“Sağlık ve Wellness Gündemi – Z Kuşağı’nın Hobileri, Aşk Hikayeleri ve Deniz Canlıları”

Z kuşağının hobileri değişti

Z kuşağı, 1997 ile 2012 yılları arasında doğan, telefon bağımlısı, teknoloji meraklısı yaklaşık 2 milyar kişi. Mayıs 2025 te 18-28 yaşları arasındaki 1.600 Z kuşağı Amerikalı ile yapılan bir ankette, gençlerin çoğunluğunun odaklanmak, kaygıyı azaltmak ve dünyada fiziksel olarak bir yer kapladığını anlamak için başvurduğu en az bir “büyükanne hobisi” olduğu ortaya çıktı. Bu hobiler arasında günlük yazmak, bahçe ile uğraşmak, yemek yapmak, örgü örmek, kağıt oyunları oynamak, kitap okumak, eski filmleri izlemek, tığ işi yapmak, yapboz, nakış işleme ve başka hobiler yer alıyor. Şu anda hayatta olan 6 kuşak var Sessiz kuşak: 1925 ile 1946 arasıBaby boomers: 1946 ile 1965 yılları arası X kuşağı: 1965 ile 1983 arası Y (milenyum) kuşağı: 1983 ile 1997 arası Z (Zoomer) kuşağı: 1997 ile 2012 arası Alfa kuşağı: 2010 yılından itibaren doğanlar Alfa kuşağını 2025 yılından itibaren Beta kuşağı, ardından da Gama ve Delta kuşakları takip edecek. Bilim insanları her 15 yılı bir kuşak dönemi olarak tanımlıyor. Z Kuşağı ‘Büyükannenin Hobilerini’ seviyor Büyükannenin evinde geçirdiğiniz bir öğleden sonra kadar güzel bir şey var mı? Onun vintage eşyalarla dolu oturma odası, eskimiş kadife kanepeleri ve sizin için hazırladığı bitmek bilmeyen atıştırmalıkları her zaman her insana huzur verir. Kahve içip eski fotoğraf albümlerine bakarken zamanın daha yavaş geçtiğini hissedersiniz. Z Kuşağı da evde bu huzuru yeniden kazanmaya çalışıyor gibi görünüyor. Yeni bir ankete göre, Z kuşağı ekran başına zaman öldürmek yerine “büyükanne hobileriyle ilgileniyor. En popüler aktivite kitap okumak En popüler aktivite kitap okumak (yüzde 10,9) ve ardından yemek pişirmek (yüzde 8,8) oldu. Z kuşağı, bu yeni hobi değişimini sadece eğlence için (yüzde 23,81) ve ardından zihin sağlıkları için (yüzde 22,06) yaptıklarını belirtiyor. Yüzde 16 sı, yavaş tempolu hobiler sayesinde zihinsel sağlıklarının iyileştiğini ve streslerinin azaldığını fark etti, bu da büyük bir kazanç! Babaanne hobileri artık daha havalı ve trend Bu trend benim kendi deneyimlerimle de örtüşüyor. Henüz aşçılığa soyunup mutfağı dağıtmadıysa da Z kuşağından olan kızım, stresini azaltmak ve yaratıcılığı tetiklemek için günlük tutmaya, hikaye yazmaya ve resim yapmaya başladı. Geçen gün de örgü öğrenmek istedi. Bunların artık büyükannelerin torunlarına öğretmeye çalıştıkları sıkıcı hobiler gibi değil de çevrimdışı zaman geçirmek için havalı ve trend olan yöntemler olarak görülmesi açıkçası beni mutlu ediyor. Daha sanatsal ve yaratıcı, daha yavaş, problem çözme yeteneğini geliştiren, daha sabır gerektiren hobi odaklı bir yaşam tarzına doğru giden bu süreci görmekten ziyadesiyle memnunum. Pinterest de bu trendi gözlemliyor Z kuşağı, hayatlarının her alanında çevreleriyle yeniden bağlantı kurmak istiyor. Doğa odaklı geziler yapıyor, kitap kulüpleri düzenliyor, doğal bahçe tasarımları ve astrolojiden ilham alan makyaj trendlerine yöneliyor. Pinterest in kısa süre önce yayınladığı 2025 Yaz Trend Raporu nda gençlerin yaz için kitap önerileri, örgü modelleri, el sanatları, ikinci el eşyalarla ev dekorasyonu ya da resim fikirleri aradığı ortaya çıktı.

Source: Habertürk


Lara ile İlayda’nın İranlı aşkları

Uçak seferlerinin iptal olmasıyla bombardıman altında kalan şarkıcı yaptığı paylaşımla takipçilerinden dua istedi:“Burada durum çok kritik. Çok zor girdim sosyal medyaya. Ne telefonumuz çalışıyor ne internete girebiliyoruz. Lütfen dualarınızı esirgemeyin. Allah’ım onurlu İran halkının yanında olsun…”Benzer bir şey bundan beş yıl önce oyuncu İlayda Akdoğan’ın başına gelmişti. O da İranlı basketbolcu aşkı Roham Kabir’i görmek için bu ülkeye gitmiş ama koronavirüs nedeniyle sınırlar kapanınca İran’da mahsur kalmıştı.İki ünlü Türk kadın, iki İranlı sporcu ve tamamen farklı sebeplerden İran’da benzer şekilde mahsur kalma hikâyesi…İlayda’nınki dört ay sürmüştü. Umalım da savaş bir an önce sona ersin; Lara başına bir şey gelmeden sağ salim memlekete dönebilsin.‘Kemikleri sayılmak’ tam da bu olsa gerekKardeşi Bahar ile birlikte “Bu Tarz Benim” yarışmasında ünlenen fenomen Nihal Candan, dolandırıcılık suçuyla girdiği hapisten yeme bozukluğu sebebiyle tahliye edilmişti.Ne yalan söyleyeyim, başta biraz kuşkuyla yaklaşmıştım bu “yeme bozukluğu” mazeretine.Fakat tahliyeden sonra ortaya çıktı ki numara falan değil. Durum ciddi.Hapisten çıkmasına rağmen anoreksiya nedeniyle hızla kilo kaybetmeye devam ediyor.Önce 37 kiloya düştüğü haberi geldi. Şimdi 29 kiloda.Yemek yemeyi reddettiği, takılan serumları söküp attığı için durum, vasi atanıp zorla müdahale edilecek hale gelmiş.Edilsin, ne yapılacaksa yapılsın tabii.Her ne suç işlemiş olursa olsun, sonuçta hastalık bu. İnsan çok üzülüyor, hastaneden gelen fotoğrafları görünce.Yıllar önce katıldığı yarışmada bir yarışmacı arkadaşıyla sırf zayıf olduğu için milyonların önünde dalga geçmişti. Hayat ne tuhaf, değil mi?Yetiştirme mi önce gelir, yaradılış mı?Oyuncu Bülent Şakrak, Saba Tümer’in programında, oyuncu arkadaşı Engin Altan Düzyatan’a fena giydirdi. Aynı programda daha önce “Başrol olmak için yetiştirildim” diye açıklama yapan Düzyatan için “Artizlik yapmış” diyor:“Yakışıklıyım diyememiş, artizlik yapmış. Bıraksın bu işleri. Yalan söylüyor, yakışıklı tabii ki. Ne olacaktı yani? Osman Gazi’yi bana mı oynatacaklardı? Normali bu!”Eğriye eğri, doğruya doğru. Ne kadar eğitim alsa, ne kadar o yönde yetiştirilse de Bülent Şakrak’ın bırakın Osman Gazi’yi, şöyle yağız bir yeniçeri olması bile mümkün değil.İş dönüyor, dolaşıyor en sonunda fiziksel görünüme dayanıyor. Engin Altan da bunun ekmeğini fırın fırın yiyenlerden. Boyunu 20 santim kısaltalım bakalım; eğitimle, yetiştirmekle oluyor muymuş o iş…Vize için ev alma zorunluluğuSeda Sayan’ın eşi Çağlar Ökten, önceki evliliğinden olan oğlunun velayetini üzerine aldı. Çocuğun annesinin talebiyle gerçekleşen işlemde, mahkeme şak diye karar verdi. Gerekçe: Çağlar Ökten’in Yunanistan’dan ev alması. Anne Oksana Öztürk milli sporcu olan oğlunun bu sayede vize probleminin önüne geçebileceğini düşünüyor.Herkes Yunanistan’a günübirlik ya da daha uzun giden Türk turistlerin derdinde. Milli servetimizin ülkemizde kalacağı yerde, rakip bir ülkeye gitmesinden rahatsızlar.Haklı ya da haksızlar; bu ayrı bir tartışma konusu. Ama bundan daha önemlisi, vize alabilmek için bu ülkelerde gayrimenkul yatırımı yapmak zorunda kalanlar bence.Milli servet dediğimiz öyle günübirlik Yunan adasına gitmekle değil, asıl oralardan temelli olarak ev satın almakla heba oluyor.Ve sayıları hiç de az değil.

Source: Savaş Özbey


Kıyılarımızda köpek balığı görüldü!

Türkiye’de köpek balığı saldırısı mı görüldü de millet bu yaygarayı koparıyor.Neymiş efendim Gökova Körfezi’nde köpek balığı görülmüş!Sosyal medyada endişe yaratmış, panik olunmuş! Şimdi köpek balıklarına bir savaş başlar.WWF-Türkiye açıklama yaptı.Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Dr. Hakan Kabasakal kaygıların gereksiz olduğunu vurguladı.Sosyal medyada yayılan iddiaların aksine, Gökova Körfezi’nde görülen köpek balığının “kaplan köpek balığı” değil, “sivri burunlu harharyas” ya da “mako” olduğunu belirten Kabasakal, bu türün özelliklerini şöyle açıkladı: “Keskin şekilde sivrilen burnu, koyu mavimsi sırtı ve bıçak gibi keskin sırt yüzgeci ile bu balık bir mako köpek balığıdır, balık ve kalamalarla beslenir.”Kabasakal panik yapmayın dedikten sonra yine de alınacak birkaç önlemi şöyle sıraladı:◊ Bir arkadaşınızla yüzün.◊ Kıyıya yakın durun.◊ Şafak ya da alacakaranlık saatlerinde yüzmekten kaçının.◊ Balık sürülerinin veya olta balıkçılarının bulunduğu bölgelerden uzak durun.◊ Takı takmayın.◊ Aşırı su sıçratmaktan kaçının.Çocuklara melatonin!Amerika’da her 5 çocuktan 1 tanesine uykuya dalmaya ve uykuda kalmaya yardımcı olması amacıyla melatonin verildiğini öğrendim. Türkiye’de, Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde eczanelerde satılan bu uyku takviyesi İngiltere’de reçeteyle veriliyor.Ancak orada da anne babalar el altından alıp çocuklarına veriyorlarmış.Dünya genelinde hiperaktif ve uyku problemi yaşayan çocukların sayısının artması gerçekten üzücü.Tabii bunda çocukların doğadan uzaklaşmış olup enerjilerini atamamasının da rolü büyük. Melatonin bir vitamin değil hormon ve çocuklara gelişigüzel verilmesi çok sakıncalı.Onun yerine parka, ormana, oyun bahçesine gidin, oyunlar oynatın, yorun çocuklarınızı.

Source: Ömür Gedi̇k