PKK’nın ikinci kez feshinden beklenenler
29 Temmuz 1979’da Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Bucak’a suikast sonrası olay yerine, ‘1.Kongre Kararı’ olarak bırakılan bildiriyle “Bağımsız ve birleşik bir Kürdistan’da bir halk diktatörlüğü kurmak…” diyerek kitlesel terör faaliyetlerine başladılar.15 Ağustos 1984’te Eruh ve Şemdinli baskınıyla devlete ilk kurşunu sıkan PKK terörü, 40 yıl içinde 14 bin 902 resmi ve sivil şehidimize ve 2 trilyon dolar ekonomik kayba mal oldu. (15.08.2024 itibarıyla)40 yılda 46 bin 276 üyesi öldürülen PKK terör örgütü, asıl amacı olan 1000 yıllık Türk-Kürt kardeşliğini yok edemedi. Sonunda örgüt elebaşı Öcalan, 27 Şubat 2025 günü yaptığı çağrı ile PKK’nın ideolojik feshini ilan etti. 1979 yılında sözde “Bağımsız ve birleşik bir Kürdistan’da bir halk diktatörlüğü kurmak…” amacıyla yola çıkan terör örgütü PKK kurucusu Öcalan, 52 yıllık bölücü örgütün amacına ulaşamayacağını şu sözlerle ilan etti: “Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.”İDEOLOJİK OLARAK FESHETTİKısaca ayrı bir devlet, federasyon, özerlik hatta etnik kimlik vurgulu talepleri de ortadan kalktı. Artık bölücü amaçlarına ulaşılamayacağını anlayan Öcalan, ideolojik feshini ilan ettiği terör örgütüne seslenerek, tonlarca bombadan daha etkili olan “PKK anlam yoksunluğunu”, terör örgütünün hiçbir hedefi ve karşılığı olmadığını şu sözlerle ilan etti: “1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkârının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nın anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.”Öcalan, sorumluluğu üzerine alarak kurucusu olduğu terör örgütü PKK yönetimine şu talimatı verdi: “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”Daha önce de Öcalan’ın çağrısına uyacağını açıklayan PKK terör örgütü, 5-7 Mayıs günlerinde beklenen kongresini yaptığını açıkladı. Ama alınan kararların neler olduğu duyurulmadı. Yani açıklama yapılacağına dair açıklama yapılmış oldu.PKK’nın 12’nci kongresinde örgütün fesih kararı alması çok büyük beklenti. Bunun uygulanmasıyla silah bırakılmasının zamana ve şartlara bağlanması ise kimseyi şaşırtmayacaktır.2002’DE DE FESHETMİŞLERDİ1993, 1995, 1998, 2006, 2009, 2013 yıllarında köşeye sıkışıp tek taraflı sözde ateşkes ve silah bırakma kararı alan, her seferinde güç kazandıktan sonra saldırılarına başlayan PKK terör örgütü, 4 Nisan 2002 tarihli 8. Kongresi’nde fesih kararı aldı. PKK’yı feshedip yerine KADEK ismiyle yapılanmaya gitti. PKK ismi yerine KADEK adının kullanılmasıyla üzerindeki terörist baskısından kurtulmayı hedefleyen terör örgütü, faaliyetlerini “Demokratik Cumhuriyet Sistemi” adı altında siyasi alana kaydırdı. Ancak KADEK de birçok ülke tarafından terör örgütü olarak tanınmaya başlayınca 2003 yılında ismini Kongra-Gel olarak değiştirdi. Bu da tutmayınca 28 Mart 2005’te yeniden PKK adını kullanmaya ve terör faaliyetlerini artırmaya başladı.O süreçte de PKK’nın silah bırakma kararına, hatta 2002’de olduğu gibi kendini feshetmesine büyük bir önem atfedilmişti. Ancak kendisine siyasi kimlik edinmeye çalışan PKK terör örgütünün o kararları arasında Irak’ta PÇDK, İran’da PJAK ve Suriye’de PYD örgütsel uzantıların kuruluşu ilan edilmişti. 2002-2005 arasını isim değişiklikleriyle yeniden yapılanma çalışması olarak geçiren, 2005’te yeniden PKK adını kullanan terör örgütü bugün de benzer taktiklere başvurabilir.DEVLET İNİSİYATİFİAncak bugün, 1 Ekim’den bu yana yürütülen girişimin adı “Devlet inisiyatifi”, yani herhangi bir pazarlık ve şart yok. Çünkü, teröre karşı mücadelesini kazanmış bir Türkiye var artık. Ayrıca Türkiye’nin etkili olduğu bölgesel gelişmeler, uluslararası konjonktür terör örgütünün aleyhine. ABD bile desteğini azaltırken arkasında sadece İsrail’in ve İran’ın desteği PKK’ya ayakta tutmaya yetmeyecek.Artık ideolojik ve toplumsal bir karşılığı kalmayan PKK terör örgütünün kendisini feshetmesi ve silah bırakmasından başka çaresi yok. Buna, PKK’ya bağlı tüm yapılar dahil. Sadece PKK’nın değil Irak, İran ve Suriye’deki yapılanmalarının da lağvedilmesi, hatta kent yapılanmalarının da tasfiye edilmesi gerekiyor. PKK, beklenen kararını açıklasa bile uygulanıp uygulanmayacağı çok yakından takip edilecek.Çünkü, özellikle 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişiminden sonra Türkiye’nin terörle mücadelesindeki kararlılık kendisini gösterdi ve PKK nefes alamaz hale geldi. Arkasındaki ABD, İsrail ve İran desteği ise ideolojik ve toplumsal zeminini kaybeden PKK’yı ayakta tutmaya yetmiyor. Şimdi sıra Irak, Suriye ve İran’daki ve Avrupa’daki yapılanmasında. Türkiye’deki siyasi uzantısı da bunu görüyorCumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’daki son konuşmasında temel hedefin ne olduğunu çok açık ifade etmişti:“Son dönemde gerçekleşen çalışmaların tek bir amacı vardır; terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız teslim edilmesi. Örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması, bölücü örgütün baskısı dolayısıyla bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirme fırsatı verilmesi, bölgemizde artan çatışmalar karşısında iç cephemizin güçlendirilmesi… Bu, Kürt kardeşlerimizle ilgili bir konu da değildir. Sadece terör örgütünün tasfiye edilmesiyle sınırlı bir husustur.”Aslına bakarsanız ülke içinde zaten “Terörsüz Türkiye” girişimi bence amacına ulaştı, mesele siyasi uzantısı DEM’in terör örgütünün mü yoksa demokratik siyasetin yanında mı duracağı ile ilgili. PKK, fesih ve silah bırakma kararı açıklasa da açıklamasa da akıbeti değişmeyecek.
Source: Nedim Şener