Yüzerken lens takanlara kötü haber!
Kontakt lenslerin konforlu görüş sağlamasından dolayı tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Erdöl, kontakt lens kullanımına çok dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Erdöl, Kontakt lens özellikle temizlik açısından ciddi önem arz ediyor. Kontakt lensin temizliğine dikkat etmezseniz kendisi enfeksiyon kaynağı olabiliyor dedi. Erdöl, lensin değişim zamanlarının da önemine işaret ederek, Bazen insanlar haftalarca gözünde kontakt lens tutabiliyor. Kontakt lensle bulaşan enfeksiyonlar, tedavi edilmesi en zor enfeksiyonlardan bir tanesidir diye konuştu. Kontakt lens kullanımında hijyenin çok önemli olduğuna dikkati çeken Erdöl, gece yatarken çıkarılmasının da en önemli konular arasında yer aldığını ifade etti. YAZ KIŞ FARK ETMEKSİZİN TEMİZLİĞE DİKKAT EDİLMELİ Erdöl, denize ve havuza kontakt lensle girilmemesi gerektiğini vurgulayarak, Kontakt lensle denize ya da havuza giriliyorsa araya enfeksiyon veya diğer maddeler girebilir. Buna bağlı olarak daha ağır, şiddetli enfeksiyonlar yaşanabilir. Onun için denize veya havuza girerken kontakt lens kullanılması çok uygun bir yaklaşım değil uyarısında bulundu. Lens kullanımında yaz ve kış fark etmeksizin temizliğe dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Erdöl, şöyle devam etti: Yazın belki daha çok dış ortamlarda gezildiği için toz, toprak, polenler, alerjenler gelip kontakt lense yapışabilir. Onun için lensin temizliğine dikkat edilmesi gerekiyor. Hatta bazen biz günlük kullanılan lensleri öneriyoruz ki bu tip sıkıntıları insanlar yaşamasın. Prof. Dr. Erdöl, güneş ışınlarının göz için alerjen olduğunu belirterek, şunları kaydetti: Güneş ışınları direkt olarak retinada hasar oluşturabiliyor. Onun için ultraviyoleden zengin ortamlarda, dağlarda, karlı ortamlarda veya deniz kenarında mutlaka güneş ışınlarında ultraviyoleyi bloke edici gözlük kullanılması gerekiyor ve beraberinde de güneş ışığını azaltıcı etkisinin olmasında fayda var.
Source: Habertürk
Diş sıkma masum değil, bakın neleri etkiliyor!
Bruksizm olarak bilinen diş sıkma tedavi edilmediğinde çene yapısında bozulmalara, dişlerde kalıcı hasarlara, baş ve kulak ağrılarına yol açabilir.
Pedodonti Uzmanı Doç. Dr. Aslı Patır Münevveroğlu, “Fiziksel etkilerinin yanı sıra, genellikle stres ve kaygı gibi ruhsal durumların bir yansıması olan diş sıkma, çocuğunuzun genel huzurunu da olumsuz etkiler” diye konuştu.
Doç. Dr. Münevveroğlu, bu durumun nedenlerini, belirtilerini ve modern tedavi yaklaşımları hakkında bilgi verdi.
‘BAŞ VE ÇENE AĞRISI, DİŞLERDE AŞINMA VE HASSASİYET’
Ailelerin sıklıkla diş gıcırdatma sesi nedeniyle endişeyle diş hekimlerine başvurduğunu belirten Doç. Dr. Münevveroğlu, “Ailelerin bu konuda endişelenmekte çok haklılar. Çünkü bruksizm çocukların hem fiziksel hem de ruhsal gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Bruksizm, özellikle gece uykuda görülen, bazen de gündüz ortaya çıkan diş sıkma veya gıcırdatma alışkanlığıdır. Gece diş sıkıp gıcırdatan çocuklarda gündüz saatlerinde baş ağrısı, çene ağrısı, dişlerde aşınma ve hassasiyet görülebilir” ifadelerini kullandı.
‘EN ÖNEMLİ NEDEN STRES’
Diş sıkmasına yol açan pek çok faktör bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Münevveroğlu, “Stres ve kaygı bozuklukları, genetik yatkınlık, alerjik durumlar, çene kapanışındaki bozukluklar ve kötü ağız alışkanlıkları bruksizme neden olabilir. Bunlar arasında en önemli faktör ise stres ve kaygıdır. Özellikle duygusal olarak hassas çocuklar yaşadıkları stresi gece diş sıkma yoluyla dışa vurabilir. Aileler bu konuda dikkatli olmalı” dedi.
‘BELİRTİLERİ İHMAL ETMEYİN’
Diş sıkma tedavisinde en önemli adımın farkındalık olduğunu dile getiren Doç. Dr. Münevveroğlu, “Aileler eğer çocuklarının diş sıktığını, gıcırdattığını duyuyorsa, diş hassasiyeti, çene veya baş ağrısından şikâyet ediyorsa mutlaka bir çocuk diş hekimine başvurmalı. Her diş sıkma vakası tedavi gerektirmez. Ancak ilerleyen semptomların görüldüğü durumlarda gece plağı uygulamaları, medikal tedavi ya da psikolojik destek gibi yöntemlere başvurabiliyoruz” diye konuştu.
‘ERKEN MÜDAHALE ÖNEMLİ’
Tedavi edilmeyen diş sıkmanın ciddi sonuçlara yol açabileceğini belirten Doç. Dr. Münevveroğlu, şu uyarıda bulundu:
“Diş sıkma tedavi edilmediğinde çene ve baş ağrıları artabilir, çene eklemlerinde ağrıya ve diş boyutlarının azalmasına yol açabilir. Bu da uzun vadede estetik olarak da olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocuklarda bu tür belirtiler fark edildiğinde gecikmeden çocuk diş hekimine başvurulmalı. Erken müdahale ile çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimini korumak mümkün.”
Source: