Hijyenik olmayan yüzme havuzu suları konusunda uzmanlar enfeksiyona karşı uyarıyor: Kulak tıkacı kullanın
Yaz aylarının vazgeçilmezi olan yüzme, serinlemenin en keyifli yollarından biri. Ancak yeterince hijyenik olmayan havuzlar, kulak için risk oluşturabilir. Cumhuriyet, kulak sağlığı için alınması gereken önlemleri uzman odyolog Leyla Topkan ve kulak burun boğaz hastalıkları (KBB) Uzmanı Dr. Altan Atalay ile konuştu. Atalay, “Yüzücü kulağı tıbbi adıyla eksternal otit veya dış kulak yolu enfeksiyonu, dış kulak yolunda meydana gelen enfeksiyondur. Dış kulak girişinden kulak zarına kadar olan kısım dış kulak yolu olarak adlandırılır. Dış kulak yolu yapısı gereği karanlık ve nemlidir. Yaz aylarında havuz ve denizde geçirilen sürenin de artması ve dış kulak yolunun sürekli nemli kalması, dış kulak yolu enfeksiyon riskini önemli ölçüde artırır” ifadelerini kullandı. KİŞİYE ÖZEL KULAKLIK Yüzme sırasında bazı önlemler alınması gerektiğine dikkat çeken Atalay, “Yüzerken suyun kulağa girmesini engellemek için kulakları tam kapayacak şekilde bone kullanılmalı. Kulak tıkacı da takılmalı. En etkili ve güvenilir kulak tıkaçları işitme merkezlerinde odyolog gözetiminde kişiye özel olarak üretilen kulak tıkaçlarıdır. Bu tıkaçlar kulağınızın anatomik yapısına tam uyum sağlar ve yüksek düzeyde su geçirmezlik sunar. Özellikle sık enfeksiyon geçiren bireyler için yüzerken ve duş alırken kulak tıkacı kullanmayı mutlaka öneriyoruz. Havuzdan sonra kulakların temiz ve kuru tutulması önemlidir” dedi. Kulak enfeksiyonu belirtilerine değinen uzman odyolog Leyla Topkan ise “Öncelikle kulak ağrısı, kulak yolunda şişkinlik ve kulakta dolgunluk hissi olabilir. Mantar enfeksiyonlarında ayrıca kulakta akıntı ve kaşıntı da sık görülür. Tedavisi, KBB hekimi tarafından yapılmalı, gerekiyorsa kulak bakımı ve ilaç tedavisi uygulanmalıdır” ifadelerini kullandı. Uzun süre kulaklık kullanımının da kulak sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceğini söyleyen Topkan, “İşitme kaybı ve kulak çınlaması önemli bir risktir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 85 dB sese uzun süre maruz kalan bireylerin işitme sağlığı açısından risk oluşturduğunu belirtmektedir” şeklinde konuştu. Topkan, “Uzun süre hijyensiz kulaklık kullanmak, özellikle kulak içi modellerde enfeksiyon riskini artırır. Kulak içi kulaklıklar dış kulak yolunu kapatarak yeterli havalanmasını engeller. Havasız ortam, bakteri ve mantar üremesine zemin hazırlar” dedi. Yüzücü kulağının ortaya çıkmasında birkaç temel faktör var: – Hijyenik olmayan suda yüzmek. – Havuz suyunun uzun süre dış kulak yolunda kalarak nemli bir ortam oluşturup mikropların üremesini kolaylaştırması. – Sık yüzmenin dış kulak yolunun cilt bariyerinin bütünlüğünü bozarak enfeksiyona açık hale getirmesi.
Source: Damla Polat
Güneşli günler göz sağlığı açısından bazı riskleri beraberinde getiriyor: Çocuklarda önlem alın
Yaz ayları, güneşin keyfini çıkarmak, denize girmek ve doğada daha fazla zaman geçirmek için uygun bir dönem. Ancak bu mevsim, göz sağlığı açısından problemleri de beraberinde getiriyor. Cumhuriyet, yaz aylarında göz sağlığımızı tehdit eden faktörleri Göz Vakfı Bayrampaşa Göz Hastanesi’nden Op. Dr. Gülşah Tezcan ile konuştu. Tezcan, “Gözlerimiz, yazın artan ultraviyole (UV) ışınlarına, klorlu havuz sularına, rüzgâr ve toz gibi çevresel etkenlere karşı daha fazla maruz kalır” ifadelerini kullandı. Güneş gözlüğünün sadece bir aksesuvar olmadığını, göz sağlığını korumak için alınabilecek önlemlerin başında geldiğini belirten Tezcan, “UV ışınları, yalnızca cildimize değil, gözlerimize de zarar verir. Uzun vadede katarakt, sarı nokta hastalığı ve pterjiyum (göz eti) gibi hastalıklara neden olabilir. Bu nedenle yüzde yüz UV korumalı, CE belgeli gözlükler tercih edilmelidir” dedi. LENSLERE DİKKAT Deniz ve havuz kullanımında ise özellikle lens kullanan bireylerin daha dikkatli olması gerektiğini söyleyen Tezcan, “Lensle havuza veya denize girmek, gözde ciddi enfeksiyonlara yol açabilir. Klorlu su, göz yüzeyini tahriş ederken mikroorganizmalar kalıcı görme kaybına neden olabilecek enfeksiyonlara yol açabilir. Yüzme sırasında kontakt lensleri çıkarmak, suya dayanıklı yüzücü gözlüğü kullanmak bu riskleri büyük ölçüde azaltır” şeklinde konuştu. Sıcak havaların ve klimaların gözyaşı buharlaşmasını artırarak göz kuruluğuna neden olabileceğine değinen Tezcan, “Gözlerde batma, yanma, yabancı cisim hissi gibi şikâyetlerle kendini gösteren bu durum, özellikle bilgisayar ve telefon kullanımının da yoğun olduğu bu dönemde daha sık görülür. Göz kuruluğunu önlemek için çevresel faktörlere dikkat edilmeli ve gerekirse suni gözyaşı damlaları kullanılmalıdır” dedi. Tezcan, çocuklar için de yaz aylarında özel önlemler alınması gerektiğine dikkat çekerek “Gelişim çağındaki gözler UV ışınlarına karşı çok daha hassastır. Bu nedenle çocuklara da UV korumalı güneş gözlüğü taktırılmalı ve açık alanda şapka kullanımı teşvik edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Source: Damla Polat