Sürdürülebilir Yaşam Kültürü
Son yıllarda küresel ısınmanın ve azalan yeryüzü kaynaklarının olumsuz etkileri bireysel yaşantımızda ve tüm dünyada hissediliyor. Oluşan bu farkındalık, sürdürülebilirlik kavramının öne çıkarıyor.İlk olarak 1983 yılında Birleşmiş Milletler’ in “Ortak Geleceğimiz” raporunda yer verilen sürdürülebilirlik . oldukça geniş bir kavram. Sürdürülebilirlik, özetle; üretimin ve çeşitliliğin devamı sağlanırken; insanlık yaşamının daimi kılınabilmesi anlamına geliyor. Bir kavramın ya da şeyin sürdürülebilir olabilmesi için; şu anki durumunu devam ettirebiliyor ve aynı zamanda kendini yenileyebiliyor olması gerekiyor. Buradan yola çıkarak, bu kavram; gelecek kuşaklara ekonomik, ekolojik ve aynı zamanda sosyal koşulları devam ettirilebilen bir dünya bırakmak için kullanılıyor.Sürdürülebilirlik denildiğinde akla ilk önce ekolojik anlamı gelse de, bu kavram; ekolojik, sosyal koşullar ve ekonomik bileşenleri bir arada barındıran bütünsel bir bakış açısını ifade ediyor. Sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için bu üç kavramın dengeli bir biçimde yönetilmesi gerekiyor. Sürdürülebilirlik bileşenleri;Ekolojik Sürdürülebilirlik: Doğada yer alan doğal kaynakların bir gün tükeneceğine ve bu kaynakların akıllı bir biçimde kullanılması gereğine odaklanıyor; ekolojinin korunmasını sağlıyor. Doğa ile birey arasındaki ilişkiyi inceleyen bu bileşen; yaşayan her canlı için büyük bir öneme sahip olan çevresel sürdürülebilirliği savunuyor. Ekonomik ihtiyacın giderilmesi için doğal kaynakların bitmeyecekmiş gibi kullanılması, kalkınma için canlıların yaşam haklarına müdahale edilmesi ekolojik sürdürülebilirliği ilgilendiren konular.Sosyal Sürdürülebilirlik: Eğitim, sağlık, mutluluk, güvenli bir yaşam, yaşam kalitesi vb. alanlarda toplumsal koşulların sürdürülebilirliği üzerine odaklanıyor. İnsanlar arasındaki ilişkilerin zenginleştirilmesinin yanı sıra, bireysel ve grupsal hedeflere ulaşılmasını sağlıyor. Ekonomik Sürdürülebilirlik: İktisadi ve idari bir misyona odaklanıyor. Zira, Üretim ve tüketim dinamiklerinin sürdürülebilirliği, ekonomik devamlılığı sağlama ve kalkınma için oldukça önemli.Ancak, alt başlıklara ayrılsa da, tüm sürdürülebilirlik unsurları birbiriyle ilişki içinde bulunuyor. Sosyal açıdan yeterince çevre bilincine sahip olmayan toplumlar, ekonomik açıdan büyüse bile sürdürülebilirlikten uzak kalabiliyor.Sürdürülebilirlik temelleri üzerinde inşa edilmeyen ekonomiler mevcut kaynakları sınırsızmış gibi kullanıyor. Madenler ve ağaç, hayvan gibi canlı unsurları içeren kaynakların aşırı tüketimi; canlıların bugününü ve geleceğini tehlikeye atıyor. Bunun en basit örneği son zamanlarda çeşitli elektronik cihazların üretiminde gözleniyor.Yapımında maden kullanılan elektronik bileşenlerin piyasada bulunurluğu, geçmişe kıyasla, giderek daha zor hale geliyor. Bunun temel sebepleri arasında yoğun tüketim sonucu bitme noktasına gelen maden kaynakları yer alıyor. Ancak sürdürülebilir bir ekonomi ve üretim modeli bu problemin önüne geçebiliyor.Sürdürülebilir üretimde, bozulan cihazlar geri dönüşüm tesislerinde işleniyor. Böylece işe yaramaz atık miktarı neredeyse sıfır seviyesine getiriliyor ve yeni cihazların üretimi için maden ocaklarına bağlılık azaltılıyor. Geri dönüşüm işlemi üretim faaliyetlerinin çevreye olan olumsuz etkisini de büyük ölçüde düşürüyor.İklim krizinin etkilerini önlemek ve gezegenimizi iyileştirmek için, Arçelik öncülüğünde. Türkiye İYİ-GE Platformu kuruldu.Açılımı “İyilik geliştirme” olan İYİ-GE, bilim insanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, aktivist ve sanatçılardan oluşan ve daha iyi bir dünya yaratmayı sağlayacak fikirler ve projeler için çalışmak üzere bir araya gelen bir kurul. Arçelik; karar süreçlerine İYİ-GE’yi dahil ederek sürdürülebilirlik faaliyetlerinde bilim insanlarına, gençlere, aktivistlere, sanatçılara, STK’lara ve onların temsilinde topluma yer vererek, çok sesli ve şeffaf bir yapı oluşturmayı amaçlıyor.Aslı Dede tarafından kurulan “Sürdürülebilir Yaşam Okulu” da; Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 17. Maddesi ‘Amaçlar için Ortaklıklar’ rehberliğinde, Öğren, Çözüm Üret, Paylaş mottosu ile çalışıyor. Çevresel, toplumsal, ekonomik ve kültürel sürdürülebilirlik için bilgiler paylaşıyor; sürdürülebilirlik için içerik, eğitim, atölye, podcast ve etki odaklı proje üretiyor.Türkiye’nin sürdürülebilirlik teması ile gençleri buluşturan ilk ve tek festivali, kısa bir süre önce, Sürdürülebilir Yaşam Okulu öncülüğünde Akbank ana sponsorluğuyla Boğaziçi Kültür Sanat Merkezi’ nde gerçekleşti. İş dünyası ve üniversiteli gençleri bir araya getiren “Sürdürülebilir Yaşam Festivali” nde, gezegenin geleceği için harekete geçme çağrısı yapıldı. Oturumlar, performanslar ve müziğin yer aldığı olduğu festivalde, gençlerin mesajı net oldu: ‘’Sürdürülebilir bir gelecek için iş hayatında daha fazla anlam ve eşitlik istiyoruz!’’“Gezegenin Kahramanları” başlıklı festivalin açılış konuşmasında Sürdürülebilir Yaşam Okulu Kurucusu Aslı Dede “hayaller, gerçekler ve kahramanlar” üzerine düşünmeye davet etti. Dede Hayallerinizin gerçekleşmesi için en önemli adımlardan biri size inanan ve kendi hayallerini de katarak ortak amaçlar oluşturmanızı sağlayan ‘hayal arkadaşları’ bulmak. Gezegenin geleceği için ortak amaçlarla harekete geçen kahramanlara ihtiyacımız var. Üniversiteler, gençler ve iş dünyası bir araya gelerek harekete geçmeli” diye konuştu.Festivalde; iş dünyasında sürdürülebilir yaşam odaklı yükselen yeni değerler, geleceğin meslekleri, yenilikçi projeler ve sürdürülebilirlik vizyonu üzerine ilham verici konuşmalar gerçekleştirildi. Üniversitelerin akademik destekleriyle düzenlenen etkinlikte; gençler, hem konuşmacı hem de gönüllü olarak aktif rol aldı.Festivalin sunuculuğunu Yekta Kopan üstlenirken, Oyuncu- UNDP İyi Niyet Elçisi-İhtiyaç Haritası Kurucu Ortağı Mert Fırat, Sosyal Girişimci- İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Itır Erhart, Onarım Ekosistemi Başlatıcısı Durukan Dudu ve Kızlar Sahada Kurucu Ortağı Kiraz Öcal gibi isimler de ilham verici konuşmalarıyla dikkat çekti.Festivalin ana sponsoru Akbank’ ın, Akbanklı Deneyimi ve İç İletişim Müdürü Gümrah Alayoğlu, Eşit İş Kapsayıcı Kalkınma oturumunda öğrencilere ve iş dünyasına önemli bir çağrıda bulundu. Alayoğlu, iş görüşmelerinin sadece kurumların adayları değerlendirdiği değil, aynı zamanda adayların da kurumları değerlendirdiği bir süreç olması gerektiğini vurguladı. Alayoğlu; “Birey olarak kendi farkımızı, özgün fikirlerimizi ve değerlerimizi ortaya koyabildiğimiz bir yerde var olmak istiyoruz. Bu nedenle stajlarda, iş görüşmelerinde kurumlara sürdürülebilirlik, çeşitlilik, eşitlik, hakkaniyet ve çevre çalışmalarını sormak önem taşıyor.” dedi.Festivalde gençler, sürdürülebilir bir yaşam için kendi görüşlerini ve beklentilerini de paylaştılar. İş hayatında cinsiyet eşitliği, adil değerlendirme ve desteklenmeyi talep eden gençler; aynı zamanda, sürdürülebilir ve topluma katkı sağlayan işler yapma arzusunda birleşti.İş dünyası, üniversiteler ve yöneticilere sadece para kazandıracak bir iş değil, aynı zamanda topluma ve kendilerine fayda sağlayacak bir iş arayışı içinde oldukları mesajını veren gençler; kurumların sürdürülebilirlik konusundaki samimiyetini sorguluyor, eşitlik ve adalet talep ediyorlar. Örneğin;Yeditepe Üniversitesi öğrencisi, İhtiyaç Haritası Temsilcisi Ayşe Deren Bildirici, “ Ben kadın ve erkeğin eş değil; eşit olduğu bir iş hayatı istiyorum, adil değerlendirme süreçlerinin olmasını istiyorum. İş hayatında tebrik edilmeyi, desteklenmeyi bekliyorum. Sürdürülebilir, topluma ve kendime katkı sağlayacak bir ortam bekliyorum. Kesinlikle sosyal girişimcilikten, sürdürülebilirlikten uzak bir iş yapmak istemiyorum. İşimi yaptım, paramı aldım yaşıyorum değil; işimi yapıyorum, paramı alıyorum ama mutlu da oluyorum diyeceğim bir yerde çalışmak istiyorum.’’ diyor.Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi, Akbank Gençlik Akademisi katılımcısı İrem Yılmaz, gençlere yönelik programların samimiyetle ve etkileşim odaklı yapılması gerektiğini belirtiyor. Bilgiye erişimin çok fazla ve kolay olduğu bir dönemde, üniversite öğrencileri olarak bize hep ne yapmamız gerektiği söyleniyor. Oysa gençlerin kendi aralarındaki etkileşime yer verilmesi çok değerli. Bu programlar en iyi arkadaşınızı bulabileceğiniz yerler. Çünkü benzer değerleri önemseyen benzer motivasyonları olan kişiler bir araya geliyor. Bugün burada Sürdürülebilir Yaşam Festivali de öyle. Sağınızda solunuzda aynı motivasyonda kişiler oturuyor. Biz Akbank Fellowship Programı’nda böyle 10 ay geçirdik ve ben şunu öğrendim:Bence biz gençler “kapsayıcı göz’ olmalıyız. İster bir girişimci olun ister global, büyük bir şirkette çalışın, siz o gün sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık gözlüğü ile bakarsanız; firma kârlılığı konuşulurken, siz olaya insan ve çevre gözlüğü ile de bakarsanız, bence değişim orada başlayacak.’’Festivalde üniversiteli gençler, sürdürülebilirlik temalı oturumlarda konuşmacı olurken aynı zamanda Akbank ile “Etki Perspektifinde Yeni Nesil Liderlik” ve Anadolu Efes ile Onarmak: İnsan Onarımın Neresinde” atölyelerine katıldılar.Değişime davet mesajlarını Karikatürist Aslı Alpar ve Emre Yılmaz ile karikatür çizerek verdiler. Müzisyen, Eğitim Psikoloğu Banu Kanıbelli ile “Dünya evim ve yanıyorsa!” şarkısını kendi yazdıkları sözler ile söylediler. Festivale katılan öğrenciler etkinlik sonunda katılım belgesi almaya hak kazandılar.Festivalin burada adlarını sayamayacağım kadar çok firmanın desteğini almış oluşu beni umutlandırdı. Bu, demek oluyor ki; sürdürülebilir yaşam kültürü giderek yaygınlaşacak.Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Source: Ayşegül Domani̇ç Yelçe
Takıma 4 gün izin
Şenol Güneş, lig arası nedeniyle takıma 4 gün izin verdi. Usta hoca, “Perşembe gününe kadar dinlenin, kafanızı dağıtın. Sonrasında bizleri yoğun bir tempo bekliyor” dedi. Güneş”in sakatlığı nedeniyle bir süredir takımdan ayrı olan isimlere ise 4 günlük süre için özel bir antrenman programı verdiği öğrenildi.
Source: Fotomaç
2025″in en şanslı burçları
2024 yılının son günlerine yaklaşırken, yeni yıl umut ve heyecan yaratıyor. Peki, 2025 burçlara neler getirecek? Astrolojik açıdan ülkemizde ve dünyada hangi konular ön plana çıkacak? Hangi burçlar bu yılın en şanslıları arasında? Deneysel astrolog Kenan Yasin Bölükbaşı, 2025 yıllık burç yorumlarını Habertürk’ten Bilge Tunçer le paylaştı. resim#1206156# habericireklam#300×250#200#right# habericireklam#300×250#200#right# habericireklam#300×250#200#right# habericireklam#300×250#200#right# video#866850# BALIK VE YÜKSELEN BALIK BURÇLARINI 2025’TE NELER BEKLİYOR? 2025, Balık burçları için dönüşüm yılı. Pek çok Balık burcu, “Her yıl ‘dönüşüm’ diyorsunuz ama ben hala aynıyım, hiçbir şey değişmiyor” diye düşünüyor olabilir. Bu düşüncede haklılar; değişim kolay bir süreç değildir ve çoğu zaman sabır gerektirir. Ancak Balık burçlarının bu yıl gerçekten büyük bir dönüşümün eşiğinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu yıl, Balık ve Başak ekseninde gerçekleşecek tutulmalar, Balık burçlarını yakından ilgilendiriyor. Eylül ayında başlayan bu süreç, önemli değişimlere işaret ediyor. Bu değişimler başta ürkütücü görünse de, zamanla olumlu etkilerini görmeye başlayabilirler. 2013 yılına, 9 ve 18 yıl öncesine bakarak dersler çıkarabilirler. Maddi konular bu yıl öne çıkıyor. Harcamaları kontrol altında tutmalı ve boş yere sözler vermekten kaçınmalılar. Bununla birlikte, sahne sanatları, kurgu, muhasebe gibi alanlarda çalışan Balık burçları için finansal anlamda şansın artacağı bir yıl olacak. Hizmet sektöründe çalışanların da fazla kazanç elde edebileceğini söyleyebiliriz. Balıklar hep ‘ağlak’ diye anlatılsa da çok zekidir. Ama kimsenin görmediği şeyi gördükleri için zeka önemli bir karmik sınavdır aslında. Kestirme yollara, kazançlara kafaları çalışabilir. Kolay yoldan başarı elde etmek yerine, yasal ve etik değerlere uygun bir yol izlemeyi tercih etmek gerekiyor. Özellikle haziran ve sonrası kumar risklerine çok dikkat etmeleri gerekiyor. Bunun yanında varsa çocuklarının başarılarına şahit olabilirler. Hazirandan sonra KPSS gibi önemli sınavlardan yana şanslılar. Bu yıl Balık burçlarının aşk hayatında maddiyata dayalı ilişkiler öne çıkabilir. Bu durum, duyguların eksik kaldığı bir ortam yaratabilir. Maddi unsurlara dayanan bir bağlantının, çabayla tutku dolu bir aşka dönüşme potansiyeli var. Bekar Balıklar için bu yıl, emek verdikleri bir alandan aşk doğabilir. habericireklam#300×250#200#right# Aşk ve ilişkilerde, ateş elementinden Koç, Yay ve Aslanı düşünebiliriz. Bu burçlar özellikle geçmiş ilişkilerdeki şanssızlıklarıyla ilgili şans yakalayabilirler. Mayıs ayına kadarki süreçte hataları konusunda düzenleme yapabilir, sonraki süreçte aşkı yakalayabilirler. Kariyerde Balık, Başak, Yay ve İkizler burçları için çok fırsat var. Parasal konularda ise Oğlak ve Yengeçleri sayabiliriz.
Source: Habertürk
Kış diyetinin 9 püf noktası
Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevihan Akbulut Azal, Kış mevsiminde vücudumuz kendi ısısını korumak için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar; bu durum ise daha fazla yemeye ve özellikle daha fazla karbonhidrat tüketme isteğine neden olur. Bu süreçte canınızın çektiği şeyleri hiç tüketmemek ise diyetinizin sürdürülebilir olmasını engelleyecek, bir süre sonra en başa dönmenize yol açacaktır. Bu nedenle canınız çektiğinde kendinizi bu yiyeceklerden mahrum bırakma veya cezalandırma gibi davranışlardan kaçınıp, sıklık ve miktar kontrolü yaparak kilo verme çabanızda başarıya ulaşabilirsiniz dedi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevihan Akbulut Azal, kış diyetinin 9 püf noktasını anlattı:Beslenme alışkanlıklarınızı kalıcı şekilde değiştirin Hayatınız boyunca sürdüremeyeceğiniz, kilo vermek amacıyla sabır göstererek sadece birkaç ay uygulayabileceğiniz beslenme programları sizin o süre içinde kilo vermenizi sağlar ama ideal kilonuza ulaştıktan sonra eski beslenme alışkanlıklarınıza döner dönmez verdiğiniz kilolardan daha fazlasını almanızla sonuçlanır. Bu durum birkaç kez yaşandığında ise metabolizma hızınıza zarar vermiş olursunuz ve her zayıflama girişiminizde işinizin daha da zorlaştığını fark edersiniz. Bu nedenle diyet yapmak yerine, beslenme alışkanlıklarınızı kalıcı olarak değiştirin.Çok hızlı kilo vermekten kaçının Azal, sağlığa ciddi zararlar verebileceğinden dolayı şok diyetlerle çok hızlı kilo vermekten kaçınılması gerektiğini belirterek Kış aylarında diyete başlayan kişilerin hedefi genellikle yaza kadar kilo vermiş olmaktır. Ancak düğüne kadar veya tatile gidene kadar gibi dönemsel hedefler koymak bahsi geçen durumun sonrasında kişilerin kontrolünü hızlı bir şekilde kaybetmesine ve tekrar hızlı bir şekilde kilo almasına sebep olur. Oysa her ay sağlıklı bir şekilde 1-3 kg ağırlık kaybetmeniz toplamda oldukça tatmin edici bir rakama ulaşmış olacağınız anlamına gelir dedi.Bağışıklık sisteminize zarar vermemek için bu besinleri tüketin Bilinçsiz yapılan, yeterli miktar, renk ve çeşitlilikte besin öğesi içermeyen çok düşük kalorili diyetler bağışıklığınızı zayıflatır. Hastalıklarla daha çok mücadele ettiğimiz bu kış aylarında sağlıklı bir şekilde kilo verebilmek için beslenmenizde dengeli bir şekilde et, tavuk, hindi, yumurta, süt ürünleri, kuru baklagiller, turunçgiller, patates, balkabağı, pazı, brokoli, kuru kayısı, kivi, nar, yeşil biber, balık, ceviz, fındık, badem ve zeytinyağına yer vermelisiniz.Karbonhidrat alımınıza dikkat edin Kış aylarında artan karbonhidrat ihtiyacınızı lif içeriği yüksek, rafine edilmemiş; tam tahıllı ekmek, bulgur, yulaf, kuru baklagiller ve meyveler gibi sağlıklı kaynaklardan karşılamaya çalışın. Tatlı yeme ihtiyacı duyduğunuzda ise yemek istediğiniz şeyi tadımlık denebilecek kadar küçük miktarda tüketin. Zayıflayana kadar hiç tatlı yememek gerçekçi bir hedef olmadığı gibi, bu yaklaşım ideal kilonuza ulaştığınızda tekrar kontrolsüzce tatlı tüketmenize neden olacaktır. Bu süreçte beyninize ve bedeninize canınızın çektiği şeyleri sıklık ve miktar kontrolü yaparak tüketebileceğinizi öğretin, kendinizi mahrum bırakma veya cezalandırma gibi davranışlardan kaçının. Negatif kalorili besinler e yer verin Azal, Bazı yiyecekleri sindirmek için metabolizmamız o yiyeceğin içerdiği kaloriden daha fazla kaloriye ihtiyaç duyar. Yani bu yiyecekler size kilo aldırmak yerine, fazladan kalori harcamanıza yardımcı olur.Elma, portakal, greyfurt, limon, armut gibi kış meyveleri ile kereviz, ıspanak, kuşkonmaz, brokoli, pırasa, havuç, turp, maydanoz, acı biber gibi kış sebzeleri bu besinlerin başında gelir dedi.Yeterli miktarda su içtiğinizden emin olun Kış aylarında çok fazla terlemediğimiz için ve yaz aylarına göre daha az hareket ettiğimiz için susama hissimiz ve dolayısıyla su tüketimimiz azalır. Metabolizmamızı daha verimli çalıştırmak, böylece zayıflamayı kolaylaştırmak için her gün yeterli miktarda su içiyor olmak çok önemli. Kaç kilo ağırlığındaysanız bu rakamı 30 ile çarparak günlük su ihtiyacınızın kaç ml olduğunu kolaylıkla hesaplayabilirsiniz. Örneğin 80 kg ağırlığında iseniz, 80×30=2400 ml (yaklaşık 2,5 litre) su tüketmeniz gerekir.Bitki çayları ve baharatlardan destek alın Soğuk havalarda hem içinizi ısıtmak hem de metabolizmanızı canlandırıp kilo verme sürecinize destek olmak için kuşburnu, hibiskus, yeşil çay, beyaz çay, kekik, biberiye, mate gibi bitkilerle kendinize çaylar hazırlayın. Bitki çaylarını demlerken içine zencefil, tarçın ve karanfil ilave edin. Yemeklerinizde ise tuz miktarını azaltıp; pul biber, karabiber, zencefil, zerdeçal gibi baharatlara daha çok yer vererek baharatların metabolizmanızı hızlandırma etkisinden faydalanabilirsiniz.Haftada üç gün mutlaka yürüyün Sağlıklı kilo verebilmek için; sağlıklı beslenmenin yanı sıra egzersiz kritik önem taşıyor. Kış soğuklarında dışarı çıkmak her ne kadar zor gelse de, sağlıklı ve kalıcı bir kilo kaybı için mutlaka hareketli bir yaşam tarzı benimseyin; haftada üç gün 45 dakika tempolu yürüyüş yapın. Soğukta dışarı çıkmak zor geliyorsa veya spor salonuna gidemiyorsanız, temkinli bir şekilde spor eğitmenlerinin online olarak düzenlediği egzersiz programlarına katılabilir, zorlayıcı ve yanlış bir hareket yapmamaya özen göstererek internetten dans/aerobik videoları açıp evde onlara eşlik edebilirsinizD vitamini takviyesi alın Azal, Kış aylarında güneş ışınlarından daha az yararlanabildiğimiz için kişilerde D vitamini eksikliği daha sık görülür, bu da kilo alımını tetikleyen unsurlardan biridir. D vitaminini en iyi içeren gıdalar; balık, balık yağı, karaciğer, peynir, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleridir; ancak besinlerle D vitamini ihtiyacımızın sadece yüzde 10 unu karşılayabildiğimiz için özellikle kış aylarında hekim önerisi doğrultusunda D vitamini takviyesi alması gerekir dedi.
Source: Habertürk
Erişte çorbası tarifi
Erişte çorbası, Anadolu mutfağının geleneksel tatlarından biridir. Eriştenin doyurucu yapısı ve yoğurdun ferahlatıcı etkisiyle bir araya gelen bu çorba, hem hafif hem de besleyici bir lezzet sunar. Özellikle ev yapımı erişte kullanıldığında çok daha özel bir tat kazanan bu tarif, çorba severler için ideal bir seçim. İşte, adım adım erişte çorbası yapımı! Erişte Çorbası Malzemeleri 1 su bardağı erişte 1 litre su veya tavuk suyu 1 su bardağı yoğurt 1 yemek kaşığı un 1 adet yumurta sarısı 1 tatlı kaşığı tuz Yarım çay kaşığı karabiber Üzeri İçin: 2 yemek kaşığı tereyağı 1 tatlı kaşığı kuru nane 1 tatlı kaşığı pul biber Erişte Çorbası Nasıl Yapılır? Erişte çorbası mutfaklarımızın sevilen lezzetlerinden biridir. Hem besleyici hem de faydalı olan bu çorba özellikle kış aylarında bolca tüketilir. İşte erişte çorbası tarifi: Tencereye suyu veya tavuk suyunu koyun ve kaynamaya bırakın. Kaynayan suya erişteleri ekleyin ve yumuşayana kadar pişirin. Bir kasede yoğurt, un ve yumurta sarısını çırpın. Pürüzsüz bir kıvam elde edene kadar karıştırın. Karışıma eriştelerin sıcak suyundan bir kepçe alıp yavaş yavaş ekleyin. Bu işlem, terbiyenin kesilmesini önleyecektir. Terbiyeyi tencereye yavaşça eklerken sürekli karıştırın. Tuz ve karabiberi ekleyerek çorbanın lezzetini ayarlayın. Çorbayı kısık ateşte 5 dakika kadar kaynatarak kıvam almasını sağlayın. Küçük bir tavada tereyağını eritin.Üzerine kuru nane ve pul biberi ekleyip karıştırın.Çorbanın üzerine dökerek lezzeti artırın. Erişte çorbası yapımı sırasında dikkat edilmesi gerekenler: Yoğurdun kesilmemesi için terbiyeyi çorbaya eklerken sıcak su ile ılıtmayı ihmal etmeyin. Daha zengin bir lezzet için su yerine tavuk suyu kullanabilirsiniz. Çorbanın kıvamı çok yoğun olursa, sıcak su ekleyerek kıvamını açabilirsiniz. Kıymalı Erişte Çorbası Tarifi Bu tarifte klasik erişte çorbasına kıymalı bir dokunuş ekleyerek lezzetini artırıyoruz. Hem protein açısından zengin hem de doyurucu bir çorba olan kıymalı erişte çorbası, ana yemek kadar güçlü bir seçenek sunar. İşte kıymalı erişte çorbası yapılışı: Malzemeler 1 su bardağı erişte 150 gram kıyma 1 adet kuru soğan (rendelenmiş) 1 yemek kaşığı domates salçası 1 tatlı kaşığı biber salçası (isteğe bağlı) 1 litre su veya et suyu 2 yemek kaşığı sıvı yağ 1 tatlı kaşığı tuz 1 çay kaşığı karabiber 1 çay kaşığı kırmızı toz biber 1 tatlı kaşığı kuru nane Kıymalı Erişte Çorbası Nasıl Yapılır? Tencereye sıvı yağı alın ve kızdırın. Rendelenmiş soğanı ekleyip pembeleşene kadar kavurun. Kıymayı ekleyip suyunu salıp çekene kadar orta ateşte kavurmaya devam edin. Domates ve biber salçasını ekleyerek iyice karıştırın, kokusu çıkana kadar kavurun. Üzerine suyu veya et suyunu ekleyip kaynamaya bırakın. Kaynayan çorbaya erişteleri ekleyin ve orta ateşte erişteler yumuşayana kadar pişirin. Tuz, karabiber ve kırmızı toz biberi ekleyerek çorbanın lezzetini ayarlayın. Kuru naneyi de ekleyip karıştırın. Çorbayı sıcak olarak kaselere paylaştırın. Üzerine ince kıyılmış taze maydanoz veya bir tutam daha kuru nane serpiştirerek servis edin. Yoğurtlu Kabaklı Erişte Çorbası Tarifi Klasik erişte çorbasına taze kabak ve yoğurt ekleyerek hafif ve farklı bir tat oluşturuyoruz. Bu tarif, özellikle hafif ve sağlıklı bir çorba arayanlar için ideal! Malzemeler 1 su bardağı erişte 1 adet kabak (rendelenmiş) 1,5 su bardağı yoğurt 1 yemek kaşığı un 1 adet yumurta sarısı 1 litre su veya sebze suyu 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı tuz Yarım çay kaşığı karabiber Üzeri İçin: 1 yemek kaşığı tereyağı 1 tatlı kaşığı kuru nane 1 çay kaşığı pul biber Yoğurtlu Kabaklı Erişte Çorbası Nasıl Yapılır? Rendelenmiş kabağı zeytinyağı ile bir tencerede hafifçe soteleyin. Üzerine suyu veya sebze suyunu ekleyin ve kaynamaya bırakın. Su kaynadıktan sonra erişteleri ekleyin ve yumuşayana kadar pişirin. Bir kasede yoğurt, un ve yumurta sarısını çırparak homojen bir karışım elde edin. Eriştelerin suyundan bir kepçe alarak terbiyeyi ılıtın. Hazırladığınız terbiyeyi tencereye yavaşça eklerken sürekli karıştırın. Tuz ve karabiberi ekleyin. Kısık ateşte 5 dakika daha pişirerek çorbayı kıvamlandırın. Ardından küçük bir tavada tereyağını eritin. Kuru nane ve pul biberi ekleyip karıştırarak kısa bir süre kavurun. Çorbayı kaselere paylaştırın ve üzerine hazırladığınız naneli sosu gezdirin. İsteğe bağlı olarak ince kıyılmış taze dereotu veya maydanoz ile süsleyin.
Source: Habertürk
Bodrum”da restoranda boğazına yiyecek kaçan müşteri Heimlich manevrasıyla kurtarıldı
Cevat Şakir Caddesi”ndeki bir restoranda ismi henüz öğrenilemeyen bir müşterinin soluk borusuna yiyecek kaçtı. Nefes almakta güçlük çeken bu kişi hareketleriyle durumunu anlatmaya çalıştı. Durumu fark eden restoranın sahibinin oğlu Süleyman Bakar müşteriye müdahale etti. Bakar, Heimlich manevrasıyla yiyeceği çıkartarak müşterinin yeniden nefes almasını sağladı. Olay anı ise restoranın güvenlik kamerasınca görüntülendi.
Source: Internet Haber
Karnabahar yemeği tarifi
Karnabahar, kış aylarının en sevilen sebzelerinden biridir. Hafifliği ve farklı tariflerde kullanılabilirliği sayesinde çok yönlü bir lezzet sunar. Özellikle zeytinyağlı ya da salçalı karnabahar yemeği, ana yemek olarak ya da yan yemek olarak tercih edilebilir. Bu yazımızda pratik bir karnabahar yemeği tarifi ve püf noktalarını sizinle paylaşıyoruz. Karnabahar Yemeği İçin Malzemeler 1 adet orta boy karnabahar 1 adet büyük boy soğan 2 diş sarımsak 2 adet domates (rendelenmiş) veya 2 yemek kaşığı domates salçası 1 adet havuç (isteğe bağlı) 3 yemek kaşığı zeytinyağı veya sıvı yağ 1 çay kaşığı tuz 1 çay kaşığı karabiber 1 çay kaşığı pul biber (isteğe bağlı) 1 su bardağı sıcak su Karnabahar Yemeği Nasıl Yapılır? Karnabahar farklı tarifler için çok uygun bir sebzedir. İşte klasik karnabahar yemeği tarifi: Karnabaharı çiçeklerine ayırın ve bol suyla güzelce yıkayın. Temizlenen karnabaharları tuzlu suda 5 dakika kadar haşlayın. Bu işlem hem sebzenin kokusunu azaltır hem de daha hızlı pişmesini sağlar. Haşladıktan sonra süzgeçle suyunu süzerek bir kenara alın. Soğanı yemeklik doğrayın, sarımsakları ince ince kıyın. Havuç kullanıyorsanız, halka halka doğrayarak hazır edin. Tencereye zeytinyağını ekleyin ve doğradığınız soğanları ekleyerek kavurmaya başlayın. Soğanlar pembeleştiğinde sarımsakları ekleyin ve 1-2 dakika daha kavurun. Ardından rendelenmiş domatesleri veya domates salçasını ekleyerek karıştırın. Domatesler suyunu bırakana kadar pişirin. Haşlanmış karnabaharları ve dilimlenmiş havuçları tencereye ekleyin. Üzerine tuz, karabiber ve isteğe bağlı olarak pul biber ekleyin. Malzemeleri güzelce harmanlayın ve 1 su bardağı sıcak suyu tencereye ilave edin. Tencerenin kapağını kapatın ve kısık ateşte yaklaşık 20-25 dakika karnabaharlar tamamen yumuşayana kadar pişirin. Ara sıra karıştırarak yemeğin dibinin tutmasını engelleyin. Klasik karnabahar yemeği yapımı bir takım püf noktalarıyla daha lezzetli hale getirilebilir. Karnabaharın haşlama suyuna birkaç damla limon suyu eklerseniz, sebzenin kokusunu azaltabilirsiniz. Daha zengin bir tat için yemeğe kıyma ekleyebilir ya da tamamen zeytinyağlı olarak hazırlayabilirsiniz. Yemeğin suyunun kıvamını ayarlamak için su miktarını kontrollü şekilde ekleyin. Kıymalı Karnabahar Tarifi Karnabaharı daha doyurucu ve zengin bir şekilde hazırlamak isterseniz kıymalı karnabahar harika bir seçenek! Bol proteinli ve lezzetli bu tarif, klasik karnabahar yemeklerinden farklı olarak hem ana yemek olarak sunulabilir hem de özel gün sofralarına şıklık katar. Aşağıda kıymalı karnabahar yemeği yapılışı tarifini bulacaksınız: Malzemeler: 1 adet orta boy karnabahar 200 gram kıyma 1 adet büyük boy soğan 2 diş sarımsak 2 yemek kaşığı domates salçası 1 adet domates (rendelenmiş) 1 adet yeşil biber (isteğe bağlı) 3 yemek kaşığı zeytinyağı veya sıvı yağ 1 çay kaşığı tuz 1 çay kaşığı karabiber 1 çay kaşığı pul biber 1 çay kaşığı kimyon (isteğe bağlı) 1 su bardağı sıcak su Üzeri için: 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri (isteğe bağlı) Kıymalı Karnabahar Yemeği Yapılışı Karnabaharı çiçeklerine ayırın, yıkayın ve fazla büyük parçaları küçültün. Bir tencereye su ekleyip biraz tuz ilave ederek karnabaharları 5 dakika haşlayın. Bu işlem, karnabaharın daha hızlı pişmesini ve kokusunun azalmasını sağlar. Haşlanan karnabaharları süzgeçle süzün ve bir kenara alın. Bir tavaya zeytinyağını ekleyin ve yemeklik doğranmış soğanları kavurun. Soğanlar pembeleşince ince doğranmış sarımsakları ekleyip kavurmaya devam edin. Kıymayı ekleyin ve suyunu salıp çekene kadar kavurun. Doğranmış biberi ekleyin ve birkaç dakika daha pişirin. Domates salçasını ve rendelenmiş domatesi ekleyip karıştırın. Baharatları (tuz, karabiber, pul biber, kimyon) ilave edin ve karışımı bir süre pişirerek lezzetlerin birbirine geçmesini sağlayın. Haşlanmış karnabaharları bir fırın tepsisine veya geniş bir tencereye alın. Üzerine hazırladığınız kıymalı harcı gezdirerek her tarafına eşit şekilde yayın. Sıcak suyu yemeğin üzerine gezdirin. Fırında Pişirme: Önceden ısıtılmış 180°C fırında, üzeri hafif kızarana kadar yaklaşık 20 dakika pişirin. Tencerede Pişirme: Kısık ateşte tencerenin kapağı kapalı şekilde yaklaşık 15-20 dakika pişirin. Fırında pişiriyorsanız, son 5 dakikada yemeğin üzerine rendelenmiş kaşar peyniri serpiştirin. Peynir eriyip üzeri kızarana kadar pişirin.
Source: Habertürk
Kruvasan tarifi
Fransız mutfağının dünyaca ünlü lezzeti kruvasan, hamur işinin sanata dönüştüğü bir tariftir. Kendi mutfağınızda hazırlayacağınız bu kruvasanlar, mis gibi tereyağı kokusuyla her lokmada mutluluk sunar. Kat kat açılan hamurunun yapımı sabır gerektirse de sonuç, tüm emeğinize değecek. Ev yapımı kruvasan için malzemeler ve adım adım tarifi aşağıda bulabilirsiniz. Kruvasan Malzemeleri Hamur İçin: 4 su bardağı un 1 paket instant maya (10 gram) 1 yemek kaşığı toz şeker 1 tatlı kaşığı tuz 1 su bardağı ılık süt Yarım su bardağı su 2 yemek kaşığı tereyağı (eritilmiş) Katmanlar İçin: 200 gram tereyağı (soğuk ve ince dilimlenmiş) Üzeri İçin: 1 adet yumurta sarısı 1 yemek kaşığı süt Kruvasan Nasıl Yapılır? Kruvasan hemen herkesin severek tükettiği bir hamur işidir. İşte kruvasan tarifi: Geniş bir yoğurma kabında un, maya, toz şeker ve tuzu karıştırın. Ortasını havuz şeklinde açarak ılık süt, su ve eritilmiş tereyağını ekleyin. Hamuru ele yapışmayan yumuşak bir kıvam alana kadar yoğurun. Üzerini bir bezle örtüp yaklaşık 1 saat mayalanmaya bırakın. Mayalanan hamuru unlanmış tezgaha alın ve dikdörtgen şeklinde açın. Hamurun ortasına soğuk tereyağını ince dilimler halinde yerleştirin. Hamuru zarf gibi katlayarak tereyağını tamamen içine alın. Hamuru dikkatlice açarak tekrar dikdörtgen şekline getirin. Hamuru yeniden katlayarak streç filme sarın ve buzdolabında 30 dakika dinlendirin. Dinlenen hamuru dolaptan çıkarın ve tekrar açıp katlayın. Bu işlemi toplamda 3 kez tekrarlayın, her seferinde hamuru buzdolabında 30 dakika dinlendirin. Son aşamada hamuru yaklaşık 0.5 cm kalınlığında açın. Açılan hamuru üçgen dilimler halinde kesin. Her üçgenin geniş kısmından başlayarak rulo şeklinde sarın. Hazırladığınız kruvasanları yağlı kağıt serili tepsiye dizin. Tepsideki kruvasanların üzerini bir bezle örtüp 20 dakika kadar ikinci kez mayalanmaya bırakın. Üzerine yumurta sarısı ve süt karışımını sürerek parlaklık kazandırın. Önceden ısıtılmış 190°C fırında, kruvasanlar altın sarısı rengini alana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin. Ev Kolay Kruvasan Tarifi Evde kruvasan yapmak, genellikle mayalama ve katlama işlemleri nedeniyle uzun zaman alabilir. Bu tarifte, klasik yönteme alternatif olarak mayasız ve hızlı bir yöntemle çıtır çıtır kruvasanlar hazırlıyoruz. Özellikle ani misafirler için kurtarıcı bir tarif olacak! İşte evde kolay kruvasan yapılışı: Malzemeler Hamur İçin: 3 su bardağı un 1 çay bardağı yoğurt 1 çay bardağı sıvı yağ 1 çay bardağı süt 1 paket kabartma tozu 1 çay kaşığı tuz Katmanlar İçin: 100 gram tereyağı (oda sıcaklığında, yumuşamış) İç Dolgu İçin (isteğe bağlı): Çikolata kreması Peynir (isteğe bağlı) Üzeri İçin: 1 adet yumurta sarısı 1 yemek kaşığı süt Susam veya çörek otu (isteğe bağlı) Evde Kruvasan Yapımı Geniş bir karıştırma kabına un, kabartma tozu ve tuzu ekleyin. Üzerine yoğurt, sıvı yağ ve sütü ekleyerek yumuşak, ele yapışmayan bir hamur yoğurun. Hamuru streç filme sararak 15 dakika dinlendirin. Hamuru unlanmış tezgaha alın ve ince bir şekilde açın. Açtığınız hamurun üzerine yumuşamış tereyağını ince bir tabaka halinde sürün. Hamuru rulo şeklinde sarın ve streç filme sararak buzdolabında 20 dakika dinlendirin. Dinlenen hamuru dolaptan çıkarın ve yaklaşık 0.5 cm kalınlığında yeniden açın. Hamuru üçgen dilimler halinde kesin. Her üçgenin geniş kısmına çikolata kreması veya peynir koyarak rulo şeklinde sarın. Şekil verdiğiniz kruvasanları yağlı kağıt serili tepsiye dizin. Üzerine yumurta sarısı ve süt karışımını sürerek parlaklık kazandırın. İsteğe bağlı olarak susam veya çörek otu serpiştirin. Önceden ısıtılmış 180°C fırında, kruvasanlar altın sarısı rengini alana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin. Sıcakken servis ederek çıtırlığını ve tazeliğini koruyabilirsiniz. Yanında reçel, bal veya taze demlenmiş çay ile mükemmel bir kahvaltı sunabilirsiniz. Kruvasan yapımı sırasında aşağıdaki püf noktalarına dikkat ederek muhteşem çıtırlıkta kruvasanlar hazırlayabilirsiniz: Hamuru rulo yaparken tereyağını eşit şekilde yaymaya dikkat edin. Daha çıtır bir doku için hamuru olabildiğince ince açabilirsiniz. Dolgu kullanıyorsanız fazla miktarda koymamaya özen gösterin; aksi halde pişirme sırasında dışarı akabilir.
Source: Habertürk