Piyasalara Merkez morali
UZUN süredir baskı altında kalan Borsa İstanbul, enflasyon verileri ve TCMB faiz kararıyla moral buldu. Şubat enflasyonu (TÜFE) aylıkta yüzde 2.27, yıllıkta yüzde 39.05 olarak beklentilerin altında kaldı. Piyasalar aylıkta yüzde 2.9-3.0 ve yıllıkta yüzde 40 civarında bekliyordu. Bu referansla TCMB beklendiği üzere 250 baz puanlık faiz indirimine gitti ve politika faizini yüzde 42.5 seviyesine çekti.Toplantı metninde; “Enflasyonun ana eğilimi ocak ayındaki artış sonrasında şubat ayında gerilemiştir. Bu dönemde temel mal enflasyonu görece düşük seyrini korurken, hizmet enflasyonu ocak ayına özgü artışın ardından yavaşlamıştır. Yurtiçi talep dördüncü çeyrekte öngörülenin üzerinde olmakla birlikte, enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde seyretmiştir” vurguları, faiz indirimlerinin devamı açısından önemli görüldü. Bu gelişmeler, 2024 yılı temmuz ayından bu yana baskı altında kalan BIST100 Endeksi’nde yüksek hacimli tepki çıkışına neden oldu. Faize en duyarlı sektör olan banka hisseleri çıkışa öncülük etti. TCMB faizi mali piyasalar için önemli bir referans noktasıdır. Tahvil, mevduat, kredi faizleri ona göre şekillenir. Bu açıdan TCMB faizindeki gerilemenin diğer parametrelere ve ekonominin geneline yansıma göstermesi beklenebilir. Konuttan otomobil piyasasına kadar ekonomide birçok sektörü etkileme potansiyeline sahip. Bu meyanda döviz kurları üzerindeki baskıyı zayıflatmakla birlikte kur geçişkenliği nedeniyle enflasyon üzerinde de yukarı yönlü bir etkiye neden olabilir. Bu yarının sorunu. Bu aşamada “bardağın dolu tarafı” daha çok öne çıkmış durumda.FAİZLERİN DAHA DA GERİLEMESİ OLASIBorsa İstanbul bir süredir bu gelişmeyi beklenti olarak zaten fiyatlıyordu. Artık somut gelişmeler görülmeye başlandı. Faiz düşüşü ve devamının geleceği beklentisiyle alternatif piyasalar daha yakından izlemeye alınacak. Beklenti anketlerinde yıl sonu için enflasyonda yüzde 25-30, TCMB faizinde yüzde 30 gibi rakamlar telaffuz ediliyor. Bu durumda ileriye yönelik olarak faizlerin daha da gerilemesi olasıdır. Uzun süredir TL mevduatta bekleyen tasarrufların en azından bir kısmının hisse senetleri gibi bir alternatifi değerlendirmeye alması muhtemel bir gelişme olacaktır. Bunu piyasa şartları belirleyecek. TCMB faiz indirimi BIST100 Endeksi için bir işaret fişeği mi olacak yoksa tepki çıkışı olarak mı kalacak? Faiz borsa için en önemli rakip olmakla birlikte tek rakip de değil elbette. İç ve dış diğer piyasa şartlarının da uygun olması gerekecek. Borsa İstanbul’da temkinli görünüm yerini daha iyimser bir ortama bırakmış durumda.YABANCI ALIMLARI MOLA VERDİYabancı yatırımcıların işlemleri piyasalar için hep önemli olmuştur. Son haftalarda yabancılar hisse senetleri ve tahvil bonoda alıcı konumdaydılar. Enflasyon ve TCMB kaynaklı gelişmelere olumlu tepki vermişler, tahvil bono ağırlıklı alımlar yapmışlardı. Hisse senetlerinde 14 ve 21 Şubat ile biten haftalardaki alım serisi 28 Şubat haftasında yerini satışa bıraktı. Yabancılar 107 milyon dolarlık hisse senedi satarken tahvil bonoda (miktarı düşmekle birlikte) 53 milyon dolarla alımlarını sürdürdüler. Geçtiğimiz haftaki işlem sonuçlarını önümüzdeki hafta perşembe günü saat 14.30’da TCMB açıklayınca göreceğiz.Bankalar başta olmak üzere ağırlıklı olarak yabancıların işlem yaptığı lokomotif hisselerdeki primlere bakılırsa hisse senetlerinde alıcılı çıkma olasılığı yüksek görülüyor. Yine de gerçekleşmeleri görmek gerekir.Aynı hafta TCMB rezervleri, bankaların döviz mevduatı ve kur korumalı mevduatta düşüş vardı. TCMB rezervlerinde son iki haftalık gerileme belirginleşmeye başladı. TCMB brüt rezervlerinde düşüş 4.5 milyar dolar ile devam etti ve 165.4 milyar oldu. Swap hariç net rezerv ise 60.7 milyar dolara çekilirken son iki haftalık erime, 10.7 milyar dolara ulaştı. Yurtiçi yerleşiklerin bankalardaki döviz mevduatı ise 3.2 milyar dolarlık düşüşle 171.4 milyar dolar oldu. Kur korumalı mevduatta 33 milyar TL’lik düşüş yaşandı ve 846 milyar TL’ye gerileme oldu. Kur korumalı mevduattaki erime ve faiz düşüş beklentilerine rağmen döviz mevduatındaki geri çekilme dikkat çekici. Kur korumalı mevduat, bankalar döviz mevduatı ve TCMB rezervlerinin eş zamanlı düşüş göstermesi takip edilmesi gereken bir durum.BORSADA TEPKİ ÇIKIŞI GÖRÜLDÜBorsada yüksek hacimli tepki çıkışı güç kazandı. 10.276-10.400 bandındaki boşluk (gap) bölgesi kapandı ve Ağustos 2024’ten bu yana devam eden yatay hareket tamamlandı. İlk destek 10.400 seviyesinde görülürken çıkışın devamı için bu noktanın üzerinde kalınması önemli olacak. Sonraki destekler 10.200 ve 10.000’de bulunuyor. Satışla karşılaşması muhtemel direnç seviyeleri ise 10.700 ve 10.900-11.250 seviyelerinde. 10.900-11.250 daha önemli. Endekste sert yükselişe bağlı olarak direnç seviyelerinde satış denemeleri görülebilir. Ancak tepki yükselişi gücünü koruyabilir.EURO GÜÇ KAZANDI Dış piyasalarda gündem yoğun ve önemli. ABD Başkanı Trump yine başrolde ve “esas oğlan” konunumda. Açıklamaları ve uyguladığı politikalarla ticaret savaşını iyice kızıştırdı. Çin’den Avrupa’ya, Kanada’dan Meksika, Rusya ve Ukrayna, Panama ve Grönland’a kadar hemen her konuda ekonomik, siyasi birçok söylemi ve uygulaması oldu. Ama artık ciddi tepki alıyor. ABD karşıtı cephe oldukça genişledi. Sadece söylem olarak değil; diğer ülkeler ABD karşıtı icraatlarını uygulamaya koymaya kararlılar. “Keskin sirke küpüne zarar” hesabı bu durumdan dolar da etkilendi ve zayıfladı. Deutsche Bank’tan “Küresel piyasaların yeni jeopolitik düzene uyum sağlamasıyla birlikte ABD doları geleneksel güvenli liman statüsünü kaybedebilir” görüşü geldi. Ocak ayında 110 seviyesini gören dolar endeksi 103 seviyelerine geriledi. Buna karşılık yine ocakta 1.02 seviyelerini test eden Euro/dolar paritesi 1.08’i aştı ve Euro’da değerlenme devam etti. Para hareketleri borsalara da yansıdı denilebilir. Almanya borsası (Dax Endeksi) zirveye yakın seyirle çıkış hareketini sürdürürken ABD borsalarında derinlik kazanan kâr satışlarıyla zayıf bir görünüm hâkim. Euro’nun değer kazanmasının arkasında; Almanya’nın 500 milyar Euro’luk savunma ve altyapı harcamaları için bütçe ayırması ve bunun borçlanma ile finanse edileceğinin açıklanması sonrasında tahvil faizlerindeki sert yükseliş, yapılacak harcamalara bağlı olarak ekonomideki canlanma beklentileri var. Ayrıca seçim sonrası Hristiyan Demokrat ve Soysal Demokrat (CDU-SPD) iki büyük partinin koalisyona gidecek olması da Euro’ya katkı yapan bir durum olarak görüldü. Almanya’yı bu ölçüde savunma harcamasına iten sebeplerin başında Trump’ın “Avrupa’dan asker çekebiliriz” açıklaması geliyor. Hatta Trump, NATO ülkeleri yeterince ödeme yapmazsa onları korumayacağını, harcama hedeflerini karşılamamaları halinde ABD’nin NATO müttefiklerini savunmayabileceğini söyledi. Trump bu tutumunu sürdürürse NATO’nun varlığının tartışmaya açılmasına pek şaşırmamak lazım. Bir diğer görüş ise Trump’ın tüccar zihniyetiyle hareket ettiği pazarlığı yukarıdan açtığı sonra da daha makul bir tutuma evrilebileceği yönünde. Kanada ve Meksika’ya gümrük tarifelerini bir ay ertelemesi, Beyaz Saray’dan kovduğu Zelenski’nin geri adım atması ve anlaşmaya razı olması gibi gelişmeler buna örnek gösteriliyor. Geçen haftanın bir diğer gündemi Avrupa Merkez Bankası toplantısıydı. Beklendiği üzere 25 baz puanlık indirime gidildi (%2.50). Toplantı sonrası yapılan açıklamalarda faiz indirim sürecinin sonuna yaklaşıldığı sinyali gelirken “faizlerin anlamlı ölçüde daha az kısıtlayıcı hale geldiği” mesajı verildi. Son gelişmelere bağlı olarak piyasa parametrelerine bakıldığında; Euro’da değerlenme, dolarda zayıflama, altın fiyatlarında yükseliş, petrol fiyatında düşüş gözlendi. Ticaret savaşının dozunun artması, Irak’tan petrol ihracatının başlayacağı haberleri ve OPEC+ Grubu’nun üretim artışı planları petrol fiyatları üzerinde baskıyı artırdı. Altın fiyatlarında ise Trump belirsizliğine dolardaki zayıflama ve ABD tahvil faizlerindeki düşüş de eklenince tepki çıkışı görüldü. – Almanya 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2.92’yi test edip gevşerken ABD 10 yıllık tahvil faizinde düşüş eğilimi sürdü ve yüzde 4.5’e geriledi. Euro/dolar paritesi 1.0835, dolar endeksi 103.90, brent petrol 70.27, altının ons fiyatı ise 2.905 dolar seviyelerinde seyrediyor. Önümüzdeki hafta 12 Mart ABD, 14 Mart Almanya enflasyon verileri (TÜFE) takip edilecek.Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.
Source: Zeynel Balcı