Bunlar daha başlangıç yapacak çok işimiz var
146 YIL SONRA BİR İLK
Eskişehir’de 14 ay önce göreve gelen CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, duayen isim Yılmaz Büyükerşen’den devraldığı bayrağı daha da yükseğe taşıdı. Bir zamanlar çorak bir Anadolu kenti olan Eskişehir, modern bir görünüme kavuştu ve her geçen gün de yeniliklere kucak açıyor. Eskişehir’de 146 yıl sonra seçilen ilk kadın Belediye Başkanı olan Ünlüce, hedeflerini anlattı.
Ayşe Ünlüce, Ankara Temsilcimiz Emin Özgönül’ün sorularını yanıtladı.
ASKIDA YEMEK VAR
Ünlüce, “Eskişehir’de iki ayrı Kent Lokantası açtık, vatandaşlar Porsuk nehri kıyısında manzara eşliğinde dört kap yemeği 65 liradan yiyor ve ihtiyaç sahipleri için ‘Askıda Yemek’ uygulaması da yapıyoruz. Porsuk Nehri kıyıları aynı zamanda Ege ve Akdeniz’i aratmayan plajları ile de yaz aylarında halkımıza hizmet veriyor. Ama daha yapacak çok işimiz var” ifadelerini.
ÖĞRENCİYE ÜCRETSİZ
Genç nüfus ve öğrencilerin yoğun olduğu şehirde tramvay seferleri 03.00’e, otobüs seferleri de sabaha kadar uzatıldı. 70 bin öğrenci 250 liraya bir ay boyunca sınırsız biçimde toplu ulaşımı kullanabiliyor. Öğrencilere her sabah ücretsiz “Günaydın Çorbası” veriliyor. Müzelerden elde edilen gelir ile öğrencilere burs sağlanırken, Bademlik Kız Öğrenci yurdu ise ihtiyaç sahibi üniversiteli gençlere hizmet sunuyor.
Patili dostlar için park kurdu
Batıkent ve Osmangazi mahallelerinde hayvanseverlerin özgürce dolaşabildikleri iki ayrı “Pati Park” hizmete açıldı. Bu parklarda hayvanlar için parkurlar var. Sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi ve mikroçip ile kuduz aşısı faaliyeti de devam ediyor. 67 dönümlük doğal yaşam alanı evcil hayvanlar için ayrıldı.
KIRSALA DESTEK
Sarıcakaya’ya özgü verimli zeytin ağaçlarından elde edilen ve “Dorlion” adı verilen zeytinyağı üretimi de başladı. Kırsal kesime de el atan Başkan Ünlüce, ihtiyaç sahibi çiftçilere 5 koyun ve bir koç desteği veriyor.
Barınağın ‘Pamuk’u
Ayşe Ünlüce, barınaktan köpek sahiplendi. Sahiplendiği köpeğe “Pamuk” ismini veren Ünlüce, herkese “Hayvan satın almayın, sahiplenin” çağrısında bulundu.
Ünlüce, çocukları spora teşvik ediyor.
Öncelik: Çocuklar, sanat ve spor
Yenileri eklenen müze ve konser salonları ile “Sanat Sokağı ve Avlu Eskişehir” sanatseverle dolup taşıyor. Uluslararası Çocuk Gençlik ve Kukla Tiyatroları Festivali, Eskişehir Maratonu, Opera Bale Günleri, Engelsiz Filmler Festivali, Engelsiz Sokak Festivali gibi çok sayıda festival ile sosyal, kültürel ve sanatsal yaşam da güçlendiriliyor. Şehrin en eski bölgesi Gündoğdu’da kentsel dönmüşüm d
Belediye, köylüye hasat desteği veriyor.
BOZKIRDA DENİZ!
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ünlüce, Porsuk Nehri kıyısını uluslararası standartlarda bir plaja dönüştürdüklerini söyledi. Belediye, “Hasat Projesi” ile 5 bin futbol sahası büyüklüğündeki alanın hasadı da Belediye ekiplerince yapıldı.
Halkevi tekrar inşa edilecek
Başkan Ayşe Ünlüce önümüzdeki 1.5 yıl içinde hayata geçirilecek olan projeleri de şöyle açıkladı:
– Cumhuriyet döneminin önemli kültür ve eğitim yapısı olan tarihi Halkevi binasını yeniden inşa edilecek. Burada Kütüphane oluşturulacak.
– Sultandere 75. Yıl mahallesinde sosyal konutlar üretilip, barınma sorunu çözülecek. Güneş enerjisi panelleriyle enerji ihtiyacı sağlanacak.
Yoksulun sofrası zenginleşecek
– Mevcut aşevi kapasitesi arttırılacak, yemek maliyetleri düşürülecek. Halk et, halk bakliyat ve ‘Mahalle Mutfakları’ projeleri ile dar gelirli ailelere katkı verilecek.
– Toplu ulaşıma elektrikli otobüsler eklenecek. 47 tramvay, 8 hat, 55 km’lik demiryolu ağı ile Eskişehir’e hizmet veren hafif raylı sistem tüm mahallelere yaygınlaştırılacak.
– Şehit aileleri ve gaziler için özel sosyal tesisler ve parklar yapılacak. Frig Vadisi’nde de kamp ve karavan alanları oluşturulacak. Yeni spor tesisi, kültür ve sanat yatırımları başlatılacak.
Source: Veli Toprak
Dağlarda kendiliğinden yetişiyor! Yıllarca toplanmadı, hasat başladı, tek damlası yetiyor
Aydın”da dağlarda kendiliğinden yetişen kekiklerin özel yöntemle çıkarılan suyu asırlardır insanlar için şifa kaynağı olmaya devam ediyor. Karın ağrısından enfeksiyona kadar pek çok rahatsızlığa iyi geldiği bildirilen kekik suyu her evde acil durum ilacı bulunduruluyor. Aydın dağlarında bahar mevsimi ile kendiliğinden çıkan kekiklerin toplanma vaktinin geldiğini belirten Köşk Ilıdağ Mahallesi sakinlerinden Muhammet Karabulut, Kara Mıstan olarak tanınan dedesi Merhum Mustafa Karabulut”tan aldığı tarifle kekik suyu çıkardığını belirtti. Kekik suyunun faydalarının saymakla bitmeyecek kadar çok olduğunu belirten Karabulut, Eskiden ulaşım ve sağlık hizmetleri bu kadar yaygın olmadığı için Yörük olan dedelerimiz kekik suyu ve zeytin yağını ilk yardım malzemesi gibi kullanırmış. Ulaşım ve iletişimin yaygınlaşması ile bir dönem kekik suyu unutulmaya başladı. Eskiden para ile alınıp satılan kekikler yıllarca toplanmadı. Pandemi dönemi ile kekik suyu yeniden kıymete bindi. Şehirdeki pek çok tanıdığımız bizden kekik suyu istemeye başladı. Eskiden kendi ihtiyacımız kadar yapardı, şimdi gelen siparişe göre kekik suyu çıkarıyoruz dedi.
Source: Gazetevatan.com
Güzel görünmek uğruna kabusu yaşadı: Basit bir iğne olduğunu düşündüm, yüzümü felç etti
İstanbul”da yaşayan 38 yaşındaki iç mimar Elif Avcı 1 ay önce arkadaş tavsiyesiyle gittiği Bursa”da özel bir klinikte gençlik aşısı yaptırdı. Genç kadın aşı sonrasında yüz felci geçirdi ve mimiklerini hareket ettiremez hale geldi. Olayın ardından bir hastaneye giden Avcı yüzüne haberi olmadan çeşitli botoks işlemleri yapıldığını ve bu durumun yüz felci geçirmesine sebep olduğunu öğrendi. Kabusu yaşayan genç kadın Sabah”tan Hande Erdem”e konuştu. Avcı , Güzelleşmek uğruna arkadaş tavsiyesiyle gittiğim klinikte kabusu yaşadım. Doğal ve ışıltılı görünmek için yaptırdığım, benim basit gördüğüm fakat sonucu hiç basit olmayan bir uygulamaydı. Bu tarz işlemleri yaptırmak isteyenler lütfen çok dikkatli olsunlar, 1 değil 5 kere düşünsünler. Çünkü canınız fazlasıyla yanabiliyor. Hem maddi hem manevi büyük zarara uğrayabiliyorsunuz. Maalesef güzelliğiniz elinizden kayabiliyor. dedi. Arkadaşının tavsiyesi ile gittiği özel bir klinikte gençlik aşısı yaptırmak isteyen 38 yaşındaki iç mimar Elif Avcı, doktorun kendisinin izni olmadan yüzüne çeşitli işlemler gerçekleştirdiğini ve bunun sonucunda yüz felci geçirdiğini söyleyerek şunları kaydetti, Ben bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Bursa”da özel bir klinikte mezoterapi yaptırmak istedim. Şu an gençlik aşısı adı altında yapılan bir tedavi. Doğal ve ışıltılı görünmek için yaptırdığım, benim basit gördüğüm fakat sonucu hiç basit olmayan bir uygulamaydı. Benim gittiğim doktor bana “sana gençlik aşısı yapacağım, cildin ışıl ışıl olacak, ince çizgilerin yok olacak ve çok mutlu olacaksın Elifciğim” dedi. Tedavi öncesi botoks istemediğimi belirttiğim doktor benim yüzüme ful botoks gibi bir işlem yapmış. Yüzümü beton gibi hissetmeye başladım, mimiklerimi hareket ettiremez oldum. Kaç tane dermatoloğa, nöroloğa gittim, söyledikleri şey yüzüme fazla dozda vitamin enjekte edilmiş hem benim vücudum tepki vermiş hem de yapılan işlem benim istediğimle paralel bir işlem değil. Yüzüm ilk etapta felç gibiydi, göründüğüm doktorlardan biri yüzün felç olmuş dedi. Olayın ardından doktoru defalarca aradım fakat ulaşamadım, telefonlarıma cevap vermiyor. Basit bir iğne olduğunu düşünerek arkadaşımın da tavsiyeleri üzerine araştırmadan gittim maalesef. İşlemden sonraki ilk 20 gün çok ağladım ben, çok üzüldüm çünkü çok korktum kime gittiğimi ve nasıl bir işlem yaptığını bilmediğim için. Bu durumu çözmek için maddi manevi çok sıkıntı çektim. Yaşadığım bu durumdan ötürü işim, gücüm, sosyal hayatım durdu. Bu tarz işlem yaptırmak isteyenlere tavsiyem kesinlikle öncesinde çok iyi bir araştırma yapsınlar, güvenmedikleri yerlere gitmesinler. Sonucu sağlığınız açısından büyük zararlar doğurabiliyor. Dermatolog Dr. Bilge Ateş, Her ay sahte botoks ürünlerinin uygulanması nedeniyle birçok kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, Güzelleşmek uğruna yapılan yanlış estetik tercihleri, insanların yaşamlarını riske atıyor. Bu nedenle halkımız, botoks ve diğer medikal estetik uygulamalarını mutlaka uzman doktorlara yaptırmalıdır. Estetik yaptırmadan önce iyi bir araştırma yapılması gerekiyor. Medikal estetik, yalnızca güzellik değil, aynı zamanda sağlığınızla da ilgilidir. Bu nedenle merdiven altı uygulamalardan uzak durun. Unutulmamalıdır ki güzelleşmek uğruna yapılan yanlış tercihler, hayatınızı riske atabilir. Sağlığınızı tehlikeye atmadan önce ikinci kez düşünün ifadelerini kullandı.
Source: Gazetevatan.com
Bayram sofralarında sağlıklı kalmanın ipuçları
ayramlar, ailelerin bir araya geldiği, bol lezzetli sofraların kurulduğu özel zamanlardır. Ancak Kurban Bayramı, özellikle kırmızı et ve tatlı tüketiminde belirgin bir artışa yol açarken, kalp hastaları, diyabetliler, böbrek rahatsızlığı olanlar ve yaşlılar gibi hassas gruplar için bazı sağlık riskleri taşıyor. Medipol Bahçelievler Hastanesi”nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Ceren Kaplan, bayram boyunca dengeli beslenmenin yollarını paylaştı. Kaplan, bilinçli seçimlerle bayramın tadını çıkarmanın mümkün olduğunu vurguladı. ‘KIRMIZI ETİ ÖĞLE ÖĞÜNÜNDE TÜKETİN’ Bayramda et tüketiminin artmasının doğal olduğunu ancak bunu dengelemek gerektiğini belirten Kaplan, “Kurban Bayramı’nda kırmızı et tüketimi sağlıklı bireyler için bile ciddi bir yük oluşturabilir. Güne hafif bir kahvaltıyla başlamak en doğrusu. Kahvaltıda mutlaka 4 yapraklı besin modelini uygulamayı öneriyoruz. Bu modelde süt grubundan olan peynir, et grubundan olan yumurta, sebze meyve ve tahıl grubu yer almalı. Bayram kahvaltılarında börek, dolma ve sarma gibi karbonhidratlı yiyecekler çok yer alıyor. Bu gibi yiyecekleri tüketiyorsak, ekmekten veya günün diğer tahıllarından feragat etmemiz gerekiyor” dedi. ‘SALATA ETİN SİNDİRİMİNİ KOLAYLAŞTIRIR’ Etin sindirimi zor bir besin grubu olduğunu hatırlatan Kaplan, “Kırmızı eti özellikle öğle öğününde tüketmek daha doğru olur. Akşam saatlerinde ağır et yemekleri mideyi zorlayabilir ve uyku düzenini de etkileyebilir. Etin yanında bol miktarda salata tüketmek sindirim sistemine destek olur. Lif içeriği sayesinde hem mideyi rahatlatır hem de doyuruculuğu artırır” diye konuştu. ‘TATLIYI SINIRLANDIRIN, ŞERBETLİDEN KAÇININ’ Bayramlarda tatlı tüketiminin de artığını belirten Kaplan, “Her ne kadar misafirliklerde tatlı ikramı geleneksel bir alışkanlık olsa da şerbetli ve ağır tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmeli” dedi. Danışanlarına, eğer baklava gibi şerbetli tatlı yiyeceklerse günde 2 dilimi geçmemelerini, sütlü tatlı tüketiminde ise 2 kaseye kadar çıkabileceklerini söyledi. ‘GÜNDE EN AZ 2,5 LİTRE SU İÇİN’ Çay, kahve ve gazlı içecek tüketiminin de bayramda ciddi şekilde arttığını belirten Kaplan, su içmenin önemine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: “Bayramda çay ve kahve tüketimi kaçınılmaz. Ancak mümkün olduğunca açık ve limonlu çay tercih edilmeli. Gazlı, şekerli içecekler ise günde bir bardaktan fazla olmamalı. Bu tarz içeceklerin etkilerini vücuttan atabilmek ve sindirimi desteklemek için günlük 2,5 – 3 litre arası su içmek şart.”
Source:
Yer: Bursa… Bir “tavsiye” hayatını kararttı: Güzellik için masaya yattı, hayatı kabusa döndü!
Estetik operasyonu skandallarına bir yenisi daha eklendi. Sabah’tan Hande Erdem’in haberine göre, Bursa’da özel bir klinikte gençlik aşısı yatıran 38 yaşındaki iç mimar Elif Avcı, operasyon sonrasında kabusu yaşadı. YÜZ FELCİ GEÇİRDİ Sabah”ın haberine göre; aşı olduktan sonra yüz felci geçiren ve mimik yapamaz hale gelen Elif Avcı, başla hastanede yüzüne haberi olmadan çeşitli botoks işlemleri yapıldığını ve bu durumun yüz felci geçirmesine sebep olduğunu öğrendi. “1 DEĞİL 5 KEZ DÜŞÜNSÜNLER” Yaşadıklarını anlatan Avcı, doktora arkadaşının tavsiyesi üzerine gittiğini belirterek şunları söyledi: Mezoterapi yaptırmak istedim. Şu an gençlik aşısı adı altında yapılan bir tedavi. Doğal ve ışıltılı görünmek için yaptırdığım, benim basit gördüğüm fakat sonucu hiç basit olmayan bir uygulamaydı. Benim gittiğim doktor bana “sana gençlik aşısı yapacağım, cildin ışıl ışıl olacak, ince çizgilerin yok olacak ve çok mutlu olacaksın Elifciğim” dedi. Bu tarz işlemleri yaptırmak isteyenler lütfen çok dikkatli olsunlar, 1 değil 5 kere düşünsünler. Maalesef güzelliğiniz elinizden kayabiliyor. “20 DAKİKA ÇOK AĞLADIM” Botoks istemediği halde doktorun cildine botoks yaptığını ifade eden Avcı, ” Kaç tane dermatoloğa, nöroloğa gittim, söyledikleri şey yüzüme fazla dozda vitamin enjekte edilmiş. İşlemden sonraki ilk 20 gün çok ağladım ben, çok üzüldüm çünkü çok korktum kime gittiğimi ve nasıl bir işlem yaptığını bilmediğim için. İşim, gücüm, sosyal hayatım durdu’ diyerek yaşadığı zor anları anlattı.
Source: Haber Merkezi
Üşengeçliği ortadan kaldırıyor, hem tok tutuyor hem de serinletiyor! Kalitelisini bulmak yeterli…
Halis zeytinyağı, diyet programlarında önemli bir yer tutuyor. Uzmanlar, kaliteli zeytinyağının hem tokluk hissi verdiğini hem de vücuda serinlik sağladığının altını çiziyor.
Edremit Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Kıvrak, yaz aylarında kilo vermek isteyen vatandaşlara zeytinyağı önerisinde bulundu.
SERİNLİK HİSSİ BİLE VERİYOR!
Dr. Kıvrak, “Zeytinyağı aslında iyi bir diyet ürünüdür. ” dedi.
“ÜŞENGEÇLİĞİ ORTADAN KALDIRIYOR”
Zeytinyağının enerji verdiğini de belirten Kıvrak, “Zeytinyağı, yürüyüşe ve enerjiye katkı sağladığı için üşengeçliği ortadan kaldırır. Bu şekilde yaz aylarında hem serin kalmak hem de sağlıklı kilo vermek isteyenler için iyi bir destek sağlar” ifadelerini kullandı.
Source: Sevda Altunbaş
Uzmanı dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı: Bebekler ne zaman deniz ve havuza girebilir?
Tatil sezonunun başlamasıyla birlikte uzmanlar bebeklerin havuz veya denize ne zaman girebilecekleri konusunda aileleri uyardı.Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tunç Aydın, tatil sezonunun başlamasıyla birlikte bebeklerin deniz veya havuza ne zaman ve nasıl girmeleri gerektiği konusunda önemli bilgiler paylaştı.Uz. Dr. Aydın, ebeveynlere bebeklerin 6. aydan önce deniz ve havuza girmelerini önermediklerini, 6. aydan sonra gönül rahatlığıyla denize götürebileceklerini, açık havuzlar için ise 1 yaşından sonra gitmeleri konusunda uyardı.Deniz suyu sıcaklığının 32-34 derece aralığında olmasının ve gölge bir alanda denize girmelerinin daha iyi olacağını söyleyen Aydın, deniz ve havuza girdikten sonra mutlaka çocukların ve bebeklerin mayolarının değiştirilmesi gerektiğini söyledi.Aydın, “Bebeklerin ve çocukların deniz ve havuza girdikten sonra ıslak kalmamaları sağlanmalı. Yine vücudu mümkün olan en kısa zamanda kurutulması gerekiyor. Sonrasında nemlendiriciyle vücut koruma altına alınmalı” dedi.”Bebeklerde 6 aydan küçükler direkt güneşe maruz kalmamalı”6 aydan küçük bebeklerin direkt güneşe maruz kalmamalarını dile getiren Uz. Dr. Tunç Aydın, şöyle konuştu:”6 aydan küçük bebeklerde direkt güneşte maruz kalmayı önermiyoruz. 6. aydan sonra ise mümkün ise saat 10.00 ile 16.00 aralığında güneşin dik geldiği saatlerde güneşe direkt maruz kalmamalı. 6 aydan büyük bebeklerimizde güneş kremi kullanımı başlayabilir. 6 aydan öncesinde mümkün olduğunca güneş kremi kullanımı da istemiyoruz. 6 aydan sonrasında mineral filtreli güneş kremlerini ailelerimiz gönül rahatlığıyla kullanabilir. Dikkat etmemiz gereken şeyler içerisinde katkı maddesi, koruyucu, alkol, paraben gibi maddeler içermiyor olması. Güneş koruyucu olarak 30 ve 50 faktör aralığındaki güneş kremlerini ailelerimiz gönül rahatlığıyla tercih edebilir.”
Source: Dünya Gazetesi