“Sağlık ve Doğa Haberleri – Ceylanların Yükselişi ve Gençlik Kampları”

Sayıları 3 bini aştı ceylan nöbeti

Doğal yaşam ortamları bozulduğu için nesli tükenme tehlikesi altında olan ceylanlar, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne (DKMP) ait Şanlıurfa 75. Yıl Ceylan Üretme İstasyonu’nda ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Ceylanpınar Tarım İşletmesi ile 2 özel bölgede yetiştiriliyor. Alanlardaki ceylanlar sıkı şekilde korunurken, özellikle üreme dönemlerinde yavruların zarar görmemesi ve çalınmaması için jandarma ile DKMP ekiplerinin denetimleri sıklaşıyor. 7 gün 24 saat nöbet tutan ekipler, kaçak avcılara göz açtırmıyor. ŞANLIURFA VALİSİ ŞILDAK: GÖZÜMÜZ GİBİ BAKIYORUZŞANLIURFA Valisi Hasan Şıldak, ceylanların ŞANLIURFA için çok değerli olduğunu, bu hayvanlara özenle bakıldığını anlattı. Kızılkuyu 75. Yıl Ceylan Üretme İstasyonu’nda yetiştirilen ceylanların doğada popülasyonlarının artması için farklı bölgelere götürülerek serbest bırakıldığını aktaran Şıldak, “Şu an istasyonumuzda 393 yetişkin ceylanımız var, bu sezon bereketliydi, 200 de yavrumuz oldu. Az önce iki yavrumuzu kucağımıza aldık ve 3-4 günlüklerdi. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğümüzün Ceylanpınar İşletmesi’nde 1000’in üzerinde ceylan var, mevcut durumda bütün bunları topladığımızda 3 binin üzerinde ceylan şu anda Urfa topraklarında bulunuyor” dedi.

Source: Hurriyet.com.tr


İşte doğanın 30 yılı

Yılan, çıyan, çekirge, kurbağa, çakal ve çok sayıda kuştan oluşan 100 bine yakın fotoğraf arşivi biriktiren Ali Çitak, üniversite öğrencileri ve akademisyenlerin de araştırmalarına katkı sunmaya başladı. 15 YIL AYNI AĞACIN ALTINDAUzunköprü’de, Bülbül Korusu’nda bir ağacın altında tam 15 yıl fotoğraf çektiğini söyleyen Ali Çitak şöyle konuştu: “Orası tam anlamıyla yaban hayatının bir göstergesiydi benim için. Meşe ağacının tam ortasında eski ağaçkakan yuvası vardı. O eski ağaçkakan yuvasına her sene değişik başka kuşlar gelip yuva yapıyordu. 15 yıl boyunca o ağacın altında çakallar, porsuklar, tilkiler, tavşanlar, yılanlar, kuşlar çektim. Var olan değerlerimizi kaybediyoruz, amacım geleceğe bir belge bırakmak.”

Source: Hurriyet.com.tr


Gençlik kampları başlıyor

Gençlik ve Spor Bakanlığı, gençler için her yıl düzenlenen Gençlik Kampları ile binlerce gence çeşitli faaliyetlerden yararlanma imkânı sunuyor. Türkiye”nin dört bir yanında gençler için adeta bir yaz tatili gibi düzenlenen Gençlik Kamplarına gençler tarafından yoğun ilgi gösteriliyor. Bakanlık tarafından her sene düzenlenen ücretsiz yaz kampları için geri sayıma geçildi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “Kamplarımızda, ülkemizin geleceği olan gençlerimizin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla onları zararlı alışkanlıklara karşı bilinçlendiriyoruz. Gençlerimiz, ülkemizin bağımsızlığının, gelişmesinin en büyük güvencesidir” dedi. GENÇLERİN FAVORİSİ Bu yaz tatili için düzenlenecek Gençlik Kampları için başvurular alınmaya başlandı. “Deniz” ve “Doğa” olarak 2 gruba ayrılan kamplara son başvuru tarihi 13 Temmuz olarak belirlendi. Barınmadan yeme-içmeye, ulaşımdan sağlık hizmetine kadar tüm temel ihtiyaçlardan ücretsiz faydalanacak olan gençler, her gün farklı aktivitelerle de eğlenceyi doruklarda yaşayacak. Genel itibarıyla 7 gün süren kampların bu sene temmuz ayının ilk haftasında başlaması bekleniyor. Temmuz ayından ekim ayına kadar sürmesi beklenen yaz kampları kapsamında gençler, at biniciliği, kano, ip parkuru, dağ bisikleti, paintball, halk oyunları, müzik etkinlikleri ve tiyatrolar gibi onlarca aktiviteden faydalanacak. 228 KAMP YAPILACAK Her yıl katılım rekorları kıran Gençlik Kampları, bu sene 23 Haziran – 20 Eylül tarihleri arasında Aydın, Antalya, İzmir, Çanakkale, Trabzon, Kocaeli, İstanbul, Afyonkarahisar, Osmaniye, Bitlis gibi ülkenin dört bir yanında düzenlenecek. Bu yıl, 85 dönem deniz kampları, 143 dönem doğa kampları olmak üzere toplam 228 dönem kampı düzenlenecek. Kamplara katılım için yapılan başvurularda şehit çocukları ve kardeşleri ile gazi, gazi çocukları ve gazi kardeşlerine doğrudan katılım önceliği veriliyor. BAŞVURU SONUÇLARI 13 HAZİRAN”DA AÇIKLANIYOR İlk 5 Dönem başvuru sonuçları en geç 13 Haziran 2025 tarihinde e-genc.gsb.gov.tr adresinde ilan edilecek. Sonraki dönem başvuru sonuçları ise en geç 18 Temmuz 2025 tarihinde e-genc.gsb.gov.tr adresinde ilan edilecektir. Kampa katılmaya hak kazananlar, sistem üzerinden indirecekleri başvuru belgelerini, kamp başlangıç tarihinden en geç 7 gün öncesine kadar Gençlik Merkezine onaylatmak zorunda. BAKAN AŞKIN BAK: “EN BÜYÜK GÜVENCEMİZ GENÇLERİMİZ” Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, SABAH”a yaptığı açıklamada gençlik kamplarına 81 ilden katılım olduğunu belirterek, “Kamplarımızda yeni arkadaşlıklar, dostluklar kuruluyor. Gençlerimiz arasında kültür aktarımı oluyor. Kamplarımızda, ülkemizin geleceği olan gençlerimizi, zararlı alışkanlıklara karşı bilinçlendiriyoruz. Ayrıca sanatsal, sosyal, kültürel ve eğitsel faaliyetler ile tarihi ve kültürel geziler, spor faaliyetleri düzenliyoruz. Her genç, keşfedilmeyi bekleyen bir cevher. Gençlere sportif ve eğitsel anlamda katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. Gençlerimiz, ülkemizin bağımsızlığının, gelişmesinin en büyük güvencesidir. Onların hayallerine destek olmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Source: Rana Büyüktaş


Yaprakları maydanoza benziyor! Zehirli baldıran otuna dikkat!

Karaer, 8. Samsun Yöresel Ot Yemekleri Festivali kapsamında Bafra ilçesi Sürmeli Mahallesi kırsalında öğrencileri ile vatandaşlarla yabani otların keşfi ve tanıtımı etkinliğine katıldı. Fergan Karaer, doğada birbirine çok yakın bitkilerin olduğunu, bu nedenle de çok sık karıştırıldığını söyledi. Öğrencilerine bu nedenle doğada uygulamalı ders vermeyi tercih ettiğini belirten Karaer, bu şekilde bitkilerin yerinde tanındığını dile getirdi. Birbirine benzeyen iki bitkinin birinin şifa verirken diğerinin zehirli olabildiğine, bununla ilgili birçok vakanın olduğuna dikkati çeken Karaer, Baldıran otu (Conium Macatalum) diye bir ot var, çok zehirli. Baldıran otu, rezene ve maydanozla karıştırılır. Yaprakları maydanoza benziyor. Maydanoza çok benzetiyorlar. Tabii Bir tadına bak. diyemiyorsun çünkü çok zehirli bir bitki diye konuştu. ASIL ÇİÇEĞİNDEN AYIRT EDİLEBİLİYOR Zehirlenmelerin önüne geçmek için baldıran otunun iyi tanınması gerektiğini ifade eden Karaer, şunları kaydetti: Baldıran otunun gövdesi benekli beneklidir. Oradan biraz ayırt edilebilir. Asıl çiçeğinden ayırt edilebiliyor. Bunları anlatmaya çalışıyorum. Çok eskiden bu yana mitolojiye girmiş bir ot bu. Çok zehirli bir ot. Genelde halk arasında Baldıran otu yiyesice diye de beddua ederler. Genelde maydanoz ve rezeneyle karıştırılır. Çok ciddi. Bu konuda ne kadar bilgi sahibi olurlarsa kendilerini kurtarırlar. Bitkilerin zehirli olması şüphesiyle tatlarına da bakılamadığını anlatan Karaer, diken ucu bitkisinin de bilindiğini ancak haziran ayına gelindiğinde dikene döneceği için tanınmadığını söyledi. Böğürtlen ile ahududunun da karıştırıldığını belirten Karaer, Sütleğen var yine zehirli. Yine su teresi diye bir bitki var. Suyun temizlenmesi amacıyla da kullanılabiliyor. Suyun içindeki ağır metalleri çektiği için normalde zehirli değil bitki. Ağır metalleri siz vücudunuza aldığınız zaman size zehir etkisi yapıyor diye konuştu. CEP TELEFONU UYGULAMALARI BAZI BİTKİLERİ TANIMLAYABİLİR Cep telefonlarında bitkilerin fotoğrafını çekip hangi tür olduğunu gösteren uygulamaların bulunduğunu ancak her zaman doğruyu göstermediklerine dikkati çeken Karaer, Bunu öğrenmenin yolu bitkiyi iyi bir bilene sormak ya da araştırmasına devam etmek lazım. En kolay yolu uzmana sormak ifadelerini kullandı.

Source: Habertürk