Ahmet Özhan Muradiye Mevlevihanesi’nin Balkanlar’ı etkisi altına alarak insani değerleri yaymasını önemsediklerini dile getirdi.

Özhan, Mevlevihane’nin ayağa kaldırılması için büyük çaba sarf eden Vali Sezer ve emeği geçenlere de teşekkür etti.

Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi ve Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Başkanı Dr. İsmet Osmanoğlu ise Muradiye Mevlevihanesi hakkında bilgi verdi.

Küçek Mustafa Dede’nin “Bayati Ayin-i Şerifi’nin 3. Selamı

Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu tasavvuf müziği konseri gerçekleşti. İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Semazenleri ve Edirne Valiliği Semazen Topluluğu ise Küçek Mustafa Dede’nin “Bayati Ayin-i Şerifi’nin 3. Selamı’nı” icra etti.

Nezih Çetin Dede’nin post duası ardından devlet sanatçısı Ahmet Özhan tarafından gülbank okundu. Mevlevihane temeline harç bırakıldı, kurban kesildi.

Törende katılımcılara Mevlevi mutfağından fodla ekmeği, zerde ve şerbet ikram edildi.

Programa Kırklareli Valisi Uğur Turan, CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Adli Yargı Komisyonu Başkanı Uğur Bay, Dışişleri Bakanlığı Edirne Temsilcisi Büyükelçi Murat Ahmet Yörük, Baro Başkanı Gökhan Karakoç, Jandarma Komutanı Albay Mehmet Kasım Ermiş, Emniyet Müdürü Onur Karaburun, Uluslararası Mevlana Vakfı Başkanı Faruk Hemdem Çelebi, sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Edirne Muradiye Mevlevihanesi

Tarihi kaynaklara göre, 2. Murat tarafından 15. yüzyılda Muradiye Cami Külliyesi’nde caminin kuzeyine yaptırılan ahşap Mevlevihane, tekke binaları, harem dairesi, semahane, dede odaları ve kütüphaneden oluşuyordu.

Mevlevi dervişlerinin, öğrencilerin ve misafirlerin yemek ihtiyacının karşılandığı imarethanede ise cami minaresinin gölgesinin düştüğü yere kadar olan evlere her gün ekmek, perşembe günleri de pilav ve zerde ikram edilirdi.

Edirne Mevlevihanesi 1925 yılında bir süre ilkokul olarak hizmet verdi, ardından Trakya Umumi Müfettişi General Kazım Dirik tarafından yıktırıldı.

Caminin haziresinde Mevlevihane’nin şeyhleri Celalettin Çelebi, Cemaleddin Çelebi, Mehmet Arif Dede, Osman Dede, Şair Neşati Dede, Seyyid Mahmut Dede, Mehmet Emin Dede, Ali Eşref Dede, Süleyman Dede’nin mezarları yer alıyor.

Source: Ahmet Yavuz


Türk musikisinin duayen ismi: Münir Nurettin Selçuk

Müzik kariyeri boyunca Türk müziğine farklı bir üslup getiren sanatçı, 100″den fazla besteye imza attı.

Eserleriyle Türk müziğinde çığır açan Selçuk, Darülfünun İlahiyat Fakültesi Fars Edebiyatı Profesörü ve Kadıköy Sultanisi Fransızca öğretmenlerinden şair Mehmed Avni Nureddin Bey ile Fatma Hanife Hanım”ın oğlu olarak, 1900″de İstanbul Sarıyer”de doğdu.

Çeşitli kaynaklarda doğum yılı 1899, 1900, 1902 olarak da belirtilen sanatçı, ilkokulu Beyazıt İbtida-i Mektebi”nde okuduktan sonra Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi”nde, ardından Kadıköy Sultanisi”nde öğrenim gördü.

Münir Nurettin, henüz 10 yaşında iken sesinin güzelliği fark edilince, Yeniköylü Hasan Efendi”nin öğrencisi olan Ethem Bey”in, Kadıköy”deki Darülfeyzi Musiki Mektebi”ne devam ederek üç yıl sonra bu heyetle ilk konserini verdi.

“Hayatımda başka hiçbir meslek seçmeyi aklıma getirmedim”

Ziya Paşa”nın başkanlığı döneminde parlak bir sınav vererek, o zaman sadece Türk müziği öğretimi yapan Darülelhan adıyla faaliyet gösteren İstanbul Belediyesi Konservatuvarına girmeye hak kazandı.

Şark Musiki Cemiyetinin kurucuları arasında yer alan sanatçı, 1. Dünya Savaşı”nın devam ettiği 1917″de, ailesinin isteği üzerine Macaristan”a tarım tahsiline gönderildi ancak musikiye olan sevdası nedeniyle babasını ikna ederek kısa süre sonra yurda döndü.

Gazeteci Zeki Tükel”e verdiği bir röportajında, “Hayatımda başka hiçbir meslek seçmeyi aklıma getirmedim. Düşünün bir kere, beni Macaristan”a ziraat tahsiline göndermişlerdi. Bu tahsilde iken Türk musikisi yüzünden kitabın yaprağını açamadım.” ifadelerini kullanmıştı.

Münir Nurettin Selçuk, bir dönem Fenerbahçe”de futbol oynadı ve kulübü ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk”le de burada tanışma fırsatı buldu.

Musikiye ciddi şekilde bu yıllarda bağlanan sanatçı, 1923″te askerlik hizmetini yapmak üzere teğmen rütbesiyle girdiği Muzıka-i Hümayun”da müezzinliğe tayin edildi. Cumhuriyet ilan edilince aynı rütbeyle Ankara”daki “Riyaset-i Cumhur İncesaz Heyeti”ne dahil olan sanatçı, Atatürk”ün maiyetinde bulundu. Sanatçı, 1926″da Atatürk”ten izin alarak heyetten ayrıldı ve İstanbul”a döndü.

Paris Konservatuvarında şan, piyano ve solfej dersleri aldı

Münir Nurettin Selçuk, İstanbul”da Sahibinin Sesi Plak Şirketi”yle yaptığı anlaşmanın ardından musiki bilgisini arttırmak için 1928″de gittiği Paris”te bir yıl kalarak Paris Konservatuvarında şan, piyano ve solfej dersleri aldı.

Fransız tiyatrosunda tek başına ve o tarihe kadar görülmemiş bir biçim ve programla 1929″da ilk konserini veren Selçuk”un performansı sanat çevrelerinde büyük yankı uyandırırken, “Münir Nurettin Ekolü” duyulmaya başladı.

Sanatçı aynı yıl Enise Hanım ile evlendi. Eşi 1966″da vefat eden Selçuk”un bu evliliğinden kızı Meral, Şehime Erton”la evliliğinden ise oğulları Timur ve Selim dünyaya geldi.

Sanatçının, 22 Şubat 1930″da Beyoğlu”ndaki Fransız Tiyatrosu”nda verdiği ilk solo konser, Türk musikisi konser tarihinde bir dönüm noktası oldu.

Usta sanatçılar Tanburi Mesut Cemil, kemençeci Ruşen Ferit, udi Nevres, kanuni Artaki ve kemani Nubar”ın refakatinde ilk defa frak giyilerek, ayakta, yepyeni bir üslupla konser disiplini içerisinde ve mikrofonsuz gerçekleşen performans, musikiye saygı ve ciddiyet getiren yeni bir ekolün doğuşu kabul edildi.

Usta besteci ve yorumcu, 1942″de girdiği Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti”nden 1943″te ayrıldı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Konservatuvarında repertuvar dersleri de veren sanatçı, farklı formlarda 100″den fazla esere imza attı. Selçuk, 1953″te İstanbul Radyosu”nda müşavirlik göreviyle İcra Heyeti Başkanı görevlerini üstlendi.

Pek çok gencin yetişmesine katkı sağladı

Münir Nurettin Selçuk, “Ses Musikimiz” adlı makalesinde, “Pek küçük yaşta musiki öğrenmeye başladığım sıralarda, hocalarımdan işitip her zaman hatırladığım mühim sözlerden bir tanesi de; Türk musikisi hanende musikisidir, bunu da ustasından öğrenmek gerektir.” ifadelerine yer verdi.

Tambur ve piyano çalan Münir Nurettin, kendinden sonraki kuşaklara örnek bir musiki adamı oldu, hemen hemen bütün beste şekillerindeki eserleri okuyabilen bir yorumcu oldu ve pek çok gencin yetişmesine katkı sağladı.

Selçuk”un öğrencileri arasında kendisinden çok yararlanan Necmi Rıza Ahıskan ile Alaeddin Yavaşça, bizzat yetiştirdiği İnci Çayırlı ve Meral Uğurlu gibi isimler yer alıyor.

Solo konserleriyle Türk müziğinde çığır açan sanatçı, tek başına halkın karşısına çıkmasının yanı sıra farklı stiliyle de büyük ilgi gördü.

Mevlana, Fuzuli, Nedim, Ahmet Paşa, Şeyh Galip, Ziya Paşa, Süleyman Nazif, Tevfik Fikret, Vecdi Bingöl, Yahya Kemal Beyatlı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Behçet Kemal Çağlar, Necdet Atılgan, Munis Faik Ozansoy, Cahit Sıtkı Tarancı, Ümit Yaşar Oğuzcan, İsmet Bozdağ, Refik Ahmet Sevengil gibi ünlü şairlerin şiirlerini besteleyen Selçuk, yurt dışında da çok sayıda konser verdi.

Cumhurbaşkanlığınca 1981″de takdim edilen “Atatürk Sanat Ödülü”ne layık görülen sanatçı, Muhsin Ertuğrul”un ilk müzikal film denemesi olan 1939 yapımı “Allah”ın Cenneti” filmiyle 1941 yapımı “Kahveci Güzeli” filmlerinde oynadı.

Selçuk, Kahveci Güzeli”nde Sadettin Kaynak”ın bestelediği “Ela Gözlerini Sevdiğim Dilber”, “Aşığım Baharın Yeşil Gözüne”, “Zeynebim Uçtu Gitti”, “Garibiz, Gurbet Bize Artık Bir Sıla Oldu”, “Çoban Kızı” ve “Yad Eller Aldı Beni” eserlerini yorumladı.

TRT”ye verdiği bir röportajda İstanbul”a hayranlığını dile getiren Selçuk, şairlerin İstanbul”a hayranlık belirten dizelerine işaret ederek, “Bunlardan bir tanesi de üstadın “Aziz İstanbul” isimli güzel şiiridir. Bunu aşağı yukarı iki ay zarfında besteledim. Eser bittiği zaman da son gece, sabaha karşı 04.00-05.00 arası kulağıma ezan sesleri geldi. O tabii beni çok mütehassis etti.” ifadelerini kullanmıştı.

Sanatla dolu geçen 81 yıllık hayatında Münir Nurettin Selçuk, bazı müzikal filmler için eserler de besteledi.

Münir Nurettin Selçuk, 27 Nisan 1981″de Nişantaşı”ndaki evinde vefat etti ve Aşiyan Mezarlığı”na defnedildi.

Adına pul basılan sanatçının ismi, yaptığı besteler ve İstanbul”a olan sevgisi nedeniyle Kalamış”ın ana caddesine ve Bağcılar”da bir ilköğretim okuluna verildi.

Sanatı, konservatuvarlarda tez ve doktora konusu olarak çalışılan sanatçının yaşamı, Ayşe Kulin tarafından 1996″da “Bir Tatlı Huzur” adıyla kitaplaştırıldı.

Sanatçının bestelerinden bazıları ise şöyle:

“Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın”, “Kalamış”, “Aziz İstanbul (Güfte: Yahya Kemal Beyatlı)”, “Söyle Sevgili”, “Gül Yüzünde Göreli Zülf-i Semen-say Gönül”, “Safa-yı Metle Parıldasın Camımız”, “Hülyama Doğan Son Güneşim”, “Son Hevesimde”, “Varalım Kuy-ı Dilaraya Gönül Hu Diyerek”, “Bir Söz Dedi Canan ki Keramet Var İçinde”, “Rindlerin Akşamı (Dönülmez Akşamın Ufkundayız) (Güfte: Yahya Kemal Beyatlı)”, “Ne Doğan Güne Hükmüm Geçer Ne Halden Anlayan Bulunur”, “Endülüs’te Raks”, “Sessiz Gemi”, “Rindlerin Ölümü”, “Sen Şarkı Söylediğin Zaman”, “Dumanlı Başları Göklere Ermiş”, “Yedi Renk Üstüne Hareli Dağlar.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Samsun Devlet Opera ve Balesi “Piri Reis” balesinin prömiyerini yaptı

Osmanlı”nın yetiştirdiği önemli değerlerden Muhyiddin Piri Bey”in hayatını konu edinen “Piri Reis” balesi, Samsun”da Atatürk Kültür Merkezi Aydın Gün Sahnesi”nde izleyicilerin beğenisine sunuldu.Dünya prömiyeri 2014″te Mersin Devlet Opera ve Balesince yapılan eserin müzikleri Can Atilla”ya, koreografi ve librettosu Armağan Davran ve Volkan Ersoy”a ait.Görkem Cengiz yönetiminde sahneye taşınan eserin dekorunu Savaş Camgöz, kostümlerini Gülay Korkut, video projeksiyonunu Ahmet Şeren, ışık tasarımını ise Oğuz Murat Yılmaz yaptı.Teknik ekip, balet ve balerin olmak üzere 80 kişinin yer aldığı iki perdelik eserin prömiyeri, sanatseverlerden ilgi gördü.”Piri Reis” balesi, 28 Nisan Pazartesi günü saat 20.00″de yeniden beğeniye sunulacak.Piri ReisGelibolu”da doğan Muhyiddin Piri, amcası Kemal Reis”in yanında dünyayı gezdi ve ilerleyen dönemlerde üstün denizcilik yetenekleriyle etkilediği Osmanlı paşaları sayesinde Osmanlı donanmasında yer aldı.15. yüzyılda yaşayan ünlü denizci, Amerika”yı da gösteren dünya haritaları ve “Kitab-ı Bahriye” adlı denizcilik kitabıyla ölümsüzleşti.Çizdiği haritalarda ve yazdığı kitaplarda gittiği yerleri haritalandırmanın dışında kültürel yapısından da bahseden ünlü denizci, dönemin kültürel coğrafyasına ışık tuttu.

Source: Dünya Gazetesi


Estetik itirafı

Gani Müjde nin senaristi olduğu Hayat Bilgisi , unutulmayan gençlik dizilerinden. Perran Kutman, Tarık Papuççuoğlu ve Rutkay Aziz gibi usta oyuncuların da rol aldığı yapım, Gökçe Bahadır, Aslı Enver, Paşhan Yılmazel, İpek Erdem ve Ümit Erdim gibi isimlere şöhreti getirdi.2003 – 2006 arasında yayınlanan dizide Kikirik karakterine hayat veren Çisil Oral ile konuştuk. Oral, oyunculuk hikâyesini ve büyük değişimini anlattı.Çisil Oral; Oyunculuk serüvenim konservatuvar yıllarımda Hadi Çaman Tiyatrosu nda reji asistanlığı ve çocuk oyunlarıyla başladı. Ardından Levent Kırca – Oya Başar Tiyatrosu, Sadri Alışık Tiyatrosu, Nilüfer Belediye Tiyatrosu başta olmak üzere pek çok tiyatroda devam etti. Sonrasında Müjdat Gezen Sanat Merkezi nde Yazarlık ve Haliç Üniversitesi Konservatuvar Tiyatro bölümünden mezun oldum dedi.İLK DİZİSİ KAYNANALAR İlk dizi deneyimini TRT de yayınlanan ve Tekin Akmansoy un da başrolünde yer aldığı Kaynanalar dizisiyle yaşayan Çisil Oral; Konuk oyuncu olarak yer aldım. Turizm acentasında çalışan genç bir kızı canlandırdım. Fethi Kantarcı ile karşılıklı oynamıştık. Çok severek izlediğim bir diziydi, benim için çok güzel bir anıdır ifadelerini kullandı.Oyuncu, Hayat Bilgisi dizisine dahil olmasıyla ilgili şunları söyledi: Menajerim Tümay Özokur, Hayat Bilgisi adında bir dizinin başlayacağını, benimle de görüşmek istediklerini söyledi. Kadroyu duyunca çok heyecanlandım, görüşmeye gittim. Ardından Gani Müjde ile karakter ile ilgili bir görüşme daha gerçekleştirdik ve diziye katıldım. PERRAN KUTMAN İLE ÇALIŞTIĞIM İÇİN ÇOK ŞANSLIYIM Çisil Oral, Perran Kutman hakkında neler söylemek istersiniz? sorusuna ise şu yanıtı verdi: Perrak Kutman a, Perran Anne derdik. Hepimize sette çok öğretici, çok yol gösterici oldu. Onunla çalışabildiğim için çok şanslı hissediyorum ve onu çok seviyorum.Çisil Oral, diziyle ilgili ayrıca şunları kaydetti: Okul hayatı hepimizin yaşamında unutulmaz anıların olduğu yaşanmışlıklarla dolu olduğundan, tekrar öğrencilik günlerine, o heyecanları tekrar yaşadığımız zamanlara götürdü bizi. Gani Müjde nin kalemi ve başta Perran Kutman olmak üzere kıymetli bir oyuncu kadrosu da olunca hem bizler hem seyirci kucakladı diziyi. Kikirik i çok severek oynadığı bir karakter olduğunu ifade eden Çisil Oral; Saflığı, masumiyeti, çocuksuluğu ve heyecanıyla çok da sevildi. Sonrasında gelen projeler de onun türevleri oldu, hatta aynı karakterin devamı niteliğinde de pek çok proje geldi ama o zaman işin tadı kaçabilirdi. Ben de bu süreçte ara verdiğim okul hayatımı tamamladım ve tiyatroya ağırlık verdim. Bir diğer esas mesleğim olan oyun yazarlığının üzerine yoğunlaşmayı istedim. Kikirik kadar sevileceğine inandığım başka karakterler de olacaktır elbet dedi. Çisil Oral, Hayat Bilgisi ndeki bazı rol arkadaşlarıyla hâlâ görüştüğünü de sözlerine ekledi. BİRKAÇ ESTETİK OPERASYON GEÇİRDİM Oyuncu, Zaman zaman değişiminizle de gündeme geliyorsunuz. Bunun hakkında neler söylemek istersiniz? sorusuna karşılık şunları söyledi: Evet, görüyorum ben de. Çok da normal buluyorum, ilgi çekici ve merak uyandıran konular çünkü. Özellikle mesaj kutum doktorumun ismini soran yüzlerce mesajla doluyor, görebildiğim herkese de elimden geldiğince yanıt vermeye çalışıyorum. Kendimde yaşamda olduğu gibi güzeli aramayı, değişmeyi, dönüşmeyi hep çok sevdim, estetikte bunlardan biri. Kendimde de doğru olduğuna düşündüğüm birkaç estetik operasyon geçirdim, yani kısaca plastik cerrahinin eseri, benlik bir şey yok. (Gülüyor) Burnumdan operasyon geçirdim, dolgularla da destekledik.Pek çok tiyatro oyununda da sahne alan Çisil Oral; Tiyatro, olmaktan en heyecan duyduğum yer. Kendi yazdığım bir oyunda oynamanın mutluğu ise paha biçilmez. Bunun dışında benden oyun isteyen meslektaşlarıma da en iyisini oldurmaya çalışıyorum ifadelerini kullandı. ŞİMDİLERDE NELER YAPIYOR? Yaşamını İstanbul da sürdüren oyuncu, şimdilerde ise neler yaptığını da anlattı. Çisil Oral; Önümüzdeki sezona oynayacağım, kendi yazdığım tek kişilik bir oyunum var, onun hazırlıkları ile ilgileniyorum. İki ayrı meslektaşımın istediği biri tek kişilik kadın oyunu, diğeri kalabalık kadrolu bir komedi oyunu var, onları yazıyorum. Yazdığım oyunlar kitap olarak çıkacak onların hazırlıkları da var. Dijital bir platformla fantastik bir komedi dizisi için görüşüyoruz, anlaştığımız taktirde onun senaryosunu yazacağım. Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali için yazdığım bir oyunun çevirisi yapılıyor, onun için de çok heyecanlıyım dedi.Çisil Oral, Sizi yeniden dizilerde görecek miyiz? sorusuna ise, Elbette, ben de çok özledim. Belki de kendi yazdığım bir proje olur, keyifle hayata geçer yanıtını verdi.

Source: Habertürk


“İnsanlar Mekanlar Nesneler” 29 Nisan”da sahnede

CMXXIV // 28-29-30 NİSAN // TURCELL SAHNESİ // 21.00 Dünyanın dört bir yanında binlerce kez sahne alan Cem Yılmaz sezon boyunca Turkcell Sahnesi’nde seyirci ile buluşmaya devam ediyor. Her gösterisini kapalı gişe geçiren CMXXIV Nisan ayında gerçekleştireceği gösterileriyle Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde izleyicileriyle buluşmaya devam ediyor. Sezon boyunca Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde gerçekleştirilecek bu özel gösteri serisi bir kez daha kahkahalara boğuyor. İBRAHİM SELİM İLE BU GECE // 28 NİSAN // %100 STUDIO // 21.00 Her hafta Türkiye ve gündeme dair konuları ve farklı ilgi alanlarından ağırladığı sürpriz konuk sanatçıları ile seyirci karşısına çıkan İbrahim Selim’in sevilen şovu “İbrahim Selim ile Bu Gece” izleyicilerini Zorlu PSM %100 Studio’da misafirlerini bekliyor. EHLİKEYF // 28 NİSAN // TOUCHÉ BY N KOLAY // 21.00 Dört duvarın içinde iki kadın bir gün kaderlerini değiştirmek adına bir adım atarlar. Masum iyi niyetli bir adımdır ama hiç de düşündükleri gibi olmaz. İçinden çıkılması zor hesaplaşmalar, verilmesi zor kararlar peşlerinden gelir. Hülya ve Perihan’ın sofralarıyla, komik anlarıyla ve çabalarıyla oluşan hikayeleri touché vy N Kolay’da. İNSANLAR MEKANLAR NESNELER // 29 NİSAN // TURCELL PLATINIUM SAHNESİ // 20.30 İnsanlar Mekanlar Nesneler, cesaretin ve özgürlüğün hikayesini sahneye taşıyor. Geçmişin yüklerinden kurtulmaya çalışan bir insanın, korkularla yüzleştiği, gerçekle barıştığı ve en önemlisi kendini sevdiği bir yolculuk… Bu oyun, hayatın başlangıçlarını, aileyi, bağımlılıklardan kurtulmayı ve yukarı bakmayı anlatıyor. “Aşağı bakmadan yola devam edebilecek miyiz?” sorusu etrafında dönen bu özel yapım, cesurca “evet” demenin gücünü Merve Dizdar’ın etkileyici performansıyla keşfetmeye davet ediyor. EN SEVDİĞİNLE BAŞLA // 29 NİSAN // %100 STUDIO // 20.30 İki genç sanatçı, oyuncu, yazar, yönetmen… Hem partner hem de birlikte üreten bir çift. Hayatlarını ve projelerini paylaşıyorlar, ama bir soru var: Daha iyiye nasıl ulaşacaklar? Ortak bir hayat ve proje, fakat içsel mücadeleler ve eksiklikler ile yüzleşiyorlar. Gerçek ile kurgu arasındaki sınırları zorlayan Zorlu PSM’de gerçekleştirilecek özel gösteride, aşk, sanat ve varoluş sorgulanıyor. UNFORGETTABLES BY CEMİL APRIL RAIN // 29 NİSAN // TOUCHÉ BY N KOLAY // 21.00 Başarılı yorumcu Cemil Sağyaşar, dünya müziğinde unutulmayan şarkılardan film melodilerine, Frank Sinatra dan Tom Jones a, Nat King Cole dan Andy Williams a uzanan bir genişlikte eşsiz ve zamansız şarkılardan oluşan projesi “Unforgettables by Cemil Sağyaşar” ile 29 Nisan akşamı touché by N Kolay da! TONY ANN // 30 NİSAN // TURKCELL PLATIINIUM SAHNESİ // 21.30 Sosyal medyada 100 milyondan fazla izlenme ve 4 milyondan fazla takipçi ile geniş bir kitleye ulaşarak özellikle “#playthatword” serisiyle viral olan, The Chainsmokers ile yaptığı etkileyici çalışmaları ve Saturday Night Live ve Good Morning America gibi prestijli platformlarda sergilediği performanslarla adından söz ettiren Tony Ann, müzikal zenginliğini dinleyicileriyle paylaşmak üzere Paris’teki kapalı gişe konserinin ardından “30 Nisan Dünya Caz Günü”nde Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’ne geliyor. STUDIO 54 LIVE PARTY- SELEN BEYTEKİN // 30 NİSAN // %100 STUDIO // 20.30 Selen Beytekin, Dünya Caz Günü’nde Zorlu PSM %100 Studio’da sahne alıyor. KIA JAZZ ROUTES: JAMIE DUFFY // 30 NİSAN // TOUCHÉ BY N KOLAY // 21.00 İrlandalı müzisyen, besteci ve söz yazarı Jamie Duffy, Kia katkılarıyla 30 Nisan’da touché by N Kolay Sahnesi’nde hayranlarıyla buluşuyor. AMADEUS // 2 MAYIS // TURKCELL SAHNESİ // 20.30 Başrollerini Selçuk Yöntem (Antonio Salieri), Tansu Biçer (Wolfgang Amadeus Mozart) ve Dilan Çiçek Deniz (Constanze Weber) in paylaştığı, sahne önünde 35, sahne arkasında 20 kişiden oluşan toplam 55 kişilik dev ekibiyle sezonun en çok ses getirecek prodüksiyonlarından birisi olan Amadeus, Zorlu PSM’de seyircisiyle buluşmaya devam ediyor. EFSANE // 2 MAYIS // TURKCELL PLATINIUM SAHNESİ // 21.00 Nevşah Fidan Karamehmet, Efsane adlı tek kişilik komedi şovuyla İstanbul seyircisiyle buluşuyor. Kadın-erkek ilişkilerini kendi hayatından ilhamla mizahi bir dille ele alan Nevşah, keskin gözlemleri ve karizmasıyla kahkaha dolu bir akşam vadediyor. Aşk, hayat ve sürprizlerle dolu yolculuğa hazır olun. Bu ilham verici ve unutulmaz gösteriyi kaçırmayın. OZAN MUSLUOĞLU QUINTET // 2 MAYIS // TOUCHÉ BY N KOLAY // 21.00 Ozan Musluoğlu Quintet 18 Ekim de touché by N Kolay da sahne alıyor. UNSEEN KIDS TOUR // 3 MAYIS // TURKCELL SAHNESİ // 12.00 UNSEEN KIDS, Zorlu PSM’in sahne arkasındaki büyülü dünyasını çocuklara açıyor! 8-12 yaş arasındaki katılımcılar, bu özel tur sırasında kendilerini gizemli bir bulmacanın içinde buluyor. Tur boyunca, kulaklarına fısıldayan esrarengiz bir sesin yönlendirmesiyle, adım adım Zorlu PSM’in perde arkasındaki sırlarını keşfetmeye başlıyorlar. Bulmacaları çözerken, bir gösterinin sahneye çıkana dek geçtiği tüm aşamaları, bu sürecin arkasındaki görünmeyen kahramanların rollerini ve emeğini öğreniyorlar. Böylece sadece bir mekanı değil, bir hikâyeyi deneyimliyor, keşfetmenin heyecanını yaşıyorlar. AFİFE // 3-4 MAYIS // TURKCELL SAHNESİ // 20.30 Kia nın sunduğu Afife, Afife Tiyatro ve Zorlu PSM ortaklığıyla sezon boyunca Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde seyircisiyle buluşuyor. “Bu dünyada kadın olmanın gereği var olmak istiyorsan yanman gerek. Yanarken peşinden gelenlerin yolunu aydınlatman, kendini feda etmen gerek.” Kuşaklar boyunca tüm tiyatroculara ve cesur kadınlara ilham olmuş, bir deniz feneri gibi karanlık zamanlarda yol göstermiş bir ışık, bir simgedir Afife. Sahnede olmayı bütün mevcudiyetiyle arzulayan Afife’nin, kadının sahneye çıkmasına, göz önünde olmasına, yasak koyan düzene başkaldırısının çağdaş bir yorumudur. İşgal altında İstanbul’da cephesini perdesi bellemiş çok kültürlü bir tiyatro kumpanyasının sahne arkası olan “Afife”, sezon boyunca Zorlu PSM’de tiyatroseverlerle buluşuyor. ŞAKŞAKÇILAR // 3 MAYIS // TURKCELL PLATIIUM SAHNESİ // 20.30 Fred Radix’nin yazdığı, Çağlar Çorumlu’nun yönettiği ve başrolünü üstlendiği Şakşakçılar, TiyatrOPS prodüksiyonu olarak sahnede. 1895 Paris’inde geçen bu eğlenceli hikâyede, açılış gecesine saatler kala dağılan bir şakşakçı ekibinin yerine, apar topar toplanan acemilerle yapılan prova tam bir kaosa dönüşüyor. Müzik, mizah ve seyirci etkileşimiyle dolu bu özgün gösteri 3 Mayıs akşamı Zorlu PSM’de. %100 MÜZİK SUNAR: KLANGPHINICS // 3 MAYIS // %100 STUDIO // 21.00 Almanya çıkışlı yenilikçi elektronik müzik grubu Klangphonics, 3 Mayıs’ta %100 Müzik katkılarıyla Zorlu PSM’de sahne alıyor. Canlı performanslarıyla elektronik müziği yeniden tanımlayan grup, milyonlarca dinlemeye ulaşan parçaları ve etkileyici AV şovlarıyla izleyicilere unutulmaz bir gece yaşatıyor. DUYGU SOYLU ‘’A TRIBUTE TO ONNO TUNÇ’’ // 3 MAYIS // TOUCHÉ BY N KOLAY // 21.00 Duygu Soylu, Onno Tunç u andığı özel konseriyle touché by N Kolay da sahne alıyor. Onno Tunç un müzikal mirasına saygı duruşunda bulunan bu etkinlikte, Türk müziği sahnesinin en sevilen parçaları Soylu nun özgün yorumuyla hayat buluyor. BALİNA // 4 MAYIS // TURKCEL PLATINIUM SAHNESİ // 15.00-20.30 İbrahim Çiçek’in yönettiği, Enis Arıkan, Şebnem Bozoklu, Yağız Can Konyalı, Helin Kandemir ve Emine Evirgen’in sahne aldığı oyun, bir baba-kızın çok geç kaldıkları kavuşma hikayesini anlatıyor. Samuel D. Hunter’ın ödüllü oyunundan uyarlanan “Balina”, affetmek, yalnızlık ve vicdan azabı üzerine dokunaklı bir hikayeyi Zorlu PSM Turkcell PlatinumSahnesi’nde sunuyor. EYLÜL // 4 MAYIS // %100 STUDIO // 16.00-20.30 Eylül’ün, başından geçen olayları manilerle anlattığı dokunaklı bir hikaye sunuyor. Tüm hayatı boyunca birçok zorluğu paylaşırken, Eylül’ün kim olduğunu ve neye dönüşebileceğini sorguluyor. Gerçekler ve kurmaca olaylarla şekillenen bu hikaye, izleyiciyi derinden etkileyen bir yolculuğa çıkarıyor. UNSEEN TOUR // 4 MAYIS // ZORLU PSM // 13.00 Zorlu PSM’de sahnelenen dev yapımların sahne arkasını merak ediyorsanız her adımı keşif dolu 4000 adımlık Zorlu PSM UNSEEN Turu başlıyor. Dünyanın en büyük kültür sanat merkezleri arasında yer alan Zorlu PSM’nin muhteşem mimarisi ve büyüleyici atmosferini tam 60 dakika boyunca her detayıyla deneyimleyebileceğiniz tur boyunca bir etkinliğin sahne arkası süreçlerinin tümüne yakından tanık olacaksınız. Dünyaca ünlü yerli ve yabancı sanatçıların kulislerini ziyaret etmek, bir etkinliğin tüm yaratım süreçlerini bu defa sahne arkası haliyle deneyimlemek için her biri 10 kişilik özel turumuzdaki yerinizi hemen alın.

Source: Habertürk


Afyon’da klasik müzik ve edebiyat buluşması

Festival yeni açılan Afyon Müzesi, İkbal Termal Otel ve Ali Çetinkaya Tren Garı’nda gerçekleştirilecek.KADIN CEZAEVİNDE KONSERFestivalin en dikkat çekici etkinliklerinden biri, Açık Kadın Cezaevi’nde bulunan kadınlar için düzenlenecek. Konserde Çekyalı grup Terticho Trio sahne alacak.Festivalin vazgeçilmezlerinden olan “Okul Söyleşileri” ve “Okul Konserleri” bölümleri ise yerli ve yabancı sanatçılardan oluşan bir kadroyla, Afyon’un köy ve kasaba okullarında gerçekleştirilecek.2 Mayıs saat 20.30’da Afyon Müzesi’nde gerçekleşecek konserde, Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası, Çekyalı solist Stepanka Plockova’ya eşlik edecek. Sanatçı, Dvorák’ın 1. Viyolonsel Konçertosu’nu seslendirecek. Orkestra şefi Murat Göktaş.Müze konserlerinde akşamları iki konser düzenlenecek.Ali Çetinkaya Tren Garı ve İkbal Otel’deki gündüz pazar konserlerinde ise Çekyalı gruplar sahne alacak.FRİG VADİSİ’NDE ÇOCUKLARA ÖZELFestival bu yıl Frig Vadisi’nde, çocuklarla birlikte düzenlenecek olan Eva Strejkova piyano resitali ile farklı bir etkinliğe imza atacak. Özellikle çocuklara yönelik konserler, festivalin en önemli ayaklarından birini oluşturuyor.Bu kapsamda, 24. Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde çocuklara klasik müzik alanında profesyonel bir okul konseri sunulacak.Mekân ise Frig Vadisi’nde yer alan Ayazini Köyü İlkokulu.Festivalin kapanışı, toplam 15 sanatçının bir araya gelerek sunacağı oda müziği konseriyle gerçekleşecek.Praglı müzisyenlerin oluşturduğu küçük bir oda müziği orkestrası, farklı bestecilerin klasik dönem eserlerini seslendirecek.Festival, Afyon Müzesi’ndeki bu son konser ile sona erecek.USTA ÇİZERLER VE EDEBİYATIN USTALARIYLA BULUŞMAFestivalin sanat ile müziği buluşturan etkinliklerinden biri olan “Usta Çizerler Sergisi”, İkbal Termal Otel’de sanatseverlerle buluşacak.Usta çizerler Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Tan Oral ve Kamil Masaracı, eserleriyle festivale katkıda bulunacak.Festival kapsamında düzenlenecek okul söyleşilerinde edebiyatın usta isimleri öğrencilerle buluşacak:- 1950 kuşağının önemli ismi Adnan Özyalçıner- Çocuk edebiyatının duayeni Gülten Dayıoğlu- Ödüllü çocuk ve gençlik yazarı Yalvaç Ural- Şair, yazar ve eleştirmen Metin Celal- Yazar ve akedemisyen Şerif Eskin- Usta yayıncı Fahri Aral- Yazar ve akademisyen Melike Günyüz- Edebiyatçı-yazar Feridun Andaç- Deneyimli yöneticiler Sunay Girgin ve Hamdi Doğan- Akademisyen, duayen hoca Prof. Dr. İlter Turan

Source: Doğan Hizlan