“Sağlıkta Dönüşüm: Politikalardan Emekli Zamlarına, Yenilikçi Tedavi Yöntemlerine”

Nüfus Politikaları Kurulu ile Aile Enstitüsünün kurulmasına ilişkin kararlar Resmi Gazete”de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın imzasıyla yayımlanan kararnameye göre, nüfus politikalarının eşgüdüm içerisinde bütüncül bir yaklaşımla oluşturulması ve daha etkin uygulanmasını sağlamak, demografik yapıdaki gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek üzere Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde Nüfus Politikaları Kurulu kuruldu.

Kurul, Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında, Adalet Bakanı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı, İçişleri Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Sağlık Bakanı, Diyanet İşleri Başkanı, İletişim Başkanı, Strateji ve Bütçe Başkanı ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanından oluşacak. Cumhurbaşkanı Yardımcısının katılamadığı hallerde kurula, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı başkanlık edecek.

Kurul toplantılarını 6 ayda bir gerçekleştirecek. Başkan tarafından gerekli görülmesi halinde daha sık toplantılar yapılabilecek. Başkan tarafından gerekli görülmesi halinde Kurul toplantılarına gündemle ilgili bakanlar ve kamu görevlileri ile özel sektör, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, sendikalar ve üniversite temsilcileri davet edilebilecek.

Kurul tarafından, eylem planı başlıkları ve belirlenen öncelikler doğrultusunda çalışmalar yürütmek, teknik faaliyetlerin yönlendirilmesi ile eşgüdümünü ve takibini yapmak amacıyla komiteler ve çalışma grupları oluşturulabilecek.

Kurulun görev ve yetkileri

Kararnamede, kurulun görevleri, “Nüfus politikaları alanında genel koordinasyonu sağlamak, nüfus politikalarının oluşturulması ve uygulanmasında görev ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği sağlamak ve bu kapsamda hazırlanacak eylem planı aracılığıyla planlı ve bütüncül bir yaklaşımla çalışmaları koordine etmek, nüfus politikaları ile ilgili yürütülen ulusal ve uluslararası çalışmaları izlemek ve değerlendirmek, gerektiğinde politika uygulamalarına yönelik etki analizleri yaptırmak, nüfus politikaları ile ilgili çalışmalarda birden fazla kurumun görev ve yetki alanına giren hususlarda, komiteler veya çalışma grupları oluşturmak ve bunların iş programları ile çalışma usul ve esaslarını belirlemek, demografik yapıda meydana gelen değişimler ile doğurganlık oranının azalmasına neden olan faktörleri ve bunların ortaya çıkardığı sonuçları kapsamlı olarak incelemek ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak, doğurganlık hızının nüfusun yenilenme seviyesinin üzerinde tutulması ve aile kurumunun güçlendirilmesi suretiyle sağlıklı ve dinamik nüfus yapısının korunması için kısa, orta ve uzun vadeli politikaların oluşturulmasını sağlamak ve kurul kararları ve eylem planının uygulama sonuçlarını değerlendirmek.” şeklinde sıralandı.

Aile Enstitüsü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzası ile yayımlanan kararname ile Aile Enstitüsü kuruldu.

Enstitünün, aile yapısının ve değerlerinin korunması ve güçlendirilmesi, ailenin sosyal refahının artırılması, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakını, gazi ve gazi yakınları ile ilgili politikalarla veri oluşturmaya yönelik tüm Bakanlık faaliyetlerini kapsayan araştırmalar yürütülmesi, sosyal hizmetlerin iyileştirilmesiyle ilgili alanlarda ihtiyaç duyulan uzmanlık ve sertifika programları ile seminer, sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlenmesi gibi görevleri bulunuyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Asgari ücretle birlikte neler değişecek?

17 bin 2 TL olan asgari ücret 5 bin 100 TL ve yüzde 30 zamla birlikte 22 bin 104 TL”ye çıkarken, asgari ücretle birlikte devlet destekleri, sigorta primleri ve sosyal yardım rakamları da bu oranda artacak. 2025 yılı için belirlenecek asgari ücret doğrudan 7 milyonu ilgilendirse de yapılan zammın yansıyacağı ödemeler açısından pek çok kalemi kapsıyor. Asgari ücrete bağlı olarak değişen ve alınan primler ile verilen gelir, aylık ve ödeneklere esas olan rakamlar da değişiyor. HANGİ ÖDEMELER ETKİLENECEK? KIDEM TAZMİNATI Kıdem tazminatının taban tutarı, brüt asgari ücret üzerinden hesaplanıyor. Çalışanlar her yıl için bir brüt asgari ücret tutarında kıdem tazminatı alıyor. Asgari ücretlinin kıdem tazminatı 2024″te 20 bin 2,18 TL iken 2025″te 26 bin 2,83 TL oldu. İŞSİZLİK MAAŞI İşsizlik maaşı, asgari ücretin yüzde 80″i tavan, yüzde 40″ı ise taban olarak hesaplanıyor. Burada işsizlik maaşı asgari ücretin yüzde 80″ini aşamaz, yüzde 40″ından da az olamaz. En düşük ve en yüksek işsizlik maaşı 2024″te 10 bin 393,16 TL ve 15 bin 989,49 TL olarak uygulanıyorken, şimdi 13 bin 511,10 ve 20 bin 786,33 lira olacak. GSS Geçici Sağlık Sigortası (GSS) primi sosyal güvencesi olmayan ve 18 yaşını geçmiş kişilerin ödediği prim olarak tanımlanıyor. Bu da asgari ücretin yüzde 3″ü olarak belirleniyor. GSS primleri mevcutta 600,8 TL seviyesinde. Şimdi 781.04 olacak. 65 YAŞ AYLIĞI 65 yaş aylığı, 65 yaşını geçmiş ve herhangi bir sosyal güvencesi olmayan yaşlılara ödeniyor. 65 yaş aylığı, 2024″te 4 bin 181,63 TL olarak uygulanıyor. Şimdi 5 bin 436,11 lira olacak. ENGELLİ AYLIĞI Engelli aylığı asgari ücretle bağlantılı olarak engellilik derecesi yüzde 40-69 arasında olanlar için farklı, yüzde 70″in üzerindekiler için farklı olarak ödeniyor. Yüzde 40-69 engellilik derecesi olanlar için: 3 bin 338,06 TL”den 5 bin 436,11″e çıktı. Yüzde 70: engellilik derecesi olanlar için 5 bin 7,08 TL”den 6 bin 509,20″ye çıktı. İSTEĞE BAĞLI SİGORTA PRİMİ İsteğe bağlı sigorta primi ise asgari ücretin yüzde 32″si oranında belirleniyor. Mevcutta isteğe bağlı sigorta pirimi aylık 6 bin 395,79 TL”den 8 bin 314,52″ye çıktı. DOĞUM-ASKERLİK BORÇLANMASI Askerlik ve doğum borçlanması asgari ücretin yüzde 32″si oranında belirleniyor. Mevcutta askerlik ve doğum borçlanması için günlük tutar 213,36 TL düzeyinde. Bu rakam da 277,368 TL”ye çıktı STAJYERLİK MAAŞI Stajyer maaşı 18 yaşın altında olan ve eğitimin bir parçası olarak stajyerlik yapanların aldıkları ücret olarak tanımlanıyor. Brüt asgari ücretin yüzde 30″u tutarında belirleniyor. 2024″te stajyer maaşı 5 bin 96,64 TL olarak uygulanıyordu 2025″te 6 bin 625,63 liraya yükseldi

Source: Abdurrahman Yazıcı


Mehmet Şimşek: Türk Lirası”na güven artıyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kur Korumalı Mevduat sisteminde büyük bir çıkış yaşandığını açıkladı. Bakan Şimşek, Türk Lirası”na olan güvenin arttığını ve bu çıkışın, yerli para birimine olan güvenin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Şimşek, Para Dergisi tarafından düzenlenen Para Sohbetleri”ndeki konuşmasında küresel ekonominin 2025 görünümü ve Orta Vadeli Program”a (OVP) ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Küresel ekonomideki durumda Türkiye için önemli birkaç ana husus olduğunun altını çizen Şimşek, Türkiye”nin ana ticaret ortaklarından Avrupa Birliği, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya gibi bölgelerde ekonominin canlanmasının Türkiye için iyi bir gelişme olduğunu anlattı. “KÜRESEL TİCARETTE 2023″E GÖRE BİR TOPARLANMA VAR” Şimşek, diğer yandan dünyada enflasyonun düştüğüne ve dolayısıyla küresel finansal koşulların daha destekleyici hale geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “2025”te bu da Türkiye açısından olumlu. Emtia fiyatlarında bir artış öngörülmüyor, bu da bizim için destekleyici. Son olarak ciddi jeopolitik gelişmeler var. Ticarette parçalanma riskleri var, yani korumacılık riskleri var fakat Türkiye’nin artan stratejik öneminin ön plana çıktığı bir yıla girmek üzereyiz. Türkiye”nin zaten stratejik önemini biliyoruz ama dünyada da daha çok takdir edilecek, bu sadece güneyimizdeki gelişmelerle ilişkili değil. Dolayısıyla büyük resim böyle bir resim. Küresel ticarette 2023″e göre bir toparlanma var, devam etmesi bekleniyor. Belirsizlikler var ama öngörüler bu yönde. Özellikle bizim ana ticaret ortaklarımız Avrupa Birliği, Orta Doğu, Kuzey Afrika”da 2023″e göre, 2024″e göre, 2025″te daha yüksek bir büyüme öngörüsü söz konusu. Yine küresel enflasyon aşağı iniyor, bu da küresel finansal koşulları iyileştiriyor. Bu da OVP”yi destekleyici bir durum. Jeopolitik gerginlikler var ama finansal piyasalarda strese yol açmıyor.” Son bir iki haftadır Brezilya”da olup bitenlerin gelişmekte olan ülkelere ilişkin bir miktar tedirginlik yarattığını anımsatan Şimşek, ABD’de yeni yönetimin atacağı adımlara ilişkin de bir takım belirsizliklerin bulunduğunu dile getiren Şimşek, tüm bunlara rağmen genel anlamda çok büyük bir stres olmadığını dile getirdi. “TÜRKİYE TOPLAM BORÇLULUKTA DÜNYANIN EN İYİ ÜLKELERİ ARASINDA” Şimşek, uzun vadede küresel ekonomiyi bekleyen ciddi yapısal konular bulunduğunu ve bunlara kolaycı çözümler olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Küresel büyüme, küresel finansal kriz öncesi güçlüydü. Küresel finansal kriz sonrası düşük bir patikaya oturdu, muhtemelen bu düşük büyümeden zor çıkarız çünkü küresel ticaret, küresel büyümenin önemli motorlarından bir tanesi. Küresel ticarette maalesef korumacılık yani dediğimiz parçalanma devam ediyor, bu büyümeyi sınırlıyor. Dünyada ciddi bir borçluluk söz konusu. Küresel milli gelire oran olarak küresel borç yüzde 300″lerin üzerinde. Faiz düşükken borç çok, belki önemli bir sorun değil ama uzun vadeli faizler yüksek seyrederken o zaman soruna dönüşebiliyor. Birçok ülkede bu sorun var fakat Türkiye toplam borçlulukta veya kamu borçluluğunda milli gelire oran olarak dünyanın en iyi ülkeleri arasında. Gelişmekte olan ülkelerde ortalama toplam borcun milli gelire oranı Türkiye’de yüzde 95 iken bize benzer ülkelerde ortalama yüzde 245. Türkiye’nin kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 26 iken bize benzer ülkelerde yüzde 70 civarı. Bu açıdan Türkiye oldukça avantajlı. Ticarette korumacılık artsa bile Türkiye, Avrupa Birliği”yle ve diğer 27 ilave ülkeyle, toplamda 54 ülkeyle kurala dayalı serbest ticaret anlaşmaları çerçevesinde ticaret yaptığı için avantajlı. Bizim ihracatımızın yüzde 62’si bizim serbest ticaret anlaşmaları olan ülkelere. Bu da aslında bizi bir miktar korunaklı hale getiriyor.” “KISA VADELİ DÜNYA EKONOMİSİ TÜRKİYE”NİN LEHİNE TRENDLER İÇERİYOR” Türkiye”nin ticaretinin neredeyse yüzde 75’inin dost ya da serbest ticaret anlaşması olan ülkelerle olmasının ülkeye büyük avantaj sağladığının altını çizen Şimşek, dünyada ciddi yapısal sorunlar olsa da bu sorunlarda Türkiye”nin avantajları bulunduğunu söyledi. Bakan Şimşek, “Dünya nüfusu çok hızlı yaşlanıyor, bizde de doğurganlık oranı çok dramatik şekilde düşmeye başladı, ona yönelik tedbirler alacağız, reformlar yapacağız ama yine de çalışma çağındaki nüfus itibarıyla Türkiye kendisine benzeyen ülkelere, yani orta üst gelir grubu ülkelere göre hala çalışma çağındaki nüfusun arttığı bir ülke.” ifadelerini kullandı. Türkiye”de nüfusun yarısını kadınların oluşturduğuna işaret eden Şimşek, “Kadınlar arasında işgücüne katılım oranı Türkiye”de maalesef düşük. OECD ortalamasına çıkacak olursak ki çıkmak için de reform yapacağız, Türkiye”nin o anlamda demografik avantajı devam edecek.” dedi. Yapay zeka hazırlık endeksi, yeşil dönüşüm gibi konularda da Türkiye”de yapılan çalışmalar ve yapılacak çalışmalar hakkında bilgi veren Şimşek, “Kısa vadeli dünya ekonomisinin görünümüne bakarsanız, Türkiye’nin lehine trendler içeriyor, uzun vadeli trendlere bakarsanız yapısal sorunlar var ama Türkiye’nin avantajları var. Dolayısıyla kötümser olmamız için hiçbir sebep yok. Kırılmalar nedeniyle bölgesel entegrasyon çok ön plana çıkacak, Türkiye o açıdan ciddi avantajlı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yeni bir Kalkınma Yolu projesi var, bütün bunlar bölgesel entegrasyona yönelik önemli adımlar.” Şimşek, Para Dergisi tarafından İstanbul”da düzenlenen Para Sohbetleri”ndeki konuşmasında, 1,5 yıldır fiilen uyguladıkları OVP”nin tek hedefinin “sürdürülebilir yüksek büyüme ve gelirin daha adil bir şekilde dağılımı” olduğunu söyledi. “TÜRKİYE”DE KIRILGANLIKLARI AZALTTIK” Bunu, enflasyonu düşürerek, mali disiplini sağlayarak, sürdürülebilir cari açığı yakalayarak, yapısal dönüşümle rekabet gücünü ve verimliliği artırarak sağlayabileceklerini anlatan Şimşek, bu program sayesinde Türkiye”de kırılganlıkları azalttıklarını, makro finansal istikrarı tesis ettiklerini vurguladı. Daha gidecekleri çok yol olduğunu dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yani ödemeler dengesi risklerini, enflasyonun kontrolden çıkma risklerini, bunların hepsini daha yönetilebilir bir noktada tuttuk. Bütçe disiplinini deprem yaralarını sararken tesis ettik. İki yıllık deprem için bütçeden tahakkuk eden miktar bugünkü fiyatlarla 2,6 trilyon lira. Bunu cari kura bölün, neredeyse 75 milyar dolarlık bir rakam. Yani dünyanın en güçlü ülkeleri bile bu tür büyük bir doğal afet karşısında bayağı etkilenirdi. Biz de etkilendik ama ona rağmen şu anda bütçe disiplinini 2025 itibarıyla tesis etmiş olacağız.” “2025”TE EN BÜYÜK ÖNCELİĞİMİZ DEZENFLASYON VE YAPISAL DÖNÜŞÜM” Bakan Şimşek, ekonominin geneline bakıldığında oldukça dayanıklı bir yapının karşılarına çıktığını ve son bir yılda 1 milyondan fazla vatandaşa istihdam imkanı sunulduğunu kaydederek, “2025”te en büyük önceliğimiz tabii ki dezenflasyon ve onunla birlikte yapısal dönüşümün hızlandırılması.” diye konuştu. Cari açığın milli gelirin yüzde 1″inin altına indiğini dile getiren Şimşek, “Milli gelirin yüzde 2-2,5″ine kadar sürdürülebilir görüyoruz. Dolayısıyla aslında güneyimizdeki bu kriz olmasa muhtemelen bu seneyi sıfır açıkla kapatırdık.” ifadesini kullandı. Şimşek, cari açığı düşürmeye yönelik aldıkları önlemlerden bahsederek, ihracatta ve imalatta bir gerileme yaşanmadığını, ithalatın azaldığını, tüketim ithalatının iddia edildiği kadar artmadığını söyledi. Bakan Şimşek, “Türkiye”de cari açık milli gelire oran olarak bu sene muhtemelen yüzde 0,7-0,8 civarında olacak. Bu oldukça önemli bir kazanım. Çünkü bu makro finansal istikrar açısından çok önemliydi.” açıklamasında bulundu. Türkiye”nin döviz rezervinin endişe kaynağı olmaktan çıktığını vurgulayan Şimşek, Türkiye”nin 5 yıllık kredi risk priminde (CDS) yaşanan düşüşten bahsetti. Şimşek, “CDS”ler düştüğü için borçlanma maliyetleri düştü. Gelecek 5 yılda bugünkü CDS”lerle, ki muhtemelen aşağısına ineceğiz, dış borç faiz ödemelerinde yıllık 7 milyar dolarlık tasarruf sağlayacağız.” şeklinde konuştu. Kur korumalı mevduatta ciddi bir gerileme yaşandığını, Türk lirası mevduatın arttığını, programı uyguladıkça CDS”lerin düşmeye devam edeceğini anlatan Şimşek, “Ortada başarılı bir program olmasa neden Türkiye”nin risk primi kendisine benzer ülkelere göre 10 kattan fazla düşsün ki?” dedi. “ENFLASYON DÜŞÜYOR VE DÜŞMEYE DEVAM EDECEK” Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, kredi derecelendirme kuruluşlarının neden kredi notunu artırdıklarına dair yayınladıkları raporlarda Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmeleri net bir şekilde ortaya koyduğunu belirterek, “Raporda çok rahat bir şekilde cari açıktaki daralmadan, bütçe disiplininin tesis edilmesinden, yapısal dönüşüme ilişkin programdan, dezenflasyon sürecinden bahsediliyor. 3 ayrı reyting kuruluşu tarafından bir yılda ikişer kademe notun artırılması çok nadirdir ve 2024″te dünyada tek ülkeyiz. Dolayısıyla tüm bunlar aslında programın bir fark yarattığını ortaya koyuyor.” açıklamasında bulundu. “BÜTÇE AÇIĞI 2025″TE DÜŞECEK VE DEZENFLASYONU DESTEKLEYECEK” Bakan Şimşek, alınan tedbirler sayesinde deprem ve EYT gibi uygulamalara rağmen Türkiye”nin geçen yıl bütçe açığını yüzde 5,2″de tuttuğunu ve kontrol altına aldığını belirterek, bu yıl bütçe açığını yüzde 5″in altında beklediklerini, 2025″te ise yüzde 3 civarına düşürmeyi hedeflediklerini söyledi. Maliye politikasının dezenflasyona destek vermediğine yönelik eleştirilere değinen Şimşek, şu ifadeleri kullandı: “Bizim önceliğimiz deprem yaralarının sarılması. Bir taraftan dezenflasyon ama vatandaşımızın sorununu da çözmemiz lazım. Dolayısıyla bütçe açığını 2024″te azaltmışız ama cüzi bir oranda. 2025″te çok ciddi bir şekilde bütçe açığı azalacak. Bu da enflasyonun aşağı çekilmesine güçlü bir destek verecek. Dolayısıyla 2025 itibarıyla bütçe açığındaki düşüş dezenflasyonu destekleyici noktaya gelecek. Enflasyon düşüyor. Yüksek, bunu sabah da söyledim onu manşetlere çıkarttılar. Evet doğru yani dünyaya göre bizim enflasyon oranımız yüksek. Rakamlar ortada ama düşüyor. O kısmını söylemiyorlar. 2022″de yaklaşık yüzde 64″lük bir yıl sonu enflasyonu var. 2023″te benzer şekilde yüzde 65. Bu sene muhtemelen Merkez Bankamızı son tahmini bu, yüzde 44-45 aralığında bitireceğiz. Öngörülerimizin bir miktar üzerinde. Ama yıl sonuna göre 20 puan, mayıs ayındaki zirve seviyesine göre neredeyse 30 puana yakın bir düşüşten bahsediyoruz. Dolayısıyla enflasyon düşüyor. Ama geçen sene bu vakitlerde, “56 ülke, 100 enflasyon şoku incelenmiş. Enflasyonun şok öncesine düşüşü ortalama 3-4 yıl almış” dedim. Biz daha yeni bir yılı geride bıraktık o anlamda. Dolayısıyla evet enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek.”

Source: Internet Haber


Pankreas ve tümör tedavisi artık çok kolay! Pankreas ve tümör tedavisinde modern ve etkili yöntemler

Gastroenteroloji alanında minimal invaziv endoskopik işlemler, modern tıbbın hastalara sunduğu en önemli avantajlardan biri olarak öne çıkıyor. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, bu yöntemlerin hasta konforunu artırdığını ve iyileşme süresini önemli ölçüde kısalttığını belirtti. Prof. Dr. Bilgiç, “Hastanemizde yemek borusu, mide ve kalın bağırsaktaki erken evre tümörleri cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, sadece endoskopik yöntemlerle çıkarabiliyoruz. İşlemin ardından hastalarımız genellikle bir gün içinde yemek yemeye başlıyor ve üç gün içinde taburcu oluyor. Ayrıca, işlem sırasında herhangi bir kesi yapılmadığı için hiçbir iz kalmıyor.” dedi. Pankreas hastalıklarına modern çözüm Pankreas hastalıklarının tanı ve tedavisinde kullanılan endoskopik ultrasonun, modern tıbbın sunduğu en etkili yöntemlerden biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bilgiç, “Endoskopik ultrason, pankreas kistlerinin sıvısını boşaltmak, kitlelerden biyopsi almak ve doğru tanı koymak için altın standart bir yöntemdir. Hastalarımıza cerrahi müdahaleye gerek kalmadan bu hizmeti sunuyoruz. Böylelikle hem tanı hem de tedavi sürecini çok daha konforlu ve hızlı hale getiriyoruz.” diye konuştu. Erken evre tümörlere cerrahisiz çözüm Erken evre tümörlerde kullanılan Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD) yöntemine dikkat çeken Prof. Dr. Bilgiç, “Tümörlerin boyutu 3 santim ya da 10 santim olsa da, eğer yayılma bulgusu yoksa bu yöntemi uygulayabiliyoruz. İşlem sırasında hastayı genel anesteziye alıyoruz, ağız yoluyla ya da kolonoskopiyle tümörü çıkarıyoruz. Ardından hastalarımızı hızlı bir şekilde günlük hayatlarına döndürüyoruz.” dedi. Son teknolojiyle hizmet Tedavi süreci boyunca son teknolojiyi ve bilimsel yöntemleri kullandıklarını belirten Prof. Dr. Bilgiç, “Dünyada da giderek yaygınlaşan bu yöntemler, hasta memnuniyetini artırıyor ve tedavi süreçlerini kolaylaştırıyor. Biz de hastanemizde her zaman en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Source: Internet Haber


Asgari ücret zammı sonrası gözler emeklide! SSK, Bağ-Kur ve memur emeklisi zammı ne kadar olacak?

Milyonlaca çalışanın beklediği 2025 asgari ücret rakamı belli oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Komisyonu’nun dördüncü toplantısında yeni asgari ücretin yüzde 30 artışla net 22 bin 104 lira olarak belirlendiğini duyurdu.
Asgari ücret artışı beklenti altında kalırken, milyonlarca SSK (4a), Bağ-Kur (4b) ve Emekli Sandığı (4c) emeklisi 2025 maaş zamlarını merak etmeye başladı.
Emekliler yılda iki kez zam alıyor. Fakat SSK ve Bağ-Kur emeklisi ile memur emeklisinin maaş zamlarında hesaplama biraz farklı.
SSK ve Bağ-Kur emeklisi altı aylık enflasyon farkını yeni yılda doğrudan zam olarak alacak. Memur emeklisi ise 2025’in ilk yarısı için belirlenen yüzde 6 toplu sözleşme zammına ilaveten 2024’ün ikinci yarısında yüzde 10’u aşan enflasyon farkını zam olarak görecek.
Emekli aylıkları ne kadar zamlanacak?
Emekli zammı için nihai sonuç Ocak 2025’te açıklanan aralık enflasyonu ile netleşecek. Ancak beş aylık enflasyon emekli zammının hemen hemen kesinleşmesini sağlamış durumda…
Buna göre; SSK ve Bağ-Kur emeklisi temmuzda yüzde 3.23, ağustosta yüzde 2,47, eylülde yüzde 2,97, ekimde yüzde 2.88 ve kasımda yüzde 2,24 olmak üzere toplam yüzde 14,56’lık zammı şimdiden hak etmiş durumda.
Aralık enflasyonun yüzde 2 gelmesi durumunda altı aylık enflasyon yüzde 16,86, yüzde 2,5 olursa da altı aylık enflasyon yüzde 17,43 olacak. SSK ve Bağ-Kur emeklisi bu farkı doğrudan zam olarak maaşlarında görecek.
En düşük emekli aylığı ne kadar olacak?
En düşük emekli aylığı Temmuz 2024’ten bu yana 12 bin 500 lira olarak uygulanıyor. Emekli aylıklarında kök maaş sorunu düzeltilir ve ekstra bir refah payı söz konusu olmazsa en düşük emekli aylığı yeni yılda 14 bin 600 lira civarında olacak.
Asgari ücret zammında nokta atışı yapan sosyal güvenlik uzmanı ve Dünya gazetesi yazarı Özgür Erdursun, en düşük emekli aylığının 15 bin lira olacağını ifade etti.
Erdursun, SSK ve Bağ-Kur emeklisine altı aylık yüzde 17 enflasyon farkına ek olarak refah payıyla birlikte yüzde 25 zam yapılacağı öngörüsünde bulundu.
Memur emeklisinin yeni yıl zammında son durum
Memur emeklisi için altı aylık enflasyon farkı da ilk aralık enflasyonunun yüzde 2 gelmesi halinde yüzde 6,24, yüzde 2,5 gelmesi halinde ise 6,79 olacak.
Memur emeklileri için enflasyon farkına ek olarak toplu sözleşme zammı da uygulanacak. Bu da memur emeklisinin 2025 ilk yarısı için yüzde 12-13 dolaylarında zam alacağı anlamını taşıyor.
En düşük memur emeklisi aylığı, yüzde 12″lik zam halinde 19 bin 697 liraya, yüzde 13″lük zam halinde ise 19 bin 873 lira yükselecek.
Asgari ücrete 2025 zammı hayal kırıklığı yarattı! Erdoğan asgari ücrete ek zam açıklayacak mı?Ekonomi
En düşük emekli aylığı ne kadar olacak? Asgari ücreti bilen Özgür Erdursun net rakam verdiEkonomi
Son Dakika: Asgari ücreti bilen Özgür Erdursun”dan emekli zammı tahminiEkonomi

Source: Dünya Gazetesi


Filistinli genç Türkiye”ye vefa borcunu ödemek için Kızılay gönüllüsü oldu

İsrail”in saldırıları ve kuşatması nedeniyle Filistin ve Gazze”de yaşanan insanlık dramının derin izler bıraktığı Shaban, 2020 yılında annesi, babası ve iki kardeşiyle Türkiye”ye geldi.

Ailesiyle Zonguldak”ta yaşamını sürdüren Shaban, eğitim hayatına ise açık öğretim lisesinde devam ediyor.

Gazze”de yaşadığı dönemde tüm zorluk ve kısıtlamalara rağmen Türk Kızılayın çalışmalarını yakından gören Shaban, Türkiye”ye olan vefa borcunu ödemek için Kızılayın yürüttüğü çalışmalara katılmaya karar verdi.

Türk Kızılay Zonguldak Şubesi yöneticileriyle görüşmesinin ardından kolları sıvayan Shaban, birçok yardım faaliyetinde yer aldı.

Şubeye ait depoda malzemeleri paketleyen, kolileri taşıyan Shaban, özel gereksinimli bir çocuğun evinin yenilenmesi çalışmasına katıldı, ihtiyaç sahiplerine giysi ve gıda malzemesi ulaştırılmasına katkı sağladı.

“Türk milletinin Gazze”de yaptığı faaliyetlerin insanlara ne kadar dokunduğunu Abdullah bize gösterdi”

Türk Kızılay Zonguldak Şube Başkanı Kürşat Yağız, AA muhabirine, Türk Kızılayın faaliyetlerini Gazze”de yakından gören Shaban”ın bundan etkilendiğini söyledi.

Kendisinin de Kızılayın iyilik hareketine destek olmayı istediğini aktaran Yağız, “Bize geldiğinde ve bunu duyduğumuzda bize duygulu anlar yaşattı. Bize, “Siz benim halkıma yardım ediyorsunuz, ben de burada minnet borcumu ödemek için size yardım etmek istiyorum.” dedi. Kızılay gönüllüsü olarak bizimle kapı kapı gezerek ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor.” diye konuştu.

Yağız, Shaban”ın fedakarca çalıştığını anlatarak, “Türk Kızılay olarak özel gereksinimli kardeşimizin evini yenileme çalışmasında yer aldı. Badana boya yapımından gıda ihtiyaçlarının giderilmesine kadar birçok çalışmada yer aldı. Bağışçılarımızın desteğiyle öğrencilerin kıyafet ihtiyacını gideriyoruz. O çalışmalarda da Abdullah bize destek oldu. Kızılayın tüm gönüllülük faaliyetlerinde bulunuyor.” ifadelerini kullandı.

Filistinli gencin özveriyle çalışmasının birçok kişiye örnek olduğundan bahseden Yağız, hiçbir işten kaçmadan, ne zaman ihtiyaç duyulsa görev aldığını kaydetti.

Yağız, Gazze”de yaşananlardan duydukları üzüntüyü dile getirerek, şöyle devam etti:

“Gazze”de insanlık dramı var. Türk Kızılay olarak dünyanın en büyük yardım organizasyonunu biz yapıyoruz. Oradaki faaliyetlerimizi tüm imkanlarımızla yapmaya çalışıyoruz. Zulümden kaçıp ülkemize yerleşen Abdullah gibi Gazzeli kardeşlerimiz var. Türk milletinin Gazze”de yaptığı faaliyetlerin insanlara ne kadar dokunduğunu Abdullah bize gösterdi. Minnet borcu hissetmiş. Türk milletine şükranlarını sunmak için “Elimden gelen bu.” diyerek bizlere katıldı.”

“Bütün faaliyetlere katılıyorum”

Abdullah Shaban da ailesiyle yaklaşık 4 yıl önce geldiği Türkiye”yi çok sevdiğini söyledi.

Türk Kızılayın Filistin ve Gazze”de insanlara yardımcı olduğunu belirten Shaban, “Ben de burada Türk halkı ve Kızılaya yardım için bulunuyorum. Bütün faaliyetlere katılıyorum. Türk Kızılayı Gazze”den biliyorum. Kızılay insanlar için iyi şeyler yapıyor. Ben de Türkiye”de yaşayan bir Filistinli olarak Türk Kızılay gönüllüsü oldum. Kızılay, Filistin”de insanlara yardım ediyor, ben de burada insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum.” şeklinde konuştu.

Shaban, Filistinli olduğunu söylediği zaman insanların kendisine sıcak davrandığını, bundan dolayı çok memnun olduğunu sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Erdoğan”dan bakanlarına Suriye”nin yeniden inşası için destek talimatı

Türkiye, Suriye”de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından geçici hükümet kurulması ve ülkenin yeniden inşası sürecinde destek çalışmalarına başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Kabine toplantısında bakanlara görev alanlarındaki ihtiyaçlar için Suriye”de çalışma yürütmesi talimatı verdi.Bu kapsamda Suriye”deki kamu kurum ve kuruluşlarının tekrar işler hale gelmesi, devlet sisteminin yeniden kurulması için her bakanlık kendi alanında destek sağlayacak.Bakanlıklar tarafından Suriye”de yürütülecek bazı çalışmalar şöyle: İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Şam ve Halep”teki büyükelçilik ile konsoloslukta Göç İdaresi büroları açılacak. Bu bürolar, ihtiyaç halinde Türkiye”deki Suriyelilerin kayıtlarını, kimlik bilgilerini ve diğer resmi belgelerini Suriye”deki ilgili birimlerle paylaşacak.Suriye”de İçişleri Bakanlığı kurulduktan sonra, nüfus, güvenlik, pasaport basımı gibi temel ihtiyaçlarda destek sağlanacak. Türkiye, teknik ekipman ve bilgi paylaşımı gibi konularda yardımcı olacak.Ülkesine dönmek isteyen Suriyelilerin gerekli hazırlıkları yapabilmesi için 1 Ocak”tan itibaren “öncü göçmen” uygulaması başlatılacak. Bu kapsamda her aileden 1 kişinin 6 ayda 3 kez giriş çıkış yapmasına imkan tanınacak. Suriyelilerin dönüşüyle ilgili sürecin sağlıklı, huzurlu, düzenli şekilde sağlanabilmesi için 6 sınır kapısından 2″si yetkilendirilecek ve giriş çıkışlar bu kapılardan yapılacak.Sınır kapılarında personel sayısı artırılarak 7/24 çalışma esasına geçilmesiyle gün boyu hizmet imkanı sağlanacak.Gönüllü geri dönmek isteyen Suriyeliler, Göç İdaresi Başkanlığının internet sayfasındaki merkezi randevu sistemi üzerinden randevu alabilecek. Aynı gün verilecek randevuyla, seyahat izin belgesi gibi gerekli belgeler temin edilebilecek.AFAD koordinasyonunda bölgeye yardım gönderilmeye devam edilecek. Yapımı AFAD tarafından koordine edilen ve bir kısmı tamamlanan briket evlere yenileri eklenecek. TİCARET BAKANLIĞI Suriyelilerin geri dönüş işlemlerinde yolcu beraberi eşya ile ev eşyasına ilişkin işlemler, “Kolaylaştırılmış Çıkış Formu”yla yapılacak.Suriye”den gelen geçici koruma statüsünü haiz kişilerin ülkelerinden getirdikleri ve noterler tarafından tescil edilen plakalı taşıtlarına ilişkin de kolaylık sağlanacak. Bu kapsamda, taşıtla birlikte kesin çıkış yapılması durumunda, ilgili noterce düzenlenen kaydın kapatıldığına dair belge gümrük idaresine ibraz edilecek. Taşıtın belgelerindeki ayniyetine uygunluğunun da tespiti halinde, Taşıt Takip Programı”nda gerekli işlemler yapılarak, aracın kaydı kapatılacak ve çıkış işlemleri hızla gerçekleştirilmiş olacak.Söz konusu araca ilişkin herhangi bir kayıt bulunamazsa, ilgili noterce düzenlenen kaydın kapatıldığına dair belgenin gümrük idaresine ibrazı ve taşıtın belgelerindeki ayniyetine uygunluğunun tespiti halinde, ilgili programa kayıt yapılarak çıkışa müsaade edilecek.Suriye vatandaşlarının Türkiye”de edindikleri yerli plakalı araçların çıkışı için de “Yabancılara İkinci El Taşıt Satışı Hakkında Kanun” hükümleri çerçevesinde ilgili noterce düzenlenen kaydın kapatıldığına dair belgenin gümrük idaresine ibraz edilmesiyle “Kolaylaştırılmış Çıkış Formu” düzenlenecek.Suriyelilerin Türkiye”de kurdukları iş yerlerinin nakline ilişkin işlemler ise Gümrük Yönetmeliği uyarınca Sözlü Beyan Formu düzenlenerek tamamlanacak.Suriye vatandaşlarının beraberlerinde kendilerine ait ve değeri 15 bin doları aşan ve ticari amaç taşımayan ziynet eşyası niteliğinde kıymetli madenlerden ve taşlardan yapılmış eşyaları yurt dışına çıkarmaları durumunda, bu eşyaların girişte beyan edilmiş olması veya Türkiye”de satın alındığının belgelenmesi şartı 31 Aralık 2025″e kadar aranmayacak.Ayrıca, 25 bin lirayı aşan Türk parası ve bu para birimiyle ödemeyi sağlayan belgeler ile 10 bin avro veya eşitini aşan döviz çıkışlarında “Nakit Beyan Formu” ile gümrük idarelerine beyanda bulunulması yeterli olacak. ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünce Şam Havalimanı”nın ihyasıyla ilgili çalışma yürütülecek.Şam”a kadar demiryolu bütünlüğünün sağlanması için çalışma yapılacak.M4 ve M5 kara yollarında yapılan çalışmalar, köprülerin tamiri gibi işlere devam edilecek.Haberleşme alanındaki eksikler tespit edilecek, bu konudaki ihtiyaçlara yönelik destek sağlanacak.Limanların canlandırılması için çalışma yürütülecek.Suriye”nin kendi parasını kendisinin basması noktasında destek verilecek. MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI Talep gelmesi durumunda yeni yönetimle askeri eğitim ve işbirliği konusunda gerekli destek sağlanacak.Suriye”deki yeni yönetimle terörle mücadele konusunda işbirliği içinde hareket edilecek. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Suriye”nin kuzeyindeki Mahalli Meclisler ile irtibatlı olarak eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütülmesine, öğrencilerin eğitime erişimine ilişkin çalışmalar devam ediyor. Bu kapsamda hayırseverlerin de desteğiyle hasarlı okulların onarımı, yeni okul binalarının inşası, dersliklerin donatımı, eğitim müfredatının oluşturulması, ders kitaplarının hazırlanması ve basımı yapılarak okullara ulaştırıldı.Bakanlık, öğretim müfredatlarının bilimsel ve teknolojik gelişmeler, öğrencilerin ihtiyaçları ve Suriye halkının talepleri doğrultusunda güncellenmesi, yeni ders kitaplarının hazırlanması, ekonomik kalkınma ve hayat standartlarının iyileşmesi için mesleki eğitimin geliştirilmesi ve meslek okullarının açılmasına katkı sunacak.Ayrıca, öğretmen ve yöneticilerin mesleki gelişim çalışmalarında kapsamlı bir işbirliğine gitmeyi planlayan Milli Eğitim Bakanlığı, okul hayatına dönüşte yaşanabilecek zorlukların giderilmesine yönelik olarak da ailelere ve çocuklara psikososyal destek vermeyi amaçlıyor. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Suriye”de tekrar faaliyete geçme çalışmalarını sürdürüyor.TİKA aynı zamanda ülkedeki restorasyon çalışmalarına da destek veriyor. Bu kapsamda Şam”daki İbn-i Arabi Camisinin haziresinde yer alan kabristanda koruma ve çevre düzenlemesi işine başlanacak.- Sağlık, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Aile ve Sosyal Hizmetler BakanlığıSağlık sisteminin yeniden inşası, rehabilitasyon tıbbı cihaz ve ilaç noktasında destek sağlanacak.Bu kapsamda başkent Şam”da Suriye Arap Kızılay”ı (SARC) Genel Merkezi”nde Türk Kızılay Şam Delegasyonu açıldı.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da Suriye”nin enerji ve elektrik altyapısı inceleyecek, elektrik akışı konusunda çalışma yapacak.Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise kadın ve çocuklara yönelik psikososyal destek verecek.

Source: Erdem Aksoy