Sabır ve umut kardeşliği
Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim. Beşiktaş’ta çok isabetli gözüken iki transfer yapılmış, hele Abraham gibi çok renkli bir santrfor gelmiş ama hâlâ laf edenler var. Efendim; iki futbolcuyla iş bitmezmiş, daha en az beş futbolcu daha gerekirmiş, şov yapılacağına yeni transferlerin peşine düşülseymiş. Ya da işte hoca ne istiyorsa alınıyormuş artık top Solskjaer ’deymiş. Dolayısıyla olası başarısızlık hocaya yazarmış diyerek şimdiden sopa sallayanlar var. Böyle daha neler neler… ANELKA ÖRNEĞİ ORTADAYKEN Evet, Beşiktaş iki iyi transfer yaptı sol bek ve santrfora. Dahası da gelecek anlaşılan. Aslında sağ beke de Osayi Samuel geliyordu ama malumunuz babası işi bozdu. Aç gözlülük, iş bilmezlik kaş yaparken göz çıkartıyor işte böyle. Ailelerin futbolcunun kariyerini olumsuz etkilemesine en iyi örnek Anelka’dır. Arsenal’de çok iyi bir çıkış yapmışken sırf daha fazla para kazanmak için ağabeyleri oradan oraya sürüklediler Anelka ’yı. Kısa vadeli menfaat hedefleri uzun vadede büyük kayıplara yol açabiliyor oysa ki. Ayrıca Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı da Solskjaer de sürekli vurguluyorlar; “Adım adım ilerleyeceğiz, adım adım güçleneceğiz” diye. Hiçbir şey birden bire olamaz çünkü. Ayrıca üç beş iyi oyuncunun transferi de iyi bir takım için yeterli değil. Takım oluşturmak bağlantıların iyi kurulmasıyla mümkün. Bu da birbirleriyle uyumlu futbolcular grubu demek. Örneğin Abraham’ın verimli olabilmesi hızlı, yetenekli ve içe kat edip gol arayan kanat oyuncularıyla olası. Bir de taraftar sürekli “Futbolcu al futbolcu al” diye yönetime baskı yapıyor da bunların parasını kim ödeyecek hiç düşünmüyor. Futbolcu ala ala gelinen nokta ortada. Elde bir sürü kimsenin istemediği futbolcu var. Yönetimler değişiyor fakat bu elde kalmış futbolcu yığınakları değişmiyor. Bunun nedeni belli; taraftarı susturmak için gelişi güzel alınan futbolcular. Ve kulübü zarara sokan sözleşmeler. Bu kadar acı tecrübeden sonra Adalı yönetiminin sürekli “Dikkatli adımlar atacağız” cümlesini tekrarlamasını transferlerde dikkatli olunacağı anlamını çıkarıyorum ben. Bu arada artık profesyonelleşmiş futbol ortamında formanın, renklerinin, şeklinin şemalinin önemi kayboldu diye hayıflanıyorduk ama Abraham’ın Beşiktaş formasının giyip hayran hayran bakması yine içimde bir umut yaratmadı değil… İnsanın olduğu her yerde insani duyguların da geleceğe dair umutların da tükenmeyeceği aşikâr çünkü…
Source: Gülengül Altınsay