PKK”nın feshi kimleri kızdırıyor?

PKK”nın feshi kimleri kızdırıyor?

Türkiye, 50 yıldır süren bir terör olgusundan kurtulma noktasına geldi. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın konuşmalarından da anlıyoruz. DEM”in yaptığı açıklamalar da bu yönde. Öcalan da silahın miadını doldurduğunu ve bir an önce feshin gerçekleşmesi yönünde ifadeler kullandı. PKK son kongresini yaptı ve birkaç günde açıklamada da bulunacak. Buraya gelmede Erdoğan”ın büyük cesareti ve çabası var. Bahçeli”nin de payı geçiştirilemez.Bu barış süreci veya Terörsüz Türkiye teşebbüsü, artık tamamlanacak. Gidişat bunu gösteriyor. Daha önce de bu tür teşebbüslerde bulundu devlet. Ama bu defa daha sessiz, daha akılcıl ve daha stratejik hareket ettiği görülüyor. Kamuoyu da bu sürece destek veriyor. Birçok aydın, gazeteci ve akademisyen de olumlu bakıyor.Türkiye, artık daha büyük bir ülke ve ufuk olmak zorunda. İç tartışmalarını asgari düzeye indirmek, çatışma ve tehditlerini kontrol edilebilir hale getirmek zorunda. Bunun için de yeni Türkiye olarak doğmaktan başka çaresi yoktur. Türkiye Yüzyılı, yeni Türkiye”nin doğuşu ile ancak inşa edilebilir. Barış süreci bu açıdan çok önemli bir teşebbüs. Elbette kanın durması, büyük güvenlik giderlerinin sonlanması, milleti Kürt ve Türk üzerinden bölünme siyasetini bitirmek gibi önemli boyutlara da sahip.PKK, Öcalan ve DEM bile Terörsüz Türkiye diyor. İlginç bir şekilde durum bazılarını kızdırıyor. Sanki terör devam etsin istiyorlar. Türkiye”de iç etnik çatışma ve ayrışma derinleşsin diyorlar.Kimler bunlar?Ne tür söylemleri var?PKK silah bırakmaz, dün insanlarımızı şehit edenlerle görüşme olmaz, MHP her zaman PKK ve siyasal uzantılarına karşı iken bugün Bahçeli”nin yaptıkları kendisiyle çelişmesi demek, özerklik kuracaklar, millet bölünecek, bu hükümete güvenilmez… Bu söylemler hangi niyetle söylenirse söylensin süreci engelleyen dalgalar üretmeye ve Türkiye”nin önemli dönüşümü önünde durmaya matuf. Bu söylemleri tutturanlar, siyaseti hep değişmez mutlak ilişkiler ve dogmalar gibi görüyorlar. Siyaset değil de sanki dini akideyi savunuyorlar. Vatanperver ve bu devleti düşünenlerin sadece kendilerine ait olduğuna inanıyorlar. Milliyetçilik ve vatanperverlik tekeline sahipler.Siyaset dogmatik görüşlerden oluşmaz. Ülkeyi, toplumu ve devleti yönetme iradesidir. Bundan dolayı pragmatik (pragmatizm değil) olmak zorunda. İsrail”in Ortadoğu”da doğan boşlukta etrafına yayılma teşebbüsü, Türkiye”yi de açıktan hedef görmesi ve Kürtleri baştan çıkarma gayretleri Terörsüz Türkiye projesiyle aşılıyor. İç barışta bu proje ile yepyeni bir aşamaya geçiliyor. Devlete karşı 50 yıldır dağda silahlarla dolaşan, etrafı bombalayan ve insanları katleden bir yapı sona eriyor.Bunlardan da önemlisi Kürtleri etnikçi siyaset etrafında mobilize eden, terör ve şiddetle etkileşime çağıran parti yapısı da bu durumdan çıkıyor. Yeniden Türkiye aidiyeti içine yerleşiyor. Demokrasi ve haklardan bahsediyor. Özerklik, devlet gibi siyasal parçalanmaya yönelik hiçbir talepte bulunmuyor.Türkiye”yi devlet ve toplum olarak hep savaşta görmek isteyen, dışarının müdahalesine açık bir içyapının var oluşuna iyi bakan ve bunlardan faydalanan kesimler var. Bir de iktidara kökten karşıtlığı nedeniyle böyle bir başarıyı istemeyenler… Onlar bu başarı ile yine Erdoğan ve AK Parti kazanacak diye korkuyor. Bırakın, bu ülkeyi yarım yüzyıldır devam eden büyük çatışmadan kurtaracak lider de, siyasetler de kazansın.

Source: Ergün Yildirim