Mersin”de Hacivat-Karagöz geleneğini yaşatıyor
Mersin de kukla oynatıcısı Tevfik Dinç (57), Hacivat ve Karagöz geleneğini devam ettiriyor. habericionecikanlar#100#left# Hacivat Karagöz oyununa başlama hikayesini anlatan Dinç, İlkokul çağlarında sürekli elektrik kesintileri yaşardık. Elektriğin kesik olduğu akşamlar kitaplarından kestiğim Hacivat ve Karagöz resimlerini kartona işleyip beyaz bir perdenin arkasından mum yakıp kardeşime, mahallenin çocuklarına, anneme ve babama oynuyordum. Karagöze olan sevgim hep içimde kaldı. Ardından tiyatroya başladım. Karagöz ün eksikliğini hep içimde yaşadım. 90 lı yıllardan bu yana hem Karagöz hem de tiyatro mesleğine devam ettim dedi. Karagöz ün Türk tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu belirten Tevfik Dinç, Karagöz Hacivat ya da Hacivat Karagöz olarak anılabiliyor ama uluslararası literatürde Karagöz olarak alıyoruz. Bu süreçte en büyük sıkıntımız, kostümlü Karagöz yapılması. Karagöz bir gelenekli sanat. Gelenekli sanatlar bir perdenin arkasından yansıyan renklerin cümbüşüyle seyirciye sunulan hayaldir. Kostümle yapıldığı zaman bu mistik yapıyı veremiyorsunuz. O da Karagöz ü bozuyor diye konuştu. Çocuk kahkahalarının kendisini mutlu ettiğin ifade eden Dinç şunları söyledi: O çocukların mutluluğu, gülüşü her şeye bedel. Oyundan sonra gelip benimle tokalaşmaları, sohbet etmeleri bambaşka bir duygu oluyor. Kahramanmaraş ta Kızılay ın iftar verdiği çadırda Karagöz oynattım. Yine Hatay da da iftar sonrası Karagöz oynattım. Orada da yine çocukları eğlendirdik. Sadece çocuklar da değil 7 den 70 e herkesin zevk aldığı bir gösteri.
Source: Habertürk
“Uçan Hollandalı” sahnelendi
Egils Silins, Uçan Hollandalı daki performansıyla, karakterin psikolojik derinliğini ve vokal gücünü ustalıkla birleştirerek sanatseverlere unutulmaz bir deneyim yaşattı. Dünyada ilk kez 1843 te Dresden’deki Königliches Hoftheater’da sahnelenen ve efsanelere inanmayanları bile büyülemekten asla vazgeçmeyen bir hikâyeye dayanan dramada; dünya dışı, doğaüstü bir varlık olan Hollandalı nın sadık bir kadının aşkı aracılığıyla kefareti aradığı, akıl dışı bir yolculuk anlatılıyor. Uçan Hollandalı , denizlerde sonsuza kadar tüm mürettabatıyla lanete uğramış hayalet gemisiyle dolaşmaya mahkûm edilmiş, gerçek aşkı arayan bir kaptandır. 7 yılda bir karaya çıkmasına izin verilen denizciyi ancak bir kadının aşkı kurtaracaktır. Onunla evlenip sonra da ona ihanet eden her kadın onun lanetine uğramıştır. Bu sefer, 7 yılı dolduğunda bir Norveç köyünün hemen dışında bir karaya ayak basar. Burada Daland adında bir adamla tanışır ve ona bir gecelik konaklama karşılığında altın ve mücevher verdikten sonra Daland ın bir kızı olduğunu öğrenir. Senta adındaki bu kız, onu içinde bulunduğu kötü durumdan kurtaracak mükemmel aşk olabilecek midir? İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı İbrahim Yazıcı’nın yönettiği eserin dekor tasarımı Efter Tunç, kostüm tasarımı Serdar Başbuğ, ışık tasarımı Yakup Çartık, koreografisi Emre Karaca imzalı. İDOB Koro Şefi ise Volkan Akkoç. Temsilde; Uçan Hollandalı , rolünde Egils Silins ; Senta rolünde Evren Ekşi; Daland rolünde Göktuğ Alpaşar; Erik rolünde Efe Kışlalı, Mary rolünde Deniz Likos, Der Steuermann rolünde Berk Dalkılıç sahnedeydi.Eser, 5 Nisan 2025 te Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda sanatseverler ile tekrar buluşacak. Egils Siliņs Kimdir?Letonya’da doğan ve Letonya Müzik Akademisi’nden mezun olan sanatçı, sahneye ilk adımını Letonya Ulusal Operası’nda Boito’nun Mephistopheles operasında atmıştır. O günden bu yana uluslararası sahnelerde yükselen bir yıldız olarak tanınmış, on uluslararası yarışmada birincilik kazanmış ve 1996, 2003 ve 2014 yıllarında Letonya Yıllık Müzik Ödülü’ne layık görüldü. Egils Silins, Wiener Staatsoper, Teatro alla Scala, Metropolitan Opera, Hamburgische Staatsoper, Royal Opera House London, Semperoper Dresden, Deutsche ve Staatsoper Berlin, Gran Teatre del Liceu,Teatro Real, Mariinsky Theatre, Opernhaus Zürich, Chicago Opera ve Bayerische Staatsoper München gibi dünyanın önde gelen opera evlerinde sahne almaktadır.
Source: Habertürk