Siber Güvenlik Güncellemeleri – 24 Aralık 2024

Zorbalık karşıtı İngiliz vakıf, gerçek dünyayı tanıyana kadar sosyal medyanın yasaklanmasını savundu

“Dijital platformlarda çocuklar” başlıklı dosya haberin beşinci bölümünde Galler”in başkenti Cardiff merkezli Bullies Out Vakfı Başkanı James, ülkede çocukların internetin olumsuz etkilerinden korunmasına yönelik atılan adımlar, alınması gereken önlemler ve eğitimin önemine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Kendisi ve oğlu öğrencilik yıllarında zorbalığa uğrayan ancak bu sorunun çözümüne destek bulamadığı için vakfı kuran James, çalışmalarıyla çocuklara, gençlere ve ailelerine yaşadıklarını atlatma ve sorunu çözme konusunda yardım ediyor.

Zorbalık konusunda farkındalık yaratmaya çalışan Vakıf, bu kapsamda okul çağındaki çocuklara, zorbalık konusunda arkadaşlarına destek vermeleri için “akran gözlemciliği” eğitimi de veriyor.

Akranlarına zorbalık yapanlara da eylemlerinin sonuçları konusunda bilgiler veren Bullies Out, daha küçük yaştaki çocukları ise oyunlar, hikayeler ve tiyatro vasıtasıyla zorbalık konusunda eğitiyor.

Sosyal hayattaki zorbalıkla internet ortamındaki zorbalığın farklarını anlatan James, “Siber zorbalık, 7 gün 24 saat yapılıyor. Bir kişi siber zorbalığa uğruyorsa bu onlara özel alanlarında yapılıyor. Bundan kaçamıyorlar. Çünkü çoğu gencin odasında telefonu, bilgisayarı ya da tableti var.” dedi.

James yapılan siber zorbalığın saniyeler içinde yayıldığını ve zorbalık yapanların bazen saldırdıkları kişileri dahi tanımadığını anlattı.

Bunun, kurbanların ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dikkati çeken James, siber zorbalığın çoğu zaman daha kötü sonuçlara da neden olduğunun altını çizdi.

“İnsanlara sanal dünyayı tanımadan önce gerçek dünyayı tanıma şansı verilmeli”

James, internet ortamının sadece zorba içerikleri değil, aynı zamanda çocuk ve gençler için uygun olmayan içerikleri de barındırdığına vurgu yaparak, “Bir kişiye küçük yaşta telefon verir ve o kişiyi gözlemlemezseniz hem neler görüp izlediklerini hem de onların davranışlarına etkilerini bilemezsiniz.” diye konuştu.

Geçmişte ailelerin kendileriyle birlikte televizyon izleyen çocukları, izlememeleri gereken içerikler konusunda uyarabildiğini ancak bunun internetle zorlaştığını söyleyen James, “Bu içerikler davranışlarını ve başkalarına yönelik tutumunu etkiliyor.” şeklinde konuştu.

Çocukları ve gençleri internetin zararlı yönlerinden korumak için çıkan yasalar ve uygulamalara da değinen James, “Yasalar ancak uygulandığı zaman etkilidir. Çocuklarımızın telefona, internete ve sosyal medyaya ulaşımına izin veriyorsak ebeveynler olarak biz de yasalara uymalıyız.” ifadelerini kullandı.

James, çocukların örnek aldığı kişilerin ailesi olduğunu vurgulayarak, “Sosyal medya kullanım yaşının artırılmasını destekliyorum. Sosyal medyada çok fazla çocuk var. Sosyal medya platformları çok büyük ve yetişkinler bile bunları kontrol edemiyorken çocuklar nasıl edecek? Hatta sosyal medya kullanım yaşı 18’e yükseltilmeli. İnsanlara sanal dünyayı tanımadan önce gerçek dünyayı tanıma şansı verilmeli.” dedi.

“İnternette yanıltıcı bilgi vermelerine neden izin veriyorsunuz?”

James, birçok internet sitesinde kullanıcılara belli bir yaşın üstünde olup olmadıkları sorusuna verilen “evet” cevabının kontrolünün ise ailelerde olması gerektiğini söyledi.

Ailelerin çocuklarını kontrol etmesi gerektiğine işaret eden James, “Yaşları küçükse onların yanıltıcı bilgi vermelerine izin vermiş olursunuz ve bu da yasaya aykırıdır. Gece kulübüne giden bir çocuğun yanıltıcı bilgi vermesine izin verir misiniz? Vermezsiniz çünkü bu güvenli değildir. O zaman bunu internette yapmasına neden izin veriyorsunuz? Bu da güvenli değil.” diye konuştu.

James, ailelerin çocuklarına doğru örnek olmasının burada da önemli olduğuna vurgu yaparak, “Siz doğru örnek olmazsanız kim olacak? Doğru örnekleri takip etmelerini sağlamalı ve kendiniz örnek olmalısınız.” şeklinde konuştu.

Çocukların belli bir yaşa gelene kadar internette yapabilecekleri şeyler konusunda bilgilendirilmesi ve aksi durumlardan kaçınması için cesaretlendirilmesi gerektiğini belirten James, “Yasa ve kuralların konma sebepleri olduğunu anlatmalıyız.” ifadelerini kullandı.

Sosyal medya platformlarının kullanıcıların yaşını doğrulamakla uğraşmayacağını da anlatan James, “Bunu yapmayacaklar çünkü onlar için önemli olan tek şey para. Ayrıca her gün platformlarına katılan insanları, yaşınızı doğrulayan belgelerinizi, ehliyetinizi yüklemeden nasıl kontrol edecekler? Yapmayacaklar.” dedi.

“Yasalar ancak, sık sık kontrol edilip, gözden geçirildiğinde yardımcı olur”

James, internette sadece zorbalığın yaşanmadığını, ayrıca zararlı içeriklerin de yer aldığını belirterek, İngiltere”de gelecek yıl yürürlüğe girecek Çevrimiçi Güvenlik Yasasına değindi.

İnterneti güvenli hale getirmek için konan tüm yasal adımların önemli olduğunu kaydeden James, “Yasalar ancak sık sık kontrol edilip, gözden geçirildiğinde ve insanların bunlara uyduğundan emin olunduğunda yardımcı olur.” diye konuştu.

James, yasaların, internet kullanıcılarına onları korumak için var olduğunun hatırlatılması gerektiğine de vurgu yaparak, “(Yasalar) İnsanlara sürekli olarak ne yapması gerektiğini hatırlatmaktansa onlara yardımcı olacağını söylemeli. İnsanlar sürekli olarak kendilerine ne yapmaları gerektiğinin söylenmesinden, sürekli yanlış yaptıklarının söylenmesinden hoşlanmaz.” şeklinde konuştu.

Ailelere riskleri azaltacak konularda eğitimler verilmesi gerektiğini savunan James, “Aileler, çocukları yanlış bir şey yaptığında onların yanında olduğunu hissettirmeli.” ifadelerini kullandı.

James, yasa koyucuların internetin riskleri konusunda konuşması ve çalışmasının önemine de değinerek, sorunların açıkça konuşulması gerektiğinin önemine inandığını aktardı.

“İnternet dünyası çok büyük. İnsanlar yanlış bir şey olduğunda ne yapacaklarını bilmiyor. İnsanlar başına bir şey geldiğinde ne yapacaklarını bilmeli. Polisi, itfaiyeyi ve ambulansı ilgilendiren acil durumlarda nereyi aramamız gerektiğini hepimizin bilmesi gerekiyor. O zaman internetteki bir acil durumda ne yapmamız gerektiğini neden bilmeyelim?” sorularını yönelten James, internet ortamında çocukların karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan bir diğerinin ise istismar olduğunu anımsattı.

Bullies Out Vakfı Başkanı James, yasalar kadar eğitimin de önemli olduğunun altını çizdi. James, sadece çocuk ve ailelerin değil çocukların bakımından sorumlu olan kişilerin, büyükanne ve büyükbabaların, öğretmenlerin ve gençlere yönelik kurumların çalışanlarının da eğitilmesi gerektiğini kaydetti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


BDDK Başkanı Kavcıoğlu: Rekabet gücümüzü artıracağına inandığımız düzenlemelere yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, katılım finansın gelişimi desteklemek üzere katılım kalkınma ve yatırım finans kuruluşlarının kurulabilmesine imkan sağlayacak düzenlemeleri hayata geçirmek üzere olduklarını belirterek, “2025 yılında sektörümüzü küresel standartlara tam uyumlu hale getireceğine ve rekabet gücümüzü artıracağına inandığımız düzenlemelere yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.

Finansın Geleceği Zirvesi, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alpaslan Çakar, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Onur Gök ve davetlilerin katılımıyla başladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise zirveye videomesaj gönderdi.

BDDK Başkanı Kavcıoğlu, konuşmasına güçlü sermaye yapıları ve etkin risk yönetimi tecrübeleriyle dikkati çeken bankaların genel görünümüne dair bilgiler vererek başladı.

Sektörün Ekim 2024 itibarıyla sermaye yeterlilik oranının yüzde 18,1 ile yasal sınır olan yüzde 8’in ve yüzde 12’lik hedef oranın üzerinde olduğunu belirten Kavcıoğlu, sektörün karlılık seviyelerinin öz kaynağa katkı sunmaya devam ettiğini ve dönem net karının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,1 artarak 516 milyar liraya ulaştığını vurguladı.

Kavcıoğlu, söz konusu dönemde, kredilerin 15,4 trilyon lira, mevduat büyüklüğünün ise 18,2 trilyon liralık büyüklüğe ulaştığına işaret ederek, şöyle konuştu:

“Ekim ayı sonu itibarıyla son bir yılda yüzde 144 seviyesinde olan yurt dışı borçların yenileme oranının, sektörümüzün yabancı finansman kaynaklarına erişim konusundaki gücünü bir kez daha ortaya koyduğunu belirtmek isterim. Kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 1,8 ile, yüzde 3,2 olan tarihsel ortalamanın altında seyrediyor. Ayrılan yüksek miktardaki karşılıklar sayesinde, kredi kartları kaynaklı artan takipteki bireysel kredilerin banka mali bünyelerine ilave bir olumsuz etkisi şu an için beklenmiyor. Bununla birlikte, gelişmeleri yakından takip ederek gelir düzeyine ve ihtiyaca göre hanehalkını ve bankalarımızın mali durumunu destekleyecek kararlar da alıyoruz. Örneğin geçtiğimiz aylarda bireysel kredi kartı ve tüketici kredilerine yapılandırma imkanı getirerek, finansal tüketicilerin borçlarını ödeyebilme kabiliyetlerini artırırken bankaların da aktif kalitesini desteklemiş olduk.”

“İş yapış şekillerinin değiştiği ve işbirliğinin vazgeçilmez hale geldiği bir dönüşümün eşiğindeyiz”

İş yapış biçimlerinin değiştiği ve işbirliğinin vazgeçilmez hale geldiği bir dönüşümün eşiğinde olunduğuna dikkati çeken Kavcıoğlu, bu dönüşümü temelde küresel ekonomik gelişmeler, jeopolitik belirsizlikler, iklim krizi ve sürdürülebilir ekonomiye geçiş süreci, dijital dönüşüm, veri ve bilgi teknolojilerinin güvenliğinin artan önemi, kripto varlıklar, fintek gibi yeni iş modelleri ile genç kuşakların farklı tercihleri ve davranış şekillerinin tetiklediğine vurgu yaptı.

Kavcıoğlu, bu dönüşümü tetikleyen unsurlara değinerek, “Birbirine giderek daha fazla bağlanmış ve teknolojiye daha bağımlı hale gelmiş bir finansal sistemde, saydığım hususlardan kaynaklanan risklerin yönetimi de önemli hale geliyor. Teknolojinin, kuruluşlarımızın kültürüne entegre edilmesi de bu dönüşümün başarısında kritik bir rol oynuyor. Finans ekosisteminin aktörleri arasında artık sadece bankalar ve yatırım fonları değil, fintek girişimleri, dijital bankalar ve veri odaklı büyük teknoloji platformları da bulunuyor.” ifadelerini kullandı.

Demografik değişim ve yeni nesillerin farklılaşan ihtiyaçlarının finans dünyasının iş planlarını, ürünlerini ve beceri setlerini yeniden şekillendirmeye zorladığını belirten Kavcıoğlu, bu değişime finansal sistemin tüm paydaşlarının hızla uyum sağlamasının hayati bir önem taşımakta olduğunun altını çizdi.

Kavcıoğlu, BDDK çalışmaları hakkında şu bilgileri paylaştı:

“BDDK olarak finans sektöründe güvenin tesis edilmesine yönelik sorumluluğumuz ışığında gerekli çalışmaları yapmaya devam ediyoruz. Değişime sadece tepki vermekle kalmayıp, dönüştürücü bir şekilde eyleme geçen bir otorite olarak üzerimize düşeni yapmaya da devam edeceğiz. Bu dönüşümün kolay olmayacağının ve sorumluluk gerektirdiğinin elbette farkındayız. Ancak sektörümüzün bu sürecin getireceği fırsatları değerlendirebileceğine de inanıyoruz. Geleceği inşa etmedeki başarı için sadece yeniliklere açık olmak yetmez. Bu yenilikleri doğru yorumlayabilmek ve kurumsal kültürle bütünleştirmek de gerekir. Türkiye’nin geleceği de, bu vizyonla, yerel avantajlarımızı küresel fırsatlara dönüştürme becerimizle şekillenecektir. Finansal teknolojiler ile sürdürülebilirlik odaklı stratejileri, Türkiye’yi bölgesel bir finans merkezi haline getirecek anahtar unsurlar olarak görüyoruz.”

“Bankacılık sektörüne yeni girişleri önemsiyoruz”

Finansal sektöre yapılacak yatırımların, ürün ve teknolojilerin gelişmesi, müşteri odaklı hizmet anlayışının yaygınlaşması, finansal kapsayıcılığın artması gibi faydaları da beraberinde getirdiğine değinen Kavcıoğlu, bu açıdan bankacılık sektörüne yeni girişleri önemsediklerine işaret etti.

Kavcıoğlu, son dönemde, Türkiye”de dijital bankacılığa yönelik önemli yatırımlara şahit olduklarını belirterek, BDDK tarafından kuruluş izni verilen 6 dijital bankanın 3’ünün katılım finans kuruluşu olmasının da katılım finans sektörünün büyümesine önemli katkı sağlayacağını söyledi.

Bu çerçevede, katılım finans kuruluşlarının yüzde 15’lik sektör payı hedefine gün geçtikçe yaklaşıldığını dile getiren Kavcıoğlu, şunları kaydetti:

“Biz de, BDDK olarak katılım finansın gelişimi desteklemek üzere katılım kalkınma ve yatırım finans kuruluşlarının kurulabilmesine imkan sağlayacak düzenlemeleri hayata geçirmek üzereyiz. Ayrıca, banka dışı mali kuruluşların da katılım esaslı faaliyet göstermelerini sağlayacak düzenleme alt yapısını oluşturmak için çalışmalarımızı başlattık. Servis modeli bankacılığı alanında da yenilikçi bir adım attık ve bir bankanın servis bankası olarak hizmetlerini, bir ara yüz sağlayıcının uygulamaları üzerinden sunmasına izin vererek dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırdık. Ülkemizde ilk kez uygulanan bu modelle geniş kitlelere güvenli bankacılık hizmetleri sunulmasını ve finansal kapsayıcılığı desteklemeyi hedefliyoruz.”

Kavcıoğlu, bu süreçte, dijital kanallar üzerinden sunulan bankacılık hizmetlerine yönelik düzenlemelerin uluslararası güvenlik ve hizmet standartlarını da hayata geçirdiklerini anlattı.

Siber güvenlik alanındaki çalışmaları güçlendirerek, bankalara ve müşterilerin güvenliğini sağlama konusundaki hassasiyet ve kararlılıklarını pekiştirdiklerini kaydeden Kavcıoğlu, bu kapsamda, dolandırıcılık riskine karşı etkili mücadele edebilmek amacıyla bankaların işlem takip mekanizmaları kurmalarını zorunlu hale getiren kuralları oluşturduklarını anımsattı.

Kavcıoğlu, kimlik doğrulama ve işlem güvenliğini sağlamaya yönelik düzenlemeleri de hayata geçirdiklerini hatırlatarak, “Yaptığımız denetimler sonucunda tespit edilen sorunların çözülebilmesi için bankalara gerekli tedbirlerin alınması yönünde talimatlarımızı verdik. Bankaların bu talimatlara uyum durumlarını yakından takip etmekte ve gerekli aksiyonları almaktayız.” dedi.

“Basel 4 standartlarını düzenlemelerimize entegre edeceğiz”

Finans dünyasının, yalnızca dijital dönüşümü değil, müşteri deneyiminden risk yönetimine kadar pek çok alanda yenilikleri aynı anda yaşadığını aktaran Kavcıoğlu, artık bilançoların ötesinde, geniş bir perspektifle sürdürülebilir değer yaratma süreçlerini yönetebilen kuruluşların diğerlerinden pozitif yönde ayrışacağı bir zaman içinde olunduğunu ifade etti.

BDDK Başkanı, 2024″te likidite ve kredi risklerinin izlenmesine ilişkin uluslararası mevzuat ile tam uyumlu iki yeni düzenlemeyi yürürlüğe koyduklarını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“2025 yılında sektörümüzü küresel standartlara tam uyumlu hale getireceğine ve rekabet gücümüzü artıracağına inandığımız düzenlemelere yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 2025 hedeflerimiz doğrultusunda, finans dünyasında Basel 4 olarak bilinen standartları düzenlemelerimize entegre edeceğimizi de belirtmek isterim. Gündemimizde olan konulardan bir diğeri de bankaların kurumsal yapılarını güçlendirmek amacıyla yaptığımız düzenleme çalışmalarıdır. Bu çalışmamızla bankaların organizasyonel yapılarının faaliyet konularıyla uyumlu ve şeffaf olmasını sağlayacak bir standart oluşturmayı amaçlıyoruz. Finans sektörümüz, küresel belirsizliklere karşı gösterdiği dayanıklılık ve uluslararası standartlara uyum kapasitesiyle örnek teşkil etmektedir. Önümüzdeki dönemde bu yapıyı daha da güçlendirmek için yenilikçi yaklaşımlarımızı sürdüreceğiz. Çünkü finansal sistemimizi dönüştürmeyi bir tercih değil yarının dünyasında kaçınılmaz bir gereklilik olarak görüyoruz.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


“Bankacılık sektörüne yeni girişleri önemsiyoruz”

Finansın Geleceği Zirvesi, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alpaslan Çakar, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Onur Gök ve davetlilerin katılımıyla başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise zirveye videomesaj gönderdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Kavcıoğlu, konuşmasına güçlü sermaye yapıları ve etkin risk yönetimi tecrübeleriyle dikkati çeken bankaların genel görünümüne dair bilgiler vererek başladı. Sektörün Ekim 2024 itibarıyla sermaye yeterlilik oranının yüzde 18,1 ile yasal sınır olan yüzde 8’in ve yüzde 12’lik hedef oranın üzerinde olduğunu belirten Kavcıoğlu, sektörün karlılık seviyelerinin öz kaynağa katkı sunmaya devam ettiğini ve dönem net karının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,1 artarak 516 milyar liraya ulaştığını vurguladı. Kavcıoğlu, söz konusu dönemde, kredilerin 15,4 trilyon lira, mevduat büyüklüğünün ise 18,2 trilyon liralık büyüklüğe ulaştığına işaret ederek, şöyle konuştu: Ekim ayı sonu itibarıyla son bir yılda yüzde 144 seviyesinde olan yurt dışı borçların yenileme oranının, sektörümüzün yabancı finansman kaynaklarına erişim konusundaki gücünü bir kez daha ortaya koyduğunu belirtmek isterim. Kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 1,8 ile, yüzde 3,2 olan tarihsel ortalamanın altında seyrediyor. Ayrılan yüksek miktardaki karşılıklar sayesinde, kredi kartları kaynaklı artan takipteki bireysel kredilerin banka mali bünyelerine ilave bir olumsuz etkisi şu an için beklenmiyor. Bununla birlikte, gelişmeleri yakından takip ederek gelir düzeyine ve ihtiyaca göre hanehalkını ve bankalarımızın mali durumunu destekleyecek kararlar da alıyoruz. Örneğin geçtiğimiz aylarda bireysel kredi kartı ve tüketici kredilerine yapılandırma imkanı getirerek, finansal tüketicilerin borçlarını ödeyebilme kabiliyetlerini artırırken bankaların da aktif kalitesini desteklemiş olduk. İŞ YAPIŞ ŞEKİLLERİNİN DEĞİŞTİĞİ BİR DÖNÜŞÜMÜN EŞİĞİNDEYİZ İş yapış biçimlerinin değiştiği ve işbirliğinin vazgeçilmez hale geldiği bir dönüşümün eşiğinde olunduğuna dikkati çeken Kavcıoğlu, bu dönüşümü temelde küresel ekonomik gelişmeler, jeopolitik belirsizlikler, iklim krizi ve sürdürülebilir ekonomiye geçiş süreci, dijital dönüşüm, veri ve bilgi teknolojilerinin güvenliğinin artan önemi, kripto varlıklar, fintek gibi yeni iş modelleri ile genç kuşakların farklı tercihleri ve davranış şekillerinin tetiklediğine vurgu yaptı. Kavcıoğlu, bu dönüşümü tetikleyen unsurlara değinerek, Birbirine giderek daha fazla bağlanmış ve teknolojiye daha bağımlı hale gelmiş bir finansal sistemde, saydığım hususlardan kaynaklanan risklerin yönetimi de önemli hale geliyor. Teknolojinin, kuruluşlarımızın kültürüne entegre edilmesi de bu dönüşümün başarısında kritik bir rol oynuyor. Finans ekosisteminin aktörleri arasında artık sadece bankalar ve yatırım fonları değil, fintek girişimleri, dijital bankalar ve veri odaklı büyük teknoloji platformları da bulunuyor ifadelerini kullandı. Demografik değişim ve yeni nesillerin farklılaşan ihtiyaçlarının finans dünyasının iş planlarını, ürünlerini ve beceri setlerini yeniden şekillendirmeye zorladığını belirten Kavcıoğlu, bu değişime finansal sistemin tüm paydaşlarının hızla uyum sağlamasının hayati bir önem taşımakta olduğunun altını çizdi. Kavcıoğlu, BDDK çalışmaları hakkında şu bilgileri paylaştı: BDDK olarak finans sektöründe güvenin tesis edilmesine yönelik sorumluluğumuz ışığında gerekli çalışmaları yapmaya devam ediyoruz. Değişime sadece tepki vermekle kalmayıp, dönüştürücü bir şekilde eyleme geçen bir otorite olarak üzerimize düşeni yapmaya da devam edeceğiz. Bu dönüşümün kolay olmayacağının ve sorumluluk gerektirdiğinin elbette farkındayız. Ancak sektörümüzün bu sürecin getireceği fırsatları değerlendirebileceğine de inanıyoruz. Geleceği inşa etmedeki başarı için sadece yeniliklere açık olmak yetmez. Bu yenilikleri doğru yorumlayabilmek ve kurumsal kültürle bütünleştirmek de gerekir. Türkiye’nin geleceği de, bu vizyonla, yerel avantajlarımızı küresel fırsatlara dönüştürme becerimizle şekillenecektir. Finansal teknolojiler ile sürdürülebilirlik odaklı stratejileri, Türkiye’yi bölgesel bir finans merkezi haline getirecek anahtar unsurlar olarak görüyoruz. BANKACILIK SEKTÖRÜNE YENİ GİRİŞLERİ ÖNEMSİYORUZ Finansal sektöre yapılacak yatırımların, ürün ve teknolojilerin gelişmesi, müşteri odaklı hizmet anlayışının yaygınlaşması, finansal kapsayıcılığın artması gibi faydaları da beraberinde getirdiğine değinen Kavcıoğlu, bu açıdan bankacılık sektörüne yeni girişleri önemsediklerine işaret etti. Kavcıoğlu, son dönemde, Türkiye de dijital bankacılığa yönelik önemli yatırımlara şahit olduklarını belirterek, BDDK tarafından kuruluş izni verilen 6 dijital bankanın 3’ünün katılım finans kuruluşu olmasının da katılım finans sektörünün büyümesine önemli katkı sağlayacağını söyledi. Bu çerçevede, katılım finans kuruluşlarının yüzde 15’lik sektör payı hedefine gün geçtikçe yaklaşıldığını dile getiren Kavcıoğlu, şunları kaydetti: Biz de, BDDK olarak katılım finansın gelişimi desteklemek üzere katılım kalkınma ve yatırım finans kuruluşlarının kurulabilmesine imkan sağlayacak düzenlemeleri hayata geçirmek üzereyiz. Ayrıca, banka dışı mali kuruluşların da katılım esaslı faaliyet göstermelerini sağlayacak düzenleme alt yapısını oluşturmak için çalışmalarımızı başlattık. Servis modeli bankacılığı alanında da yenilikçi bir adım attık ve bir bankanın servis bankası olarak hizmetlerini, bir ara yüz sağlayıcının uygulamaları üzerinden sunmasına izin vererek dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırdık. Ülkemizde ilk kez uygulanan bu modelle geniş kitlelere güvenli bankacılık hizmetleri sunulmasını ve finansal kapsayıcılığı desteklemeyi hedefliyoruz. Kavcıoğlu, bu süreçte, dijital kanallar üzerinden sunulan bankacılık hizmetlerine yönelik düzenlemelerin uluslararası güvenlik ve hizmet standartlarını da hayata geçirdiklerini anlattı. Siber güvenlik alanındaki çalışmaları güçlendirerek, bankalara ve müşterilerin güvenliğini sağlama konusundaki hassasiyet ve kararlılıklarını pekiştirdiklerini kaydeden Kavcıoğlu, bu kapsamda, dolandırıcılık riskine karşı etkili mücadele edebilmek amacıyla bankaların işlem takip mekanizmaları kurmalarını zorunlu hale getiren kuralları oluşturduklarını anımsattı. Kavcıoğlu, kimlik doğrulama ve işlem güvenliğini sağlamaya yönelik düzenlemeleri de hayata geçirdiklerini hatırlatarak, Yaptığımız denetimler sonucunda tespit edilen sorunların çözülebilmesi için bankalara gerekli tedbirlerin alınması yönünde talimatlarımızı verdik. Bankaların bu talimatlara uyum durumlarını yakından takip etmekte ve gerekli aksiyonları almaktayız. dedi. BASEL 4 STANDARTLARINI DÜZENLEMELERİMİZE ENTEGRE EDECEĞİZ Finans dünyasının, yalnızca dijital dönüşümü değil, müşteri deneyiminden risk yönetimine kadar pek çok alanda yenilikleri aynı anda yaşadığını aktaran Kavcıoğlu, artık bilançoların ötesinde, geniş bir perspektifle sürdürülebilir değer yaratma süreçlerini yönetebilen kuruluşların diğerlerinden pozitif yönde ayrışacağı bir zaman içinde olunduğunu ifade etti. BDDK Başkanı, 2024 te likidite ve kredi risklerinin izlenmesine ilişkin uluslararası mevzuat ile tam uyumlu iki yeni düzenlemeyi yürürlüğe koyduklarını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: 2025 yılında sektörümüzü küresel standartlara tam uyumlu hale getireceğine ve rekabet gücümüzü artıracağına inandığımız düzenlemelere yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 2025 hedeflerimiz doğrultusunda, finans dünyasında Basel 4 olarak bilinen standartları düzenlemelerimize entegre edeceğimizi de belirtmek isterim. Gündemimizde olan konulardan bir diğeri de bankaların kurumsal yapılarını güçlendirmek amacıyla yaptığımız düzenleme çalışmalarıdır. Bu çalışmamızla bankaların organizasyonel yapılarının faaliyet konularıyla uyumlu ve şeffaf olmasını sağlayacak bir standart oluşturmayı amaçlıyoruz. Finans sektörümüz, küresel belirsizliklere karşı gösterdiği dayanıklılık ve uluslararası standartlara uyum kapasitesiyle örnek teşkil etmektedir. Önümüzdeki dönemde bu yapıyı daha da güçlendirmek için yenilikçi yaklaşımlarımızı sürdüreceğiz. Çünkü finansal sistemimizi dönüştürmeyi bir tercih değil yarının dünyasında kaçınılmaz bir gereklilik olarak görüyoruz.

Source: Habertürk


Uniswap güvenlik protokolünü güçlendiriyor

Kripto para dünyasındaki artan dolandırıcılık vakaları, merkeziyetsiz borsaları daha kapsamlı güvenlik önlemleri almaya yönlendiriyor. Uniswap Labs”in Blockaid ile geliştirdiği yeni token uyarı sistemi hem teknik hem de sosyal mühendislik tabanlı dolandırıcılıkları tespit edebiliyor. Uniswap Sahte Tokenlara Karşı Erken Uyarı Sistemine Geçti Uniswap Labs”in yeni güvenlik çözümü, platformun web, mobil ve cüzdan eklentilerinde kullanıma sunulacak. Sistem, statik ve dinamik doğrulama yöntemlerini kullanarak şüpheli token işlemlerini analiz ediyor.Blockaid CEO”su Ido Ben-Natan, çözümlerinin ünlü taklitçileri ve oltalama planları gibi yaygın dolandırıcılıkları tespit edebildiğini vurguladı. Ayrıca “yüzde 100 satış ücreti” gibi teknik dolandırıcılıkları da engelleyebiliyor.2022″de kurulan Blockaid, çeşitli Blockchain ağlarındaki şüpheli aktiviteleri izliyor. Şirketin yazılımı Coinbase, Stellar ve Metamask gibi önde gelen platformlar tarafından kullanılıyor. Sistem şimdiye kadar 4 milyar dolardan fazla potansiyel kaybı önledi.Uniswap ürün yöneticisi Medha Kothari, yeni sistemin kullanıcılara daha güvenli bir işlem deneyimi sunacağını belirtti. Token Uyarıları sayesinde kullanıcılar tüm Uniswap ürünlerinde tokenlar hakkında anlık bilgi alabilecek.

Source: Haberler