“Sağlık Araştırmaları Gündemi – Yenilikler ve Önemli Gelişmeler”

Zabıta memuru kendini vurdu belediye başkanı yaralandı

Kocaeli”nin Darıca ilçesi belediye hizmet binasında akşam saatlerinde korku dolu dakikalar yaşandı. Muzaffer Bıyık Edinilen bilgiye göre akşam saatlerinde Kerim Doğan isimli zabıta memuru bilinmeyen bir nedenden dolayı öfkelenerek üzerinde taşıdığı silahı kafasına dayadı. Bu esnada kendisini sakinleştirmeye çalışanlar arasında Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık da bulunuyordu. Cinnet getiren ve tüm çabalara rağmen sakinleşmeyen zabıta memuru kafasına dayadığı silahı ateşledi. Zabıta memuru Kerim Doğan olay yerinde hayatını kaybederken, seken kurşun Belediye Başkanı Bıyık”ı da kolundan yaraladı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılan Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık”ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kerim Doğan Olay yerine sevk edilen çok sayıda polis ekibi incelemelerde bulunarak, geniş çaplı soruşturma başlattı.

Source: Abbas Çakar


Doktorlar için yeni dönem

Sağlıkla ilgili bazı kanunlarda değişiklik yapan kanun teklifi AK Parti milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunuldu. Toplam 29 maddeden oluşan teklifte sağlık çalışanları ile ilgili önemli düzenlemelere de yer verildi. SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun uyarınca tabipler, diş tabipleri ve uzman tabipler Sağlık Bakanlığınca yapılan istihdam planlamaları çerçevesinde birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabiliyor. Kanunda yapılacak değişiklik ile tabipler en fazla iki sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilecekler. Mevcut uygulamadaki birinci değişiklik bu. İkinci değişiklik uyarınca ise tabipler, diş tabipleri ve uzman tabipler Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi olup olmadığına bakılmaksızın özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversitelerinde 4/a (eski SSK) statüsünde kadrolu çalıştırılacaklar. Sağlık personelinin özel hastanelerde 4/a statüsünde çalıştırılma zorunluluğu 30 Ocak 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler Yönetmeliğinde de düzenlenmişti. Şimdi yapılacak kanun değişikliği ile yönetmelikteki hükme yasal dayanak oluşturulacak. ÇALIŞMA İZİNLERİ İÇİN 1 HAZİRAN 2026 TARİHİNE KADAR SÜRE Özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversitelerinde çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen çalışma izinleri için 1 Haziran 2026 tarihine kadar yeni çalışma izni başvurusunda bulunacaklar. Bu tarihe kadar başvuruda bulunmayanların çalışma izinleri iptal edilecek. İKİ AYRI HASTANEDE KADROLU ÇALIŞABİLECEKLER Kanun değişikliğinin yürürlüğe girmesiyle söz konusu tabipler aynı anda iki ayrı özel hastane veya vakıf üniversitesi hastanesinde kadrolu çalışabilecekler. Daha önce hekimler özel hastanede 4/a statüsü yerine 4/b (eski BAĞ-KUR) statüsünde çalışabiliyorlardı. 4/b statüsünde çalışanlar o hastanenin kadrolu personeli değil hizmet alımı karşılığı çalışan kişi sayıldıklarından yıllık izne çıktıkları günlerde ücretleri kesiliyordu. Kıdem tazminatı hakları da olmuyordu. 4/a statüsünde çalıştıklarında yıllık izin sırasında ücret almaya devam edecekler. Sadece çalışmaya bağlı ödemeleri alamayacaklar. Örneğin muayene ettiği veya ameliyat ettiği hasta başına para alıyorlarsa, izne çıktıklarında bu parayı alamayacaklar. Hekimlerin özel hastaneler ve vakıf üniversitesi hastanelerinde 4/a statüsünde kadrolu çalışma zorunluluğu getirildiği için iki ayrı yerle iş sözleşmesi imzalayacaklar. Sözleşmenin hastane sahibi tarafından sona erdirilmesi halinde iki hastaneden de çalıştıkları her yıl için kıdem tazminatı alacaklar. Her iki hastaneden Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ayrı ayrı prim yatırılacak. Bu da emekli aylıklarına yansıyacak. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da kanun teklifi dolayısıyla dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Özel hastane kadrosunda çalışan hekimlerin iki sağlık kuruluşunda hizmet sunabilmesi mümkün olacak. Kazançları hem kıdem tazminatlarına hem de emeklilik kazanımlarına yansıyacak” dedi. TAVANI AŞAN KAZANÇTAN KESİLEN PRİMİ SGK’DAN ALABİLECEKLER Sosyal Güvenlik Kurumu’na asgari ücret ile bunun 7,5 katına kadar olan kazançlar için sosyal sigorta primi ödeniyor. Bu da mevcut asgari ücrete göre aylık 26.005,50 TL ile 195.041,25 TL arasında kazanca tekabül ediyor. SGK’ya tek bir işyerinden bildirilen kazançlar asgari ücretin 7,5 katını aşamıyor. Ancak, aynı kişi için birden fazla işyerinden bildirilen kazançlar asgari ücretin 7,5 katını aşabiliyor. Oysa asgari ücretin 7,5 katını aşan kazançlar emeklilikte dikkate alınmıyor. Bu nedenle, tavanı aşan kazançtan kesilen primlerin iadesi için SGK’ya başvurmak gerekiyor. SGK kendiliğinden iade yapmıyor. Peki iade tutarı nasıl hesaplanacak? SGK’ya bildirilen kazançlar için çalışanlardan yüzde 14 sosyal sigorta primi, yüzde 1 işsizlik sigortası primi olmak üzere yüzde 15 oranında prim kesilir. Tavanı aşan kazancın yüzde 15’i oranında kesilen prim, başvuruda bulunan kişiye iade edilir. Örneğin, iki ayrı hastaneden de bir ayda asgari ücretin 7,5 katı olmak üzere toplam 390.082,5 TL kazanç bildirilen hekim SGK’ya başvurduğunda, tavanı aşan 195.041,25 TL tutarındaki kazancın yüzde 15’i oranında, yani 29.256 TL prim iadesi alır. SGK iade ettiği primler için faiz uygulamaz. Bu nedenle prim iade başvurularının gerekirse her ay yapılması yerinde olur. EBE VE HEMŞİRE YARDIMCILIĞI KALDIRILACAK Lise düzeyinde psikomotor gelişimi destekleyen eğitim programlarının sağlık hizmet sunumuna fayda sağlayacağı öngörülerek kanun teklifiyle diş protez teknisyenliği mezunlarının diş protez teknisyeni ünvanıyla çalışmaları düzenlenecek. Hemşirelik yardımcısı, ebelik yardımcısı ve sağlık bakım teknisyeni ünvanlarına son verilecek. Mamografi teknikerliği ünvanı 2011 yılında ihdas edilmesine karşın bu ünvanda sağlık meslek mensubu istihdam edilmediği için bu sağlık mesleğine de ihtiyaç bulunmadığı belirtildi. 2012 yılında eğitim ve öğretime başlayan nükleer tıp ön lisans programlarından şu ana kadar 2055 kişi mezun oldu. Sağlık kuruluşlarındaki nükleer tıp birimlerinin sayısı ise 195’e ulaştı. On yıllık projeksiyonda bu sayının daha da artacağı öngörülerek nükleer tıp teknikerliği sağlık mesleği olarak ihdas edildi.

Source: Habertürk


Sağlık emekçilerinin yönetmelik isyanı sürüyor: ‘Adı performans ama özü gasp’

Sağlık emekçileri, “eziyet yönetmeliği” olarak adlandırdıkları ve birinci basamak sağlık hizmetlerini ve çalışanlarını ilgilendiren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne tepki göstermeye devam ediyor. Hekimlerin İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) dün düzenledikleri basın toplantısında İTO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, İTO Aile Hekimliği Komisyonu Üyesi Dr. Turan Karakaş ve İTO Yönetim Kurulu Üyesi Ayşen Yavru konuştu. Basın açıklamasını İTO adına Kırımlı okudu. Kırımlı, “Özel hastane sahiplerinin bakan olduğu ülkemizde sağlığın ticarileşmesinden başka bir sonuç beklenemezdi. Adı performans sistemi ama bakmayın siz adına. Adı performans, özü gasp. Yıllardır takiplerini yaptığımız hastalarımızın kaydını alıp onlara ‘abone’lik sistemi açmışlar. Sağlık hizmeti, abone olanlar için” dedi. . “EKO CİHAZI YOKTU” Küçükosmanoğlu ise Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Biz sağlıkta dünyanın en iyi sağlık hizmeti sunan ülkelerinden bir tanesiyiz” sözlerini anımsatarak “Geçenlerde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek kalp krizi geçirdi ve tedavi altına alındı. Zeyrek’in tedavi gördüğü Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde ekokardiyografi (EKO) cihazı yoktu. Hastane başvurusunun artması sağlık sisteminin iyi olduğunu göstermez. Yurttaşın derdine çare bulamadığını gösterir” dedi.

Source: Damla Polat


İdrarındaki kanı önemseyince hayatı kurtuldu!

Hayatı değiştiren belirtiler çoğu zaman aniden ve beklenmedik bir şekilde karşımıza çıkabilir. 47 yaşındaki Hüseyin Fatih Güzeloğlu da eşinin tedavisi sırasında kendisinde fark ettiği ağrısız idrarda kan şikayetiyle hiç beklemediği bir anda mesane tümörü teşhisiyle karşılaştı.Medipol Çamlıca Üniversite Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Hüseyin Tavukçu”nun uyguladığı lazerle enükleasyon yöntemi sayesinde hem tanı hem de tedavi aynı seansta başarıyla gerçekleştirildi. Bu sayede Hüseyin Fatih Güzeloğlu sağlığına kavuştu.

Source: Internet Haber


Kalp krizinin sıradışı belirtilerine dikkat! Gizlice geliyor…

Kalp ve damar hastalıkları hem Dünya’da hem de ülkemizde yaşam kayıplarına neden olan hastalıkların başında geliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, Türkiye’de her yıl yaklaşık 300 bin kişinin kalp krizi geçirdiğini belirterek, özellikle son yıllarda hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme, erken yaşta sigara ve madde kullanımı ile genetik yatkınlık gibi nedenlerle genç yaşlarda görülen kalp krizi vakalarında artış olduğunu vurguladı.

Kalp krizinin farklı belirtilerle de ortaya çıktığına değinen Doç. Dr. Yılmaz, ‘’Kalp krizi hastaların yaklaşık yüzde 20-30’unda göğüs ağrısı olmadan da seyredebilir’’ uyarısında bulunarak şu bilgileri paylaştı:

“DİYABETİNİZ VARSA…”

“Nefes darlığı, soğuk terleme, mide bulantısı, sırt ya da çeneye vuran ağrılar kalp krizinin habercisi olabilir. Özellikle kadınlarda mide bulantısı ve terleme gibi belirtiler öne çıkabilir. Dolayısıyla bu işaretler ciddiye alınmalıdır. Diyabet hastalarında ise “sessiz kalp krizi” olarak bilinen, fark edilmeden geçirilen krizler ciddi risk oluşturur. Bu hastalar bize kalp krizi geçirmiş şekilde geldikleri için kalplerinde artık hasar geri dönüşümsüz olur ve kalp yetmezliği gelişir. Sonrasında ritim bozuklukları ya da ani ölüm gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.”

Source: Haber Merkezi


Bu besinler vücuttaki iltihabı azaltıyor! Kansere karşı koruyucu etki gösteriyor

Bilimsel bulgular, bazı besinlerin vücutta kanser oluşumuna karşı doğal bir kalkan görevi gördüğünü ortaya koyuyor. Örneğin brokoli, içeriğinde bulunan sülforafan sayesinde zararlı hücreleri hedef alarak onların etkisiz hale getirilmesine yardımcı oluyor.Antioksidan açısından oldukça zengin olan yaban mersini, serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı hücreleri koruyor. Domates ise likopen adı verilen bileşeniyle öne çıkıyor. Özellikle pişirilmiş domatesten alınan likopen oranı artıyor ve bu durum bazı kanser türlerine karşı koruyucu etki sağlıyor.Beslenme uzmanları, elbette hiçbir yiyeceğin tek başına mucize olmayacağını ancak bu tür besinlerin düzenli tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, iltihaplanmayı azalttığını ve hücresel sağlığı desteklediğini belirtiyor. Günlük öğünlere kolayca eklenebilen brokoli, yaban mersini ve domates; bu özellikleriyle “süper besinler” kategorisinde ön sıralarda yer alıyor.Şimdi bu üç besinin neden sofralarımızda özel bir yeri hak ettiğine birlikte bakalım:BROKOLİEstetik açıdan belki en cazip sebze değil, ama sağlık söz konusu olduğunda brokoli oldukça etkileyici bir güce sahiptir. İçeriğindeki sülforafan adlı bileşik, vücudun zararlı hücreleri yok etmesine yardımcı olurken aynı zamanda toksinlerin atılmasına destek verir. Sülforafan ayrıca uzun vadeli hastalıklara ve kansere zemin hazırlayan iltihapları azaltma konusunda da etkilidir.Brokoliden en fazla faydayı sağlamak için onu hafif pişirerek tüketmek önemlidir. Zeytinyağıyla kısa süre sotelemek ya da buharda pişirmek idealdir. Aşırı pişirme, içerisindeki faydalı maddelerin kaybolmasına neden olabilir.YABAN MERSİNİMinik ama etkili bir meyve olan yaban mersini, güçlü antioksidanlar ve flavonoidler bakımından oldukça zengindir. Bu bileşenler, hücrelere zarar verebilecek serbest radikallerle savaşır. Aynı zamanda iltihabı azaltır ve bağışıklık sistemini destekler. Düzenli tüketimi, uzun vadede hücresel sağlığı koruma açısından önemli katkılar sağlar.DOMATESGünlük beslenmede yer vermesi en kolay yiyeceklerden biri olan domates, aynı zamanda kansere karşı koruyucu etkisiyle de bilinir. İçeriğindeki likopen, özellikle prostat ve akciğer kanseri risklerini azaltıcı etkisiyle dikkat çeker.İlginç olan şu ki, domates pişirildiğinde likopenin vücut tarafından emilimi artar. Bu nedenle domatesi çorbalarda, fırında veya ızgarada kullanmak yalnızca lezzetli değil aynı zamanda daha faydalıdır. Her yönüyle kolay ulaşılabilir ve güçlü bir süper besindir.

Source: Kübra Yılmaz


AKP”den yeni kanun teklifi: “Eczanelerde tıbbi kenevir satışı yapılsın”

AKP Grubu, sağlık alanında çeşitli düzenlemeler içeren 29 maddelik bir kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu. Teklifle birlikte, tıbbî amaçlı üretilen kenevirin eczanelerde satışına izin verilmesi öngörülüyor. AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Meclis”te düzenlediği basın toplantısında, Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında bilgi verdi. Teklifte en dikkat çeken başlıklardan biri, tıbbî amaçlı üretilen kenevirin eczanelerde satışına izin verilmesi oldu. Usta’nın açıklamasına göre, “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kapsamında, tıbbî kenevirin üretimi, ruhsatlandırılması ve denetimi Sağlık Bakanlığı kontrolünde olacak. Yalnızca bakanlıktan onaylı kurumlarca üretilecek tıbbî kenevir ürünleri, eczaneler aracılığıyla halka sunulacak. KONTROL VE GÜVENLİK SAĞLANACAK Usta, şu ifadeleri kullandı: Dünyada kenevirin sağlık alanındaki faydaları gözetilerek; ilaç etkin maddesi elde etmeye yönelik kenevir yetiştiriciliğinin kapsamı tıbbî ürün, sağlık ve destek ürünleri ile kişisel bakım ürünleri elde etmeye yönelik kenevir yetiştiriciliği olarak genişletilmektedir. Bu kapsamda, kenevir ham maddesine duyulan ihtiyacın kontrollü olarak ülkemizdeki üretimden karşılanması ve sağlık hizmetlerinde rekabet gücünün artırılması da amaçlanmaktadır. Kenevirin yetiştirilmesi ve hasadına ilişkin süreç Tarım ve Orman Bakanlığının uhdesinde bırakılmakta; tıbbî kenevirin işlenmesi, ihzarı, ihracı, ruhsatlandırılması, kayıt işlemleri, izin ve satışı ise Sağlık Bakanlığının uhdesine verilmektedir. Söz konusu ürünlerin sadece eczanelerde satışına izin verilecek, kontrolü ve güvenliği de bu şekilde sağlanacaktır. Yine elektronik takip sistemi üzerinden de takip edileceklerdir. Halk sağlığı üzerindeki etkileri nedeniyle özel tıbbî amaçlı gıdalar için de ilaç takip sistemine bildirim yükümlülüğü getirilmektedir, tedarik zincirinin korunması amaçlanmaktadır.

Source: Haber Merkezi