Rangers şoku

Rangers şoku

Kâğıt üzerinde her türlü favoriydi Fenerbahçe. Rangers, mali değer olarak tam 3 kat gerideydi. “Futbolcu kalitesi ve kariyerleri ile Fenerbahçe, bu maçta net pozisyon bile vermez” diye düşünenler arasında ben de vardım. Szymanski topla oynama düşüncesini çok yanlış bölgede yapmıştı. Ceza sahasının önünde riske girilmez. Ne kadar kendine güvenirsen güven, topu kaptırdığın anda faturayı keserler.Dessers, golü çok rahat atmıştı.

Rangers ligde kötü gidiyor olabilir ama Avrupa’da başkalar bu sezon. Sadece M.United’a kaybettiler. Takım savunmaları başarılı. Çok kompakt bir takım. Duran topları karşılamada pek iyi değillerdi. Zayıf yönlerinden biriydi kornerlerin karşılanması. Djiku, mükemmel bir gol atmıştı. “Fenerbahçe artık oyunun hakimi olur, iyi pres başlar” diye düşünürken bu anlayış sahaya yine yansımadı. Cerny’nin attığı gol, göstere göstere gelmişti. Bütün savunma göz markajı yapınca Dessers golü hazırlamıştı. Talisca ikinci devre oyundaydı. Skriniar ve Djiku savunmanın ortasına geçmişlerdi. Yusuf çıkmıştı. Mourinho “Mutlaka gol atmam” lazım fikriyle forveti güçlendirmek istemişti. “Gol gelmezse ilerleyen anlarda takım direnci düşer mi?” sorusu akıllardaydı tabii. Dessers’in ağlara giden topu VAR’dan dönmese neler yaşanırdı acaba? Şaka gibi anlar devam ediyordu.

Yine Dessers’in golü VAR’a takılmıştı. Fenerbahçe maça ağırlığını koyamıyordu. Bunaltıcı baskı kurma isteği bir türlü gerçekleşmemişti.

Fred’in takımın orta sahası için önemi çok fazla. Amrabat yaratıcı bir oyuncu değil. Sadece mücadele yetmez bu maçlarda. Biraz sanat gerekir. Umutlar Maximin’in ceza sahasına keseceği ortalar ve duran toplara kalmıştı.

Rangers’ta Rıdvan fena değildi ama sonlara doğru zorlandı. Tadic ve Dzeko etkili olamadılar. Cerny ani atakta iyi koştu, topa akıllı vurdu. Ne olursan ol, rakip, takım oyununu senden iyi oynarsa sadece üzülürsün. Elinden de hiçbir şey gelmez…

Source: Ercan Taner