Saddam Hüseyin”in ‘karakutusu’ gazetemize konuştu: Irak’ı Israil ve Iran sömürdü
YILMAZ BİLGEN – Irak’ın devrik devlet başkanı Saddam Hüseyin’in damadı ve genel sekreteri Dr. Cemal Mustafa El-Sultan “Suriye benzeri bir devrim yakın bir dönemde Irak’ta da yaşanacak” dedi. Sık sık ülke değiştiren El-Sultan, gazetemize konuştu. Devrimin bütün şartlarının hazır olduğunu söyleyen El-Sultan, başında olduğu Irak Ulusal Kurtuluş ve Değişim Hareketi’nin yoğun bir faaliyet içerisinde olduğunu belirtti. İŞGAL ZEMİNİNİ İRAN HAZIRLADI 1994 yılında Saddam Hüseyin’in kızı Hala ile evlenen Dr. Cemal Mustafa El-Sultan, dönemin kara kutusu olarak biliniyor. 60 yaşındaki El-Sultan “Tıpkı Suriye’de olduğu gibi Irak’ta da İran güdümlü yapı yıkılacak. Halkta çok büyük bir talep var. Halkımız Şii, Sünni, Türkmen, Arap, Kürt, Mesihî, Şabak fark etmeksizin esir durumda ve tüm kaynaklarımız acımasızca sömürülüyor. Irak korkunç bir fetret yaşıyor. Ülkemizi fiziki anlamda Batılılar işgal etti ancak arka planda esas aktör İran’dı. Sonra da anlaşma gereği tüm siyasi, ekonomik gücü ele geçirdi. Ülkemizin yağmalanması ve bölünmesinde Batı’nın en büyük müttefiki İran oldu. Bunu hem İran hem de ABD kanadı defalarca itiraf etti. Hatta bu projede İsrail işbirliği de çok açıktır. Her ne kadar düşman gözükseler de Orta Doğu’nun mevcut durumu ile ilgili Tahran ve Tel Aviv arasında ittifak var. İsrail Gate skandalı da bu anlaşma ve işbirliğinin ifşa olan kısmıydı” dedi. Irak’ta siyasi değişim ve köklü bir devrimin kaçınılmaz olduğunu belirten Dr. Cemal Mustafa El-Sultan “İran’ın Şii yayılmacılığı Lübnan’da ciddi yara aldı. Suriye’de zaten tamamen budandı. Yemen’de ise zor durumda. Esas güç merkezi Irak’ta ise Şiiler de dahil olmak üzere toplumun bütün kesimleri Tahran’dan ve sömürü düzeninden nefret eder hâle geldi. Biz Ulusal Kurtuluş ve Değişim Hareketi olarak hiçbir din, mezhep, millet farkı gözetmeden her kesimle irtibat halindeyiz. Büyük bir isyan dalgası ile İran işgalini bitireceğiz. Irak’ta değişim zamanı ve bu artık kaçınılmaz. İran’ın kolu, kanadı kırıldı. Sıra da Irak var. İran’ın sözde İsrail’e ve ABD’ye karşı İslami Direniş yalanı ile ilk yıktığı yönetim Irak Cumhuriyeti olmuştu. Ardından Lübnan, Suriye ve Yemen işgali geldi. Şimdi tarih döndü ve mezhepçi heveslerle çıktığı yolda İran katlettiği mazlumların hesabını verecek. Nasıl ki Suriye’de devrimciler 11 günde Şam’a girdiyse biz de 1 haftada Bağdat’ı özgürleştireceğiz” dedi. SADDAM”IN DAMADI EL-SULTAN: HALEPÇE, İRAN”IN İŞİ ran’ın, Irak ile Türkiye’nin arasını bozmak için her yola başvurduğunu söyleyen Dr. Cemal Mustafa El-Sultan “Ancak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin her daim ‘Türkiye bizim kadim dostumuz’ diyerek ticari, siyasi, askerî, enerji, sınır güvenliği ve terör konusunda işbirliği talimatı verdi. Hatta Türkiye’nin 15 kilometre Irak içlerinde operasyon yapmasına izin verdi. O dönem başka bazı özel anlaşmalar da yapıldı. PKK’nın Irak’a yerleştirilmesi dahil Türkiye’nin birçok sıkıntısı da Saddam’ın düşmesi sonrası başladı. Türkiye çok ciddi bir göç dalgasına maruz bırakıldı. 8 milyona yakın Iraklı Sünni ülkeden çıkmak zorunda kaldı. Sınırları tehdide dönüştü ve milyarlarca doları heba edildi. Bu süreçte İran sürgün ettiği Sünni Müslümanların yerine İran, Afganistan, Pakistan dahil dışarıdan 6 milyondan fazla Şii taşıdı. Bu demografik tasarımdan en fazla Türkmenler zarar gördü. Biz iktidarı aldığımızda tüm bu hukuksuzlukları bitirip İran’ın taşıdığı nüfusu geri göndereceğiz. Bugüne dek hep Saddam’a mal edilen Halepçe kimyasal silah kullanımının arka planında da İran var. Amacı Türkiye’ye Kürt bölgesinden insan sürmekti. Sonra da Suriye’ye benzer bir sürgün oldu. Bugün ortaya çıkan Suriye’deki YPG gerçekliğinin de arka planında o günkü coğrafya ve toplum mühendisliği yatmaktadır. Halepçe’yi vuran kimyasal silahlar kesinlikle İran’a aitti. Bunu birçok bağımsız kuruluş da gelip inceleme yaptıktan sonra tespit etti. Ancak suç Saddam yönetimine atılı kaldı. 800 MİLYAR DOLARLIK YAĞMA İran’ın 22 yılda 800 milyar dolardan fazla Irak petrolünü yağmaladığını söyleyen El-Sultan “Mezhep savaşını daha çok Irak’tan çaldığı paralarla finanse etti. Bununla birlikte İran her daim dost görünerek Türkiye’nin arkasından iş çeviren bir devlet olmayı sürdürdü. Saddam’ı bugünkü Orta Doğu manzarası için öldürdüler. Güçlü ve bölünmemiş bir Irak yeniden kurulacak. Tam 18 yıl cezaevinde kaldım. Ancak güçlü, bir ve bütün Irak idealimden hiçbir zaman vazgeçmedim. Her ne kadar Şii sömürü ve işgal döneminde tüm Türkmen, Arap, Kürt ya da din mezhep taraftarlarının Irak devleti ile bağı koparılmaya çalışılsa da bu halk vatanını seviyor. Yeniden güçlü ve millî bir Irak yönetimi istiyor. İran yolun sonuna geldi. Biz El Tecemmu, El Vatani El Irak’ı Tahrir ve Tağyir hareketi olarak bunu gördük ve emin adımlarla ilerliyoruz. İran’ın hayalindeki Fars İmparatorluğu için İslam dünyasını bölme planının kurbanı olan tüm kesimler o günü bekliyor. Bizim iktidarımızda Irak’ta PKK olmayacak. Haşdi Şabi olmayacak” ifadelerini kullandı.
Source: Cüneyt Akçatepe