“Sağlık Gündemi – Tıp Araştırmaları ve Doğum Yöntemleri Üzerine Önemli Gelişmeler”

Özge hemşire nöbette öldü

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi”nde görev yapan 23 yaşındaki hemşire Özge Yaylagül Gökçe, kendini hasta hissetmesine rağmen nöbete gitti. Mesai arkadaşlarına ishal olduğunu ve kendini iyi hissetmediğini söyledi. Bir süre sonra durumu kötüleşince, arkadaşları serum takarak takip etmeye başladı. Ancak ilerleyen saatlerde durumu daha da ağırlaştı. Vücudunda morarma görülmesi üzerine acil müdahale edildi. Ancak Özge Yaylagül Gökçe kurtarılamadı. Genç hemşirenin kalp krizi mi geçirdiği, serum nedeniyle mi öldüğü otopside netleşecek. Özge Yaylagül Gökçe için görev yaptığı hastanenin önünde dün tören düzenlendi. Törende annesi Sena Gökçe fenalık geçirdi. Mesai arkadaşları ise göz yaşlarına boğuldu.

Source: Ali Can Zeray


Kontroller devam ediyor

Cimbom”da milli takımlarından dönen futbolculara özel olarak laktat testi uygulandı. Dünkü antrenman öncesinde özel izinli oldukları için sezon başı programlarında yer almayan isimler laktat testinden geçti.

Source: Fotomaç


İBB soruşturmasında kritik isimle ilgili son dakika gelişmesi!

Son dakika haberi… Üç ayı aşkın süredir tutuklu bulunan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, geçtiğimiz günlerde anjiyo olduktan sonra koroner yoğun bakımda tedavi altına alınmıştı.Daha önce iki kez kanser tedavisi gören Çalık için aylık tutukluluk değerlendirmesinde devam kararı çıkmıştı.ADLİ TIP KURUMU”NA SEVK EDİLDİÇalık”ın avukatı Melih Koçhan, sosyal medya hesabından “Müvekkilimiz Sayın Mehmet Murat Çalık’ın Adli Tıp Kurumu’na sevki gerçekleşmiştir. Şu anda avukatları olarak Adli Tıp Kurumu’na intikal halindeyiz.” dedi.Koçhan, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:”Bilindiği üzere, İzmir Katip Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından hazırlanan sağlık kurulu raporunda, müvekkilimizin cezaevi koşullarında kalmasının uygun olmadığı açıkça belirtilmiştir.Adli Tıp Kurumu’nun da bu rapor doğrultusunda değerlendirme yaparak, müvekkilin mevcut sağlık durumu itibarıyla cezaevi koşullarına uygun olmadığını tespit edeceğine ve bu durumu onaylayacağına inancımız tamdır.”

Source: Bahadır Alemdar


Uzmanından sezaryen açıklaması: ‘Doğumun yöntemi değil, sağlıklı olması önemli’

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Fatma Ölmez, doğumun fizyolojik bir süreç olduğunu belirterek, “Normal doğum, doğanın kadına bahşettiği bir mucizedir. Ancak anne veya bebek sağlığını tehdit eden bir durum olduğunda sezaryen tercih edilmelidir” diye konuştu. ‘NORMAL DOĞUM FİZYOLOJİK VE MUCİZEVİ’ Normal doğumun kadın vücudunun doğal bir süreci olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ölmez, “Normal doğum, rahmin kasılmaları ve rahim ağzının açılması ile bebeğin vajinal yolla dünyaya gelmesi sürecidir. Bu fizyolojik sürecin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için annenin ve bebeğin durumunun uygun olması gerekir” dedi. Normal doğumun sancılı bir süreç olduğunu ancak yönetilebilir olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ölmez, “Doğum sancıları bebeğin dünyaya gelmesi için fizyolojik olarak gerekli bir süreçtir. Bu süreci kontrol edebilmek için nefes teknikleri, ağrı kontrolü ve epiduralanestezi gibi yöntemlerden faydalanıyoruz. Böylece doğumu daha kolay ve konforlu hale getirebiliyoruz” diye konuştu. ‘SEZARYEN HAYAT KURTARAN BİR SEÇENEK’ Sezaryen doğumun da gerekli durumlarda hayati bir rol oynadığını belirten Doç. Dr. Ölmez, “Normal doğum her ne kadar fizyolojik olarak ideal olsa da bazı durumlarda annenin veya bebeğin sağlığı için sezaryen tercih edilmelidir. Özellikle annenin tansiyon problemi veya ciddi kanama riski gibi durumlarda sezaryen hayat kurtarıcı olabilir” dedi. Sezaryen sonrası normal doğumun da mümkün olduğunu ancak belirli şartlara bağlı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ölmez, “Sezaryenden sonra normal doğum yapabilmek için en az 1,5-2 yıl geçmesi gerekir. Bu süre, önceki doğumda yapılan dikişlerin iyileşmesi açısından önemlidir. Eğer hasta sezaryenden sonra normal doğum yapmak isterse, bu süreyi mutlaka göz önünde bulundurmalıyız” ifadelerini kullandı. ‘İKİ DOĞUM ARASINDA EN AZ İKİ YIL OLMALI’ Anne sağlığının korunması ve bebeğin hakkının gözetilmesi için iki doğum arasındaki sürenin önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ölmez, “Hem anne hem de bebeğin sağlıklı gelişimi için iki gebelik arasında en az 2-3 yıl süre olması idealdir. Bu süre, annenin toparlanması ve bebeğin sağlıklı bir gelişim süreci geçirmesi açısından önemlidir. Sezaryen sonrası normal doğum yapacak hastalar mutlaka uzman hekim tarafından takip edilmeli. Daha önce sezaryen geçirmiş bir annenin doğum sancıları sırasında önceki dikiş yerlerinde sorun yaşama ihtimali var. Bu nedenle sezaryenden sonra normal doğum düşünen hastalarımıza mutlaka aradan en az 1,5-2 yıl geçmesi gerektiğini belirtiyoruz” diye konuştu. ‘ANNE ADAYLARININ FİZYOLOJİK OLARAK DOĞUMA HAZIRLANMASI ÖNEM TAŞIYOR’ Doğumun sadece bir bebeği dünyaya getirme süreci olmadığını, aynı zamanda kadının annelik kimliğine adım atması anlamına geldiğini söyleyen Doç. Dr. Ölmez, “Doğumun güvenli ve sağlıklı olması en önemli kriterdir. Doğum yönteminin normal ya da sezaryen olmasından ziyade, sağlıklı bir süreç geçirilmesi önceliğimizdir. Anne adaylarımızın doğru bilgilendirilmesi ve fizyolojik olarak doğuma hazırlanması bu süreçte büyük önem taşıyor” dedi. Doç. Dr. Ölmez, kadınların normal doğum yapma kapasitesine sahip olduklarını hatırlatarak, “Doğum fizyolojik olarak zaten kadın vücudunun doğal bir sürecidir. Biz hekimler olarak bu sürece destek oluyoruz. Kadınların doğum sancılarını doğru yönetmeleri ve doğum sürecine hazırlanmaları için gerekli eğitimleri veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Source:


“Radyoaktif madde” skandalıyla gündeme gelmişti: Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi”nin başhekimi değişti

Muğla İl Sağlık Müdürlüğü görevine Dr. Eriş Başaran Akça’nın atanmasının ardından, kentteki bazı hastanelerin yönetim kadrolarında da değişikliğe gidildi. BAŞHEKİM DEĞİŞTİ Bu kapsamda, 9 Mayıs 2020 tarihinden bu yana Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini yürüten Prof. Dr. Turhan Togay’ın yerine, Acil Tıp Anabilim Dalı Eğitim Kliniği’nden Prof. Dr. Ethem Acar atandı. Atamanın, akşam saatlerinde resmi olarak yapıldığı bildirildi. Bodrum Devlet Hastanesi’nde 23 yıldır başhekimlik görevini sürdüren Dr. Oğuz Şahin’in yerine ise Dr. Battal Yıldırım getirildi. Köyceğiz Devlet Hastanesi’nde başhekimlik görevine de önümüzdeki günlerde Dr. Canip Dağdelen”in atanacağı öğrenildi. Ancak netlik kazanmadı. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Köyceğiz Devlet Hastanesi, son dönemde radyasyon güvenliği ve nükleer tıp uygulamalarıyla ilgili yaşanan sorunlar nedeniyle kamuoyunun gündeminde yer almış, konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı müfettişlerince inceleme başlatılmıştı. Sendikalar ve bazı sağlık çalışanları da suç duyurusunda bulunmuştu. RADYASYON SKANDALI Köyceğiz Devlet Hastanesi’nde ise kurşun yalıtımı yapılmadan hizmet veren bir röntgen odasında uzun süre boyunca çalışanlara yüksek miktarda radyasyon maruziyeti yaşatıldığı ortaya çıkmıştı. Radyasyon seviyesinin yasal sınırların çok üzerinde olduğu raporlarla belgelenmiş, bazı çalışanların sağlığı bu durumdan etkilenmişti. Skandal sonrası çekimler durdurulmuş, birim kapatılmıştı.

Source: Anka


Normal doğum mu, sezaryen mi? Uzmanından önemli uyarılar

Normal doğum mu, sezaryen mi? Son yıllarda sıkça tartışılan bu konu, anne adaylarının kafasında soru işaretleri oluşturuyor. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Fatma Ölmez, doğum yöntemleri üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Ölmez, doğumun fizyolojik bir süreç olduğunu vurgulayarak, “Normal doğum, doğanın kadına bahşettiği bir mucizedir. Ancak anne veya bebek sağlığını tehdit eden bir durum olduğunda sezaryen tercih edilmelidir” dedi. NORMAL DOĞUM: FİZYOLOJİK VE MUCİZEVİ Normal doğumun kadın vücudunun doğal bir süreci olduğunu belirten Doç. Dr. Fatma Ölmez, “Normal doğum, rahmin kasılmaları ve rahim ağzının açılması ile bebeğin vajinal yolla dünyaya gelmesi sürecidir. Bu fizyolojik sürecin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için annenin ve bebeğin durumunun uygun olması gerekir” dedi. Normal doğumun sancılı bir süreç olduğunu ancak yönetilebilir olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ölmez, “Doğum sancıları bebeğin dünyaya gelmesi için fizyolojik olarak gerekli bir süreçtir. Bu süreci kontrol edebilmek için nefes teknikleri, ağrı kontrolü ve epiduralanestezi gibi yöntemlerden faydalanıyoruz. Böylece doğumu daha kolay ve konforlu hale getirebiliyoruz” diye konuştu. SEZARYEN: HAYAT KURTARAN BİR SEÇENEK Sezaryen doğumun da gerekli durumlarda hayati bir rol oynadığını belirten Doç. Dr. Ölmez, “Normal doğum her ne kadar fizyolojik olarak ideal olsa da bazı durumlarda annenin veya bebeğin sağlığı için sezaryen tercih edilmelidir. Özellikle annenin tansiyon problemi veya ciddi kanama riski gibi durumlarda sezaryen hayat kurtarıcı olabilir” dedi. Sezaryen sonrası normal doğumun da mümkün olduğunu ancak belirli şartlara bağlı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ölmez, “Sezaryenden sonra normal doğum yapabilmek için en az 1,5-2 yıl geçmesi gerekir. Bu süre, önceki doğumda yapılan dikişlerin iyileşmesi açısından önemlidir. Eğer hasta sezaryenden sonra normal doğum yapmak isterse, bu süreyi mutlaka göz önünde bulundurmalıyız” ifadelerini kullandı. İKİ DOĞUM ARASINDA EN AZ İKİ YIL OLMALI Anne sağlığının korunması ve bebeğin hakkının gözetilmesi için iki doğum arasındaki sürenin önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ölmez, “Hem anne hem de bebeğin sağlıklı gelişimi için iki gebelik arasında en az 2-3 yıl süre olması idealdir. Bu süre, annenin toparlanması ve bebeğin sağlıklı bir gelişim süreci geçirmesi açısından önemlidir” dedi. Sezaryen sonrası normal doğum yapacak hastaların mutlaka uzman hekim tarafından takip edilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Ölmez, “Daha önce sezaryen geçirmiş bir annenin doğum sancıları sırasında önceki dikiş yerlerinde sorun yaşama ihtimali var. Bu nedenle sezaryenden sonra normal doğum düşünen hastalarımıza mutlaka aradan en az 1,5-2 yıl geçmesi gerektiğini belirtiyoruz” şeklinde konuştu. DOĞUMUN YÖNTEMİ DEĞİL, SAĞLIKLI OLMASI ÖNEMLİ Doğumun sadece bir bebeği dünyaya getirme süreci olmadığını, aynı zamanda kadının annelik kimliğine adım atması anlamına geldiğini söyleyen Doç. Dr. Ölmez, “Doğumun güvenli ve sağlıklı olması en önemli kriterdir. Doğum yönteminin normal ya da sezaryen olmasından ziyade, sağlıklı bir süreç geçirilmesi önceliğimizdir. Anne adaylarımızın doğru bilgilendirilmesi ve fizyolojik olarak doğuma hazırlanması bu süreçte büyük önem taşıyor” dedi. Doç. Dr. Ölmez, kadınların normal doğum yapma kapasitesine sahip olduklarını hatırlatarak, “Doğum fizyolojik olarak zaten kadın vücudunun doğal bir sürecidir. Biz hekimler olarak bu sürece destek oluyoruz. Kadınların doğum sancılarını doğru yönetmeleri ve doğum sürecine hazırlanmaları için gerekli eğitimleri veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Source: Internet Haber