Şehir planı değil rant planı: “Toplanma alanları vahşice özelleştirildi”
İstanbul, son dönemlerin en büyük depremlerinden birisini yaşarken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün 1 ayı aşkın süredir Silivri’deki Marmara Cezaevinde tutuklu. 2019 seçimleri sonrası Beş yıl İBB İmar Daire İşleri Başkanlığı yapan ve son olarak o dairenin de bağlı bulunduğu Genel Sekreter Yardımcılığı pozisyonunda bulunan Akgün Cumhuriyet’e konuştu. Depremin İstanbul’un birincil önceliği olduğunu anımsatan Akgün, bu konuyu siyasi rekabete malzeme etmeden, bilim ve tekniğin gösterdiği çerçevede bir seferberlik ruhuyla adımlarımızı hızlandırmak gerektiğinin altını çizdi. “2019 SEÇİMLERİ DENGELERİ DEĞİŞTİRDİ”Kanal İstanbul projesi ve Şişlideki rezerv alan uygulamasıyla İBBye yönelik operasyonlar arasında bağlantı olup olmadığı sorusuna “Elbette var” yanıtını veren Akgün, Kanal İstanbul ve Yenişehir diye adlandırdıkları projenin imar planları, 2013 yılı sonrasında İBBde hazırlandı. 2019 yılı öncesinde İBBnin neredeyse tek bir imar planına karşı açtığı dava dahi bulunmuyordu. Her şey tıkır tıkır iktidar lehine giderken 2019 yılındaki seçim tüm dengeleri değiştirdi dedi. ‘HAMASETTEN BAŞKA BİR ŞEY DUYMADIK’Kanal İstanbul ve çevresinde inşa edilecek Yenişehir ile İstanbulun suyunun, tarım alanlarının, ormanlarının yok olacağını anlattıklarını söyleyen Akgün, İlave 2 milyon nüfusun bu bölgeye yerleşmesi ile İstanbulun trafiğinin bir kaosa dönüşeceğini, 70 milyon dolarlık böyle bir yatırım yerine kaynakların, İstanbulun gerçek sorunu olan depreme hazırlık ve kentsel dönüşüm için harcanması gerektiğini söyledik. Ve bunları sadece biz değil, bu ülkenin bugüne kadar yetiştirmiş olduğu tüm bilim insanları, bilimsel gerekçelerle ortaya koydular. Karşımızda ise hamasetten başka bir şey duymadık ifadelerini kullandı.“BAKANLIK YETKİ KULLANDI”Yine Şişli’nin orta yerine 70 katlı bir gökdelen daha dikilmesin diye, İBB olarak, Şişli Belediyesi, Meslek Odaları ve Şişli halkı ile birlikte mücadele içerisinde olduklarını söyleyen Akgün, “Şimdi açıkça soruyorum, Afet Yasası’na dayandırarak o parselde birilerine özel, ayrıcalıklı imar hakkı vermenin şehircilikle, hakla, hukukla bağdaşır tarafı neresidir?” dedi. Bir dönem mahkeme kararı gereğince Şişli’deki bu parselde Rezerv Alan kararının iptal edildiğini anımsatan Akgün, “Biz de İBB olarak bölge alanı içerisinde burayı, yüzde 40ı kamusal donatı/yeşil alan, geri kalanı da çevresiyle uyumlu 6-7 kat olacak biçimde planlamıştık. Ama buna karşın, Bakanlık yeniden yetkileri eline alıp burayı Rezerv Alanı ilan etti ve yaklaşık 200 bin m2lik inşaat hakkı izni verdi” ifadelerini kullandı. “BİR AVUÇ İNSAN ZENGİN OLDU”Şişli’deki rant odaklı yaklaşımın bu proje ile de sınırlı olmadığını belirten Akgün, “500 metre içerisinde Şişli’den birkaç örnek vereyim. Eski Ali Sami Yen Stadı, Likör Fabrikası, Şişli Endüstri Meslek Lisesi, karşısındaki otopark alanı ve biraz daha ilerisindeki Yıldız Teknik Üniversitesi arazisi. Birbirine çok yakın parseller. Buraların hepsi kamuya hizmet veren fonksiyonlara ayrılmıştı. Kentin içerisinde nüfusu da çekmeyen, büyük ölçüde de afet toplanma alanlarıydı. Peki ne oldu? Hepsi vahşice özelleştirildi. Bakanlık-TOKİ işbirliğiyle, çevresinin kat ve kat fazlası inşaat alanı sağlanarak, konut-ofis-ticaret fonksiyonlu imar hakları verildi. Yani bir avuç insan zengin oldu. Maliyeti ise hepimize düştü” tespitinde bulundu. “DEPREME BÖYLE Mİ HAZIRLANIYORSUNUZ?”Bu plansız yatırımlar yüzünden İstanbul’da insanların saatlerini trafikte harcadığını belirten Akgün, “Eğer Şişli’deki diğer projeler de İBB ve Şişli’ye yönelik operasyonlar neticesinde ilerleyip tamamlanırsa Mecidiyeköy’den gelip geçmek herhalde imkansız hale gelecek. Ya da şu soruyu soralım! Şişli’de, o bölgenin çevresinde, Kuştepede, Paşada, Gülbağ’da kentsel dönüşüm sorunu varken elinizdeki kamu arazilerini böyle heba edip, şehrin bütün dengesini iyice bozduktan sonra İstanbul nasıl depreme hazırlıklı hale gelecek?” ifadelerini kullandı. “KAMUCU, HALKÇI, EŞİTLİKÇİ…”İktidarın bir avuç kişiyi zengin etme odaklı yaklaşımına karşın kendilerinin planlamalarından da bahseden Akgün, şunları söyledi:Peki biz ne yaptık? Aynı 500 metre içerisinden bahsedeyim. Mecidiyeköy meydanının hemen arkasında üniversite öğrencileri için yurt inşaatına başladık. Metro ile birlikte güzel bir meydan oldu orası. Mecidiyeköy’e sanat galerisi ve kitapçısıyla bir meydan kazandırdık. Çölde adeta vaha. Çağlayanda halkın katılımı ve onayı ile kentsel dönüşüm projeleri hazırladık, ruhsat aşamasına geldik. Daha genele bakarsak Şişli’nin bölgesel imar planlarını hazırlayıp Meclis’ten geçirdik. Hem bu imar planları ile hem de dar gelirli ve emeklilere mali destek paketi ile Şişli’de Kentsel dönüşümü hızlandırdık. Yani bazı parsellere özel değil, halkımızın gerçek ihtiyaçlarına yönelik çalıştık. Kamucu, halkçı, eşitlikçi… İşte işin özü budur.”
Source: Çağdaş Bayraktar