Doğa rehberi Faik Kayhan anlattı: Orman Ece’yi nasıl yuttu
Tüm Türkiye 4 gün boyunca yüreği ağzında Belgrad Ormanı’ndaki arama çalışmalarını takip etti. Pazar günü yürüyüş yapmak için gittiği ormanda kayıplara karışan 36 yaşındaki peyzaj mimarı Ece Gürel’in sağ salim bulunması içindi dualarımız. Ve önceki gece saat 01.15 sıralarında geldi müjdeli haber. Ece çalıların kenarında bulundu ve çok şükür ki yaşıyordu.AĞAÇLAR BİRBİRİNE BENZERSevince boğulduk bu güzel haberle. Ama soru işaretleri de zihnimizi kurcaladı. Megakentin ortasındaki bir ormanda bir insan nasıl olur da kaybolurdu? Bu soruyu profesyonel doğa rehberi Faik Kayhan’a sorduk. İşte Kayhan’ın ormana gidecek herkese rehber niteliğindeki açıklamaları: “Belgrad Ormanı çok büyük bir alan, kaybolmak mümkün. Ağaçların arasında yönünüzü kaybedebilirsiniz. Çünkü her yer, her ağaç birbirine benzer. Yönünüzü bulamaz hale gelebilirsiniz. Ece Gürel peyzaj mimarı, ağaçların türlerini bilebilir ama bu kaybolmasına engel değil. Eğer bir kişi ormanı çok iyi bilmiyorsa orman onu yutar, kaybolur gider.ÇEMBERLER ÇİZİP DURMUŞEce Gürel’in hatası, yürüyüşe gittiği ormanı tanımaması. Kaybolduğunu anladığında hep aynı yöne yürümeliydi. Yön tayin edemediği için geniş çemberler çizerek yürüdüğü anlaşılıyor. Bu büyük bir hata. Dereleri takip etseydi göletlere rastlardı. Göletlerin çevresinde yol veya patika olur. Hep kuzeye yürüseydi 3’üncü köprünün otoyoluna rastlardı. Şehir merkezine bu kadar yakın bile olsa çok deneyimli olmadığından, doğada tek başına yürümesi pek çok risk barındırıyordu. Öncelikle bunu yapmaması gerekiyordu.ÖLÜM RİSKİ ÇOK YÜKSEKTİÜstünde montu yoksa ve sıcaklık eksi derecelere düşmüşse ne olacağı kişiden kişiye değişir ama ıslaklık, rüzgar gibi durumlara göre ölüm riski çok yüksektir. Bir insan susuz 3 gün kadar yemeksiz 1 hafta kadar yaşayabilir ama bu çok değişkendir. Hem kişiye göre hem de ortama göre farklılık gösterebilir. Bir insan ne kadar yürür? Ben 24 saat yürüyebilirim. Ama bu kişinin kondisyonu ve çevre koşullarına göre çok değişebilir.”Öte yandan Gürel’in kaybolduğunda üzerinde olan kıyafetler, Olay Yeri İnceleme ekipleri tarafından incelenmek üzere teslim alınarak Gültepe Polis Merkezi Amirliği’ne götürüldü.DOĞA YÜRÜYÜŞÜNDE NELER YAPILMALIFaik Kayhan, doğa yürüyüşlerinde belli bir deneyim kazandıktan sonra neler yapılması gerektiğini ise şöyle aktardı:* Gittiğinizden/döndüğünüzden ve programınızdan mutlaka birilerini haberdar etmelisiniz.* Gittiğiniz yerin kuzeyinde, güneyinde ve diğer yönlerde ne var kabaca bilmelisiniz.* Telefon bataryanız dolu olmalı ve ek ‘powerbank’ bulundurmalısınız. Ayrıca telefonunuz için su geçirmez bir kılıf taşımalısınız. Bir navigasyon programı kullanmayı öğrenmek çok işinize yarayacaktır.* Hava nasıl olursa olsun mutlaka bir yağmurluk tercihen su geçirmez panço taşımalısınız. Yürürken terletmeyecek kadar hafif ve terleseniz ya da ıslansa bile çabuk kuruyacak sentetik kıyafetler giymek gerekir.* Bir fener, küçük bir çakı, mutlaka bir düdük, gerektiğinde ateş yakmak için tutuşturucu tablet ve kibrit/çakmak ve yedek kıyafet taşınmalı.ECE GÜREL’İ İLK GÖREN GÖNÜLLÜ: VÜCUDU BUZ KESMİŞTİ, TİTRİYOR VE İNLİYORDU Ece Gürel’i bulan Mahalle Afet Gönüllüleri Acil Müdahale Derneği (MAG-AME) gönüllüsü Turan Altun, ilk anları anlattı: “Dudakları titriyordu, gözleri açıktı. Ama 72 saat dolduğu için vücudu artık tamamen buz kesmişti. Termal battaniyeyi üzerine serdik, montlarımızı verdik. Vücudu ısındıktan 6 dakika sonra ses vermeye ve bağırmaya başladı. Kendinde olduğunu hissettik, bağırması da bunun göstergesiydi. Daha çok mutlu olduk. Normal yola kadar 2 kilometre taşıdık. Ece Hanım, bulunduğumuz alandaki yeşillikle beslenmiş olabilir. Ormanlarda doğal beslenebileceğiniz yaban otlar var. Bunlarla her türlü beslenilebilir.”BUNUN ADI MUCİZEEkibin lideri Hüseyin Karadayı da yapılan müdahaleyle ilgili şunları söyledi: “Eğimli bir arazideydik, bir inilti duyduk. Hemen sesin geldiği yere koştuk. Çalıların yanında yere uzanmış vaziyetteydi. Herhangi bir tepkisi yoktu ilk gördüğümüzde. Termal battaniyeye sarıp üzerine montlarımızı attık. Vücut ısısını yükseltince kendisine geldi. Bizi duymaya ve sorularımıza cevap vermeye başladı. Gece havanın -1’e kadar düşmüş olması nedeniyle zamanımızın kalmadığını biliyorduk. O yüzden bir an evvel bulmamız lazımdı. 4. günde bir kişinin bu şartlarda sağ olarak bulunması mucize. Bu mucizeyi bizim yakalamış olmamız bizi çok mutlu etti, bütün ekip sevince boğuldu.” KALBİ DURDU GERİ GELDİEce Gürel, ilk müdahalenin ardından Maslak’ta bulunan Acıbadem Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede kalbi duran ve kalp masajı ile tekrar hayata döndürülen Gürel, yoğun bakıma alındı ve hayati tehlikesi devam ediyor. İlk muayenede herhangi bir darp ve cinsel istismar izine rastlanmadı.EŞİ HABERİ BÖYLE ALDI Eşinin sağ olarak bulunduğu haberini telefonla alan Sezer Gürel, gözyaşlarına boğuldu: “Herkesten Allah razı olsun. Biz üşüdük, donduk. O günlerce neler yaptı? Eşimin fotoğrafını gördüm, çok rahatladım. Bir daha yanından ayrılmam. Ona bir soru daha sormam, onu bir daha bırakmam” dedi.BAKAN’DAN TEŞEKKÜRİçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda arama kurtarma çalışmalarına katılan ekiplere teşekkür etti: “Bu çalışmalara 278 personel, K-9 köpekleri ve dalgıçlarımız katıldı. Rabbimden kendisine acil şifalar diliyorum. Arama kurtarma çalışmalarına katılan tüm ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyorum.”
Source: Fatma Aksu
Sağlık Bakanlığı açıkladı… Mide balonunda yasak kalktı
Genel cerrah ve gastroenteroloji uzmanlarının yapmadığı ve uygun olmayan koşullarda takıldığı gözlendiğinden Avrupa Komisyonu yutulabilir mide balonlarını yasaklamıştı. Türkiye de bu yasağa riayet etmişti. Ancak yasak ortadan kalktı. Sağlık Bakanlığı’nın yazısında “Biocalis Medikal Tıbbi Malzeme Pazarlama Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından Türkiye piyasasına arz edilen ‘Allurion Mide Balonu Sistemi’ etiketli ürünler ile ilgili olarak ciddi risk taşıdığına dair belirtilerin kalktığı kanaatine varılmış olup, söz konusu ürünlerin tüm barkodlarının piyasaya arzının, piyasada bulundurulmasının, önerilmesi veya teşhir edilmesinin durdurulması yönündeki tedbir kararları kaldırılmıştır” denildi.SADECE HASTANELERDETürkiye Obezite Cerrahisi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Oktay Banlı, “Bu ürün sadece hastane koşullarında uygulanabilir” dedi ve Hürriyet’e şu bilgileri verdi: “Bu uygulamada balon kapsül gibi yutuluyor, mide içinde şişiyor. 5-6 ay sonra çıkarmaya gerek olmuyor ve kendiliğinden eriyor. Kolay bir uygulama olduğu için de talep fazla oldu. Ancak mide içine bakılmadan yutulduğundan bazı mide ya da bağırsak sorunlarının oluşmasına neden olduğu gözlendi.UYGUN OLMAYAN KOŞULLARÜrünün sadece genel cerrah ve gastroenteroloji uzmanları tarafından uygulanmadığı ve uygun olmayan koşullarda takıldığı da belirlenmişti. Bu nedenle Avrupa’da yasaklanmıştı. Türkiye de bu yasağa riayet etmişti. İncelemelerin tamamlanmasının ardından yasak ortadan kalktı. Bu uygulama 2024 yılında Türkiye’de 6 bin 500 kişiye, Avrupa’da ise 25 bin kişiye yapıldı.”
Source: Meltem Özgenç
Devlet Bahçeli”nin sağlık durumu nasıl? MHP”den açıklama var
TBMM Başkanvekili Celal Adan, MHP İstanbul İl Teşkilatının düzenlediği iftar programında Devlet Bahçeli”nin sağlık durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Adan, Bahçeli”nin sağlıklı olduğunu ve Türk siyasetinde önemli bir figür olarak gündemi belirlemeye devam ettiğini ifade etti. İMRALI”DAN GELEN ÇAĞRI Konuşmasında, İmralı”dan yapılan silah bırakma çağrısına da değinen Adan, Bahçeli”nin başlattığı sürecin toplumun büyük kesimi tarafından desteklendiğini belirterek, “Genel Başkanımızın ortaya koyduğu irade, bir kardeşlik destanına dönüşmüştür” dedi. DEVLET BAHÇELİ NEDEN AMELİYAT OLDU? Devlet Bahçeli, 4 Şubat 2025″te planlı tetkik ve tedaviler için Kocaeli Gebze”deki Anadolu Sağlık Merkezi”ne kaldırıldı. Daha önce 10 yıl önce değiştirilmiş olan kalp kapağında dejenerasyon bulguları tespit edildi.Bu sebeple, 6 Şubat”ta girişimsel bir operasyonla mevcut kapak değiştirildi. Ameliyatın komplikasyonsuz ve başarılı bir şekilde tamamlandığı açıklanmış, Bahçeli”nin tıbbi durumunun iyi ve stabil olduğu, kısa sürede hastaneden taburcu edilerek normal yaşantısına döneceği belirtilmişti.
Source: Haberler
Devlet Bahçeli”nin sağlık durumu nasıl? MHP”den açıklama var
TBMM Başkanvekili Celal Adan, MHP İstanbul İl Teşkilatının düzenlediği iftar programına katıldı. Vatandaşlarla bir araya gelen Adan bir süre sohbet etti.
Ardından iftar çadırına gelen vatandaşlara yemek ikramında bulundu.
BAHÇELİ”NİN SAĞLIK DURUMU NASIL?
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Celal Adan, Devlet Bahçeli”nin güncel sağlık durumuyla ilgili bilgi paylaştı.
NTV”de yer alan habere göre, Adan, “Sayın genel başkanımız Türk siyasetinin yetiştirdiği en büyük devlet adamıdır. Sağlıklıdır sıhhatlidir. Bir süreç yaşıyoruz. Bugün yaşadığımız şu süreçte de gündemi belirlemeye gündemle ilgili düşünceleri paylaşmaya devam etmektedir.” dedi.
İMRALI”NIN SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI
Adan”ın gündeminde MHP Lideri Devlet Bahçeli”nin selamlaşmasıyla başlayıp İmralı”dan yapılan çağrıyla devam eden süreç de vardı.
Celal Adan, “Genel Başkanımız Devlet Bahçeli tarafından ortaya konulan irade, Yesevi”nin nefesi, Mevlana”nın sesiyle bir kardeşlik destanına dönüşmüştür. Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan”ın arkasında durduğu o çıkışın bugün yüzde 99″u tarafından kabul görmüştür.” diye konuştu.
Source: Haber Merkezi
Papa”dan sesli mesaj
Katoliklerin ruhani lideri 88 yaşındaki Papa Francis in 14 Şubat tan bu yana İtalya nın başkenti Roma daki Gemelli Hastanesi nde tedavisi devam ediyor. Papa, hastaneden ilk kez sevenlerine sesli mesaj gönderdi. Vatikan daki Aziz Petrus Meydanı nda düzenlenen gece duası sırasında dinletilen mesajında Papa, Sağlığım için meydanda dua eden herkese yürekten teşekkür ederim. Tanrı sizi korusun dedi. Vatikan tarafından Papa nın sağlık durumuna ilişkin yapılan açıklamada, Papa nın ateşinin olmadığı ve kan değerlerinin stabil seyrettiği belirtildi. 14 ŞUBAT TAN BU YANA HASTANEDE TEDAVİ GÖRÜYOR Papa Franciscus, 9 ve 12 Şubat taki halka açık iki etkinlikte bronşit geçirdiğini ve nefes almakta güçlük çektiğini belirterek, konuşma yapamamış ve yardımcılarından konuşma metinlerini okumalarını istemişti. 14 Şubat ta Gemelli Hastanesine kaldırılan Papa nın solunum yollarında polimikrobiyal enfeksiyon olduğu bildirilmişti. Vatikan, 18 Şubat ta Papa da çift taraflı zatürre geliştiğini ve klinik durumunun karmaşık tablo çizdiğini açıklamıştı. 22 Şubat ta ise astım krizi geçiren Papa nın durumunun kritik olduğu ifade edilmişti. Vatikan, 26 ve 27 Şubat ta Papa nın durumunda iyileşme kaydedildiğini duyurmuştu. Vatikan, 28 Şubat ta bronkospazm krizi geçiren Papa ya bronkoaspirasyon yapıldığını, mekanik ventilasyon başlatıldığını ve tedaviye olumlu yanıt alındığını kaydetmişti. Papa nın durumu 1-2 Mart ta ise stabil kalmıştı. Papa, 3 Mart’ta iki kez akut solunum yetmezliği geçirmiş ve invaziv olmayan mekanik ventilasyona yeniden başlamış, 4-5 Mart ta da durumu stabil seyretmişti.
Source: Habertürk
Ne ıspanak ne brokoli ne karalahana: Dünyanın en sağlıklı sebzesi, her gün yiyen 100 yaşını görmeden ölmüyor
Okinawa, Japonya etkileyici doğal güzellikleri ve bozulmamış mavi kıyılarıyla tanınıyor fakat uzun ömürlü insanlara da ev sahipliği yapıyor. Uzun ömür üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Dan Buettner, Okinawa sakinlerinin bu şaşırtıcı uzun yaşamlarının sırlarını keşfetmeye uzun yıllar önce keşfetmeye başladı.
Buettner, araştırmaları sırasında, 104 yaşındaki Ushi Okushima ile tanıştı. Okushima”nın uzun ömrünü sebze ve pelin otu sakesiyle zenginleştirilmiş bir diyete bağladığını öğrendi. Ushi ve birçok Okinawalının diyeti, “dünyanın en sağlıklı sebzesi” olarak kabul edilen Beni Imo yani mor tatlı patates ile zenginleştirilmiştir.
Dan Buettner, mor tatlı patatesin Okinawa halkı için temel bir besin kaynağı olduğunu belirtirken, bu süper gıdanın kıtlık dönemlerinde bile hayatta kalmalarını sağlayan önemli bir kaynak olduğunu vurguladı. Buettner, mor tatlı patatesi överken, “Amerikalıların bildiği turuncu tatlı patatesten farklı olarak, Okinawa tatlı patatesi olan Beni Imo, adalıların güvenebileceği yegâne yiyeceklerden biriydi. Kahvaltıdan akşam yemeğine kadar bu besini tükettikleri zamanlar oluyordu.” dedi.
Beni Imo”nun besleyici gücünü artıran beş ana bileşeni de C vitamini, lif, karotenoidler, flavonoidler ve yavaş sindirilen karbonhidratlar olarak sıralanmıştır. Bu özellikler, Beni Imo”yu sadece sağlıklı bir gıda değil aynı zamanda Okinawa halkının uzun ömrünü destekleyen önemli bir besin kaynağı yapmaktadır.
Karotenoidler
Diyetisyen Devon Peart, karotenoidlerin önemine değinirken “Karotenoidler, hücrelerin oksidasyon nedeniyle zarar görmesini engelleyen antioksidanlardır. Ayrıca kanser ve kalp hastalıkları gibi ciddi hastalıkların riskini azaltmada da yardımcı olabilirler” ifadelerine yer verdi. Kalp sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirten Peart, karotenoidlerin iltihap önleyici özellikler sunduğunu ve böylece kalp sağlığını korumaya yardımcı olduğunu vurguladı.
Flavonoidler
“Önemli Flavonoidler ve Terapötik Rolleri” adlı araştırma, flavonoid açısından zengin gıdaların sağlık üzerinde pek çok fayda sağladığını ortaya koymuştur. Araştırmacılar, flavonoidlerin düzenli tüketiminin diyabet, kanser gibi hastalıkların riskini düşürdüğünü aynı zamanda felç ve kalp krizi riskini azalttığını belirtmişlerdir. Öte yandan flavonoidlerin tedavi edici etkileri, farelerde yapılan klinik çalışmalarla da doğrulanmıştır.
Source: Derleyen: Özge Sivas
Müge Anlı mimar Ece Gürel”le ilgili ilginç detayı anlattı
Belgrad Ormanı”nda yürüyüşe çıktıktan sonra kaybolan ve 4 gündür aranan 36 yaşındaki mimar Ece Gürel, dün gece saatlerinde sağ olarak bulundu.
Müge Anlı ve ekibi de, Ece’nin kaybolduğu ilk günden itibaren onu bulmak için çalışma yapıyordu.
“BU TAM ANLAMIYLA MUCİZE”
Anlı, canlı yayında Ece Gürel’in gece saatlerinde, daha önce bulunan cep telefonu ve montunun yer aldığı noktadan yalnızca 9 metre uzakta bulunduğunu duyurdu.
Müge Anlı, “Ece, çantası ve montunun bulunduğu yerden 9 metre ileride tespit edildi. 9 metre dediğiniz, 9 adım mesafe demek. Yani bir şekilde dolaşmış ve yine onlarca kişinin aradığı, eşyalarının bulunduğu noktaya geri dönmüş. Bu tam anlamıyla bir mucize. 5 gün boyunca ne yedi, nasıl dayandı? Mucizenin adı Ece. Umarım Ece sağlığına kavuşur ve uyanır da tüm detayları kendisinden öğreniriz” dedi.
“YÜRÜYEREK VÜCUT ISISINI KORUMUŞ”
O anlara tanıklık eden muhabir ise şunları aktardı: “İlk 72 saat kritik bir öneme sahipti, umutlar azalmıştı. İftardan sonra arama çalışmaları hız kazandı. Peki, nasıl hayatta kaldı? Yürüyerek vücut ısısını koruduğu düşünülüyor. Ancak ne su içmiş ne de yemek yemiş. Tamamen tükenmiş olduğu düşünüldüğü anda ekipler onu buldu ve hastaneye yetiştirdi. Şu anda yoğun bakımda. Aslında ekipler, eşyalarının bulunduğu bölgeye daha önce iki kez gitmişti.”
“BİRİLERİ Mİ SONRADAN ORAYA BIRAKTI?”
Avukat Rahmi Özkan ise şüphelerini dile getirdi: “Daha önce orada bulunmamış ve fark edilmemiş olması ilginç. Sonradan oraya gelmesi soru işaretleri yaratıyor. Acaba birileri mi onu sonradan oraya bıraktı? En kötü ihtimalleri de göz önünde bulundurmak zorundayız.”
Ece’yi ormanda gören görgü tanığı Buse Hanım ise şunları anlattı: “Ece’nin çok zarif bir hali vardı. Sanki biraz kafa dağıtmak için gelmiş gibiydi. Bizi rahat bir ekip olarak görüp bizimle birlikte yürüdü. Maalesef onunla hiç sohbet etmedim. Biz bir tümsekten aşağı indik ve yürümeyi bıraktık. Ece ise muhtemelen orada yürümeye devam etti.”
Source: Derleyen: Ümit Karadağ
İlaçsız, kalorisiz ve maliyetsiz… Küfretmek hissedilen fiziksel acıyı azaltıyor
Ayak parmağınızı bir yere çarptığınızda ya da parmağınızı kapıya sıkıştırdığınızda çok canınız yanar ve o can havliyle ağzınızdan çıkan ilk şey muhtemelen bir küfür olur. Ancak küfretmek genel olarak topluluk içinde hoş karşılanmaz. Ahlaki olarak böyle olsa da küfretmenin iyi yanları da varmış. Araştırmacılar, küfür etmenin insanların acıya dayanabilmesini sağladığı görüşünde.Araştırmacılar, başta ağrı olmak üzere bir dizi durumda küfretmenin neden yardımcı olabileceğini ve klinik ortamda nasıl daha etkili bir şekilde kullanılabileceğini anlamaya çalışıyor.Oxford Üniversitesi”nde psikoloji araştırmacısı olan Robertson, böyle durumlarda çoğumuzun küfrettiğini, bunun gerçekten büyülü olduğunu ve acı toleransının artmasına yardımcı olduğunu söyledi.İngiltere”deki Keele Üniversitesi”nde psikoloji alanında öğretim görevlisi ve araştırmacı olan Richard Stephens, Washington Post’a küfretmenin “İlaçsız, kalorisiz ve maliyetsiz bir kendi kendine yardım aracı” olduğunu söyledi.Acıyı nasıl azaltıyor?2009 yılında Stephens ve meslektaşları, küfretmeyi hipoaljezi yani acıya karşı duyarlılığın azalması ile ilişkilendiren ilk çalışmayı yayınladı. Deneklerden, seçtikleri bir küfrü ya da küfür olmayan başka bir kelimeyi tekrarlarken ellerini mümkün olduğunca uzun süre buzlu suda tuttukları bir soğuk baskı görevine katılmaları istendi. Küfretmek sadece artan ağrı toleransı ile değil aynı zamanda algılanan ağrının azalması ile de ilişkilendirildi.Bunu benzer, ancak bazen farklı etkiler gösteren çalışmalar da yapıldı. Örneğin 2020″de Stephens ve Robertson yaptıkları diğer çalışmada küfretmenin ağrı toleransının artmasıyla bağlantılı olduğunu ancak ağrı algısı üzerinde önemli bir etkisi olmadığını buldular.2017 yılında Robertson ve Stephens, küfretmenin ağrı üzerindeki kültürlerarası etkisini araştıran bir çalışma yayımladılar. Araştırma kapsamında Japon ve İngilizleri karşılaştırdılar. Japonya”da, küfretmenin Britanya”daki gibi sosyal olarak yerleşik olmadığını belirten Robertson, sonuç olarak dil fark etmeksizin, küfretmenin daha yüksek ağrı toleransıyla bağlantılı olduğunu söyledi.Küfretmenin fiziksel ağrıyı azaltma dışında hangi faydaları var?Araştırmalar, ağrı toleransının yanı sıra küfretmenin sosyal bağları güçlendirdiği, hafızayı geliştirdiği ve dışlanma ya da reddedilmenin sosyal acısını hafiflettiği ile bağlantılı olduğunı söylüyor. Robertson,Nörolojik olarak, fiziksel ağrı ve duygusal ağrı için yollar aynıdır. Bu yüzden kalp kırıklığı yaşadığınızda, aynı sinir yapıları devreye girer. Bu biyolojik yapı aynı olduğu için bu durumun bu kadar derinden hissedilmesinin nedeni budur. dedi.Stephens, küfretmenin güç üzerindeki etkisine bakmanın mantıklı bir ilerleme olduğunu söyledi, çünkü o ve diğerleri küfrederken ağrı hissetmenin genellikle artan kalp hızıyla bağlantılı olduğunu ve bunun savaş ya da kaç stres tepkisi sırasında da benzer şekilde gerçekleştiğini gösterdiğini söyledi.2018 yılında Stephens ve meslektaşları, bir bisiklet üzerinde yapılan güç testinde küfretmenin katılımcıların gücünde bir iyileşme ile bağlantılı olduğunu buldular ancak, bulguyla ilişkili kalp hızı dahil hiçbir fizyolojik değişken tespit edememişlerdi. Stephens, o zamandan beri odak noktasını daha çok psikolojik olarak değiştirdi ve bu konuda şunları söyledi:Araştırmam, küfretmenin hem ağrı hem de fiziksel güç için, bu etkileri nasıl ortaya çıkardığını anlamaya çalışma amacındaydı ancak, küfretmeyi daha büyük güç ve ağrı toleransı ile tam olarak neyin bağlantılı kıldığı hâlâ bir sırdır.” dedi.Son birkaç yıldır Stephens, bir başka teoriye odaklandı. Küfrederek kendimizi daha fazla engellemediğimiz bir yere getirdiğimiz ve engellemediğimiz bir durumda biraz daha gayret göstereceğimiz anlamına gelen durum teorinin anlamı şu: Yani buz gibi suya birkaç saniye daha dayanacağız ya da güç gerektiren bir görevde daha fazla kuvvet uygulayacağız.Küfretmenin optimal dozu nedir?Optimal küfretme dozu, en uygun seviyede küfretme miktarını ifade eder. Araştırmalarda, özellikle ağrı toleransı ve fiziksel güç üzerinde küfretmenin etkisini anlamak için bu ifade kullanılır.Şimdiye kadar, küfretme ve ağrı arasındaki bağlantıyı test etmek kontrollü, laboratuvar ortamında yapılmıştı. Alabama”daki Samford Üniversitesi”nde fizyoterapi profesörü olan Nick Washmuth, küfretmenin klinik bir bağlamda kullanımı potansiyeline odaklandı. Bu da yalnızca küfretmenin ağrıyı nasıl etkilediğini değil, aynı zamanda bir kişinin çevresi, yaşı, günlük yaşamında ne kadar sık küfrettiği, küfür kelimesinin yoğunluğu ve diğer değişkenlerin etkisini anlamak anlamına geliyor. Washmuth Bu faktörleri ve nasıl bir rol oynadıklarını daha iyi anlamamız gerekiyor ki küfretmeyi tıbbi ve klinik anlamda kullanabilelim” dedi ve ekledi:“Ağrıya karşı küfretmeyi kullanmak için örneğin parmağınızı çarptığınızda doğal olarak kullanacağınız bir küfür kelimesi seçin. Normal konuşma tonunda, saniyede bir kez veya üç saniyede bir kez küfredin.”Ancak, etrafımızda birileri varken yüksek sesle küfretmek hoş bir davranış değil. Biz rahatlayalım derken çevremizdeki insanları rahatsız ederiz.Washmuth şimdi içimizden küfretmenin işe yarayıp yaramayacağını araştırıyor. Washmuth Yüksek sesle küfretmek birçok kamu alanında hoş karşılanmaz, değil mi? Bu yüzden içsel monoloğunuzu kullanarak küfredip aynı etkiyi elde edip edemeyeceğinizi belirlemeye çalışıyoruz. dedi. Gözden Kaçmasın BİR SORUDAN FAZLASI | Neden küfrediyoruz? “Çünkü küfür beni seksi yapıyor” Haberi görüntüle Fiziksel dayanıklılığı da artırıyor Bundan birkaç yıl önce, İngiltere ve İsveç”in önde gelen üniversiteleri Keele, Ulster ve Westminster”da yapılan araştırmada küfürle kurduğumuz bağ mercek altına alınmıştı.Klinik deneylerde, çeşitli durum senaryoları belirleyen bilim insanları, deneklerin karşı karşıya kaldığı durumlar karşısında sarf ettiği sözcükleri tek tek inceledi. Deneklere fiziksel olarak dayanamayacakları senaryolar yaşatan uzmanlar, kişinin küfrettiği durumlarda olaylar karşısındaki dayanıklılığının arttığını ve daha az acı hissettiğini belirledi.
Source: Sedef Batı