“Sanat ve Tutku: Türk Görsel Sanatlarının İzinde”

‘İyi bir futbol maçı da sanat gibi iz bırakır’

D evrim Erbil’in takımı Fenerbahçe’nin ruhunu doğru şekilde anlatabilmek için titizlikle çalıştığı projesini tamamlaması yaklaşık bir yıl sürmüş. Hazırladığı kolesiyonda 9 yağlıboya tablo, 8 ışıklı enstalasyon, 8 mozaik eser ve kulübün kuruluş yılına özel 1.907 adet ipek baskı eser var. Önümüzdeki günlerde Fenerbahçe tutkunlarına sunulacak ‘Fener’ isimli NFT dijital sanat eseri de bu koleksiyonun çağdaş sanatla buluşan yönünü temsil ediyor. Koleksiyonun geniş bir bölümü, Nişantaşı The Stay Boulevard Otel’de bu hafta açılan sergi kapsamında 28 Nisan’a kadar sanatseverlerle buluşuyor.Fenerbahçe için özel bir koleksiyon yaratma fikri nasıl ortaya çıktı?Bu proje uzun zamandır içimde taşıdığım bir fikrin hayata geçişiydi. 1907 Fenerbahçe Derneği ve 1907 Art’ın, kızım Renk Erbil’in kurucusu olduğu Renko London ile yaptığı işbirliği sayesinde bu fikri hayata geçirme fırsatı buldum. Sanat aracılığıyla bir kulübün kimliğini, tarihini ve onun çevresindeki büyük tutkuyu anlatabileceğimi düşündüm.Fenerbahçe sizin için ne ifade ediyor? Benim için Fenerbahçelilik bir tercih değil, bir aidiyetti. Fenerbahçeli olmadım, Fenerbahçeli doğdum. Sarı-lacivert renkler, çocukluğumdan beri hayatımın içindeydi; tıpkı fırçamdan süzülen mavi tonları gibi… Fenerbahçe, sadece bir kulüp değil, bir ruh, bir kültür, bir sanat eseriydi benim için. Sanatımı şekillendiren ilham kaynaklarımdan biri de bu büyük sevda oldu.Koleksiyonda bu bağınızı nasıl yansıttınız?Küçüklüğümden beri İstanbul’u bir tutkuyla resmederken Fenerbahçe de bu şehrin ruhunu yansıtan en önemli değerlerden biri olarak her zaman zihnimde yer aldı. En çok odaklandığım şey, Fenerbahçe’nin yalnızca bir kulüp değil, aynı zamanda bir toplumsal miras olduğu gerçeğini anlatabilmekti. Bir sanatçı için, bir kulüp için eser yapmak, yalnızca o kulübe sevgiyi göstermek değil, o kulübün temsil ettiği değerleri anlamak, onu izleyen, seven, insanlarla bağ kurmak demek.Koleksiyonun diğer koleksiyonlarınızdan farkı nedir?Stadyum içindeki atmosfer, taraftarların heyecanı ve renklerin dinamizmi, sanatımla sporun nasıl iç içe geçebileceğini gösteren harika bir keşif oldu.Futbol gibi dinamik ve duygusal bir konuyu resmetmek nasıl bir deneyimdi?Sanatım her zaman bir şehirle, o şehrin dokusuyla, mimarisiyle ve insanlarıyla güçlü bir bağ kurar. İstanbul benim için bir ilham kaynağı ve onun içinde yaşayan duyguları tu- valime aktarmayı severim. Fenerbahçe ve futbol da aslında bu dinamiklerin bir parçası. Çünkü futbol sadece bir oyun değil, bir şehrin, bir toplumun, bir neslin ortak hikâyesi. BİRBİRİNİ BESLİYOR Nasıl dönüşler aldınız?Aldığımız geri dönüşler gerçekten çok anlamlıydı. Taraftarlar bu eserlerde kendilerinden bir parça bulduklarını söylediklerinde, sanatın gerçekten amacına ulaştığını hissettim. Çünkü sanat sadece izlenmek için değil, hissedilmek ve yaşanmak için var.Sanat eserleriyle futbol arasında benzerlik var mı sizce?İkisi de duygulara hitap eder, insanları bir araya getirir ve bir hikâye anlatır. İyi bir sanat eseri ve unutulmaz bir futbol maçı, insanın içinde bir iz bırakır ve zamansız olur.Sporla iç içe yeni koleksiyon çalışmalarınız olacak mı?Sanat ve sporun kesiştiği farklı projelerde yer almak isterim. Çünkü bu iki alan birbirini besliyor ve ortaya çok güçlü anlatılar çıkabiliyor. Fenerbahçe’yle başlattığımız bu sanat yolculuğu, umarım daha büyük bir sanat-spor birlikteliğine ilham olur.

Source: Hurriyet.com.tr


Gaziantep”in geleneksel kutnu kumaşı Rusya”da tanıtıldı

Başkent Moskova”da, Türkiye”nin Moskova Büyükelçiliğinin ev sahipliğinde, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla kutnu kumaşını “Kutnia” markasıyla modern üretime kazandıran Jülide Konukoğlu bir söyleşi gerçekleştirdi.

Kutnu kumaşının 500 yıldır Gaziantep”te dokunduğunu kaydeden Konukoğlu, sosyal proje ile bu kumaşın kendi hayatına girdiğini anlattı.

Konukoğlu, kutnu kumaşının tanıtımı için çalışmalar yaptıklarını, kumaşın Gaziantep”e ait olduğuna ilişkin coğrafi işaretini tescil ettirdiklerini dile getirdi.

Kutnu kumaşından bir marka yaratarak bir fabrika kurduğunu belirten Konukoğlu, “Kutnunun dokuma türü ve şekli ile ilgili hiçbir yenilik yapmadım. Kara tezgahlarda ustalarımızın göz emeği ile kutnu dokutuyorum.” dedi.

“Kumaşı zamana uygun hale getirmek için tasarımda yenilikler yaptık”

Kutnu kumaşını dikime uygun hale getirdiklerini bildiren Konukoğlu, kumaşı dokumasında değişiklik yapmadan tasarımlarla zamana uygun hale gelmesi için yenilikler yaptıklarını söyledi.

Dünyaca ünlü Christian Dior markasına kumaş sattıklarının altını çizen Konukoğlu, “İlk sunumunu Londra”da yaptım. Tanıtımda moda sihirli güç. Avrupa merkezli showroomlar sayesinde 30 ülkeye ulaştım.” diye konuştu.

Konukoğlu, sanatçı ruhuna sahip oldukları için kumaş tasarımcılarını özgür bıraktıklarına işaret ederek, onların teklifi üzerine ipek baskılı ürünlerin üzerinde Zeugma”nın motiflerini yansıttıklarını bildirdi.

“Amacımız kutnu kumaşının bir dokuma türü olarak bilinirliğini artırmak”

Satış yapmak için hedef ülkelerden bir tanesinin Rusya olduğunu anlatan Konukoğlu, şöyle konuştu:

“En büyük amacımız, kutnu kumaşının bir dokuma türü olarak bilinirliğini artırmak olmuştur. En önemli gücü, doğal ve sürdürülebilir olmasıdır. Amacımız, unutulmuş bir mirası tekrar canlandırmak, tükenen bir mesleğin sürdürülebilirliğini sağlamak, kutnu ustalarına yeniden hayat vermektir.”

Kutnu kumaşının teknik ve tarihsel anlamda yapılan araştırmasını kitap haline getireceklerini de bildiren Konukoğlu, basıldıktan sonra kitabın dünyanın bütün büyük kütüphanelerinde ve internette sunumunun yapılacağını belirtti.

Kutnia”nın kurucusu Konukoğlu, eylül ayında satışa çıkacak kutnu kumaşından hazırlanan ürünleri defile ile ilk kez Moskova”da sergileyeceklerini kaydetti.

“Kadınlarımızın yaratıcılıklarını ve becerilerini en somut şekilde gösteriyor”

Türkiye”nin Moskova Büyükelçisi Tanju Bilgiç”in eşi Betül Aksoy Bilgiç ise bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nün ramazan ayına denk gelmesinin anlamlı ve mutluluk verici olduğunu söyledi.

Ramazanda insanlığın merhamet, dayanışma ve paylaşım gibi ortak değerlerin her zamankinden daha çok öne çıktığına işaret eden Bilgiç, “Kadınlar olarak bizler de bu değerleri tüm dünyaya yayıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bilgiç, Türk kadınlarının tarihin her döneminde her alanda Türkiye”yi ve toplumu ileri taşıyan güç olduğunu vurgulayarak, “Kadınlara eşit yurttaşlar olarak seçme ve seçilme imkanını veren Mustafa Kemal Atatürk”ü de özellikle anmak isterim. Kendisine Türk kadınları olarak şükran borçluyuz.” diye konuştu.

Kadın emeğinin en güzel ürünlerinden biri olan kutnu kumaşını, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle tanıttıklarını belirten Bilgiç, “Zor koşullarda, en özel malzemelerle, en ince tekniklerle dokunan bu kumaşlar, hem ülkemizin kültürel zenginliğini hem de kadınlarımızın yaratıcılıklarını ve becerilerini en somut şekilde gösteriyor.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Gaziantep”in geleneksel kutnu dokuma kumaşının tarihsel zenginliği ile modern siluetlerinin buluştuğu “Kutnia 2025-2026 Sonbahar-Kış” koleksiyonu, Türkiye”nin önde gelen koreograflarından Uğurkan Erez”in seçkisiyle tanıtıldı.

Türk Hava Yolları”nın (THY) destek verdiği programa, Türkiye”nin Moskova Büyükelçisi Tanju Bilgiç, Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanı ve Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, yabancı ülkelerin diplomatları ile Rus ve Türk moda severler katıldı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: