Sahte alkol cebinizden değil sağlığınızdan götürüyor
Sahte alkol tehlikesine mercek tutan SABAH, 10 yıldır alkol bağımlılığı ile mücadele eden ve sonunda hayatını yeniden kazanan 56 yaşındaki V.P. ile görüştü. “Bağımlı kişilerin en büyük amacı alkol içeren içeceklere kolayca erişebilmek. Bu yüzden ne içtiklerinin önemi kalmıyor, karar verme yetilerini kaybediyorlar.” diyen V.P., “Merdiven altı üretim yapan kişilerse alkole bağımlı hale gelmiş kişileri kolayca ikna edebiliyor. Başta ben de sahte alkol tükettiğimi bilmiyordum. Yaşanan ölümlerin birçoğunun nedeni de tam olarak bu. Sorgulama yetilerini kaybederek önlerine her geleni içiyorlar.” diye konuştu. ALKOL HAYATIMIN MERKEZİNDEYDİ Alkolün hayatının merkezinde yer aldığı vurgulayan V.P., “Alkol olmadan insani tepkiler veremez olmuştum. Sevinemiyordum, üzülemiyordum. Dikkatimi toplayıp çalışamaz olmuştum. Kullanmadığımda nefesim kesiliyor, elim ayağım titriyordu. Artık iş görme yetisinde azalma, geçici körlüğe kadar ulaşınca durumun ciddiyetini fark ettim. Tedavi olmam gerektiğini anladım.” Dedi. İlaç tedavisinin yanı sıra psikolojik desteğin de bu süreçte önemli bir rolü olduğunu söyleyen V.P., Adsız Alkolikler Derneği”nden destek aldığını, burada kendisiyle aynı durumda olan kişilerle bir araya gelmenin “ruhsal bir arınma” yaşattığını dedi. Bağımlılığın pençesine düşenlere mesaj veren adam, “Alkol dostunuz değil hatta en büyük düşmanınız. En güzel zamanlarınızı, paranızı, sağlığınızı, tüm hayatınızı çalıyor. Derdim var diyerek ona sığınmak yerine psikolojik destek alın, doğa yürüyüşü yapın. İçerisinde ne olduğunu bilmediğiniz hiçbir şeyi tüketmeyin. Fiyatına bakarak hayatınızı tehlikeye atmayın” dedi. BAĞIMLILIĞIN EN BÜYÜK NEDENİ: YALNIZLIK Alkol bağımlılığına neden olan en büyük nedenin “yalnızlık” olduğunu savunan Uzman Psikolog İlkay Soykal ise, bağımlılıkla mücadelede önemli açıklamalarda bulundu: “Sahte içki karaciğerde emildikten sonra doğrudan böbreklere, göze ve merkezi sinir sistemine olumsuz etki yapıyor. Kalıcı körlük, böbrek yetmezliği, uzun dönemde karaciğer yetmezliği de ortaya çıkabilir. “Düzenli ilaç kullanımı”, “psikoterapi” ve “rehabilitasyon” üçgeniyle tedavi sağlanır. Bağımlılık bir sonuçtur. İnsanı alkol almaya götüren düşünce-davranış-duygu deseni ele alınmalı. Ve bu saptanınca, yeniden alkol almaması, alkol alma isteği gelince ise ne yapacağının belli olması için psikoterapi çalışmasına girilmesi gerekir. Ana etmen insandan insana göre değişir. Ancak başlıcaları; görülme, anlaşılma isteği, yalnızlık hissiyatı, kaygıyla-stresle baş edememeyi görmekteyiz.” “CEBİZDEN DEĞİL SAĞLIĞINIZDAN YİYOR” Siber Suçlar ve Madde Bağımlılığı Uzmanı, Eski Polis İsa Altun ise, sahte alkolün insan hayatındaki tehlikesine dikkati çekti: “Sahte alkol üretiminde kullanılan maddeler insan sağlığı açısından ciddi tehlikeler oluşturuyor. Yüksek kazanç elde etmek adına insan hayatıyla oynanıyor. Metil alkol, içki üretimi için uygun değil. Ancak ucuz olması merdiven altı üretim yapanların sıklıkla tercih ettiği bir bileşen oluyor. Metil alkol ağız yoluyla alındığında mide ortamında hızlıca emiliyor ve ölüme yol açabiliyor. Özellikle içki satışı yapılan eğlence mekanları ve restoranlarda, kişilerin içtikleri içkinin sahte olup olmadığını anlamaları mümkün değil. Bu nedenle alkol satışı yapan her yerin sıkı denetime tabi olması gerekiyor. Sahte alkol yapanlara yönelik cezaların da ağır ve caydırıcı olması önem arz ediyor. Unutmayın sahte alkol cebinizden değil sağlığınızdan yiyor.
Source: Hande Erdem