“Sanat ve Aile Bağları: Buz Müzesi’nde Hayatta Kalma Hikayeleri”

Soğuk coğrafyanın terk edilmiş hanelerinin sanatlaştığı eserlere “Buz Müzesi” ev oldu

Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesindeki Türkiye”nin tek buz müzesi olma özelliğini taşıyan, içinde buzlardan yapılmış heykelleri ile her yıl binlerce ziyaretçi ağırlayan Ata Buz Müzesi, kışın zorluklarının resmedildiği “150 Hane” isimli resim sergisine ev sahipliği yapıyor.

Kafkas Üniversitesi Dedekorkut Eğitim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ünal Bastaban, atık kartonların da değerlendirildiği sergide, figürlerden arındırılmış yalın köy evlerini resmetti.

Kişisel olarak ikinci sergisi olan ressam Bastaban”ın 15 resimden oluşan sergisi, sıfırın altında 5 derecedeki buz heykellerinin arasında sanatseverlerle buluştu.

Bastaban, ziyaretçilere resimlerin hikayesini anlatarak, geçmişe yolculuk yaptırıyor.

“Eserlerimde daha çok terk edilen ve harabe kalmış evler var”

Bastaban, AA muhabirine, doğup büyüdüğü Kars ve üniversite okuduğu Erzurum”un coğrafyasından etkilenerek 5 ayda resimler hazırladığını söyledi.

Resimlerde evler, köyler ve haneler üzerine bir konsept bulunduğunu dile getiren Bastaban, “Eserlerimde daha çok terk edilen ve harabe kalmış evler var ama o evlerde birileri ve orada yaşanmışlıklar vardı. Bu soğuk ve sıkıntılı coğrafyanın tatlı anılarını güzel renklerle ortaya koymaya çalıştım. Aynı zamanda atık malzemeler de değerlendirildi. Bazı resimlerin pencerelerinde bazılarının da kapılarında karton atıkları kullandım. Resimlerimizde gökyüzü ile yeryüzünün bağlantısını kurmaya çalıştım. Çünkü resim sanatında bunlar ayrı olarak düşünülür ama benim sanatımda bunlara hem renklerle hem de geçişlerle birbirine bağlamaya çalıştım.” ifadelerini kullandı.

Serginin Buz Müzesi”nde olmasının da çok önemli olduğunu işaret eden Bastaban, “Anadolu”yu çağrıştıran resimlerimizin, Buz Müzesi”nde sergilenmesi çok güzel bir uyum oldu. Karlı kışlı resimler, buzlar içinde ışıklarla sergileniyor. Bu ambiyans konseptimize de çok yakıştı.” dedi.

Eserlerde Anadolu izlerinin görülebileceğini anlatan Bastaban, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi”nde yaşayanların kendilerinden bir hatıra bulacağını belirtti.

Bastaban, “Geçtiğimiz her yerde o köylerin izleri var. Şu an köyler betonarme olmaya başladı, insan ilişkileri bu anlamda zayıflıyor. Benim hatıramda kalan köyler zordu ama birlik ruhu çok güzeldi. O evler yıkık ve sadece kapı numaraları vardı ama güzel bir hayat vardı. Bunların benim zihnimde kalan izleri esere dönüştü.” diye konuştu.

Sanatçıların kendi coğrafya ve kültüründen de beslenmesi gerektiğini aktaran Bastaban, “Bunlar üzerinde yükselmek hem bulunduğumuz yere bir vefa borcu olarak hem de kendimizi daha rahat hissetmemiz açısından önemlidir.” dedi.

“Mekanla konseptin çok güzel uyuşumu söz konusu”

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Aydemir ise Ata Buz Müzesi”nde bu serginin bulunmasından dolayı memnun olduklarını söyledi.

Sanatseverleri 2 Ocak”a kadar açık kalacak sergiye davet eden Aydemir, şunları kaydetti:

“Özellikle soğuk iklimlerin soğuk hanelerini içeren bir sergi. Mekanla konseptin çok güzel uyuşumu söz konusu. Çok keyifli sanat eserleri var. Özellikle şehirlerimizin merkezlerinden uzakta hanelerin resimlenmesi söz konusu. Çok özgün, yaratıcılık barındıran eserler. Atık malzemelerden olması da önemli.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: